Hiç doğmamak ?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
''Ölmeden önce ölmekten korkuyoruz,peki hiç doğmamış olabilirmiyiz ? ''

Bedensel doğum ve ölümler hangi gerçek doğmayı getirir ? Doğum anına şahitlerimiz var ya öncesi ?


Bu soru ile ilgili neler düşünüyorsunuz ? Tüm inanç ve fikirlerin açık olduğu bilgilerinizi paylaşmanızı bekliyorum .

İyi forumlar.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Urum'un, ben ve Yule'nin üstümüzde yaptığı denemelerde, (kendi isteğimizle, zorla adam kaçırıp bir şeyler yapmıyor merak etmeyin) doğum öncesinde bir kilit olduğunu gördük. Bu kilit bir daha hatırlamak istemeyeceğim hisler barındırıyor. Doğmadan önce bir şekilde bir dönüşüm olduğu kesin. O dönüşüm aralarında da bir yere naklediliyorsunuz ve orada biri veya birileri sizin bilincinizle oraya baktığınızı kesinlikle görüyor, o biri veya birileri sana daha güçlü bakıyor.. En yüksek ihtimalle ''araf''. İnsanın bilmemesi ve bilinçli biçimde bulunmaması gereken bir yer.
 

albus

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ara 2011
Mesajlar
1,049
Tepkime puanı
313
değişik bi deneymiş.
ama hiç doğmamış olsaydım doğmamış olurdum gibi hiçde felsefi olmayan ya da felsefedeki herşeyi düz mantık ilerleten felsefecilerin felsefelerinin yolundan mı gitmek oluyor bu felsefe bilmiyorum.
ama bu soruya deniz erkekleri olayından gelmiş olabileceğini düşünüyorum :D ve hala üstüne basarak söylüyorum deniz kızları insanlarla sevişiyor! herneyse.
şimdi.
ne dediğini nerdeyse hiç anlamadım.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
değişik bi deneymiş.
ama hiç doğmamış olsaydım doğmamış olurdum gibi hiçde felsefi olmayan ya da felsefedeki herşeyi düz mantık ilerleten felsefecilerin felsefelerinin yolundan mı gitmek oluyor bu felsefe bilmiyorum.
ama bu soruya deniz erkekleri olayından gelmiş olabileceğini düşünüyorum :D ve hala üstüne basarak söylüyorum deniz kızları insanlarla sevişiyor! herneyse.
şimdi.
ne dediğini nerdeyse hiç anlamadım.
Senin canın sıkılmış. :)
 

Leyli Mira

Kayıtlı Üye
Katılım
6 May 2011
Mesajlar
133
Tepkime puanı
6
Sanırım insan zihninin kısıtlandığı nokta burası. Her zaman ölümü düşünüp sonrasını merak ederiz ancak varılan nokta belirsiz. Belirsiz derken aklın almadığı düzeyde. Şimdi birde bize öncesini soruyosun ablam sanırım kafayı yememizi istiyosun :p

'Bir daha hatırlamak istemediğim hisler barındırıyor' derken sanırım acıdan bahsediyosunuz ? Yoksa sizin gördüğünüzü gören veya görenler, doğum öncesi süreçten kesintiler paylaşıp sizi ruhen kısıtlıyor mu ? Kafamada deli sorular...
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Albus az sağa çekil ;)
Chillout konuya tam da beklediğim yerden yaklaşmış.Evet doğmadan önce bir yer var o belli yani doğmayı bekleyenlerin bulunduğu yer.Peki bu tekamülünü tamamlayan rehber ruhlarla (daha önce yaşamış insanlar )aynı yer olabilir mi? hipnoz Seansı sırasında doğmak istmiyorum Dünya kötü bir yer diye ağlayan kişi direk olarak dünyadan haberdar bu aşikar.
O halde çoklu bedenlenme var.Ruhsal gelişim tamamlamak için bir kaç kez yada defalarca doğuyoruz ? !
 
4

43887

Evet dediğin gibi sevgili Aja çoklu bedenlenme var ve bunun bir örneğide benim,bazı endişelerim varken hipnozla tamamen arınmış oldum bu duygularımdan,üstelik haberci rüyalarımda gördüğüm bir ermişin(ermiş Urumdu) bana tekrar bedenleneceksin senin ölümün normal bir ölüm olmayacak demesi...ve bunun gibi fazla durum yaşamam gibi..

sevgili tai yaşadığın olayın farklı bir olayını da ben yaşadım bir hafta yaşayıp yaşamını kaybetti ,ve benimde kafamda senin gibi bir sürü sorular ,zamanı gelince bende araştırmalarımı sürdüreceğim şimdilik rüyalarımdan yardım alarak haberdar oluyorum...
 

Placebox

Banlı Kullanıcı
Katılım
20 Eyl 2013
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Çocukça gözlemler olacak fakat yorum yapmak isterim.


Bu konuya davranışlar ve deneyimler üzerinden yaklaşmak istiyorum.

Bebeğin anne karnında ki pozisyonunu, uyku tutmadığı zaman bacaklarımızı ve ellerimizi karnımıza çekerek rahat bir pozisyon alırız ve (Genelleme olacak fakat.) rahatladığımızı hissederiz. Anne karnında ki güven ve rahat ortamın vermiş olduğu rahatlığı hissetmek olarak baktığım oluyor bu duruma.

Gözleme açık bir davranış fakat hiç gitmediğimiz bir yerde hatıralarımızın olduğunu hissetmek ve o ortama girdiğimiz an duygu değişimleri yaşamak.

Doğal yollar ile gelmiş yetenek, her ne kadar kuşaklar arası deneyimler üzerine kurulu olsa da ve görüşlerin geneli bu yönde olsa da geçmiş yaşamda ki veya gelecek yaşamda ki kişiliğimizi etkileyecek olandır.

Her sistemde açık vardır veya sistem açık vermek ister. Zihnimizde aniden kareler belirir veya o olay öyle bir görünür ki gözümüze ne olacağını her yönü ile biliriz. Bu anı daha önce geçmişte yaşamış mıydık?

Gereksiz uzattım, birçok örnek verilebilir.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Sevgili ElessaR C. : O hisler acı değil, hiçbir hisle kıyaslanamayacak bir şey. Açıkçası hissizliğin verdiği tarifi olmayan bir his.. Orada kişilik yok, varoluş yok, bilinç yok, sonsuz, anlamsız, tarifsiz bir boşluk var. Hiçbir şeysin ve hiç kimsesin. Bunu gördükten sonra aslında bir şekilde varoluş bilincine sahip olmanın çok çok çok büyük bir lütuf olduğunu bir anda kavrıyorsunuz. Hani bazen sorarlar ya ben bu dünyaya neden geldim diye, nedeninden daha önemli olan şeyin bir şekilde varolmanın bilincine sahip olmak olduğunun cevabını veririm. Nedenler de önemli olabilir ama hiçbir şey varolma bilincine sahip olmanın yerini tutmaz tutamaz. Bu elimizden alındığında hiçbir şey yok. Basit ifade ''yok''..

Sevgili Aja: Bu yer hakkında gerçekten pek bir şey bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum. Bildiğim tek şey bir şekilde oradan yolumuzun geçtiği. Çoklu bedenlenmenin var olduğuna ben de inanıyorum ve bazı tecrübelerim de var. Bu bildiğimiz reenkarnasyon gibi değil. Olay bambaşka gibi duruyor kurcalandığında. Şundan emin olun ki kimsenin dünya üstünde gerçekten kesin ve net bu konuda bir bilgisi yok. Herkesin fikirleri, tecrübeleri ve sağlam kaynaklı bilgileri de olabilir ancak kesin bilen yok. Olsaydı her şey çok farklı olurdu. Bildiğim tek şey, muazzam bir sistem var ve bu sistemin de koruyucuları var. Arka kapılar bulunabilse de bunun sınırları var. Harut ve Marut'tan ism-i azamı öğrenen kadının bile bu isimle pek bir şey yapamaması, belli bir yerde mutlak irade tarafından sabitlenmesi gibi bir şey..
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119
bir arkadaşla tanışmıştım benden büyük, bu konularla hiç bi şekilde bilgisi yok fakat 27 yıldır kafasını kurcalayan evet 27 yıldır diyorum ki bana bebekken bile konuşurdum dedi , bana çok olağanüstü şeyler anlattı , doğmadan öncesini de hatırlıyormuş .neyse mevuya geçeyim bir karanlık odada konsey tarafından ona karar verilmiş gitmek istemediğini söylemiş fakat gitmesinin zorunlu olduğunu söylenmiş , sonra bebekken de çoğu şeyi hatırlıyor , duygularını telepatik iletişimlerini . normalde insanlar pek hatırlamaz. halen de bir sürü olay yaşıyorum dedi , pek anlatmadı , kendisi islama inanıyor ama bu yaşadığı hatırladığı şeyler inancıyla çelişiyor bu yüzden bi karmaşıklık yaşıyorum dedi ,ben de yazıya dökmesini rica etmiştim o zamanlar hallederim dedi şuan ne yaptı hiç bir bilgim yok bayadır karşılaşmadık görüşemiyoruz. ben de yeni doğarken bi kaç saat sonra kalbim durmuş ölüymüşüm dah sonra zorlu uğraşlarla kalbi çalıştırmayı başarmışlar acaba diyorum ruhun gidip gelmesi ile ölü olmanın bi bağlantısı var mıdır .
 

MEX-ZELCEFA-XO

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2013
Mesajlar
510
Tepkime puanı
15
Sevgili Aja: Bu yer hakkında gerçekten pek bir şey bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum. Bildiğim tek şey bir şekilde oradan yolumuzun geçtiği. Çoklu bedenlenmenin var olduğuna ben de inanıyorum ve bazı tecrübelerim de var. Bu bildiğimiz reenkarnasyon gibi değil. Olay bambaşka gibi duruyor kurcalandığında. Şundan emin olun ki kimsenin dünya üstünde gerçekten kesin ve net bu konuda bir bilgisi yok. Herkesin fikirleri, tecrübeleri ve sağlam kaynaklı bilgileri de olabilir ancak kesin bilen yok. Olsaydı her şey çok farklı olurdu. Bildiğim tek şey, muazzam bir sistem var ve bu sistemin de koruyucuları var. Arka kapılar bulunabilse de bunun sınırları var. Harut ve Marut'tan ism-i azamı öğrenen kadının bile bu isimle pek bir şey yapamaması, belli bir yerde mutlak irade tarafından sabitlenmesi gibi bir şey..[/QUOTE]


Kimse net ve kesin bir bilgiye erişemez evet zaten okadar çok karısık gelen bize göre sistem var bunu ilk etapta anlayıp kavrayabilecek durumda degil insan yapısı gereği fakat okadar muazzam sınırları zorlayacak düzeyde bazı kişier bu evren hakkında sadece kişişel düşünceden ibaret kesın hüküm verıyor sasılacak durum
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Kişisel düşünce demiyelim buna.Çok sığı ve sadece teori olur yoksa.Kişisel yaşanmış tecübeler daha doğru sevgili Mex.
 

Leyli Mira

Kayıtlı Üye
Katılım
6 May 2011
Mesajlar
133
Tepkime puanı
6
Bedenler yaratılmadan önce ruhların yaşayacakları yerlere gönderildiğini duymuştum ya da okumuştum. Bazen aynı şeyleri daha önce yaşadığımız hissine kapılmamızın (dejavu) bundan kaynaklı olduğuda hafızamda kalmış. Bunun doğru olduğunu varsayarsak, dünyada var edilmeden önce 'gitmek istemiyosan söyle bak!' diye bir tepkiyle karşılaşmış olmamız bence muhtemel. Belkide dünya üzerinde bazı şeylerden mesul olmamızın nedeni budur. Günahlarımızdan yargılandığımız vakit 'Ben gitmek istemiyodum ki zorla gönderildim' tepkisiyle karşılaşmamak için ilk başta bu şekilde bir seçim hakkı sunulmuş olabilir. Tabi bu muhtemelse ve bunu hatırlamamız istenmiyorsa bence büyük bir haksızlığa uğruyoruz :/ Kendi kendimi çıkmaza sokuyorum of
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Sevgili Aja: Bu yer hakkında gerçekten pek bir şey bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum. Bildiğim tek şey bir şekilde oradan yolumuzun geçtiği. Çoklu bedenlenmenin var olduğuna ben de inanıyorum ve bazı tecrübelerim de var. Bu bildiğimiz reenkarnasyon gibi değil. Olay bambaşka gibi duruyor kurcalandığında. Şundan emin olun ki kimsenin dünya üstünde gerçekten kesin ve net bu konuda bir bilgisi yok. Herkesin fikirleri, tecrübeleri ve sağlam kaynaklı bilgileri de olabilir ancak kesin bilen yok. Olsaydı her şey çok farklı olurdu. Bildiğim tek şey, muazzam bir sistem var ve bu sistemin de koruyucuları var. Arka kapılar bulunabilse de bunun sınırları var. Harut ve Marut'tan ism-i azamı öğrenen kadının bile bu isimle pek bir şey yapamaması, belli bir yerde mutlak irade tarafından sabitlenmesi gibi bir şey..


Kimse net ve kesin bir bilgiye erişemez evet zaten okadar çok karısık gelen bize göre sistem var bunu ilk etapta anlayıp kavrayabilecek durumda degil insan yapısı gereği fakat okadar muazzam sınırları zorlayacak düzeyde bazı kişier bu evren hakkında sadece kişişel düşünceden ibaret kesın hüküm verıyor sasılacak durum[/QUOTE]
Herkes kendi düşüncesinden veya tecrübelerinden ibaret değil mi zaten?
 

Maytere

Banlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2013
Mesajlar
48
Tepkime puanı
2
Bende duruma kendi penceremden bakayım,

İnsan temelde doğaya ait olan bir maddedir.
Madde bileşenlerine ayrılabilir , örnek bedenimizde azot bulunur..

Bu madde farklı formlarda bulunur fakat hiç yok olmaz. Ölmez veya Doğmaz. sadece form değiştirir.

Doğmadan önce siz vardınız , Annenizin ve babanızın yediği besinlerde.
Ondan önce de vardınız , o besinleri oluşturan maddenin içerisinde,
Ondan öncede vardınız, belki bir hayvanın belki başka bir insanın içerisinde...

Siz öldükten sonra da var olmaya devam edeceksiniz...
 

MEX-ZELCEFA-XO

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2013
Mesajlar
510
Tepkime puanı
15
Kimse net ve kesin bir bilgiye erişemez evet zaten okadar çok karısık gelen bize göre sistem var bunu ilk etapta anlayıp kavrayabilecek durumda degil insan yapısı gereği fakat okadar muazzam sınırları zorlayacak düzeyde bazı kişier bu evren hakkında sadece kişişel düşünceden ibaret kesın hüküm verıyor sasılacak durum
Herkes kendi düşüncesinden veya tecrübelerinden ibaret değil mi zaten?[/QUOTE]


Daha fazlasından ibaret aslında sayın:Chillout görünen buz dagının görünmeyen kısmı misali konu evren olunca teke düşünce yetmez bu konuda ince eleyip sık dokumak lazımdır
büyük bir sistem var burda herşeyi muazzam incelikte mimarlıkta hareket ettiren devam ettiren bir düzen var bunda hem fkiriz ;
ancak belirli seviyeye gelince belirli seviyeside gizlilik noktası diyebiriz izinsiz girişler diye tabiri uygun olur orda farklı calışmar yapılmadıgı sürece görevlilerin istedigi amaca çıkar o yol kesinlikle ( kesin hüküm veriyor yorumum size degildi) yanlıs anlasılmasın
 

dynamic apnea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Haz 2008
Mesajlar
2,596
Tepkime puanı
165
Konum
somewhere outthere
İş
dış ticaret uzmanı
Soruya tam olarak cevap olur mu bilmiyorum ama bence bundan önce de kesinlikle vardık. Sonra bedenimize hapsolmuş olarak tekrar doğduk, ki ben buna uyku diyorum. Ve tekrar uyandığımızda ( ölüm) gerçek formumuza tekrar döneceğiz..
 

xalpx

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Kas 2010
Mesajlar
205
Tepkime puanı
18
Sevgili Aja çok güzel ve derin bir konu açmışsın teşekkürler öncelikle.Bu konuyla birlikte sizlerle yaşadığım ama şuana kadar kimseyle paylaşmadığım bir deneyimi paylaşmak istiyorum çünkü bunun bu konuyla bir bağı olduğunu hem düşünüyor hem hissediyorum.

Ben yaklaşık 5-6 yaşlarıma kadar gördüğüm bazı rüyaları/görüntüleri anımsıyorum.O yaşta birisine göre gerçekten çok anlamlı şeylerdi ve sürekli olmasıda çok ilginç.Genellikle gece uyku esnasında yada gün içerisinde birden bire aklıma düşen görüntülerdi diyebilirim.Özetle gördüklerim şöyle gördüğüm şeyler.Rüyamda şuana kadar hiç görmediğim ve tahmin ediyorum göremeyeceğim kadar parlaklıkta ve tonlarda ışıklar var.Ne renkler ne ışıklar şuan bizim bilincimizde olan renk ve ışıklar değiller anlatılması çok zor gibi geliyor ama çok saflar bunu söyleyebilirim.Rengarenk ışık ve renklerin oluşturduğu bu yer çok saf bir yer bir bahçe gibi etrafta benim gibi başkalarıda var.Yanımda yine anlatamayacağım parlaklıkta beyaz tonlarında bir varlık var hani gözünüze birden yoğun bir flaş ışığı vururda o flaş ışığının arkasındakileri göremezsiniz ya onun gibi birşey diyebilirim yani net göremiyor yada hatırlayamıyorsunuz.Bu varlık bana sürekli birşeyleri yapmam gerektiğini birşeyleride asla yapmamam gerektiğini söyleyip duruyordu.Ama söylemek derken bizim konuşmalarımız gibi değil.İçime doğuyor gibi diyebilirim telepati demek istemiyorum çünkü bu çok net bir bağ.Yani neyi söylemek isterse o düşünceler benim içime akıyor ben ne söylemek istersem o karşı tarafın içine akıyor böyle anlatabilirim.Bana sürekli telkinlerde bulunurken beni yargılamıyor yada yönlendirmiyor sadece bilgilendiriyor.Ve hani konuşurken yürürsünüz ya bir yandan arkadaşınızla o şekilde yavaşça ilerlerken çok büyük bir sandığn önünde duruyoruz.Sandıkla ilgili tek hatırladığım şey büyük ve gümüş renklerine sahip.Ancak o sandık nedir ne değildir vb. hiçbir bilgi verilmiyor yada ben hatırlamıyorum/hatırlayamıyorum.Tek bildiğim o sandığın çok önemli/yada güzel birşey olduğu yani bun abilmek denilemezde hissetmek diyebiliriz.Sandığın yanına geldiğimizde hep aynı şeyi görüyorum hep büyük bir neşe duyuyorum ve etrafında çocukmuş gibi dört dönüyorum.Ve bu arada bana çok önemli bir karar vermem gerektiği hissettiriliyor.İşte orada rüyam sonlandı her seferinde gerisi yok simsiyah.

Ben bu aynı rüyayı yaklaşık 6-7 yaşıma kadar sürekli görüp durdum ve şuan buraya yazmak dışında hiçkimseye anlatmadım bile gerekte duymadım rüya neticesinde ama doğumdan önce denilince aklımda hep bu rüyalarım şekillenir .Konuyu ve yorumları okuyunca paylaşabileceğim en uygun yerin burası olduğunu düşündüm. Bana göre doğumdan öncesinde bu tarz bir yerdeydik hepimiz öyle hissediyorum gerçekten.Düşüncelerini paylaşmak isterseniz bu konuyla ilgili keyifle takip ederim :)
 

azdaka

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
169
Tepkime puanı
12
Doğumdan öncesi yada annemizin rahmine yerleşmeden öncesi neler oldu acaba gerçekten kafayı yedirtebilecek sorular :) Verilen dünya görevini istemediği için doğumdan önce ölebilir mi çocuklar ilginç o zaman hepimiz görevlerimize istekli olduğumuz için mi buradayız peki dünyanın bütün sefaletini çeken yaşamak nedir hiçbir zaman için tam olarak hissedememiş insanlar da mı isteyerek geldi yok ya ben öyle olduğunu sanmıyorum eminim bize sorulsaydı bir çoğumuz burda olmazdık bence daha çok bu yaşamla ilgili yani bir bebeğin daha doğmadan ölmesi yaşamın kendini dengeleme çabası hani yaşamda her şey denge içindedir ya insan sayısı içinde geçerli olmalı bu yada bir nevi doğanın kendi dengesini insanlara sormadan dengelemesidir bence ama tabi şöyle bir soru da gelir o zaman bu dengelemeyi neye göre yapıyor doğa sonuçta kimin öleceğini seçmek kolay olmasa gerek öyle değil mi? Bence ne doğarken ne de ölürken kimsenin bize sorduğu bir şey yok evet doğumdan öncesi de var ölümden sonrası da tabi benim inancıma göre ve bütün bu şeyler arasında en fazla da bilinmezlik var ama bir şeyden eminim kimse bize şu görevi ister misin diye sormadı herkes kendine verileni sessizce sahiplendi ve aldı bu görev ister doğmadan ölüp ebeveynlerinin sınavı olmak olsun isterse dünyaya gelip kendi sınavını vermek olsun neyse çok uzattım kusura bakmayın arkadaşlar ama kısacası bize soru soran kimse yok bence :)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst