Hayata karşi öfke doluyum. Neden neden neden. Ben ibrahim değilim ateş beni tanisin

focus

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Nis 2010
Mesajlar
414
Tepkime puanı
26
evet

başlığım bu ve ben ibrahim değilim ki ateş beni tanısın.

neden bazılarımızın hayatı hep huzurlu işleri gram sekteye ugramaz ve yaşamları mükemmeldir.

ve eminim birçogumuzun hayatı da benimki gibi boguşmalarla geçmektedir.

peki neden?

acıya nerden bakmak gerek sevincemi yükseliriz güçleniriz yoksa tam tersi hayat bize eziyet olur.

pişmek ile isyan etmenin sınırları nedir?

ben isyanın kapısına geldim bagırmaya başladım beni seven rabbim bu kadar acı ile hissetmekten yoruldum.

ben kendimi biliyorum ama bildiğimi bulamıyorum.

benim adım huzur ne kalbimde adım nede aklımda

ey rabbim tıkandım. heryerim 4 duvar altımda toprak üstümde gök var.

bir ilahi dokunuş gerek bana ama biliyorum ki bu ne zamana ne de mekana insanoglundan değil bana senin yardımın gerek.

ohbe rahatladım.

şükürler olsun.

halim bu genede şükredebilmek çok güzel isyanın kapısından yazdım sizlere.

sevgi ve ışıkla kalın.
 

memories

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Eyl 2012
Mesajlar
150
Tepkime puanı
16
Yaşantınızda varolan gerçeklere değil,hislerinize odaklanmışsınız.Yani siz sonuç kısmında takılı kalıyorsunuz hep.Kabullenememenin getirisidir gerçeği reddetmek.Siz reddettiğiniz gerçekleri irdelemelisiniz.Sonuca dayalı, skor hedefi taşıyan hiçbir müsabaka ne izleyenine, nede bu müsabaka da iştirak eden oyuncuya keyif vermez.
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
İsyan eder yoklukta şükür eder varlıkta : İnsan.
 

focus

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Nis 2010
Mesajlar
414
Tepkime puanı
26
sanırım en güzel tanım buydu. bana daha çok uydu.

teşekkürler.

ama genede isyan nüansı naza dayalı bir isyan bu.

Yaşantınızda varolan gerçeklere değil,hislerinize odaklanmışsınız.Yani siz sonuç kısmında takılı kalıyorsunuz hep.Kabullenememenin getirisidir gerçeği reddetmek.Siz reddettiğiniz gerçekleri irdelemelisiniz.Sonuca dayalı, skor hedefi taşıyan hiçbir müsabaka ne izleyenine, nede bu müsabaka da iştirak eden oyuncuya keyif vermez.

gerçek derken.

yada şöyle sormalıyım his bizi ne yapar? his haktan geleni bilmek değilmi his elle tutulurmu? his bakın hissetmek değil.

berbat giden bir çizginin yada yaşamın yada yaşamların hangi tarafını kabul etmeliyiz de getirisi gerçek olsun.

gerçek yaşarken yediğiniz tokatlar, alçaktan sürünmeler, her açıdan çekilen kelek eziyetler değilde nedir? tersten bakınca his kıskançlıgın bir türevi oluyor bu durumda değil mi? eeee isyanda dogal sonuç.

geriye şu kalıyor bu nasıl bir oyun yada kurgu ki biri yerken diğerleri bakıyor.

tabiki sonuçlara takılıyoruz, sonuçta biz bakan tarafta kalıyoruz haz almamızı kim bekliyebiirki?

isyan sadece biz de varız demenin kötü tercih yolu okadar.

sevgi ve ışıkla.
 

aklıselim1

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Haz 2013
Mesajlar
163
Tepkime puanı
11
Konum
istanbul
allah seni hidayete erdirsin. o zaman geriye dönüp eski düşüncelerine baktığndan ne kadar yanılmış olduğunu göreceksin. :)
 

focus

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Nis 2010
Mesajlar
414
Tepkime puanı
26
rahmetli babam derdiki oglum biri yer biri bakarsa kıyamet ordan kopar.

hidayete ermek benim ömrümdeki ugradıgım haksızlıkları bana hakkım olanı iade edecekmi?

yada çok düşünüp öyle yazdım ben ibrahim değilim hakkımı yiyenleri affedecek kadar yürek yangınım sönsün.

kısa çöpün uzun çöpten hakkını istemesi kadar dogal ne olabilir?bunu istemek insanın rabbine yakarışla bunu istemesi tabi biraz yüksek volumle istemesi (isyan bu oluyor zannımca) çokmu kötü?

benimkisi bende burdayım demenin biraz yüksek sesle seslenişi okadar.

hangimiz arasıra bunu yapmıyor?

:)
 

mecra

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ara 2008
Mesajlar
482
Tepkime puanı
40
Allah kimseye yüklenebileceğinden fazla dert vermez. Bir de bu yönden bakın. Hayat sadece anneniz, babanız, paranız, eviniz barkınız değil. Hayat zıtlıklar üzerine kuruludur. Siyah varsa beyaz da vardır. Kimsenin hayatı sevinçle geçmez ya da tamamen mutsuzlukla. Bu dünyada dert çektiği kadar sevinç de görür insan. Ayrıca her zaman söylediğim gibi acı çeken insan, dert görmüş insan bazı şeylerin farkına varmış insandır. Nietzche"nin de dediği gibi "Sizi öldürmeyen acı güçlendirir." Hayat böyle. Karşınıza çıkan olumsuzlukları sizi geliştirmeye, olgunlastırmaya çalışan bir dost gibi görün. Bu farkındalığa eriştikten sonra her şey daha farklı görünecektir.
 

janet

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Mar 2011
Mesajlar
1,015
Tepkime puanı
320
Yaş
53
Konum
Bursa
Probleme değil, çözüme odaklanmak lazım. Hayatın istediğiniz gibi olması için ne yapılması gerekiyorsa, ona konsantre olup yapmak lazım.

Hepimiz hayatımızda haksızlıklara uğruyoruz. Ve hepimiz hayat mücadelesi veriyoruz. Bazı insanlara dışardan baktığımızda çok şanslı gibi görüyoruz, ve ya iyi bir hayatı olduğunu düşünüyoruz. Fakat onların hayatını derinden irdelediğimizde aslında onların da isyan ettikleri şeyler olduğunu, memnun olmadıkları ve sizden fazla dertli olduklarını düşündüklerini göreceksiniz.
 

Ajan 47

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2009
Mesajlar
537
Tepkime puanı
74
Kimilerinin hayatının kıyasını yapmak bizim iç huzurumuzu bozacak şeylerdir, çünkü senden kötüsünü görüp şükretmeye başladığın zaman, senden iyisini görüp isyan etmeye yeltenirsin. O yüzden bize sürekli öğretilen toplumsal öğretilerin bu yönünden vazgeçmekte özgürsünüz. Size şu ana kadar öğretilip uyguladığınızı kabul edip onu değiştirmeye yönelik adım atabilirsiniz. Boğuşmalarla geçen hayatın akan nehrinden gittiğinizde kimi virajlar önünüze çıkar o virajların sonu gözükmez ve sonunda genellikle uçurumlar bulunur. Bu sırada yüksek benliğinizi dinleyip kayığınızı alıp hemen sol yanınızda duran dağdan yukarılara gitmelisiniz o sizi huzura eriştirecek güce sahiptir. Yüksek benliğiniz size geniş bakış açıları sunarken hem de gitmeniz gereken yolu gösterecektir size. Benliğinizi aydınlatıp ışığın benliğinizden içeri girmesini sağlayacaktır. Acının varlığını kabul edip onun size yarattığı etkiye izin verin ki ruhunuz sizi güçlendiren öğelerle bir yol bulsun, yüksek benliğiniz size gitmeniz gereken yolu göstersin, benliğiniz reddettiğiniz şeyi tanımlayamayıp yüksek benliğinizle iletişiminizi tıkayabilir.
Size diğer bir önerim okuyun alabildiğince okuyun. Ama yüksek benliğinizle de irtibat kurun o size okuduğunuz eserlerde bile esin kaynağı olacaktır. Ve etrafınızda olup bitenler emin olun ki herşey deney yoluyla ispatlanabilir şeylerden ibaret değil. Göremediğimiz birçok şey var ve hayatta var olan gizem perdesini araladığınızda hayatın size ne kadar tat vermeye başladığını anlarsınız.
 

Elfangel

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ara 2009
Mesajlar
938
Tepkime puanı
354
Sevgili mecbur_focus,
En son cümlenizle başlayacağım (hangimiz arasıra bunu yapmıyor?), haklısınız zaman zaman her birimiz en azından düşüncelerimizin bir kenarında sizin yaklaşımınıza benzer yaklaşımlarda bulunmuşuzdur. Bu çok normal, çünkü biz birer insanız. Siz düşüncelerinizi yazıya dökmüş ve bizlerle paylaşıp rahatlama yolunu seçmişsiniz ki, ilk mesajınızdaki "şükürler olsun" ifadesini kullanmışsınız.

Hayatta sıkıntılarla, geçiş dönemleriyle, "yeter artık!" denebilecek durumlarla karşılaşmamız her birimiz için olası. Dünyadan geçiyoruz ve türlü durumlarla sınanıyoruz. Önemli olan bu durumlarla nasıl baş ettiğimiz, durumlara karşı nasıl tepkiler gösterdiğimiz ve yaşam enerjimizi nasıl yönlendirdiğimiz... Hayatımıza bu doğrultuda şekil veriyoruz.

Tabii ki içinde yaşadığınız durumu bilmiyorum, bu durumu bilmeden de çok büyük sözler sarfetmeyeceğim. Ancak çok sevdiğim bir alıntıya atıf yaparak kısa bir anlatımda bulunacağım. Kişisel olarak bir konu hakkında yapabileceğim bir şey varsa sonuna kadar savaşırım, vazgeçmem. Ama bazı durumlar var ki onları direk kabullenmek zorunda kalıyoruz. Bunları kabullenebilmek için Allah'tan sabır isterim. Ama en önemlisi direk kabullenilecek ve değiştirmek için savaşılacak durumları ayırabilmek için mantık ve duygularımı en güzel biçimde kullanabilmeyi isterim. Bunu yaparken de kimsenin hayatını örnek almamaya çalışırım. Çünkü herkesin olaylara tepkisi farklıdır. Parmak izlerimizin ve genetik yapımızın farklı olduğu gibi. Bizim kolaylıkla kabullenebildiğimiz bir olayı kabullenebilmek başkasının senelerini alabilir (Bir yakınının vefatı gibi). Ya da bizim değiştirmek için savaştığımız bir şeyi bir başkası çoktan kabullenmiş (ailemizle olan sorunlar gibi) ve onu rahatsız da etse bununla yaşamayı öğrenmiştir. Biz başkalarının hayatını çok güzel ve sorunsuz bulurken, bizim sorunlarımızı duyduğunda bunlar da sorun mu diyebilecek ve gerçekten de çok sıkıntılı durumlar yaşayan insanlar vardır mutlaka. Hepimiz kendi hayatımızı yaşıyor, kendi yazımızla sınanıyoruz. Ve her geçen gün öğreniyor, biliyor, olgunlaşıyoruz.

Yukarıdakileri yapmaya çalışırken hiç mi yoldan sapılmaz, tabii ki sapılır, yazımın başında da belirttiğim gibi biz sadece birer insanız. Elbetteki bazen oluyor, içimizdeki fırtınalar birden bire kasırgaya dönüşebiliyor. Yoldan sapmamayı öğrendiğimizde ruhsal tekamülümüzü tamamlamış sayılıyoruz zaten ki bence bunu başarmak hiç kolay değil.

Bunları yazdıktan sonra naçizhane öneriler. Öfkenizi söndürmek ve olumsuz enerjiyi olumluya dönüştürmek için çalışmalısınız. Buna niyetlisiniz ki sitedesiniz. Çare aramaya başlamak, bulmanın yarısıdır. Sitemizde ki olumlamalar bölümünü lütfen okuyun. Bu olumlamalardan kendinize uygun olanları seçerek okumaya başlayın.
http://www.gizlimabet.com/forums/485-Olumlamalar

Olumlu şeyler okuyun, olumlu sözler söyleyin. Ruhunuzdan fazlalıkları atmaya çalışın. Affedemedikleriniz, öfkeniz size ağırlık yapıyor. Onları bırakın gitsinler.

Bu yazınız yeni bir başlangıç sizin için, artık her şeyi, hislerinizi ortaya koydunuz bu yazıyı yazmakla, bundan sonra farklı olacak, iyi olacak. Ama nasıl biliyor musunuz? Siz gerçekten isterseniz...

Sevgi ve ışıkla...
 

Ambriel

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
172
Tepkime puanı
69
Konum
''Olmak'' istediğim yerdeyim!
İş
112-Alarm, Hipnoz...
Sağolsunlar, arkadaşlar düşüncelerini güzelce dile getirmişler, benim de birkaç cümleden fazla ekleyebileceğim birşey yok gibi ...
Duygulu olmak, duygularla hareket etmek, ''insanı insan eden'' kavramlar olarak belirir karşımıza çoğu zaman. Katılmamak elde mi? Duygusu olmayan insan zaten ruhu da kararmaya başlamış insandır bana göre. Bir de gelin görün ki bu yaşadığımız hologram dünyanın iki yüzü de varmış, madalyonun diğer yüzü gibi dedikleri. Şuan ki hayatımızı bir satranç masası olarak düşünürsek, bir tarafta oyuncu olarak siz, diğer tarafta dünya size karşı rakibiniz olarak. Oyunu kazanabilmek için duygu yanında, analiz ve mantık işlemlerini de harekete geçirmek oyuna katılabilmek demektir. Anladığım kadarı ile tahminen siz, hayatınızda daha çok duyguların sizi yönetmesine izin veriyorsunuz. Kısaca kalbinizle düşünüyorsunuz! Bunu materyalist bir düşünce ile yorumlamaya çalışırsak...Hayattaki gidişatları lehinize çevirebilmek için çoğu zaman kalbinizle hissedip, zihnimizle düşünmeliyiz ki amaçlarımıza ulaşabilelim... Bu bazen kolay, bazen de imkansız gibi de görünebilir ama hayatta gerçek anlamda bir amacınız varsa ve gerçekte de ne istediğinizide belirleyebildiyseniz, karşınıza çıkacak sorunları da halletme adına bir taktik geliştirmekte kolaylaşacaktır diye düşünüyorum.

http://www.gizlimabet.com/threads/34319-Nick-ve-Azmin-Zaferi(Mutlaka-izleyin)?highlight=

Sevgiler.
 

Saprohil

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Nis 2011
Mesajlar
303
Tepkime puanı
14
İsyan da etsen hiçbir şey değişmeyecek.Sadece içindeki o ateş soğuyacak.Öfkeden kızdığın kişileri paramparça etmek istiyorsun.Ve onların işleri senden daha iyi diye Allah'a kızıyorsun.Senin onları ezip geçmen mümkün.Sadece hırsla yeni yollar bulman gerekli.
Hiç bir zaman Allah,seni hiçbir uğraşta değilken onlardan üstün yapmaz.Onları da kahretmez.Helak etmesi ders verici şekilde ve uzun süreçte olur.

Aklını kullan tek yol bu.Düşün ve hareket et.

Ve İslam dininin peygamberi,ailesi neler çektiler bunu da bilmelisin.Peygamberin damadı ve 10 torunu da öldürülmüştür.Hepsi de haksızlığa uğramıştır.
 

aklıselim1

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Haz 2013
Mesajlar
163
Tepkime puanı
11
Konum
istanbul
rahmetli babam derdiki oglum biri yer biri bakarsa kıyamet ordan kopar.

hidayete ermek benim ömrümdeki ugradıgım haksızlıkları bana hakkım olanı iade edecekmi?

yada çok düşünüp öyle yazdım ben ibrahim değilim hakkımı yiyenleri affedecek kadar yürek yangınım sönsün.

kısa çöpün uzun çöpten hakkını istemesi kadar dogal ne olabilir?bunu istemek insanın rabbine yakarışla bunu istemesi tabi biraz yüksek volumle istemesi (isyan bu oluyor zannımca) çokmu kötü?

benimkisi bende burdayım demenin biraz yüksek sesle seslenişi okadar.

hangimiz arasıra bunu yapmıyor?

:)

hidayete ermek te kast ölmeden önce olmekdir. internetten aldığım yüzeysel açıklamayı aktarayım

"Ölümle, cüzi iradenin hükmü son bulur. Öyle ise, ölmeden evvel ölenler, nefsî arzularını hayatta iken terk etmeyi başarıp, Allah'ın küllî iradesine tâbi olurlar. Nefis hesabına bir şey talep etmezler. Bütün arzuları helâl dairesinde olur. Böylece ölmeden evvel ölmenin zevkine ererler.

Ölmeden evvel ölmek; gerçekten, bu dünyada büyük bir lütuf, büyük bir saadet. Bilindiği gibi, insan, yerde iken gök gürültüsünden ürker, şimşekten korkar, yıldırımdan kaçar... Ama uçakla bulutları yarıp onların üstüne çıktı mı, artık güneşi bulmuş ve önceki korkularından kurtulmuştur.

Ölmeden evvel ölmenin sırrına erenler de, ölümü hayatta iken geçmiş, mahşere bu dünyada çıkmış, hesaplarını burada vermiş ve itaatkar bir kul olarak Hakka rücu etmişlerdir. Artık onları benlik duygusu boğamaz, çünkü ölünün benliği olmaz. Tabiat onları kendine celp edemez, zira ölünün tabiatla bir alış verişi kalmamıştır."

bundan fazlasını bir insanı kamil bulup öğrenmen lazım. benden buraya kadar. :)
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,246
Tepkime puanı
3,122
Ah birde ben rahatlasam ne güzel olurdu.
 

ermanakca

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2010
Mesajlar
240
Tepkime puanı
112

Yüzde ısrar etme, doksan da olur.
İnsan dediğinde, noksan da olur...
Sakın büyüklenme, elde neler var.
Bir ben varım deme, yoksan da olur...

"Mevlâna"
 

kıvep

Banlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
1,516
Tepkime puanı
30
"Hayatta yara almamış insan yoktur, güçlü olan daha çabuk ayağa kalkar"
2 yıl olmuş konu yazılalı, acaba ayağa kalktımı, yoksa hala yerde mi?
Yerde kalıp acılardan yaralardan şikayet etmektense, ayağa kalkmalı insan.
 

Beltin

Kayıtlı Üye
Katılım
21 May 2009
Mesajlar
20
Tepkime puanı
1
Akrabam var memlekette,tek ayağını kaybetti. Müteahhit tarafından dolandırılıp evini de kaybetti. Durumları oldukça kötü ama hayatımda tanıdığım en neşeli,en esprili, en şen şakrak insanlardan biri. Hayatta her şeyi elde etmiş ama yüzünü gülerken görmediğim birçok da insan tanıyorum.Bakış açınızı değiştirin.Teslim olun.
 
Üst