Mavi Ay

gümüş

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
1,683
Tepkime puanı
252
Terminolojide 2 Mavi Ay tanımı vardır. İlki,atmosferik nedenlerden dolayı değişen renkten kaynaklı gerçek anlamı ile Mavi Ay'dır. Çok nadiren rastlanılan bu durum ilk defa 1950 yılı Eylül ayında İngiliz Kraliyet Gözlemevine bağlı olarak çalışan bir gökbilimci olan Robert Wilson tarafından, Ay'ın ve Güneş'in mavi olarak göründüğünü iddiası ile yayınlandı.Wilson, Edinburg'tan Ay'ı ve Güneş'i mavi olarak görmüştü. Hatta teleskop kullanarak gözlem yapmış ve Ay'ın ve Güneş'in bu renk görünmelerinin nedeninin Kanada'daki orman yangınları olduğu sonucunu çıkarmıştı. Robert Wilson'un gözlemleri sonucunda vardığı karar, Güneş ile Ay'ın mavi görünüşlerinin, Alberta'daki (Kanada) orman yangınları yüzünden yükselen ve rüzgâr tarafından Atlantik üzerinden Edinburgh kadar taşınan küçük parçacıklardan oluşan bulutlarla ilgili olduğuydu.Bu parçacıklar esas olarak, yangın sırasında ortaya çıkan yağ damlacıklarıydı. Yağ damlacıkları, ışığın ortalama dalga boyu ile karşılaştırılabilir bir büyüklükteydiler. Bu arada bildiğimiz bir şey var: Saçılıma yol açan parçacıklar ışığın dalga boyundan çok daha küçük olduklarında, mavi ışığı saçılıma uğratmayı tercih ederler (Rayleigh saçılımı). Çok daha büyük olurlarsa, bütün renkleri az çok aynı oranda saçılıma uğratırlar. Aynı sayılabilecek bir büyüklükte olurlarsa ise kırmızı ışığı maviden daha çok saçılıma uğratırlar (Gökyüzü neden mavidir? sorusunun yanıtı). Kanada'daki orman yangınları sırasında oluşan ve Edinburg'a kadar taşınan yağ damlacıkları, tam da kırmızı ışığı maviden daha çok saçılıma uğratacak büyüklükteydiler ve sonuç olarak da Güneş ile Ay gözümüze mavi olarak göründüler. Bu durum etkenlerin çok nadir oluşan bir bileşimi sonucu ortaya çıkar.

Bir diğer örnek ise daha eski tarihli.1883 yılında Endonezya’da Krakatoa Yanardağı lav püskürtmeye başladı. Lavlar ile birlikte bol miktarda tozu da atmosferin üst katmanlarına gönderdi. Bu tozların içinde belirli boyutta olanlar kırmızı ışığı saçıyordu ve geriye sadece kalan renkteki ışınlar geçiyordu. Dolayısıyla bulutların arkasında beyaz ışığı ile parlayan Ay yerdekilere bazen mavi, bazen de yeşil gözüküyordu


İkinci Mavi Ay terimi ise, ay takvimi ile güneş takvimi arasındaki farklılıktan kaynaklıdır. Eğer bir mevsimde dört dolunay var ise, üçüncüsü ( bir aylık döngüde iki defa dolunay olması-ikinci dolunay) Mavi Ay olarak adlandırılır.
Biliyorsunuz ki her yıl 12 dolunay evresi vardır ve yaklaşık her ayda bir kez meydana gelir. O zaman her mevsime üç dolunay düşer. Ay’ın iki dolunay evresi arasında geçen zamana gökbilimde kavuşum dönemi (synodic) denir. Bir yıl içinde belirli değerler arasında değişen bu dönemin ortalama değeri 29.53 gündür. Bu değeri 12 ile çarpıp 365′den çıkarırsak yaklaşık 11 gün kaldığını görürüz. Bu kalan günleri topladığımızda yaklaşık 2.7 (19 yılda 7 kez) yılda bir fazladan dolunay olur.

2013 Mayıs ayında 2 defa dolunay olması bekleniyor. Ancak bunun aslında 21 ağustos 2013 te gerçekleşeceği iddiası da var.
Güneş takvimiyle ay takviminin birbirine tamı tamına uymamasından kaynaklı bu durum, yıla 12 yerine 13 ay yerleşmesine neden olur.

Astroloji uzmanlarına göre mavi ay, dolunay ve diğer tüm aylardan çok daha önemli ve çok daha güçlü. Hatta bu doğa harikası nadiren gerçekleştiği için, bazı dillerde “mavi ayda bir” şeklinde bir deyim de bulunuyor.

Mavi rengin göksel önemi, flüt çalan Krishna'nın cildinin rengi ile, Hint Astrolojik Geleneğinde Ay'ın özel 'mavi' enerjisi halinde ilahi olarak kabul edilmiş ve dolunayların ikincisi, yaklaşık bin yıldır hep dinsel ritüellerle kutlanmıştı.Genelde enerjiyle uğraşanlar tarafından bilinmeyen Mavi Ay, dolunaydan çok daha önemli ve özel anlardan biridir,diğer tüm aylardan çok daha önemli ve çok daha güçlüdür. Sihirsel güç (enerjisel potansiyel) mavi ayda neredeyse tavan yapar. Mavi ayın enerjisi neredeyse iki dolunaya tekabül eder. Bazı cadılar (ya da majisyenler) özellikle bazı ritüeller ve çağırımlar için mavi ayı beklerler.

İnternetten derleme
 
Üst