Üniversitede hangi bölümü seçmeliyim

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Ladyangell

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Nis 2014
Mesajlar
96
Tepkime puanı
3
[MEDIA][/MEDIA] Sevgili çok değerli gizli mabet üyeleri.. Ben üniversite sınavlarına girdim fakat, hala ne olacağıma karar veremedim.. O kadar çok kararsızlık yaşıyorum ki.. Hukuk mu pskoloji mi tıp mı diş hekimliği mi .. Ne olacağım konusunu düşünmekten uyuyamıyorum.. Sonuçta hayat boyu o mesleği yapacağım.. Ve beni her yönden tatmin etmeli.. Rica ediyorum,, puan hesabına takılmayınız senin puanın kaç ki bunlardan birini istiyorsun demeyiniz , çünkü bu sene olmazsa seneye bi daha girme şansım var ve konuları bitirdim her günde çalışıyorum.. Bi hedefim otursa tamam dicem ama olmuyor :( hedefim oturmuyo ve bu kafamı kemiriyoer.. Sizlere soruyorum bunu çünkü durugörü yeteneği olan arkadaslar var iç sesinize güveniyorum sevgiyle ışıkla selamlar..
 

satelcom

Banlı Kullanıcı
Katılım
19 Ara 2011
Mesajlar
190
Tepkime puanı
6
Böylesine saçma soru örmim.Kendi isteklerin,arzuların ve kabiliyetin doğrultusunda bir bölüm eçersin ve tahsilini yaparsın.tutmuş burada seni tanımıyan insanlardan öneri istiyorsun.Senin hiç kendin hakkında fikrin yokmu?Akıllı ol ve aklını kullan.
 

kıvep

Banlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
1,516
Tepkime puanı
30
Gidecegin bolum oldugu kadar gittigin universitede cok onemli ama guzel bir universite diye orda istemedigin bir bolume gitme bence, hukuk yada tip o kadar ayri konular ki gercekten istedigin bir bolum elbet vardir. Gitmeyi dusundugun bolumun hangi dersleri verdigini ve hangi kitaplari okuttugunu arastirmani tavsiye ederim. Bolumun alanini arastirdikca sana uygun olup olmadigini belki biraz anlayabilirsin. Hem universitede bu bolume gittigim diye artik butun omrum bu sekilde gecicek diye dusunme. Universiteler is verme kurumlari degil. Lisans veren kurumlar sonucta oraya egitim icin gideceksin.
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,251
Tepkime puanı
3,147
Şimdi uzun paragraflar yazmak isterdim ama nafile çünkü ben ne söylersem senin endişeni alacağını hiç sanmıyorum. Kim ne söylerse söylesin dikkate alırsın ama yaşamadan endişeyi üstünden atamazsın. Öncelikle ben kendimden örnek vereyim. Bir astronot olmak istemiştim. Okuyamadım.. Askere gidiyorum ve bir ülkenin çatısı altında ezilmeye gidiyorum desem de yeridir. Telaşa gerek yok, telaş yapmıyorum. Çünkü şuan yaşımın 21 olmasını ve hayatıma daha yeni başlayacağımı biliyorum. Biz şuan yeterince olgun bireyler değiliz. Kendimizi başkalarıyla kıyaslayıp olgun olduğumuzu düşünmek çok yanlıştır. Demem o ki şuan endişe etmen için daha çok çok erken. Ne olacağını, mesleğinin ne olacağını bilmiyorsun. Fakat bir mesleğinin olabilmesi için sana sunulan seçim şansının olduğunu da görmüyorsun. Sende ki endişenin kaynağı burada filizleniyor. Benim seçim şansım oldu fakat imkan olmadı. Sende böylesine bir imkan varken duraksıyor ve boş yere endişe ediyorsun. Bu seni geri götürür ve sağlıksız düşünmene yol açar.
Neden kura çekmiyorsun? Madem çok kararsızsın böylesine basit bir hayata, basit bir kurayla başlayabilirsin. Hukuk, psikoloji ve tıp.. Bence hepsi güzel çünkü okumayan biri olarak hepsi kulağa gayet iyi geliyor. Sen kendini böylesine gereksiz endişelere sürüklemek yerine oturup kendi istediğini (özellikle vurgulamak isterim ki kimseden duyduklarını değilde hoşuna giden mesleği) yapmanı tavsiye ederim. Şuan böylesine bir kararsızlıkta kalmış olabilirsin ama yarın birgün karşılaşacağın bilmediğin birşeyden keşfettiğin başka bir mesleği sevmeyeceğin ve bu mesleklerin sana artık hoşnut görünmeyeceğini nereden bileceksin? O yüzden hayat konusunda konuşunca büyük konuşmamalısın bence. En ufak şeyler hayatımızda kocaman bir farklılık yaratabilir. O yüzden nereden başlarsan başla sonun hep aynı olacak. :)
 

Ladyangell

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Nis 2014
Mesajlar
96
Tepkime puanı
3
Şimdi uzun paragraflar yazmak isterdim ama nafile çünkü ben ne söylersem senin endişeni alacağını hiç sanmıyorum. Kim ne söylerse söylesin dikkate alırsın ama yaşamadan endişeyi üstünden atamazsın. Öncelikle ben kendimden örnek vereyim. Bir astronot olmak istemiştim. Okuyamadım.. Askere gidiyorum ve bir ülkenin çatısı altında ezilmeye gidiyorum desem de yeridir. Telaşa gerek yok, telaş yapmıyorum. Çünkü şuan yaşımın 21 olmasını ve hayatıma daha yeni başlayacağımı biliyorum. Biz şuan yeterince olgun bireyler değiliz. Kendimizi başkalarıyla kıyaslayıp olgun olduğumuzu düşünmek çok yanlıştır. Demem o ki şuan endişe etmen için daha çok çok erken. Ne olacağını, mesleğinin ne olacağını bilmiyorsun. Fakat bir mesleğinin olabilmesi için sana sunulan seçim şansının olduğunu da görmüyorsun. Sende ki endişenin kaynağı burada filizleniyor. Benim seçim şansım oldu fakat imkan olmadı. Sende böylesine bir imkan varken duraksıyor ve boş yere endişe ediyorsun. Bu seni geri götürür ve sağlıksız düşünmene yol açar.
Neden kura çekmiyorsun? Madem çok kararsızsın böylesine basit bir hayata, basit bir kurayla başlayabilirsin. Hukuk, psikoloji ve tıp.. Bence hepsi güzel çünkü okumayan biri olarak hepsi kulağa gayet iyi geliyor. Sen kendini böylesine gereksiz endişelere sürüklemek yerine oturup kendi istediğini (özellikle vurgulamak isterim ki kimseden duyduklarını değilde hoşuna giden mesleği) yapmanı tavsiye ederim. Şuan böylesine bir kararsızlıkta kalmış olabilirsin ama yarın birgün karşılaşacağın bilmediğin birşeyden keşfettiğin başka bir mesleği sevmeyeceğin ve bu mesleklerin sana artık hoşnut görünmeyeceğini nereden bileceksin? O yüzden hayat konusunda konuşunca büyük konuşmamalısın bence. En ufak şeyler hayatımızda kocaman bir farklılık yaratabilir. O yüzden nereden başlarsan başla sonun hep aynı olacak. :)
. Evet endişe ettim .. Teşekkür ederim ya neden böyle bi konu açtım bilmiyorum ama içimdeki ses en azından bi danış dedi.. İçimdeki ses şu an ailemin bulunduğu şehirden gitmek ,yeni bir başlangıç yapmak , ve okurkende okuduktan sonrada beni madur etmicek bi iş .. Mesela HUKUK okusam TR dışında bu mesleği yapamam .. Ama Tıp her yerde her ülkede.. Manevi hazzı da cabası..
 

Ladyangell

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Nis 2014
Mesajlar
96
Tepkime puanı
3
Böylesine saçma soru örmim.Kendi isteklerin,arzuların ve kabiliyetin doğrultusunda bir bölüm eçersin ve tahsilini yaparsın.tutmuş burada seni tanımıyan insanlardan öneri istiyorsun.Senin hiç kendin hakkında fikrin yokmu?Akıllı ol ve aklını kullan.
Ahh sevgili satelcom.. Böyle bir cevap almaktan çok korkuyordum.. Ben buraya yazmadan.. Elbette çok düşündüm , rehberlik servisleri, ailem, arkadaşlarım, üniversitedeki arkadaşlarım.. Herkese sordum ama kararım oturmadı .. Zaten bende yazarken artık iyice dolmuştum içimdeki ses buraya yazmamı telkin etti ve yazdım.. Bunu kendi irademle yaptım.. Buradaki insanları kendim için değerli buluyorum çünkü.. Yoksa tabikide haklısın beni tanımayan , yeteneğimi neye ilgim olduğunu bilmeyen şahıslar... Bir insanı annesi bile kendisi kadar iyi tanıyamaz.. Ben bunun farkındayım .. İKAZIN İÇİN TEŞEKKÜRLER
 

Ladyangell

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Nis 2014
Mesajlar
96
Tepkime puanı
3
Gidecegin bolum oldugu kadar gittigin universitede cok onemli ama guzel bir universite diye orda istemedigin bir bolume gitme bence, hukuk yada tip o kadar ayri konular ki gercekten istedigin bir bolum elbet vardir. Gitmeyi dusundugun bolumun hangi dersleri verdigini ve hangi kitaplari okuttugunu arastirmani tavsiye ederim. Bolumun alanini arastirdikca sana uygun olup olmadigini belki biraz anlayabilirsin. Hem universitede bu bolume gittigim diye artik butun omrum bu sekilde gecicek diye dusunme. Universiteler is verme kurumlari degil. Lisans veren kurumlar sonucta oraya egitim icin gideceksin.
Ama o eğitime göre bi hayat yaşamakta olası :) sırf üniversiteye gitmek istesem.. Antropoloji ye diyetisyenliğe de gidebilirim bunlara ilgi duyuyorum çünkü.. Maalesef ki ilgi duyduğum bölümlere de gidemem çünkü ben iş imkanı yaratmak için tahsilli olup o tahsile uygun bi iş yapmak istiyorum..
 

acid

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
436
Tepkime puanı
397
İlgi duyduğum bölümlere gidemem, iş imkanı yaratmak istiyorum demişsiniz. Ancak yukarıda bahsettiğiniz tıp gibi bölümler ya da öğretmenlik iş imkanı garantisi var mı?İş imkanı sizinle ilgilidir. Kendinizi geliştirir ve gerektiği biçimde eğitirseniz her meslekte iş imkanı vardır. Türkiye'de ismine karşı saygı duyulan mesleklerin eğitimini alan ve özellikle iş imkanı var diye bunları tercih eden ancak şu an diplomalı işsiz kaç kişi var? Ancak bir de ismi bilinmeyen meslekleri istediği için okuyup, yapıp, mutlu olan ve iş sahibi olan insanların sayısına da bakmanızı öneririm. Çünkü her şey kendisinde bitiyor insanın. Ne istiyorsun, nasıl mutlu olacaksın. Mesleğe göre iş garantisi diye bir şey yok. İnsan yaratıyor fırsatları. Bu yüzden esas olarak kendini almalısın. Özendiğin ve garanti olarak gördüğün mesleklerde mutlu mu olacaksın yoksa on yıl sonra istemediğin işi yaptığın için sağlığını mı bozacaksın? Benim ailemin maddi durumu iyi olmamasına rağmen istediğim alanı seçtim. O kadar mücadele ettim, sıkıntılar yaşadım. Ama hatalarım da benim doğrularım da. Ve şimdi düşe kalka da olsa istediğim alanlarda geliştirmeye çalışıyorum. Hala maddi sıkıntılarım var ama bir gelirim de var. Kendimden örnek vermemin sebebi şu, bazen nereden bilecek sıkıntılarımı kaygısı oluyor insanda. Sizinle aynı kaygılara sahip birçok insan var. Doğru karar verenler şu an mutlu. Ayrıca kaç yaşında olursan ol hayat senin hayatın ve mutlaka yeni bir fırsatın oluyor yok etmediğin sürece kendini ve hayallerini.
 

teknik67

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Eyl 2011
Mesajlar
142
Tepkime puanı
8
Konum
zonguldak
eskiden işe alırlarken patron ne iş yaparsın? diye sorduğun da o zamanlar klasik cevap ne iş olursa yaparım abi imiş. şimdi o devirler değişti eğer herhangi bir konuda adam gibi bir bilgiye sahip değilseniz ,ağzınızla kuş tutsanız faydası yok.bakın aldığınız veya alacağınız üniversite diplomanızdan bahsetmiyorum bile . işinizi sevmeniz,o konuda teorok ve pratik bilgiye sahip olmanız lazım ki iyi bir ücretle iş bulabilesiniz.çok kişiden duydum;iş aramaya gidip patronla konuşanlar ilk önce alacakları parayı sorarlar ,patronda haliyle sen bana ne kazandıracaksın diye sorar, kim olsa aynı şeyi sorar, sizde kendinize sorun ben bu bilgiyle ,bu istekle bu patrona ne verebilirim diye kendi kendinize sorun.dolayısıyla sevmediğiniz , severek çalışmayacağınız meslek seçmeyin,kendinizi en iyi kendiniz tanırsınız,kimsenin aklıyla hareket etmeyin amma velakin düşündüğünüz mesleği yapanların fikirlerini ,görüşlerini de mutlaka dikkate alın.ikinci olarakta kendinize şunu sormayın.ben çok para kazanacağım bir meslek mi , yoksa parası önemli değil severek yapabileceğim bir meslek mi diye kendinize sormayın, bakın sormayın diyorum neden çünkü severek yapmayacağınız işten fazla para kazanamayacaksınızda ondan o yüzden bu gereksiz soruyu kendinize sormayın ama şunu sorun , ben hangi mesleği daha çok severek yapabilirim ,bunu kendinizi tartarak, kendi yeteneklerinizi düşünerek ve o işi yapanlara danışarak sorun.kolay gelsin.
 

dexter

Elit Üye
Katılım
6 Eyl 2012
Mesajlar
473
Tepkime puanı
30
Konum
Spain
Teşekkür ederiz ki böyle bir sorununuzu bizimle paylaşıp, bizleri fikrimizi almaya değer gördüğünüz için.

Artık dönemimiz de, çalışmayana ekmek yok. Zengin ailelerin çocukları olupta ailemizin parasını yeme lüksümüz de yok çoğumuzun. Bir şekilde yaşamak için paraya ihtiyacımız var. Öyle ya da böyle, ya bir iş bulup çalışacağız ya da diplomamızı alıp daha yüksek bir maaşla hayatımızı sürdüreceğiz.
Bu sebeple benim kanım, ferah bir hayat için diploma almak ve o mesleği devam ettirmek önemli.

Gel gelelim, sizin sorununuza.. Dönemimizde bu şekilde ki sınavlar, öğrenciyi çaresiz bırakıyor ne yazıkki. Öyle bir algı oluşturuyor ki, öğrenci sanki bunu yapamasa hayatı devam etmeyecekmişcesine ciddiye alınıyor. Ve bu panikle kişi doğal olarak sağlıklı seçimler yapmakta zorlanıyor. Ve kişinin yeteneklerine, isteklerine ve eğilimlerine yönelik onları yönlendirecek çalışmalar yapılmadığı için kişi daha 18-20li yaşlarında gelecek kaygısıyla ve paniğiyle cebelleşiyor. Tıp ve hukuk demişsiniz, aslında o kadar zıt bölümler ki.. Kafanızın çok karıştığı anlaşılabiliyor.
Çoğumuz bilir ki aynı deneyimleri yaşadık.

Size tavsiyem; önünüze bir kağıt alın ve "ne istiyorsunuz?" "sizin için öncelik nedir?" Huzurlu sakin bir hayat mıdır? yoksa hareketli ve özel hayatınızın az miktarda olduğu bir hayat mı? vs. vs.
Tüm istediğiniz meslekleri araştırın. O meslek neyi gerektiriyor? Sizin yapınız bu mesleğe uygun mu? Ben heyecanlıyım, sakin yaşamak isterim koşturmak istemem vs. gibi düşünüyorsanız elebileceğiniz bir çok meslek var. Bu şekilde hem kendinizi tanıyın hem de sizin karakterinize kişiliğinize hangi meslek daha uygun oluyor bunları bulmaya çalışın.

2. tavsiyem ise; Benim için bu gibi şeyler çok etkili olduğu için paylaşmak istiyorum. Lütfen istediğiniz bölümlerin eğitimleri verilen fakültelere gidin gezin, bakalım neler yapmışlar nasıllar? Tanıtım günlerini kaçırmayın ve mutlaka tanıtımları takip edin, bölüm ne gibi dersler veriyor? Belki sizi heyecanlandıracak dersler olacak? Belki de sizi vazgeçirecek dersler olacak.

Ve şiddetle tavsiye ettiğim diğer bir önerim ise; O mesleği yapan insanlarla görüşün. Ben 20- 30 tane soru hazırlayıp, seçeceğim bölümden mezun insanlarla konuştum. Bir nevi röportaj yaptım onlarla, mesleğin iş olanakları, getirisi, maaşı, kişinin zevk alıp almadığı, mutlu mu mesleğinden? gibi sorular sorarak kendimce bunları ölçtüm tarttım ve kararımı verdim.

Size dediğim tüm bu aşamaları yaşadım. Ve şu an da istediğim sevdiğim mesleği yapıyorum. Ve çok mutluyum, zevk alıyorum. Sevdiğin meslekte en iyisini olmayı hedeflersen eğer, o zaman manevi mutluluğunu da alacaksındır. Parası iyi ya da kötü gibi düşünmeni önermem, bence sevdiğin meslek önemlidir. Ben çoğu kişinin bu işten para kazanamazsın dediği bir mesleği yapıyorum ve meslektaşlarımdan gün geçtikçe daha da yükseklerdeyim. Ve en iyisi olduğun sürece de diğer isteklerin de olacaktır emin ol.

Karar tamamen sana kalmış, hayat senin hayatın ve seçimlerinle hayat hamurunu yoğuracaksın. Dilerim ki hakkında en güzeli en hayırlısı olur. :)
 

tNitrotoluen

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Tem 2013
Mesajlar
277
Tepkime puanı
4
Benimde arkadaşlarımın çoğu edebiyat çalışmaya başladı amaçları tıp olmazsa hukuk yazarız mantığı. Ben anlayamıyorum böyle insanları. Çunku bunların ikisi bambaşka alanlar bir insan ya tıp ya hukuk okumaya yatkın olur. Bence siz kendinizi biraz daha tanımaya çalışın öncelikle.
 

berula

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Eyl 2011
Mesajlar
76
Tepkime puanı
6
Bu ülkede ne yaptığın çok önemli değildir. Ne yaparsan yap en iyisini yap. İşini severek icra etmek çok önemlidir fakat bu ülkenin şartları maalesef gönlümüzce hareket etmeye pek izin vermiyor. O yüzden bundan 10 sene sonra ayaklarının üzerinde durup en iyi şekilde yapabileceğin mesleği tercih edebilirsin. Üniversiteden mezun olduğunda ne iş yaptığından çok nasıl yaptığın ve ne kadar kazandığının daha çok itibar gördüğünü yaşayarak göreceksin.

Eğer yardımcı olacaksa tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki sağlık sektörü her zaman önceliklidir.
 

GogoL

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Ara 2012
Mesajlar
28
Tepkime puanı
13
Uluslarası ilişkiler,tarih ve ekonomiden zaten uzak duruyorsun ki demek ki ilgi alanın değil, bunlar benim tecrübe ettiğim bölümler. Eğer merakın yoksa okuma derim. Tıp eğitimi uzun zorlu bir süreçtir ve manevi hazzı artık o kadar çok değil maalesef tam gün yasası, tıpta uzmanlık sınavı gibi uygulamalar sebebi ile. Üstelik uzun nöbet saatlerini de göz önünde bulundurmalısın ki tıp kadar zor olmayan ve manevi haz alabileceğin bir meslek olarak fizik tedavi ve rehabilitasyona da yönelebilirsin.

Ayrıca hukuk okursan elbette yurt dışında ,Amerika hariç iş bulabilirsin İngilizceni geliştirip yurtdışında yüksek lisans yaparak. Çünkü Türkiye'nin hukuk modeli Kıta Avrupası hukuk modelidir ve yargılama usulü Avrupa ile özdeştir. Amerikan sistemi farklı olduğu için, Amerika'da çalışmak için hukuk yüksek lisansı ile karma yargılama usulü öğrenebilir orada da çalışabilirsin, eğer ticaret hukukunda uzmanlaşacaksan yanına Almanca, temel haklarda uzmanlaşacaksan Fransızca da öğrenerek hukukta aranan bir avukat olabilirsin; tabi bir de hakimlik sürecini de deneyebilirsin. Psikoloji,sosyoloji ve sosyal hizmetler şu an çok revaçta. Psikoloji okuduktan sonra psikolog olmak kolay değil iyi bir psikolog olmak için klinik psikoloji yüksek lisansı yapabilirsin, bu arada konuşma terapisi ile ilgili yüksek lisans alıp (sanırım Marmara Üniversitesinde) konuşma terapisti olabilirsin ya da benim gibi çok idealist olup bilim yapacağım diyerek işsiz de kalabilirsin :D
 

01anavarza

Banlı Kullanıcı
Katılım
16 May 2013
Mesajlar
501
Tepkime puanı
6
Bir an önce kararınızı verin.Çünkü hukuk okuyacaksınız boşuna fen bilimleri,tıp okuyacaksanız boşuna edebiyat uğraşmayın
Bunlar yüzünden en iyi üniversiteleri kaybedebilirsiniz.Ve bana kalırsa eğer içinizde bilim aşkı varsa kesinlikle tıpı seçin.Yok ben araştırıp dava çözecem olmaz denilen davaları kazanacam diyorsanız hukuk seçin.Bence ikisi de birbirinden güzel meslek.Vr bana göre ikiside para için yapılmayacak meslek.Bu meslekleri en iyi yapabilmek için kendini adamak gerek.Ve ben tıp için uğraşıyorum.neden mi peki?para içinmi asla.İnsanlara yardım etmek istiyorum.Bilimle yakından ilgilenmek istiyorum
Sizinde önceliğiniz para olmasın.İlgi alanınız olsun
 

@Y$e

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Haz 2009
Mesajlar
109
Tepkime puanı
16
Konum
İzmir
Hukuk okuyan biri olarak sana tavsiyede bulunabilirim.

Hukuk okumak bir sayısal öğrencisi için kolay görülür ve cepte sayılır. Ama gerçekte acaba kazanması kadar okuması da kolay mıdır? Hayır. Hukuk okumak sayıları git gide artan üniversiteler içinde fark yaratmaya, kontenjanı her yıl artan bir üniversitede yer bulmaya, tükenmez kalemle sınava girip saçmalamamaya, her dönem binlerce sayfa kitap okumaya, siz tüm bunları yaparken de bir yandan bir avukat yanında tecrübe kazanmak için tatillerde ve bazen okul boyunca bir avukatın getir götür işlerini yapmaya çalışmakla geçer.

Anlayacağınız her zaman can simidi görevi görür ama zordur. Hele ki ezber yeteneğinden mahrumsanız. Şuan 250 kişilik bir sınıfta ders görüyoruz. Hocamız derslere mikrofonla katıldığı halde bazen sesini duyamıyoruz. Sınavlarımız zor ve tükenmez kalem şart yani yanlış yazma ihtimaliniz yok.

Benim tavsiyem odur ki; hukuk yazmadan önce bir kez daha düşünün.
 

MEX-ZELCEFA-XO

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2013
Mesajlar
510
Tepkime puanı
15
Size ilk ve öncelikli yapmanızı tavsiye edeceğim konu
Uzman kişiler tarafından yapılan seçim yapmakta zorlandığız dallarda testler yapılması size en uygun kişiliğinize aykırı olmayacak bölümlerin seçilmesinde yaşayıp pişman olmadan fikir sahibi olabilirsiniz

Günümüzde bir cok kişi varki belirli dallarda görev alanlar
Bakınca yaptığı işle kişiliği uyusmuyor

Sadece o dalın vermiş olduğu gizemli etkiye sahip olmak için veya para hırsı için görev yapan bilindiği gibi çok kişiler var oyüzden buz pistinde kaykay yapmaya gerek yok

Üç farklı karar verme süresi vardır AKIL, KALP, DENGE
Kendi doğal karar verme tarzın ne olursa olsun meslek seçiminde DENGE tarzını temel alman faydalıdır




Uzman yardımı ile düşündüğünüz dallarda elemeler olur
Sizin kişiliğinize en yatkın olan bölümler kalır

Hukuk ile psikoloji diyelim

Her iki dalın öğrenim süresi 4'er yıldır fakat dersleri tek tek ele aldığımızda büyük farklar vardır

Hukuk dalında uluslararası hukuk borçlar hukuku Ceza Hukuku ticaret hukuku medeni hukuk medya ve İletişim Hukuku Spor Hukuku ve Uluslararası Örgütler Hukuku gibi alan derslerinin yanı sıra Sosyoloji Tarih ve Ekonomi gibi temel dersleri de aldığı görülüyor. Psikoloji dalında ise Psikolojiye Giris Psikolojinin tarihsel gelişimi sosyal bilimlerde araştırma teknikleri, Sosyal Psikoloji gelişim psikolojisi Sosyolojiye Giriş ve İstatistik gibi dersler yer alıyo Ayrıca psikoloji ana dalında öğrenim gören öğrenciler uzmanlaşmak istedikleri alan doğrultusunda Klinik Psikoloji Adli Psikoloji ve Örgütsel Psikoloji gibi seçmeli dersler alabiliyorlar bunun gibi ve diğer şartlarıda göz önünde bulundurup
Seçim yapabilirsiniz

Öncelik tavsiyem size uzman kişi tarafından yardım almalısınız
Çünkü bu dallar birbirlerine çok uzak

Kendinizi tanimaniz lazim her konuda

Fiziksel beceri, mental-zihinsel beceri, iletişim becerisi

Finsanl boyut,ilgi alanları,sizi ifadeeden değerler vs vs

kaybetmek de kazanmak kadar geliştirir insanı çünkü hayat her zaman her durumda bazı kapılar açar aralar Bu açık kapıları görebilmek bize düşer Hayatın sana sunduklarını görebilecek kadar umudun kilidi açık ya da aralanmış kapıları açacak kadar cesaretin varsa karışırsın hayata Sakın cesaretini kendine güvenini kaybetme sakın vazgeçme
 

memories

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Eyl 2012
Mesajlar
150
Tepkime puanı
16
Sevgili çok değerli gizli mabet üyeleri.. Ben üniversite sınavlarına girdim fakat, hala ne olacağıma karar veremedim.. O kadar çok kararsızlık yaşıyorum ki.. Hukuk mu pskoloji mi tıp mı diş hekimliği mi .. Ne olacağım konusunu düşünmekten uyuyamıyorum.. Sonuçta hayat boyu o mesleği yapacağım.. Ve beni her yönden tatmin etmeli.. Rica ediyorum,, puan hesabına takılmayınız senin puanın kaç ki bunlardan birini istiyorsun demeyiniz , çünkü bu sene olmazsa seneye bi daha girme şansım var ve konuları bitirdim her günde çalışıyorum.. Bi hedefim otursa tamam dicem ama olmuyor :( hedefim oturmuyo ve bu kafamı kemiriyoer.. Sizlere soruyorum bunu çünkü durugörü yeteneği olan arkadaslar var iç sesinize güveniyorum sevgiyle ışıkla selamlar..

Türkiyede`ki sistem, eski sovyetler birliği ülkelerindeki sisteme dönüyor.Oralarda iki üniverste bitirip, taksicilik yapan insanlar normal karşılanmakta.Ama bu bence ülkemiz şartlarında normal değil.Çünkü üniverste okumak, onların olmazsa olmazı.Bir gelecek planlaması veya maddi kaygılar için değil.Bizdeki okuma-yazma öğrenme gerekliliğiyle, onlarda bir üniverste bitirme gerekliliği eş seviyede buna inanın.Burda kültür ve devlet politikası giriyor işin içine, bunlarda ayrı konular tabiiki.Üniverste kavramı 10 yıl öncesiyle sonrası çok değişti Türkiye`de.Hem devlet, hem özel sektör, hemde vatandaşların algısında.Tabela üniversteleri diyorum ben buna.Tercih klavuzunda yer alan üniversteler kadar üniverste yok Türkiye`de, buna inanın.Seçeceğiniz bölüm kadar, o bölümü okuyacağınız üniverstenin adıda önemli.Bana kalsa adı daha da önemli.


Seçeceğiniz bölüme siz karar vermeyeceksiniz bunu da biliyorum.Çevre veya aile bakısı da buna müdahil olabileceği gibi, bu seçim alacağınız puana kesin olarak bağlı.Paralı bir üniverste de okumayacağınızı ele alarak yazıyorum bunları.Seçeceğiniz bölümle ilgili şunu da belirtmeliyim.İnsanın öğrendiği herşeyden bir nasibi,kazancı muhakkak vardır.Ama ben işini sevmeden yapan hiçbir insanı mutlu veya tatmin olmuş göremedim.Sevdiğiniz, eğiliminiz olan meslekleri ve şartlarını araştırın.

Son olarak size benim sorum.Şair olmak isteseydiniz hangi bölümü okumak isterdiniz?
 

aşk1

Banlı Kullanıcı
Katılım
31 May 2010
Mesajlar
852
Tepkime puanı
20
İş garantili bir bölüm olmalı. Çünkü para önemli iyi bir yaşantı için.
 

kıvep

Banlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
1,516
Tepkime puanı
30
Ama o eğitime göre bi hayat yaşamakta olası :) sırf üniversiteye giitmek istesem.. Antropoloji ye diyetisyenliğe de gidebilirim bunlara ilgi duyuyorum çünkü.. Maalesef ki ilgi duyduğum bölümlere de gidemem çünkü ben iş imkanı yaratmak için tahsilli olup o tahsile uygun bi iş yapmak istiyorum..

Sadece is imkani icin ilginin olmadigi bir bolume gidersen, is bulman garanti degil. Hem is yapabilecegin hem ilginin oldugu bir bolume karar verebilirsin umarim.
 

kumsaati10

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Nis 2014
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Ladyangell, bu soruna cevabım belki bir yanıt olamayabilir. Bu bölümlerin ortak özelliği hepsinde LYS1 sınavına girilecek olması. Bu yüzden önündeki değerli vaktini kendi içinde kaos yaşatmak yerine en azından LYS1 derslerine çalış.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst