Kasyopya Celseleri

RoyalArch

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Haz 2013
Mesajlar
676
Tepkime puanı
20
Konum
İstanbul
KASYOPYA DENEYİ




Kasyopya deneyi Laura Knight Jadczyk adında bir amatör tarihçinin kullandığı bir isimdir. Hikayeye başından başlayacak olursak Laura empati yeteneği yüksek, ruhsal olarak hassas ama aynı zamanda sorgulamacı bir kişilik olarak dünyadaki kötülüğün nereden geldiğini anlama çabası içine girer. Bitmek bilmez bir okuma zevki olduğundan pek çok bilgiyi gözden geçirir, sorgulamacı zihniyle sentezler yapar.




Tarih ve ruhsal konulara merakı onu geçmişte yaşanmış yıkımlara ve bu yıkımların insan üzerine etkisini araştırmaya götürür. İlk kitabı olan “Nuh” da bu anlayışla yazılmış bir kitaptır ve temelde Einstein’den Velikovsky’e kadar pek çok bilim adamının görüşleriyle beraber Mircea Eliade gibi tarihçilerin teorilerini de içerir.




Laura’nın hayatında dönüm noktası diyebileceğimiz anlardan biri hipnotizma öğrenip, geçmiş yaşam terapisi, yapışık ruhların temizlenmesi terapisi gibi terapiler yapmaya başlamasıdır. Bir şüpheci olarak onun bu terapilere yaklaşımı şudur:




Hipnozla geçmiş yaşam veya ruh temizliği terapisi yaptıktan bir süre sonra bu tarz şeylerin gerçek olup olmadığını düşünmeyi bıraktım. Gerçek ya da sahte olduklarına dair elimde bir kanıt yoktu. Belki de insanlar psikolojik sorunlarını yapışık ruhlara, geçmiş yaşamlarına bağlayıp kendilerini kandırıyorlardı. Benim için önemli olan terapinin bu insanların üstünde iyi bir etkisi olması, kendilerini rahatlamış hissederek ayrılmaları ve sorunlarını çözmüş olmalarıydı..




Buna bağlı olarak hayatının sonraki aşamalarında hem bilgisi hem de çevresi oldukça genişler. Başka bir dönüm noktası Frank Scott ile tanışmasıdır. Frank ruhsal tabirle bir kanaldır yani ruhsal enerji onun üzerinden geçip dünyada anlamlı bir mesaja çevrilebilir. Frank bunu çocukluğundan beri yapmaktadır ve bazıları buna kadersel bir buluşma diyebilir. Frank’in diğer bir önemi Laura’yı uzaylı gerçekliği ile tanıştırmasıdır. Laura şüpheci biri olarak UFO’ların varlığına inanmayı uzunca bir süre reddeder ama sonunda hipnoz sırasında bir hasta, kaçırılması ile ilgili bir anıya erişir ve hemen ardından Laura bir UFO görür. Hatta bu hipnoz celsesinin yapıldığı sırada da evin üstünde bir UFO belirmiş ve bir sürü insan tarafından gözlenmiş, rapor edilmiştir.




Laura UFO’yu gördükten sonra radyasyon zehirlenmesi geçirir. Besledikleri köpek birden ölür. Bunların hepsi UFO’nun bıraktığı radyasyonun etkileridir. Laura hasta yatağındayken Frank ona UFO’larla ilgili bir sürü kitap getirip onun konuya olan ilgisini artırır.




Laura iyileştikten sonra çeşitli soruların cevabını bulmak üzere yüksek bilgi düzeyine sahip varlıklarla iletişim kurmak ister. Yine de sorgulamacı kişiliğini elden bırakmak istemediğinden şu an New Age çevrelerinde yapılan hipnotik kanallamaya karşıdır. Araştırmalarında en iyi yöntemin bilinçli zihni ve sorgulama yeteneğini bırakmasını gerektirmeyen metod olduğunu, bu metodun da Ouija tahtası olduğunu görür.




Ouija tahtası üzerinde harfler olan ve birden fazla kişinin hareketiyle mesajların alındığı bir tahtadır. Her ne kadar bizim kültürümüz olayı ruh ve cin çağırmaya kadar indirgemişse de tahta diğer kültürlerde sık sık bu tarz mesajlar almak için kullanılmıştır. Bu tahtanın tehlikeli olduğu, ruhsal ele geçirilmeyi tetiklediği de tipik Hollywood propagandasından ibarettir.




Ouija tahtasıyla yapılan sistemde Frank kanaldır, Laura da tahtada ona yardımcı olur. İkisi ellerini planşet denilen işaretçinin üstüne koyar ve Laura sorular sorar, cevap olarak gelen harfleri tek tek yazıp birleştirdikten sonra mesajı alırlar.




Başlarda gelen varlıklar hep ölmüş ruhlardır ve spatyom ya da 5. yoğunluk dediğimiz yere gidemedikleri için dünyada kalmışlardır, bilgi sahibi birisinin onlara yardım etmesini bekliyorlardır. Laura ve Frank 2 yıl boyunca bu tarz varlıklarla konuşur, onlara sahip oldukları bilgilerle yardım ederler ama 2 yıl sonra beklenmedik bir şey olur. Bundan sonrasını Laura anlatsın:




16 Temmuz 1994 günü her hafta Cumartesi öğleden sonra yaptığımız gibi oturduk. Uzaydan gelen Shoemaker-Levy kometinin Jüpiter’e çarpması haberi için çok heyecanlıydık, bu çok nadir görülen bir olaydı. Darbeler sonraki 7 gün boyunca sürecekti, ben de bunların dünyada gözlemlenebilecek etkilerini çok merak ediyordum.




Deneyimize yeni bir element daha ekledik, Reiki sembolleri. Bana ekin çemberlerini hatırlatıyorlardı. Bir süre ekin çemberleri hakkında düşündüm. Bu sembolleri de tahtanın altına koysak ne olurdu? Koyduk ve bir süre isimlerini tekrarladık. Sonunda yorulmaya başladık, hiçbir şey olmuyordu.




Oturup kahve içmeye, sohbet etmeye başladık. Benim kafamda Bob Lazar’ın bahsettiği insanların uzaylılar için taşıyıcı olduğu konusu vardı. İçimde soru giderek büyüdü, neden Bob Lazar böyle bir şey demişti? O sırada elimiz planşete hafifçe değiyordu. Soru içimde büyüdükçe büyüdü ve birden planşet oynamaya başladı. Bu daha önce hiç deneyimlemediğimiz, yavaş yavaş daire çizerek yapılan bir oynamaydı. Şaşkınlıktan hemen elimizi çektik.




Frank’e sordum: Bunu sen mi yaptın?




“Hayır, parmağını tekrar koy bakalım ne olup bitiyor.” dedi.




Bir sızlama hissi kafamın arkasından başladı ve tüm kolumu sardı. Planşet yavaşça spiral çizmeye başladı. Biz her zaman yaptığımız şeyi yaptık ve Merhaba dedik.




Planşet yavaşça ve kararlıca Merhaba yazdı. Bu çok da alışıldık bir şey değil aslında. Genelde gelen bütün varlıklar biz Merhaba dediğimizde Evet derlerdi. Her varlığın tahtaya alışması için biraz zaman geçmesi gerekiyordu. Açılış garip olsa da olacaklara hiçbirimiz hazırlıklı değildik.




S: Bize mesajınız var mı?
C: Doğal olarak geleni sürdürün.
S: (L) Ne anlamda?
C: Çalışmanızı sürdürün.
S: (L) Adınız nedir?
C: Mukpeor.




Bu da garip bir isimdi. Bundan önce gelen ölü ruhlar hep John, Dave, Anna gibi isimlerle geliyorlardı. Bazen hava atmak için mitolojik isimler seçip kendine Agamemnon ya da Aquila diyenler vardı ama bilinen hiçbir bağlantı olmayan bir isim pek sık karşımıza çıkmıyordu. Uzaydan gelen birkaç ziyaretçimiz olduğu için sonraki en mantıklı soru belliydi:
S: (L) Başka bir gezegenden misiniz?
C: Sizin bakış açınızla dünyadışı, evet.


Bu da garip bir cevaptı. Aslında değiller ama bizim bakış açımızla öyle görünüyorlar. Diğer gelip giden uzaylı ziyaretçiler Galaktik Federasyona ya da Kozmik Kardeşliğe bağlılardı. O yüzden sonraki soru:




S: (L) Grubunuzun adı nedir?
C: Korsas.
S: (L) Neredensiniz?
C: Kasyopya (Kraliçe Takımyıldızı).
S: (L) Bu takımyıldız nerede?
C: Oryon yakınında.
S: (L) Oryonluların 'kötü adamlar' olduklarını duymuştum. Oryon grubu kötü mü?
C: Bazıları kötü.




Bir sürü kanallanan uzaylı varlık Orion’un çok kötü şeyler yaptığını söylediğinden bu kesinlikle bir test sorusuydu. Kasyopyalıların hemen atlamamaları da önemli bir noktaydı. O günlerde bir arkadaşım Ra bilgileri kitaplarını bana getirmişti. Orada iyi ve kötü varlıkları ayırt etmek için başkalarına hizmet ve kendine hizmet terimleri vardı. O yüzden sonraki mantıklı soru:




S: (L) Kendinize mi, yoksa başkalarına mı hizmet ediyorsunuz?
C: Ben her ikisine hizmet ediyorum.
S: (L) Felsefeniz nedir?
C: Bir.
S: (L) Bu akşam neden burada bulunuyorsunuz?
C: Kehanet.
S: (L) Ne tür kehanetler?
C: Tornadolar/Florida ' birkaç tane. Ayrıca Teksas ve Alabama.
S: (L) Ne zaman?
C: Güneş Terazi'deyken.
S: (L) Hangi gezegendensiniz?
C: Karkosa.(Celselerde yanlış yazılmış, Laura “Amazing Grace” kitabında düzeltiyor.)




Bu cevaptan sonra bu sefer farklı tipte bir varlıkla karşı karşıya olduğumuzu anladım. Bundan önce iletişim kuran hiçbir varlık zihnimizi okuyamamıştı ama bu Kasyopyalılar benim okuduğum bir şiire gönderme yapıyorlardı.








S: (L) Başka ne olacak?
C: Seattle gömülüyor; Japonya eğiliyor; Misuri sallanıyor; Kaliforniya parçalara ayrılıyor; Arizona yanıyor.
S: (L) Bunların hepsi ne zaman olacak?
C: Denver Havaalanı skandalı.
S: (L) Denver havaalanı skandalı mı?
C: Yeni havaalanı. Büyük, büyük, büyük skandal.
S: (L) Ne tür bir skandal?
C: Hükümet.
S: (L) Tam olarak nedir?
C: Göreceksiniz. Dallas havaalanı gizli üs; Orlando da. Miami de.
S: (L) Denver havaalanının kehanetlerle ilişkisi nedir?
C: Denver, hükümeti ele veriyor. Dikkat edin. İyi bakın.
S: (L) Bize söyleyecek başka neyiniz var?
C: Montana Deneyi'nde insan üretimi. Oradaki tüm insanlar zararlı radon gazına maruz kalıyor.
S: (L) Bu nasıl oluyor?
C: Buna zorlanıyorlar. Güvenmeyin. İhmal etmeyin. ABD kötü bir komploya ortaklık ediyor.
S: (L) Komploda kim var?
C: Konsorsiyum.
S: (L) Konsorsiyumun üyeleri kimler?
C: Hepsi.
S: (L) Hepsi kim?
C: Hükümet ve diğerleri.
S: (L) Diğeri kimler?
C: Bilinmiyor.
S: (L) Diğerinin kim olduğunu neden söylemiyorsunuz?
C: Kim olduğunu biliyorsunuz.




Bunların hepsi çok ilginçti, sonunda tahtada harf aramak için dönüp dolaşmayan ve iyi cevaplar veren bir varlık çıkmıştı karşımıza.Ben de şansımı denemek istedim:








S: (L) Bob Lazar uzaylıların insanları taşıyıcı olarak tanımladıklarını iddia etti. Bu ne anlama geliyor?
C: Sonra kullanmak üzere saklama.
S: (L) Ne için kullanma?
C: %94'ü.
S: (L) Neyin %94'ü?
C: Tüm nüfusun.
S: (L) Ne demek istiyorsunuz?
C: Hepsi taşıyıcı; %94'ü kullanılacak.
S: (L) Ne için kullanılacak?
C: Tüketim.
S: (L) Yani yemek için mi?
C: Tamamen tüketim.
S: (L) Tüketim derken neyi kastediyorsunuz? Sindirilme mi?
C: İçerikleri için tüketim.
S: (L) Ne için?
C: Yeni ırk. Önemli. Proje yaklaşık 13 yıl içinde tamamlanmış olacak.
S: (L) İnsanlar neden tüketiliyor?
C: Beden parçaları için kullanılıyorlar.
S: (L) Anlamıyoruz. İnsanlar parçaları için nasıl kullanılabilirler?
C: Reprototip. O fıçılar gerçek. Kayıp kişiler çoğunlukla oraya gidiyor, özellikle kayıp çocuklar.




Bu cevapla ben şoka girdim. Bu tarz bilgiler hangi acımasız gerçeklikten bize geliyorlardı? Ne çeşit bir varlık bize bunları anlatıyordu? O an bağlantıyı koparma ve devam etme arasında gidip geldim.




S: (L) Herhangi bir korumamız var mı?
C: Biraz.
S: (L) Kendimizi ve çocuklarımızı nasıl koruyabiliriz?
C: Onları bilgilendirin. Gerçeği çocuklardan saklamayın.
S: (L) Gerçek bizi nasıl korur?
C: Farkındalık korur. Bilmezlik tehlikeye sokar.
S: (L) Çocuklara neden böyle korkunç şeyler söyleyelim?
C: Bilmeleri gerekiyor.




Bu kadar korkunç şeyleri çocuklarıma anlatma düşüncesi bile beni korkutmaya yetmişti. Ama yine ikiye bölünmüştüm. Herşeyden çok nasıl bir varlığın bunları söyleyebileceğini anlamaya çalışıyordum. Karşılaştığımız negatif varlıklar böyle şeyler söylemekten çok iyilik ve güzellikle konuşuyor, daha sonra nasıl yanlış anlaşıldıklarından bahsediyorlardı. Kötülüğe bahane bulmak artık kötülüğün temel bir göstergesi olmuştu ama şimdi karşımızda o kadar kötü bir varlık vardı ki kötü şeyler söylemeyi bile umursamayacak bir kötülük düzeyine erişmişti. Ya da bana doğruyu mu söylüyordu, beş çocuk annesi bir kadını, çocuklarını korumak adına daha fazla soru sorması için kışkırtıyor muydu?




Birden farkına vardım ki her ne kadar dünyanın tehlikeli bir yer olduğunu kabul etmesem de çocuklarımı dışarıdaki tehlikelere karşı korumak için onlara devamlı böyle şeyler söylüyorum.




S: (L) Bu projenin amacı nedir?
C: Bu gezegende yeni bir hayat.




Uzaylıların bizim duygularımızla beslendiğine ilişkin bir teorim olduğundan bunu bir test sorusu olarak koymaya karar verdim. Eğer bizden besleniyorlarsa besleniyoruz diyecek değillerdi herhalde.




S: (L) Uzaylılar bizim duygularımızı ve enerjilerimizi kullanıyorlar mı?
C: Doğru; bedenlerinizi de. Her yıl %10 oranında daha fazla çocuk alınıyor.




Kayıp çocuk meselesini bırakmayacaklardı anlaşılan. Bir anne olarak titreyen bir sesle sordum:




S: (L) Acı çekiyorlar mı?
C: Biraz.
S: (L) Hepsi acı çekiyor mu?
C: Bazıları. Tamamen bilinçli haldeyken çocukların organlarının parçaları çıkarılıyor. Önce böbrekler; sonra ayaklar; sonra çene masanın üzerinde inceleniyor; dil kesiliyor; kemiklere kuvvet testi yapılıyor; patlayana kadar kalp kasına basınç uygulanıyor.
S: (L) Bize neden böyle korkunç şeyler anlatıyorsunuz?
C: Konsorsiyumun yaptığını bilmeniz gerekiyor. Bu çoğunlukla kızılderili çocuklarına yapılıyor.
S: (L) Neden böyle şeyler yapılıyor?
C: Oryonlular ve onların insan ortakları, yeni bir ırk yaratmak ve bu ırkı insanlığın geri kalanı ile birlikte kontrol etmek üzere büyük bir çaba harcıyorlar.
S: (L) Ruhlara ne oluyor? Bu proje yalnızca fiziksel mi?
C: Fiziksel. Ruhlar devam ediyor.
S: (L) Ruhlar nereye gidiyor?
C: Çoğunlukla buraya geri dönüyorlar.
S: (L) Bir kısmı başka yerlere mi gidiyor?
C: Bazıları diğer gezegenlere gidiyor.
S: (L) Bu projeden kim sorumlu?
C: Konsorsiyum.
S: (L) Bu iğrenç!
C: 'İğrenç' subjektif.
S: (L) Fakat tüm bunlar çok korkunç.
C: Hislerinizi anlıyoruz, fakat herşey sizin perspektifinize uymaz.




O an anladım ki bize söylenen şey ne kadar kötü ve korkunç olursa olsun, büyük ihtimalle doğruydu. Ama yine nasıl bir varlık böyle doğruları söyler ki?




S: (L) Bunlar dünyaya neden oluyor?
C: Karma.
S: (L) Ne tür bir karma bunu getirebilir?
C: Atlantis.
S: (L) Atlantisliler bunların başımıza gelmesine neden olacak ne yaptılar?
C: Şu anda bunu yanıtlayamayız.
S: (L) Bizi ne koruyabilir?
C: Bilgi.
S: (L) Bu bilgiyi nasıl elde edeceğiz?
C: Şu anda bu kaynaktan size veriliyor.
S: (L) Ne tür bir bilgiyi kast ediyorsunuz?
C: Bu bilgiye sahipsiniz.
S: (L) Bize söylediğiniz bilgiler bizi nasıl korur?
C: Büyük bir savunma sağlar.
S: (L) Ne tür bir bilgi savunma sağlar?
C: Sadece hakkında bilgi sahibi olmak psişik bir savunma sağlar.
S: (L) İnsanlara bunu nasıl söyleyelim? Ve kime söyleyelim?
C: Diğerlerini yalnızca dolaylı olarak bilgilendirin.
S: (L) Nasıl?
C: Yazın.
S: (L) Aramızdan herhangi biri kaçırıldı mı?
C: Hepiniz.
S: (L) Kaç kere?
C: F___-57; S___-56; Laura-12.
S: (L) Neden Laura diğerleri kadar kaçırılmadı? (Laura gülüyor)
C: Sona ermedi. (S___ gülüyor.)
C: S___ geçen ay kaçırıldı.
S: (L) Bizi kim kaçırıyor?
C: Diğeri.
S: (L) Grubun adı nedir?
C: Çeşitli isimler.
S: (L) Hepimiz aynı grup tarafından mı kaçırılıyoruz?
C: Çoğunlukla.
S: (L) Bize ne yaptılar?
C: Sahte anılar verdiler. Çocuk olarak kalmanızı sağladılar. Okulda başağrısı ve mide bulantısı geçirmenize neden oldular.
S: (L) İmplant yerleştirdiler mi?
C: Evet.
S: (L) Nerede?
C: Kafada.
S: (L) İmplantlar ne için?
C: İnceleme cihazı.
S: (L) Neyi inceleme?
C: Ruh bileşimi.
S: (L) Yaptığımız ritüellerden herhangi biri daha fazla kaçırılmamıza karşı koruma sağlıyor mu?
C: Belki. Enerji alanları olan bazı kristaller. Bilginiz varsa korumaya ihtiyaç duymazsınız.
S: (L) Bu bilgiyi nasıl elde ederiz?
C: Bilinçaltınızın derinliklerinde.
S: (L) Bu bilgiyi ne zaman elde ettik?
C: Doğumdan önce.
S: (L) Koruma için yapabileceğimiz başka herhangi birşey var mı?
C: Öğrenin, meditasyon yapın, okuyun.
S: (L) Şu anda yapmamız gerekeni yapıyor muyuz?
C: Şimdilik. Uyanmanız gerekiyor. Şimdi gitmeliyim. Gitmeliyim.








Laura’nın yazısından bu kadarı bize yeter. Biz hikayemize dönelim.




Bu celseden sonra deneyin adı belli oluyor, Kasyopya Deneyi. Tamamen ruhsal bir olaya neden deney dendiğini merak edenler olabilir. Vereceğimiz cevap Kasyopya Celselerinin Ra Bilgileri ve Şafağı Getirenler gibi kaynaklarla birlikte diğer kanallamalardan farklı olduğudur. Gerek Don Elkins, gerek Barbara Marciniak mesajların daha doğru gelmesini sağlamak için zaman, enerji ve hatta hayatlarını feda etmişlerdir. Laura’nın deneyinde de ortada daima sorgulayan bir zihin olduğundan verilen her cevap sorgulanmış ve genelde mutlak gerçek olarak değil, ilham kaynağı olarak kullanılmıştır. Bir açıdan bakarsak Celselerin Mozart’a gelen ilhamdan bir farkları yoktur ama başka bir açıdan bakarsak celseler evrenin ve dünyanın şu an içinde bulunduğu durumun sırlarını içerir.




Laura sadece ilham kısmını alarak bir kitap yazdı: Dünya’nın Gizli Tarihi ve Sağ Çıkmanın Yolları. Kasyopyalılar kitabın yazılışı sırasında onu yönlendirse de genelde kendi araştırmalarına dayanan bir kitap bu. Laura’ya göre deneyin %10’u celselere, %90’ı yapılan araştırmalara dayanıyor. Tabii başka kitapları da var. Bazıları celseleri temel alarak yazılmış, bazıları araştırmaları ama hepsinin ortak özelliği sorgulamacı bir zihinle yazılmaları ve gerçeği arayan insanlara alternatif ve sağlam bir teori sunmaları.




Deney devam ettikçe celseler, ekin çemberleri, uzaylı kaçırılmaları, göksel felaketler, tarihsel gerçekler, ruhsal gelişim, fizik yasaları, genetiğin sırları, dünyada meydana gelen değişimler ve politika gibi bir sürü alana dokundu ve hepsinde ciddi araştırmalar yapılarak 1992’den günümüze kadar hazırlanan süreçte ortaya kiminin beğenmeyeceği, kiminin korkup kaçacağı, kiminin de “işte cevap budur” diye kucaklayacağı bir tablo çıktı.




Kasyopyalılarla yapılan kontak “çalışan bir hipotez” olarak başladı. Hala da öyle devam ediyor ve öyle devam edecek çünkü Kasyopyalılara göre onlar kanıt sunarsa bizim inanıp inanmama özgür irademizi elimizden almış olurlar. Çalışan bir hipotez diyoruz çünkü kanıtlanmasa da günümüzde varolan tüm sorunları detaylı bir biçimde sebepleri, sonuçları ve süreciyle açıklıyor. Diğer dinlerin ve kanallanan malzemelerin aksine de sorgulanmaya dayanacak kapasiteye sahip gerçeklerle insanların karşısına çıkıyor. Bir insan yeterince açık fikirli ise ve görünmeyeni görebiliyor ise Kasyopya Deneyi’nden öğreneceği pek çok şey olabilir.




Deneyin içeriğinden bahsedersek temelde kanallanan üç ana materyali birbiriyle karşılaştırıp sorgulayarak başlıyor. Bunlar Ra bilgileri serisi, Şafağı Getirenler ve Kasyopya Celseleri. Bunun dışında Val Valerian’ın Matrix serisi, Gurdjieff’in 4.yol öğretisi, Mouravieff’in Gnosis serisi, Carlos Castaneda’nın Don Juan ile konuşmaları, Arabi’nin futuhat’ı deneyde ve pozitif bilimlerden, özellikle psikolojiden gelen terimler deney sırasında kullanılan materyaller arasında.




Deneyin ana amacı 2012 yılında geleceği varsayılan ve Dalga olarak tabir edilen makro-kozmik kuantum sıçraması sırasında insanları belirli bir objektiflik seviyesine getirmek. Bu sayede insanlarınYükselişi gerçekleştireceğine ve dünyada hüküm süren kendine hizmet varlıklarının engellenmesinin sağlanacağına inanılıyor.




Kasyopya Deneyi, Bilim ve Mistisizmin evliliğinden oluşmuş, ikisini birleştirerek sistematik olarak bilgiyi toplayan, analiz eden ve objektif olarak yorumlayan, daha sonra da gerçekliğimizin doğasını açıklayan mantıklı teoriler üretmeyi amaçlayan bir deneydir.




Laura ve kocası Ark dünyadaki varlığımızı derinlemesine keşfetmek için günde saatlerce çalışıyorlar, tıpkı yıllardır yaptıkları gibi. Bu onların yolculuğu, görevi, işi. Mümkün ve ihtimal dahilinde olan teorilerini doğrulamak ve/veya geliştirmek için devamlı bilimsel ve ruhsal araştırmalar yapıyorlar.


Açık bir zihin için gereken en önemli şart hepimizin kişisel ve kültürel inanç ve varsayımlarımızın bizim gerçekliğimizi algılayışımızı etkilediğini farketmektir. Daha ilk andan itibaren devamlı bir farkındalıkla bu varsayım ve inançların gerçeklik algımızı etkilediğini anlamalı, eğer objektif gerçekliğe ulaşmamızı engelliyorlarsa bu yanlış algıları azaltmaya çalışmalıyız. Böylece sadece görmek istediğimiz şeyleri değil, gerçeği tüm çıplaklığıyla görebiliriz. Böylece gerçekliğin ne olduğunu öğrenmiş oluruz. Bu çok önemli çünkü bilmediğimiz şey bize zarar verebilir.




Kasyopya Deneyi’nin sonuçlarına göre Bilgiyi ve Farkındalığı her boyutta, her konuda, her alanda aramak yalanları gerçeklerden ayırt etmek için en iyi yöntem.




Bu göründüğü kadar basit değil, saldırılarla karşılaşılabilir, en sevdikleriniz size ihanet edebilir, bütün dostlarınız kaybedip bitme noktasına gelebilirsiniz. Kesin konuşamıyoruz çünkü bu süreç herkes için farklı. Yine de genelde insan bir süre sonra kendini yalnız bulabilir.




Ama dünya üzerinde yeterince insan kendini pozitif bir yönde geliştirip objektifliğe ulaşırsa dünya da kendini değiştirmeye karar verebilir. Bizim amacımız dünyayı değil kendimizi geliştirmek ve sonuçları gözlemlemektir.




Bunun anlamı dünyada yaşanan kötülüklere pozitif olarak bakmak değil, bu kötülüklerin nedenlerini sorgulamak, amaçlarını anlamak ve o amacı boşa çıkarmak için kendi hayatınızı düzenlemek. Kasyopyalıların geldiklerinden beri devamlı tekrarladıkları en önemli sözle bu yazıyı bitiriyoruz:




Bilgi korur, bilgisizlik/umursamazlık tehlikeye atar.


Alıntı.
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Ra Bilgileri çok beğendiğim ve defalarca okuduğum bir seri idi,metafizik konuda temel kavramları çok güzel açıklıyordu adeta taşlar yerine oturuyordu bu bilgiler devam niteliğinde gibi okuyalım bakalım.
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Kendilerini 6. yoğunluk derecsinde başkalarına hizmet yönelimli ışık varlıkları olarak tanımlıyorlar celselerde,bir çok kez orionlu negatif varlıklardan ve onalrın kullandığı diğer sürüngen ırktan ve yapay olan grilerden bahsediyorlar,dünyamızın vahim bir biçimde ele geçirilmiş ve her alanda 70 bin yıldır maniple edildiği anlatıyorlar,David Icke adlı İngilizde aynı şeyleri yıllardır anlatıyor,sonuçta korku uyandıran mesajlar ortaya çıkıyor ama bunlar ya gerçekse bu ikilem içinde kalıyor insan ? Küresel anlamda kitleselbir hipnoz altında olduğumuzu düşünüyorum.
 

Bulut_atlası

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Ocak 2013
Mesajlar
780
Tepkime puanı
31
Yalnız bunu okuyunca düşündüm de bizi kaç kere kaçırdılar ve mide sorunları genelde bu nedenle mi var acaba?
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Kasyopyalıların mesajları doğru ise insanlık bir nevi kapana sıkışmış durumda,durum çok vahim ayrıca sitede demon denen şeytanlardan bahsediyorlar çağırmaya falana çalışıyorlar bu demonlar burada bahsolulunan 4. boyutta faaliyet gösteren sürüngen karanlık varlıklar galiba.
 

factorx

Kayıtlı Üye
Katılım
14 May 2013
Mesajlar
74
Tepkime puanı
12
KAsyopya celselerini yapan ve yayınlayan kişiler bile sitelerinden resmi bir açıklama yapmışlardı, onlar bile bu dehşet verici bilgilere kısmen şüpheyşe yaklaşıyorlar ve bu yaptıkalrı şeye casyopya experiement yani kasyopya deneyleri adını veriyorlar. Çünkü bu tür çalışmalarda bilgilerin doğruluğu malum sebeplerden dolayı yüzde yüz kesin olamaz hiçbir zaman. Lakin bir araştırmacı olarak araştırma yaparken karşılaştırmalı analiz tekniğini çok uygularım ve bu celselerde anlatılan bazı şeylerin gerçekle ilişkisi olduğunu buldum. Hepisinin olmasa da birçok anlatılan olayın gerçek dünyada yansıması var.

Bu forumda okuyanlar genelde üst boyutlu varlıklarla ilgili yazılara dikkat etmişlerdir daha çok ama benim ilgimi şu an dünyada dönen şeylerle ilgili anlattıkları bölümler çekti. Mesela Danver hava alanından bahsediyordu. Bilen bilir ne kadar acayip bir hava alanı olduğunu. Ve gerçekten de o hava alanının altında 51. bölgeye benzer bir üst olduğuna dair pek çok söylenti var. Hava alanında bir zaman kapsülü var, 2094 yılında açılacağı yazıyor üzerinde ve pekçok gizli topluluk sembolü var üzerinde. Assassins Creed adlı bilgisayar oyununda da danver hava alanına göndermeler vardı gizli bir şekilde.

Celselerde varlıklar gizli toplulukların deneylerinden ve bazı başka varlıklarla anlaşma yaptıklarından, büyük planlarından bahsediyorlardı. Böyle şeyler var arkadaşlar,kasyopya celselerini okumadan önce de biliyordum ve bu toplulukları bu forumda yazan bilgilerden bin kat fazlasını biliyorlar, tüm bilgiye hakimler ama kendileri için kullanıyorlar. Bu biz sadece dışarı yansıyan birazını biliyoruz o nednele pek çok girişimimiz başarısız oluyor çünkü eksik bilgilendiriliyoruz. Bu bağlamda kasyopya celselerini içeriden sızdırılan bilgiler olarak da yorumlayabilirsiniz ben biraz da böyle bakıyorum.
 

Bulut_atlası

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Ocak 2013
Mesajlar
780
Tepkime puanı
31
Atlantisliler aslında bilimi insanlara öğretip gelecek kuşaklara yaymak istemişler ancak bunu birtakım güçlü varlıklar atlantisler yok olduktan sonra onların yaptıkları şehirlere başka gruptan insanları yerleştirip insanların kafasını bulandırmışlar yani bilimin ilerlemesini engellemişler atlantisliler eğer bu kasyopyalılar negatif bir varlıksa onların insanları kullanmasını engellemeye çalıştıkları için atlantislilere karma yarattıklarını söylüyorlar
 

cassiopaea

Kayıtlı Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
120
Tepkime puanı
5
İş
Kasyopya Celseleri
Merhabalar;
İçeriği okudum ve değerlerndirdim bende;
tartışmak-yorumlamak isteyen olursa ya da soruları olan olan olursa kenidmce karılmak, katkı sunmak isterim;
İzninizle bende alıntılar yapmak, paylaşmak isterim;

bunun dışında iletişim kendini "biz gelecekler konuşuyoruz" ya da "gelecek ile iletişim" olarak tanımlar; tanımlıyor;
bir viya tahtası-(ruh tahtası) ile gelecekle iletişim kurmak mümkün müdür? bilmiyoruz? ama belki de;

(yorumsuz içerik alıntıları; alıntı;)

"+ Kendi gerçeklerinizi gözlemler sonucu bulun. Gerçek gözlemlenebilirdir.
+ Öğrenin: öğrenme ruhun ilerlemesi/(bilincin evrimleşmesi) için gereklidir.
+ Öğrenin: öğrendiğinizde gelişirsiniz, geliştiğinizde ilerlersiniz, ilerlediğinizde dönüşürsünüz.
+ Gerçekten öğrenmek isteyen tüm olasılıklara açık olmalıdır.
+ İçerik uygun ise, okumak iyi bir öğretmendir.
+ Öğreniş öğrenenler için değerlidir.
+ Öğrenmek demek zırhlanmak demek.
+ Keşfet: öğrenmeyi besleyip büyüten keşiflerdir.
+ Öğren: şansını zorlama, ipuçları seni bilgiye götürür, resmi beyanlar değil.
+ Zihninde mevcut olan ve sınırsız olan güçleri kullanarak öğrenirsin.
+ Öğrenmek sınırsız yardımcıdır.
+ Herzaman daima objektiflik için çaba harca ve subjektifliğin, duyguların, acele düşünülmüş fikirlerin veya kararların seni yönetmesine izin verme!
+ Kişinin başarısının derecesini belirleyen, ortaya koyduğu yaklaşım veya "açı"dır.
+ Boğuşma varsa bir şey öğrenmiyorsundur, öyleyse boğuşmayı bırak ve derince düşün;
+ Ne kadar bilgi özümsemişsen; o kadar çok özgür iraden olur.
+ Fikirlerini önyargısız bir şekilde incelemeyi öğren.
+ Bilginin uygulanması enerji üretiyor, "
 

cassiopaea

Kayıtlı Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
120
Tepkime puanı
5
İş
Kasyopya Celseleri
(yine yorumsuz içerik derlemeleri, alıntıları;)

* Evriminizi sürdürmek için "yardıma" ihtiyacınız yok, hiçbir şeyin de yok.

* Ruh bilinçliliktir, nokta.
* Kendinize sorular sorun ve yanıt alın. Sonra da bir araya gelip öğrendiklerinizi paylaşın.
* Bunu söylüyoruz, kendi aranızda bağlantıyı koparmayın ve herşey yerini bulacak.
* Diğerleriyle iletişimde bulunduğunuzda tüm hayatınızda hemen büyük bir değişim olacak! Görüyorsunuz, bazen yeri geldiğinde tavsiyelerde bulunuyoruz.
* Her zaman diğer insanlarla bilgi paylaşımına yönelik iletişim içinde olun. Bilgi paylaşımına yönelik işbirliği (networking), …
* Birbirinizin girdilerini dengeli bir şekilde koordine edin.
* Diğerleriyle bağlantı kurun. Bilgisayar ağını kullanın. Aralarında bağlantı kuran ve bu şekilde parçaları bir araya getirenler var.
* Bilgisayar ağını kullanarak diğerleriyle bağlantıya geçin.
* Sizin gibi diğerleriyle bağlantı kurun. Diyalog kurun.
* İlgili insanlarla ağ bağlantısı kurun.
* Araştırmaya devam et, ağdan yararlan.
* … verilen bilgileri tekrar okuyun ve öğrenişinizi ve bilgi tabanınınızı güçlendirmek için aranızda bunu tartışın!!
* Hatırlayın, bilgisayar kozmik güçlerden alınan ilhamın bir ürünü ve evrensel gerçeklik bilgisi alma sistemini yansıtıyor.
* Birer bilinçlilik(ruh) olarak ilerleyebilmeniz için öğrenmeniz gerektiğini söyledik ve bu sizin kavrama ve işleme yeteneklerinizden daha hızlı olamaz!!!
* Sana bağlı. Hiçbirşeyin sana birşey "söylemesine" gerek yok.
* Başkalarının seni yolundan alıkoymasına kesinlikle izin verme
* Aramayın, sadece hazır olduğunda olmasına izin verin.Şu anda yaptığınız gibi, insanlarla bağlantıya geçin!
* Gerekli olan tek savunma bilgidir. Bilgi, sizi varoluştaki tüm olası zarar biçimlerine karşı korur.
* Aydınlanmanın belirtilerini görebilirsiniz ve aydınlanma bilgiden gelir.
* Şimdi tüm ihtiyacınız olan şey, tüm ihtiyacınız olan şeyin bilgi edinmek olduğuna inanmanız ve bunu kavramanızdır.
* Heryerde kodlanmış bilgi var. "


 

cassiopaea

Kayıtlı Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
120
Tepkime puanı
5
İş
Kasyopya Celseleri
(kasyopya deneyi, kasyopya celseleri alıntıları, derlemeleri devam, alıntı)

+ Bilgi güçtür.
+ Yanlış bilgi, bilgisizlikten daha kötüdür.
+ Varolan herşey düşünce formlarıdır!
+ Varolan herşey / tek şey derslerdir/(öğreniştir/öğrenilebileceklerdir/bilgidir)
+ Düşünceler varoluştaki tüm gerçekliği birleştirir ve hepsi paylaşılır.
+ Varoluştaki herşey budur: yayılan bir dalga.
+ Gerçekliği etkileyen şey düşünce kalıplarıdır.
+ Daha büyük resim: ruhlarınız, bilincinizdir.
+ Önemli beden değil, ruhtur/bilinçtir: diğerleri sizi genetik olarak, ruhsal olarak ve psişik olarak beden-merkezli olmaya yöneltti,
+ Öğrenilmesi gereken ders: deneyimler asla sona ermez, sadece dönüşür, beden-merkezliliğe gerek yok.
+ Tüm olaylar zamanın dışında mevcuttur, ancak algı öğrenmek için bir katalizör olduğu zaman, tüm olaylar eşzamanlı algılanır.
+ Tüm yaratımın geniş bütünlüğü hakkında şaşırtıcı gerçekleri keşfedebilirsiniz ve tüm bu gerçekler aslında kendi zihninde kilitli duruyor.
+ Kişiye din, kültür ve/veya bilim ideolojisi aşılandığında, herşeyi sadece ölçülebilir fiziksel gerçeklik bakış açısıyla görmeye eğilimli hale gelir.
+ Dünya bilim adamları fiziksel materyal düzleminde; bir şekilde ölçülemeyen, tahmin edilemeyen, hesaplanamayan ve temsil edilemeyen hiçbir şeyin mevcut olamayacağına inanmaya programlı.
+ Tek gerçek boyut içinde, bizimki kadar gerçek olan, örneğin bizim evrenimize komşu olan ve gidip gelebileceğimiz evrenler var.
+ Bir bilinç olan gözlemci var olmadığında; objektif olan atom da var olmaz.
+ Tutsaksınız, gerçek sizi özgür kılar !
Zihninin varolan herşeyi zaten içerdiğini ya da erişebileceğini bilmiyor musun?
+ Geçmiş aynı zamanda şimdi ve gelecektir!
+ Bilgi korur: bilgiyle farkındalık artar,farkındalık karşılaşılan durumlarla başedebilmede, hatta bazı durumların düzeltilmesinde temel oluşturur.
+ (kuantum teorisini kanıtlamaya çalışmayın, ondan yararlanın, kullanın)Teorileri "kanıtlamak" için halihazırda kullanılan, empoze edilen protokollerin artık biraz demode olduğunu düşünüyoruz. Bir uçağı uçurmak için önce gökyüzünün varlığını kanıtlamak gerektiği gibi bir şeyi hayal edebiliyor musun ?

+Pes etmeyin! Sabır faydasını gösterecek! "
 

cassiopaea

Kayıtlı Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
120
Tepkime puanı
5
İş
Kasyopya Celseleri
Bunlar bu içerikte bahsedilen iki ayrı olgu;
Birincisi güneşin bi eş-ikizi olduğu onunla ters eksende döndüğü ve yakın bi yakın geçiş yapacağı ya da yapıyor olduğu savı ya da öngörüsü;
İkincisi ise 3.600 yıllık bi komet (göktaşı) bulutu ya da yağmuru döngüsü olduğu ve bu gelişin çok yakın olduğu savı ve öngörüsü;
Ve bunun dışında yukarıdaki iki olgunun yaklaşık olarak birbiri ile kesişeceği söylemi;

Öncelikle bu veriyi yoğun olarak sunmamızın nedenlerinden "biri de" ve belki de "bi kaçı da" bunlar; Bu iki olgu özellikle;
İçeriği takip edenler bilirler ya da isteyenler inceleyebilir ancak bizler okumuş olmamız nedeniyle bunların gerçek olabileceği ya da gerçekleşebileceği endişesi taşıyoruz; Tabi ki bu ve bunlar gerçek mi ve olabilir mi olamaz mı bilmiyoruz; Ancak eğer olası ise bunu daha çok insan duymalı ve bilmeli düşüncesindeyiz, Hata bilim insanları-kurumları, hükmetler, radyo-yayın-basın-gazeteler, Herkes duymalı ve incelemeli bizce , araştırma yapılmalı, Halka açıklanma yapılmalı;
 

gogolisk

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Haz 2014
Mesajlar
87
Tepkime puanı
1
İş
Web Desing
Vay canına, bu bu gerçekten varmış demek ki.. Biz kendimizi subjektif olarak savunmaya alsak bile objektif olarak zorla sahip olduklarında nasıl bir savunmaya girebiliriz ki?
Bunu nasıl yapabiliriz?
Evrende iyiler kadar aksi olan kötülerde vardır. Yüce yaradan inşallah bize bu konuda da yardımlarını esirgemez.
 

cassiopaea

Kayıtlı Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
120
Tepkime puanı
5
İş
Kasyopya Celseleri
Vay canına, bu bu gerçekten varmış demek ki.. Biz kendimizi subjektif olarak savunmaya alsak bile objektif olarak zorla sahip olduklarında nasıl bir savunmaya girebiliriz ki?
Bunu nasıl yapabiliriz?
Evrende iyiler kadar aksi olan kötülerde vardır. Yüce yaradan inşallah bize bu konuda da yardımlarını esirgemez.

tam olarak neyi anlattığınızı anlaymadım ;
bu varmış ya da objekti-subjektif savunma ile;
 

cassiopaea

Kayıtlı Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
120
Tepkime puanı
5
İş
Kasyopya Celseleri
sevgili "zukachidorikato" nun Kasyopya Celselerinden başka bir başlıkta bahseder misiniz? demesi üzerine konuyu güncellemek hatırlatmak üzere ;

Lütfen dilediğinizi sorun; yanıtlamay ıdeneyelim, Kafanıa takılanları sorabilirsiniz

Ama ben öncelikle bi kaç konuyu açıklığa kavuşturayım; Link paylaşmak isterdim ama forumda link paylaşılamadığı için kısa bi alıntı sunacağım, Siz isterseniz daha fazlasını internetten de arayıp ulaşabilirsiniz sanıyorum;

“Kasyopya (Cassiopaea) ismi Laura’nın iki yıl süren deneysel çalışmasının ardından 1994 yılında temas kurmayı başardığı, bilinçli bir şekilde “kanallanmış bir kaynak” tarafından verilmiştir. Kaynak kendisini “biz gelecekteki sizleriz” şeklinde tanımlamıştır. Modern fizik bizlere bu türden bir iletişimin pratik yöntemlerini verememektedir ve bu konudaki teoriler de pek gelişmiş değildir, hatta işin aslında bu teoriler yetersiz ve tartışmalıdır."

Burada ilginç olan şudur, Bi çok kanallıkta bi varlık vardır ve çoğunlukla başka bi gezegenden aktarılan mesajlardır;
Kasyopya ya da Kasyopyalı deyince onların bi gezegende yaşayan fiziksel varlıklar olduğu düşünülür, Oysa onlar biz bi gezegende yaşayan fiziksel varlıklar değiliz, Sizin kendi geleceğiniz ya da yüksek benlikleriniz gibi ve benzeri açıklamalar yaparlar, Yani Kasyopya da yaşamazlar, Orada yaşayan fiziksel varlıklar değildir onlar, Orası (Kasyopya) evrensel bi bağlantı ya da iletişim noktası benzeridir , Bu konu celselerde belirtilir; Biz bu nedenle onu bir gelecek iletişimi (evrensel-zihinsel iletişim) olarak görmeyi ve düşünmeyi deneriz; Bunu özellikle belirtmeliyiz;

bunun haricinde bi grubun ya da çoğunlukla Laura isimli Amerikalı bi araştırmacının deneysel-ruhsal-metafizik çalışması gibi görülebilir;
Kanllık grup tarafından bir viya tahtası (ruh tahtası) ile yapılmaktadır, GÜncel oturumlar sürmektedir ve yayınlanmaktadır, Kişilerin özel soruarına kadar tüm oturumlar neredeyse eksiksiz paylaşıma sunulur, Grup erişelebilirdir, Kimlikleri belli ve açıktır, Web siteler vb. yollarla kendileri ile de iletişim kurulup sorgulama yapılabilir-bilgi alınabilir, Dünyanın bi çok yerindeki ilgililerin ya da grupla ve sunulan bilgiyle yakınlık hissedenlerin bile oturumlara skype benzeri uzak bağlantı yollarıyla katılımları sağlanmaktadır;
bunları şu nedenle anlattık, Bu metodolojinin başlı başına deney ve gözlem şansı olabilir, Kim uyduruyor bunları diyenler olursa belki grupla iletişim kurmayı ve bi oturuma katılmayı ya da uzaktan izlemeyi belki deneyebilir bile belki bilmiyorum ama bu mümkün mü yine de; ama oldukça açık şeffaf ve erişilebilir bir grup ve çalışma, Bunu da önemle belirtmek isteriz çünkü kapalı kapılar ardında değil, Tüm veri herkesle paylaşılıyor, Lauranın özel hayatı örneğin herkes bilir onu, Okursanız göreceksiniz;

Konu ve içerik olarak karşıdan verilen bir bilgi yoktur, Bu içerik tamamen sorulara verilen/sunulan yanıtlardır, Bu yüzden soruları aşamaz; Özetle Laura'nın ya da grubun- ekibin diğer üyelerinin sorularının yanıtlarıdır; Soru-yanıt dinamiğidir; Bu durumda da bu içerik- din, dinler tarihi, genel insanlık tarihi, mitoloji, ruhsal gerçekler, dünya gerçekleri, vb. bii çok şeyi içinde barındırmaktadır; VE bizce gerçeği-sarsacak-değiştirebilecek nitelikte bi kaynaktır;
bunu sadece kaynağın içerdiği bilgi ya da iletişim biçimi-tavrı olalrak söylemiyoruz ve belirtmiyoruz; Bu kaynak içsel iletişimin ya da kanal-kaynak iletişiminin de anahtarlarını sunuyor, İçten bi grup ya da ruhsal grup, herhangi insanlar da benzeri çalışma yapabilir-yürütebilir ve kendi yanıtlarını alıp derleyebilir anlamına da gelmektedir bu, bu nedenle ayrıca önemsiyoruz;

Ama bunun dışında içeriğin değerini ve önemini sorgulamak kişiye/kişilere kalmıştır, Biz bu konuda yorum sunamayız ya da bu bizim subjektif kişisel yorumumuz olur sunarsakta; BEn kendi adıma bu yorumu sunarsam benim bildiğim en nitelikli ruhsal-metafizik benzeri içerik ya da kaynaktır; Ama yine de kendi kendime neye göre derim, VE düşünürüm acaba öyle mi? Diğerleri ile (kanallık benzeri) arasındaki mesafe fersah fersahtır,,

Ben açık konuşacağım; kişi anlatılanlar ile yakınlık/bağ kurarsa belirtilen içeriğe değer yüklerse; kişinin gerçeğini alt-üst edebilecektir, Bildiği-bildiğini düşündüğü ya da inandığı her şeyi derinden sarsacaktır,
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Bir kere de şu bağlantılar adam gibi gerçek ve salt bilgi verse itimat edeceğim.
Boş saçma ve gereksiz işler. Neymiş bilmem ne takım yıldızıymış. Neymiş konsorsiyum varmış. Kim o konsorsiyum? Gerçek cevap yok, at ortaya Orion at ortaya hükümet tamam. Nasıl korunulacak? Gerçek cevap yok, içimizdeymiş her şey içimizde. De get.

Genelde ne oluyor biliyor musunuz? Bir kaç gerçek bilgi üstüne inşa edilen saçmalıklar silsilesi oluyor.
Ben de kendi bağlantılarıma göre anlatayım o zaman.
Dünya dışındaki bazı ırklar, Dünya içindeki bazı ırklarla müttefik durumundalar. İnsanlar da bu ırklara dahil.
Bu güç, bilgi ve/veya hedef paylaşımını içeren ittifaklar bir tane değil çok daha fazla.
Bu ittifaklar bir biriyle çatışma haline girebiliyor bu çok doğal.
İnsan bedeniyle ilgili anlatılanların bir kısmı da doğru. Yiyecek için bazı ırklar tarafından tüketilebilir kategorideyiz ama bu zahmete değmez, başka canlılarla da beslenebilirler. Bilinçli bir yırtıcı gibi düşünün. Yedek parça için hücresel düzeyde ihtiyaç karşılayabiliriz evet ama organ vs. sök kendine tak olayı yok. Bir kere DNA uyumu tam olarak yok. Bir çoğu ile DNA benzerliğimiz var ama daha biz kendi türümüze organ bağışında sıkıntı yaşıyoruz ve bu teknolojiyle alakalı değil. Kişiye özel organ yapma yolunda teknolojimiz ilkel ama o da ilerletiliyor zaten.
Kaldı ki buraya kadar ulaşıp elini kolunu sallaya sallaya insan kaçırıp organlarını kendine saklayacak teknolojideki ırklar organları yeniden oluşturabiliyor. Bizim emekleme safhasındaki kök hücreden organ yapma olayımız gibi. Bütün bunlar bir yana şuan Dünya üstünde sadece enerjisel olarak, kayıp organ yaratma deneyleri var ve duyduğuma göre de küçümsenmeyecek başarıları var. Biz daha yeni yeni başlamışız bu işe. Yıldızlar arası seyahat edebilecek kadar gelişen varlıklar ne durumda sizce?Hal böyleyken diğer ırklarla neden sorun yaşamak istesinler? Evet her yerde siyasi ve askeri durumlar ve düzenler var.

Beden paylaşımı var, bu zararlı da faydalı da olabilir. Paylaşılan ırka ve niyetine göre değişir. Bu mesele de daha çok bedeni kullanmak derken, beyin içindeki elektriksel akımı paylaşmaktır. Tek kafada iki farklı bilinç gibi.

Geldik Orion'a.. Adını çıkarmışlar fukaraların. İnanmayın siz böyle şeylere.. :)
En iyisimi siz bu celselere tümden inanmayın. :)
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Bu tür alınmış bilgilere % 100 kelimesi kelimesine doğru kabul etmemek lazım daha doğrusu her türlü bilgiyi araştırıp,düşünüp analiz edip tartıp öyle kabul etmeli,yeryüzünde bence % 100 saflıkta bir göksel mesaj yok.Gözümle gördüğüm şeyin bile göründüğünden farklı olabileceğini her zaman düşünmeli,dikkatli ve şüpheci bir farkındalık gerekiyor,bu hafif paranoid tutumun nedeni içinde bulunduğumuz dünyaynın aldatıcı ve değişken doğası.
 

cassiopaea

Kayıtlı Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
120
Tepkime puanı
5
İş
Kasyopya Celseleri
Bir kere de şu bağlantılar adam gibi gerçek ve salt bilgi verse itimat edeceğim.
Boş saçma ve gereksiz işler.
,
ilk kez bu veriyor gibiydi oysa bize göre
bu aslında bir kerede bu veren bağlantılardan-bu bağlantıların adam gibi gerçek salt bilgi vermiş olanı
yani daha ne arıyoruz ki?

size göre evet (saçma-şimdilik çünkü okumadınız onu?) öyle anlıyoruz
_anlamayı ve iletişim kurmayı deniyoruz metnin sevenleri olarak yine de sizinle de-diğerlerimizle de

biz onda açık bi şey gördük ki (saçma olmayan şeyler) ve bizce saçma olmadığına karar verdik ki biz paylaşıyoruz güvenle onu
yani öyle bi metin bulduk copy paste yapmıyoruz bunu emrak etmeyin
ve bunca çabalıyoruz dostum/arkadaşım
peki siz itimat etmeyin
biz orda yazan -bazı şeylere- ,bi çok şeye itimat ediyoruz ki paylaştık

Neymiş bilmem ne takım yıldızıymış.
S: Dünyadışı mısınız?
C: Size göre evet
S: Nerde Yaşıyorsunuz
C:Her zaman ve her yerde
S:?
C: Kasyopya 3. yoğunluktaki sizin algınıza ilişkin betimlenmiş bir veri transfer noktasını ifade eder.

Neymiş konsorsiyum varmış. Kim o konsorsiyum? Gerçek cevap yok, at ortaya
Konsorsiyum dünyada bierilerinin illuminati demesi ile aynı şey ya da birilerinin tutup Cabal diye adlandırması ile aynı şey

Konsorsiyum için direkt google a yazarsanız şu tanım çıkıyor

Konsorsiyum, iki veya daha fazla işletmenin ortak bir amacı gerçekleştirmek için gerekli olan finansman konusunda geçici olarak yaptıkları işbirliğidir
-
Yani birleri sizden gizli iş çeviriyor ve burda amaç birliği yapmışsa buna her türlü konsorsiyum adı takılabilir

Orion at ortaya hükümet tamam. Nasıl korunulacak? Gerçek cevap yok, içimizdeymiş her şey içimizde. De get.
İçimizde denmiyor,evet deniyor ama öyle değil
Özgür ve doğal ilerleyişe müdahalesizlik
ve özgür kendiliğinden evrime müdahalesizlik deniyor
-kendiliğinden olan doğal evrime,gelişmelere müdahale edilmemesi nedeniyle
kendinden öğrenme ya da kendiğilinden ilerleyiş

Genelde ne oluyor biliyor musunuz? Bir kaç gerçek bilgi üstüne inşa edilen saçmalıklar silsilesi oluyor.

Evet hep öyle oluyor
Genelde öyle oluyor ..du yani evet siz haklısınız bu konuda ama bu sefer öyle olmadı/olmamış sanırım ne yazık ki


Ben de kendi bağlantılarıma göre anlatayım o zaman.
Dünya dışındaki bazı ırklar, Dünya içindeki bazı ırklarla müttefik durumundalar. İnsanlar da bu ırklara dahil.
Bu güç, bilgi ve/veya hedef paylaşımını içeren ittifaklar bir tane değil çok daha fazla.
Bu ittifaklar bir biriyle çatışma haline girebiliyor bu çok doğal.
İnsan bedeniyle ilgili anlatılanların bir kısmı da doğru. Yiyecek için bazı ırklar tarafından tüketilebilir kategorideyiz ama bu zahmete değmez, başka canlılarla da beslenebilirler. Bilinçli bir yırtıcı gibi düşünün. Yedek parça için hücresel düzeyde ihtiyaç karşılayabiliriz evet ama organ vs. sök kendine tak olayı yok. Bir kere DNA uyumu tam olarak yok. Bir çoğu ile DNA benzerliğimiz var ama daha biz kendi türümüze organ bağışında sıkıntı yaşıyoruz ve bu teknolojiyle alakalı değil. Kişiye özel organ yapma yolunda teknolojimiz ilkel ama o da ilerletiliyor zaten.
Kaldı ki buraya kadar ulaşıp elini kolunu sallaya sallaya insan kaçırıp organlarını kendine saklayacak teknolojideki ırklar organları yeniden oluşturabiliyor. Bizim emekleme safhasındaki kök hücreden organ yapma olayımız gibi. Bütün bunlar bir yana şuan Dünya üstünde sadece enerjisel olarak, kayıp organ yaratma deneyleri var ve duyduğuma göre de küçümsenmeyecek başarıları var. Biz daha yeni yeni başlamışız bu işe. Yıldızlar arası seyahat edebilecek kadar gelişen varlıklar ne durumda sizce?Hal böyleyken diğer ırklarla neden sorun yaşamak istesinler? Evet her yerde siyasi ve askeri durumlar ve düzenler var.

Beden paylaşımı var, bu zararlı da faydalı da olabilir. Paylaşılan ırka ve niyetine göre değişir. Bu mesele de daha çok bedeni kullanmak derken, beyin içindeki elektriksel akımı paylaşmaktır. Tek kafada iki farklı bilinç gibi.

Geldik Orion'a.. Adını çıkarmışlar fukaraların. İnanmayın siz böyle şeylere.. :)
En iyisimi siz bu celselere tümden inanmayın. :)

hikaye o kadar /bu kadar basit değil ve celseler anlatıyor
 

Bulut_atlası

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Ocak 2013
Mesajlar
780
Tepkime puanı
31
Evren çok büyük herşey olabilir tek bildiğim küçüklüğümden beri izlendiğim hissi..her zaman izleniyoruz sanki hayvanat bahçesinde yaşıyor gibi hissediyorum herşeye kuşku ile yaklaşırım hem yanlış hem doğru olabilir hiçbir gruba girmeyebilir göz gerçeği de hayali de görebiliyorsa bunu ayırt edemeyiz göze güven olmaz beş duyu organları sadece yaşamı devam ettirmeye yarar önemli olan hislerini dinlemek gerçekler içeride bir yerde ne burda okusak anlarız nede başka yerde.
 

unseelie

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Ocak 2017
Mesajlar
61
Tepkime puanı
4
Konum
izmir
Teşekkürler. Buradan aldığım bilgiler ışığında biraz araştırma yaptım. Bazen gerçekten şaşırtıcı derecede doğru gelirken bazı yerleri gerçek anlamda algımın ötesine geçti ve gerçekliği sorgulattı. Aldığımız bilgileri nasıl bir süzgeçten geçirip doğruluğunu tartmalıyız bilemiyorum. Yoksa taraf seçer gibi tek yöne mi bağlanmalıyız? Mesela bu celselerden bazı bölümler bana mantıklı geldi ve aldım ama bana mantıksız gelen bölümlerde oldu. Tüm hepsini kabul mü etmeli yoksa kısmi olarak alabilir miyiz?
 
Üst