Aldatmanın Manevi Kökü

BaLam

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Şub 2015
Mesajlar
57
Tepkime puanı
4
Erkek ve kadın niteliklerinin manevi seviyede birbirine karışması, dünyamızda aldatmaya, ihanete ve cinsel sapmalara yol açar.
Aldatılmaktan kimse hoşlanmaz elbette. Fakat her ne kadar bu uygunsuz olayı, “tamamen hayvani bir davranış” olarak bir kenara koymak istesek de, aslında aldatmanın arkasında manevi bir kök vardır, çünkü dünyamızdaki her olay, manevi dünyada da var olmalıdır. Öyleyse, aldatma olayındaki manevi kök ya da neden nedir? Kabala’da, buna “kapların kırılması” denir.
Bu demektir ki, bir zamanlar, hepimiz ortak tek bir ruhta birleşiktik, fakat sonra bu ortak ruh birçok parçaya kırıldı. Bu “kapların kırılması” durumu, her parçanın niteliklerinin diğer parçaların nitelikleriyle entegre hale gelmesine neden oldu ve sonuçta şimdi, kırılan her parça, hem bir erkek kısmını hem bir kadın kısmını içerir. Dolayısıyla, erkek kısımlar kadın kısımlarını, kadın kısımlar da erkek kısımlarını içerir. Birbirimizin hormonlarına bile sahibizdir!
Niteliklerimizin birbirine karışması durumu, sadece aldatmanın ve ihanetin değil, aynı zamanda dünyamızdaki homoseksüellik ve sapkın cinsel kimlik gibi tüm cinsel sapmaların da nedenidir. Günümüzde bu olaylar, daha önce hiçbir zaman olmadığı kadar görünürdür çünkü kapların kırılmasının “en alt seviye”sinin anlayışına ulaştık.
Erkek ve kadın kısımları, birbirlerini kesin olarak nasıl etkilemeleri gerektiğini anlamazlar. İdeal manevi durumda, erkek ve kadın kısımları birbirine karşı olarak konumlanmışlardır – kadına karşıt erkek. Ancak bizim durumumuzda, yani ruhlar kırıldıktan, indikten ve birbirine karıştıktan sonra, her bir parça, başkalarına ait olan nitelikleri almıştır. Bu nedenle, farklı kaynaklardan, farklı türlerde zevkler arzularız.
Ancak, eğer bu farklı zevkleri arayışımızı aşarsak ve manevi zevki arzularsak, o zaman manevi yolda kimin gerçek eşimiz olduğunu görürüz. Bu bizi çok iyi bilinen şu sözlere götürür; “Erkek, kadın ve aralarında Kutsal Varlık”. Eğer kişinin hayatta en çok değer verdiği şey maneviyatsa, o zaman o kişi (kadın ya da erkek) hayattaki doğru eşini, manevi yolda onunla birlikte olacak “diğer yarı”sını bulacaktır ve birlikte, Yaradan’la birleşimi edineceklerdir.
Bu arada, bu açıklama kulağa ütopik gelebilir çünkü şimdi geçerli olan gerçekliğimizde, bunu görmek ve gerçekten nasıl olabileceğini anlamak, bizler için zordur. Fakat düzelmeye ve maneviliğe doğru ilerlemeye devam ettikçe, bunu daha fazla anlayacağız ve güven ve sadakatle dolu, iyi bir gelecek kuracağız.

Kabalah , tasavvufdan etkilenmiş bir gizli doktrin olmakla beraber, günümüzdeki birçok olaya ezoterik bakış acısıyla açıklamakta, yorumlamaktadır.Ütopik gelebilir yazıdada belirtildiği gibi ,fakat her okuduğumda heycanlanarım kabalahın her başlığı altında..
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Kabala tasavvuftan mı etkilenmiş ? kabala tasavvuftan önce varolan birşey değil mi ?
 

BaLam

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Şub 2015
Mesajlar
57
Tepkime puanı
4
tasavvuf kabala'dan daha eskidir. kabala 1100'lü yıllarda fransanın güneyinde ortaya çıkmakta. ilk meşhur kabalist isaac the blind'tır. ondan önce ise hangi tarihte yazıldığı bilinmeyen sefer bahir isimli kitap vardır.

mistik yahudi literatürü kabbala'dan önce de mevcuttu. kabala'dan çok daha eski olan hekhalot ve merkavah kitapları örnek verilebilir. ancak kabala'nın temelini oluşturan sefirot kavramı bu kitaplarda mevcut değildir.
kabala öncesi yahudi mistik literatürünün en önemli kitaplarından biri sefer yetzirah'dır. sefer yetsirah'da sefirot kavramı vardır, ama kabbala'da kullanıldığı manasıyla değildir.
en nihayetinde her iki gelenek de yunan neoplatonizminden derinlemesine etkilenmiştir.

Ayrıca ; Ünlü bir hahammıydı , kabalistmiydi.kaballanın tasavvufdan etkilendiğini açıkladığı bir röportajını okumuştum.Bulursam paylaşıcam..
 

BaLam

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Şub 2015
Mesajlar
57
Tepkime puanı
4
Modlar düzeltir umarım , yukardan alıntı yaperken nedense renk değişimi oluyor değiştirmeye çalışıyorum olmuyor.Kusura bakmayın
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Modlar düzeltir umarım , yukardan alıntı yaperken nedense renk değişimi oluyor değiştirmeye çalışıyorum olmuyor.Kusura bakmayın
Öncelikle sayın balam araştırmalarınızı biraz daha derinleştirin,kabala öncedir.Aksini kaynaklarla iletirseniz bizde inceleriz,fikir ediniriz.
Alıntı yaptığnız yazıyı önce metin belgesine kopyalayın bilgisayarınızda ,sonrasında buraya yapıştırın.Yazı tipi ve rengi normal olucaktır.
 

BaLam

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Şub 2015
Mesajlar
57
Tepkime puanı
4
Kabala'nın tasavvuftan etkilendiğini söyleyebilmek için, İslamiyet'in Yahudilikten önce ortaya çıkmış olması gerekir , Eğer bir taraf diğerinden etkilenecekse illa, ancak ve ancak Tasavvuf Kabala'dan etkilenmiş olabilir. Haklısınız, ben gözardı etmişim yanlış hatırladığım bir yazıdan yola çıktım kusra bakmayınız.
 

sin valor

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Mar 2017
Mesajlar
93
Tepkime puanı
112
Konum
Penza
"Kapların Kırılması" metaforu ilginç gerçekten... Aldatmanın, sapkın yönelimlerin sebebini teklikten çokluğa bölünmeye atfedilmiş galiba harbi kayda değer bir konu. Libido'dur id-ego'dur diye geçilecek bir şey değildi zaten bu konular. Kabala'da nasıl geçiyor bilemem ama iyi bir hipotez şu an bu yazı
 

makssenberg

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
384
Tepkime puanı
396
Libido ve id-ego diyerek geçilmiyor zaten bilimde, bilim bu konuda her şeyi açıklıyor zaten böyle mitlerle dolduracak boşluk yok, aradığınız yer yanlış sadece, cinsellik yalnızca psikolojinin konusu değildir, freud'un eskide kaldığını biliyorsunuzdur umarım :)
 

sin valor

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Mar 2017
Mesajlar
93
Tepkime puanı
112
Konum
Penza
Libido ve id-ego diyerek geçilmiyor zaten bilimde, bilim bu konuda her şeyi açıklıyor zaten böyle mitlerle dolduracak boşluk yok, aradığınız yer yanlış sadece, cinsellik yalnızca psikolojinin konusu değildir, freud'un eskide kaldığını biliyorsunuzdur umarım :)

Bilimin her şeyi açıklama gibi bir lüksü yok kanımca, bilim zaten ilimin nüvelerini almış akılcı materyalist bir anlayıştır. Ne kadar kendi özerkliğini ilan etse mitten ve metafizik sayıltılardan ayrılamaz. Zaman'ında tinsel olandan özdeksel olana, görünür olana bir dönüşüm yaşanmıştır buyrunuz; Astroloji spiritüel olandan koparılarak Astronomi'ye , Metafizik Fiziğe, Simya Kimya'ya, parapskikolojik olgular psikolojiye evritilmiştir.

Freud'un eskide kaldığı falan yoktur, pskikoloji biliminin gözlemlenebilir olgularının çıkmaza girdiği yerde Freud'un psikoanalitik yaklaşımı ile psikoloji materyalist açmazlarından kurtulabilmiştir. Kısaca o pozitivist bilim tinsel olanla mecbur bir ilişki içinde.

Newton fiziğinin bile altı Kuantum Fiziği ile oyulur oldu. Dolayısıyla öyle, bilimin kuru kuruya pek bir hükümranlığı yok.
Konuyu fenomen'e indirgemediğimden "BaLam" nick'li üyenin yazısına doğruluk payı vermedim isede iyi bir varsayım olur dedim. Yani mistik yönüne vurgu yaptım, görünenin ardında bir görünmeyen yatabilir ve bu olasılık dahilinde olabilir. Yoksa kesinlikle "BaLam" nick'li üyenin yazısınıda belirtilen gayr-i ahlaki konuya meşruiyet atfettiğim yok
 

makssenberg

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
384
Tepkime puanı
396
bu sözleri söylerken bile materyalist dediğiniz bilimin icatlarını kullanmaktasınız :D metafizik bir tarafa parapsikoloji veya astroloji bilim değildir. "bilimin kuru kuruya hükümranlığı yok" demeniz konuya vakıf olmadığınızı gösterir. parapsikolojide karşılaştığınız/duyduğunuz varlıkların etkilerini görmeniz mitolojinin bunu şiirselleştirmesi ve hikayeleştirmesi bu varlıkların bilimle açıklanamayacak veya bilime karşı bir şey olduğunu göstermez aksine bilimsel olmayan bir şey yoktur. dediğim gibi freud da eskide kaldı simya da. yo hayır zaten meşruiyet atfettiğiniz anlamını göremedim yazdığınızda, sadece yorumlamalarınızda biraz hikaye yönünden baktığınızı düşünüyorum.
 

sin valor

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Mar 2017
Mesajlar
93
Tepkime puanı
112
Konum
Penza
bu sözleri söylerken bile materyalist dediğiniz bilimin icatlarını kullanmaktasınız
proloğunu girerken de daha önce yazdıklarınızda da idealar dünyasındaki görüngülerden imlerden yararlanmaktasınız.:sifone:
Lütfen soyut olana mahal vermeyecek şekilde materyalist bilimin icatlarını bir kullanabilin de görelim

Parapsikoloji ve Astroloji bilimdir demedim gözünüzden kaçmasın. " Psikoloji bir bilimdir" ibaresi çıkar yazımdan, psikoloji biliminin açıklama getiremediği yerlerde , bilimden sayılmayan parapsikoloji pek hala insana daha faydalı olabilir, malum bilimin vasıflarından biri faydacılık
Bugün bilim olarak geçen pek çok dal da kadim ve ezoterik ilimden birikenleri devralmıştır.

... bu varlıkların bilimle açıklanamayacak veya bilime karşı bir şey olduğunu göstermez aksine bilimsel olmayan bir şey yoktur.
Diyorsunuz o hal de Tanrı'nın varlığını deney ve gözlemlerinizden geçirdikten sonra bulgularınızı somut olarak sınayıp bir kanıt getirin önümüze bilimsel olarak
Ama numen'e başvurmadan, ideaların yansımalarına mahal vermeden ve mümkünse Gödel benzeri denklemler kurmadan... Kolay gelsin
 

hazaR

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Haz 2011
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
673
Konum
İstanbul
İş
Passenger.
Kapların kırılması metaforu tasavvufta oldukça açıktır aslında bu vahdet-i vucuda da yapılan bir göndermedir., diğer bir adı da ayna metaforudur ancak ben bunun aldatma, sapkınlık(neye göre) veya homoseksüel kimlik yapılanmalarının nedenlerini çok iyi açıkladığını düşünmüyorum.Her şeyden önce ruhların çift yaratıldığına dair bir kanıt var mı ? Erkek veya dişi ? Yukarıdaki yaratım metoduna göre büyük ruhu yaratan mutlak varlık bu yaratımın içine dişilik veya erkeklik koymuyor.Çünkü o dualite ruhun gittiği dünyanın bir unsuru..Ruh bunu kendi seçiyor.Ayrıca bu ruhun sadece çok kesin bir şekilde bu ikisine ayrılacağı da anlamına gelmiyor.Çünkü sonsuz varlığın sonsuz ihtiyacı var, kişinin zaten bütün yaşamları boyunca tek bir cinsiyeti seçmesi kabul edilmiyor.Ruhçulara göre genelde ruh dişi/erkek/ homo erkek/homo dişi/ biseksüel erkek/biseksüel dişi ve bunların çok fazla karışımı olan farklı kimlikler seçiyor. Eşcinsellik gözlenen hayvanlara ne diyeceğiz o zaman ? Bunu anlamanın tek yolu yine ruhun evremini kabul etmekten geçiyor ama o ayrı konu.Madde özü itibariyle iki zıt değerin birbirine doğru akmasıyla hareket eder, ve bizi başklarına çeken başklarına yönelten veya cinsel tercihlerimiz sapkınlıklarımız da sadece bu iki unsurla belirlenmez.Sonsuz karmaşıklık vardır.Her şeyin siyah beyaz olduğu bir dünya da tecrübe o kadar da zengin olmayacaktır.Ama tabi atladığımız bir nokta bu dünyada imtihanı biten ruhların dünya üstü planlar da hangi cinsiyete sahip olacakları.Bunu ben de bilmiyorum.
 

makssenberg

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
384
Tepkime puanı
396
Lütfen soyut olana mahal vermeyecek şekilde materyalist bilimin icatlarını bir kullanabilin de görelim

Her şeyden önce ruhların çift yaratıldığına dair bir kanıt var mı ? Erkek veya dişi ? Yukarıdaki yaratım metoduna göre büyük ruhu yaratan mutlak varlık bu yaratımın içine dişilik veya erkeklik koymuyor.Çünkü o dualite ruhun gittiği dünyanın bir unsuru..
İkinizin de yanlışı olaya hikya yönüyle bakmanız, Sayın sin valor, daha önce de söylediğim gibi bilimde ruh gibi cinselliği etkilediği sanılan hikayeleri koyacak boşluk yok, soyut olana mahal yok zaten batıda dini otoriteler kabul etti ruh kavramının kitab-ı mukaddeste bildiğimiz anlamda ruh değil can kavramı anlamında olduğunu. kabul etmeseler kendi ayaklarına sıkarlardı zaten, daha fazla detay vermeyeceğim çünkü şimdi anlatırsam size balık vermiş olacağım balık tutmayı öğrenmelisiniz ki hikaye yönünüz azalsın olaylara bilimsel açıdan da bakabilesiniz. kolay gelsin.
 

sin valor

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Mar 2017
Mesajlar
93
Tepkime puanı
112
Konum
Penza
maskkod2 her şeyi hikayeleştiriyorsunuz diyorsunuz. Hikaye eşittir gerçek olmayan demek değil. Hikaye geçmişe dair bir anlatı olduğu için sahtedir gözüyle bakamayız. Zaman mefhum'una zaten hiç girmeyelim.

BaLam nick'li üyenin çarpıcı bir başlığı var, konu buradan uzaklaşmamalı. hazaR 'ın cevabına katılıyorum ben, zaten bu yönde bir yorum yapacaktım fakat konu bilime kaydı. Bilim bilim deyip duruyorsunuz, bilimin kapsayıcı olamadığını belirttim zaten. Bilim'in fizik-madde üzerine argümanları yetersiz kaldığı yerde zaten kuantum fiziği ve görecelilik alternatif olarak baş gösterdi. Bilim önünde sonunda devralıp reddettiği yere dönüyor, öyle ya da böyle. Şimdi bilime göre homoseksüellik DNA diziliminden , psikolojiye göre özdeşim kuramamaktan kaynaklı bir şeymiş gibi bir çıkarım var. Kaldı ki bu çıkarıma da bir şey demiyoruz, fakat bu tür yönemsemelerin background'un da başka bir olasılık var mı? Biz ona bakıyoruz. İnsanlar homoseksüel mi oluyor yoksa öyle mi doğuyor diyoruz. Aldatma aldatılma altında ne yatıyor ? Bilim'in doğal seleksiyonu mu; Davranış Bilimi açısından Kullanımlar Doyumlar yaklaşımı mı diyeceğiz yani, bu mudur yani!
Bu konu fazla girift bir problem, bırak cinsel yönelimi aldatmayı, cinnetin, cinayetin bile ucuna dokunur bir yelpazesi var. Cinsellik ve cinnet kelimelerinin etimolojilerine bir bakın bakalım DNA dizilimi yada psikoloji biliminin organizmaların davranışı hakkında bir şey mi çıkacak
Her şey batı aklı madde ile açıklanamaz kanımca, biz doğu toplumu zaten madde de olsa madde dışı soyut bir şeyde olsa ona "şey" diyoruz
Madde ile ilgili bu platformda tek açtığım başlık;
"Rüya aleminin inşasındaki madde" http://www.gizlimabet.com/showthread.php?t=50751
konusudur. Kaldı ki burada batı gözünde bir maddeden bahsetmiyoruz. İsterdim ki konu devam etsin üyelerle istişare yapalım ama konum kapanmış.
 

hazaR

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Haz 2011
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
673
Konum
İstanbul
İş
Passenger.
İkinizin de yanlışı olaya hikya yönüyle bakmanız, Sayın sin valor, daha önce de söylediğim gibi bilimde ruh gibi cinselliği etkilediği sanılan hikayeleri koyacak boşluk yok, soyut olana mahal yok zaten batıda dini otoriteler kabul etti ruh kavramının kitab-ı mukaddeste bildiğimiz anlamda ruh değil can kavramı anlamında olduğunu. kabul etmeseler kendi ayaklarına sıkarlardı zaten, daha fazla detay vermeyeceğim çünkü şimdi anlatırsam size balık vermiş olacağım balık tutmayı öğrenmelisiniz ki hikaye yönünüz azalsın olaylara bilimsel açıdan da bakabilesiniz. kolay gelsin.

Dini otoriteler istediklerini kabul edebilirler, ben burada direk olarak bir dinden bahsettiğimi hatırlamıyorum.Tasavvuf veya kabala asıl ezoterik kaynağın islamla veya diğer bir dinle gerek kültürel gerek fikirler açısından bir şekilde birleşmesidir.Yani gerçekler bellidir, tamam yaratılış teorilerinde hikayelere çok rastlıyoruz ama bu demek değil ki onlar çocuk masalları.Asıl bilgiler asırlardır bize sembollerle aktarıldı, gerek edebi değeri olan metinler de gerek kutsal yapıtların duvarlarında.Sizin bilimsel kaynaktan bu kadar tatmin olmanızın nedeni elbette resmin geri kalanını bir şekilde göremediğiniz için, yani kafanızda bir soruna mahal bırakmayacak bir sınırlılık var.Boşlukların dolduğunu sandığınız için ilerleme olmuyor.
Bu arada can kavramının ruh olmadığını da göreceksiniz.:)
 

makssenberg

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
384
Tepkime puanı
396
maskkod2 her şeyi hikayeleştiriyorsunuz diyorsunuz. Hikaye eşittir gerçek olmayan demek değil. Hikaye geçmişe dair bir anlatı olduğu için sahtedir gözüyle bakamayız. Zaman mefhum'una zaten hiç girmeyelim.

BaLam nick'li üyenin çarpıcı bir başlığı var, konu buradan uzaklaşmamalı. hazaR 'ın cevabına katılıyorum ben, zaten bu yönde bir yorum yapacaktım fakat konu bilime kaydı. Bilim bilim deyip duruyorsunuz, bilimin kapsayıcı olamadığını belirttim zaten. Bilim'in fizik-madde üzerine argümanları yetersiz kaldığı yerde zaten kuantum fiziği ve görecelilik alternatif olarak baş gösterdi. Bilim önünde sonunda devralıp reddettiği yere dönüyor, öyle ya da böyle. Şimdi bilime göre homoseksüellik DNA diziliminden , psikolojiye göre özdeşim kuramamaktan kaynaklı bir şeymiş gibi bir çıkarım var. Kaldı ki bu çıkarıma da bir şey demiyoruz, fakat bu tür yönemsemelerin background'un da başka bir olasılık var mı? Biz ona bakıyoruz. İnsanlar homoseksüel mi oluyor yoksa öyle mi doğuyor diyoruz. Aldatma aldatılma altında ne yatıyor ? Bilim'in doğal seleksiyonu mu; Davranış Bilimi açısından Kullanımlar Doyumlar yaklaşımı mı diyeceğiz yani, bu mudur yani!
Bu konu fazla girift bir problem, bırak cinsel yönelimi aldatmayı, cinnetin, cinayetin bile ucuna dokunur bir yelpazesi var. Cinsellik ve cinnet kelimelerinin etimolojilerine bir bakın bakalım DNA dizilimi yada psikoloji biliminin organizmaların davranışı hakkında bir şey mi çıkacak
Her şey batı aklı madde ile açıklanamaz kanımca, biz doğu toplumu zaten madde de olsa madde dışı soyut bir şeyde olsa ona "şey" diyoruz
Madde ile ilgili bu platformda tek açtığım başlık;
"Rüya aleminin inşasındaki madde" http://www.gizlimabet.com/showthread.php?t=50751
konusudur. Kaldı ki burada batı gözünde bir maddeden bahsetmiyoruz. İsterdim ki konu devam etsin üyelerle istişare yapalım ama konum kapanmış.
Ben size başlık fail bilim kanıtladı diyorum siz konuyu saptırmayalım başlığa devam edilsin diyorsunuz, daha fazla bir şey demeyeceğim herkese iyi forumlar.
 

Similar Threads

Ü
Cevaplar
5
Görüntüleme
511
Ü
Cevaplar
0
Görüntüleme
102
Üye silindi 77822
Ü
Üst