Maji ve adaletsizlik

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Gwendoline

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Eyl 2013
Mesajlar
131
Tepkime puanı
14
Ben adaletsizlik ve hak durumuna değinmek istiyorum. Forumda negatif uygulamaları incelerken sürekli islam inancında büyünün yasak oldugunu söyleniliyor. Kişisel çıkarlar ve kıskançlık ugruna yapılanları tabiki ve asla savunmuyorum. Evet yasak oldugunu bende biliyorum. Aklıma sadece ve sürekli ''NEDEN?'' sorusu geliyor.... neden yani.. niye? ufak tefek çıkarlar da değil bahsettiğim ya, haksızlıga ugramış, hakkı yenmiş hatta ve hatta en büyüğü bir insanın ekmeğiyle oynamışsa kişi, ona yapılan yada yapmak istenen negatif uygulama NEDEN YASAK? durduk yere insanlara kötülük yapmaktan zevk için can acıtmaktan bahsetmiyorum. Dini islam olupta yada olmayıpta bana bunun cevabını verebilecek kişiler beni aydınlatırsa sevinirim. Karmaya da çok fazla inanan birisi değilim açıkcası.. yüzyıllardır yaşanan hiçbir kötülük henüz evrene ulaşıpta yapana geri dönmüş değil bence,, uzun süredir yoldalar hala da gitmekteler diye düşünüyorum:)
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Bunu aslında bir çok kez açıkladık.Kadere müdahale eder maji bir anlamda.Ama şöylede bir durum var aşk büyüsünü ele alalım ; kişiyi istiyorsunuz ve yaptırdınız tutmayabilir yani etkilemeyebilir kişiyi bunun nedeni onun kader çizginizde yer hatta rol almayacağıdır.
En masum aşk büyüsü de kara büyüdür.Ak değildir.Gerisini düşünün.
Bir zarar gördüyseniz haksızlığa uğradıysanız bunu tecrübeniz olarak kabul edip hatayı öğrenmeniz gerekir.Bir çok medyumda aşk bağlama geri getirme ayrılanı barıştırma gibi olanlara malesef ak büyü adını verir ki bu ''yanlıştır''.
Tüm dinler yasaklamış büyüyü.
Düşünün biri size haksızlık etti ; o kişiyi hayatınızda bulundurmanız sizin hatanızdır.Bu duruma da müdahele sonradan edilmeside büyü ile olur yani olmadı bu geri alıp kaderi kişilere adalet veriyim gibi.Zaten size bunu yapanı helak etmek istemekte bir egodur bana göre.
Evrene gelince demişsiniz bence geri gelmiyor diye ,elbette geliyor.Yapılan büyüde bile 3 katı yasası vardır..Ne yaparssanız bu size iyi yada kötü yol su olarak geri döner :) Umuyorum yardımcı olmuştur.

İyi forumlar.
 

Keira

Moderator
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
1,403
Tepkime puanı
361
Konum
İstanbul
Forumda sürekli evrenin adaletinden bahsediyoruz. Bir haksızlığa uğradığınızda zaten evrenin adaleti işlemeye başlıyor ve haksızlık yapan kişi bir şekilde yaptığının bedelini ödüyor. Kadim zamanlardan beri büyü hep ikiye ayrılmıştır. İyi olanlar ve kara olarak tabir ettiğimiz kötü büyüler. Ancak zaman içerisinde bu kara büyüler insanlara (hem yapana hem yapılana hem de yaptırana) o kadar zarar vermiş ki büyü hep kötü olarak anılmaya başlamış. Bu bahsettiğim büyünün kötü olarak anılmasının sebeplerinden sadece biri. Bununla birlikte Hristiyanlığın ortaya çıkışında Kadim dinleri kötü olarak yansıtmak için de din adamları tarafından büyünün kötü olduğu vurgulanmıştır. Çünkü Kadim dinlerin temelinde büyü hep vardır. Tek Tanrılı dinler birbirlerinden beslendiği için İslam dininin ortaya çıktığı zamanın koşulları da bu sebeplerden ve diğer bazı etkilerden dolayı İslam dinince büyünün yasaklanmasının sebebi olmuştur.
 

Gwendoline

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Eyl 2013
Mesajlar
131
Tepkime puanı
14
Ben kesinlikle adalete inanmıyorum :) ha yanlış anlaşılmasın forumun yada sizin cümleleriniz dogrulugundan şüphem yok lütfen. Söylediklerinizide anladım teşekkür ediyorum ilginiz ve cevabınız için yardımcı oldu biraz..
Fakat bunun için kader konusuna da girmek gerekiyor bence, birşeylerin gidişatını bozdugundan bahsettiniz. Evet büyü bozar değiştirir belki..
ama ya o yaşanacak olay, büyü vs. o da kaderinde varsa? o zaman değiştirilmiş olmuyor bence.. bunun olup olmadıgını kimse bilemez diye düşünüyorum. Ölüm vb gibi şeylerle sonuçlanan majiler hakkında savunma yapmıyorum kesinlikle yanlış olmasın. Kötü ve iyi olarak ayrılmasında mutlaka yarar var ona diyecek lafım yok ama başka bir insan yada kul yüzünden çekilen acıya da tamam deyip boşverilmemesi gerekiyor bence..
Dünya bu yüzden kötülüklerle dolu değil mi zaten? iyiliğin bilinmemesinin sebebi de yaptıgın kötülüğün sana dönmemesi değil mi?
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
İyi ve kötü çirkin ve guzel her olgu çift yaratılmıştır.Kötülük olmadan iyiliğin ne olduğunu öğrenebilirmisiniz ? Yada çirkini görmeden güzel kavramını algılayabilirmisiniz.?
Zaten yapılan büyüler insanlar yaptığı için kaderde yer alıyor :)
Adalete inanmamaniz sizin öz düşünceniz.Adalet yok gibi görünmesinin nedenini kendinizde aramalısınız çevrede değil .Öncelikle hak ve haksızlık konusunu biraz araştırın tekamülle beraber.Sonra kafanızda sorular cevap bulur kolaylıkla..

Sevgiler.
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119
Adalet olsaydı iyi kötü birbirini dengelerdi . şuan dünyada nerede denge var nerede adalet var ? öldükten sonra adalet mi ? bu tip sorularla sorguluyoruz. farklı dünyalara gidiyoruz .. bülent kısanın dediği gibi "görev" var . sen görevini yapmışsındır , bir başkası da görevini yapmıştır. adalet değil bu . bakınız şeytanın tüm kötülüklerin başı dimi ? tüm kötülükler ondan geliyor evren neden şeytana karşılığını vermiyor. hadi şeytan cehennemin var olduğunu biliyor. o zaman bu isyan , bu kötülük neden sebebi neydi ki kötü oldu ? cehennemin var olduğunu bilen şeytan akıldan mı yoksun ? Ben kesinlikle dünyada adalet olduğuna inanmıyorum .. hatta tasavvuf ta her şey yaradandan diye bir kural var, bazı peygamberlere bakın çok çile çekmişler, bunun dünyada karşılığı nedir ? yok işte..

savaşta herşey yapılabilir , ancak büyü yapmak yaptırmak büyük bedeller ödemene yol açabilir . sonuçta yoktan var ediyorsun,sistemin işleyişine etki ediyorsun. supernatural dizisinde bir sahne bu konuyu çok iyi özetliyordu deane ölüm meleği yüzüğünü veriyor ve ölüm olarak görev yapmasını istiyor o da kabul ediyor , bir küçük kızın ruhunu almak istemiyor ,acıdığı için daha sonra normal görev olarak alması gerekiyorken sistemin işleyişini bozuyor. bunun sonucunda başka başka kendiliğinden olaylar gelişiyor ve başkaları zarar görüyor. daha sonra başkaları da zarar görünce , hemen yapması gerekeni yapıyor. ve sisteme müdahele etmiyor bidaha . sonrasını da yazmayayım ..
 

Gwendoline

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Eyl 2013
Mesajlar
131
Tepkime puanı
14
kötülük olmadan iyiliğin ne olduğunu kendim tecrübe edebilirim, fakat ögrenemem. Çirkini görmeden de güzel kavramını algılayabilirim çünkü gördüğüm güzellik çirkinden sonra güzel gelmez gözüme. eğer daha sonra öğrenmiş olursam o güzelliğin sebebi kendi güzel oluşu değil de öncesinde ögrendiğim 'çirkinlik' olmuş olur, halbuki güzel başlı başına güzeldir çirkinde çirkin.. hiçbir kavram birbirinin doğuşuna sebep olamaz yani. Kötülüğü tercih etmek seçim meselesi.. ben tercih etmem, edenler kendi seçimleri dogrultusunda ediyorlar. Yani kötülük olmadan iyiliği ögrenememek demek ''öğrendiğinde iyiye yöneleceksin'' anlamına gelmiyor ne yazıkki demek istediğim bu :/
öğrenmek birşeyleri değiştirseydi kötülüğün bir anlamı olurdu :)
hepsi iblisin isyanı yüzünden ah ah.. darma duman etmiş yeryüzünü eğleniyor hiçbir gücün engel olamadığı şekilde..
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,096
Tepkime puanı
4,962
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Bizler evrenin zamanını bilmiyoruz. Evreni geçtim Dünya da ki yaşamın başlangıcını daha bilmiyoruz. Yaşam hangi süreçlerden geçti ve nasıl yol aldı konusunda aslında hiç bir fikrimiz yok . Karanlık bir odada duran file dokunup, dokunduğumuz yer kadar filin ne olduğuna dair fikir üretmekten öteye geçmiyoruz. Bir kişiye göre fil; filin kuyruğuna dokunduğu için ince küçük bir şey, göbeğine dokunan için yuvarlak bir şey.

Bu yaşamda öyle, siz yaşamın neresine dokunursanız, yaşam sizin için odur. Kadim uygarlıklardan günümüze kalan üç beş bilgi ile ezoterik olarak bazı yorumlarda bulunabiliyoruz.

Kadim uygarlıklar evreni üçlü olarak tasvir etmişlerdir. Her üç yapı kendi içinde 7-9-17 katlara ayrılır. her bir kat kendi için de 99 paralel evrene ayrılır. Bu rakamlar küçük farklarla değişmektedir.
Evren her daim ikiye ayrılır. Bir taraf eril, karanlık, negatif yön, diğer taraf dişil, aydınlık ve pozitif yön. 4 yöne de gitseniz, bu hep ikiye ayrılır. Evren için ara yön, gri renk, hem iyi hem kötü yoktur.

Yapılan her şey evrende bir yaşamı oluşturur. Bu canlı her daim var olur ve değişime uğrar. Bir düşünce, bir kelime ya da bir his bile canlılaşır. Artık o üretilmiştir. Var olmaya devam eder. değişime uğrar. Bu ne ise iyi olarak üretildiği için hem iyi devam eder. Kötü olarak üretilseydi hem kötü olarak devam edecekti.

İyi ve kötü bizim algımızın çok ötesinde kavramlar. Size göre bir bebeği öldürmek kötü olabilir. Bir başka kişiye göre ise bu yapılması gereken iyi bir şeydir. Evrenin o bebek ve onu öldüren kişi hakkında ki yaşam planı hakkımızda hiç bir bilgimiz yok. En başta dediğim gibi, karanlık odada ki fil gibi. Bizim gördüğümüz şey sadece algıyabildiğimiz kadarı, gerçeğin kendisi değil.

Büyü, fal, ile resim yapma, matematik problemi çözme arasında hiç bir fark yok. İkisi de beynin üretimi ile ilgili.
Bir matematik problemi çözersiniz. bu size son derece masum gelebilir. O problem bir bankanın soyulması için şifre kırıcı olarak kullanılabilir.
Bir büyü yaparsınız ve kişiye şifa verirsiniz, belki sakat kalması gereken kişi, bir insanın zarar görmesini sağlayabilir. Bir kişiye özlüm büyü yaparsınız, o öldürülen kişi çok olumsuz bir şey yapacaktır bu engel olursunuz.

Vesile olduğunuz her ne ise o zaten olması gereken zamanda olması gereken şekilde olmuştur. Bizler bir çok şeyin elimizde olduğuna ve bunu yönlendirebileceğimize dair sanal bir gerçekliğe inanıyoruz. Evrenin planından ne hikmetse üstün olduğumuzu düşünüyoruz.

Evet bizler çok özel varlıklarız fakat bu et beden değil özel olan. enerji bedenimiz ve ruh bedenimiz bizi özel yapıyor. Ruh için önemli olanla fizik beden için önemli olan şey o kadar farklı ki.

Kaynağı göremediğimiz için sanıyoruz ki varlığımız, düşüncelerimiz ve duygularımız üzerinde dönüyor her şey. Eğer kaynağı algıya bilseydik. varlığımızın anlamı kalmazdı.

Bu çok uzun uzun konuşulacak bir sohbet konusu. Özetlersem.

Bırakın yaşayın. yorum yapmayın, eleştirmeyin, fikir yürütmeyin. Kendinizi yıpratmayın. Olanı olduğu gibi kabul edin ve an da kalarak o anın tadını çıkarın. siz ne düşünürseniz düşünün ne yaparsanız yapın o şey olmaya devam eder.

Binlerce yıl önce yaşamış ve yaşamı çok önemli olan, hayvanlar bitkiler vb. yok oldular ve bugün onlardan oluşan petrol için bir ülke savaş halinde ya da bir kral zenginlik içinde. O zaman o ağaç bu gün bir ülkenin sırf petrol için yok edileceğini biliyormuydu.

Sen bugün yaptığın normal bir eylemin her şeyi bırak bu gün senin var olma sebebinin yarın ya da milyonlarca yıl neye sebep olacağını biliyor musun.

Elbette ki hayır. Bilmiyorsun.
Ozaman sen şuan büyü ya da başka bir yol ile, yaptığın ne ise onun hak içerisinde olup olmadığını bilemezsin.
Bu evrende temsil ettiğin her ne ise, nefes aldığın süre boyunca devam edecek ve sen ne yaparsan yap. Bu dünya için olması gereken en doğru şeyi yaparak öleceksin. Öldükten sonra yine bu evren için en doğru olanı yapmaya devam edeceksin. Rehberiniz aklınız değil iç sesiniz olsun.
 

Gwendoline

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Eyl 2013
Mesajlar
131
Tepkime puanı
14
evet ADALET yok.
''Ziyafet ve Sefalette'' birbirinden farklı kavramlar.. ;) bu iki kavramdan anlaşılıyor gayet olup olmadıgı açık..

İşte yaptıgımız şeyin hak içerisinde olup olmadıgını bilmememiz aklımı karıştıran şey zaten. Güzel yazmışsın çok teşekkür ediyorum.. bu tarz konularda otorite sayılırsınız yöneticiler olarak zaten. O konuda bilgileriniz benimkimden fazla en azından ki şöyle söyliyeyim bu siteye üye olduğum anki öğrendiklerimle şu an ki bilgi birikimim aradında dünyalar kadar fark var :)
tabiki akışına bırakmak gerekiyor düşündüğünüz zaman isyan etmekten başka birşey bulamıyorsunuz keza çok isyan eden bir insanım. Belli dinlerde bana dayatılan belirli kurallar tabiki olabilir eger o dine inanıyorsam kurallarına da uymam gerekli fakat ne olursa olsun sebebini bilemeden ve mantıklı gelmeden de birşeyi kabullenemiyorum. Ben kendi içimdeki çelişkimi paylaştım biraz da sizlerle açıkcası.. hani ben yasak denen birşeyi kendimi haklı görerek yapsam. Bu dünyadan sonraki yaşam varsa eger ve bunun hesabı sorulacaksa verebilirim diye düşünüyorum. yada neye göre kime göre diyorum..
gülünç gelebilir bu son cümlem belki ama :) bu çelişki içinde olmakta zor ya.. ya körü körüne baglanacaksın birşeylere. yada işin içinden çıkamayıp hiçbir zaman cevaplarını bulamayacagın sorular dönecek beyninde.. e sonra da ömür dediği şey bitiyor hemen zaten.
 

han__ozan

Banlı Kullanıcı
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
65
Tepkime puanı
1
aslında konu güzel :) dine göre değilde kendi açımdan söylim..bence dünyada ne kadar adaletsizlik ve kötülük varsa hatta dünyayı bunlar kaplamış olsa bile illaki bi yerlerde bi kuytu köşede bir kaç iyi insan da vardır.iyi bişeyler yapmaya çalışan ne bilim insanlık için insan onuru için insan yaşamı için tek tük te olsa bişeyler yapmaya çalışan insanlar vardır diye düşünüyorum...ve her insanın bence bir görevi vardır..iyi görev ya da kötü görev onların görevi kötülük iyi lerin görevi iyilik ya da başka görevler ... ama bazı durumlar vardır ne iyi ne kötü bilemezsin bunu zaman gösterir önemli olan o an karar verebilmektir...adaletsizliğe gelince bence ölüm bi uyku değil uyanıştır...ölüm bence bir son değil sadece başka bir yoldur hepimizin aşması gereken...bu dünyanın perdesi kalkar ve bambaşka bir dünya ortaya çıkar... :) yani insan ölünce belki bu dünyadan adaletsiz bir biçimde ayrılmış olabilir ama onu nelerin beklediğini bilemeyiz belki adaletsizliği yapandan çok daha iyi güzel ve huzurlu yerlere gitmiştir elimden geldiğince dine göre değerlendirmemeye çalıştım ama düşüncelerim bunlar :)
 

biard

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Eki 2011
Mesajlar
311
Tepkime puanı
7
Aslında kuranıkerim de kısas a kısas var yani hüre hür, köleye köle, kadına kadın diye geçiyor. kısas farz kılındı diyor. buna göre maji ve büyü olarak değil de enerji yönlendirmenin kara uygulamaların islam dininde günah olduğunu zannetmiyorum. tabi yapın demiyorum böyle şeyler. ama kuran da kısas a kısas var yani ben demiyorum kuran diyor. Büyü konusunu kuran da bilmiyorum bakara 102 de yazıyor günah olduğu ama zaten büyü yapmak istiyorsanız da islami yöntemlerle yapmanız gerekir müslüman birinin batı majisi yapmasından çok doğu majisi yapması daha iyi sonuç verir bence. tabi bir büyücü sizin için daha iyi çünkü büyünün ters tepme ihtimalleri de var. Ama benim tavsiyem işinizi maddi yoldan görmeye çalışın. büyüyle pişman olacağınız şeyler olabilir. Yalnız fiziksel zararlar vermeyin bence kişiye. Ya da direk yaratıcıya evrene havale edin o gereken neyse yapar zaten.
 

Gwendoline

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Eyl 2013
Mesajlar
131
Tepkime puanı
14
Yok değinmek istediğim nokta o değil kendin yapmışsın şu yapmış bu yada yaptırmışsın. Burda önemli olan niyet zaten sen yapmasan bile aynı şey.. isteyip istememen aynı şey. Kısasa kısas tam olarak nedir açıklar mısın biraz? ben pek anlamadım orayı..
 

aşk1

Banlı Kullanıcı
Katılım
31 May 2010
Mesajlar
852
Tepkime puanı
20
öncelikle urum güzel yazına bir daha teşekkür etmek istiyorum çok güzeldi yazını okumak. işte biz insanlar bir an için her şeyi planlayabilceğimizi düşünüyoruz. halbuki bizim planlamızız dedigin gibi yaratıcının planlamasından daha üstün değil.

sayın ggmm konunuzu tamamen okudum. anladığım kadarıyla bir haksızlığa uğradınız ve bu haksızlığında size büyü yapma hakkı verip vermediği? üzerine bir sorgulama yaptığınızı düşündüm. ne kadar doğru yanlış anladım sizi bilemem ama bana öyle gözüktü. yanlış anladıysamda kusura bakmayın lütfen. ya da haksızlık karşısısnda kişinin büyü yapma hakkı var mıdır olabilir midir? diye de sorguluyor olabilirsiniz.

öncelikle kesinlikle ve kesinlikle iyilik yapan iyilik kötülük yapanda kötülük buluyor. ve bi iyilik yaptıysa o buna kat kat iyiliklerle dönerken bi kötülük yaptıysa o buna kat kat kötülüklerle dönüyor. muhakkak bu oluyor. bundan kimsenin kaçışı yok.

büyüyü gelince büyüyü din dışı ya din içinde de alsak çıkacağı yol her zaman için bana göre iyi bir şey değildir. çünkü şiffa için bile yapılan büyü iyi değildir belkide hastalık onun sınavıydı ve sen o sınavı olmasını engelledin bilenemez bu.
siyah kuğu izlediniz mi bilmiyorum izlemediyseniz izlemenizi tavsiye ederim. o filmdeki gibi her birimizin içinde bir siyah birde beyaz kuğu var. biz hangisi olursak o oluyoruz. bazılarımız kendini beyaz kuğu bazılarımızda siyah kuğu sanmakta. ama öyle değil her ikisi bizde mevcut biz hangisi olmak istersek mesela beyaz kuğu olmak istersek beyaz kuğu canladırıyoruz siyah kuğu olmak istersek siyah kuğu canladırıyoruz. neyi istediğimize bakıyor.

büyük bir haksızlığa uğramıştım bundan iki yıl önceydi. kandırılmıştım. ama kandırıldığımı farketmem geç oldu ve iş işten geçti her şey o güvenle başlamıştı artık değiştirmezdim olan olmuştu. bu haksızlıktan dolayı üzüntüden başlanğıçta kanser oldum. ve üzüntüden diğer bir çok hastalığı yaşadım. daha kaybettiğim paralar bile çabası. doktor üzülmek yasak diyordu üzülmeye bile hakkım yoktu güzelce bi ağlayıp üzülemiyordum bile niçindi bunlar bi insana inanmaktan güvenmektendi. sonra kendimi kaybettim öyle kaybettim ki Allah'tan uzaklaştım yaşadıklarım haddin fazla acıydı. sonra Allah'a istersen beni cehenneme at ama o kandırıldığım şeyi almama nasip et diye dualar etmeye başladım. insan nasıl dua edeceğini bilemiyor bende nasıl ettiğimin farkında değildim. sonra bi bayanla tanıştım bayanın varlığı vardı bayanda varlıkta iyidiler bi zararları yoktu bana. zamanla bu bayanla samimiliğim arttı. ve kadın beni çok iyi biliyordu. ne yaşadığımı ne hissettiğimi. bana bunu büyüyle mümkün olacağını söyledi. istersen büyüyle bunu halledelim dedi ben bunun için düşünmek istedim bi süre. düşünme sürecimde farketmiştim ki duam kabul olmuştu cehenneme giricektim ve inandırıldıgım şeyide alıcaktım. sonra bu durum çok yıprattı beni. bu bir kötülük yapmaktan daha başkaydı bu büyüydü. cehenneme atılmak değildi Allah'ı kaybetmekti tamamen. Böyle bir yaratıcıyı kaybetmeyi hiç istemiyordum. sonra rabbim beni bırakma diye dua ettim ve kuşkudaydım belki cehenneme atılmam sonuçta bu hakkettiğim bir şey diyordum sonra dedim Allah'ım eğer bu yaptığım kötü bir şeyse cehennemlik olucaksam lütfen bana rüyamda göster kötü bir rüya göreyim dedim. sonra bir rüya gördüm.

rüyamda bu büyü yapıcak bayan arkadaşım vardı. ikimiz bi odadaydık. ben çırılçıplaktım üzerimde hiç bir şey yoktu. bana büyü yapıcak bayan arkadaşım odadaki sedyeye uzanmamı söyledi sedyeye uzandım. ama uzanmamla kalkmam bir oldu VAZGEÇTİM İSTEMİYORUM DOKUNMA BANA dedim. sonra uyandım. bayan arkadaşımı aradım ve büyüyü yaptırmaktan vazgeçtim.

ve eğer o büyüyü yaptırmış olsaydım olucaktı olmama gibi bir ihtimali yoktu istediğimi her halükarda alıcaktım. ama gördüm ki yaptığım kötüydü. ve ben bu olmak istemiyordum en önemlisi Rabbimi kaybetmek istemiyordum.

Ve biliyorum ki Rabbimin adaleti çok büyük. kötülüğü yapan ben değildim karşımdakiydi. Rabbime bıraktım. Şimdi istediğimi onun vermesiyle istiyorum öyle dua ediyorum. Oyüzden önce dua edin önce dua edin :)
 

demonic

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Haz 2011
Mesajlar
640
Tepkime puanı
82
Çünkü islam inancında kişinin başına ne gelirse yaratıcı tarafından gelir.Örneğin evinizin yanması yada piyangoyu kazanmanız bunların hiçbiri yaratıcının izni olmadan olamaz der islam.Bu bir nevi başına gelen herşey önceden yaratıcı tarafından ayarlanmıştır demektir.Yani bir insanın başına iyi yada kötü birşey gelmesi o kişinin hayrına olabilir der islam.Kötülük yapanda bir nevi aracıdır o kötülüğün olması için.Yazılan senaryonun bozulması istenmez bu nedenle günah denilmiştir.
 

hazeynahmet

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
192
Tepkime puanı
3
Yasak olmasinin sebebi imtihan dan dolayidir. Yani ornegin sen birine asik oldun onun seni sevmesini istiyorsun gidiosun buyu yaptiriyosun. Ancak senin iraden vardi yaptirip yaptirmamayi biliyorsun. Sn eger yaptirmasaydin sevab isleyecektin(tabi islama gore konusuyorum) seytana karsi koymus olacaktin . Unutma hayat imtihandan ibaret yoksa kazanirmi cehennem cennet
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst