Satanizim Hakkında Herşey

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,096
Tepkime puanı
4,961
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
aşağıdaki tüm bilgiler satan bir arkadaşın kaynağındandır satanist değilim probagandasınıda yapmıyorum sadece bilgi amaçlı aktarıyorum




Yüzyıllar süren yanlış bilgilendirme, yalan ve bilginin sistematik yok edilişi yüzünden, bugünlerde çok az insan “Satanizm” in gerçekte ne olduğunu anlayabiliyor hatta biliyor.

Birkaç 10 000 yıl önce, tanrılar bizi terk etti. Bu yazıda neden ve nasıl olduğuyla ilgili derine inmeyecektir. Bu konu başka bir yazıda ele alınacaktır. Tanrılar, dünya-üstü bir yaşam soyudur. Esasında, dünya yüzeyinde yaşamış ve ayrılmış, insanoğluyla, dostane, düşmanca veya tarafsız olarak ilgilenmiş pek çok farklı uzaylı ırk olmuştur.

İnsanoğlu ile ilişkiye geçen ve bizim gerçek yaratıcılarımız (genetik mühendislik yoluyla) olan tanrılar Nordikler olarak bilinen tanrı ırkıdır. Evrenin her tarafında pek çok farklı güneş sisteminde yaşarlar. Bilgi, zeka ve ruh olarak oldukça gelişmişlerdir. Bazıları Satan ve “Demonlar” olarak adlandırılan Yaşlı Tanrılar’ ın olduğu gibi, insanoğluna yardımcı olurlar. Bazıları tarafsızdır ve bir kısmı bizim yıkımımız için çalışmaktadır. Yaratılışla ilgili zemine yönelik daha detaylı bilgiler bu web sitesindeki makalelerde bulunabilir.

Binlerce yıl önce tanrılar bilgilerinin büyük kısmını insanoğlu ile paylaşırdı. Buna ruhani bilgi de dahildi. Hatta birçoğu insanoğluyla evlendi ve/veya onların çocukları oldu. Asıl dinlerin hepsi (Yahudilik, Hıristiyanlık ve Hıristiyanlığın bir kolu olan İslam’ ın gelişinden çok önce) temelde tek bir ortak noktanın, yılanın üzerinde durmuştur. Yılan kundaliniyi, DNA sarmalını, bilgelik ve bilgiyi temsil eder.

Binlerce yıl önce insanoğlunun, tanrıların sahip olduğuna yakın güçlerinin olduğu bir dönem vardı. Bu, tanrıların insanoğlu ile yan yana yaşadığı dönemdir. Tanrılar, gelecekte bilginin tekrar keşfedileceği bir zaman için taşlarda işaretler bıraktı. Mısır Sfenksleri (Aslan çağı, M.Ö.10 500), bokböceği (Yengeç çağı M.Ö. 8 800), ikizler (İkizler çağı M.Ö. 6 640), boğa (Boğa çağı M.Ö. 4 480) ve koç (Koç çağı M.Ö. 2 320) gibi, Belirli zamanlara ilişkin işaretlerin tümü binlerce yıl önceye gider ve medeniyetin daha önce sanıldığından daha eski olduğunu kanıtlar. Pek çoğu halen Mısır’ da bozunmadan kalmış olan, takımyıldızlar ve yıldızlara göre sıralanmış antik tapınaklar, dünya-üstü tanrılara kanıttır.

Tahminen M.Ö. 8 800 dolaylarında, dünya ve asıl yaratıcı tanrılar saldırıya uğradı. Gelişmiş diyarlarda toplar, bombalar ve diğer silahlar yararsızdır. Mücadele zihin ve ruhladır ve ruhanidir. Sayıları azalan tanrılar ayrıldılar ve insanoğlu uzaylı yaratıkların merhametine kaldı. “Yahova/ Jaweh” olarak bilinen varlık aniden ortaya çıktı. Bu varlık hiçbir zaman kimliğini açıklamadı. Seçtiği varış noktası Mısır’ dı. Atlantis’ in yıkımı ile kalan bilgi Mısır’a, kraliyet aileleri ve rahipler tarafından tutulup korunduğu yere kadar gidebilmiştir.

“Jaweh” olarak bilinen varlık, Mısır’ ı yok etmek üzere harekete geçti. İsraillileri, çöle, eskiyle bağları olmayan yeni nesillerin, antik bilginin saklandığı çevre toplumları yok etmek üzere hazırlandığı yere uzunca bir süreliğine kalmak üzere yönlendirmiştir.

Yahudilere “vaat edilmiş topraklar” ı emniyete almak kisvesi altında, bu varlık kitlesini, “uygarlığın beşiği” olarak bilinen bölgede ve çevresinde toplu katliam, yıkım ve kıyım yolunda taşkınlığa yöneltmiştir. Asıl tanrıların bilgisine ve birliğine sahip olan yerler gaddarca saldırıya uğramıştır. İnsanları toplu katliama kurban gitmiş, eğitim merkezleri ve kütüphaneleri yağmalanmış ve yakılmış, asıl tanrıları gösteren heykelleri ve diğer hatıraları yok edilmiştir ve Jaweh kalan tüm kadın ve çocukların Yahudilere teslim edilip köle olarak kullanılmasını sağlamıştır.

Yıkımı takiben, kurgu hikayeler yaratılmış ve antik geçmiş ve asıl tanrılar hakkındaki tüm bilginin yok edilmesi yolunda devam eden girişimlerde bulunulmuştur. “İncil” olarak bilinen kitap; eski uygarlıklar ve dini doktrinlerden birçok ufak parçalarla dolu olarak türetilmiştir. Bunların hepsi, bu yeni sözde “din” in kalıplarına uymak üzere çarpıtılmış ve yozlaştırılmıştır. Asıl tanrılar kötülenmiş ve ünleri yok edilmiştir. Jaweh / Yahova, “yaratıcı” ve “sahip” sıfatlarını üzerine almaya cüret edebilmiştir.

Bu kurgu Nazaren’ in yaratımı ve düşman dünya-üstü Cebrail tarafından ziyaret edilen ve kendisine insanları Müslümanlığa ikna etmek veya öldürmek yolundaki benzer mesajı alan “peygamber” Muhammed’ in gelişi ile birlikte daha fazla yıkım ve yok etme için sahneyi hazırlamıştır. Hıristiyan ve İslam inancı ile insanlar kendiliğinden bilgiyi yıkmak ve yok etmek üzere kandırılmış, böylece Jaweh ve yaratıkları gerekli hurafeleri tekrar tekrar oluşturmak zorunda kalmamışlardır.

İkilik ana tema olmuştur. “Tanrı” “Şeytan” a karşı. “İyi” “kötü” ye karşı. Yılan ve bilgi kötüyle eşleştirilmiştir ve artık bütün kötülüğün kökeni şeytandır. “Satan” İbranice’ de “hasım” anlamına gelir ve artık bu doktrine ters olan her şey “satanik” veya Şeytan yapısı olarak adlandırılmıştır. Antik uygarlıkların öğretileri çalınmış, yozlaştırılmış, Yahudi / Hıristiyan İncil’ inde birleştirilmiş ve nereden türedikleri konusunda insanları yanıltarak Yahudi / Hıristiyan doktrinleri olarak dağıtılmıştır. İnsanlığın tüm devamında kuşaklar ruhani bilgi ve güçten biraz daha arındırılmıştır. Hıristiyanlık gücü ele geçirdiğinde, insanlık “karanlık çağlar” olarak bilinen kültür ve bilginin zorlukla var olduğu zamanlara girmiştir. Her şey Hıristiyanlık etrafında odaklanmıştır.

Yukarıdan, aşikar şekilde Hıristiyanlığın bilgiyi yok etmek ve yerine yalanları koymak için bir araçtan başka bir şey olmadığını görebiliriz.
--------------------
demonlar

Düşman dinler tarafından birçok bilgi bozuldu, saptırıldı ve kötüye kullanıldı. İşte Daemon/Demon’un gerçek anlamları :

Daemon : “Yunan mitolojisinde, insanlar ve tanrılar arasında orta derece gücü olan ruh”. Socrates’e yol göstermiş olan Daemon gibi olanların görevi insanlara yol göstermek ve onları korumaktır.

Bir Diğer Tanım : Demon ve Daemon tanımları önceden birbirlerinin yerine kullanılabilmekteydi. “Demon” İngilizce’ye Orta Çağ dönemi Latincesinden geçmişken, “Daemon” klasik Latince’den İngilizce’ye geçmiş bir sözcüktür. Önceki anlam daha çok Socrates’inki gibi hizmetkar, yol gösterip yardım eden Daemon türünü ifade ediyordu. Fakat 14. yüzyılın sonlarına doğru İncil’in değişik versiyonlarındaki kullanımın etkisiyle “Demon” terimi “Kötü Ruh” anlamı taşımaya başladı. Kelimenin Yunanca biçimi, “efendiler”, “putlar” ve ayrıca “tüylü olanlar” (satyrler) anlamına gelen İbranice sözcükleri tercüme etmek için kullanılıyordu. Wycliff, kelimeyi Yunanca’dan İngilizce’ye “şeytan” ve “iblis” anlamlarına gelen “fiend” ve “devil” şeklinde çevirdi. İşte böylece, “kötü” kavramı ve çağrışımı insanların beyninde şekillenmiş oldu. 16. yüzyılın sonlarında, doğaüstü yaratık anlamına gelen Daemon, yazılış farkıyla, “kötü” yaratıkları ifade etmede kullanılan Demon’dan ayrıldı.
--------------------
SatanTR Ministry of Turkey!
amaçları


Toplumu Spiritual Satanizm’ i içeren gerçekle aydınlatmak ve ilgilenenler ve Satan'la (Şeytan / Enki / EA / Melek Ta'us) ilişki kurmak yolunda gidenlerle çalışmak. Gayemiz insanlığı antik yollarla eğitmektir. Birçok bilgi yok edilmiş ve kaybedilmiş bu da insanlığın topluca ruhsal olarak dejenere olmasını sağlamış, hepimizin zararına olmuştur. Left Hand Path (sol el yolu) teki insanlarla çalışıyoruz ki ilerleyebilsinler, evrimleşebilsinler ve Satan'la (Şeytan / Enki / EA / Melek Ta'us) daha mutlu ve doyurucu bir hayat sürebilsinler.



Satan'ın (Şeytan / Enki / EA / Melek Ta'us) gerçek Baba ve insanlığın yaratıcı tanrısı olduğuna inanıyoruz.
İncil’in hebrew tanrısı Yehova’ nın yapay bir tanrı olduğuna, insanlığın gerçek aldatıcısı ve yalancıların ustası olduğuna inanıyoruz.
Sonsuz kanunuz
Hiçbir kan dökme ve kurban ayinini desteklemiyor, içinde bulunmuyoruz. Bu davranışın, İncil’ in ‘eski ahit’ inde kendisi tarafından da belirtildiği gibi, Judeo(Yahudi)/Hıristiyan Tanrı Yaweh/Jehova’ ya ait olduğuna inanıyoruz.
Deuteronomy 12:27

"Ve sizler ona yakılmış takdimlerinizi yapacaksınız, et ve kan, Efendi Tanrı’ nın sunağı üzerinde, ve sizler o eti yiyeceksiniz."

Biz insanların tanrılar [şeytanlar] (ki adil olmayarak canavar olarak adlandırılmış ve uğursuz olarak damgalanmışlardır) arasında yürüdüğü ‘Altın Çağ’ olarak adlandırılan zamanlarda Satanizm’ in insanlığın gerçek dini olduğuna inanıyoruz. Yahudiliğin, Hıristiyanlığın ve İslam’ ın ortaya çıkışıyla, insanlığın hem ruhsal hem de zihinsel olarak kuvvetli biçimde dejenere olmuştur.
Ruhsal olarak gelişmek ve kendimizi yükseltmek üzere güç meditasyonu yapıyoruz. Güç meditasyonu insan ruhu için, yemeğin insan vücudu için olduğu kadar gereklidir. Satan’ ın (Şeytan / Enki / EA / Melek Ta'us) sembolü, belkemiğine alttan sarılmış ve yukarıya doğru çıkan Yılan Kundalini gücünü simgeler, insan zihnini ve ruhunu daha yüksek bir anlayış ve yeterlilik seviyesine taşır.
Doğrudan Şeytan (Satan / Enki / EA / Melek Ta'us) ile çalışıyoruz. İstekli ve saygılı her bir bireyin, Şeytan ile kişisel bir bağ kurabileceğine inanıyoruz. Satanizm’ de arabulucu yoktur: Papazlık (Rahiplik - Satan TR Ministry) burada yol gösterme ve destek demektir.
Prensip ve çalışmalarımızı doğrudan Şeytan’ ın kendisinden alıyoruz. Çok uzun zamanlar boyunca Şeytan’ ın düşmanları; örneğin Hıristiyan kilisesi, Şeytan ve Satanizm’ i ilgilendiren yalanlarını söylemekte özgür olmuştur. Bu yalanlar dolaylı yoldan destekledikleri esrarengiz cinayetlerin ve diğer dehşet hareketlerinin temeli olmuştur. Gerçek Satanizm aktif ve gayretli biçimde yüzyıllarca sindirilmiştir, ve çoğu insan bilgisizliğinden Şeytan hakkındaki yalanlara inanmakta ve ona göre davranmaktadır.
Spiritual Satanizm hayat sever bir dindir. Şeytan bizi olduğumuz gibi kabul eder, fakat bize daha yüksek bir yerde olabilmek için evirilmemizde rehberlik eder. Spiritual Satanistler, hayatlarını seçtikleri gibi yaşamakta özgürdür. Sorumluluk sahibine aittir. Doğal yasayla yaşarız ve herkesi kendilerini son sınırlarına kadar geliştirmekte yüreklendiririz. Şeytan’ ın yılan sembolü ayrıca yaşamın DNA sarmalını da sembolize eder.
Biz Nazaren deyişin başkasını kurtarmak yolundaki söyleminin tersine; kendimizi kurtardığımıza inanırız. Nazaren’ in, Yehova’ nın gerçek amacını ortaya koyan insan kurban etmeden daha fazlası olduğuna, ve tüm Yahudi / Hıristiyan dinlerinin insanlığa yapılmış gaddar bir uzaylı aldatmacası olduğuna inanıyoruz. Bir aldatmacanın başarılı olabilmesi, kurban tarafında bir bilgi eksikliği olmasını gerektirir, ve bu dinler aktif biçimde öğrenme isteğini ve özgür düşünceyi sindirirler. Nazaren insanlara köle olmayı öğütler ve insanlığın iyileşmesi ve gelişimi yolunda ne yandaş olmuş, ne de herhangi bir şey öğretmiştir. Nazaren’ in iyileştirdiği insanların hikayelerinin aksine; Şeytan bize kendimizi nasıl iyileştireceğimizi öğretir.
İnancımız, Al-Jilwah, Qu’ret Al Yezid ve Şeytan’ ın 12 yy’ da Sheik Adi’ ye kendi yazdırdığı diğer doktrinlerden alınmadır.
Spiritual Satanistler bilimi, ve gizemli / doğaüstü olayların bilimsel bir açıklaması olduğunu kabul eder. Yahudilik / Hıristiyanlık aldatmacası ile insanlığın bu alanda tehlikeli biçimde geri tutulduğuna inanmaktayız. Spiritual Satanizm her türlü öğrenme, bilgi, araştırma ve özgür düşüncenin güçlü savunucusudur. Spiritual Satanizm ayrıca kilise ve devletin ayrılmasını da destekler.
Kendimizi güçlendirme yolunda, kendimize güvenimiz, saygımız vardır ve ruhsal gelişim ve bağımsızlık kazanırız.
Spiritual Satanizm, sihir olarak nitelendirilen zihin gücü geliştirmeye sınır koymaz. Adalete inanırız ve tıpkı dövüş sanatçılarının Dim Mak ve diğer fiziksel çarpışmaları bildiği gibi, Spirituel Satanistler de ihtiyaç duyduklarında kullanabilecekleri ‘sihir’ in Kara Sanatına sahiptirler.
Spiritual Satanizm, klasik öğretilerde öne sürüldüğü gibi ruhun suiistimaline göz yummaz. Büyücülerin buyruğu ve zoru altındaki şeytanlar şimdi özgür, ve 9 ayaklı çember yöntemini ve Yahudi tanrı adlarını kullanan herkes kişisel yıkım çağırmakta. Şeytanlar bizim arkadaşımızdır, ve Satan (Şeytan / Enki / EA / Melek Ta'us) yoluyla yaptığımız saygı ve reverans içeren çağrımız yoluyla onlarla karşılıklı kazancımız yolunda iyi ilişkiler kurmayı hedefliyoruz.
Spiritual Satanizm, bireyselliği, özgürlüğü ve bağımsızlığı savunmaktadır.


Açıktır ki; Şeytan, ‘insanlığın aldatıcısı’ değildir. Takipçileri az sayıda olagelmiştir ve aşırı zenginliğe, güce ve takipçilerini kontrol altında tutmaya ihtiyaç duymaz.
--------------------
demonlar hakında


Şimdilerde Yüksek Rahipler ve Rahibeler Demonlar ile enerji çalışmaları yapmaktadır. Onlar canavar değillerdir Birçoğu iyi bilinen mısır tanrılarıdır. Yüzyıllar boyunca düşman tanrı adları ile, çember korumasıyla çağrılarak ruhani olarak rahatsız edildiler. Canavar gibi görünmelerinin nedeni budur. Demonlar, üç din öncesinin gercek tanrılarıdır.
- Yüksek Rahip Maxine Dietrich, Mayıs, 2003
demonlar kötü değildir! Üç dindeki iyi/kötü ayrımından dolayı insanların kafası karışmaktadır.

Bireyin Şeytan’ın Demonlarından korkmasına gerek yoktur. Saygıyla karşılandıklarında onlar harikadır. En önemli görevleri insanları eğitmektir. İntikam ve düşmanların cezalandırılması ise yer yer gereklidir çünkü doğrulama olmadan onlar rahatsız edici tavırlarına devam ederler. Demonlar ile dost olduğumuzda bize zarar verenlerden intikam alırlar ve hatta arkamızı kollarlar.

Demonların çoğu etik öğretiler konusunda uzmandır. Demonların kötü olmadığına bir kanıttır bu. Onur ve doğruluk Şeytan için çok önemlidir. Şeytan sorumluluk sahibi olamayan korkak bireylere nefretlere baker. Şeytan güç ve adaleti temsil eder.

Demonlar, binlerce yıl once Dünya’ya gelen kadim dünya dışı canlılar yani Nefilimlerdir, (Gerçek Tanrılar). Entellektüel, fiziksel ve ruhsal anlamda oldukça gelişmişlerdir. Birçoğu insan eş/koca alarak bazı Tanrılar tarafından lanetlenmiştir. İnsanlar köle olmak için, madencilik işi bitince de yokedilmek için yaratılmışlardır. Demonlar insanlarla dost olmuş, kendileri gibi Tanrı olmamızı istemişlerdir, aynı Şeytan’ın insanlara Tanrısal bilgi ve güç vermek istemesi gibi. Bunun için cezalandırılmış ve lanetlenmişlerdir.

Demonlar oldukça insan canlısıdır. Yüksek Rahibe Maxine Dietrich onlarla çalışma ve onlardan öğrenme ayrıcalığına sahip olanlardan biridir. Brçok Demon ile gerçek dostluk ilişkisi kurmuş, Demon öğretmenlerinden çok şey öğrenmiştir. Üç dine inananlar tarafından kadim kütüphaneler yok edildiği için birçok bilgi sonsuza dek kaybolmuştur. Demonlar birçok kez bizi kendimiz olmamız konusunda destekler. Şeytan, Al-Cilva’da “Bir kitabı olmayan dine öncülük ediyorum.” demiştir.

Popüler grimoriler ve kitapçılarda bulunan ökültizm kitapları baş sorun kaynağıdır. Grimoriler Hıristiyanlar tarafından yazılmıştır. Demonlar kabalacıların dediği gibi “boş kabuklar” değillerdir. Onlar “qlippoth." değildir. Çalıştığımız Demonlar oldukça güçlüdür, pozitif enerji yayarlar ve çok çok canlıdırlar. Üzerlerinde enerji çalıştığımız için daha da güçlenmişlerdir. Çoğu şimdi parlak auralara sahiptir.

Asıl boş kabuklar üç din liderleri ve onlara inananlardır. Üç din, din uğruna dünya zevklerinden vazgeçme, kendini reddetme, anti-yaşam düşüncelerini savunur.

Aşağı Demonlar vardır. Onların kırmızı gözleri ve kanatları vardır. Koruma, düşman ruhlarını defetme gibi görevleri dışında Demonlara yardımcı olurlar.

Demonları summon ettiğimizde, çoğu zaman astral seyahat yaparak bize kendilerini gösterirler. Normalde, telepatik olarak bizimle konuşurlar.

Demonlar, Nefilimlerdir. Nefilimler, insan irki Dünya üzerinde yaratilmadan onceden beri varliklarini sürdürmektedirler. İnsanoğlunu korumak ve yardimci olmakla görevlendirildiler.

Yeni Tanrilar tarafindan lanetlenmişlerdir. İrtibata geçilenlerin çoğu da Eski Tanrılardır. Yapilan inisiyelerde yardimci olanlar Goetia Demonlar, Koruyucu olanlar ise Guardian Demonlardir. Kendilerine özgü dilleri Enochian'dır. Genelde inisiyelerde yada inisiye sonlarinda onlara Enochian Keys den bazi bölümler okunur.

demonlar hakında sıkca sorulan sorular


Demon çağırma ritüelini gerçekleştirdim fakat Demon gelmedi :
Birçok çağırma girişiminden sonra Demon’unu görebilen ve bundan sonra tüm çağırma ritüellerinin yolunda gittiğini söyleyen birçok insandan e-posta aldım. Bunun sebebi çağıran kişinin bu konuda tecrübesiz ve yeni olması veya Demon’un varlığını hissedecek kadar psişik anlamda açık olmamasıdır. Kararlılık ve sabır, sonuçları olumlu etkiler. Enki, sabrı olanlar üzerinde hep kararlıdır.

* Demon’umun onu çağırdığımı duyup duymadığını nereden bileceğim? :
Yine bu da, yeni başlamayla alakalı bir durumdur. Mum alevinde veya tütsü dumanındaki titreşimler gibi gizli değişimler arayın. Ve bazen psişik olarak yeterince açıksanız, Demon’un size fiziksel olarak dokunduğunu bile hissedebilirsiniz. Demon’lar genellikle bize gelmek için rüyada olmamızı beklerler. Demon’un enerjisiyle cisimler hareket edebilir, kapılar açılıp kapanabilir ve hiçbir sebep yokken hava akımları meydana gelebilir vs. Sadece açık ve bazı şeylerin farkında olun. Tesadüfler arayın.

* Doğru renkte mum bulamazsam ne olur? :
Aradığınız renkteki muma en yakın rengi bulabilmek için elinizden geleni yapın. Hıristiyan kontrolü ve baskısı yüzünden, siyah ve satanik ritüellerde kullanılan diğer renklerdeki mumları satan yerler çok azalmıştır. İsteğiniz, kalbinizdekiler ve kafanızdakiler mumun renginden daha önemlidir.

* Demon’lar sadece geceleri mi çağırılır? :
İlk çağırma ritüelini gece yapmanız uygun olur. Gece vakti, genellikle sessizliğe ve psişik çalışmalara vesile olan zaman dilimidir. Beynin sağ (psişik) lobu, karanlıkta bulunulan sürede yapısal olarak daha aktiftir. Bir kere bir Demon’la iletişim sağlayabildiyseniz, - Demon aksini istemediği sürece – onu, telepatik olarak yalnız başınıza konsantre olduğunuz her an çağırabilirsiniz. O size haber verecektir. Eğer Demon meşgulse, – ki genelde böyle olur – sizi genellikle bir gün içinde daha sonra kabul eder.

* Bir Demon’u çağırırken her seferinde tam bir ritüel mi yapmalıyım? :
Hayır. Bir kere tam iletişim kurulduğunda, -gerçekten saygılı olunur ve talepkar davranılmazsa,- Sigil’i ile birlikte veya değil, sadece Demon’a konsantre olmak ve telepatik olarak onunla bağlantıya geçmek onun herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda görünmesi için yeterlidir. Bazen bir Demon, eğer bir sebebi varsa görünmez ama daha sonra tekrar gelir. *** Yeni bir Demon çağırılacaksa, mutlaka tam bir ritüel yapılmalıdır.

* Bir Demon çağırıldıktan ve yakın iletişim kurulduktan sonra, çınlama / aşırı derecede güçlü vs. hissediyorum :
Demon’lar, biz insanların sahip olduğundan çok daha fazla miktarda biyoenerjiye sahiptirler. Çoğu zaman yakın iletişim, ritüel sonrasında da hissedilen biyoenerji yoğunluğuyla sonuçlanır. Bizim fiziksel yapımız buna alışkın olmadığı için, artmış bir enerji düzeyi, - bazen de Demon ayrıldıktan sonra kısa bir süreliğine fiziksel rahatsızlık – hissedebiliriz. Fakat kendi biyoenerjimizi oluşturduğumuz zaman, kendimizi tedirgin hissetmeden Demonlarla çok daha kuvvetli ve yakın iletişim kurma yetisine sahip oluruz.

Bazı kaynaklarda “Demon summon’lama” şeklinde de geçen Demon çağırma ritüeline ilişkin söylenmesi gereken çok şey vardır. Öncelikle, inisiye olmadan yani adanmadan kesinlikle Demon çağırmayın. Aksi taktirde istenmeyen sonuçlar doğabilir. Bu “istenmeyen sonuçlar listesi” sınırsızdır, o yüzden “ne gibi sonuçlar¿” diye sormayın. Ayrıca, bu ritüelin üç kitapta bahsi geçen ve “cin” adı verilen yaratıkları çağırmakla hiçbir alakası olmadığını da belirtmeden geçemeyeceğim. ( Bunu, bana bu konuda gelen sorular sebebiyetiyle belirtme gereği duydum. )
Ek olarak, inisiyasyon ritüeli ile Demon çağırma ritüeli arasında belirli ölçüde bir zaman dilimi olmalı ve bu zaman dilimini psişik anlamda kendinizi geliştirmek için kullanmalısınız. “Heyecan olsun, vakit dolsun, herkesin bi Demon’u var, benim niye olmasın¿” mantığıyla bu işe aceleyle girişenlerin büyük bedeller ödediklerine tanık oldum. Çünkü Demon çağırma ritüeli umduğunuz gibi gitmez de Demon’unuz sizi kabul etmezse, bu durum yine hiç hoş bir etki bırakmaz. Dolayısıyla, bir Demon’la yakın iletişime geçmeden önce, bunu kaldırabilecek ve istenmeyen durumların üstesinden gelebilecek güce ve altyapıya sahip olmak gerekir. Demon çağırma ritüeli yapılması zorunlu olan bir eylem değil, istek ve tercih meselesidir. Bu yüzden buradaki ilk amaç, onun varlığını hissetmek ve onunla bir bağ kurmanın vereceği manevi hazzı yaşamaktır. Demon’unuzu kendi kişisel çıkarlarınız için kullanmayı denemeyin bile. Çünkü ne olursa olsun, sizin çağıracağınız varlık düşmüş bir Tanrı’dır. Ona emirler vermeye çalışmak, saygısız hareketlerde bulunmak ve kişisel çıkar elde etme amaçlı kullanmaya çalışmak sizin zararlı çıkmanıza sebep olabilir.
Bir de şu sıralar, her inisiye olan satanistin “Senin Demon’un ne¿ Baaaakk, benimki …” dediğine şahit oluyorum. Şunu belirtmek zorundayım ki, Demon’larla iletişim kurabilmek ve bunun bilincine varmak çok zorlu, aynı zamanda da emek ve sabır gerektiren bir süreçtir. Her inisiye olan kişi Demon’larla iletişim kurma yetisine sahip değildir!! Etrafımda “Benim de Demon’um var” diyen çoğu kişinin yalanlarını da Demon’uyla gerçekten iletişim kurarak yakalayan bir arkadaşım vardı ((( : Gerçek anlamda bir Demon’la sıkı bir iletişim kurabilen çoooook az kişi tanıyorum fakat nedendir bilinmez (!) inisiye olduğunu iddia eden bir grup insan “Ayy geçen gün Demon’umla bi muhabbet ettim ki sorma” şeklinde konuşarak insanlar üzerinde otorite kurmaya çalışma eğilimindedir. Ne yazık ki, bu insanlar zaten satanizmin anlamını bilmeyen bir grup bunalımlı ve zayıf karakterli fantastik dünya kahramanlarıdır, çünkü satanizm öncelikle mümkün olduğunca gereksiz egodan kurtulmayı gerektirir.

Kendini gerçekten bu inanca adamış herkesin Demon’uyla olması dileğimle, yazımı önemli bir alıntıyla bitirmek istiyorum :
--------------------
ortaçağ iblissel cadılığı


Cadılık oldukca farklı 3 anlama sahıp olmustur.bazen basıt afsunculuqa butun zamanlarda dunyanın her yerınde sıradan ınsanların bır cocuu sağaltmak mahsulun verımlı olmasını yada av boluuqunu quvenceye almak yada bır dusmanın dusmanlıqını savusturmak qıbı pratık amacları qerceklestırmek ıcın kullandıkları tılsım yada buyulere ısaret eder.son zmanlarda yenı pagancılıqa esas olarak Anglosakson ulkelerde kucuk qruplarla sınırlı bır gec 20. yy dırılısıne ısaret etmektedır.3. anlam seytan’ın tarıhı bakımından tek onemlı anlamdır.yaklasık 1400 ıle 1700 arasındakı donemın ıblıssel cadılıqı.suclanan cadılar kendılerıne atfedılen ıblıscılıqe ıster ınanmıs yada uygulamıs olsun ıster dusmanları tarafından onlara yansıtılmıs olsun,satanık cadılıqın qercek olduuqu kanısı 300 yıl boyunca batı toplumna egemen oldu ve yuzbınlerce kurbanı olduren ve mılyonlarca ınsana dayanılmaz dehsep ve ıztırap yasatan bır zulmu kıskırrttı.



15.yy’gelındeııınde seytanı cadılıkla ılqılı kalıplasmıs bır dusunce ortaya cıktı.bır persembe yada cumartesı qunu cou kadın olmak uzere bazı ınsanlar yataklarından surunerek cıkar.toplantı yerıne yada sınaqoq’a yakın olan cadılar yuyuyerek yeterınce uzakta yasıyanlar ıse bedenlerıne hayvan kılıqına qırmelerını sağlayan bır yaq surerler yada supurgelerıne bınerek ucarlar.10-20 cadı sınagogda toplanır.yenı 1 aday cadılıqa kabul edıleceqı zaman torende yenı cadı adayının qrubun sırlarını tutacaına yemın etmesı ve bır cocuu oldurup kanını bır sonrakı toplantıya qetıreceıne soz vermesı ıle baslar.yenı aday hrıstıyan ınancı yerer ve carmıhı yada asaı rabbanı ekmeını ayaklarıyla cıqner yada alaya alır.sonra cınsel organlarını yada kıcını operek seytana ve temsılcısıne tapınılır!!



Kabul torenınden sonra yıyıp ıcmeye baslarlar yemek masasında asaı rabbanı’nın bır taklıdını yaparlar.cadılar kurban etmek uzere cocuk getırırler yada oldurmus oldukları cocukların cesetlerını qetırırler.cocuklar seytana kurban edılır ve cocukların yagları tatlandırması nıyetıyle zehır ıcın kullanılan yaga katılır.cadılar cocuun cesedını asaı rabbanının hakaret ıceren bır deıskesı bıcımınde bırbırlerıne ıkram edıp yerler.yemekten sonra ısık sondurulur ve cadılar kadın erkek ana baba oul kızkardes kız evlat gozetılmeksızın en yakındakı kıshıyı yakalayarak!! Bır seks cumbusune baslarlar.cadılar bazen bızzat seytanla cınsel ılıskıye gırerler

Bu tur fantastık dusunceler nasıl qenıs bır kaul qorduyse cadılık dongusu yuzyıllar boyunca bır cok kaynakla qelıstı.basıt afsunculuk oqelerı kaynaın temelıne qırdı.

Satanık cadılıa ortacagdan ornekler?

Chaumontlu lorent motı’nın karısı kocasının cınsel ıstahını koreltmek ıcın Guılleme adlı demonu yardımına caırdı.seytan kadına uzun bır tunık ıcınde solqun bır erkek baksa bır yerde bır horoz olarak gorundu.Marguarıtte adlı bırısı dusmanlarından oc almasına yarım eden Grıffart adlı bır demon caırdı demon sıyah bır horoz yada sıyah bas ve kırmzı tunuklı pembe suratlı bır erkek bıcımını aldı.mıcheal ruffer zenguın olmasına yardım eden kocaman sıyah bır erkek bıcımlı Lucıfel’ı caırdı.erken ortacagda cınsel arzuyu teıklemek oc almak yada zengın olmak ıcın sayısız buyulu sozler ve buyu kullanılıyordu fakat demonları ıse karıstırmadan qızlı doal quclerı yonlendırdıklerı varsayılıyordu.fakat daha sonra doal buyunun var olmadıına ve buyunun lucıfer’ın ve onun yardımcılarının yardımıyla etkılı olabılıceıne ınanıldı.

Cadılın 2.bılesenı pagan dınlerden ve folklordan derlenen bellı ogelerden ıbarettı orn:uyuyan erkeklerı bastan cıkarma bebeklerı oldurme cıfte ıslevıne sahıp kan ıcen demonlar.ensest orjı bebek oldurme ve yamyamlık.

3.oge ıse ortacag sapkınlıydı.sapkınlar genel kabul qoren hrısıtyan ogretıyı ısrarla yadsıyan kısıler ıbılısın hızmetınde sayıldılar ve 1022 de orleans kralı robetın emretııı bır mahkemeyle baslamak uzere orjı cocuk oldurme tanrıya karsı baksa mustehcen hakaretler suclamalarına maruz kaldılar.ıblısın her zman her yerde korkunc bır etkıyle mudahele etme yeteneıyle ılqılı soylenceler ıblıs korkusunu daha da artırdı.



Cadılık bu sekılde sapkınlık baslı altına sokuldu.engızısyon mahkemesı uyesı bernard guı 1320 dolaylarında qozlemledıı qıbı cadılık baglasmayı ıfade eder ve baglasma da enqısızyonun yarqılama yetkısıne sahıp olduuu sapkınlııı ıfade eder.en az aklı basında olan papalardan john .22. takıntılı cadı korkusunu ozellıklerınden bırı saydı .1 doktor 1 berber ve rahıbın papayı ve bırcok kardınalı oldurmek amacıyla demon caırmak olulerle konumsak ve kum falı bakmaktan oturu yargılanmalarını emrettı.

Bunun orneklerı coktur mesela:;

1438de guney fransada pıerrre vallın ısmınde yaslı bır adamın yargılaması tıpıktır.engızısyonun cadılıktan oturu yakaladı adama sureklı ıskence yapıldı sonra ıskence yerınden goturulup sorgulandı ve ıtırafta bulunma yada daha fazla ıskenceye gerı donmek seceneklerı onune kondu.vallın boyle bır baskı altında her gun beelzebub’u caırdıını ona harac odedını ıtıraf ettı 63 yıldır seytanın hızmetınde olduunu bu sure ıcınde tanrıyı ınkar ettını haca saygısızlık etıını ve kendı kızını seytana kurban etıını kabul ettı.ayrıca beelzebubla sevıstıı ve cocuk etı yedıı cadı sınagoguna sureklı gıtmıstı!!sonra bırcok suc ortaının adını verınceye kadar vallın tekrar ıskence qordu.ne vallın nede suc ortaklarının kaderlerı bılınmıyor buyuk olasılıkla once mallarına el konmus sonrada kazıkta yakılmıstırlar.
--------------------
satanik bayramlar

Satanik bayramlar doğanın döngüsüne dayanır. Satanizm olarak bilinen şey, insanlığın doğal dinidir. Aşağıda sıralanan törenler/bayramlar hristiyanlıktan yüzyıllar ile binyıllar öncesinden gelmektedir. Hristiyan kilsesi kimseyi öldüremediğinden, orjinal bayramlar alınarak mümkün olduğu ölçüde hristiyanlaştırılmıştır.

Kurgu nazarenin yılbaşı ile bir ilgisi yoktur. Yılbaşı kış gündönümü ve noel mevsimi ile bağdaşır, yılın en kısa günü. 25 aralık Pers tanrısı Mithra’nın doğumgünüdür ve Romalılar’ın Saturnalis bayramıdır. Ağaç, dekorasyon, pişirme hediyeler ve kutlamaların nazarene ile hiç bir ilgisi yoktur. Bunlar orjinal Pagan kutlamalarından aşırılmıştır.

Paskalya Ashtar olarak bilinen Astaroth’tan çalınmıştır. Bu bayram, gündüzle gecenin tam eşit olduğu bahar gündönümü ile ilişkilidir. Anglo-saksonlar tarafından Eastre olarak bilinir. Doğurganlığın simgesi tanrıça, tavşanlar ve yumurtalarla özdeşleştirilirdi. Hristiyanlar bu bayramı çaldı ve anlamını çarpıttı. Diğer isimleri arasında Easter, Eastre, Eos, Eostre, Ester, Estrus ( estrus bir hayvanın azması ve çiftleşme dönemine girişi demektir), Oestrus, Oistros, ve Ostara vardır. Yine tanrının kuzuları, her bahar ortaya çıkan koç Aries’ın zodiac simgesinden alınmıştır.

Azizler günü, cadılar bayramı ve samhain ile uyuşur.

Farz günü, yaz gündönümünün lamma günü ile çatışır.

Noel/ kış gündönümü
22-23 aralık

Gündönümünün 21-22 aralıkta başlamasına rağmen, 23 aralık Baba için çok özel kişisel bir gündür. Güneş Şeytan’ın sembolü olan keçiye geçer. 22 aralık gecesi ve 23 aralık arifesi yılın en Ulu Satanik gecesidir ( Bu kendisi tarafından bizzat söylenmiştir.). Bu, en uzun geceden sonraki gündür. Tekrar başlangıca bakarsak, günler yıl ilerledikçe uzayacaktır. Bu, büyük kutlamaların ve Satan’a adakların zamanıdır. Hoşgörü, dekorasyon, aile kutlamaları ve biraraya gelme zamanı. 22 aralık gecesi Satan’a adanmış olarak geçirilmelidir. Bu yılı planlamaya odaklanmak için mükemmel bir zamandır. Eğer biri kişisel çözümler yapmak istiyorsa bu çok iyi bir zamandır.

Black Mass ritüeli veya adamalarının tepe noktasında kişisel istekler bir kağıda yazılıp yakılabilir. Babamız her zaman bize isteklerimizde devam edecek gücü sağlamak için oradadır.

Satanistler için noel kutlamaları, hoşgörü ve yaşamın fiziksel ve maddesel taraflarından zevk alma günleridir. Aslında yılbaşı ağacı ve çelenkler orijinde pagandır, ve bu günü ailemizle kutlamamız için bir sebep yoktur. Hediye verme, pişirme, dekorasyon.. bu noelin gerçek anlamıdır, kokuşmuş nazarene değildir.

Daha fazla bilgi için:
Baal Berith ve noel

Beltane arifesi
30 nisan

samhain/ hallowmas/ halloween
31 kasım

lamma’nın günü / lughnasadh
1 ağustos

imbolc/ candlemas
2 şubat
(im-bulk telafuz edilir) ateş şöleni

bahsedilecek olan diğer gündönümü - bayramlar:

bahar ekinoksu
21-23 mart ( güneş koçla 0 derece yapmalıdır..)
yaz gündönümü
21-23 haziran ( güneş yengeçle 0 derece..)
sonbahar ekinoksu
21-23 eylül ( güneş teraziyla 0 derece..)
gündönümleri birşeylere başlamak için iyi zamanlardır. Birşeyleri harekete geçirme ritüelleri.
--------------------
şeytan,

Uzun zaman boyunca Şeytan hakkında birçok yalan yanlış şey söylendi. Birçoğumuz onu gördü, onunla iletişime geçti ve astral düzlemde ona dokundu. Onu gören hepimiz görünüşü hakkında aynı fikirlere sahibiz. İslam/Hıristiyanlık ve Yahudilik kitapları Şeytan ve Demon’ların nasıl göründüğüne dair yalanlarla dolduruldu. Bunlar aşağılayıcı yalanlardan başka birşey değildir. Kırmızı renkli değildir ve boynuz ve kuyrukları yoktur, bir canavar gibi görünmez. Ateşten gözleri yoktur. Bu betimlemeler onu aşağılamak, karalamak için söylenen yalanlardır. Burada Şeytan’ın bize göründürğü gibi olduğu birkaç resim var. Şeytan bazıları tarafından “karanlık” olarak etiketlenmiş olmasına rağmen uzun beyaz bir cübbe giyerken görünür. Çoğumuz onu sık sık görürüz ve onunla yakın ilişkimiz vardır. O güzeldir. Görünüşü aşağı yukarı resimlerdeki gibidir fakat nadir olarak kanatlarla gözülür.



• Günü Pazartesi’dir.
• Renkleri mavi, kırmızı ve siyahtır.
• Sümer Tanrısı EA’dır. Aynı zamanda “Dünya’nın efendisi” anlamına gelen ENKI diye de bilinir. Melek Tavus olarak da bilinir.
• Onun kutsal hayvanları, Tavus kuşu, Yılan, Keçi, Ejderha ve Kuzgun’dur.
• Numaraları 2, 11 ve 4’tür. (666 onun hükmedeği çağ olan Kova Çağı’nı sembolize eder).
• Burçları Kova ve Oğlaktır.
• Gezegenleri Uranüs ve Venüs(Sabah yıldızı)’tür.
• Yönleri Güney ve Doğu’dur.
• En önemli günü 23 Aralık’tır. Bu günün ertesi Solstice’tir. O gün, kişisel günüdür.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
• Sümer Tanrısı EA’dır. Aynı zamanda “Dünya’nın efendisi” anlamına gelen ENKI diye de bilinir. Melek Tavus olarak da bilinir.
.
Melek-i Tavus Kürtçedir.Kürtler şeytan için bu tanımı kullanır.Bu aslında Yezidiliğin Safha Reş (Kara Kitap) ından gelir.
 

Satarius

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2008
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Konum
mimir's well
İş
student
urumhamatahayil' Alıntı:
İslam/Hıristiyanlık ve Yahudilik kitapları Şeytan ve Demon’ların nasıl göründüğüne dair yalanlarla dolduruldu. Bunlar aşağılayıcı yalanlardan başka birşey değildir. Kırmızı renkli değildir ve boynuz ve kuyrukları yoktur, bir canavar gibi görünmez. Ateşten gözleri yoktur. Bu betimlemeler onu aşağılamak, karalamak için söylenen yalanlardır.

zira bu tip görünüs, eski yunan'daki pan adli bereket tanrisinin tipidir. sonradan seytan olarak adlandirilmistir.evet.
 

hasan06

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Ağu 2011
Mesajlar
509
Tepkime puanı
33
peki satanist ayinleri hakkında ne düşünüyorsunuz ?
 

Tecelligah

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Ağu 2011
Mesajlar
192
Tepkime puanı
41
Melek-i Tavus Kürtçedir.Kürtler şeytan için bu tanımı kullanır.Bu aslında Yezidiliğin Safha Reş (Kara Kitap) ından gelir.

evet duymuştum bende bunu ve hatta sanırım mardinin bir köyünde şeytana tapanların mevcut olduğu ve bu tabir onlarda kullanıldığı söleniyor
 

Mortemus

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Tem 2012
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Satanistlerin yaptığı hiç birşeyi doğru bulmuyorum
 

vargin

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Tem 2012
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
mortemus insanların ön yargılarını yıkmak gerçekten zordur.bu konuda sana birşey diyemem kendince haklı sebeblerin wardır muhakkak.arkadaşımızında amacı empoze etmek değiş,bilgi vermektir. sadece oku ve değerlendir.kimse sana satanizm i kabul et veya durumu destekle gibi bir baskı içinde değil.
 

Similar Threads

Ü
Cevaplar
5
Görüntüleme
511
Ü
Cevaplar
0
Görüntüleme
102
Üye silindi 77822
Ü
Üst