Kaynagi hatirlamak

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Kaynağı Hatırlamak – Ramtha
” Kendinizi ne kadar çok severseniz, beyniniz o kadar çok açılır. O zaman yalnızca bedenle sınırlanmazsınız. Sizi bir arada tutan olursunuz.

Sınırlı madde formunda Tanrı’yı öğrenme kapasitesine ulaştınız..

Ama sizi her zaman seven ve destekleyen Tanrısal Kaynak’tan kendinizi ayırmayı öğrendiniz…..

Yeniden sınırsızlığa dönebilmek, hazzın ve olmanın özgürlüğünü yaşayabilmek için, yeniden sizi bir arada tutan olmak zorundasınız.
Olabilmek için de, bir bedende sınırlı olmanızdan kaynaklanan toplumsal bilincin dışında kalan sınırsız düşünceleri alabilmek için, yedinci çakra olan hipofizinizi tümüyle aktif hale getirmek zorundasınız.

Ancak böylelikle kendinizi sınırsız Tanrı anlayışına açarak bilmenizi genişletirsiniz: Düşüncenin tümü olan, kendisinin tümü olan, seven ve izin veren Tanrı.

Beyninizin kapalı kısımlarını hormon salgısıyla açan bu harika küçük guddeyi, yalnızca istemekle uyandırabilirsiniz.

Mesih olmak, Tanrı’yı bilmek istemek ve Tanrı gibi olmak demektir. Tüm düşünceyi realitede yaşama arzusudur. Olduğunuz her şeyi her an sevmek arzusudur. Kendinizi bütünüyle olmak arzusudur.

Ne olduğunuzu tümüyle sevdiğiniz an, toplumsal bilinci aşarsınız.
Onaylanma arzusunun üstüne çıkarsınız.
Yargıyı aşarsınız

Zaman illüzyonunun ötesine gidersiniz.
Yalnızca kendinizi doyuma ulaştırmak için yaşarsınız.
Sadece içinizdeki sesi dinlersiniz.
Yalnızca haz yolunu izlersiniz.
Bu yol sizi Her Şeyi Bilen’in bilgisine ulaştırır. ….

İçinizdeki Tanrı’yı sevmek için yaşadığınız her an, yaşayıp doyuma ulaştığınız her illüzyon, hazzı ve ışığı bulmak için yaptığınız her şey varlığınızdan yayılarak bilinç akımına katılır; bu bilinç akımı da tüm insanlığı besler.

Kardeşlerinizin kendilerine dönebilmeleri için yollarını aydınlatırsınız- bu onları sevgili Tanrılarının evine götürecek yoldur…

Varlığınızın Tanrısallığından sınırsız düşünceleri istediğiniz zaman, bu doyum düşüncesi ruhunuzda hissedilir.

Ve bu hipofiz bezinizi harekete geçirerek onu açmaya başlar. Hipofiz açıldıkça epifize daha fazla hormon salgısı gider.

Ve bu, çalışmayan bölümü uyandırır. Bedeninizce hissedilmesi için daha yüksek frekansları alabilecek kapasitedeki beyin bölümlerini açar.

Gelen yüksek frekans düşünceleri beyninizin bu uyanmış bölümleri tarafından alınır.
Başınızın arkasında olan epifiz guddesi yüksek frekansları alır ve şişmeye başlar.
Bu şişme sizde baş dönmesi ya da baş ağrısı yaratır.
Bu frekans çok güçlü bir elektriksel akıma dönüşerek merkezi sinir sistemi yoluyla bedeninizin her hücresine hücum eder.
Bu nedenle kendinizde bir hafiflik, bir uyuşma, karıncalanma hissedersiniz.
Çünkü daha önce hissettiklerinizden daha güçlü bir enerji tüm bedeninize büyük bir hızla yayılmaktadır.

Bu frekans her hücreyi kıvılcımlayarak hücrelerin titreşim frekansının artmasına neden olur.
Sınırsız düşünceleri daha çok aldıkça vücut daha hızlı titreşmeye başlar.
Ve yavaş yavaş ışık yaymaya başlarsınız.
Çünkü yüksek frekanslı bedeniniz, frekansını yükselterek ışığa dönüşmektedir.

Sadece bilme noktasına geldiğiniz an, bilginize sebep göstermeye ya da açıklamaya ihtiyaç duymadığınız an, kendi kendinizin efendisi olmuşsunuz demektir.

İşte o zaman mutlak bilgiye sahip olursunuz.

Zekanız, yaratıcılığınız ve bilmeniz arttıkça, daha önce hissetmediğiniz ve bilmediğiniz şeyleri hissetmeye ve bilmeye başlarsınız. Bir varlığa baktığınız zaman o varlığı içinizde hissedebilirisiniz. Düşüncelerinizden önünüzdeki günlerin nasıl olacağını bilebilirsiniz.

Sınırsızlığı daha çok istedikçe, gelen düşünceleri daha çok kucaklayıp hissedersiniz; hipofiz daha çok hormon salgılar, ağzı daha çok açılır.
Kendinizi daha çok sevmeyi ve bilerek yaşamayı seçtiğiniz zaman, beyniniz, varlığınızı saran Tanrı tarafından daha çok açılır.. daha çok.. daha çok..
Artık sizi siz yapan bedeniniz değil, siz onu bir arada tutan olursunuz. …

Hipofiz Tanrı’ya açılan kapıdır.

Beyninize daha yüksek düşüncelerin girmesine izin verdikçe daha çok açılır. Daha çok açıldıkça daha çok bilirsiniz.
Ve bildiğiniz her şey olursunuz.

Bir an gelir ki hipofiz sistemi tamamen açılır ve beyniniz tümüyle aktif hale geçer.
Hipofizin ruhsal bedeninde bulunan her şey aklı doldurur ve akıl artık asla eski sınırlı haline dönemez.

Çiçek bir kez açtı mı bir daha kapanmaz… Beyin tümüyle aktif hale geldiği zaman bir çok realiteyi aynı anda yaşarsınız. Hem burada hem Pleidas’ta olabilirsiniz. ..

Hipofiz tamamen açıldığında ölüm ve yaşlanma durur. Bedeniniz ne isterseniz onu yapar artık. Bedeninize titreşim frekansını yükseltmeyi söylerseniz, o kendini başka boyuta yükseltir. Ölüyü bile diriltebilirsiniz. Bu denli güçlü olduğunuz zaman Tanrı’nın tacını taşıyorsunuz demektir.

Saf hayat olan saf Tanrı olduğunuz zaman , sonsuzsunuz, her şeysiniz. … Bu frekansı daha fazla deneyimledikçe hafifleyeceksiniz ve bedeniniz görünmez hale gelecek ve sizi buradan alıp götürecek. O zaman tekrar doğuş döngüsünden kurtulacaksınız.

Madde aleminde kendini ifade eden üç boyutlu (öz-ruh-ego) bir varlıksınız ve ancak üç boyutla sonsuzu idrak edebilirisiniz.

Varlığınızın Tanrısı ile konuşun ve Tanrısallığını hatırlamasını isteyin ondan, hatırlayacaktır. ….

Emir verirseniz endokrin guddeleriniz buna itaaat ederler.

Ve varlığınızı daha geniş anlayışa ulaştıran duygulara kavuştuğunuzda, çok kolay olduğu için, içinizdeki Tanrıya şükredin…”

Ramtha

alinti
 

erost

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Kas 2012
Mesajlar
130
Tepkime puanı
8
Konum
İstanbul
İş
Öğrenci
Dion Fortune geldi aklıma , oda bu konudan bahsetmişti Sağlıklı Ökültizm kitabında , Tavsiye ederim.
 

hopefull06

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2014
Mesajlar
283
Tepkime puanı
17
Hallac-ı Mansur un neden Enel-Hak dediğinin bilimsel açıklaması gibi.. Emeğinize sağlık sayın La-edri..
 

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
Hopefull'un dediği gibi harika konu La-edri.Hipofiz tamamen açıldığında ölüm ve yaşlanma durduğuna göre demektirk ki hiçbir zaman tam açılamaz,öyle değilmi?
Hipofizde seviyeyi yani açılma seviyesini ayarlayabilme imkânımız varmı? Şu noktaya geldim o noktada artık kalsın gibi..
 
Üst