Maneviyatta ilerlemek ve manevi makamlar elde etmek için

ruban

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Ara 2013
Mesajlar
305
Tepkime puanı
11
Aşağıdaki tertip uygulanmadan önce 100 defa istiğfar, 7 defa Fatiha suresi ve 11 defa İhlas suresi okunur ve Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ve Seyyid Abdülkadir Geylani Hazretleri'nin ruhuna bağışlanır.


* Ali İmran suresinin 1. ayeti (besmele çekerekten) (****الم****) 41 gün yatsı namazından sonra 1.001 defa okunur,

* İlk haftalarda rüyaları rahmani ve sırlı olur. Daha sonraki haftalarda his perdesi kalkar. En son haftalarda yavaş yavaş keşif perdesi kalkar.****


Bu ayeti kerimeyi vird olarak devam ettiği sürece Allah’u Teâlâ’ nın veli kullarından olur. Asrın kutuplarından olur. Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beyan ettiği üzere bu ayeti kerime ismi azamdır. Bu zikre devam ettiği müddetçe uyuklama hali alınır, iştahı kapatılır, ahlakı güzelleşir, uyanıkken meleklerle istişare yapma imkânı nasip olur, Ehlullah’ın ruhaniyetinden faydalanır, manevi yardımlar gelir, manevi ilim kapıları ardına kadar açılır, bu zikre ömrünü adayanlar Allah’u Teâlâ’nın izniyle Cennette Rasulullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’e yakınlık elde eder. Allah (celle celalühü ) o kulunu affeder. Rahmeti ile muamele eder. Hiç ummadığı şekilde dünya da ve ahirette istediklerine nail olur, düşmanları tuzun suda eridiği gibi erir. Hiç kimse onun arkasından kötü konuşamaz. Daima Allah’u Teâlâ’nın nuru, feyzi ve rahmeti onun üzerinde olur.

Kaynak: Havasur Esrar
 

saygı

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2014
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Eliif, Lââââm, Miiiim. 1.ayeti doğrumu yazmışım kardeşim......bu ayetimi 1001 kez sölicez.....
 

ruban

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Ara 2013
Mesajlar
305
Tepkime puanı
11
doro ama bu şekilde yapılmalı Bismillâhirrahmânirrahîm Elif, lâm, mîm bu tesiri artırır kuranın pek çok önemli ayetinde bu sır saklıdır kıymetini bilene
 

nikotin-34

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2012
Mesajlar
195
Tepkime puanı
3
bu tarz bilgileri çok görüyorum. konunun ehilleri bu konuyu biraz detaylandırırsa çok güzel bir şey yapmış olurlar.
bunlar tabiki faydalı bilgiler şayet bunlar yapıldığında sonuca gitmeyi düşünmeyin. nefis terbiyesiyle başlayan ve şimdiki hayatımıza çok ağır gelebilecek maneviyatı yaşayabilmemiz gerek sanıyorum. bunlar işin teori kısmı belki de fakat asıl mevzu yaşam tarzımızda yatıyor. sevgi ve ışıkla
 

ruban

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Ara 2013
Mesajlar
305
Tepkime puanı
11
Zaten bu zikir nefside terbiye eden bir zikir kalb ehlininin zikri
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Manevi makam sahibleri akliniza kim gelirse gelsin, Yunus Mevlana vs..
Her biri ayri ayri bildirmistir, bir Mürsidi kamile varmassan olmaz diye. Kisi istedigi kadar ugraslar yapsin gelecegi yer ilham alan nefsin geldigi yerdir buda yillar alir ve tehlikelidir.
Oysa bir mürsid kisiyi insiye eder yani seyrü sülük, ve bu ehemniyetli olandir yolun sonua kadar eslik eder korur kollar.
Bu bu yolun hakikatidir, ama isteyen tabiki ben kendi kendimi insiye edebilirim desin, görür bosa kürek salladigini.Terbiyesi olmayan insanin sorun nefsindedir yani ego, ego ise seytana yataklik eden bir unsurdur, kimse seytani kücümsemesin ben onu kendi basimada alt ederim demesin, bu yolda seytan kisiyi yoldan düsürmek icin her türlü imkani kullanir ve bu kurali olmayan bir savas haline gelir, kisiler akil dengesini pisikolojisini bozabilir zaten buyüzden piyasada ben mehdiyim ben son resulum yok suyum buyum diye dolananlar var.

Eger bir kisi cidden böyle bir sey yapmak istiyorsa kendi adina mutlaka insiye olmak zorunda bunuda yapan kisiye Mursid-i Kamil denilir.
Sarlatanda cok tabiki, ama arayan bulur samimiyet meselesi sonucta herkezin Rabbi Allah ve o gönüllerde yatani bilir.
 

67890

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
437
Tepkime puanı
5
fatiha kuranın özetidir.surede bir yoldan bahsediyor.bu yol tanrıya giden yoldur.tanrıya giden yolda insanlıkla ne kadar insan olabildiğimizle alakalıdır.yani kamil insanın yoludur.
şeriat makamından sonraki makamlarla gidilebilecek yoldur.
yaklaşık bir ay önce iranda bir olay oldu.
bir anne dünyada hiç kimsenin yapamayacağı birşeyi yaptı.belkide bütün dünyaya örnek oldu.
hepimiz biliriz iranda ve çoğu müslüman ülkelerde şeriat kanunları ve kısasa kısas geçerlidir.
oğlunun katili tam asılmak üzereyken ona bir tokat attı ve ardından affetti...
neden affettiğini bilemeyiz ama bu olaydan çıkarabildiğim o annenin kamil insan olabilme yolunda olduğu.
yoksa kamil insan dua okumayla dini ritüelleri yerine getirmeyle olabilecek şeyler değil..
 

ruban

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Ara 2013
Mesajlar
305
Tepkime puanı
11
Kurani kerim keşfedilmemiş bir hazinedir her yerinde bize faydali çok şey var
 

hazeynahmet

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
192
Tepkime puanı
3
Aynı başlikta oldugu gibi bir dua vardı, Dualar kitabında cuma gecesi uygulaniyordu. Onu denedim, faydalı oluyor...
 

labradora

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ocak 2017
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
merak ettiğim şey piyasada abdulkadir geylaninin havasul esrar kitabı bulunmuyor.e alıntılayan kişi nasıl bu kitabı ele geçirdide buraya yazdı?yoksa düzmece bir şey mi?
 

Akhenaten

Kayıtlı Üye
Katılım
8 Ocak 2017
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Hiç kimse bir şeyler okumakla Allah'ın velilerinden olmaz. Okumak bir şeyleri tetikler mi tetikler ama veli olanlarda tetikler. Olmayanda bir işe yaramaz.

İşin kolayına kaçmak gibi bir huyumuz var. Başka havas kitaplarında da okumuştum. "Bunu böyle okursan yüce makamlara çıkarsın." gibi yazılar çok. Gelgelelim Allah'a yakınlık hal ile olur. Zikrin bile iki türü vardır. Birisi dil ile yaptığımız, diğeri fill ile. Fiil ile yapılan makbuldur. Çünkü Kur'an'ın bize öğütleri fiilllerimiz ile ilgilidir. Söz gelimi bir insanın Es-Sabur esmasını dili ile vird edinmesi başka şey, fiili olarak her kazaya ve beleya sabrederek Es-Sabur esmasının esas zikrini yapması başka şey. Ya da Kerim esmasını çekmek başka şey, cömert olarak Kerim esmasını fiillerinde tecelli ettirmek başka şey.

Eğer zikirle olsaydı herkes veli olurdu.

Abdülkadir Geylani Haretlerine gelirsek; Futuhu'l Gayb isimli eseri nasihatle doludur. Tamamen nasıl bir insan olmamız, nasıl davranmamız, nasıl bir hale sahip olmamız gerektiğiyle ilgilidir. Sadece zikir çekerek kısa yoldan veli olunsaydı, böyle uzun eserler yazmazdı diye düşünüyorum.

Son olarak yanlış anlamaya mahal vermemek adına; Zikir çekmek ve dua okumak faydasızdır demiyorum. Söylediğim şey; fiilimizde hayır olmazsa dilimizde olanla bütünleşemeyiz.

Kelâmi Baba'nın dediği gibi;
Dilin bal bal demekle ağzına tat gelmez ey ihvan,
Kamu (bütün) âzaları (uzuvları) Allah diyen gelsin bu meydande."
 
Üst