Dr. Faustun kitabından alıntı, Wittenberg 1524

angel raphael

Kayıtlı Üye
Katılım
8 Şub 2013
Mesajlar
35
Tepkime puanı
1
FAUST ÖZETİ


Tiyatro müdürü, sahnelenecek bir oyun üzerinde ozan ve palyaço ile konuşmaktadır. Fakat müdür, palyaço ve ozanın aralarında görüş ayrılıkları vardır. Tiyatro müdürü, sahnelenecek oyunun seyirciyi merak ettirecek olaylardan oluşması gerektiği söylerken doyurmalıdır. Ozan ise kusursuz bir yapıtın, uzun yılların ve emeğin sonucunda olunabileceğini düşünmektedir. Seyircinin beklentisi ona göre yeterli değildir Palyaço ise seyircinin sadece eğlenceyi istediğine inanmaktadır.
Oyun, gökyüzünde İsrafil, Cebrail, Mikail ve Mefistofeles arasında bir diyolog ile başlar. Konuşmalardan Mefistofeles’in şeytan olduğu anlaşılır. Konuşmaya Tanrı da katılmıştır. Mefistofeles, Tanrı ile bir yarışa girmiştir. Mefisto bir insanı yoldan çıkartacaktır. Faust'un arayışları Şeytan Mefistofeles’i rahatsız etmektedir. Çünkü pek çok insanı felaketlerle yok etmesine, pek çok insanı dünyasal hazlarla uçuruma düşürmesine karşın, yeryüzündeki Faust adındaki doktor, akıl ve bilgi ile kendisine direnmektedir. Şeytan Faust’u baştan çıkartacağını onu asli kaynağından uzaklaştırıp, sapıklığa sürükleyebileceğini iddia etmektedir. Tanrı ise, insanın yaradılış itibarı ile iyi olduğunu ve yeryüzünde bir gaye için çalışırken yanılabileceğini, fakat şeytan araya girse bile yine kendi ruhunun iyiliği sayesinde doğru yolu bulabileceğini bilmektedir.
Faust bir odada tek başına oturmaktadır. Başkahraman Faust, felsefeyi, tıbbı, doğa bilimlerini, teolojiyi araştırmış, gençlik ve olgunluk çağını yeryüzünün sırlarını çözmek için tüketmiştir. Heinrich Faust, bir bilim adamı olarak hayatının amaçlarına ulaşamadığını ve hayatını dolu bir şekilde yaşamayı beceremediğine kanaat getirmiştir. Bu yüzden, öğrencilere anlatacak bir şeyinin kalmadığına vehmetmektedir. Ayrıca huzurunu yitirmiştir. İlahî olana karşı şüphe içindedir ve bu boşluğu doldurmak için büyülerle ilgilenmektedir. Faust, bütün bilimleri tahsil edip bitirmiştir. Fakat gerçeği bulma yolunda bütün bu bildiği şeyler kendisini bir adım bile ileriye götürmemiştir. Hâlbuki gerçekleri anlamak ve bilmek arzusundadır. Böylece son umut olarak, kendisini büyücülüğe vermiş ve Ruh kuvveti sayesinde arzu ettiği bilgileri elde edebileceğini ummaktadır.
Nosrtadamus’un el yazma kitaplarını açmış, doğayı nasıl kavrayabileceğini düşünmektedir. Doğa ruhunun işaretini söyleyince gizemli bir ruh ortaya çıkar. Ruh onun kendisine benzemediğini söyler. Aralarındaki konuşmayı duyan Wagner içeri girer. Faust’un bir tirad okuduğunu zannetmiştir. Fakat Faust, Tanrı’yı, varlığın anlamını sorgulamakla meşguldür. Paskalya kutlamalarının olduğu o gün, o, Hıristiyanlıktan da uzaklaşmış iç huzurunu yitirmiş, ilahi kuvvetlere olan bağlılıklarında da şüphelere kapılmış bir durumdadır..

Paskalya günü şehirdeki herkes eğlenmek için törenlere gelmiştir. Herkes eğlenmeyi hayal etmektedirler. Faust ve Wagner de bu kalabalığa katılmıştır. Halk, çok sevdikleri Dr Faust’u doktoru içlerinde görmekten çok mutludur. Halk Faust’un doktor olan babasını da çok sevmektedir. Ve hem ona hem de babasına olan sevgilerini dile getiriler. Oysa Faust çok üzgündür. Ona göre babası pek çok kişinin ölümüne neden olmuştur. Wagner’le bunları konuşurken garip bir köpeğin onları izlediğini fark ederler.

Faust, bu köpek ile çalışma odasına kadar girer. İncil’i açıp okumaya başlar. Fakat İncil’i okududukça şüpheler içinde kıvrandığını hissetmektedir. Faust, büyücülükle uğraşırken, alışılmış şekilde, ruh çağırmaya başlar. Bu esnada onunla içeri kadar gelen köpek bir öğrenci kılığına bürünür. Faust, onun kötü bir ruh olduğunu anlamıştır.
Önce köpek, sonra öğrenci kılığına bürünen varlık, Tanrı ile bir insanı yoldan çıkarma anlaşması yapan Mefistofeles’tenin ta kendisidir. Mefistofeles, Faust’la konuşarak onu kandırmaya başlar.” Mefistofeles onu haz ve eylemlere sürükleyebileceğini ve mutlu anlar yaşatabileceğini, bunu yapmak içinde arzu ettiği her yere götürebileceğini söyler. Fakat tüm bunların karşılığında bir şartı vardır. Mefistofeles, onun bilgi hastalığından kalbini kurtaracak, yaşatacağı en güzel hazlar karşısında Faust "Dur ey zaman, ne güzelsin!" diyecek olursa iddiayı Mefistofeles kazanmış olacaktır.
Faust, onu kandırabilirse ve tekrar eskisi gibi hayattan zevk almasını sağlayabilirse ikilemler arasında kalmaktan onu kurtarabilirse ruhunu şeytana satacağına dair söz verir. Şeytan ise Faust’u tekrar hayata bağlayacağını, beşeri zevk ve hazlarda tekrar anlam bulabilecek hale getireceğini iddia eder. Ve bu pazarlığa dayalı olarak bir anlaşmaya varırılar. Fakat Mefistofeles ondan kanla yazılmış yazılı bir anlaşma istemektedir. Nihayet aralarında bir sözleşme yapılır. Faust der ki; beni istediğin yere götür. Eğer bir an gelip ben, zamana, “dur geçme, ne kadar güzelsin” diyecek kadar bir mutluluk duyarsam, artık ölmeye razı olurum.

Mefistofeles önce akıl ve bilimi bırakmasını ister ve çalışma odasından birlikte ayrılırlar. Faust hazırlanmak için gittiğinde odaya gelen bir öğrenciyi Mefistofeles kısa sürede kandırır ve onu yoldan çıkarır. Mefisto, mel’un teşebbüslerine başlar. Faust’u küçük ve büyük âlemlerde dolaştırır. Sefil meyhanelerden, en lüks saraylara kadar her yeri gezdirir. Bir taraftan da Faust’u türlü içkilere alıştırır
Faust ve Mefistofeles pelerinlerini açar ve uçarak bir meyhaneye giderler. Mefistofeles oradaki insanların nefislerini kullanarak onlara en iyi içki ve şarap mahzenlerini gösterir. Gerçekte bir hayal olan bu görüntülere ellerini uzattıklarında görüntüler ateş olur; çünkü cehennemden gelmişlerdir.

Meyhaneden sonra Şeytan onu cadıların kazan kaynattıkları bir mutfağa götürmüştür. Şeytan cadıların kazanlarında kaynattıkları iksiri içerse otuz yaş gençleşeceğini söyler. Faust 30 yıl önceki gibi kendini dinç hissetmek için bu kazanda kaynatılan iksiri içmek zorundadır. Faust orada bulunan büyülü bir aynada arzularını harekete geçiren bir kadın hayali görür ve Şeytanın önerdiği sihirli iksir içmek zorunda kalır. İksiri içtikten sonra bütün kadınları çok güzel görmeye başlar. Mefisto onu yoldan çıkarmaya başlamıştır.

İksiri içtikten sonra Faust Caddede gezen Margarete’i görür ve onu çok güzel bulur. Faust Maregret’in yanına yaklaşarak ona eşlik etmek istediğini söyler. Ahlaklı bir kız olan Margarete bu teklifi kabul etmez ve Faust’u reddeder. Faust, Mefisto-feles’e o kızı kendisine ayarlamasını söyler. Mefistofeles, bunun zaman alacağını; çünkü kızın dindar olduğunu bunu başarmanın çok da kolay olmadığını söyler.
Fakat Faust, tamamen beşeri, arzularının esiri olmuş durumdadır. Mefistofeles, Margarete’i baştan çıkarmak için çok pahalı bir mücevheri gösterişli bir kutu içinde genç kızın dolabına koyar. Fakir bir kız olan Margarete mücevheri görünce hayretler içinde kalır. Mücevherleri kimin koyduğunu anlayamaz. Önce nefsine çok hoş gelmiş ve mücevheri takmıştır. Fakat inançlarının zorlaması ile bunu annesine anlatır. Margaret’in annesi çok dindar bir kadındır. Sahibi belli olmayan bu mücevheri kullanmalarının doğru olamayacağını düşünerek mücevheri ait oldukları kiliseye götürüp bağışlar.
Bu arada Margaret de, Faust’u unutamamaktadır. Onun çok yakışıklı olduğunu düşünmektedir. Mefistofeles, Faust'u gençleştirmiş ve ona aşk duygusunu tattırmıştır. Böylece Faust’un “Dur ey zaman, ne güzelsin!" demesini ummaktadır.
Margarete’e yeni bir mücevher daha gelmiştir. Komşusu Marthe’nın yanına gider ve bu sefer mücevherleri vermek istemediğini anlatır. MÜücehveri Marta’ya bırakacak, annesine vermeyecek, Onun evine gelip canı isteyince mücevherleri takacaktır. Mücehverlerin yüzünden Margaret’te da yavaş yavaş yoldan çıkmaktadır. Bu arada Mefistofeles, Marthe’nın evine gelir. Ona kocasının öldüğünü söyler. Şahit olarak da arkadaşı Faust’u getirecektir. Kadına sadece ölüm yalanını uydurmakla kalmaz, kocasının onu aldattığını da söyler.
Şeytanın her tütlü çabasına karşın Faust, şeytanın söylemesini istediği sözü ve Mefistofeles'in beklediği cevabı vermekte direnmektedir.

Akşam, olunca Mefistofeles ve Faust güya şahitlik yapmak için Marthe’nın evine giderler. Faust, Margarete’i kandırır. Ona onu sevdiğini söyler. Kız da masum duygularla bu aşka karşılık verir. Bu yüzden rahatça baş başa kalabilmeleri Şeytanın önerinse uyarak annesinin fincanına Faust’un verdiği zehiri damlatır. Kadıncağız ölür.
Faust, bir süre sonra Margarete’e sahip olur. Fakat arzularını yenemeyen Faust, bütün insani değerlerini kaybetmediğinden vicdan azabı duyar. Margarete’in kirlendiğini ve bir de çocuk beklediğini ağabeyi öğrenir. Margaret, Faust’dan olan çocuğunu boğar. BMefistofeles, Faust’la Margarete’in abisinin yan yana gelmesine sebep olur ve Faust’a zorla onu öldürtür. Böylece Faust’un eli kana bulanır.

Faust, şeytan yüzünden her çeşit kötülüğü yapmıştır. Kendini kötü hissetmektedir. Margarete’in hapiste olduğunu ve idam edileceğini öğrenir. Onu kurtarmak için Mefistofeles’le bulunduğu hücreye giderler. Margarete, yaşadığı olaylardan sonra yarı deli hâlinde, pişmanlık içinde kıvranmakta, günahlarının bağışlanması için Allah’a dua etmektedir. Faust’la gelmeyeceğini, günahlarının cezasını bu dünyada çekmek istediğini söyler. Melekler, Margarete’in yüce katta kurtulduğunu söylerler. Faust şeytanla birlikte oradan ayrılır.
Mefisto onu Yunan güzeli Helena ile de tanıştırır. Faust ona da aşık olur. Fakat aradığı mutluluğu Helena’da da bulamaz. Nihayet İncil’in bir sözüne göre düşünmeye başlar. Yani yaradılışın ilk eseri “söz” müdür, “anlam” mıdır, “faaliyet” midir? Faust beşeri mutluluğu faaliyette bulmuştur.
Bir bataklık sahayı bayındır haline getirmeyi tasarladığı anda bir nevi murada erer ve zamana “dur geçme, çok güzelsin” der.

Ne hikayeymiş vay be şeytanı yeniyor sanırım bu düşüncesi ile
 

haniel

Kayıtlı Üye
Katılım
8 Nis 2010
Mesajlar
46
Tepkime puanı
0
internette dt.faust'a ait oldugu iddia edilen bir kaç kitap mevcuttur en meşhuruda black raven(kara karga)isimli kitap fakat ben bu kitabın güvenilirligi konusunda şüpehelere sahibim bence daha güvenilir bir faust kitabı vardır ki oda the sixth and seventh books of moses isimli ünlü alman grimiore içindeki faust'a ithaf edilen bölümdür
 

Qualified

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ağu 2014
Mesajlar
29
Tepkime puanı
0
emegine saglik.Ayrica faustun goethe isimli eserini tiyatrodan beyaz perdeye tasinmis cok güzel bir filmi vardir.Filmde Faust ve seytani canlandiran Mephistotoles arasindaki anlasma ve sonrasinda dogacak sikintilar konusunu ele aliyor.Ben uzun yillar önce izlemistim ve gercekten fena degil herkese tavsiye ederim.Youtube videolarina foruma koyma imkanimiz yok herhalde yoksa burdan izlerdik.

Faust'un Goethe isimli eseri degil de, Goethe'nin Faust isimli eseri diyecektiniz herhalde ;)..
 
Üst