Kendi Ölümleri Hakkında Doğru Kehanetlerde Bulunan 6 Sıradışı Sanatçı

  • Konbuyu başlatan 43887
  • Başlangıç tarihi
4

43887

Burada bahsedeceklerim komplo teorileri veya varsayımsal bilgiler değil. İlk olarak John Gregory Dunne'ın kendi ölümünü sezdiğini okuduğumda gerçekten çok etkilenmiştim. "O his nedir?" diye sormuştum kendime: İnsanların ölümün yaklaştığını anlamasını sağlayan o his nasıl bir duygudur ve nereden gelir? Biraz araştırma yaptım ve kendi ölümlerini tahmin etmiş olan başka insanlar olduğunu da keşfettim. Birbirinden ilginç hikayelere sahip olan bu insanları bu içerikte sizler için bir araya getirdim. İşte kendi ölümünü tahmin etmiş 6 sıradışı sanatçı:


6. Mark Twain

Twain kendi ölüm tarihini tam olarak tahmin etmişti. Mark Twain: Bir Biyografi isimli kitaba göre, Mark Twain 1909 yılında şöyle demişti:

"Halley kuyruklu yıldızı ile birlikte 1835 yılında bu dünyaya geldim. Bu yıldız önümüzdeki yıl yeniden dünyaya gelecek ve sanırım onunla birlikte buradan ayrılmam gerekecek. Eğer Halley ile birlikte buradan ayrılmazsam, bu hayatımın en büyük hayal kırıklığı olacak.
Twain'in tahmini doğruydu: 21 Nisan 1910 tarihinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. İşin ilginç tarafı şuydu: Twain'in ölüm saati, Halley kuyruklu yıldızının dünyaya en yakın bulunduğu anın tam 24 saat sonrasıydı.

5. Jackie Wilson

Sahne dansları ve seyircinin önünde yaptığı tuhaf davranışlarla tanınan Wilson'ın durumu aslında biraz da yalancı çobanın hikayesine benziyor. Oldukça yetenekli bir müzisyen olan Jackie Wilson'ın ölümü bir tür şaka olarak algılanmış çünkü bu adam sahnede sürekli ölümü hakkında şaka yapmasıyla tanınıyormuş. Hayranlarının söylediğine göre, Wilson sürekli "yakında şarkılarımı söylerken öleceğim" diyordu. Bir gece, ünlü şarkılarından biri olan Lonely Teardrops'u söylüyordu ve tam da "my heart is crying" (kalbim ağlıyor) mısrasındaydı ki, Wilson bu sırada bir kalp krizi geçirmeye başladı. Tüm izleyiciler durumun yine bir şaka olduğunu sandı. Belirtmek de fayda var: Tüm bunlar canlı bir televizyon programı sırasında oluyor. Wilson'ın bu sefer şaka yapmadığını anlayan insanlar hemen yardıma koştu ve Wilson'ı hayata döndürdüler fakat hastaneye kaldırılan sanatçı birkaç saat sonra hayatını kaybetti.


4. John Gregory Dunne

John Gregory Dunne, eşi Joan Didion ile ortaklaşa çalışarak 40 yıl boyunca bir gazeteci, senaryo yazarı ve romancı olarak yazdı. Dunne ölümünden iki hafta önce "yakında öleceğim" demişti çevresindekilere ve bu nedenle, hayatta yapmak isteyip bir türlü şans bulamadığı şeyleri yapmaya başladı. Örneğin hep görmek istediği Paris'i ziyaret etti eşiyle birlikte. Gerçekten de, 2003 yılında hiç beklenmedik bir şekilde New York'taki evinde yemek yerken hayatını kaybetti John.

Eşi Joan Didion'un Pulitzer Ödülü'nü kazanan kitabı A Year Of Magical Thinking bu süreç hakkında oldukça ilginç detaylar içeriyor. Örneğin John öleceğini o kadar kesin bir şekilde kabul etmiş ki, bir dönem kendine çok kızmış çünkü dünyadaki sonra günlerini aslında hiç umursamadığı bir şeyi yazarak geçirdiğini düşünüyormuş. Eşi Didion'un söylediğine göre John öleceğini haftalar öncesinden biliyordu ve bu bir tahminden de öteydi çünkü John ölümün geldiğinden çok emindi.

3. Mikey Welsh

Mikey Welsh oldukça ünlü olan Amerikalı bir sanatçı ve müzisyendi. İlk olarak Weezer grubunun bas gitaristi olarak ünlenmişti ve sonrasında bir ressam olarak oldukça üretken bir hayat yaşadı. Ölümünden tam iki hafta önce, gördüğü bir rüyayı Twitter üzerinden paylaştı Welsh. Bu rüyada Chicago'daydı ve uyurken kalp krizi geçirerek ölüyordu. İki hafta sonra bu rüya gerçekleşmişti: Mikey Welsh, Chicago'da bulunan bir otel odasında dozaşımı nedeniyle hayatını kaybetti. Oldukça sıradışı ve trajik bir ölümdü bu çünkü Welsh ölümünü rüyasında görmüştü.

Mikey Welsh'in ölümü hakkında attığı tweet:
"Rüyamda, önümüzdeki hafta Chicago'da (rüyamda kalp krizi geçirerek) öldüğümü gördüm. Bugün vasiyetimi yazmam lazım."


2. Arnold Schoenberg

Avusturyalı kompozitör ve müzisyen Arnold Schoenberg, '13 fobisi' olarak bilinen bir hastalığa sahipti. Bu hastalığa sahip kişiler 13 rakamından delicesine korkarlar ve hayatlarının hiçbir yerinde bu rakamı görmek istemezler. Schoenberg bu korkusunda belki de haklıydı çünkü 13 rakamı onun ölümüne neden oldu. Arkadaşı Katia Mann'ın kitabında belirttiğine göre, Schoenberg'in en büyük korkularından biri içerisinde 13 veya 13'ün katları olan bir yılda ölmekti. Örneğin 1939 yılında 65 yaşına girecekti ama doğum gününü kutlamayı reddederek bu yılı tamamen izole bir şekilde geçirdi. 1950 yılında Schoenberg 76 yaşına girdi ve arkadaşlarından Oskar Adler biraz da çocukça bir mektup yazarak onu uyardı: "Bu yıl senin için çok kritik, biliyorsun: 7+6=13" Bu fikir Schoenberg'i çok korkutmuştu ve geceleri uyuyamaz hale gelmişti. Schoenberg artık kabul etmişti; 1951 yılında, temmuzun 13. gününde bir cuma akşamı hayata veda edecekti. O tarih gelmişti ve Schoenberg'in eşinin yazdığı bir mektupta o gün şu şekilde anlatıldı: "Saat on ikiye çeyrek vardı, saate baktım ve on beş dakika sonra tüm korkuların geçeceğini düşündüm. O sırada doktor aradı ve Arnold'ın hayatını kaybettiğini söyledi."

Arnold Schoenberg ölümünün gerçekleşeceğini iddia ettiği tarihte, saat on ikiye çeyrek kala hayatını kaybetmişti. Ölümü doğal nedenlerdendi ve birçok kişiye göre bu müzisyenin sonunu ölüm korkusu getirmişti.

1. Johnny Cash

röportajda, Johnny Cash oldukça şairane bir şekilde ölümünün çok yaklaştığını hissettiğini söylüyor. Bu röportajdan bir ay sonra Cash hayata veda etti. Diğer sanatçılar gibi ölüm tarihini veya yerini tahmin etmemişti fakat bir şeyin onu ölüme çağırdığı hissini açıkça ortaya koymuştu. Cash'in buradaki sözleri aslında bizleri de insanlığın ölümlülüğü hakkında düşüncelere yönlendiriyor. Johnny Cash ölümünü tıpkı Mark Twain gibi net bir şekilde tahmin etmedi fakat insan ruhunun bilinçaltında da olsa bedenleriyle bir iletişime girebildiği ve bedenin ölüm zamanı yaklaştıkça, ruhun bunu hissettiği düşüncesini akıllara getirdi.
alıntı
 

Zolm

Kayıtlı Üye
Katılım
8 Ara 2014
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
En çok Mark Twain'in yaşadığı durumu ve tahmini beni etkiledi...
Çünkü bana da kısa bir an'ın hafızamdaki yerini hatırlattı..
Paylaşım için teşekkürler nefertiti..
 
Üst