Başlangıç ne ?

Merhaba arkadaşlar konuyu sanırım yanlış yere açtım ondan çok emin değilim kusuruma bakmayın....

Benim sorum şu büyü olayları şaman olaylar veya havas ilmi şuan olaya bir taraftan bakmayın olaya objektif olarak odaklanırsanız soracağım şeyi anlarsınız bunların başlangıcı nedir diye soruyorum yani eğer bunlar uydurma olsaydı elle tutulacak şeyler olmazdı bukadar yazılar bukadar kitablar olmazdı
yani bu işler şans eserimi deneme yanılma yollarıylamı ortaya çıktı bunu cidden çok merak ediyorum ve forumdada bulamadım eğer varsa tekrar tekrar özür dilerim sizlerden

Bana göre İnsanlık ataerkil döneme geçmeden önce anaerkil dönemdeyken erkekler avcılık kadınlar ise toplayıcılık ile meşgulken kadınlar deneme yanılma yöntemiyle bitkilerin şifa özeliklerini keşfetmiş bu keşifle bir teşekkür etme metodu olarak sözler söylemeye başlamışlardır (bizlerde onlara teşekkür amaçlı işkencelere tutmuşuz) sesin fonetiği, evrenle sesin matematiksel uyumu ve bu dönemde yapay hormonlar içermeyen yiyecekler, sadece güneşten gelen radyasyon, doğal yaşam, ruhsal olarak bu süreci hızlandırmıştır elektrik, su, doğalgaz, faiz yani hertürlü verginin vs. olmayışı nasıl öderim yerine neler öğrenebilirime sevketmiştir.Dinsel açıdan bakarsak peygamber Muhammed den sonra Allahın rahmet sözü geçmiştir bu dönemde sonra gazabın olmayacağına işaret ediyor.Bazı toplumlara açık bir gazab söz konusu olduğu gösteriyor Örnek:Nuh un bot yapması yada ondan önce nice şeyler anlatıp yazacak kadar yaşayamayanlar.Yanılmıyorsam Sümerlerin Adem Havvadan bahsetmesi, Tufan bunun gibi pek çok örnek var büyük dinlerde geçmiş konular herhangi vahiy olmamasına rağmen biliniyor.Kısaca kapitalizmin cirit atmadığı, televizyonların beyni sulandırılmadığı, bireyciliğin olmadığı bir zamanda bu anaerkil dönem oluyor başlangıc bu kabul ederim.Hertürlü eleştiri ve varolan eksikliklere karşı bilgi verilmesine açığım esenlikle kalın.

İnsanlığın ilk varoluşu olan ilk insana her şey öğretilmiş , zaman geçtikçe unutulmuş , haricilere aktarılmaya başlanmış. Güya birtakım prosdürler işlenmeye başlanmış... iki melek alakasız olmuş lakin meleğin öğretmesine bile gerek yok bir ilham bir inisiye de söz konusu yukarıdan . bizim büyü dediğimiz aklımıza gelen ilk şey sıradan büyücülük , mahallede cinci üfürükçü olur , mahalle karıları gider onu bağlar şunu bilmem ne yapar. bizim büyüden anladığımız ne o önemli. bülent kısa'dan öğrendik yazdıklarımızı, kelimesine kadar aynı yazıyoruz ama adam haklı yani.

deneme yanılma mı olayı ateistlerin simyayı açıklarken ki teorilerinden biri bu. iki otu karıştırıyormuş işte hangisi denk gelirse falan diye geçiştiriyorlar. şimdi büyünün tanımını büyünün ne oldunu anlarsak ancak nasıl çıktığını izah edebiliriz. büyü diyelim şeytani şeyler . iki melek gelmiş büyü öğretmiş falan. ya insaf kardeşim melek dediğimiz robotumsu varlıklar güya islama göre konuşuyorum nasıl oluyo da büyü öğretebiliyorlar ışık varlıkları bilmem ne allahın sözünden ayrılmayan şeyler bu ne perhiz bu ne lahana turşusu !! şeytan da bi melekti evet ama işte cin tayyfasıymış da melek değilmiş de bilmem neymiş de ne yazdıkları da anlaşılmıyor ki . Bence iki günah keçisi ilan edilmiş olayın üzeri kapatılmış.

Şu lanet olası mitolojiler her şeyi karman çorman ediyor , her ağızdan farklı bir şey çıkıyor.

Örnek veriyorum , büyücülük bilgileri rüya ile geliyor , yani siz büyücülükten ne anlıyorsanız artık . nereye odaklanırsanız veyahut neyi isterseniz rüyanız da o gösterilmeye başlanıyor. çok iddia kuponu yaparsınız çok istersiniz kazanmayı rüyanıza maç tahminleri gelir, sayısal loto falan dersiniz rakamlar gelir rüyalarınıza tabi angut olduğumuz için hatırlayamıyoruz.

Kötü durumlar olmadıkça bilgi tamamen yukarıdan geliyor. İnisiye yani . Bir varlıkla karşılaşır rehberi olur , o şekilde öğretir . bazı insanlar bu iletişime uygun oluyor medyum yeteneği oluyor bu sayede bir alanda karşılaştığı varlıktan bile bilgi alabiliyor . rüya yolu falan filan . çocukluğundan beri varlıklarla takılan insanlar var . ama genelde başlangıçlar rüya yolu. havass , gerek diğer büyücülük sistemleri boşuna mı sanki çalışıyorlar rüyayla. yukarı izin vermedikçe rüyana gösterilmez bu arada . her şey yukarının bilgisi izni dahilinde.

bunları yazıyorum sanmasınlar ben süper büyücüyüm , ben deneyimlediklerimi konuşuyorum , defalarca deneyip hiç sonuç alamadığım ulan yeter kafayı sıyırıcam deyip sonra bıraktığım hiç bir şey yapmayıp öylesine rüyalar gördüğüm deneyimlerde yaşadım. zorlamayınca oluyor sanırım , zorlayınca kesiliyor bi de umutsuzluk başlıyor bu da verimin düşmesine sebep oluyor. ya da bana izin verilmiyor.

var olan enerjiyi kontrol etme bir büyüyse o zaman ilk insandan beri var .
büyü ayırma bağlama sanatıysa , iki melekten başlar.
büyü varlılları obsede etmeyse sülodan başlar .
büyücülük ot karıştırmaksa paganizmin başlangıcından başlar ne zaman başladığını da bilmiyorum.
en kadim dinlerden beri gelen bir büyücülük var , şimdi babil zamanı ne zaman onuda bilmek gerekiyor mö 2000 diyosa ulan zaten insanlığın tarihi milyonlarca yıl önceden var deniliyor hadi milyon olmasın oninlerce yıl var olsun . zaman tarih belli . bu nasıl oluyor harut la marutla ?

bir de sürekli sistemlerin birbirleriyle karışması sentezlenmesi olayı da var , hermetizm , kabala etkileniyor biribirinden - sonra havass onlardan etkileniyor , bu sistemler paganizmden de etkileniyor hepsi birbirleriyle etklieşim içinde , şamanizm de öyle. zerdüştlük de var , perslerin kullandığı büyücülük sistemleri de var ,magiler falan filan .

çok karışık bi mevzu ama güzel bi konu.

ne güzel konu olmuş, inanırmısınız öğleden sonra aynı konuyu düşünüyordum, yakın bir çerçeveden..büyü kötü bişey olmayabilir mi diye...
benim kronolojim ilk insandan başlıyor. İlk insan bilmesi gereken herşeyle dünyaya gönderilmiş ve ruh üflenmiş. Biz aslında birer tanrı parçacığıyız - ve bunu hiçbir din tam olarak reddedemez - ateist bi arkadaşım en doğru benzetmeyi kuarklara benzeterek yapmıştı.Birbirine çok benzeyen eşsiz parçalar. Zaten aramızdaki bağlarda bu durumu destekliyor. Başlarda insanlarla meleklerin diyalogları ne derece yoğundu bilmiyoruz ama insan o dönem zaten enerjisini kullanabilir haldeydi, çölde sopayla su bulmak, sezgilerle avlanmak filan zarla olacak şeyler değil. İçlerindeki tanrısal güçle ve tanrıyla konuşan insanlar yerleşik hayata geçikten sonra liderlik önem kazanınca, liderin daha yetenekli filan olması beklenmiş. Tanrı krallar olayının bugün abartıyla anlatılan putperestlik düzeyinde başlamadığını tahmin ediyorum ama iktidar insanlar için zaaf olmuştur her çağda. Ama din olgusu bu azgınlık dönemlerinde gelen bişey değil. "Hu" kelimesi eski celtic inancında var mesela, hiç peygamberleri veya kitapları bilinmeyen eski İrlandalılar. Wicca büyüleri mesela bide çevirilince filan çok günlük hayata dair şeyler.
Büyülerin ortaya saçılması olayı Hz. Süleyman'ın ölümünden sonra. Demonlarla ilgili en detaylı bilgilere burda rastladım, biraz mitolojik gibi onlar. Düşen melekler konusu pek aklıma yatmadı, meleklerin yaradılışı buna müsait değil. Ama cinlerle diyaloga gelirsek ne cinler, ne melekler, ne insanlar birbirinden daha üstün değiller. Ancak cinlerin yaşam süreleri uzun ve büyü yaparken dünyadaki bir insana büyü yapılmak isteniyor. Hemde orda yüksek statülü olan cinleri falan çağırmak gerekiyor, o da aklına yatarsa yardım edecek vs. Büyü yapılacak kişinin koruması varsa etkilenmiyor bile. Zaten mesele büyünün işe yarayıp yaramaması bile değil bana göre, bizlerin seçtiği taraf iyi mi olmak istiyoruz, yoksa hırslarımıza yenilip başka ruhları incitmeyi mi göze alıyoruz. Biz aslında bilgi ve tecrubelerimizle, farklı farkındalık düzeylerinde olduğumuz halde, yaradılışımızı gerçekleştirerek ruhumuzun olgunlaşması için burda olduğumuzu farkedip, doğal yeteneklerimize çağrılıyoruz diye hissediyorum kendi yaşadıklarımada bakınca..Son yıllarda enerjisi açığa çıkan, olumlu şeylere vesile olan, daha çok sevgiyi artırmak isteyen insanların sayısı artıyor...

O melek konusu biraz değişiktir onların nefislerine uydukları fln yok zaten yeryüzüne iniş amaçları buydu büyüyü öğretmek.
İslami inanışa göre ise süleyman a.s'a büyü yapıyor iftirasını temizlemek için inmişlerdir alın bakın büyü nedir öğreninde süleymanın büyü yapmadığını anlayın demeye getiriyor biraz bunun içinde işte bahsedilen o iki melek görevliydi.

Bence insanlık ilk başladığı andan itibaren büyü vardı insandan önce yaratılmıştı zaten ama insanlık elde ettiklerini kötüye kullana kullana kendilerine yasaklar indirildi

Büyü yapmak, tıpkı bir işletim sisteminde farklı kodlamalar yaparak, sistemde normal kullanıcıların kullanmadığı kısa yollar, program karakteristiklerini değiştirme gibi işlevlere benzer.
Yani işletim sistemi ilk kurulduğu zamandan beridir ''büyü'' de teknik olarak mevcuttur.
Biz şuan kendi var oluş anımızdan beri olan mevcudiyetimiz ve işgal ettiğimiz alem üzerinden konuşmaktayız ancak zamanın var olmadığı, alemlerin sınırsız olduğu bir derya var. Bu derya katrilyonlarca kere sıfırlanmış olabilir, hala katrilyon kere septilyon alem aynı anda var olup yok oluyor olabilir.
Kısaca sorudaki ve açıklamlarımızdaki zaman kavramına takılmayalım.
Bir yaratıcı var, o yaratıcının sistemi ve alt sistemleri var. Bu sistemler var oldukça büyü de var. Büyü bu alt sistemlerin yazılımlarındaki ara kodlardır. Büyünün zaman, mekan vs. gibi bağlayıcı bazı sistem kodlarını kırmasının sebebi de zaten budur. Bu kodları ''bilmek'' çözer.
Bilmekten kastım şuan beynimizdeki hücrelerdeki biyokimyasal sentezler ve elekriksel faaliyetlerden çok daha üstün olan, madde olmayan bilgi türüdür.
Bu bilgi türü ruh ediğimiz ve şuan herhangi bir maddi örnekle örnekleyemeyeceğim olgunun kendisine işlemiş bir bilgi türüdür.
Bu sebepledir ki her zaman yöntemlere ve tariflere çok takılmayın, öz enerjinizin yatkınlığına bakın diyoruz. Biri vardır iki saman bir iğneyle üst düzey etkiler yaratır, biri vardır ki olmayan dinozoru hud hud kuşundan klonlayıp tırnağını alsa, yanardağın lavında kaynatıp, kırk türlü tılsım hazırlasa da bir etki ortaya koyamaz.
Havass gibi ekollerde de zaten, öz enerjisi yatkın olmayanın, öz enerji yatkınlığını artırıp veya artırmayıp, sistemin hali hazırda işleyen ara kodlarıyla sistematik biçimde işleyen programlamaları kullanmaktır.
Mesele güzel ve uzun bir mesele, konuyu açana teşekkürler.