madde varmıdır

67890

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
437
Tepkime puanı
5
tasavvufçular yüzyıllar öncesinden maddedinin olmadığına dair üstü örtülü yazlılar yazmışlardır.
herşeyin rüya olduğunu bir rüya aleminde yaşadığımızı vurgulayarak bunu aktarmışlardır.
bizler ise ancak içinde yaşadığımız son birkaçyıldır bu konuyu kuantum fizikçileri sayesinde biliyoruz.
maddeyi gerçek kılan beyindir.
rüya görürüz bazı nesneleri objeleri elleriz acıyı hissederiz vs o anda öyle gerçektirki o rüya değildir.
mevlana hacı bektaş görmeyi göz ilemi gördüğünü zanndersin der.
veya meditasyon yaparsın farklı bir aleme boyuta geçiş yaparsın.orada
koku alısın ellersin dokunursun
bunu yapan beyindir.

gerçek olan tanrıdır.bizler ise tanrının yarattığı düşleriz.
 

dede

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Mar 2013
Mesajlar
80
Tepkime puanı
2
Öncelikle konunun sanki bir konuşma arasında söylenen sözlermişcesine sadeden ziyade cılızlığını anlamış değilim
Ancak güzel kardeşim çok doğru ki malesef burada öyle tassavvufi tanrılı felan şeyleri çokda ciddiyete alandan ziyade bunları hoşgörmeyenler bile olduğu için gelicek yorumlara veya edilecek müdahalelere kafanı takmamanı rica ediyorum.

Konuna ek olarak, öyle, Mevlananın sözleri, Hallacı mansurun gerçek asılma nedeni,Hz.Ali nin kuyuya haykırdıkları düşünüldüğünde hele birde o dönem için düşünüldüğünde ben olsam dayanamazdım öyle bilgilere, dolayısıile saygıyı gerçekten hak ediyorlar(sen kimsin demeyin ben sadece acizliğimin farkında olduğumu belli ettim)
 

treworax

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Eyl 2012
Mesajlar
127
Tepkime puanı
19
Sadece ruhsal alemin olduğuna inanmak,ruhsal sistemin işleyişine aykırıdır.Ve yine aynı şekilde sadece maddi alemin varlığına inanmak,maddi alemin işleyişine terstir.

Ruhsal alemin varlığı,maddi alemin varlıpının kanıtıdır.Bunun tersi de geçerlidir.
Sadece metafizik gerçekliklere inanıp,materyali ve diyalektiği hayattan çıkarmak tek yanlılıktır.
Hedef,sınıfsızlıktır.Yani metafizik ve madde arasında bir seçim yapmak değil,ikisini de kabul veya reddetmektir.
Zaten bir şeyi hem metafiziki hemde maddi olarak kabul veya red etmek aynı şeylerdir,,,
 

01anavarza

Banlı Kullanıcı
Katılım
16 May 2013
Mesajlar
501
Tepkime puanı
6
Görüşlerinize katılmasamda güzel düşünüyorsunuz :)
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Bu dünya bize her ne kadar gerçek olarak görünsede bir düşten farksız olduğunu bütün gerçek ekoller söylüyor,manevi olarak o düzeye ulşamadığımız için zaman zaman böyle olduüuna dair sezgiler alıyoruz, sonuçta bu dünyanın bir illüzyon oladuğunu kabul ediyoruz,halkımızda bunu yalan dünya deyişiyle dillendirmrktedir.Bu sahte dünyadan gerçek olana yada ızdıraptan sonsuz mutluluğa ölmeden ölerek yani dünyevi benliğimizin ölüp ilahi benliğimizin doğması ile geçmek mümkün bunun için sayısız yol ve ekoller var.Bunu gerçelşetimek sıradan insan için imkansız gibi bir şey.
 

teknik67

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Eyl 2011
Mesajlar
142
Tepkime puanı
8
Konum
zonguldak
you tube da;( çift yarık deneyi dr.quanttum, derin düşünce ,gözlemci yoksa madde yok). vb. videolar var onları izlemenizi tavsiye ederim.birşeylerin farkına varmak isteyenler için güzel konular ve açıklamalar.
 

karashan

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ağu 2012
Mesajlar
91
Tepkime puanı
8
you tube da;( çift yarık deneyi dr.quanttum, derin düşünce ,gözlemci yoksa madde yok). vb. videolar var onları izlemenizi tavsiye ederim.birşeylerin farkına varmak isteyenler için güzel konular ve açıklamalar.

Orada fotonların gözlemciyi gördüğünde değişmesinden bahsediyorsanız bu olayın gözlemci ile alakalı olmayıp gözlemcininde foton gönderdiğini ve fotonların birbirine çarparak yön değiştirdiğini, bu sebepten dolayı gözlemcisiz ortamda değişik hareket ettiklerini söylemeniz gerekir diye düşünüyorum.
 

teknik67

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Eyl 2011
Mesajlar
142
Tepkime puanı
8
Konum
zonguldak
neticede her iki durumdada gözlemci var fakat nasıl böyle bir durum olabilir deyip tek elektron gönderiliyor ,yine çift iz çıkıyor olayın enteresanlığı orda tek elektron gönderildiğinde tek yarıktan geçmesi gerekirken yine iki yarıktan geçiyor.gözlemci sadece kontrol amaçlı gözlemlemediğinde tek elektron onlarca yerden geçiyormuş gibi davranıp arkada onlarca iz bırakıyor,bunu tek bir tane elektron yapıyor,mantık dışı olan taraf bu.
 

karashan

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ağu 2012
Mesajlar
91
Tepkime puanı
8
neticede her iki durumdada gözlemci var fakat nasıl böyle bir durum olabilir deyip tek elektron gönderiliyor ,yine çift iz çıkıyor olayın enteresanlığı orda tek elektron gönderildiğinde tek yarıktan geçmesi gerekirken yine iki yarıktan geçiyor.gözlemci sadece kontrol amaçlı gözlemlemediğinde tek elektron onlarca yerden geçiyormuş gibi davranıp arkada onlarca iz bırakıyor,bunu tek bir tane elektron yapıyor,mantık dışı olan taraf bu.

Mantık dışı değil, bakınız;
Bilim insanları bir haynaktan foton yolluyor, bunu gözlemlemek içinde bir kayıt cihazı kullanıyor. Ancak burada unutulan şey ise kayıt cihazınında foton gönderdiği. Şöyle diyebiliriz, bir kişi bir avuç bilyeyi karşı tarafa fırlatıyor, ancak bir başka kişide aynı anda başka bir kişide bu bileyelere 90 derece olarak bir avuç bilye gönderiyor. Doğal olarak bilyeler çarpışarak yönleri değişiyor, bilyeler diğer bilyeleri etkiliyor (akademisyenin açıklaması buydu.).
 

teknik67

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Eyl 2011
Mesajlar
142
Tepkime puanı
8
Konum
zonguldak
filmi izledinizmi ?izlediyseniz diyorki bu çoklu izleri dalga olsaydı anlardık fakat elektronlar dalga değil ama dalga gibi davranıp onlarca iz çıkarıyor yani enteresan olan bu. tek yarıkta hiç bir enteresanlık yok bütün ilginçlik çift yarık oluşunda ve tek elektron aynı anda iki yarıktan geçiyor yani ilginç olan bu anlatamadım galiba bakın tekrar ediyorum siz karşı taraftan ne kadar bilya gönderirseniz gönderin neticede tek elektron tek bir yarıktan geçmesi gerekirken sanki dalga etkisi yaratıp onlarca iz bırakıyor. yani şu sonuca varıyor madde de elektronlardan yapıldığına göre acaba gördüğün madde gerçek mi yanılsamamı ?yüz puanlık soru bu.
 

67890

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
437
Tepkime puanı
5
şimdi bir arkadaşın anlattığı bir şey aklıma geldi arkadaş işyerinde uykusu gelir
o anda kendisi işyerindeyken başka bir yerde bir arkadaşı kendisini dışarıda yürürken görüyor.
daha sonra bunu kendisine anlatıyor oda hayır mümkün değil o saatte işteydim diyor.
arkadaşıda hayır sendin diyor ogün giydiği kıyafetleri ayakkabısına varana dek tarif ediyor.
oda doğruluyor.

ruh böyle maddeleşiyorsa maddede ışığa dönüşebilir.
gerçi madde ışığın katı halidir diyoruz.

sevgili dede ışığın üstündede başka bir hiyerarşi var
ışık nurun yansımasdır bana göre.
ışık sevgi hali nur ise ilahi aşktır.
o bahsettiklerinizle ilgili olarak.
 

67890

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
437
Tepkime puanı
5
arkadaşlarında dediği gibi bu konuyla ilgili çok güzel videolar var.
bilim adamları ciddi çalışmalar yapıyorlar.solucan delikleri,hollogrefik evren vs.
 

67890

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
437
Tepkime puanı
5
niye bizlerin harcıdeğil. kamil insan olmak zormu ???
bilemem kendinize güveniyorsanız olabilirsiniz.ben kendi adıma konuşayım insanı kamil olamam
insanı kamiller tanrı yolunda inisiye olurlar bir pire ikrar verirler
ikrar verdikten sonra dönüş yoktur.
ve bu yol çokta kolay değildir.
uğrunda herşeyini verebiliyorsan (gerektiğinde)
turab olabiliyorsan koşulsuzca teslim olabiliyorum koşulsuz sevgiye ulaşabilirim
diyorsan bir şey diyemem.

mesela hallacı mansur bu yolda yani tasavvufi yolda canını verdi ve kendini öldürenler için bile af diledi
bunları bizler yapabilirmiyiz
 

memories

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Eyl 2012
Mesajlar
150
Tepkime puanı
16
Bahsettiğiniz tasavvufçular varolanı inkar etmediler.Onun manasını ve gerçekliğini irdelediler.Madde varmıdır sorusuyla, madde gerçekmidir sorusu felsefi manada iki farklı sorudur,aynı manayı taşımaz.Maddenin gerçekliğini inkar etmek ile varlığını inkar etmek farklıdır.Çünkü gerçeklik algı seçiciliğiyle alakalı bir konudur.Bu insanların kendi içinde farklılık gösterebileceği gibi, insanlar ile diğer canlılar arasında da farklılık gösterir.Aynı maddeye bakan bir insan ile bir yılan farklı görüntü veya algı oluşturabilir kendince, ama bu farklılık o maddenin varlığını inkar edemediği gibi o maddenin gerçekliğinde kesinlikte arzedemez.Dediğim gibi maddenin gerçekliği algıdaki seçicilikle alakalıdır.Bu seçicilik özelliğimiz olmasaydı biz insan olamazdık,veya bir balık, balık olamazdı.Anlatmak istediğimi yazıya dökmekte zorlanıyorum biraz, çünkü uzun uzun açıklanması gereken çok derin bir konu bu.O yüzden basit örneklendirmelerde bulunmak zorunda kaldım.

gerçek olan tanrıdır.bizler ise tanrının yarattığı düşleriz.

O belirtmiş olduğunuz tasavvufçuların tanrı olarak kabul edip inandığı Allah, insana kendi ruhundan üflediğini belirtir.Tek gerçek olan eğer tanrı ise, onun ruhunu taşıyan insanda bu gerçekliğe dahildir düşünceme göre.
 

67890

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
437
Tepkime puanı
5
tabiki dahildirama dahil olabiliyorsa.dediğim gibi herşey illüzyondur.iyilik kötülük kavramları bunlar hep illüzyondur.
insanı kamil olunduğunda zaten o gerçekliğe dahil oluyorsunuz.
bizler o mertebeye gelemediğimize göre hala yalandan ibaretiz.
hani onun için bazen yatırlara evliyalara bilirsiniz GERÇEK te denir.
 

aklıselim1

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Haz 2013
Mesajlar
163
Tepkime puanı
11
Konum
istanbul
bilemem kendinize güveniyorsanız olabilirsiniz.ben kendi adıma konuşayım insanı kamil olamam
insanı kamiller tanrı yolunda inisiye olurlar bir pire ikrar verirler
ikrar verdikten sonra dönüş yoktur.
ve bu yol çokta kolay değildir.
uğrunda herşeyini verebiliyorsan (gerektiğinde)
turab olabiliyorsan koşulsuzca teslim olabiliyorum koşulsuz sevgiye ulaşabilirim
diyorsan bir şey diyemem.

mesela hallacı mansur bu yolda yani tasavvufi yolda canını verdi ve kendini öldürenler için bile af diledi
bunları bizler yapabilirmiyiz

yapabiliriz....
 
Üst