Ruhların Kaderi adlı kitaptan ! Şeytan hakkında

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Ruhların Kaderi adlı kitaptan Şeytan ve karanlık varlıklar hakkında ömrü boyu vaaz veren bir din adamı olarak yaşamış birinden,hipnoz yoluyla alınan mesajlara ait celse aşağdadır:

"Vaka 18, 1920'lerin ateşli bir vaizinin ölüm deneyimiyle ilgili. Bu adam ömrünü Güney'deki kasabasının her köşesinde şeytanı arayarak geçirmişti. Bu anıları aktaran danışanımla bu yaşamı gözden geçirmemiz sırasında, bana şunu söylemişti: "Bölgemde oturanlar bütün günahkarları bekleyen cehennemle ilgili ateşli vaazlarımdan iliklerine kadar ürperirlerdi." Deneğimin kapıya ulaştıktan hemen sonra yaşanan bir sahneyle bu yakaya başlayacağım.

Vaka 18
Dr. N: Çevreni çok net betimleyemediğin halde parlak bir ışıkta yüzdüğünü ve birinin sana doğru geldiğini söylüyorsun, doğru mu?
D: Evet, biraz yolumu şaşırmış bir haldeyim. Henüz buradaki şeylere alışamadım.
Dr. N: Peki, şimdi biraz bekle ve sana doğru süzülerek gelen figürün yaklaşmasına izin ver.
D: (uzun bir duraklama, sonra korkunç bir nidayla ve yüksek sesle) Ooo, TANRIM. HAYIR!
Dr. N: (bu çığlıktan irkilmiş bir halde) Ne oluyor?
D: (deneğin vücudu kontrol edilemez bir şekilde titreyemeye başlıyor) Ooo... Ooo... HER ŞEYE GÜCÜ YETEN TANRIM! BU ŞEYTAN. ONU TANIYORUM. CEHENNEME GELDİM!
Dr. N: (deneği omuzlarından kavrayarak) Şimdi derin bir soluk al ve bunlar olurken gevşemeye çalış. (sonra yumuşak bir şekilde) Cehennemde değilsin...
D: (kulak tırmalayan bir ses tonuyla sözü keserek) SAHİ Mİ? ÖYLEYSE NİYE HEMEN ÖNÜMDE ŞEYTANI GÖRÜYORUM?
Dr. N: (deneğimin yüzü şimdi terle kaplanmış durumda, endişelerinin gitmesini beklerken bir mendille terini siliyorum) Sakinleşmeye çalış, bu işte bir yanlış anlama söz konusu ve biz çok geçmeden bunu çözeceğiz.
D: (beni hiç umursamıyor ve ileri geri sallanırken inlemeye başlıyor) Ooo!... Her şey bitti... Cehennemdeyim...
Dr. N: (şimdi daha güçlü bir şekilde araya giriyorum) Bana tam olarak ne gördüğünü söyle.
D: (önce fısıldayarak, daha sonra yüksek sesle) Bir... varlık... iblissi... kırmızı-yeşil bir yüzü var... boynuzları... vahşi gözleri.., keskin ve büyük dişleri.., yüzünün derisi yanarak kömürleşmiş bir tahta gibi... YÜCE İSA! BU KADAR İNSANIN İÇİNDE NİYE BEN? KİM SENİN ADINI BENİM KADAR ANDI?
Dr. N: Başka ne görüyorsun?
D: (nefretle) DAHA NE GÖRECEĞİM? ANLAYAMIYOR MUSUN? ŞEYTANIN TAM ÖNÜNDEYİM!
Dr. N: (çabucak) Ben gövdesini kastetmiştim. Şimdi gövdesine bak ve bana ne gördüğünü söyle.
D: (şiddetli bir titremeyle) Hiçbir şey... sadece hayalete benzeyen belirsiz bir gövde.
Dr. N: Şimdi dikkatini bana ver. Bu sana da garip görünmüyor mu? Yani şeytanın gövdesiz görünmesi? Şimdi zamanda hızla ilerle ve bana bu figürün ne yaptığını anlat.
D: (deneğimin vücudu şiddetle sarsılıyor, sonra da büyük bir rahatlamayla sandalyesinin arkasına yaslanıyor) Oh! Seni alçak... Bunu anlamalıydım... bu SCANLON. Maskesini çıkarıyor ve bana pis pis gülüyor...
Dr. N: (artık gevşeyebilirim) Kim bu Scanlon?
D: Benim rehberim. Bu onun tuhaf şaka anlayışı.
Dr. N: Peki Scanlon şimdi nasıl görünüyor?
D: Uzun boylu, kartal gibi, gri saçları var.., her zamanki gibi haylazlıkla dolu. (kesik kesik gülüyor, ama hala tam olarak kendine gelemedi) Bilmeliydim. Beni bu kez gafil avladı.
Dr. N: Yani Scanlon böyle şeyleri alışkanlık haline mi getirmiş? Peki, biraz yolunu şaşırmış bir halde ruh dünyasına gelir gelmez niçin seni korkutuyor?
D: (kendini savunarak) Dinle, o büyük bir öğretmendir. Onun tarzı bu. Maskeler kullanarak grubumuzdaki herkesin damarına basmıştır, ama benim bu maskelerden pek hoşlanmadığımı bilir.
Dr. N: Scanlon'un bu yaşamın hemen sonrasında seni korkutmak için niçin bir şeytan maskesi kullandığını bana anlatır mısın? Şimdi onunla konuş.
Not: Deneğim zihinsel olarak Scanlon ile temas kurarken bekliyorum.
D: (biraz sessizlikten sonra) Bunu hak ettim. Bütün bir ömrü iyi insanları korkutarak... dediklerime dikkat etmezlerse cehenneme gideceklerini söyleyerek... şeytan hakkında vaazlar vererek geçirdim. Scanlon bana kendi ilacımdan verdi.
Dr. N: Peki şimdi onun yöntemleri hakkında neler hissediyorsun?
D: (sıkıntı içinde) Amacına ulaştı.
Dr. N: Sana çok açık bir şey sormak istiyorum. Her yerde iblissi güçleri görme konusunda bölgende oturan kişilere anlattıklarına gerçekten inanıyor muydun, yoksa seni başka bir şey mi motive ediyordu?
D: (şiddetle) Hayır, hayır! Herkeste, her yerde kötü varlıklar hakkında söylediklerime inanıyordum. Ben ikiyüzlü biri değildim.
Dr. N: Bunun sahte bir dindarlık olmadığına emin misin? Yani hissediyormuş gibi yapmadın ve olmadığın bir kişiymiş gibi davranmadın, öyle mi?
D: Hayır! İnandım! Mahvolmamın nedeni vaaz verme yöntemimdi ve bana bu yeteneği veren başkaları üzerindeki güç sevgisiydi. Evet, işe yaramadığını itiraf ediyorum... Cemaatimden bazılarına çok çektirdim... insanlardaki asıl iyiliği göremeyerek. Kötüye dair takıntım yüzünden hep şüphe içinde oldum ve bu beni doğru yoldan saptırdı.
Dr. N: Sonunda bu hale gelmenin kısmen bu yaşamda seçtiğin bedenin sonucu olduğunu düşünüyor musun?
D: (düz bir ses tonuyla) Evet, kendimi tutamadım. Zayıf zihinli bir beden seçtim ve sürüklenip gitmeme izin verdim. Bir vaiz olarak insanları sürekli kötü yanlarıyla yüzleştirdim.
Dr. N: Peki ruh zihninin niçin insanları sürekli olarak sindiren ve korkutan bir vaizin bedeniyle bu ortaklığa girmeyi seçtiğini biliyor musun?
D: Oh! Ben... kahretsin... Ben bunun olmasına izin verdim, çünkü kontrolün elimde olması hoş bir şeydi... Yeterince ciddiye alınmamaktan korkuyordum.
Dr. N: Kontrolü kaybetmekten mi kaygılanıyordun?
D: (uzun bir duraklama) Evet.., yetersiz olacağımdan.
Dr. N: Bir şeytan maskesi kullanarak Scanlon'un senin kilisede savunucusu olduğun şeyi alçalttığını düşünmüyor musun?
D: Hayır, benim öğretmenimin tarzı bu. Bir papazın bedenini seçtim ve o bana bu konuda tamamen yardımcı oldu. Yanlış yola saptım, o yanlış yol değildi. Benim inancım kötü bir şey değildi ama yanıldım ve insanları yanılttım. Scanlon, nedenleri bir yana insanları korkutmanın neye benzediğini görmemi istedi. Benim başkalarına yaşattığım korkunun aynısını hissetmemi istedi.
Not: Şimdi Scanlon'un maskeleri kullanarak öğrencilerini nasıl eğittiği konusunda daha fazla şey öğrenmek için deneğimi bir grup ortamına götürüyorum.
Dr. N: Yanına ilk kim geliyor?
D: (tereddüt ediyor ve ihtiyatlı) Bu... bir melek... parıldayan beyaz... kanatlar... (sonra farkındalıkla) TAMAM, HEPİNİZDEN HABERDARIM. YETER!
Dr. N: Kim bu melek?
D: Sevgili arkadaşım Diane. Melek maskesini çıkarıp bana gülüyor ve beni kucaklıyor.
Dr. N: Kafam biraz karıştı. Ruhlar istedikleri şekli alabilirler ya da istedikleri özellikleri yaratabilirler. Niçin maskelerle uğraşıyorlar?
D: Maske bir mecazdır, göstermek için takıp çıkarılabilecek, elinde bulundurabileceğin bir sembol gibidir. Diane benim için sevgi dolu bir melek olarak Scanlon'un muazzam şakasını dengeliyor, bu sırada da diğerleri başıma gelenlere gülüyor.
Dr. N: Diane nasıl biri?
D: Çok sevecen ve mizahla dolu. Grubumun çoğu gibi o da pratik şakaları seviyor. Hepsi benim böyle şeyleri çok ciddiye aldığımı bilir. Maskeleri pek sevmem, bu yüzden bana sataşırlar.
Dr. N: Derslerin sırasında, bir öğretim aracı olarak kullanılan maskeler doğru ve yanlış davranış hakkında mı?
D: Evet, onlar iyi ya da kötü düşünce biçimlerini, yanlış kanıları kabul etmenin birer aracı... karakterimizin olumlu olan ve istenilmeyen yönlerini gösteriyorlar. Birbirimizle rol oynayabiliriz.
Dr. N: Peki Scanlon bu tür donanımları sizin grup dersleriniz için mi meydana getirdi?
D: (gülerek) Evet. Üstelik yaptıkları bir etki yaratır.

not:konuyu daha detaylı kavramak için tüm kitabı okumanızı tavsiye ederim.
 

cassiopaea

Kayıtlı Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
120
Tepkime puanı
5
İş
Kasyopya Celseleri
Michael Newton'un RUhların Kaderi ve Ruhların Yolculuğu'nun alıntılarını bende daha önce internetten okumuştum;
Yaşam bi öğrenme ya da okul; ölüm sonrası ise bi gözden geçirme-değerlendirme ve yeniden yaşam seçme bölgesine dönüşüyor kitaplarında;
Bunun dışında ölüm korkusu ya da ölüm ötesine ilşkin güzel hayaller ve izlenimler yaratarak karanlık ölüm imgelerini ve algılarını temizliyor;

Ben daha öncede yorumlamıştım, Tabi ki anlatıldığı gibi olmayabilir ya da tam olarak anlatıldıkları gibi olmayabilir ama
fiziksel anlatımdan ya da gerçekliğin nasıl olduğundan ziyade anlatımalrı yine de ilham verici-sunucu, keyifli ve oldukça rahatlatıcı;
bu nedenlerle seviyorum ve değerli-öenmli bi içerik olduğunu düşünüyorum;
 
Üst