Putları Kır

ptaah

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Kas 2010
Mesajlar
280
Tepkime puanı
20
Konum
Allah'ın anıldığı yerlerden
Ey oğul! Sen hiçbir şey üzerinde değilsin Senin müslümanlığın da sıhhatli değil İslam, üzerine bina kurulan temelin ta kendisidir Senin şehadet getirmen de tam olmamış, eksik Zira dilinle Lâ ilâhe illallah: “ALLAH (celle celalü)’tan başka ilâh yoktur” diyorsun, fakat kalbinle bunu yalanlıyorsun Kalbinde, içinde birçok ilâhlar var Senin, devlet büyüklerinden ve mahalli idarecilerden korkman, içinde birer ilâhtır Kendi çalışmana, kendi kazancına, kendi gücüne kuvvetine, kendi kulağına, kendi gözüne, kendi zorbalığına güvenmen, içinde birer ilâhtır Zararı, faydayı, bir nimete nail olmayı, bir nimetten yoksun kalmayı insanlardan bilmen, içinde birer ilâhtır İnsanların çoğu, kalpleriyle, işte bu saydıklarımıza güvenirler, dayanırlar Fakat kendilerine sorarsan, ALLAH (celle celalü)’a dayanıp güvendiklerini söylerler

Lâ ilâhe: “Hiçbir ilâh yoktur,” dediğin zaman, bununla toptan bir reddi (nefyi) onaylıyorsun İllallah: “ancak ALLAH (celle celalü) vardır,” dediğin zaman ise, yine ALLAH (celle celalü) için toptan bir kabulü (ispatı) onaylamış oluyorsun Bu durumda, her ne zaman kalbin, Hak’tan gayrı bir şeye dayanır, güvenirse; o zaman yukarıdaki külli ispatında yalancı durumuna düşmüş, yani kendi kendini yalanlamış oluyorsun Kendisine dayanıp güvendiğin o şey de, senin ilâhın oluyor Gerçek ve fiili durum budur Zahire itibar yoktur

Kalbinde birçok ilâh varken, sen nasıl Lâ ilâhe illallah: “ALLAH (celle celalü)’tan başka ilâh yoktur,” diyebilirsin? ALLAH (celle celalü)’tan başka güvenip dayandığın herşey, senin putundur Kalbinde şirk, yani ortak koşma bulunduğu müddetçe, dilinle Kelime-i Tevhid’i söylemen sana fayda vermez Kalp pis oldukça, bedenin temiz olması sana yarar sağlamaz

Tevhid ehli, şeytanını ezer Şirk ehlini ise şeytanları ezer İhlas, sözlerin de, amel ve fiillerin de özüdür Zira gerek sözler, gerekse fiil ve ameller ihlastan, içtenlikten yoksun bulundukları an, özü olmayan birer kabuk, birer posa haline gelirler Kabuk ve posa ise ancak ateşte yanmaya yarar; ateşte yandıktan sonra iş görecek hale gelir

Ey ahali! Nefsleriniz uluhiyet (ilâh olma) iddiasında Fakat sizin bundan haberiniz yok Zira nefsleriniz, Hakk’a karşı büyükleniyorlar, kibirleniyorlar Onlar, ALLAH (celle celalü)’ın muradının gayrını istiyorlar Onlar ALLAH (celle celalü)’ı sevmiyorlar, bilakis, O’nun düşmanı lanetlik şeytanı seviyorlar ALLAH (celle celalü)’ın ezelde takdir ettiği kaderleri gelmeye ve vuku bulmaya başladığı zaman, olanlara boyun eğmiyorlar, teslim olmuyorlar, sabredip tahammül göstermiyorlar Bilakis itiraz ediyorlar, kaderle çekişiyorlar İslam’ın hakikatinden onların haberi bile yok

Senin kendisine güvenip ümit bağladığın herşey, senin ilâhındır, mabudundur Kendisinden korktuğun veya kendisine ümit bağladığın herşey, senin ilâhındır, mabudundur Esas sebep olan ALLAH (celle celalü)’ı tamamen unutarak, zararın da, faydanın da kendisinden geldiğini kabul ettiğin herşey, senin ilâhındır, mabudundur Fakat kısa bir süre sonra görürsün sen ALLAH (celle celalü), kendisini bırakıp da güvendiğin ve bağlandığın ne varsa hepsini alır

Şu hususu iyi bil ki, bütün eşya, sadece ALLAH (celle celalü)’ın hareket ettirmesiyle hareket eder, durdurmasıyla durur O’nun iradesi ve kuvveti olmadan, ne duran birşey harekete geçebilir, ne de hareket etmekte olan birşey durabilir Kişi bu hususu böylece bilip kabul eltiği zaman, artık insanları ve diğer varlıkları ALLAH (celle celalü)’a ortak tanıma yükünden ve suçundan kurtulur ALLAH (celle celalü)’a şirk koşmaz

Melekler içinde resim, suret bulunan eve girmezlerse, içinde bir sürü suretlerle putlar bulunan senin kalbine ALLAH (celle celalü) nasıl girer? ALLAH (celle celalü)’tan gayrı herşey bir puttur Öyleyse sen, putları kır Evi temizle

Ey dünyaya kulluk edenler! Ey ahirete kulluk edenler! Siz, ALLAH (celle celalü)’ı da, dünyayı da, ahireti de bilmiyorsunuz Kiminizin putu dünya Kiminizinki ahiret Kiminizinki insanlar Kiminizinki zevkler, nefsani arzular Kiminizinki övülme, halktan tasvip görme, toplama

ALLAH (celle celalü) dışında herşey, bir puttur Kişi ALLAH (celle celalü)’tan gayrı neye bağlandı ve neye gönül verdiyse, o onun putudur

Senin bütün umudun insanlar Herşeyi onlardan bekliyor, onlardan umuyorsun Korkun da onlardan Hep onlardan korkuyorsun Bu hal, Rabbine şirk koşmaktır, ortak tanımaktır

Bu zaman, ahir zamandır Bu zamanda çoğu insanların mabudu, paradan ibarettir Bu zaman insanlarının çoğu, Musa Aleyhisselam’ın kavmine benzedi Yahudilere benzedi Onlar, altın buzağıyı kendilerine mabud edinmişlerdi Bu zamanın insanının altın buzağısı da paradır Parayı kendine mabud edinmişsin, Rab edinmişsin Paraya tapıyorsun Senin ALLAH (celle celalü)’ın para

Hükümdarlar, devlet büyükleri ve ikbal sahipleri, halktan birçoğunun nazarında birer ilâhtır Dünyevî imkânlar, zenginlikler, sıhhat, afiyet, kuvvet ve kudret, birçok insanların nazarında birer ilâhtır İnsanların birçoğu, bunlara ve benzeri şeylere taparlar

Dünya zorbalarına, zenginlerine, firavunlarına ve hükümdarlarına saygı gösterip ALLAH (celle celalü)’ı unuttuğun ve O’na saygı göstermediğin takdirde, senin hakkındaki hüküm de, putlara tapanlar hakkındaki hüküm gibidir Sen de putuna saygı gösterenlerden olursun Putlara kulluk etme, onları yaratana kulluk et İşte o zaman, putlar sana boyun eğecektir

Sen, namazda iken bile yalan söylüyorsun Mesela namaza dururken ve gene namaz sırasında, “Allahu Ekber” (ALLAH (celle celalü) her şeyden büyüktür) diyorsun Böylece yalan söylemiş oluyorsun Çünkü senin kalbinde, ALLAH (celle celalü)’tan başka bir ilâh vardır Kendisine güvenip bağlandığın herşey, senin ilâhındır, mabudundur Kendisinden korktuğun ve kendisine ümit beslediğin herşey, senin ilâhındır, taptığındır

Kendisinde ALLAH (celle celalü)’tan başka birşey bulunduğu müddetçe, senin kalbin için kurtuluş yoktur Eğer sen, taşlar üzerinde ALLAH (celle celalü)’a bin yıl secde etsen, değil mi ki kalbinle O’ndan başkasına yöneliyorsun, sana bu secdeler hiçbir fayda vermez Mevlâsından başkasını sever oldukça, o kalp için iyi bir akibet yoktur ALLAH (celle celalü)’tan başka herşeyi kalbinden yok etmedikçe, saadete eremez, bahtiyar olamazsın



Abdulkadir Geylani Fethu'r-Rabbanî
 
Üst