Kızılderili Burçları ve Kızılderili Mitolojisi

albus

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ara 2011
Mesajlar
1,049
Tepkime puanı
313
Kızılderili Burçları ve Kızılderili Mitolojisi

Zodyak Kuşağını eskiden beri tanıyanlar ve gökyüzünün büyülü bilgeliğini yetkin bir şekilde kullananların başında Kızılderililer gelir. Kızılderililer, Zodyak Kuşağını bir Şifa Çemberi olarak tanımlarlar ve insan özgü her türlü problemin bu çember sayesinde çözülebileceğine inanırlardı. Bu Büyülü Çemberin rehberliğinden faydalanarak, yaşamlarına yön verirler, önemli tarihlerini belirlerlerdi. Değişik yaşlarda, değişen enerjilerinin akışını sağlamak ve kendilerini farklı şartlara adapte edebilmek için kendi yaşamlarının doğum-ölüm-yeniden doğum çemberini tanımayı isterlerdi. Onlara göre, her insanın doğduğu tarih Şifa Çemberine giriş noktasını ve madenler-bitkiler-hayvanlar alemine, yani kısacası dünyadaki yaşama katılımını belirlerdi. Siz de kendi doğum tarihinize göre, kadim Kızılderili bilgeliğinden yararlanabilir, yaşamınıza rehberlik sağlayabilirsiniz.

Gökteki Yıldızlar: Ayının Peşinde!
Avcı, balıkçı, çiftçi gibi, geçimlerinin topraktan ya da denizden sağlayan bütün insanlar, hava, yıldızlar ve mevsimlere ilişkin bir şeyler bilmek zorundadır. Her çeşit üretim çabası, doğrudan doğruya doğa tarafından yürütülür ve bunlarla uğraşan insanlar, bu gerçekleri bilir. Kuzey Amerika Kızılderilileri'nin büyük törenleri, mevsimden mevsime yapılır. Bazı törenler, mevsim dönenceleri ve gece-gündüz eşitliği temeline dayanır. Diğerleri de gökyüzündeki bazı yıldızlar ya da yıldız kümelerine ilişkindir. Bazı nedenlerden dolayı, Kuzey Amerika Kızılderilileri'nin yıldız bilimleri kaybolmuştur. İlk neden, törenler için karar verme yetkisinin yalnızca rahiplerin açıklayabildiği gizli sırlara bağlı kalması ve rahiplerin de bu sırları, yalnızca kendilerinden sonra rahip olmak üzere yetiştirdikleri kimselere söylemesidir. İkinci neden, Kızılderilililer'in bildiği bir çok burç ve takım yıldızının Avrupa bilgilerinde karşılığının bulunmamasıdır. Üçüncü neden de, Kızılderilileri inceleyip bilgi derleyen kimselerden birçoğunun, kendi kültürlerinin astronomisine ilişkin hiçbir şey bilmeyen, şehirli sade vatandaş olmalarıdır.

Muskuakiler (Sarı toprak insanları), ya da Tilkiler, kendileriyle birlikte olan Saukalarla (Kızıl toprak insanları) birlikte Avrupalılar'ın akınları ve Irokian saldırıları sonucunda daha batıya doğru sürülen ve Algonkian dilini konuşan Kızılderili toplulukları arasındaydılar. Verimliliği ve nehirlere yakin olması nedeniyle seçtikleri asıl topraklarında Tilkiler, kemerli, hasır kaplı çadırlardan ve yazları kullanmak üzere, etrafı mısır tarlalarıyla çevrili, ağaç kabuklarından yapılmış evlerinden oluşan bir köy kurdular.
Mısır ektikleri tepelerin arasına fasulye ve kabak ektiler ve hasat ettikleri ürünleri kurutup kışın kullanmak üzere depoladılar. Başka kabilelerde, özellikle Algoniakan Dili'ni konuşan diğer gruplarda da bu ayıya ve onu avlamaya çalışan avcılara ilişkin, benzer öyküler bulunmaktadır. Bu öykü, "Derler ki, bir zamanlar…" gibi başlayan kalıplaşmış öykü açılışlarının güzel bir örneğidir. Böyle bir başlangıç, anlatılacak olan öykünün içinde, öyküyü anlatan kimsenin kişisel gözlem ve deneyimlerinin bulunmadığı, belirtilmektedir. Bu öyküde, küçük öykülerden daha çok, büyük destanlarda daha sık kullanan kalıplaşmış öykü kapanışlarının da iyi bir örneği bulunmaktadır. Aşağıda sizlere sunacağım öykü, daha uzun ve büyük bir gerçek oluşum öyküsünün, belki de yalnızca bir parçasıdır ve asil uzun öykünün diğer parçaları kaybolmuş olabilir.

Derler ki, bir zamanlar, çok eskiden, kışın ilk aylarıymış. Bir gece önce kar yağmış ve bu ilk kar, ertesi gün, yerde öylece taptaze duruyormuş. Günün ilk ışıklarıyla birlikte, sabahleyin erkenden üç delikanlı, avlanmaya çıkmışlar. Delikanlılardan biri, adı "Sıkı Tut" olan köpeğini yanına almış. Nehir boyunca dolaşıp küçük koruluklara girmişler ve sonra fundalık, çalılık ve ağaçların daha bodur; ama kalın olduğu bir tepenin yamacına gelmişler. Burada çalılıkların arasında dolaşırken genç avcılar, bir iz bulmuşlar ve bu izi takip etmeye başlamışlar. İzler, onları tepenin yamacındaki bir mağaraya götürmüş. Böylece bir ayı ini bulmuşlar.

"Hangimiz içeri girsin de ayıyı sürüp dışarı çıkarsın?" diye birbirlerine sormuşlar genç avcılar. Sonunda en büyükleri, "Ben girerim" demiş, dizlerinin üzerinde emekleyerek ayinin inine girmiş ve ayıyı sürüp dışarı çıkarmak için yayıyla onu dürtmeye başlamış. Bir süre sonra mağaradaki genç, arkadaşlarına "Geliyor! Geliyor!" diye seslenmiş. Ayı, kendisini zorlayan avcıdan kurtulmuş ve kendisini mağaranın dışına atmış. Avcılar da onun peşinden gitmişler. "Bakın!" diye bağırmış en gençleri. "Bakın, ne kadar da hızlı gidiyor. Kuzeye doğru, soğukların geldiği yerlere gidiyor." Genç avcı, ayıyı çevirip diğerlerine doğru sürmek için hayvanin peşimden koşup uzaklaşmış. Ortanca avcı, "Dikkat!" diye bağırmış. "İste geliyor! Doğuya, öğle zamanının geldiği yere doğru gidiyor. Koşun kardeşler. Gittiği yer işte orası."

O ve küçük köpeği de, ayıyı geri çevirmek için olanca hızlarıyla batıya doğru koşmuşlar. Genç avcılar ayıyı kovalarken en büyükleri, eğilip söyle bir bakınmış. "Oooo!" diye haykırmış. "Altımızda Yeryüzü Büyükannemiz var. Bu ayı, bizi gökyüzüne doğru götürüyor. Haydi kardeşler, çok geç olmadan geri dönelim."

Ama artık çok geç olmuş. Gökyüzü ayısı, onları çok, çok yükseklere götürmüş. Sonunda avcılar, ayıyı yakalayıp öldürmüşler. Akçaağaç ve somak dallarını üst üste yığmış ve bu dal yığınının üstünde de ayıyı parçalara ayırmışlar. Akçaağaç ve somakan sonbaharda kan kırmızısına dönüşmesi iste bu nedenledir. Daha sonra avcılar ayağa kalkıp hep birlikte ayinin başını doğu yönüne atmışlar.

Simdi, kışın, sabahleyin erkenden, tanyeri ağarmadan az önce ufkun hemen altından ayı başını andıran bir takımyıldızı kümesi belirir. Daha sonra da avcılar, ayının omurga ve belkemiğini uzaklara, kuzey yönüne atmışlar. Kış ortasında, gece yarısı eğer kuzey yönüne bakarsanız, orada yıldızlarla şekillenmiş olarak ayının omurga ve belkemiğini görürsünüz. Yılın herhangi bir zamanında gökyüzüne bakacak olursanız, kare seklini oluşturan dört parlak yıldız ve onların arkasında da üç büyük parlak yıldız ve bir de küçük donuk bir yıldız görürsünüz. Dört yıldızdan oluşan kare, ayı, bunların peşindeki üç yıldız, o üç delikanlı ve belli belirsiz görebildiğiniz o küçük yıldız da "Sıkı Tut" adındaki o küçük köpektir.
Bu sekiz yıldız, gökyüzü boyunca bütün sene birlikte dolaşır durur ve öbür yıldızların yaptığı gibi asla dinlenmeye çekilmezler. avcılar, ayıyı yakalayıncaya kadar, kendileri ve küçük köpek, asla durup dinlenmezler. Öykü de burada biter...


Kızılderili Burçları:



YABANKAZI 22 Aralık – 19 Ocak

"Yardımsever bir lider!"
Uğurlu taşı: Kuvars. Rengi: Beyaz. Becereli ,akıllı ve çok zeki. Kolayca kavrama yeteneği var. iyi bir anne ve baba. Hayata çok tedbirli yaklaşır. Psikolojisi hassastır. İkramcı bir yapısı vardır. Kin tutar. Bir çok işi bir arada yürütebilir. Normalde sakindir. Ulaşılması zor bir kişiliktir. Üzgün olduğu zaman yanına içine kapanır. Dayanıklıdır.

SUSAMURU 20 Ocak – 18 Şubat
"Sevimli!"
Uğurlu taşı: Turkuaz. Rengi: Turkuaz. Altıncı hissi çok kuvvetlidir. iyilik yapmayı sever. Doğayı sever. Mutfak ilgi alanıdır. Yemek yapmayı sevdiği gibi yedirmeyi de çok sever. Dostları çoktur. Kaprislidir. Akıllı ve cesurdur. Karşı koyulması zor. Tehlikeli durumlarda yanlış kararlar almaya eğilimli. Kendilerini başkalarının yerine koyabilme kabiliyeti. Aşırı korkusuzluk sonucu tehlikeli işler yapabilme
Sürekli yeni planlar yapma. İlk adımları atarken kararsız. Özgürlüğüne düşkün.

PUMA 19 Şubat – 20 Mart
"Kıvrak!"
Uğurlu Taşı: Firuze. Rengi: Yeşil. Kendi alanlarına ve özeline düşkün. Duygusal ama duygularını göstermeyen. Zor güvenen ve ihtiyatlı. Ruhsal bir avcı. Evine düşkün. Yalnızlık duygusu güçlü. Sezgileri yüksek. Kıvrak zekalı. Akıl almaz bir düş gücü. Köşeye sıkıştıklarında kavgacı ve atik. Güvendiklerine tüm yüreği ile sevgi gösterme. Anlaşılması zor, gizemli. Güçlü sezgiler. Duyguları baskı altında tutma eğilimi. Atik bir ruhsal koşucu. Başkalarının göremediğini gören. Romantik.

ALADOĞAN 21 Mart – 19 Nisan
" Büyüleyicİ!"
Uğurlu Taşı: Opalin. Rengi: Sarı. Daldan dala atlayan. Hızlı gelişme, değişme kapasitesi. Düşünce ve duygularında çok açık. Açık sözlü ama bazen patavatsız. Yalana ve yalancılığa tahammülü olmayan. Korkusuz. İleri görüşlü. Kızgın olduklarında saldırgan ve çok tehlikeli. Kolayca dikkati dağılan. Enerjilerini yönlendirmeye başaranlar için iyi bir yönetici. Sağlam bünyeli. Hassas Nokta; Baş bölgesi, sık baş ağrısı. Herkesle anlaşan. Doyumsuz bir güç ve enerji isteği. Yeryüzü işlerine aşırı eğilim. Arkadaş Canlısı, geniş bir çevre. Pırıltılı, Etkileyici.

KUNDUZ 20 Nisan – 20 Mayıs

"Denge!"
Uğurlu taşı: Krisokol. Rengi: Mavi. Dengeli, ağırbaşlı. Değişimi sevmeyen, Planlı. Bir işi yaptığı zaman hem güzel hem yararlı olmasına çalışan birisidir. Sürekli barışı arayan ve barış ortamlarını tercih eden, Toprağa, köke bağlı önem veren
El becerileri yüksek. Her türlü fiziksel ortama uyum sağlayan. Kendi rahatı ve huzuru için çevreyi düzenleyen. Sessiz, sakin. Güven duymadıkları zaman geride kalıp dinleyen. Sinirlenince yıkıcı. Suyla ilgilenmekten hoşlanan. İşleri sürtüşmesiz, uyumlu hale getirmeyi başaran. Maddi alanda güvenceyi seven. Evliliği ciddiye alan ve eşine sadık olan.

GEYİK 21 Mayıs – 20 Haziran
"Çekici!"
Uğurlu taşı: Akik. Rengi: Beyaz. Çok uyanık ve zeki. Koruma içgüdüsü fazlası ile gelişmiş. Güzel olan her şeyi seven. İlişkilerinde fiziksel görünüme önem veren. Sanatçı kişilikli. Yeni buluşlara meraklı. Yeni tatlar, yeni yerler görmeyi seven, maceracı. Gülmeyi seven bir kahkaha makinesi. Sevgi dolu bir ana-baba. En küçük işte bile güzellik yaratabilen. Kalıcı ilişkileri olması gereken. Sevinmeyi ve sevinç duygusunu çok önemseyen. Maceracı.

AĞAÇKAKAN 21 Haziran – 22 Temmuz
"Sevgi!"
Uğurlu Taşı: Kırmızı Akik. Rengi: Pembe. Gizemli yetenekleri olan. Dengeli ortam ve dengeli durumları tercih eden. Olayların iç yüzünü kolayca kavrayan. Muhakkak sevdikleri bir eşe ihtiyaç duyan. Düzenli, iyi ilişkiler kuran. Çok hırslı,sevilmeyi çok önemseyen. Yardımsever. Dinsel ve mistik eğilimleri olan. Uzak çevreye kadar herkesle ilişki içerisinde olan. Uyumlu. Güven duygusuna önem veren. Çabuk korkan. Milliyetçilik duyguları güçlü olan. Maddi güvence olmayınca mutsuz olan. Yaşamda her zaman ruhsal bir amaç arayan, Sağlam ve güvenilir bir dost!

MERSİNBALIĞI 23 Temmuz – 22 Ağustos
"Sevilen!"
Uğurlu Taşı: Gröna Demir. Rengi: Kırmızı. Soylu, görkemli düşünmeyi seven. Gerçek duygularını saklayan. Başkalarının kendilerine verdiği acıyı unutmayan. Başkalarına duygusal çözümler sağlamayı seven. Liderlik duyguları çok güçlü. Egemenlik kurmayı seven. Bazen kibirli. Çok zeki, uyanık ve hareketli. Çocuklarına karşı korumacı. Tükenmez bir güç kaynağı ve ruhsal derinlik. Çok sağlam bir korunma zırhı. Okumaya meraklı. Haksever, iyi niyetli bir yönetici. Hırçın davranışların altında yumuşak ve kırılgan bir yürek. Acılarını, dertlerini asla göstermeyen. Psikolojik ve fiziksel sıkıntıları kolayca çözümleyebilme yeteneği. Başka insanların üzerinde güçlü etkiler yaratan. Beklenmedik, hesapsız öfke patlamaları olan. İyi yürekli, duyarlı kişiler!

BOZ AYI 23 Ağustos – 22 Eylül
"Çözümlemeci!"
Uğurlu Taşı: Ametist. Rengi: Erguvan. Konuşmayı seven. Aynı zamanda uzun süre suskun kalabilen. Korkutucu bir düşman. Somut aleme ve lükse meraklı. Akıllarına koydukları zor, kolay her şeyi yapabilen. Sorumluluk duygusu çok güçlü. Sinirli ama sevecen bir ana-baba. Temiz, titiz. Disiplinli ve düzenli. Uyumlu ama çekingen
Aldatılmaya tahammülü olmayan. Sorunları kolayca çözebilen. Zayıf olan her şeyi küçümseyen, Ruhsal gelişim konusunda desteğe ihtiyaç duyan. Yemeğe düşkün ama rejimi de seven. Hekimlik, yönetim ve savunma konularına meyilli. Dürüst ve etkin bir kişilik.

KARGA 23 Eylül – 23 Ekim
"Kararlı!"
Uğurlu Taşı: Jasper. Rengi: Kahverengi. Yardımsever. Doğa ile ilişkide olmayı seven. Ani, beklenmedik manevralar yapabilen. İç dengeleri bozulmazsa uzun süre çalışabilen. Ruhsal alanda çok rahat olan. Hayattan zevk almayı bilen. Küçük şeylerden mutlu olan. Her şeyin iyi ve kötü yanını kolayca görebilen. Her türlü düşünce ve akımı izleyip öğrenmek isteyen. Sevdiklerine karşı aşırı korumacı hatta yıkıcı. Hayvanlara düşkün
Evine özenen, zevkli, dekorasyona meraklı. Güzel şeyleri seven, Hayatı dolaysız ve yoğun yaşayan insanlardır!

YILAN 24 Ekim – 21 Kasım
"Duyarlı!"
Uğurlu taşı: Bakır. Rengi: Turuncu. Ruhsal seslere karşı duyarlı. Uğraştıkları işte başarılı. Kendi söylediklerini benimseten. İlişki kurdukları şeyleri dönüştürme yeteneği. Tükenmez bir enerji. İyileştirici güçlere sahip. Çevrelerine yardımcı olma yeteneği. Aydın bir kişiliğe sahiptir. Çok gizemli. Etrafa kolayca uyum sağlayan. Çocuklarına yetki vermeyi seven, Kendi özlerini değiştirebilme gücü. Saklı işler çevirmeyi seven. Çok çekici. Farklı bir kişilik!

WABİTTİ 22 Kasım – 21 Aralık

"Güç!"
Uğurlu Taşı: Obsidiyen. Rengi: Siyah. Sık sık ikilem yaşayan. Yaşamları boyunca bıçak sırtında yürüyen. Dış etkilerden gerçek özleri çıkarmayı çok iyi beceren. Yumuşak ama güçlü bir yapıya sahip. Çevrelerine karşı antiseptik bir etkiye sahip olan. Çok güçlü bir adalet duygusuna sahip. Güçlü içgüdüleri olan Ruhsal düğümleri kolayca çözebilen. Yükseklere tırmanmayı başarabilen. Sağlam içgüdüleri olan. Sıcak kalpli, sevgi dolu olabilen. Bazen aşırı cesur. Çabuk öğrenen.


Ben kargaymışım :D başka isim bulamamışlar mı? kendimi hiç "karga" gibi hissetmiyorum!
tamamen alıntıdır bu arada.
 
4

43887

Boz ayı üstüme bile alınmadım:D ama Kızılderililer için bu vb hayvanların önemi büyük ,ayrıca içlerinden en güçlüleri sayılır ;) özellikleri azıcık tutuyor ama zayıf olan herşeyi ezen asla ben değilim birde somut maddeci aşırı titiz ...çokta uymuyorum ...biraz Başak Burcu özellikleri içeriyor :D
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,096
Tepkime puanı
4,962
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Susamuru
"Sevimli!"
Uğurlu taşı: Turkuaz. Rengi: Turkuaz. Altıncı hissi çok kuvvetlidir. iyilik yapmayı sever. Doğayı sever. Mutfak ilgi alanıdır. Yemek yapmayı sevdiği gibi yedirmeyi de çok sever. Dostları çoktur. Kaprislidir. Akıllı ve cesurdur. Karşı koyulması zor. Tehlikeli durumlarda yanlış kararlar almaya eğilimli. Kendilerini başkalarının yerine koyabilme kabiliyeti. Aşırı korkusuzluk sonucu tehlikeli işler yapabilme.
Sürekli yeni planlar yapma. İlk adımları atarken kararsız. Özgürlüğüne düşkün.

Neredeyse yazılanın hepsi doğru. :) Bu zamana kadar Mısır astrolojisi burçlarına ve yorumlarına baktım,Çin astrolojisi burçlarına baktım,eski türk astrolojisi burçlarına baktım ama hiç birisinde bu şekilde net bir anlatım yoktu, Kızılderililer cidden astroloji alanında ilerlemişler. :)
 

BeLLa91

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Kas 2010
Mesajlar
890
Tepkime puanı
268
İş
Asistan, öğrenci
Valla aynı ben.
ALADOĞAN 21 Mart – 19 Nisan

 

hazaR

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Haz 2011
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
673
Konum
İstanbul
İş
Passenger.
WABİTTİ 22 Kasım – 21 Aralık
"Güç!"
Uğurlu Taşı: Obsidiyen. Rengi: Siyah. Sık sık ikilem yaşayan. Yaşamları boyunca bıçak sırtında yürüyen. Dış etkilerden gerçek özleri çıkarmayı çok iyi beceren. Yumuşak ama güçlü bir yapıya sahip. Çevrelerine karşı antiseptik bir etkiye sahip olan. Çok güçlü bir adalet duygusuna sahip. Güçlü içgüdüleri olan Ruhsal düğümleri kolayca çözebilen. Yükseklere tırmanmayı başarabilen. Sağlam içgüdüleri olan. Sıcak kalpli, sevgi dolu olabilen. Bazen aşırı cesur. Çabuk öğrenen.

Abuk subuk bir şey çıkmasa şaşardım zaten.
 
Üst