İnsanın kıyameti tekamülü müdür?

ruhmin

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Kas 2012
Mesajlar
96
Tepkime puanı
30
Konum
Samsun
İş
Memur
Ergun Candan’ın da kitaplarında çok işlediği bir yanılgı var. Bu yanılgı dünyada olan bir yanılgı. Sebebi de 30 bin yıl önce gelişmiş bir uygarlık varken (Atlantisliler) 8 bin yıl önce geri zekâlı bir insanla karşılaşıyoruz. Ya da 100 bin yıl önce çok üstün bir uygarlık (Mu medeniyetinden bahsediliyor) varken 5 bin yıl önce ok ve yayla savaşan bir geri kalmış uygarlıkla karşılaşılıyor. İşte bu durumu açıklamak için oluşturulan çözümdür. Şimdi insanoğlu uzaya açılmaya başladığından tekrar yukarı çıkış başlamıştır denmektedir. Yani başka cevap bulunamadığındandır. İnsanlığın düşüşü hem teknolojik hem de ruh gelişmişliği yönünden olmuştur. Aslında insanlığın öyle düşünmesi de istenmiştir.

Duruma günümüz açısından bakıldığında geçmişte niye öyle olduğu anlaşılmaktadır. Geçmişteki o medeniyetler sürelerini doldurup bir üst yaşama geçtiler. Onların yok oluşu da bize felaket senaryoları eşliğinde anlatılmıştır. Aslında felaket olmadı ama felaket senaryosu oluşturuldu. Bunun sebebi yarı bilinçli dönemini yaşayan insanlığa ”O insanlar tekâmüllerini bitirip gitti.” denemezdi. Çünkü böyle bir bilgi dünyaya önem veren medeniyetlerin gelişmesini engelleyebilirdi. Bunu Budistlerde görebiliyoruz. Bir Budist için en önemli şey Nirvana’ya ulaşmaktır. Onun için para, şan, şöhret veya kariyerin bir önemi yoktur. Bu dünyasal değerlere sahip olmayan insanın arabayı icat etmesi beklenemez. O zamanda insanı IQ yönünden geliştiren teknolojik yaşam tarzı eksik kalırdı.
Bu durumun engellenmesi için bu bilgi gizlenmiştir. Artık kıyamete geldiğimiz için doğru bilgilerin meydana çıkması normaldir. Artık biliyoruz ki tekamül eden insan öte dünyada yaşayabilecek kadar geliştiğinde bu dünyadan gider. Bu gidişte kıyametle olur...

Forumdaki arkadaşların konu hakkındaki düşüncelerini paylaşmalarını rica ediyorum.teşekkürler...
 

Love Song

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 May 2014
Mesajlar
205
Tepkime puanı
10
Farklı medeniyetler kıyameti farklı yorumlamışlardır,tıpkı tanrı kavramı gibi
örnek vermek gerekirse kimileri eski yunanlıların tanrılarının gerçek olduğunu fakat sonra başka bir tanrının gelip hepsini yendiğini ve bunları melekler olarak görevlendirildiğini savunur(bu tanrı müslümanların değimiyle allah)
kimisine göre yunanlılar başlarından geçen olayları tanrılarla sembolize etmişlerdir aslında tanrılar yoktur mesele ilk başta tek bir tanrı vardı ve bu kaos tanrısıydı sonra zamantanrısı geldi ve kaos tanrısını yendi derler bunu şu şekilde yorumlarlar ''kaos zamanla dindi''
kimisine görede tanrılar hiç olmamıştır

bunun konuyla alaksı kimisi medeniyetlerin kendini yok ettiğini kimisi tanrının kıyameti getirdiğini kimisi o medeniyetlerin hiç olmadığını savunur bunu çok ciddi araştırmalar yapmadan bilmemiz imkansız gibi birşey.

özet olarak bunu bilmemiz çok zor.
 

mally

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ocak 2010
Mesajlar
720
Tepkime puanı
225
Bu millet tekamül yolunu bitirdi, şu millet yolu yarıladı, medeniyeti çok üstündü diye bir şey söz konusu olamaz. Tekamül yolu reenkarnasyonsuz düşünülemez ki insan hayatı tekamülünü tamamlamak için çok kısadır ve maddeye hakim olmak için gelmiş olduğu dünyada bir çok kez tekrar tekrar doğacaktır.

Medeniyet diye tanımlanan standartlara ulaşamamış bir toplumun ferdi de tekamül etmektedir, Atlantis ve MU uygarlıkları fertleri de muhtemel yeni reenkarne hayatlarında tekamül etmektedir. Uzay Çağı diye tanımladığımı günümüzde, Amazon ormanlarında üstlerinden 2 ayda bir geçen uçağa tanrı diye tapan toplum da tekamül etmektedir.

Yani tekamülün bir standardı, dini, dili, milliyeti, vs. yok, tamamen tanrı parçası olan Ruh'un maddeyi deneyimlemek için seçtiği yol ile alakalı.

Sevgiler...
 

aNAkSaRatE

Banlı Kullanıcı
Katılım
4 Tem 2018
Mesajlar
426
Tepkime puanı
1,720
O halde reenkarnasyon, ruhsal evrimdir.

Peki ruhun, evrilme ihtiyacının temeli nedir ?
Tanrı parçasının evrilmesi, tanrı düşüncesinin tekrar gözden geçirilmesine yol açmaz mı ?
 
Ü

Üye silindi 58480

İnsanlık psișik bir çöküş döneminde şu an.

Teknoloji çağında olduğumuzu zannediyoruz.
Teknoloji çağında olmak demek herkesin teknoloji gelistirebilecegi bir bilgi seviyesini yakalamış olması demektir. Ama biz aletlerin dayatması altında hamlaștıkça hamlașıyoruz. Biz bozuluyoruz.

İleri medeniyet demek kitlesel bir yokolușun ardından kalanların aynı medeniyete hızla tırmanabilecek donanımda olması demektir.

Ama Allah göstermesin bir küresel savaş çıksa ilk önce barajlar, elektrik santralleri ve teknoloji merkezleri bombalanir. Bu böyledir. Ve karanlıkta kalmaya, İnternetsiz kalmaya dayanamayıp kargașaya kapılanlar artık medeniyetten bahsedemezler. Onlar medeniyetin sahiplerinin köleleri olduklarını sonradan farkederler.
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Tarihteki yok olan medeniyetler gelişmesini tamamladıkları için değil çoğu gelişmeleri yanlış. yola sapıp tıkandığı için olmuştur.300 bin yıllık büyük bir döngü var bunun sonunda ruhlar hasat ediliyor, başkasına ya da kendine hizmet yönünde kutuplaşmasina bakılıyor kutuplaşmayı başaran lar 4. boyutun pozitif ve negatifine gidiyor kutuplaşmayı başaramayanlar devre tekrarı yapıyor, bu sefer dünya nın kendisi de seviye atlayacagi için devre tekrarına kalacak çoğunluk dünyaya benzer başka 3. seviye gezegenlere aktarılacak,kıyamet budur.
 
Üst