Dünya'nın Yeni Teorik Yapısı

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Kanada Alberta Üniversitesi'nde yapılan elmas incelemelerinde yeni bir bulguya rastlanmıştı.
Bu bulguya göre Dünya'nın iç yapısı hakkında zaten tamamen teorik olan bilgiler, yeni bir teoriyle karşı karşıya kaldı. Bu teoriye göre yer kabuğunun altında devasa, kesintisiz bir okyanus var!
Teorik çizim:
Ekli dosyayı görüntüle 6144

İncelenen elmas:
Ekli dosyayı görüntüle 6145

Buna göre, zeminden 200 ila 400 km derine inildikten sonra, 400 ila 700 km derinliğinde hayal gücünü bile zorlayacak olan dev bir su kütlesi var.

İncelenen elmasta olmaması gereken bağıllıkta su miktarı tespit edildikten sonra bu konuya eğilen bilim insanlarına göre, uzay kadar Dünya'nın kendisinin de araştırılması gerekiyor. Şuan bu derinliklerle alakalı kesin verilere ulaşmanın imkansız olduğunu henüz böyle bir teknolojiye sahip olmadığımızı da belirtiyorlar. Ayrıca şimdiye kadar hareketli magma sebebiyle kıtaların kayıyor olmasına alternatif bir teori olarak da, suyun değiştirme kuvveti göz önüne alınıyor.

Kim bilir belki iç dünya teorisi veya benzer teoriler gerçektir..

Bilimsel sayfa için: http://uofa.ualberta.ca/news-and-ev...neral-points-to-vast-oceans-beneath-the-earth
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Teşekkürler çığır açacak birşey bu :)
Ben benzer bir şeyin olduğuna yaptığım çalışmalardan dolayı inanıyordum. Bunu görünce de sevindim zira bu konudaki çalışmalarıma çok kıymet veriyorum. Sitede su ve rüzgarla alakalı çalışmalarımın bazılarını da paylaşıyorum zaten, suyla haşır neşirliğimi bilenler bilir.

Bu arada tufanlarla alakalı olsun, Dünya'nın su ihtiyacı olsun yeni bir çok teoriyi de beraberinde getiren bir gelişme..
 

Kererm

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ağu 2014
Mesajlar
57
Tepkime puanı
1
Ben benzer bir şeyin olduğuna yaptığım çalışmalardan dolayı inanıyordum. Bunu görünce de sevindim zira bu konudaki çalışmalarıma çok kıymet veriyorum. Sitede su ve rüzgarla alakalı çalışmalarımın bazılarını da paylaşıyorum zaten, suyla haşır neşirliğimi bilenler bilir.

Bu arada tufanlarla alakalı olsun, Dünya'nın su ihtiyacı olsun yeni bir çok teoriyi de beraberinde getiren bir gelişme..
Aynen öyle çok şaşırdım açıkçası onlarca yeni teoriye zemin hazırlayacak bir bilgi bence bu.
 

han__ozan

Banlı Kullanıcı
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
65
Tepkime puanı
1
su daki bi madde diyolardı direk suyu ateşe çevirebiliyomuş hidrojen miydi tam hatırlamıyorum :) belki de sona yaklaşıldığında cehennem denilen şey dünyanın kendisidir... zaten bu konuda çalışmalar yapmıyolar yer altından gelen çığlık sesleri vs :)
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
su daki bi madde diyolardı direk suyu ateşe çevirebiliyomuş hidrojen miydi tam hatırlamıyorum :) belki de sona yaklaşıldığında cehennem denilen şey dünyanın kendisidir... zaten bu konuda çalışmalar yapmıyolar yer altından gelen çığlık sesleri vs :)
Hidrojen ayrıştırılıp yakıt olarak kullanılır. Yer altından gelen çığlık sesleri aslında çığlık sesi değil. Normal bir sondaj çalışmasında bile o deliğe mikrofon indirin yine garip sesler gelir.
 

soldier

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Eyl 2014
Mesajlar
58
Tepkime puanı
7
Bunu tahmin ediyordum.
Her şeyin başı su!
Teşekkürler Chillout.
 

anebisetia

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Eyl 2012
Mesajlar
23
Tepkime puanı
1
Öyleyse orada başka canlı türleride oluşmuş olabilir
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Öyleyse orada başka canlı türleride oluşmuş olabilir
Kesinlikle olabilir. Hatta eğer orada canlılar varsa asla alışık olmadığımız türden canlılar olması gerekir.
Mesela çok çok şiddetli basınç, güneş enerjisinin olmayışı, aşırı soğuk-sıcak etkenler, ham mineraller, oksijen miktarı gibi bir çok etken oradaki canlıları tamamen uzaylı kurgularındaki canlılara dönüştürebilir.
-Bir kilometre uzunluğunda su kurtları,
-Devasa büyüklükte biyolüminesans canlılar (bir şehir büyüklüğünde ışık saçan jelimsi bir canlı gibi)
-Hatta ve hatta kendi enerjisini oluşturan radyoaktif özellik taşıyan nükleer canlılar?
-Bio elektro manyetik anlamında aşmış canlılar?

Hayal gücümüzü uçurup senaryo yaratalım:
Mesela Dünya'nın sahip olduğu manyetik alan çekirdekten gelir. Biz yüzeyde bu kadar bu alandan etkileniyorsak bizim 600 km altımızdaki bir canlı daha ciddi etkilenir ve bu alanla daha iyi etkileşime girer. Şimdi biraz kurgu ve biraz da metafizik harmanlarsak, böceklerin de telepatik etkileşime girebildiğini biliyoruz, standart beyin olması gerekmiyor yani. Şimdi 10 kilometrelik dev bir canlı düşünün, bu canlıya elektromanyetik güç ve etkileşimin en üst limitini ekleyin, ilkel güdüler verin, bu tarz canlıların etkileyebileceği beyin frekanslarını düşünün şimdi de.. Bu canlılara ''X'' diyelim.
Çekirdek ve magma ile yer yüzü arasında bu okyanus varsa, yanardağlarla yüzeye çıkan lavların bu okyanus içinde yüzlerce kilometrelik tüneller oluşturmuş olması gerekir. Mesela derin denizlerdeki (artık bu gerçekse derin diye bir şey kalmıyor) lav boruları etrafında kemosentez yapan canlılar var. Bunların binlerce milyonlarca katı büyüklüğünde canlılar muhtemelen bu alt okyanusta da varlar. Şimdi ''X'' adını verdiğimiz bu canlıları da bunlardan sayalım. Lavlar o tünellerden yüzeye çıktığında eriyik özdeklerle Dünya'nın yer yüzünde yaşayan canlılarına bu ''X'' ler etki gönderebildiklerini düşünün. :)

Eğer Dünya'nın içinde gerçekten derinliği 400 km'yi bulan ve bütün dünyanın altını saran bir iç su küresi varsa yukarıdakinden çok daha uçuk bir hayal gücüne ihtiyacımız olur.
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,258
Tepkime puanı
3,164
Belki uzayda aradıklarımızın özü aslında çok yakınımızdadır kim bilir.
 
Üst