Paganizmin Politeist Olması Üzerine Açıklamalar

Osiris

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2008
Mesajlar
695
Tepkime puanı
128
Paganizmin Politeist Olması Üzerine Açıklamalar

Paganizm,doğası itibariyle politeist yani çok tanrıcı bir inanç sistemidir.Bugüne kadar bazı tanımlamalarda,tek tanrı inancına sahip inanış ve dinler tamamen yanlış bir şekilde Pagan olarak nitelendirilmiştir.Bu tür dinler/inanışlar Pagan değil sadece Paganizmin geleneklerini devam ettiren monoteist yani tek tanrıcı dinlerdir.

Paganizm çiçek-böcek, doğa,enerji, gezegenler değildir. Paganizm panteist bir yaklaşım olmasının yanında çok tanrıcıdır da.Bu Pagan inanışların temelidir.

Paganizmde eril ve dişil güçler vardır ve bu güçleri birbirine bağlayan kutsal/yüce ruh veya başka bir tabirle ilahi güç vardır.

Bu inanç subjektif değil, Paganizmin öz inancıdır.Ve Paganlar bu yasalara sadece inanmaz,aynı zamanda bu yasaların işleyişini hayatında gözlemler ve hisseder.

Tek tanrılı dinlerden bahis sadece ibrahimi dinler değildir,eğer Tanrı ve Tanrıça inancı taşımıyor ve tek bir tanrıya inanıyorsanız,monoteistsinizdir.Kesinlikle Pagan değil.

Paganizmde yer alan eril ve dişil enerji tanımları bir sınıflandırma değil,bütünlük anlatır.
Bütün Pagan inançlar bir tek Yaratıcıya,başlatıcıya inanır. İsim değişir, kimisi ulu ruh der, kimisi hunabku der, öbür gelenek Tao der, kimisi için Amun'dur veya Dryghtyn'dir ya da Adite'dir vs. vs. Ama her gelenekte ve dilde hemen hemen aynı anlama gelir bu kelimeler "the one and only God/creator" Bu her şeyi Yaratan, ve her şeyin ötesindeki kavranamayan bilinçtir. Her şey bu varlıktır ve bu varlık dışında hiç birşey yoktur. Bu öğreti tasavvufla aynıdır. (Elbette tesadüf değil) Taoizmden budizme, eski Pagan inançlardan Şamanik geleneklere kadar buna denk gelebilirsiniz. Ve hiçbir Pagan inancında bu tek Yaratıcı bir şekle, forma sokulmaz. Hatta kızılderililerde bahsedilmesi yasaktır çünkü algılanamazdır. Çok kısa bahsedildiğinde de hepsinde aynı betimlemeyi görürsünüz; yaratılmamış, sonsuz, her şeyin ötesinde... Bu kavramdan dolayı bazı kişilerin kafası karışır ve "yoksa bunlar monoteist mi?" diye karmaşaya düşebilirler.
Lakin Paganizmin asıl konusunda bu ilahi güç evrende iki veçhe yaratmıştır; Tanrı ve Tanrıça. Eril ve dişil arketip/enerji. Bunlar zıtlaşmaz, birbirini "tamamlar" ve mükemmel uyumla hareket eder. Ve dualite oluşur. Genel kanının tersine dualite kötü bir şey değildir. Şu an kullandığınız elektrik akımı dualite sayesinde (+ -) ile vardır. Dualite ve kutupluluk dinamik enerji akımıdır yani YARATIMdır. Yani Tanrı ve Tanrıça olmasaydı evren var olmazdı, saf ve mutlak bir durağanlık olurdu.

Yani bu dualite ve iki güç arasında ki dinamik tüm varoluşu doğurmuştur. Benzetme yapacaksak anne ve babadan çocukların doğması gibi. Haliyle Yaratıcı'nın veçheleri olarak Tanrılar ve Tanrıçalar mevcuttur ve bunlar bazı arketipsel kadim güçlerdir. Her biri yaratılışa dair sırlara sahiptir.

Paganizm işte bu evrensel sisteme inanır. Ama özellikle ilksel güç olan Yaratıcı algılanamaz olduğundan bizim formumuza ve dualite/algımıza yakın olan ve veçhesi olan Tanrı ve Tanrıça'ya odaklanır ki, "parça bütüne aittir" yasasından dolayı mükemmel uyumdan asıl özü keşfetsin... "Kavranamaz" olan adı üstünde kavranamazdır. Bu yüzdendir ki ibrani dinlerde "Yaratıcı" hep dualite içinde açıklanmış ve bu da bozulmalara neden olmuştur. cezalandıran tanrı, ödüllendiren tanrı, kızan tanrı, seven tanrı ve en ilginci zihinlerde var olan erkek tanrı yani allah "baba". Tevratın yanlışlıkla ağzından kaçırdığı ve islamiyet'in içine hadislerle giren "Tanrı insanı kendi suretinde yarattı" işte bu Pagan felsefesinin bir yansımasıdır ve eski bir Pagan deyişidir. Çünkü insan Tanrıların suretinde var olmuştur.


Paganizm Türkiye facebook sayfasından alıntıdır.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Oldukça güzel bir yazı.
Monoteizm ve politeizm hakkında farklı bir düşünce yaklaşımı benimsiyorum. Tamamen kendi fikrime dayalı bu yaklaşım.
Bulunduğumuz bedenler, bedenlerimizle var olduğumuz boyut çift/dual sisteme ait.
Bu boyut belli oranda yine sonsuz bir derya gibi. Gözlemlenebilir uzay bildiğiniz gibi ışık hızında bile olsak trilyonlarca yıl da gidilse bitmeyecek bir büyüklüğe sahip. Üstelik bilimsel teorik olarak evren (bilinen) titreşimler silsilesidir. Titreşimin varlığı olan bir evren yine dual sistemdir. Çünkü hareket vardır. Zaten bilinen evren de sürekli genişlemektedir. Yani yine hareket eden/durağan olan gibi bir çiftlikten bahsedebiliyoruz. Bu sonsuz gibi görünen uzayda sonsuz gibi gelecek bir düşünce ile, dualiteye yatkınlık insan için anlamlıdır. Oysa tekillik, yani dualizmin olmadığı bir boyutta (boyutlar veya boyut dışında) bir varlığı düşününce, bizdeki karşılığı ruh oluyor.
Burada da bulunduğumuz ve gözlemleyebildiğimiz dual sistemden çıkış yapıp, mono sisteme giriş yapıyoruz. Zaten insan da bedeniyle bu boyutta, ruhuyla bütün boyutlar üstünde/arasındadır (kendi inancıma göre elbette). Böylece dual sisteme göre oluşmuş politeist enerji sisteminde kalmak, bu evren için geçerliyse, monist sisteme göre oluşan enerji sistemi tüm boyutlar için geçerlidir.
Bu yüzden tek tanrı, tek enerji yani her şeyi kapsayan, kuşatıcı, birleştirici olana geçmek insanları tamamlayan sistemdir. Bildiğimiz evrenin sonsuzluğu dualizmle sonsuz, monizm ile sınırlıdır. Yani bu evrenden çıkmak, üstleşmek, tüm evrenlere yayılmak hatta aynı anda tüm evrenler olmak, önce tekillikten gelir.
Bahsedilen sınavın da bu olduğuna inanıyorum. Ruh zaten boyutlar arası, önemli olan bilinci ve hür iradesi ile tek bir boyuta sınırlandırılmış bir araçla (bedenle), ruhun tekillik halini deneyimleyebilmek ve/veya kullanılan aracın süresi boyunca ruhun tekillik ilkesini, dualist ilkeye indirgememeyi başarabilmektir. Hadi hepimize başarılar. :)
 
Üst