Fakirler ve öğretileri -Ruh Çağırma

gümüş

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
1,683
Tepkime puanı
252
Ebced, Havvas, Hurri, Gel Ey Ruh: Çünkü ben, Davud'un oğlu, insanların ve Cinlerin yöneticisi Süleyman'ım! Gel, yoksa seni metal bir şişeye hapsederim!

Ehıı Hicab, Cinlerin Takvimi

Ruhları ve diğer doğaüstü güçleri çağırmak, bağlamak ve amaçları doğrultusunda kullanmak isteyen büyücü öncelikle onların varlığına inanmalıdır. Eski kaynaklarda ruhlar belirli sınıflara ayrılır. Bu kaynakların bir bölümü iyi-kötü, bir kısmı da insan-insanüstü ayrımını kabul eder. Kimi ruhlar insan görüntüsünde, kimileri de hayvan ya da doğaüstü varlıkların biçimindedir.

Hıristiyan, Budist, Arap, Mısır, Kaide, tüm sistemlerde ruh çağırma inancı ve yöntemleri benzerlik gösterir. Seansı yönetecek olan kişi, (varsa) araçları ve 'majik daire'yi önce kutsamalıdır. Ruh çağrılır ve daveti kabul ederse, seansın amacı olan sorular sorulur ve dilekler iletilir. Seans yöneticisi, ruhlardan korkmayan ehil bir kişi olmalıdır. Yöneticinin, 'kutsal sözcükler'i bilmesi ve ölülerle, ölüm olayıyla yakınlık kurmuş olması arzu edilir.

Lanet okumak için olsun, hayır işlemek için ya da başka bir büyüye üstün gelmek için olsun, neredeyse her büyücülük uğraşında ruhların yardımına başvurulduğu düşünülürse, ruh çağırma işlemiyle bu denli ilgilenmemizin nedeni anlaşılacaktır. Büyücülük, doğaüstü (ruh lar dünyasına ait) güçlerin yardımıyla güç kazanma uğraşı olarak tanımlanabilir. Böylece, ruhlar ya da bugüne dek niteliği anlaşılamadığı için bu sözcükle adlandırılan güçler her türden büyücülük etkinliğinin önemli bir öğesini oluşturur.

Avrupa ve günümüz Amerikası'nda spiritüalizm olarak bilinen, ölülerin ruhlarının çağrılması işlemi, Afrika'nın büyücü hekimlerinin, Kızılderililerin, Çin'de ve Japonya'da şamanların ve birçok ülkede başka büyücülerin, yüzyıllardır uyguladıkları bir büyücülük türüdür. 73

Ruhların, özellikle, ölmüş akrabaların ruhlarının çağırılması, uzun ve yorucu bir ön çalışmayı gerektirir. Bazı kimselerin ruh çağırma yetilerinin başkalarından güçlü olduğu -günümüz medyumları gibi- öne sürülmüşse de, büyücülük kitaplarında, yapılacak işlem hakkında, sıradan kimselerin de uygulayabileceği ayrıntılı bilgiler verildiği görülüyor.

Kaldeliler'e maledilen kimi uygulamalarda, çağırılacak ruhun doğumgününün bilinmesi gerekiyordu. Yıldız falının bilinmesi de büyük kolaylık sağlıyordu. Bu yolla, doğum saatinde etkin olan gezegenlere başvurularak istenen ruh çağrılabiliyordu.

Başka bir yöntem de, seans yöneticisinin kırksekiz saat yalnız kalıp derin düşünceye dalmasıydı. Güneşli günler yalnız kalmak için daha uygundu. Daha sonra büyücü, büyü uygulaması için ayrılmış bir yerde (bu yer, büyücünün kendi odası, bir mağara ya da yıkık bir tapınak olabilirdi) majik daireyi çizerdi. Yaklaşık üç metre çapındaki bu daire, büyücüyü kötü ruhlardan koruyan bir tabu mekânıydı. Dairenin içine çizilen başka bir daireye tebeşirle Tanrı'nın adı yazılırdı.

îbrani törenlerinde Tann'nın sıfatları oldukça uzun bir adlar zinciri oluştururdu; Ağla - Elohim - Adonay ya da Alpha - Omega - Tetragrammaton gibi...

Dairenin içinde büyücünün gereçleri bulunurdu. Bunlar, biraz yağ, yukandakıne benzer adların yazılı olduğu bir kılıç, tütsü yakılması için bir mangal olabilirdi. Çağırılan ruhun etkisi altında olduğu gezegenin koruyucu meleğine uygun bir tütsü seçilirdi. Büyücülerin, ruh çağırmada kullanılan kutsal sözcükleri bilmeleri gerekirdi, (ibraniler'in abracadabrciya benzeyen Scıbaoth; Gnostikler'in abrazas'ı ya da kadim bir Mısır papirüsünden, Anreha. kathasata.iu, Senentuta-batetsataiu gibi sözcükler.)

Kötü ruhlardan korunmak için Süleyman'ın Mührü ya da beş köşeli yıldızı da yanma alan büyücü, dairenin içindeki yerini alıp tütsüyü ateşe attıktan sonra, aşağıdakine benzer bir çağrıya başlardı. Bu çağrı bir Yunan-Mısır büyü kitabından alınmıştır:

Toprağı ve kemikleri, tüm bedenleri ve ruhları yaratan, denizi yaratan ve gökleri titreten, ışığı karanlıktan ayıran, tüm kuralları koyan, her şeyin düzenleyicisi, dünyanın gözü, ruhların ruhu, tanrıların tanrısı, ruhların efendisi, sarsılmaz Aeon, laoouei, sesimi duy.

Sana sesleniyorum, Tanrıların yöneticisi, göklerin şiddetli gürültüsü Zeus, Kral, Adonai, Efendi, laoouei. Seni Suriye dilinde çağıranım ben. Büyük Tanrı Zaalaer, Iphp hou. Ibranice adlanın da unutmadım, Ablanthaııab, Abrasiola.

Çünkü ben Silthakhookh, Lailam, Blasaloth, lao, leo, Nebouth, Sabiothar, Both, Arbathiao, laoth, Sabaoth, Patoure, Zagoure, Baroukh Adonai, Eloai, labraam, Barbarauo, Nau, Siph'im.

Bu duanın, ruhu. yöneticinin sözlerini dinlemeye ve isteklerini yerine getirmeye yönelttiğini belirtiyor. Bundan başka, 'Zincire vurmaya, gözleri kör etmeye, rüya gördürmeye' de dayanıyor. 'Genel olarak tüm isteklerinizin gerçekleşmesini' sağlıyor.

Bu duanın bir özelliği de, îbranice, Yunanca, Süryanice ve başka dillerden sözcüklerin birarada kullanılmış olması.

Başka bir uygulamada, yönetici, dairesinin içinde ayakta durmalı, uygun sözcüklerle töreni kutsamalı ve gelmesini istediği îyi Ruh'u ça-ğırmalıdır. Düşüncesini yeterince yoğunlaştırdığına ve kafasından baş**** ka bir şey geçmediğine enim olunca alçak sesle ruha seslenınelidir. Ruhun adını üç kez çağırarak ona hiçbir zarar vermeyeceğine söz verir. Daha sonra 'Ruh ona görünür'.

Bir dakika bekle ve ruh görününce çağrını yinele. Beklerken inançla ve açık kalple dua et. Ruh, beş dakika içinde görünmezse, ona daha güçlü seslen.

Ruh görünürse, onu saygıyla karşıla, onunla karşılaşmaktan onur duyduğunu söyle ve sorunlarının çözümünde yardımcı olmasnı iste.

Ruh, yöneticiye, kendisini çağırmak için uygun olan saatleri söyler ve kolayca çağırması için 'adını' verir. Bazı kaynaklar, Ruhlar Kitabı'na adını yazması ve imza atması gerektiğini öne sürer. 'Şans eseri kötü bir ruhla karşılaşırsan, "Bast" sözcüğü, onun yok olmasını sağlayacaktır. Eski Mısır kökenli bu sözcük, onun hiçbir zarar vermeden çekip gitmesini sağlar.'

Ruhtan, koruyucu melek olması da istenebilir:

Ruh gittikten sonra, iki dakika kadar dairenin içinde bekle. Sonra, gelip sana yardım etmeyi kabul ettiği için ona bir şükran duası oku. Daireyi ve üzerindeki şekilleri sil, yoksa, bir şeytan ya da şeytani bir ruh, kolaylıkla bunları sana karşı kullanabilir. Daire bozulmaz ve ilkel bir ruh tarafından ele geçirilirse, daireyi yapan bir daha iyi ruhlarla ilişki kuramaz.

Bir dairenin kutsanmasına ilişkin belki de en eski formül, Asurca yazılmış Surpu tabletlerinden alman aşağıdaki örnektir:

Yasak! Yasak! Kimse bu engelden geçemez,

Tanrıların engeli bu, kurutu yıkamaz.

Gökle yerin engeli, kimse değiştiremez,

Hiçbir tanrı yok edemez.

Ne Tanrı ne de insan onu bozamaz.

Kimse bu tuzaktan kurtulamaz, kötülere, karşı bir tuzak bu,

Kötülük bu daireden içeri sızmaz.

Kötü Ruh, Kötü Melek. Hayalet,

Kötü Şeytan, Kötü Tanrı, Zebani,

Gulyabani, acuze, Haydutlar perisi.

Hayalet, Gece Görünen Ruh, Hayaletin Uşağı,

Kötü Veba, Ateşli Hastalık pislikten kaynaklanan Hastalık,

Ki, Ea 'nın berrak sularını kirletmişti,

Ea 'nın tuzağı tutsun onu;

Nisaba 'nın yemeğine sızmıştı;

Nisaba 'nın ağı tutsun onu.

Engelleri yıkmıştı;

Tanrıların engeli, yerin ve. göğün engeli,

Bırakın onu gitsin.

Yüce. tanrılara hürmet etmemişti;

Yüce tanrılar tutsun onu.

Yüce Tanrılar lanet okusun ona.

Tapınağına saldırdı;

Kapalı bir yere. girmek zorunda bıraksınlar onu.

Tapınağın çevresinde dolandı;

Kaçamayacağı bir yere tıksınlar onu,

Çıkışı olmayan bir eve soksunlar.

Kapıdan, kapının sürmelerinden sızmıştı;

Sürmeli kapıyla, sürgüyle kapatsınlar onu.

Kapı eşiğinden, menteşelerden içeri esmişti;

Anahtar deliğinden sızmıştı;

Su gibi dışarı akıtsınlar onu.

İçki kadehine koyup kadehi kırsınlar;

Kiremit kırar gibi...

Duvarların üzerinden aşmıştı.

Kanatlarını kırsınlar onun.

Bir odada yatakalmıştı;

Boğazını kessinler.

Evin bir odasından bakmıştı;

Suratını dağıtsınlar.

Odada kem sözler söylemişti;

Ağzını kapasınlar,

Evin üst odalarından birinde dolaşmıştı;

Bir keçeyle örtsünler üzerini.

Gün doğarken kararır o;

Gecenin bitiminde gün doğuşunu görebileceği bir yere götürsünler.

Uzun süre bekledikten, derin düşünceye daldıktan sonra ruh görünmezse ne olacak? Çoğu kaynak, bu olasılığı gözönüne almaz. Ancak, bir kaynakta, formülün eksik ya da yanlış uygulamasının başarısızlığa neden olacağı yazılıdır, İşlem, başarıya ulaşılana dek yinelenmelidir.

Sülaleler Dönemi'nde (belki de daha önce) Mısırlılar, Babilliler ve Asurlular ruh göçüne inanıyorlardı. Belirli koşullar sağlandığında ruhun eski bedenine dönebileceği inancı da çok güçlüydü. Ruhun öte-âlemden memnun kalıp geri dönmemesi için özenle hazırlanan büyü törenleri yapılırdı. Öteâlemde rahat etmeyen ruhlar, ruh çağırma yoluyla insanlara görünür ve yardım ederlerdi.

Afrika'nın birçok bölgesinde, özellikle de Orta Afrika'da, bunalımlı dönemlerde kabileler, sevilen ve sayılan büyücü hekimlerin ruhlarını çağırarak sorunlarına çare bulmasını isterler. Bu kimseler öldükten sonra, kemikleri kanlarıyla ıslatılmış, bal, süt ve kokulu otlardan oluşan bir karışımın içinde saklanmıştır. Bu yolla ruhun yeniden dünyaya döneceğine inanılır. Mısır'da piramit mezarlarda uygulanan ruh kutsama törenlerinin benzerleri, bugün, kilise mezarlıklarında ve diğer mezarlıklarda yapılmaktadır.

Ruh çağırma törenlen yalnızca ölülerin ruhları için yapılmaz. Aşağıdaki Hıristiyan kutsama töreni Kalde-Sami Kutsal Daire törenlerinin bir uzantısıdır:

Kutsal, hayırlı ve şanlı Üçlü adına görevimizi yerine getiriyoruz; arzu etliğimiz güce kavuşmak için, adı geçen Adlar adına bu toprak parçasını kutsuyoruz; bu sınırlardan içeri hiçbir ruh girmesin, burada toplananlara hiçbir kötülükte bulunmasın.

(Tören sırasında büyücülere bir ya da daha çok sayıda yardımcı refakat ederdi.)

Ancak, dairenin önünde durmaya razı edilmeleri ve isteklerimizi yerine getirmeleri için, sonsuza dek yaşayan ve yaşayacak olan, ben Alfa ve Omega'yım, Başlangıç ve Sonum, olmuş olan ve olacak olanım diyen Yüce Efendi, bize yardım et. Ben ilk ve Son'um; yaşayan ve ölü olanım; sonsuza dek yasarım; ölümün ve cehennemin Anahtarları bendedir diyen ey Tanrım! Yeryüzünün Evladının önünde eğiliyoruz...

(Yeryüzü, diğer öğeler gibi, bir ruha sahipti ve bu ruh, Yeryüzünün Evladı adıyla anılırdı.)

Bana güç ver, ey Tanrım, gücün bende olsun, böylece karşıtlarımız, ya da kötü şeyler bizi isa'nın ihsanından yoksun kılmasın. Amin.

Büyücü, 'kutsal sözcükler'den başka, saatlerin adları gibi bazı bilgilere de sahip olmalıdır.

Bu adlar ezberlenir ve uygun olanı dairenin iç çeperine yakın bir yere 'kutsal sözcükler', Mevsim'in ve Saatin Meleği'nin adlarıyla birlikte yazılır. Bahar Melekleri Core, Amatiel ve Commissorros, yaz melekleri Gargatet, Tariel ve CarieCdır. Sonbaharın iki meleği vardır: Tarquam ve Guatxırel. Kış melekleri Anabael ve Cctarari ile daire tamamlanır.

Ruh çağırma işlemi baharda yapılırsa Buhar simgesi de daireye eklenmeli; yeryüzü, Güneş ve Ay'ın bu mevsimdeki adları yazılmalıdır.

Simgenin Bahar adı : Spugliguel
Yeryüzünün Bahar adı: Amadai
Güneşin Bahar adı : Abraym
Ayın Bahar adı : Agusita

Yazın Güzün Kışın

Yeryüzünün adı : Festativi Rabinnana Geremiah

Güneşin adı : Athenay Abragmi Commutoff

Ayın adı : Armatus Mastasignais Affaterin

Yazın simgesi: Tubıel Güzün Simgesi: Torquaret

Kışın simgesi: Attarıb

Bu adları daireye yazarı büyücü, aşağıdaki duayla ruhunu arındırır: Hyssop, Tunrım, beni temizle, yıka beni ve kardan daha beyaz olayım.

Daha sonra daireye uygun bir koku (bu konuya kokular bahsinde değineceğiz) serpilir ve yönetici önceden ve arkadan bağlanan beyaz kumaştan bir harmaniyi; giydikten sonra şu sözleri söyler: Ansar, Amaconı, Theodonias, Aııılon: Meleklerin inayeti ile, ey Tanrım, selamet hırkasını giyeceğim; bu arzumu senin yardımınla ) yerine getireyim, kutsall Adonai, krallığın sonsuza dek sürsün; Amin.



Bu alıntıları aktardığımız Hıristiyanlaştırılmış metinde, Sami ve diğer Eskiçağ rıtüellerinin izlerine rastlıyoruz. Yine bu metindi;, güç ve kazanç arayanların, ruhları çağıramayacağı anlatılıyor. 'Önce, kalp ve zihin isteklerden arındırılmalıdır. Elde edilen güç bencil amaçlar için kullanılırsa, tüm etkisi kaybolur. Ancak, yüksek tepelere ulaşanlar bu sözlerin anlamını bilir.'

Nekrornansi'de de majik daire ve 'kutsal sözcükler'in kullanıldığını görüyoruz. Her iki işlemde de uygulama aynıdır. Asyalı büyücü Chıancungi ile kız kardeşi cadı Napala, kötü ruhları çağırırken, Bo- kinı'den ve onun cehennemi gücünden yararlanmaya karar verdiler. Büyük bir mağarayı siyaha boyadıktan sonra majik daireyi, yedi burcu ve yedi gezegeni çizdiler. Çok ünlü ve çok kötü ruhlu olmalarına karşın, Bokin'nin görünmesini sağlamak aylar sürdü. Sonunda, Bokin göründü ve ömürlerini 155 yıl uzattıktan başka, onlara çeşitli ödüller verdi. Doğu'da 'şeytana ruhunu satma' motifi pek bilinmez; bu yüzden, şeytan, iki kardeşten, bahşettiği yaşam sürecince kendisine hizmet etmelerinden başka bir şey istemedi, iki kardeş, ruh çağırırken kokulardan ve tütsülerden de yararlanırlardı.

Uygulama, Satürn gezegeninin etkili olduğu gün ve saatte yapılırsa, mangala birer tutam, misk ve günlük otları atılırdı. Bu ollar yanarken, kedi ya da kurt kılığına girmiş ruhlar görünürdü. Jüpiter'e; tavus tüyleri, bir kırlangıç ve bir parça lacivert taşı sunulur, sonra, bunların külleriyle leylek karımdan bulamaç yapılırdı. Jüpiter'in ruhu, borazancıları eşliğinde dolaşan bir kral görünümündeydi. Mars'ın etkili olduğu günler ateşe kokulu sakız, sandalağacı, günlükağacı mür parçalan atılır ve kara bir kedinin kanı akıtılırdı. Güneş etkisini göstermeye başladığında mür, safran, karanfil, defne ve tarçın, kartal beyni ve beyaz bir horozun kanıyla bulamaç yapılarak küçük toplar halinde ateşe atılırdı. Venüs'ün himayesindeki ruhlar çağrılırken, ispermeçet, gül, mercan, ödağacı parçalan beyaz bir güvercinin kanı ve beyniyle karıştırılmalıydı. Bütün bu maddelere Doğu'da ve Batı'da yapılan majik törenlerde çok sık rastlanır.

Merkür'ün etkin olduğu gün ve geceler, günlükağacı parçalanın bir tilkinin beyniyle karıştıp yakmak gerekirdi. Ateşler, 'insanların oturduğu yerlerden uzakta' yakılmalıydı. Ay ruhları uçuk ve aydınlık yüzlen, saydam, tül giysileriyle hortlak tanımına çok yaklaşırlardı. Bu ruhlan çağırmak için haşhaş tohumu, kurutulmuş kurbağa, kâfur, günlükağacı, boğa kanı ve gözü karıştırılarak yakılmalıydı.


LURÎDAN'IN ÇAĞRILMASI YÖNTEMi

Luridan'ın (Kuzeyin Kralı) ruhunun çağrılması bir Kelt geleneği olmakla birlikte, eski Sami törenlerini pek andınr.

Issız bir vadide, ayışığında, yere tebeşirle içice iki daire çizilir. Dış dairenin çapı en az beş buçuk metre, iç dairenin çapı da ondan otuz santimetre daha az olmalıdır. Büyücü, iki yılan derisini kuşak gibi beline, ikisini de başına bağlar; bunların uçlan arkasından sarkmalıdır. Dairenin bir yanına ateşler içinde bir dağ çizilmeli, 'dağın çevresine şu adlar yazılmalıdır; Galuron + Opotok + Balkın + Opotok + Arthin + Opotok + Snakhan + Nalah + Opotok.

Sonra dağ, Olfron Aııepheraton, Baron Barathon, Nah Halge To- iur Heela + + + sözcükleriyle kutsanır. Sondaki üç haç, olasılıkla haç çıkarma işlemini simgelemektedir.

Bu işlemden sonra, büyücü kılıç şakırtılan, borazan sesleri gibi korkunç sesler duyar. Sonra, Erse dilinde konuşan; ancak 'sorulursa konuştuklanm büyücünün diline çeviren' dört cüce belirir.

Bu cücelere Luridan'ı tanıyıp tanımadıkları sorulmalıdır; yanıt olumlu olacak, Luridan bir cüce kılığında görünecektir.

Sıra, Luridan'ı 'bağlamaya' (büyücünün isteklerini yapmaya hazır duruma getirmeye) gelmiştir. Bu iş için, onun 'Yüksek Adları' kullanılır. Büyücü, cüceye üzerine gizemli işaretler bulunan bir kağıt verir. Bu kağıt parçası, büyücüyle Luridan arasında bir yıl bir günlük bir sözleşmedir.

Sonra büyücü, cüce-ruh'a ünlü 'Ayrılma îzni'ni vererek onu gön derir. Bu izin verilmezse, ruh herkesi özellikle de büyücüyü rahatsız eder. Tüm büyü kitaplarında bu konuya özellikle dikkat çekilir.

Bu uygulamayla Rahuniel, Seraphiel, Myniel ve Franciel gibi ruhların da çağrılabilecegi söylenmiştir. Bu ruhların türnü de Kuzeyin Kralları'dır. Derisi teniyle temas edecek şekilde içe dönük bir ayı postu giyen büyücü, yeryüzünün iki gizli mührünü taşıyan bir kağıtla bu ruhları çağırabilir.

Çetin BAL
Alıntıdır
 
Üst