Tanrı algısı

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Rahent

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Eyl 2014
Mesajlar
78
Tepkime puanı
1
Şimdi bir teorim var, meditasyon yaparken aklıma bu fikirler geldi nedense, tanrı algısı hakkında. Şöyle bir düşüncedeyim evren tanrı veya yaratıcı bunları aynı.

Biz hepimiz fiziksel bedene hapsolmuş ve ilahi kuvveti barındıran varlıklar. Tıpkı ana server a bağlı, programlar gibi. Kutsal kitaplar dada bahsedildiği gibi "biz sizi kendi suretimizden yarattık." "Size şahdamarınızdan daha yakınım" vs gibi cümleler aslında bence herşeyin kilit noktası gibi gelmeye başladı. Üst benliğimiz bu durumun farkında ve aslında hepimiz birer tanrıyız, ve hepimiz aynı kişiyiz. Dünya üzerinde materyal olarak farklı kutulara bölünmüşüz ama benlik olarak aynı kişiyiz. Kutsal kitaplar daki cümleler de bunu destekler nitelikte. Paranormal olan varlıklar aslında biziz içimizde manevi olarak bütüne bağlı olan basit bir örnek ile açıklayayım.
Siz bir facebook hesabı açıyorsunuz bu hesaba kişisel bilgiler fotograflar vs koydunuz ve bir profil oluştu, ardından başka bir hesap daha açtınız, ve bir hesap daha farklı farklı profiller, birbirinden bağımsız ama görünmeyen yüzde hep aynı kişi. Biri kadınken diğeri erkek biri 50 yaşında biri 25 yaşında. Kimini daha çok güncelliyorsunuz kimini daha az, bazılarına girmiyorsunuz bile. Anlatırken saçma gibi gözüktü çünkü anlatma konusunda becerikli değilim. Konu tartışmaya açıktır ve teoriyi daha açıklayıcı geliştirmek isteyenler olursa güzel olur gibi. Ben bilemedim size danışayım dedim. Dini inançlar ise üst benliğimizin yani bağlı olduğumuz asıl biz (burada aslında hepimiz aynı kişiyiz) bizleri yönlendirmek için fiziksel olarak kendine yardımcı yönlendiricileridir. Düşünceyi tam aktaramadım özür dilerim dediğim gibi bu konusa beceriksizim :)
 

yaramazcocukmavi

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Eki 2014
Mesajlar
91
Tepkime puanı
6
•º/İslam her ne kadar Tanrı kavramını kabul etmesede Bir yaratıcı olduğunu dogrular evet ayetlerle sabittir ALLAH bize kendi nurundan nefsinden üfledi.Fakat ALLAH ile Tanrı arasındaki bağı çözmen gerekli diye düşünüyorum.Hepiniz tanrı olabilirsiniz fakat ALLAH olmak ayrı bişe bu durumda ( islami açıdan).ALLAH tek ana merkez.tanrı arkasından gelen çoğunluk ayrılmış parçalar yani diğer mekanizmalar...Bunu size anlatmakta yüksek ilim gerektirir sanırım.Lakin yazı hoşuma gitti tebrikler.
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Aslinda güzel örneklemissiniz su facebook olayi ile. Bende asagi yukari böyle düsünüyorum. Zaten Allah kendisini Ahed ve Samed olarak tanimliyor.Yani tek ve som, ne icine bir sey disardan girebilir, nede icinden birsey disariya sizabilir, ki disarsi icersi dahi yoktur.
 

Rahent

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Eyl 2014
Mesajlar
78
Tepkime puanı
1
Yani Allah ve tanrı arasında ki bağı çözmem gerek derken ben zaten herşeyi tek bir varlık olarak düşündüm, materyal olarak görebildiğimiz herşey aslında biziz, insanlar baktığımız zaman fiziksel görünüş dışında aslında hemen hemen aynı. Örneğin; bir insan kötü kalplidir ama her zaman değil, bir diğeri ise iyidir ama onun da kötüleştiği dönemler vardır. şimdi aramızda bir bağ var sokaktan geçen rasgele bir insan la bile empati yapabiliyoruz ve odaklandığımız zaman onun gözüyle veya düşüncelerini okuyabiliyoruz mesela, bir arkadaşımız bize küs kırgın o bunu söylemeden kendimizi yerine koyup sorunun ne olduğunu görebiliyoruz. Meditasyonda ise fiziki bedenimizden sıyrılıp bize hükmeden asıl varlıkla iletişime geçebiliriz yani asıl bize, bende, sende ve bir başkasının da iletişime geçtiği varlık aynı yani gerçek biz. Konunun üzerinden farklı teoriler üretilebilir, hepimiz birer yansımayız ve sonuçta ay ı kişiyiz kabaca özetleyecek olursam düşüncem bu :)
 

kelendria

Kayıtlı Üye
Katılım
5 May 2014
Mesajlar
44
Tepkime puanı
23
bu benim de hissettiğim birşeydi ve zaten birçok spiritüel gelenek bunu diyor.
 

yaramazcocukmavi

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Eki 2014
Mesajlar
91
Tepkime puanı
6
Meditasyon fiziki bedenden çıkış anlamını taşıyorsa benim bildiğim uyku hali dir : )

Allâhu yeteveffel enfuse hîne mevtihâ velletî lem temut fî menâmihâ, fe yumsikulletî kadâ aleyhel mevte ve yursilul uhrâ ilâ ecelin musemmâ(musemmen), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Allah, fizik vücutları ölüm anında öldürür. Ve onlar ki, uykularındadır, ölmemişlerdir, o zaman, üzerine ölüm hükmedilecek olanı (kişinin fizik vücudunu uyku halinde) tutar ve diğerini (nefsi) belirlenmiş ecele (zamana) kadar (rüyada dilediği yere) gönderir. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden kavim için elbette âyetler (ibretler) vardır.

Bu nedenle bire bir görüşme gibi bir meditasyon hayali ise bu üstüne düştüğün teori yanlış bir algıdır.Çünkü Hayale gelmeyecek bir şey.Teoriyi anlayabildiğim kadar çürütüyorum kusura da bakma artık :) Aynı kişi değilizde aynı ruhu taşıyoruz sadece.

yoksa yanlış mı anladım ?
 

Rahent

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Eyl 2014
Mesajlar
78
Tepkime puanı
1
:) yok yok çürütmek serbest. Evet aynı kişi değil aynı ruhuz bunu kastetmek istedim ama meditasyon ve dua, zikir ile bu ruha yaklaşma mümkün olduğunca bilince etme çabası var gibi biraz.. Bende şimdi düşünüyorum, çık işin içinden çıkabilirsen :) :)
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Kavramlara çok takılmamak gerek diye düşünüyorum.

Tanrı kelimesi belli bir ilahın adı değildir bir yaratıcı güve verilen ortak isimdir,islamda Allah der yahudilikte yahve der hristiyanlıkta elohim der.
Bunun ortak adıdır tanrı yani belli bir makamın tek sahibi.
 

yaramazcocukmavi

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Eki 2014
Mesajlar
91
Tepkime puanı
6
:) yok yok çürütmek serbest. Evet aynı kişi değil aynı ruhuz bunu kastetmek istedim ama meditasyon ve dua, zikir ile bu ruha yaklaşma mümkün olduğunca bilince etme çabası var gibi biraz.. Bende şimdi düşünüyorum, çık işin içinden çıkabilirsen :) :)

Evet dua ve zikir denince yaklaşım var bunları aşmak için Seyr-i sülük ten geçmen lazım benim bildiğim kadarıyla.yani nefsin mertebelerini atlaman lazım ki her atlama seni daha da yakına götürür.
[h=3][/h]
 

yaramazcocukmavi

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Eki 2014
Mesajlar
91
Tepkime puanı
6
Kavramlara çok takılmamak gerek diye düşünüyorum.

Tanrı kelimesi belli bir ilahın adı değildir bir yaratıcı güve verilen ortak isimdir,islamda Allah der yahudilikte yahve der hristiyanlıkta elohim der.
Bunun ortak adıdır tanrı yani belli bir makamın tek sahibi.

Bu sizin düşünceniz tabi ki saygı duyarız fakat
Allahü teâlânın isimleri tevkifidir. Yani, İslamiyet’te bildirilen isimleri söylemek caiz, bunlardan başkasını söylemek caiz değildir. Mesela Allahü teâlâya âlim denir. Fakat; âlim manasına gelen fakih kelimesini Allah için kullanmak caiz olmaz. Çünkü, İslamiyet, Allahü teâlâya fakih dememiştir. İlah manasına tanrı kelimesini kullanmakta mahzur yoktur. Mesela, (Hindlilerin tanrıları inektir), (Birdir Allah, ondan başka tanrı yoktur), (Bizim tanrımız Allah’tır) demek caizdir. Fakat (Bizim Allah’ımız tanrıdır) demek caiz olmaz. Bu inceliği iyi anlamak gerekir.

Allahü teâlânın isimleri sonsuzdur. Binbir ismi var diye meşhurdur. Yani, isimlerden binbir tanesini insanlara bildirmiştir. Dinimizde bunlardan 99’u bildirilmiştir. Bunlara Esma-ül hüsnâ denir.

Allah adı yerine, tanrı veya tanrı adı yerine Allah demek caiz değildir. Çünkü tanrı, ilah, mabud-put demektir. Asuriler, Türkleri, güneşe, yıldızlara tapınmaya alıştırdıkları için tanyeri ağarınca, güneşe tapınırlardı. Bu sebepten, Güneşin ismi, tanyeri ve nihayet tanrı oldu.

Allah kelimesi özel isimdir. Hiçbir dilde karşılığı olmaz. Allah kelimesinde müzekkerlik, müenneslik yoktur. İlah kelimesinin ise her dilde karşılığı, bazı dillerde de müzekker [erkek] ve müennes [dişi] şekli vardır. Mesela Arapça’da Mabud-Mabude, Türkçe’de Tanrı-Tanrıça, İngilizce God-Goddess, Fransızca Dieu-Deesse, Almanca Gott-Göttin gibi. Bu kelimelerin hiç biri Allah ismi yerine kullanılmaz. Allah manasına yalnız Allah kelimesini kullanmak gerekir. Çünkü Allahü teâlâ, (Benim ismim Allah’tır. Bana, Allah diye ibadet edin) buyuruyor. Kendisi ne bildirmişse onu kullanmak gerekir. İlah manasında her millet kendi dilindeki kelimeyi kullanır. Fakat Allah her dilde aynıdır. (S.Ebediyye)

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah ancak bir tek ilahtır.) [Nisa 171]

(Ben Allah’ım, benden başka ilah yoktur.) [Taha 14]

(Mevlanız Allah’tır.) [Âl-i İmran 150]

(De ki: “İster Allah, ister Rahman deyin, hangisini derseniz deyin, en güzel isimler O’nundur.”)
[İsra 110]

(En güzel isimler Allah’ındır, O’na o isimlerle dua edin, O’nun isimleri konusunda eğriliğe sapanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasını göreceklerdir.) [Araf 180]


Bu da bizim düşüncemiz...
 

LaveLegis

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Kas 2014
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Konum
İstanbul
Biz facebook profili değiliz.
Profilin herhangi birşeyin bilincindemi tabiki değil.
Biz belli şeylerin bilincindeyiz ama.

"Hepimiz Tanrıyız" demişsiniz.
2000 sene önce İsa'da öyle söylemişti.
En el hak diyen arkadaşıda unutmamak gerekir.

Ana servera bağlı programmıyız.
Bu olay karmaşık ve kozmik doktrin'ler benim seviyemin üzerinde bir konu.

Sonuç olarak bu teorilerin hiç biri senin değil yarısınında konuyla ilgisi yok zaten.
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Biz facebook profili değiliz.
Profilin herhangi birşeyin bilincindemi tabiki değil.
Biz belli şeylerin bilincindeyiz ama.

"Hepimiz Tanrıyız" demişsiniz.
2000 sene önce İsa'da öyle söylemişti.
En el hak diyen arkadaşıda unutmamak gerekir.

Ana servera bağlı programmıyız.
Bu olay karmaşık ve kozmik doktrin'ler benim seviyemin üzerinde bir konu.

Sonuç olarak bu teorilerin hiç biri senin değil yarısınında konuyla ilgisi yok zaten.

Dikkat etmeniz gereken bir husus var yukarida bahsettiginiz insanlar "Ben tanriyim" dememistir, Yani tanriyi burada Allah ifadesiyle es tutarsak yani ben allahim diyen yok. Aslada olamaistir.
Fakat; Isa ben alfa ve omega'yim der (evvel ve ahir, baslangic ve sonuc )
Hallac Enel Hakk demistir, yani hakikat hakiki, hakikat olmadigini savunan batil oldugunu kabul etmek durumundadir. Batil olan kisinin nefsidir, ruhu degil. Ne deseydiki :) yani enel hakk ben tanriyim ben allahim demek degildir.
Muhammed (sav) yine buna benzer ifadeler kullanmistir, mesela beni gören Haki gördü.
Her birisinin yaptigi bir sey var, kendilerini esmalar ile tanitiyorlar, esmalar zaten her insanda mevcuttur. Bir takim calismalar neticesinde kiside tecelli olur yani aciga cikar, aciga cikan esma kendini öyle belli ederki, kisi enel hak der,yada enel hayy.. demeemsi icin bir sebeb yoktur zira hayy hayat sahibi demektir, sende hayy sin ölü degilsinki, ben hayy'im demende bir sikinti yok. Fakat ben Allah'im demende yogun bir sikinti olur, zira kim ne kadar yücelirse yücelsin yolunda Allah Allahligini kimseye vermez.Bu yüzden Isa as icin söylediginiz o söze sessiz kalmak istemedim.
 

yaramazcocukmavi

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Eki 2014
Mesajlar
91
Tepkime puanı
6
Dolayısı ile Firavun güzel bir örnek olur ***Helak olup gitmiştir bundan ötürü...

''Allah Allahligini kimseye vermez''Esmaları tecelli eder.
 

Rahent

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Eyl 2014
Mesajlar
78
Tepkime puanı
1
Profil konusu zaten bir örnekleme idi, teorileride bir yerden bakmadım kendim aklıma geldiği gibi yazdım, zaten çoğu şey bir başka düşüncenin kopyası. Çoğu inanışta da bu durum söz konusu, bahsettiğim şey hepimizin mutlak yaratıcının birebir bir parçası olduğumuz, yani kul olmaktan daha öte bir bütün olduğumuz du
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Bence enel hak kelimesi için kurtarma çalışması yapmayalım :) Adamlar açık açık ilahlığını ilan ettiler.
Mesela yunus emre şöyle demiştir " Allahın binbir çeşit adı vardır bir adıda yunus'tur "

Bu zaatlar hululiye mehzebine mensupturlar hululiyye mehzebi belli bazı çalışmalardan sonra tanrı insanın bedenine hulul eder derler ozaman o adam tanrı olmuştur.
Bunun temeli zertüştlerin kutsal kitabı avestaya dayanır

Mesela bu hususu anlatabilmek için mevlevilerden bir örnek verilir

İki mevlevi sema ettikten sonra birbirlerine secde etmeye başladılar bunları görende yeni yetişen bir talebeye bu durumu açıklayıp şöyle demiş mevleviler

" Bize kafir oldun gözüyle bakma normal insanlar birbirlerine secde ederlerse kafir olurlar ama bizim seviyemizdekiler kafir olmazlar bu makama gelen birisine secde etmek insanı kafir yapmaz "

Hululiyye inancını en iyi bu örnek anlatır ve bu bir hikaye değildir.
 

LaveLegis

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Kas 2014
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Konum
İstanbul
Dikkat etmeniz gereken bir husus var yukarida bahsettiginiz insanlar "Ben tanriyim" dememistir, Yani tanriyi burada Allah ifadesiyle es tutarsak yani ben allahim diyen yok. Aslada olamaistir.


Şu yorumun burada kalsın.
Biraz daha araştırdıktan sonra gel konuşalım.
Şu yaptığınız yorum tamamen karşı bir yorum yapabilmek adına yazılmıştır başka birşey değil.
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Enel Hakk cunmlesinin kurtarilmaya bir ihtiyaci yokki, laf ortada diyen ortada, kitaplarada gecmis, ben yoktur demiyorum ki, tabiki enel hak diyecek diyorum, yoksa enel batilmi deseydi.Sevgili yare-i yarim, ben size gercekmisiniz yalanmisiniz dedigimde siz ben gercegim diyeceksiniz, kelimeler arapca olunca birsey degismez manada, arapca olunca hopp hersey bir ilahi yout kazanir diye bir sey yok. Ben insani yarattim ona ünsiyet verdim diyor bunu ayette diyor, ünsiyet nedir ? Siz tabiki haksiniz batil degil. Ama kabul etmiyorsaniz benim yapabilecegim bir sey yok burada.

Secde olayina gelince, evet mesnevide ve bu yolda bu vardir, zira Mevlana Sems'e secde ediyor,fakat sizde Kaabeye secde ediyorsunuz, kabe beytullah oldugu icin yani Allah'in evi. Peki Allah demiyormu ben mümin kulumun kalbindeyim, bu ayete göre müminin kalbi kaabedir. Beytullah yani, secdenin sebebi budur Sems basit bir insan degil, yine mevalana basit bir zat degil. Siz bunlari kendi adiniza kabul etmiyor olabilirsiniz saygim var, ama bu yolu böyle kulaktan dolma seylerle karalamaniz ilim adina hic birseydir, zira hulul etmek bir seyin icine girmektir, Allah bundan münezzehtir, sahdamarindan yakin olan ne girecek senin icine, mumkunmu ? Tasavvufda öz itibariyle hulul olayi yoktur, o baska dinlerde ve inansilarda var.Yine Allah razi olsunki sizden kirici degil ifadeleriniz, en azindan tartisabiliyorsunuz, asagidaki arkadasa nazaran..

Sevgili LaveLegis,biraz sakin olun biraz yumusak ve olumlu, her mesajinizda bir muhalefet yaniniz var, insanlara direk ve kirici ifadeleriniz var.Böyle tartisilmaz bir konu.
Bana arastirin gelin demissiniz, ben bu konuda ne kendimi savunacagim nede size arastirmalarimin boyutundan bahsedecegim, fakat sizden kaynak isterim Isa nerde ben tanriyim demis, bir Allah nebisini bu dende zan altinda birakan bu kaynaginiz nedir. Bilmezmisiniz ki Allahin her nebisi ve rasulu tevhin inanci üzeredir yani hanif.. buyrun kaynak verin.
 

Ladyangell

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Nis 2014
Mesajlar
96
Tepkime puanı
3
Bu konuları sürekli düşünen biri olarak ben de bi kaç parça bir şey söylemek istiyorum.. Biz etten kemikten varlıklarız ama bizden başka hiçbir etten kemikten varlık böyle yüksek zeka ürünleri çıkarmadı, düşünmedi, yazıyı, telefonu vs vs icat etmedi. Biz diğer hayvanların etinden sütünden yararlandık ama onlar hep hayvan olarak kaldı. Sadece insanoğlu yaşadı ve en eski zamanlarda bile hep bir Tanrı inancı vardı, islamiyetten önce de tüm semavi dinlerden önce de insanlar hep bir şeye BÜYÜK BİR GÜCE İNANMA VE TAPMA İHTİYACI hissettiler.. Dinler hep deformasyona uğradı bu yüzden islamiyete göre Allah son din olarak islamı gönderdi çevresinde çok güvenilen çok sevilen bir peygamberle.. Ama tabi ateist ve deist görüşlere göre yani sorgulayan bi çok insana göre HEPİMİZİ yaratan Allah neden bir tek Muhammed kulunu ÖZEL görüp, alemlere rahmet diye yollayıp diğer insanları önemsememiştir. Bizim yani senin benim ondan farkımız ne ? Onu da Allah yaratmışsa bizi de Allah yaratmışsa ne diye bir tek o alemlere rahmet oluyor? Yani çoğu kitapta geçen iyi huylu ve ahlaklı olmasını kastetmiyorum. Neden o'nun için? Ya da koskoca yüce bir Allah neden bizim gibi varlıkları Dünya'ya atıp bizi sınamak istedi ki? Mantıklı açıklaması yok bunların.. Fıkıh hocasıyla konuştuğumda Allah öyle istedi öyle diledi dedi. Yani bu bir istekmiş.. İnsanlar birbirlerini katletti, insnlar milyarlarca yıldır Dünyada hem mutlu hem de çok kötü günler geçirdi.. Bunca milyar yıllık gürültünün nihai emeli insanların kötü olanlarını cehenneme iyi olanlarını cennete atıp bi olay yaratmak mı? Kötüler cehennemde böğürsün.. İyiler cennette mutluluktan sarhoş olsun.. Ee bu mu yani?!

Hallac-ı mansur demişti enel hak diye. Bir nevi panteistlik.. Her şey tanrıdır, her şey gördüğümüz her şey de Tanrı vardır'a dayanır bu görüş.
 

yaramazcocukmavi

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Eki 2014
Mesajlar
91
Tepkime puanı
6
Tabi ki mantıklı açıklaması var,Şeytan Ademi kandırıyor ALLAH'ın emrine karşı gelmelerini istiyor, yoksa Ruhlarının özgür olamayacağını söylüyor,Elma ağacı muhabbetinden sonra (bu konuda ARAF suresi sana öncülük edecektir )_ALLAH c.c insan oğlunu belirli bir vakte kadar dünyaya gönderiyor mantık dışı mı bu ?

2.si yaratılış gayemiz o zaten kötüler cehenneme iyiler cennete...Bununda Kuran da bir çok örneği var.

Başa dönecek olursak Peygamberimizin Seçilmiş olması Ruhlar aleminde ilk yaratılan olmasına bağlı,

Alemlere Rahmet olan, yaratılmışlarda ilk ve en hayırlı olan, Peygamberlik sancağının ötelerde ilki, dünyada sonu sonlarında sonunda da en son sahibi, Peygamberlik tahtının sultanı ki hem nasıl bir Sultan… Sultanlar bile kapısında köle olmayı en büyük nimet bildikleri Sultan… Allah’ın Habibi… Yeryüzünde kimse O’nun kadar sevilmedi, çünkü O’na Allah sevgilim dedi.. O(s.a.v.) tüm alemlere Rahmet ve yaratılış vesilesi... O şu ilahi hitabın mazharıdır;

Levlake, Levlake lema halagtül eflake. ( Sen olmasaydın Sen olmasaydın eyy Habibim âlemleri Allah’ın sevgilisinin güzide ashabından Cabir ibn-i Abdulllah el-Ensari’den rivayet olunmuştur;

- Ey Allah’ın Rasülü, dedim. Anam babam sana feda olsun, Allahû Teâlâ her şeyden evvel olarak neyi yaratmıştır? Bana haber verir misiniz?
Ve Nebiler Nebisi buyurdular;

- Ey Cabir! Allahû Teâlâ her şeyden evvel kendi nurundan senin peygamberinin nurunu yarattı. Ve o nur Allah’ın kudreti ile dilediği zamana kadar dönüp durdu. Ve o nur yaratılmadan levh, kalem, cennet, cehennem, melekler, gökler, yerler, güneş, ay, cinler ve insanlar yoktu. Allahû Teâlâ kâinatı yaratmak istediği zaman O nur’u dört parçaya böldü. Birinci parçadan Kalemi yarattı. İkinci parçadan Levh’i yarattı. Üçüncü parçadan da Arş’ı yarattı. Sonra dördüncü parçayı da yine dörde böldü. Birinci parçadan Arş’ı taşıyan melekleri, ikinci parçadan kürsüyü, üçüncü parçadan diğer melekleri yarattı. Ve dördüncü parçayı yine dörde böldü. Birinci parçadan gökleri, ikinci parçadan yerleri, üçüncü parçadan cennet ve cehennemi yarattı. Dördüncü parçayı tekrar dörde böldü. Birinci parçadan müminlerin gözünün nurunu yarattı, ikinci parçadan gönüllerin nurunu yarattı(ki bu nur ile ALLAH bilinir.), üçüncü parçadan ise müminlerin ünsiyetlerinin nurunu yarattı ki bu nur, “La ilahe illallah Muhammedur Rasülullah “ şeklinde olan tevhid kelimesidir.
Bu hadis-i şeriften anlıyoruz ki kâinatta ilk ve her şeyden önce yaratılan Sevgililer sevgilisi Rasulullah(s.a.v.) efendimizin mübarek Nurlarıdır. Bütün kâinat ise O’nun nurundan yaratılmıştır. O olmasaydı âlemlerde olmazdı. Kuran-ı Azimüşanda Allahû Teâlâ mealen buyuruyor ki;

- Biz seni (Habibim) âlemlere (başka bir şey için değil) ancak rahmet için gönderdik. Buyurmuştur. Rabbimiz O’nu öyle bir sevmiştir ki onun sebebine alemleri halk etmiştir. Yine Rabbimiz efendimize hitaben buyurur ki; -Sen ne kadar yüce bir yaratılışa sahipsin!
İmam Ahmed, İmam Buhari ve Ebu Naim rivayet ediyorlar ki; Bir gün sahabelerden Meysara, Rasuller serverine sordu:

-Ey Allah’ın Rasülü sen ne vakit peygamber oldun? Buyurdular:-Adem ruh ile ceset arasında iken.. Bir başka hadis-i şerifte efendimiz buyurmuşlardır ki;-Ben peygamberdim, Adem(a.s.) ise henüz ruh ile ceset arasında bulunuyordu.
Âlemlerin Rabbi, Habibinin nuruna diğer Peygamberlerin nuruna nazar etmesini emretti. Haibibinin nuru hepsini kuşattı. Gelecek zamanın peygamberleri sordular:

-Ey Rabbimiz. Nuru bizi kuşatan bu varlık nedir? Kimdir?-O, benim sevgilimin nurudur. Eğer siz ona inan ve bağlanırsanız peygamber olursunuz.-O’na ve Nebiliğine inandık.-Şahid olayım mı?- Ol Ya Rabbi

DOLAYISI ile ALLAH SENİ BENİ HERKESİ ÖNEMSEMESE,MELEKLERDEN VE CİNLERDEN VE DİĞER CANLILARDAN SENİ ÜSTÜN KILMAZDI.Bunu da bi ara tefekkür etmekte fayda var
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Bu konuları sürekli düşünen biri olarak ben de bi kaç parça bir şey söylemek istiyorum.. Biz etten kemikten varlıklarız ama bizden başka hiçbir etten kemikten varlık böyle yüksek zeka ürünleri çıkarmadı, düşünmedi, yazıyı, telefonu vs vs icat etmedi. Biz diğer hayvanların etinden sütünden yararlandık ama onlar hep hayvan olarak kaldı. Sadece insanoğlu yaşadı ve en eski zamanlarda bile hep bir Tanrı inancı vardı, islamiyetten önce de tüm semavi dinlerden önce de insanlar hep bir şeye BÜYÜK BİR GÜCE İNANMA VE TAPMA İHTİYACI hissettiler.. Dinler hep deformasyona uğradı bu yüzden islamiyete göre Allah son din olarak islamı gönderdi çevresinde çok güvenilen çok sevilen bir peygamberle.. Ama tabi ateist ve deist görüşlere göre yani sorgulayan bi çok insana göre HEPİMİZİ yaratan Allah neden bir tek Muhammed kulunu ÖZEL görüp, alemlere rahmet diye yollayıp diğer insanları önemsememiştir. Bizim yani senin benim ondan farkımız ne ? Onu da Allah yaratmışsa bizi de Allah yaratmışsa ne diye bir tek o alemlere rahmet oluyor? Yani çoğu kitapta geçen iyi huylu ve ahlaklı olmasını kastetmiyorum. Neden o'nun için? Ya da koskoca yüce bir Allah neden bizim gibi varlıkları Dünya'ya atıp bizi sınamak istedi ki? Mantıklı açıklaması yok bunların.. Fıkıh hocasıyla konuştuğumda Allah öyle istedi öyle diledi dedi. Yani bu bir istekmiş.. İnsanlar birbirlerini katletti, insnlar milyarlarca yıldır Dünyada hem mutlu hem de çok kötü günler geçirdi.. Bunca milyar yıllık gürültünün nihai emeli insanların kötü olanlarını cehenneme iyi olanlarını cennete atıp bi olay yaratmak mı? Kötüler cehennemde böğürsün.. İyiler cennette mutluluktan sarhoş olsun.. Ee bu mu yani?!

Hallac-ı mansur demişti enel hak diye. Bir nevi panteistlik.. Her şey tanrıdır, her şey gördüğümüz her şey de Tanrı vardır'a dayanır bu görüş.

Allah hic bir zaman bir insan icin onu özel yarattim dememistir, bu zat Muhammed sav olsa dahi.
Allah Adem ile beraber seni özel yaratti beni özel yaratti ademin türevini yani insani özel yaratti.Her birini tek tek

Alemlere rahmet olan Allah'tir, ben zatima rahmeti yazdim diyor. Ama o vesilesiz bir is yapmiyor. Bu yüzden vahy ayet ve rasuller var.
Islam dininde rasuller halifedirler, halife ise Allah'in temsilcileridirler, Allah degiller ancak onun ahlaki ile ahlaklanir ve onun ahlakini yansitir yani onun güzelligini esmalarini.Insani yüceltipde Allah katina cikartmak yanlistir, bu bir peygamberde olsa. Bu yüzden Isa'dan sonra Muhamed geldi, zira dinde insani Allah saymak girdi.

Senin benim bizim yani ondan yaratilis itibari bir farkimiz yok, sende öyle ol, olabilirsin ama sen hazirmisin nefsinden vaz gecmee bütün hayatini Allah'a adamaya, simdi Annen vefat etse basarsin feryadi.. basariz yani. Atese atilsan yirtarsin ortaligi basarsin dedduayi, Ibrahim basmadi. Isa en fakir Peygamberdi, bir kere olsun ne bu fakirlik hani sevgilindim demedi. Eyyüp hastaliktan belini dogrultamadi ama feryad etmedi. Yusuf kuyularda süründü yetmedi köle diye satildi, giki ciktimi ?

Sözüm ona sende yapabilirsin... Ama isteyecekmisin bu yol aciktir islam dininde.Islam dininde son NEBI var rasullerin ise ardi arkasi kesilmez. Ben seni zatima sectim ayeti buna delildir, Allah bunu sana diyor bana diyor yani kurani okuyan herkeze diyor. Aslina bakarsan sevgili arkadasim kimse kimseye deger vermez Allah kimseyi özel yaratmadi, sen degerini kendin alacaksin cabalayacaksin,senin kendi kaderini senin boyuna astim diyor. Hoca ne derse desin ya Ayetin üstüne cikabilirmi.

Herkez mutlu olsun herkez cennete girsin diye bir sey yok, onuda herkez kendi adina secer, birisinin cenneti senin cehennemin olabilir, Ve Allah katinda kötü iyi yok dualite yok. Sen sana inmis ayetleri bir fikihciya sorduyorsun neden ? Sende okursun ögrenir derine inebilirsin aklin var, sende yapabilirsin o fikihcinin düzeyine gelebilirsin, o kisi anasindan fikihci olarak dogmadi.. tembeliz ama baskalari yapsin biz faydalanalim, o zaman guzel kardesim bir din adami seni cehennemlik ilan da edebilir o hakki ona vermis oluyoruz , ne hakki var?
Kim oluyorki bir sorundan dolayi kisiye , sen dinden ciktin diyebilsin, din onun dinimi ?
Geldikmi enel hak mevzusuna.. Hakk sende kendi aleminde hakk sensin hakikatte sensin,yeterki al ve kullan ve bu degeri sana rabbin veriyor hakk sifati ile.Zira o sana her sifatlari ile sahdamarindan yakin.Sen yoksan hic bir sey yok, alemin yok seni seven sevmeyen yok, anan yok baban yok sen yoksan hic birsey yok senin icin Muhammed de yok, yoksan yoklukta varlikmi arayacaksin ? Anlatabildimmi Hakk mevzusunu :) Hakkin tersi batil dir.

Hallac bir panteist degildi. O seyrü sülük yoluna girmis bir insandi, fakat seyrüsülük yolu 7 basamaklidir, her basmakta degisik haller olur,ve bu enel hakk mevzusu daha yolun yarisidir, ve evet panteist bir algidir, ama bu onu kulaktan dolma bir panteist yapmaz.Onun hesabini Allah'a biraksak ya. Sahid olma meselesi, yerlerin ve göklerin nuru benim! ayeti bir insana acilirsa o buna sahid olur, tabiki kisi pantesit bir halde o anda.Fakat yol devam edior, o noaktaya gelene dek zaten cok kez süzülür törpülenir kisi, kolay degilki bu yol,ve devaminda yine törpülenecek ve süzülecek, her seyru suluk yolcusu ayni makamlardan gecer. Hallac o makamda öldü, devam etmis halli zaten Mevlana'da Yunus da görülür.

Bir anektod da ben eklemek istioyrum;Ete kemige büründüm Yunus diye görüldüm. Muazzam bir ifade :)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst