Birinin büyü yoluyla ölümüne sebep olsak bu kusursuz suç olmaz mı, devlet bunu nasıl bulacak hep merak etmişimdir ama meraktan öteye gimez tabi. ALLAH muhafaza eylesin yani devletin paranormal araştırma ekipleri yok mu bunu çok merak ediyorum.
Standart yargı önünde elbette kusursuz suç olur. Yapanı bilseniz de bulsanız da yargılayamazsınız. Ancak illegal biçimde karşı hareket yürütürsünüz,yani günümüzde istihbarat servislerinin bir çok konuda zaten bol bol yaptığı biçimde. Paranormal meseleler dışında, istihbarat servislerinin özel birimlerinin aralarında bazen yaşadığı uç olaylar tamamen hukuk dışı kaldığından, mecburi karşılıklı örtbas söz konusudur. Bu tür durumların binde biri, o da farklı biçimde halkın bilgisine yansır.
Kişisel saldırılara hiç girmiyorum zira baş edilemez, ülkenin yarısı hapse girer büyü vs. sebebiyle. Gelelim paranormal askeri/gizli servis türü saldırılara. Bu konuda Sovyetler zamanı Rusya ve soğuk savaş dönemi Abd, İngiltere, Almanya (II. Dünya Savaşı), Çin, Macaristan, Japonya dışında hatırladığım resmi birim yok. Şimdi var ama resmi olarak yok, eskiden vardı. Yani şuan devletlerin askeri veya istihbari kadrolarında, paranormal vs. yazmaz. Haliyle ülkemizde de böyle bir birim yok.
Ülkemizde bu iş çok sağlıksız ve saçma ilerliyor. Devletin çeşitli kademelerinde ve birimlerinde görevli olan personeller, kişisel veya küçük birim grupları şeklinde, yakın oldukları tarikatlara veya çok yönlü araştırmalarla güvendikleri medyumlara majisyenlere danışırlar. Bu sistematik olmadığı gibi, ne maaş, ne sigorta, ne resmi yazı gibi devlet desteği olmayan tamamen kırılgan ve sürdürülebilir bir strateji çalışması olmadan işleyen topal aksak, adı konmamış bir sistem var.
Bu anlattığım haricinde sistematik bir çalışma şimdiye kadar var olmuşsa bile, belki Genelkurmay Özel Harp Dairesi kapsamında değerlendirilmiş olabilir. Kaldı ki böyle bir şey varsa bile yeterli olmayacağına dair hislerim ve düşüncelerim var buna pek girmeyeceğim.
Kısaca devletimizin bu işler için ne resmi bir birimi, ne bir çalışması ne de düşüncesi yok. Bu işleri bazı tarikat ehli ve majisyene danışmakla sınırlı tutuyorlar. Ne bilimsel bir çalışma ne de bir çaba olduğunu sanmıyorum günümüzde.
Bu tür bir birim veya çalışma için, önce bir enstitü ve/veya üniversitede kürsü oluşturulmalıdır. İlgili personelin buradan eğitim alması gerekir. Dünya çapında onlarca üniversite geçmişte ve günümüzde açık açık bu tür bölümlere sahiptir. Şüphe yoktur ki bugün bazı iki yüzlülerin dalga geçtiği bu konular, bazı üniversitelerde ciddi labaratuvar çalışmalarıyla, bulunduğu ülkenin farklı birimlerinin personeline de katkı sağlamaktadır.
Nasıl ki bir düzenli ordunun keskin nişancı ihtiyacını o ülkenin en iyi geyik avcılarına emanet etmek absürd olursa, bu işler de ne kadar iyi olursa olsun hacıyla, hocayla, şeyhle, majisyenle, medyumla halledilmeye çalışılması da o derece absürd oluyor.