Ayet-el Kürsi'nin Özel okuma formülü..
- Konbuyu başlatan Lyusifer
- Başlangıç tarihi
ZeberuS
Banlı Kullanıcı
- Katılım
- 17 Ağu 2015
- Mesajlar
- 143
- Tepkime puanı
- 7
23:00 dan sonra başlayıp sabah 05:00 a kadar daha etkili olur deniliyor tecrübe edenlerce. Bir oturuşta tamamlarsan daha etkili olur. Mantıken su damlası bir yere damlayarak dolduruyor ama ara ara damlasa o damlalar kurur bir anlamı olmaz.
origanum
Yönetici
- Katılım
- 15 Eki 2008
- Mesajlar
- 3,090
- Tepkime puanı
- 377
Şimdi negatif olursa işe yaramaz manevi cezası olur deniliyorya. Bende şunu sorsam Arakana zarar verenlerin helakı için okusam bu bence negatif yerine pozitif olmazmı
Hemen cevap vereyim, amaç helak ve bu kelime negatiftir.
Ne için olduğu yargılamaya girer ve hüküm de insana düşmez, bu yüzden kötüye negatif çalışma yapılması da negatiftir. Negatif çalışma yapmak kişinin karmasını dağıtır, toplayacak gücü olmayan yaparsa altından kalkamaz.
origanum
Yönetici
- Katılım
- 15 Eki 2008
- Mesajlar
- 3,090
- Tepkime puanı
- 377
Elbetteki bir oturuşta ve okurken nefes alıştaki düzen bile sarsılmadan.
Diamons
Kayıtlı Üye
Açıkçası büyü ile alakam yok. Yani uğraşmıyorum. Normalde bazı hocalar zikirleri sayılı olarak bize veriyor. Belli sayıda verilmesinin ve okunmasının büyü yerine geçtiğini bilmiyordum.
origanum
Yönetici
- Katılım
- 15 Eki 2008
- Mesajlar
- 3,090
- Tepkime puanı
- 377
Ah o bazı hocalar da yüzeysel eğitim yerine gerçek bir eğitimden geçmiş olsalardı keşke. Ama suç onların da değil, hocaları geçmemişti ki o yoldan. Bu tür bilgi bu yüzyıla kadar topluma açık edilmiyordu, herkese etkili dua şekli olduğu söyleniyordu. Herkes tarafından okunduğu için titreşim gücü daha da artacaktı tıpkı eskiden dergahlarda yapılan toplu zikirler gibi. Burada sadece şeyh sırları bilip kullanırken müritler sadece titreşimin yükselmesine ve şeyhin bu sayede daha etkili kullanmasına yardımcı olan ancak gerçekte maşa olduğunu bilmeden sadece dua ettiğini sanan bir kitleden ibaretti. Savaşlar sonucunda şeyhlerin yerine sırlara vakıf başka kişiler yetişemeyince ve geçemeyince yeni şeyh de müritleri de yüzeysel bilgileri ile yüzeysel olan şekilde davranmaya başladılar ve gelen diğerleri de takip etti. Günümüze gelen sonuç; şunu şu kadar adet zikreder isen ....
Hayaller New York gerçekler Nevşehir misali
Duanın sayısı olmaz. Sadece içten gelir ağızdan dökülür. Etkilisi de olmaz, kabul etme mercii kimse değil, kimse bilemez. Kabul olursa insan mutlu olur, şükreder. Ama kabul edilmezse buna razı olunur. Duanın prensibi böyledir.
İlk zamanlarda yani yeni yayılmaya başladığında titreşim seviyesini artırmak ve herkes tarafından okunmasını sağlamak, yaymak amaçlandı ve bunun için de tesbihatlar verildi, insanların bunu zorunluluk olarak değil de isteyerek yapması için de ortaya ödül konmalıydı ve bu şekilde yapıldığında dileğinizin olacağı müjdesi ile ilk yasal büyüler ortaya yayıldı. Sadece o zamana ve o kişilere bu imkan tanınmışken nefsler devreye girdi ve bazı hocalar bazı formüller geliştirdiler. Sonra yüzyıllar boyunca pirinç taşlı kaldı, şimdi ayıklayacak kişiler beliriyor. Halk sevmeyecek bu durumu ve işine gelmeyeceği için kabullenmesi zor olacak. Gözü karanlığa alışan biri ışık açıldığında rahatsız olur.
origanum
Yönetici
- Katılım
- 15 Eki 2008
- Mesajlar
- 3,090
- Tepkime puanı
- 377
Yaşam döngüden ibarettir, enerjiler değişir dönüşür, bunun yansıması olarak hayatlar da. Şimdiki dönem eskinin dönüşmeye başladığı bir dönemdir. İnsanlar da içinde yaşadıkları yeni enerji döngüsüne dönüşerek alışırlar. Bu yüzden evrenden destek kuvveti gelir. Bilgi yine hakedene açılır da bu dönem "bilgiye giriş" meraklısına da açılıyor sadece.
Ah o bazı hocalar da yüzeysel eğitim yerine gerçek bir eğitimden geçmiş olsalardı keşke. Ama suç onların da değil, hocaları geçmemişti ki o yoldan. Bu tür bilgi bu yüzyıla kadar topluma açık edilmiyordu, herkese etkili dua şekli olduğu söyleniyordu. Herkes tarafından okunduğu için titreşim gücü daha da artacaktı tıpkı eskiden dergahlarda yapılan toplu zikirler gibi. Burada sadece şeyh sırları bilip kullanırken müritler sadece titreşimin yükselmesine ve şeyhin bu sayede daha etkili kullanmasına yardımcı olan ancak gerçekte maşa olduğunu bilmeden sadece dua ettiğini sanan bir kitleden ibaretti. Savaşlar sonucunda şeyhlerin yerine sırlara vakıf başka kişiler yetişemeyince ve geçemeyince yeni şeyh de müritleri de yüzeysel bilgileri ile yüzeysel olan şekilde davranmaya başladılar ve gelen diğerleri de takip etti. Günümüze gelen sonuç; şunu şu kadar adet zikreder isen ....
Hayaller New York gerçekler Nevşehir misali
Duanın sayısı olmaz. Sadece içten gelir ağızdan dökülür. Etkilisi de olmaz, kabul etme mercii kimse değil, kimse bilemez. Kabul olursa insan mutlu olur, şükreder. Ama kabul edilmezse buna razı olunur. Duanın prensibi böyledir.
İlk zamanlarda yani yeni yayılmaya başladığında titreşim seviyesini artırmak ve herkes tarafından okunmasını sağlamak, yaymak amaçlandı ve bunun için de tesbihatlar verildi, insanların bunu zorunluluk olarak değil de isteyerek yapması için de ortaya ödül konmalıydı ve bu şekilde yapıldığında dileğinizin olacağı müjdesi ile ilk yasal büyüler ortaya yayıldı. Sadece o zamana ve o kişilere bu imkan tanınmışken nefsler devreye girdi ve bazı hocalar bazı formüller geliştirdiler. Sonra yüzyıllar boyunca pirinç taşlı kaldı, şimdi ayıklayacak kişiler beliriyor. Halk sevmeyecek bu durumu ve işine gelmeyeceği için kabullenmesi zor olacak. Gözü karanlığa alışan biri ışık açıldığında rahatsız olur.
kesinlikle katılıyorum söylediklerine bende senin gibi düşünüyorum
hep mantıksız gelmişti banada sayılı dua okumak
yok şu kadar okursan şöyle olur böyle olur
duanın sayısı olmaz samimiyeti olur
büyüden farkı olmayan uygulamaya örnek
