Sedona Yontemi

Faros

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Haz 2014
Mesajlar
286
Tepkime puanı
21
Konum
Farketmiyor
Genelde insanlar başkalarına gösterdikleri anlayışı ve sevgiyi kendilerine karşı göstermezler.
Peki, başkalarına şefkatli ve anlayışlı olabiliyorken kendimize neden bu şekilde davranamıyoruz?
Bu sorunun cevabı zihnin doğasından kaynaklanır. Zihin doğası gereği sürekli problemlere odaklanır ve hep çözümler üretmeye çalışır. Örnek olarak hayatınızda birçok şey iyi gidiyordur ama ufak bir sorun diğe...r iyilikleri görmezden gelmenize yol açabilir. Ya da hiçbir şey iyi gitmiyordur ve zihin sürekli geçmişi referans alarak geleceği de olumsuz bir şekilde planlayarak iyi olasılıkları tamamen yok sayar.
Bütün bu kısır döngü, kendi içsel çatışmamızı tetikler. Zihinde “Yeterince başarılı değilim, yanlış karar verdim, güçlü olamadım, fazla iyiyim, çok şansızım.” Ve bunun gibi sayabileceğim binlerce kişisel gibi gözüken ama aslında kolektif zihinde var olan inanç ve düşünceler oluşur. Bütün bu durumla özdeşleştiğimiz için duruma dışarıdan bakamamaya başlarız. Böylece kendimize karşı anlayışlı olma gücünü kaybederiz.
Belki şunu sorabilirsiniz: "Gerçekten kötü bir karar verdiysem ya da yanlış bir davranışım olduysa ne yapmalıyım?"
Kendinizi yargılamak ya da suçlamak sorunlarınıza çözüm değil daha çok sorun ekler. Çünkü kendimizi suçladığımız zaman aynı sorunları tekrar tekrar yaşamayı seçeriz. Döngü şu şekilde işler: Bir olay olur, kendimizi suçlarız. O suçluluk duygusuyla kendimizi cezalandırmayı seçeriz. Ve kendimizi suçlamaya devam ettiğimiz sürece kendimizi cezalandırmak üzere aynı olumsuz döngüleri yaşamayı seçeriz.
O yüzden kendinizi suçlamayı serbest bırakmak, hayatınıza yeni olasılıkların çıkmasına ve sahip olduğunuz sonsuz yaşam nehrinin daha güçlü bir şekilde akmasını sağlar.

Alıntı
 
Üst