Özgür olmak,zengin olmak ister misiniz?

RoyalArch

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Haz 2013
Mesajlar
676
Tepkime puanı
20
Konum
İstanbul
İnsanoğlu yaratılış itibariyle hayvan ve bitkilerin aksine bazı tiyatral yargı ve yaşayış adını verdiğimiz sistemi oluşturma eğilimine sahip bir varlıktır. İnsanoğlunun farketmediği çok değerli bir gerçek vardır. Bu gerçek herşeyi aslında yine insanın yarattığıdır. Doğaya baktığımız zaman hayvan ve bitkileri görürüz. Düzenli ve sistematik bir yaşama sahipler. Sorgulamazlar. Daha fazla kazanmak istemezler. Tek yaptıkları yemek ihtiyaçlarını fıtratları üzere gidermeye çalışmaktır. Doğarlar,büyürler,yemek ve barınma ihtiyaçlarını giderirler sonra da ölürler. Peki ya insan... İnsan bunu biraz daha süslü gerçekleştirir zira insanda yargı ve yaratılış potansiyeli vardır. Kainatın gözbebeği kabul edilen insan fıtratında yaratma kudreti ve algısını barındırır. Bunu anlamak zor değildir. Çevremizde ki sistemi,düzeni,parasal sistemi,eğitimsel sistemi,mesleki sistemi ve daha nicesini insan var etmiştir. Aslında yargılar o kadar temele inmekte ki üzülmek,kızmak,sevmek ve daha bir çok duygunun belirme nedenlerini bile insan var etmiştir. Peki insanın amacı nedir? İnsanoğlu aslında sahip olduğu şeyleri kendisine hedef olarak belirler. Genel bir analiz yapacak olsaydık Dünya'da ki bir çok insanın amacının daha iyi bir kariyer ve daha çok para kazanmak olduğunu görürdük. Halbuki kariyeri ve parayı var eden de insan değil midir... Peki böylesine harika bir yeteneği nasıl fırsata dönüştürebiliriz? Kendi kurduğumuz sistemde kendi rolümüzü nasıl yazabiliriz? Shakespeare'in bahsettiği Dünya bir tiyatro sahnesi ve hangi rolü istersek olabiliriz algısını nasıl gerçekleştirebiliriz? Nasıl başarılı olabiliriz?

Aslında hepimizin ortak bir isteği var. Özgürlük. Ve özgürlük su gibidir. Girdiği kaba göre şekil alır. Bir insan için özgürlük farklı kalıpta yorum bulabilir. Belkide sizin için özgürlük kural olmamasıdır. Belkide çok paranızın olması ve dilediğinizi yapabilmektir. Belkide uçmaktır. Size bir sır vermeme izin verin. Özgürlüğün sadece tek bir kaynağı vardır...

Ufak bir sohbet edelim. Size birşey sormak istiyorum. Özgür olunca neler yapmak isterdiniz? Evet evet. Cevap verin.. Kiminizin canımın istediğini yapmak,kiminizin her insana yardım etmek,kiminizin her istediğime sahip olmak dediğinizi duyar gibiyim. Evet devam edin. Özgür olduğunuz da neler yapacağınızı saymaya devam edin... Peki şimdi geriye dönelim ve bu isteklerin temel nedenine bakalım. Siz bunları sevdiğiniz için istiyorsunuz değil mi? Örneğin gezmeyi seviyorsunuz ve özgürce gezmek istiyorsunuz. yardım etmeyi seviyorsunuz ve maddi engeliniz olmadan yardım etmek istiyorsunuz. O halde ufak bir soru sormak istiyorum size. İşinden hiç memnun olmayan,ailesi dağılmış,sağlığını kaybetmiş çok çok zengin bir iş adamını canladırın zihninizde. Şimdi de bulunduğu ortamı,o ortamda ki dostlarını seven,sağlıklı,halinden gayet memnun bir hapishane mahkumunu canlandırın.

Hangisi daha özgür?

Sizler aklı başında olgun bireylersiniz ve hangi cevabı verdiğinizi biliyorum. Evet,hapishane mahkumu daha özgür. O halde özgürlük canımızın istediği şeyleri yapmak değilmiş. Herşeyi satın almak da değilmiş. Özgürlüğün kaynağı sevgidir... Sevgi... Bir ressam sadece resim yapmak için yapıyorsa ve seviyorsa o resimde özgürlük vardır. Bir müzisyen sadece sevdiği için müzik yapıyorsa o müziğin her notasında özgürlük vardır. Peki ya bizler... Neden özgür değiliz? Çünkü yargılarımızı değiştirmiyoruz. Özgürlüğü sahip olmadıklarımızda arıyoruz. Özgürlüğü arzularımızda ve hayallerimizde arıyoruz. İçinde bulunduğumuz her koşul aslında bazılarının hayalidir. Ve bizim hayalini kurduğumuz her koşul bazılarının tutsak hissettiği gerçekliğidir. Artık sevgiye sahip olalım. Sevelim. Eşimizi,dostlarımızı,ailemizi,işimizi,sahip olduğumuz herşeyi sevelim. Sımsıkı sarılalım sevdiklerimize. Doğayı sevelim. Hayvanların o masum fıtratlarını sevelim. Bitkilerin o tepkisiz ve şükredercesine fıtratlarını örnek alalım. Ben size söz veriyorum. Sahip olduklarımızı sevmeyi öğrendiğimiz zaman özgürlüğün ateşini hissedeceksiniz. Başarıyı işte o zaman yakalayacaksınız. İşinizi sevgi ile sevgi için yapacak ve mutlak başarıyı her an tadacaksınız. Sevgi ile yaklaştığınız herşey size kat ve kat fazla sevgiyle dönecek. Vücudunuzu sevdiğiniz zaman daha sağlıklı ve enerjik olacaksınız. Ailenizi sevdiğiniz zaman huzuru,mutluluğu tadacaksınız. İşinizi sevdiğiniz zaman başarıyı yakalayacaksınız.

Herşeye sahip olmak ister misiniz? Herşeyi sevin...

Expendables
 

devils_night

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2011
Mesajlar
42
Tepkime puanı
11
[FONT=Verdana, Arial, Tahoma, Calibri, Geneva, sans-serif]Gerçekten mantıkla örtüşen vede insanları ikna edici bir yazı vede hepsi doğru çok teşekkürler bu güzel paylaşımın için; sanırım dağılıp harab olmaya başladığım bugünlerde bu yazı kulağıma küpe olcak beni ikna ettiğin için teşekkürler Sevgi ve Esenlikle kalın.[/FONT]
 

RoyalArch

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Haz 2013
Mesajlar
676
Tepkime puanı
20
Konum
İstanbul
Gerçekten mantıkla örtüşen vede insanları ikna edici bir yazı vede hepsi doğru çok teşekkürler bu güzel paylaşımın için; sanırım dağılıp harab olmaya başladığım bugünlerde bu yazı kulağıma küpe olcak beni ikna ettiğin için teşekkürler Sevgi ve Esenlikle kalın.

Yazıda ki manayı kavramış olduğunuz için ben teşekkür ederim =)
 

albus

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ara 2011
Mesajlar
1,049
Tepkime puanı
313
Zenginlik kanaattir..
 

Nyksse

Banlı Kullanıcı
Katılım
2 Tem 2014
Mesajlar
71
Tepkime puanı
5
Expendables, gerçekten güzel yazılar yazıyorsun kuvvetli bir anlatım gücün ve ikna kabiliyetin var. Gayet de güzel bir yazı olmuş. Fakat bir kaç noktada farklı düşünüyorum. Bence insanoğlu sevgiyle zengin olacak noktayı geçeli çok oldu. Bizi diğer varlıklardan ayıran, üstün kılan özelliğimiz olan zekamızı kendi kurduğumuz sistemle boş şeylere harcamayı öğrendiğimiz gün, sevgi gibi insanı özgürleştirecek kavramları da yitirdik bence. Verdiğin hapishane mahkumu örneği güzel bir örnek olmuş, fakat ben okuyunca biraz ortama ve şartlara uyum sağlama psikolojisi olarak düşündüm bunu. Aynı hapishane mahkumuna gidip, oradan çıkmayı, parayı, şöhreti teklif etseydik, bence bir dakika düşünmeden hücre arkadaşlarını zevkle satardı. :)

Duygular, düşünmek, hissetmek, sorgulamak. Bunlar gerçekten dediğin gibi insanı özgürleştirecek şeyler. Ama kendini özgürleştirecek şeylerle kendine dünya üzerinde kocaman bir hapishane kuran tek canlı da yine insanoğlu. Kendini özgürleştirmek adına nefretle cinayet işleyen de, hırsızlık yapan da insanoğlu. Ve bu insanları da nefretleri özgürleştiriyor. :)

Bu güzel yazı için teşekkürler.
 

RoyalArch

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Haz 2013
Mesajlar
676
Tepkime puanı
20
Konum
İstanbul
Expendables, gerçekten güzel yazılar yazıyorsun kuvvetli bir anlatım gücün ve ikna kabiliyetin var. Gayet de güzel bir yazı olmuş. Fakat bir kaç noktada farklı düşünüyorum. Bence insanoğlu sevgiyle zengin olacak noktayı geçeli çok oldu. Bizi diğer varlıklardan ayıran, üstün kılan özelliğimiz olan zekamızı kendi kurduğumuz sistemle boş şeylere harcamayı öğrendiğimiz gün, sevgi gibi insanı özgürleştirecek kavramları da yitirdik bence. Verdiğin hapishane mahkumu örneği güzel bir örnek olmuş, fakat ben okuyunca biraz ortama ve şartlara uyum sağlama psikolojisi olarak düşündüm bunu. Aynı hapishane mahkumuna gidip, oradan çıkmayı, parayı, şöhreti teklif etseydik, bence bir dakika düşünmeden hücre arkadaşlarını zevkle satardı. :)

Duygular, düşünmek, hissetmek, sorgulamak. Bunlar gerçekten dediğin gibi insanı özgürleştirecek şeyler. Ama kendini özgürleştirecek şeylerle kendine dünya üzerinde kocaman bir hapishane kuran tek canlı da yine insanoğlu. Kendini özgürleştirmek adına nefretle cinayet işleyen de, hırsızlık yapan da insanoğlu. Ve bu insanları da nefretleri özgürleştiriyor. :)

Bu güzel yazı için teşekkürler.

Söylediğiniz gibi bazı şeyleri yitirmeye başladık. Ancak ben yine de her insanda o potansiyeli, her insanın içinde ki o merhamet ve sevgiyi görüyorum. Sadece kurduğumuz hayat bizi para ve kendi sistemimizin hırsıyla zorluyor. Güzel ve değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim =)
 
Üst