Hiç bir dua işe yaramıyor

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

safrann

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Haz 2014
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Merhaba.çaresiz bir duruma düştüm ama yaptığım hiçbir şey bana yardım etmiyor.ben mi yalnış yapıyorum ? ama bu kadar şey yaptım hepsini yalnış yapmış olamam değil mi :( hacet namazı da kılıyorum sonra Ayetel Kursi İnşirah surelerını de okuyorum

yaptıklarımı yazayım merak eden olursa :( bu kadar araştırdım şu duaları yapanlar çoğunlukla olumlu sonuç almışlar ben neden alamıyorum :(

Pazartesi ikindi namazının ardından 21 kere Elif duasını okudum
Şahmeran duasını okudum
11adım duasını yaptım Abdulkadir Geylani ruhunu vesile ederek
sonunda Ya Şedidel Batşi okudum
 

nikotin-34

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2012
Mesajlar
195
Tepkime puanı
3
dua ederken tam inanmak gerek. ya işe yaramazsa düşüncesiyle edilen dua kabul olmayabilir. yakın zaman içinde birden fazla yol denediğiniz ise her ettiğiniz dua'ya yeteri kadar güvenmediğiniz anlamına geliyor. sevgi ve ışıkla
 

safrann

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Haz 2014
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
öyle değil de bekleyemedim ben fazla şey yaparsam çabuk duyulur sesim sandım ruh halim o kadar kötü ki
 

kıvep

Banlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
1,516
Tepkime puanı
30
Hiç bir şeyin işe yaramadığı durumunuz nedir? belkide yanlış yapıyorsunuz her hastalığa her ilaç iyi gelmez ki...
 

cassiopaea

Kayıtlı Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
120
Tepkime puanı
5
İş
Kasyopya Celseleri
Örneğin ben okuyorum bunları ve elimden gelsede size ya da başkalarına da yardım edebilsem ya da bi şeyler söyleyebilsem diyorum,
bilsem de; anlasam da
ya da içinize su serpecek bi şeyler söyleyebilsem/bilsem istiyorum ama böyle işte bilmiyoruz
ya da bildiklerimiz, anladıkalrımız, inançlarımız birbirine uyuşmuyor belki;
işte bunları da hiç anlayamıyorum, insanlı koalrka biz neden böyle?
düşüncelerimiz duygularımız-bilgimiz-bilimimiz inançlarımız buluşmuyor / apayrı neden
birbirimize yardımcı olamıyoruz ya da birbirimizn duygularına dokunamıyoruz, ilaç olamıyoruz neden, ben anlamıyorum
size acil şifalar dilerim;
kaldı ki; bunun da ötesinde de bende örneğin karmaşalarını/boğuşmalarını kolay çözümleyebilen ya da kolay aşabilen biri değilim, yaşarım bazen onlarla, yine de umudum ukaybetmeden, dimdik;
 

albus

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ara 2011
Mesajlar
1,049
Tepkime puanı
313
"Ya istidat lisanıyladır -bütün nebâtat ve hayvânâtın duaları gibi ki, herbiri lisan-ı istidadıyla Feyyâz-ı Mutlaktan bir suret talep ediyorlar ve esmâsına bir mazhariyet-i münkeşife istiyorlar."
Kabiliyet dili ile yapılan duadır. Mesela kaysı çekirdeği kaysı olmak için kabiliyet dili ile Allah’tan istiyor. Bir kartal yumurtası kartal olmak için kabiliyet lisanı ile Allah’tan talepte bulunuyor. İnsan da aynı şekilde fıtrattan gelen birçok kabiliyetlerle Allah’tan talep ederse, Allah bu talebi ekseriya geri çevirmez. Yalnız kabiliyet doğrultusunda istemek gerekir, kabiliyetimiz olmadığı bir sahada talep edersek, Allah bunu vermez. Nasıl kayısı erik olamaz ise çiftçi kabiliyeti olan birisi de marangoz olamaz.
"Veya ihtiyac-ı fıtrî lisanıyladır -bütün zîhayatların, iktidarları dahilinde olmayan hâcât-ı zaruriyeleri için dualarıdır ki, herbirisi o ihtiyac-ı fıtrî lisanıyla Cevâd-ı Mutlaktan idame-i hayatları için bir nevi rızık hükmünde bazı metâlibi istiyorlar."
Allah, kainatta var olan bütün mahlukatı ihtiyaç ve fakirlik içinde yaratmıştır. Özellikle hayat ve şuur sahibi varlıklar, kainatta her şeye muhtaç olarak yaratılmışlardır. İşte bu ihtiyaçların hepsine birden fıtrat denilebilir. Yani bütün mahlukatın mahiyet ve fıtratı ihtiyaçlar ile kaplanmıştır. İşte bu ihtiyaçlar da bir nevi Allah’tan talep ve istekte bulunuyorlar.
Mesela, bir mide acıkması ile Allah’tan rızık talep ediyor. Bir göz görme ihtiyacı ile renkleri ve görüntü alemini talep ediyor ve hakeza. Allah da bu ihtiyaçlara mutlak bir ekseriyet ile cevap veriyor. Zira mahlukatın bu ihtiyaçları tedarik etmesi imkansızdır. Mesela bir elmanın icadı için bütün kainatın çarklarını işletmek ve döndürmek gerekiyor. İnsan ise buna muktedir değildir.
"Veya lisan-ı ıztırariyle bir duadır ki, muztar kalan herbir zîruh, kat'î bir iltica ile dua eder, bir hâmî-i meçhulüne iltica eder, belki Rabb-i Rahîmine teveccüh eder. Bu üç nevi dua, bir mâni olmazsa, daima makbuldür."
Iztırar dili ile yapılan duadır. Iztırar, bir şahsın zor bir durumda kalıp çaresiz bir hale düşmesi demektir. Mesela okyanusa düşen bir adamın kırık bir tahta üstünde yaptığı dua gibidir. Çok zor bir durumda olmasından dolayı, o hali Allah’ın şefkatini daha kuvvetlice kendisine çekiyor. Bu tarz dua da ekseri olarak makbuldür.
"Dördüncü nevi ki, en meşhurudur, bizim duamızdır. Bu da iki kısımdır: Biri fiilî ve hâlî, diğeri kalbî ve kàlîdir..."(1)
Fiili ve kavli duadır. Kavli dua zaten ibadetlerin akabinde yapmış olduğumuz dualardır. Fiili dua ise Allah’ın kainatta koymuş olduğu sebeplere müracaat etmektir. Mesela çocuk sahibi olmak için evlenmek fiili bir duadır. Zengin olmak için çalışmak fiili bir duadır. Topraktan mahsul almak için tarlayı sürmek, sulamak, tohumlamak, ekip biçmek fiili bir duadır vesaire. Şartları ve sebepleri yerine getirilir ise fiili dua da ekseri olarak makbuldür.
Güneşin batışı akşam namazının vaktidir. Güneşin ve ayın tutulmaları da "küsuf ve husuf namazları" denilen iki özel namazın vakitleridir. Ramazanın hilalinin görülmesi Ramazan orucunun vaktidir. Vakitleri girince bu ibadetler ifa edilir. Bu ibadetler niye yapılır? Allah’ın rızasını hoşnutluğunu kazanmak için. Başka bir amacı yoktur o ibadetlerin. Başka bir amacı varsa o ibadet ibadet olmaz.
Aynı şekilde, yağmursuzluk yağmur namazının sadece vaktidir. Bu ibadet niye yapılır? Sadece Allah’ın rızasını kazanmak için. Yağmur yağması için değil. Böyle bir niyetle o namaz kılınırsa, o namaz namaz olmaz. Burada yağmur talebi ve duası var, ama bu zahirî bir maksattır. Hakikî faide rıza-ı ilahîdir. Bu rıza ahirette nasıl bir şekilde tezahür edecek onu Allah bilir.
Bazı belalar musibetler belli duaların vakitleridir. O dualar samimi olarak yapıldığında, hakikî faide olan rıza ilahîye erişiriz ve onun karşılığını da Ahirette bakî bir surette görürüz. Zahirî maksat olan bela ve musibetlerin def’i ise Cenab-Hakk’ın hikmetine tabidir. Allah bizim heveslerimizi kâinata mühendis yapmamıştır. Her şeyi bizim arzu ve heveslerimize göre tanzim etmesini beklemek kulluk edebine aykırıdır.
Üstad bunu şöyle bir misalle anlatır:
“Madem Cenâb-ı Hak Hakîmdir. Biz Ondan isteriz, O da bize cevap verir. Fakat hikmetine göre bizimle muamele eder. Hasta, tabibin hikmetini itham etmemeli. Hasta bal ister; tabib-i hâzık, sıtması için sulfato verir. 'Tabip beni dinlemedi.' denilmez. Belki âh ü fizârını dinledi, işitti, cevap da verdi, maksudun iyisini yerine getirdi.”(2)
Duanın kabul şartlarını Üstad Hazretleri şu şekilde izah ediyor:
"BİRİNCİ SUALİNİZ: Mü'minin mü'mine en iyi duası nasıl olmalıdır?"
"Elcevap: Esbab-ı kabul dairesinde olmalı. Çünkü bazı şerâit dahilinde dua makbul olur. Şerâit-i kabulün içtimaı nisbetinde makbuliyeti ziyadeleşir."
"Ezcümle, dua edileceği vakit, istiğfar ile mânevî temizlenmeli; sonra, makbul bir dua olan salâvat-ı şerifeyi şefaatçi gibi zikretmeli ve âhirde yine salâvat getirmeli. Çünkü, iki makbul duanın ortasında bir dua makbul olur."
"Hem بِظَهْرِ الْغَيْبِ yani gıyaben ona dua etmek,
Hem hadiste ve Kur'ân'da gelen me'sur dualarla dua etmek; meselâ,
اَللّٰهُمَّ اِنِّى اَسْئَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ لِى وَلَهُ فِى الدِّينِ وَالدُّنْيَا وَاْلاٰخِرَةِ

رَبَّنَاۤ اٰتِنَا فِى الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِى اْلاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

gibi câmi dualarla dua etmek
Hem hulûs ve huşû ve huzur-u kalble dua etmek,
Hem namazın sonunda, bilhassa sabah namazından sonra,
Hem mevâki-i mübarekede, hususan mescidlerde,
Hem Cumada, hususan saat-i icabede,
Hem şuhur-u selâsede, hususan leyâli-i meşhurede,
Hem Ramazan'da, hususan Leyle-i Kadirde dua etmek,
kabule karin olması rahmet-i İlâhiyeden kaviyen me'muldür."

"O makbul duanın ya aynen dünyada eseri görünür; veyahut dua olunanın âhiretine ve hayat-ı ebediyesi cihetinde makbul olur. Demek, aynı maksat yerine gelmezse, dua kabul olmadı denilmez, belki daha iyi bir surette kabul edilmiş denilir."(3)
Dipnotlar:

(1) bk. Sözler, Yirmi Üçüncü Söz.
(2) bk. Mektubat, Yirmi Dördüncü Mektup'un Birinci Zeyli.
(3) bk. Mektubat, Yirmi Üçüncü Mektup.
 

aşk1

Banlı Kullanıcı
Katılım
31 May 2010
Mesajlar
852
Tepkime puanı
20
Vermeyen Allah vermiyor :(
 

Semiyail

Banlı Kullanıcı
Katılım
27 Nis 2014
Mesajlar
272
Tepkime puanı
4
Konum
World
Sn.Safrann,eksik ne varsa tamamla duan kabul olur.Başka birşeye gerek yok.
 

teknik67

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Eyl 2011
Mesajlar
142
Tepkime puanı
8
Konum
zonguldak
maddi dürumunuz elveriyorsa yapabildiğiniz kadar fakire yoksula yardım edin,birisine borcunuz varsa ödeyin,yine dualarınızı edin.yinede kabul olmuyorsa eğer sorun aşk, meşk konusu ise bundada bir hikmet var deyin.
 

zodehala

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ocak 2013
Mesajlar
12
Tepkime puanı
1
internette dolaşan 11 adım dualarının tamamı eksik olduğu için hiç biri çalışmaz
 

Nibun

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Şub 2011
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Ayetel kürsinin açamayacağı kapı Allah'ın izniyle çözülmeyeceği sorun yok bence. Her dua bir araçtır sadece bizi yaradanda yaklaştıran. Eğer inancınız tam ise doğru kelimeler ile veya doğru esmâları kullanarakta refaha erebilirsiniz. Önemli olan inanmaktır. İsteginizin hayırlı bir şekilde Allah CC. Tarafından kabul edilir. Unutmayalım ki Rabbimiz bizim dilimizden çıkanlara bakmaz kalbimizde ne istediğimize bakar. İnancla ellerini açıp sadece Allah'tan istediğin ona Kayıtsız Şartsız teslim olduğun dua kabul olur. Rabbim sizede refah günlerine ermeyi nasip etsin inşallah.
 

madasin

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Şub 2015
Mesajlar
359
Tepkime puanı
9
Değerli arkadaşım; Bırakmayın, inandığınız yolda devam ediniz. Belki de sorun dediğimiz , yaşamımızda olmaması gerek diye düşündüğümüz olumsuz gördüğümüz şeyin olması gerekiyor. Bizler acaba olması gerekeni atmaya , hayatımızdan çıkarmaya çalışıyoruz da mutsuz oluyoruz. Tabi ki sorun ne ise burada aktarmak paylaşmak durumunda değilsiniz fakat belki de sizin için hayırlısı budur. Aşk , sevgili gibi sizi üzen durumlarsa eşleşmiyorsunuzdur. Zorlamamak gerek . Fakat rızkınıza engel varsa, kapılar kapanıyorsa ve bir uğursuzluk olduğuna inanıyorsanız elinizden geleni yapınız ve vazgeçmeyiniz. İnanın zamanı gelmemiştir. Ben her şeyin bittiğini düşündüğüm anda bir mucize yaşadım ve İlahi adalet varmış dedim ve şükrettim. Şimdi hala zalimlerle savaşıyorum ve rızkımla, emeğimle, kazancımla hileler ve sahtekarlıklar yapılarak oynanıyor. Ben vazgeçmedim her uyandığım günün sabahında nefes aldığım için ve o gün yine bir adım daha atma şansım olduğu için şükrediyorum. Pes ederseniz Yüce Yaradan bilir bunu . Yaradan sizi kulu olarak dinliyor ve görüyorsa (ki aksi mümkün değil ) siz istemeye devam ediniz. Haklı iseniz ( en önemli nokta bu ) , zamanı vardır ve bekleyiniz. Sağlıkla kalınız.
 

augury

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Nis 2011
Mesajlar
224
Tepkime puanı
7
Konum
Ankara
Anladığım kadarıyla gerçekten kötü durumdasınız ve yapabileceğiniz kadar çok şey yapıp amaca ulaşmayı hedefliyorsunuz. Ama bunun yerine tek bir duaya yönelip onun üzerinde full inanç ile niyetlenip dua ederseniz çok daha iyi olur. Çünkü yazdıklarınızın her biri gerçekten ağır, insanı yoran dualar. Şöyle düşünün; her bir dua için ayrı ayrı bölünüp enerji harcıyorsunuz, onun yerine sizi en iyi hissettiren tek bir tanesini seçerseniz daha çok yoğunlaşmış olursunuz. Olumsuz düşünceleri beyinden kovup sadece olacağına inanırsanız, ben de olacağına inanıyorum. Hoş kalın
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst