Zaman

Zaman kavramının derinliğini algılama;

Neden olayların sondan başa gerçekleştiğini görmüyoruz?

Fizik kurallarına göre böyle bir şey mümkün.

Zamanın hikayesi nedir? Zaman hakkında ne biliyoruz?

Zamanın akışı tek yöndeymiş gibi görünür. Sadece geleceğe doğrudur. İşte bu doğru olmayabilir.

Saatler bize saatin kaç olduğunu gösterebilir, ama zamanın ne olduğunu söyleyemez.


Einstein'ın zamanla ilgili radikal fikirleri...

Einstein'e göre, zaman farklı hızlarda akabilir.

Benim zamanımla sizin zamanınız farklı olabilir.

Herkesin kendine ait bir zamanı vardır. Zaman kişiye özel bir hızla akabilir.

Evrensel bir tik tak anlamına gelen bir zaman yoktur. Zamanlar vardır.

Einstein'e göre, uzayda hareket etmediğiniz sürece tüm hareketiniz zamandadır.

Hareket halinde ise, hem zamanda hem uzayda hareket halindesinizdir.

Uzayda yapılan hareket zamanın akışını etkiler.

Zaman, hareket eden insan için daha yavaş akar.

Uzay ve zaman bir araya gelerek, uzay zamanı meydana getirdi.

Geçmiş ve gelecek arasında ki ayrımlarımız bir illüzyondan ibaret olabilir.

Geçmiş ve gelecek şu an kadar gerçektir.

Geçmiş geride kalmamıştır, gelecekse meydana gelmiştir.

Geçmiş, gelecek ve şu an (şimdiki zaman) hepsi aynı şekilde vardır ve bir bütündür.

Geçmiş ve gelecek arasında ki fark, sadece bir illüzyondan ibarettir, ama bu illüzyon çok güçlüdür.

Zamanda yolculuk mümkün olabilir.

Einstein'e göre yer çekimi zamanı çekebilir, zamanı yavaşlatabilir.

Çekim kuvveti ne kadar güçlüyse zamanda o kadar yavaşlar.

Bir Kara Deliğin yörüngesinde geçirilen 2 saat, Dünyada 50 yıl geçmesi anlamına gelebilir.

Böylece dünyanın geleceğine gitmiş oluruz.


Zamanın hareket yönü;

Zaman neden tek yönlü hareket eder?

Her şey, düzenden düzensizliğe doğru meyillidir.

Evrenin tarihi bir filme benzeseydi ve filmi geriye doğru oynatsaydık; zamanda geriye doğru gidildikçe düzenin arttığını görürdük. En düzenli hal ise Big Bang'in hemen öncesi olurdu.

Zamanın geleceğe doğru ilerlemesinin sebebi Big Bang'dir.

Evren Big Bang'den beri enerjisini boşaltmaktadır. Tıpkı kurulmuş bir saatin tek yönlü
yönlü hareket ederek, durma noktasına ulaşması gibi.

Genel bilinenin aksine; Evrenin genişlemesi yavaşlamıyor, aksine her an daha da hızlanarak genişliyor.

Teorilerin birine göre, eninde sonunda Evrene Kara Delikler hakim olacak.

Daha sonra Kara Delikler de buharlaşacak.

Geriye sadece uzayda başıboş hareket eden parçacıklar kalacak.

Hiçbir şeyin olmadığı bir evrende, zamanın varlığı gibi bir şeyi hayal etmek bile güç olacaktır.

Zamanın hangi yönde ilerlediğini; geriye mi yoksa ileriye mi gittiğini bile söyleyemeyeceksiniz.


Sonuç;

Zamanın evrensel olduğunu geçmişin arkamızda geleceğin de önümüzde uzandığını hayal etmeye devam edeceğiz, ama bilimsel keşifler sayesinde bu etkinin ötesine bakabilir ve çok daha zengin, çok daha garip bir gerçekliğin parçası olduğunu kavrayabiliriz.

Yakın zamanda bilim adamları farklı bir teori ya da varsayım ortaya atmışlardı. Özetle varsayım şu an yaşadığımız evrenin bir eşinin daha olabileceği ancak bu eşte ya da anti evrende zamanın bizim yaşadığımızın tam tersine aktığı idi. Yani biz geleceğe gittiğimizi düşünüyoruz şu anda olan algımızla ancak bu eş aynı şeyleri geriye doğru giderek yaşıyor. Buna benzer teoriler membran evren var sayımlarıyla da ortaya çıkmıştı. Bana göre zaman sadece bizim algımıza göre geleceğe doğru ilerliyor. Bazı ilginç olayları, dejavuları ya da örnekleri çok verilen aniden geçmişe ya da farklı boyutlara gidip gelme durumlarını bu şekilde açıklayabiliriz belki de. Ben özetle bizim zaman kavramımızın sadece boyutsal algı durumundan ibaret olduğunu düşünüyorum.

Nasıl yani gelecekten son teknolojiden başlanıp eskilere mi gidiliyor ?

Belki de tabii ki bu bahsettikleri sadece bilimsel olarak varsayım. Ancak zamanı sadece somut olarak algılamamak lazım. Biz şu anki teknolojimizle dahi olanların sadece küçük bir kısmını açıklayabiliyoruz. Belki de tersine devinimi gerçekleştiren biziz. Ancak bana göre ileride farklı boyutlarla iletişim daha da derinleşecek ve bugün metafizik dediğimiz olayların açıklaması bunlarla yapılacak. Konuyu dağıtmak istemiyorum pek. Ancak zaman gerçekten soyut bir kavram bizim algı boyutumuza göre.

Bende katılıyorum bu yazıya, hatta benimde aklıma takılan bir şey var.
Hızlı hareket ettiğimizde zaman daha yavaş akar sanki, yere düşem bi bardağı, eşyayı tutmaya çalışırken hızlı hareket ettiğimizde biranda hop oluruz, herşey hemen olup biter ama bize uzun gelir o süre, yada hızlı hareket etmemiz gereken zamanlarda böyle bir zaman duraksaması gibi birşey olur. Bu fikirden yola çıkarak acaba çok çok hızlı bi makine bizi geleceğe fırlatabilirmi?
Çok garip cidden

Zaman bir çoğumuzun takıldığı üzerinde düşündüğü bir konu.Geçmişimize paralel bir evren varmı bu açıklamalar sadece teori elbette fakat dejavuya uzak geliyor bana.Dejavu bana algının açık olduğunda ön görülmesi, algılaması yada bilinçaltındaki resimlerin an ve yaşanan ile birleşip duyguya yansıdığında öyle hissedilmesi.
Zaman başlı başına beni sıkan bir durum Var olması ne kadar mantıklı ise olmaması da biz insanlara o kadar cazip gelir.Zamanda yolculukta hikaye bana göre.Ruhsal olarak elbette mümkün ama bunun dışına çıkılamıyor.r.Progranlanmış varlıklar ve canlı bir evrenle birlikte kayıtlar olmak durumunda.Zaman kavramı her canlıya göre değişiyor.Basit bir örnek vericeksek doğaüstü varlıkların yüzyıllar yaşadığını az çok biliyoruz.Bu onların hızı ile ilgili.Biz hızlı hareketi bedenle sağlayamiyoruz onlarda tam tersi..
Bize göre zaman belirlenmiş bir çok yasa ile .Yolculuğunu bilmem ama zaman kısıtlamalarında robot gibi yaşamak cok sıkıcı.

Bana göre sorun birçok olayı tek bir kavramla açıklıyor olmamızdan doğuyor. Dejavu dediğimiz olay da bunlardan biri.Gerçekten o anı yaşamışsa da dejavu olarak adlandırıyoruz. Eğer gelecek hakkında bazı insanlar ya da varlıklar algıları açıkken bilgi alabiliyorsa duru görü ya da o anı daha önce yaşamış olmak gibi bana göre evrenin bir yerlerinde mutlaka bu olayla ilgili bir kayıt ve gerçekleşmişlik vardır. Zamanda yolculuğa inanıyorum ancak benim düşüncem bunun ancak boyutlar arası olabileceği. Ki bana göre tek bir zaman yok. Evrendeki zaman ile bizim algıladığımız zaman çok farklı kavramlar. Bunları ayırt edebilecek algı yeteneğine sahip olduğumuzda ancak bu karmaşayı çözebileceğimize inanıyorum.

Zaman kavramının kavranılmasının kendi açımdan ve hedeflerim açısından gerekli oldğunu düşünüyorum.Onu anlarsak, bükmeyi de başarabiliriz diye düşünüyorum.Zamanı bükmek, mekanda uzun sıçrayışlar yapmak.Hiç de hayal gibi görünmüyor

Zaman kütle çekimle ilişkilidir. Modellemelere göre evet süper kara deliklerin (SMBH) kainata hakim olabileceği teorisi işlenmektedir, bununla birlikte kara deliklerde kütle çekim, şimdiye kadar insanlığın bildiği en yoğun düzeydedir. SMBH'lerin hakimiyetindeki bir evrende zaman durma noktasına gelir. Kara delikler de yok olursa neredeyse sıfır kütleli bir evrenimiz olur. Zaman ''sonsuz bir hıza'' ulaşarak her şey sonsuzlaşır.. Buradaki ''sonsuz hız'' tanımı aslında gerçekte bilimsel olarak yoktur. Işık hızı bilinen en son hızdır, ışıktan daha hızlı bir şey olamaz zira bugün sahip olunan teknolojimizle bilebildiğimiz kadarıyla ışığı oluşturan fotonlar sıfır kütlelidir. Zira fotonlar madde formundan enerji formuna geçmiştir bu sebeple kütleleri yoktur deriz.

ışıktan hızlı hareket ettiğimizde bedensiz bir varlık olabileceğimizi kabul edebiliriz belki de.Süptilleşme olur enerji formuna döneriz.Bu kabul edilebilir görünüyor.Karadeliklerin de bunu yaptıkları söyleniyor kuramsal olarak.