Kadına Şiddetmi Dedi Birisi ?

  • Konbuyu başlatan Üye silindi 15237
  • Başlangıç tarihi
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Ü

Üye silindi 15237

Merhabalar son zamanlar olan kadına şiddet her geçen gün malesef çoğalıyor
Yakın çevrenizde olsun başka yerlerde olsun illaki duymuşsunuzdur .
Kadına şiddet yapınca ellerine ne geçiyor halen anlamış değilim . Madem geçinemiyorsun
boşan !!! Bizim Türk milletinde şöyle bir özellik var ben karımdan boşandım ama
karım başka erkeklerle gezemez niye ? yok gezemez işte Türk erkekleri bu kadar aciz
denilecek kadar ACİZ !



Bu arada bende erkeğim . Ancak boşandıktan sonra mı kadınların değerini anlıyoruz?
 

treworax

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Eyl 2012
Mesajlar
127
Tepkime puanı
19
Konuyu siyasete çekmek istemezdim fakat mecbur kaldım."Büyük Adam" dediğimiz bürokratlar ve kodamanlar bile bu konuda aynı aciz ve sığ düşüncelere sahipler.Hani bir söz vardır "Küçük kalkar büyüğe bakar" aynen o şekilde,her türlü dayatmaya ve baskıya müsait olan çocuklar bu konudan en çok etkilenenler ve zarar görenlerdir,yaşadıkları travmalar büyüdüklerinde etkilerini göstermekte ve bunun gibi görüntüler ortaya çıkmaktadır ;
 

mecra

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ara 2008
Mesajlar
482
Tepkime puanı
40
Bence siddete yonlendiren her eylem suclu bulunmali, dusunmeye ve sorgulamaya sevk eden eylemler ise yuceltilmeli. Ancak bu ulkede tam tersi malesef. Kanunlar haklinin ve magdurun degil de en paralinin veya amcasi milletvekili olanin hakkini savundukca ulkede tecavuz de siddet de mafya da teror de artar.Tabii devletten sonra erkegin de kendini guc bakimindan kendini tatmin etme istegi var. Cezalar caydirici olmayinca erkek bundan guc alarak kadini ezer. Fakat kim ne derse desin bunda kadinlarin da sucu var. Kadinlar arasinda da yeterli orgutlenme yok cunku. Ayrica sitedeki erkek uyelerimiz kizmasin ama bir iliskide tabiri caizse ipler tek kisinin elinde olmaz. Sadece bir kisi isteklerini ve fikirlerini soyluyorsa bir kisi dusunuyor demektir. Kadinlarimiz yillarca kendilerini ikili iliskilerde arka plana atti malesef. Ancak bunun disinda dedigim gibi en onemli faktor kanunlar. Kesinlikle daha fazla caydirici olmali. En nihayetinde huzuru ve guvenligi saglamakla yukumlu polis memurlarinin koca dayagindan kacip emniyete siginan kadina 'en fazla olursun' dedigi bir ulkede yasiyoruz. Is buraya kadar gelmisse bir seyler ters gidiyor diye dusunmeli otorite.
 

joys

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2010
Mesajlar
642
Tepkime puanı
249
Konum
İzmir
İş
Tekamülü hayırlısı ile tamamlamak İNŞALLAH tıpkı her insan gibi...
Konuyu siyasete çekmek istemezdim fakat mecbur kaldım."Büyük Adam" dediğimiz bürokratlar ve kodamanlar bile bu konuda aynı aciz ve sığ düşüncelere sahipler.Hani bir söz vardır "Küçük kalkar büyüğe bakar" aynen o şekilde,her türlü dayatmaya ve baskıya müsait olan çocuklar bu konudan en çok etkilenenler ve zarar görenlerdir,yaşadıkları travmalar büyüdüklerinde etkilerini göstermekte ve bunun gibi görüntüler ortaya çıkmaktadır. -----------

Link vermek yasaktır. Link paylaşmayınız.
 

arzuhal

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Kas 2011
Mesajlar
580
Tepkime puanı
34
Konum
nurnberg-almanya
İş
su an evdeyim maalesef
Kadina siddetin kesimi olamaz,ne politika,ne zenginlik,fakirlik,okumusu,okumamisi,Hic bir farki yok.Kadina siddetin tek bir aciklamasi var,komplex,asagilik duygusu,Ülkesi ve dini,irkida yoktur:eek:fftopic:
 

Maksimilyanus

Banlı Kullanıcı
Katılım
31 Ocak 2013
Mesajlar
153
Tepkime puanı
7
Konum
World
İş
Bilgisayar Mühendisi
Ülkemizde evli çiftler arasında kadına şiddet uygulayanların sayısı her geçen gün artıyor.Bu çok üzücü bir durum.İnsanlar arasında bazı cahil ve terbiyesiz kişiler,içkiyi içiyor,kadına her türlü işgenceyi yapıp dövüyor,bir işde de çalışmıyor,evine bakmıyor,ondan sonra kadın boşanmaya kalkınca,bu terbiyesiz kişi, sen nasıl olurdaboşanırsın diye her türlü zulmü yapıyor ve kadın için büyük bir tehdit oluşturuyor.Bunlara insan demek istemiyorum.Önce insanlık dersi alsınlar ondan sonra evlensinler.Adam gibi çalışsalar evine baksalar.İnsan gibi yaşasalar olmazmı,nerde böyle düşünce onlarda.Bazı kadınlarda bunların karını mecburiyetten çekiyor ama mecbur olmak zorunda değilsiniz.Size değer vermeyene saygı duymayana sizde hoş bakmayın.Özellikle bu sorunlar maddiyattan kaynaklanıyor.Bunun için kızlar okulunuzu bitirip bir iş sahibi olun.Anne babalara sesleniyorum lütfen kızınızı everirken iyice araştırın.Bu terbiyesizler yüzlerinde maske ile evleniyorlar.Evlendiktensonra da maskelerini çıkartıp gerçek yüzlerini gösteriyorlar.Bir insanı iyice tanımadan kızlarınızı evlendirmeyiniz.Mutluluk ve huzurlu bir yaşam karşılıklı sevgi ve saygı içinde olur.
 

treworax

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Eyl 2012
Mesajlar
127
Tepkime puanı
19
Kusura bakmayın,haber sitesi paylaşmanın yasak olduğunu bilmiyordum,,,O zaman haberi kopyalayıp yapıştırsam sorun olmaz herhalde ?
buyurun buda haber ;

Kadınları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz!

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “İnsanlık, vicdan dışı vahşet, korkaklık” diye nitelediği kadına yönelik şiddet konusunda AK Parti Kırıkkale İl Başkanı Mehmet Demir’den farklı yaklaşım geldi.




spacer.gif


Demir, kadınların hafifçe dövülüp korkutulabileceğini savundu. Demir’in kadınlar günü nedeniyle Facebook hesabından yayınladığı mesaj şöyle: “Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız. Onların namus ve ismetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır.”
GÜZEL YARINLAR DİLİYORUM
“Sizin kadınlar üzerindeki haklarınız, aile namusu ve şerefinizi kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer onlar sizden izinsiz razı olmadığınız kimseleri aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz. Kadınların sizin üzerinizdeki hakları ise örfe göre hür türlü (meşru ihtiyaçlarını), yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir... Analarımız, bacılarımız, eşlerimiz, arkadaşlarımız olan kadınlar, hayatımızın her anında, her alanında erkeklerle yan yana yer almaktadır. 1857 yılında New York’taki bir grevde çıkan yangın sonucu ölen çoğu kadın 129 kişi anısına her yıl kutlanan dünya kadınlar gününü kutluyor, daha güzel yarınlar diliyorum.”



kaynak ; Haber sitesi.
 

arzuhal

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Kas 2011
Mesajlar
580
Tepkime puanı
34
Konum
nurnberg-almanya
İş
su an evdeyim maalesef
Kusura bakmayın,haber sitesi paylaşmanın yasak olduğunu bilmiyordum,,,O zaman haberi kopyalayıp yapıştırsam sorun olmaz herhalde ?
buyurun buda haber ;

Kadınları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz!

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “İnsanlık, vicdan dışı vahşet, korkaklık” diye nitelediği kadına yönelik şiddet konusunda AK Parti Kırıkkale İl Başkanı Mehmet Demir’den farklı yaklaşım geldi.




spacer.gif






Demir, kadınların hafifçe dövülüp korkutulabileceğini savundu. Demir’in kadınlar günü nedeniyle Facebook hesabından yayınladığı mesaj şöyle: “Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız. Onların namus ve ismetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır.”
GÜZEL YARINLAR DİLİYORUM
“Sizin kadınlar üzerindeki haklarınız, aile namusu ve şerefinizi kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer onlar sizden izinsiz razı olmadığınız kimseleri aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz. Kadınların sizin üzerinizdeki hakları ise örfe göre hür türlü (meşru ihtiyaçlarını), yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir... Analarımız, bacılarımız, eşlerimiz, arkadaşlarımız olan kadınlar, hayatımızın her anında, her alanında erkeklerle yan yana yer almaktadır. 1857 yılında New York’taki bir grevde çıkan yangın sonucu ölen çoğu kadın 129 kişi anısına her yıl kutlanan dünya kadınlar gününü kutluyor, daha güzel yarınlar diliyorum.”



kaynak ; hürriyet

Bu haberi okudum,ne günlere kaldik Yarabbim :willy_nilly:
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119
" Kadınları hafifçe dövün "cümlesi Kur'an da yer alıyor.

Düşünmek gerekir..
 

Maksimilyanus

Banlı Kullanıcı
Katılım
31 Ocak 2013
Mesajlar
153
Tepkime puanı
7
Konum
World
İş
Bilgisayar Mühendisi
Kuranı Kerim'e saygılı davranılmalıdır.En iyisini ALLAH bilir ve siz ayeti tam anlayamamışsınız.
 

albus

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ara 2011
Mesajlar
1,049
Tepkime puanı
313
Benim gördüğüm kadarıyla hükümet kadına şiddeti önlemek için elinden geleni yapıyor.
Ama siz insanı nasıl değiştirebilirsiniz ki?
Yüzyıllar belki binyıllardan beri hırsızlığa karşı koruma oluşturma çalışan insanlık bu kötü fiili bitirebildi mi?
İlk başta insanın değişmesi gerekir.
İnsanın değişmeside sanıldığı kadar kolay değil.
Ayrıca şu an şiddeti gerçekleşitiren insanları bu hükümet mi yetiştirdi?
Konunun hükümetle felan bir alakası yok aslında.
Konu; insan.
Ve buyurun Diyanet'in bu konudaki açıklaması;
İSTANBUL (ANKA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Bütün erkeklerin hem bir güç ahlakı eğitiminden hem de İslam Peygamberinin bütün insanlığa öğrettiği kadına karşı davranış, nezaket ve zarafet eğitiminden geçmesi gerekiyor" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez İstanbul'da cami dernek başkanları toplantısı öncesinde gündeme ilişkin gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Kadına şiddetten "Anne Sütü Bankası Projesi"ne kadar gündemde yer alan önemli konulara dikkat çeken Görmez şunları söyledi:
"Mart'ın 8. gününü kadınlara tahsis etmekle dünyada kadına şiddet sorunu çözülmez. Kadına şiddet sorunu sadece cinsiyet sorunu değil, bence aynı zamanda bir insanlık sorunudur. Çünkü insandan meydana gelen şiddet sadece kadına çocuğa değil, bütün tabiata bütün kainata yönelmiş vaziyette. Ancak bir cinsiyet boyutu olduğu da söylenebilir. O yüzden bütün erkekleri hem bir güç ahlakı eğitiminden hem de İslam Peygamberinin bütün insanlığa öğrettiği kadına karşı davranış, nezaket ve zarafet eğitiminden geçmesi gerekiyor. Çocukluk yaşlarından itibaren bütün eğitim süreçlerinde çocuklarımıza bu eğitimi vermemiz gerekiyor."
İnsanların bütün dünyaya yönelik İslam'ın evrensel metinlerini anlama ve yorumlama konusunda sorunları olduğunu söyleyen Görmez, "Hiç kimse Hz. Peygamber'in hayatının bütünlüğü içerisinden herhangi bir cümleyi çıkarıp oradan hükümler çıkaramaz. O metinleri doğru anlamak lazım" dedi.
 
Ü

Üye silindi 15237

" Kadınları hafifçe dövün "cümlesi Kur'an da yer alıyor.

Düşünmek gerekir..



Sonuna kadar oku .



İslâm dini kadınları dövülmesine izin veriyor mu? Nisa suresi 34. ayette geçen "dövün" ifadesini nasıl açıklıyorsunuz?







Değerli kardeşimiz;

Erkeklerin aile içindeki yetkileri, kadınların da bu yetki karşısındaki durum ve tutumları konusu şu âyetlerde açıklanmıştır:

"Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılmasına bağlı olarak ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler, kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. Sâliha kadınlar Allah'a itaatkârdır. Allah'ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara ögüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün."

"Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür. Eğer karı kocanın aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin; düzeltmek isterlerse Allah aralarını bulur; şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır." (Nisa, 4/34-35).

Şimdi bu iki âyeti tefsir ederek konuyu anlamaya çalışalım:

34. Âyette, yalnızca kocaların değil, bütün erkeklerin koruyucu ve yönetici (kavvâmûn) olmaları iki gerekçeye dayandırılmıştır:

a) Allah insanların bir kısmına diğerlerinden üstün kabiliyetler vermiştir, bu cümleden olarak koruma ve yönetme bakımından erkekler, kadınlardan daha uygun özelliklerle donatılmışlardır.

b) Erkekler aile geçimini ve diğer malî yükümlülükleri üslenmişlerdir. Bazı müfessirlere göre bu iki gerekçeden birincisi insan tabiatının değişmez özelliğidir; genel olarak erkeklerde akıl ve mantık ön plandadır, kadınlarda ise duygu öne çıkar. Koruma bakımından fizik güç önemlidir ve erkekler bu yönden daha güçlüdürler.

İkinci gerekçe ise yaratılıştan değil, kültür ve medeniyet şartlarına bağlı alışkanlıklar, âdetler, tutumlardan kaynaklanmaktadır. İslâm'ın geldiği çağda daha yoğun, günümüzde ise önemli ölçüde olmak üzere erkeklerin bu fonksiyonları da devam etmektedir.

İslâm hukuk kurallarına göre erkek hem -geniş mânada- ailenin geçiminden tek başına sorumludur, hem de mehir, diyet, cihad/askerlik gibi malî tarafı olan yükümlülükleri vardır.

Erkeğin "kavvâm" olması hangi yetkileri ve vazifeleri ihtiva etmektedir?

Bu soruya verilen cevaplar eskiden yeniye değişik olabilmiştir. Yalnızca âyet ve hadislerin lafızlarını değil, bunların yanında uygulamayı ve dolayısıyla örf ve âdeti de göz önüne alan müctehid ve müfessirler, sözlük mânası "bir şeyin üzerinde duran, hâkim olan, özen gösteren, onunla yakından ilgilenen" demek olan kavvamlığa, "reislik, yöneticilik, eğitim, koruma, savunma, ıslah, kazanma, üretme" mânalarını yüklemişlerdir.

Tarih boyunca erkekler bu işleri ve sıfatları, fiilen kadınlardan daha ziyade yüklenmişlerdir. Çağımızda kelimeye yüklenen hâkim mâna ise "aile reisliği"dir.

Âyetten erkeklerin yönetim, savunma ve koruma bakımlarından genel olarak önde oldukları anlaşılmakla beraber, takip eden cümleler göz önüne alındığında burada, aile kurumunda hâkimiyet ve yöneticilik mânasının ağır bastığı görülecektir.

Ailede kurucu unsur karı kocadır. Bu temel kurumu oluşturan, yöneten, yönlendiren dinî, ahlâkî, hukukî kurallar vardır. Kurallara uyulduğu müddetçe mesele yoktur. Taraflar kuralları bozar, hakları çiğnerse düzeni sağlamak ve adaleti gerçekleştirmek üzere çeşitli tedbirler ve müeyyideler devreye girecektir.

Bu âyette karının, aynı sûrenin 128. âyetinde ise kocanın hukuku çiğnemesi ve düzene baş kaldırması (nüşûz) ele alınmıştır. Aile hayatı içinde kadın, kurallara göre rolünü ifa edip etmemesi yönünden iki sıfatla nitelendirilmiştir:

Sâliha ve nâşize. Sâliha kadınlar hem kocalarının ve diğer aile fertlerinin yanında (açıkta, zâhirde) hem de onların bulunmadıklar yerlerde (gaybda) vazifelerini hakkıyla yerine getirir, Allah'ın koyduğu, toplumun benimsediği kuralların dışına çıkmaz, aileye ihanet etmez, şerefine leke sürmezler.

Bazı davranış ve tavırları sebebiyle yoldan çıkma, hukuka baş kaldırma (nüşûz) belirtileri gösteren, böylece nâşize olması ihtimali beliren kadınlara karşı ne yapılacak, aile düzeni ve hukuku nasıl korunacaktır?

İşte bu noktada Kur'ân-ı Kerîm vazifeyi ailenin reisi sıfatıyla önce kocaya vermektedir. Öngörülen tedbirlere başvurmasına rağmen koca düzeni sağlayamazsa ve ailenin dağılmasından korkulursa, sıra hakemlere gelecektir.

Âyette hukuka baş kaldıran, meşrû aile düzenini bozmaya kalkışan (nâşize) kadına karşı erkeğin yapabileceği şeyler: Öğüt vermek, yatakta yalnız bırakmak ve dövmek şeklinde sıralanmıştır. Öğüt vermek ve yatakta yalnız bırakmak, küsmek gibi tedbirler problem teşkil etmemiştir, ancak dövme tedbiri özellikle çağımızda, kadın hakları ve insanlık haysiyeti yönlerinden önemli bir tartışma konusu olmuştur.

Esasen tefsir ve hadis kitaplarına bakıldığında kadının baş kaldırma durumunda bile kocası tarafından dövülmesini, eski tefsirciler arasında da farklı yorumlayanların, bunun câiz olmadığını ileri sürenlerin bulunduğu aşağıdaki alıntılarda görülmektedir.

Dövme tedbiri ve hükmünün -bu âyet dışında- en önemli dayanağı ilgili hadislerdir. Bu hadislerin, aksini söyleyen rivayetlere nisbetle daha sahih ve sağlam olanlarında Peygamberimiz (asm) kadınların dövülmesini menetmekte, karılarını dövenlere "hayırsız" demektedir:

"Gündüz karısını köle gibi kırbaçlayan birisi akşam onunla aynı yatağa nasıl girecek?" (Buhârî, Nikâh 93; Ebû Dâvûd, Nikâh 60). diye sormaktadır.

Eski tefsircilerin, bu âyetin geliş sebebi olarak zikrettikleri bir vak'a, Araplarda âdet haline gelmiş bulunan "kadını dövme" eylemine Hz. Peygamber (asm)'in bakışı ve bunu ortadan kaldırma iradesi bakımından ilgi çekicidir.

Ensardan Sa'd b. Rebî', nâşize olan karısına bir tokat vurmuş, kayınpederi de damadını, Hz. Peygamber (asm)'e şikâyet etmişti. Peygamberimiz (asm) "Kadın da aynı şekilde kocasına vursun." buyurdu. Fakat daha emir yerine getirilmeden açıklamakta olduğumuz âyet geldi, bu durumda kocanın karısına vurabileceği anlaşıldı ve emir geri alındı (Cessâs, 188; İbnü'l-Arabî, 415).

Dövmenin şekli ve miktarı üzerinde durulmuş, kadına zarar vermemesi, iz bırakmaması, yüze vurulmaması genel olarak kaydedilmiştir. Bazı tefsircilere göre vurma tamamen semboliktir, meselâ müfessir Atâ'ya göre misvak (dişlerin temizlendiği, fırça büyüklüğündeki özel, yumuşak ağaç dalı) gibi bir şeyle yapılacaktır (Cessâs, 189; İbn Atıyye, 48).

İkinci nesil âlimlerinden Atâ, hukuku çiğneyen kadına uygulanacak müeyyide ile genel olarak kadın dövme konusundaki hadisleri birlikte değerlendirmiş ve şu sonuca varmıştır:

"Erkek, namusu lekeleyecek bir davranışta (fahişe) bulunmayan, yalnızca nâşize olan karsını dövemez, ancak ona karşı öfkesini ortaya koyabilir."

Atâ'nn bu anlayışını açıklayan -biri eski, diğeri çağdaş- iki tefsir âlimi farklı dayanaklardan hareket etmişlerdir.

Bunlardan Ebû Bekir İbnü'l-Arabî'ye göre Atâ, âyette geçen dövmenin ibâha (serbest bırakma) ifade ettiğini, genel olarak karı dövmeyi yasaklayan hadislerin ise kerahet (mekruh ve çirkin görme) hükmü getirdiğini tesbit etmiş ve sonuç olarak; "Koca, karısını dövemez." demiştir (Ahkâm, 420).

Çağdaş tefsircilerden İbn Âşûr'a göre Atâ, âyet ve hadislerin farklı durumlara göre farklı hükümler getirdiğini anlamış, öğüt ve küsmenin kocaya, tecavüzün şiddetine göre sopa vb. müeyyide uygulamanın ise kısmen kocaya, genel olarak da yönetim ve yargıya (ulü'l-emre) ait bulunduğu sonucuna varmıştır.

Koca iyi niyetle (ıslah etmek ve aileyi korumak maksadıyla) ve sınır aşmadan, kadına zarar vermeden -nâşize olan eşine- birkaç sopa vurursa buna izin verilecektir; sınır aşılır, bu izin kötüye kullanılırsa ülü'l-emr kocaların eşlerini sopalamasını kesin olarak yasaklayabilecektir. (İbn Âşûr, V / 43-44).

Fuhuş sebebiyle değil de yalnızca kocasına baş kaldırdığı, aile hukukunu çiğnediği, uzun zaman sevdiği ve kabullendiği kocasını istemez olduğu için karının, kocası tarafından -belli ölçüler içinde- dövülebileceği hükmüne tarihîlik açısından da bakılmıştır.

İbn Âşûr'a göre dövme izni bazı toplulukların veya toplum tabakalarının örf, âdet ve ruh hallerine riayet edilerek verilmiştir, her zamanda ve her durumda geçerli değildir.

Nüşûz durumunda kocanın karısını dövebilmesi için aralarında yaşadıkları toplumda bu davranışın ayıp, anormal, aşağılayıcı, zarar verici, hukuka aykırı telakki edilmemesi, kocanın öfkesinin karısı tarafından ancak bu vasıta ile hissedilir olması gerekir; izin böyle topluluklar ve durumlar için geçerlidir.

Hz. Ömer (ra)'in Mekke halkı ile Medine halkını, kadınlara hâkimiyet bakımından karşılaştırdığı şu sözleri de toplum değiştikçe ilişki ve davranışların da değişebileceğini göstermektedir:

"Biz muhacirler kadınlarımıza hâkimdik, sözümüzden çıkmazlardı, Medine'ye gelince gördük ki, Medine'nin yerli kadınları kocalarına hâkim durumdalar, bu defa bizim kadınlarımız da onlara benzemeye, onlar gibi davranmaya başladılar." (Buhârî, Nikâh 83; İbn Âşûr, V / 412).

Bize göre kadının aile hukukunu çiğnemesi halinde bir ıslah tedbiri olarak ve içinde yaşanılan topluluğun örf ve âdetine uyularak serbest bırakılan "kocanın karısını dövmesi" eylemi, Hz. Peygamber (asm) tarafından toplum ıslah edilerek, insanın ve özellikle zevcenin dövülemeyeceği ifade ve telkin edilerek ortadan kaldırılmış, "iyi bir kocanın karısını dövemeyeceği" kaidesi, bu yakışıksız davranışın önüne bir set olarak konmuştur. Burada sünnet (Resûlullah'ın sözleri ve uygulaması) âyeti neshetmemiş, tarihîliğini, yerelliğini ve kültürel bağlamını açıklamıştır.


Kaynak : Çok sağlam dini siteden alınmıştır.
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119
Yorum farkı deniliyor buna. Bazı din alimleri farklı diyor, başkaları da başka türlü diyor. Hangisi doğru , hep iyi niyetle bakarsak olaya ohoo

Şimdi , erkeğin itaat etmemesi üzerine herhangi bir ayeti de ekledim , bakınız;
"NİSA 4/128. Eğer kadın, kocasının serkeşliğinden veya aldırışsızlığından endişe ederse, aralarında anlaşmaya çalışmalarında kendilerine bir engel yoktur. Anlaşmak daha hayırlıdır. Nefisler kıskançlığa meyyaldir. Eğer iyi davranır ve haksızlıktan sakınırsaniz bilin ki, Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır."

Burada bir çelişki var. Tamam erkek egemenliği var kabul ama , Neden kadınlar için erkeğe "hafifçe dövün " denilmiş te , erkekler için kadınlara anlaşın denilmiş ?

Hangi hakla şiddet , yaradan şiddeti savunur mu, yaradan taraf tutar mı ?

Hele bu gibi çelişkileri bi aşalım, neyin ne olduğuna karar veririz.


Dip not : Öylesine ekleyeyim dedim, bazı kaynaklarda Yehova nın eril enerjisine sahip bir varlık olduğu söyleniyor , o yüzden erkek egemenliği olduğu şeklinde düşünceler var.Ne kadar doğru bilmiyorum..
 
Ü

Üye silindi 15237

Burada bir çelişki var. Tamam erkek egemenliği var kabul ama , Neden kadınlar için erkeğe "hafifçe dövün " denilmiş te , erkekler için kadınlara anlaşın denilmiş ?


Burada tam olarak ne sordunuz ?
 

sun shine

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ocak 2013
Mesajlar
118
Tepkime puanı
16
Konum
İstanbul
Her nerede yazıyor olursa olsun, bir kadına şiddet uygulamak çok yanlıştır. Şiddet taraftarı insanların arkasına sığındıkları şeydir zaten Kuran'da yazan o ayet. Ben sanmıyorum ki kadını hafif ya da şiddetli dövmek Kuran'da yazsın.

Çok öfkenlendiriyor böyle konular beni, bu ayeti böyle yorumlayanların ve buna inananların da ciddi psikolojik sorunları olduğunu düşüyorum.
 
Ü

Üye silindi 15237

Erkeklerin kadınlardan daha üstün olmaları hanımlarını , namuslarını , iffetlerini , ailesini koruması için olamaz mı ?

Eve bakmak yani eşinin ihtiyacını gidermek , evinin gıda ihtiyacını gidermek vb konulardan erkekler sorumludur .

Bu yüzden erkeğin kadına nazaran daha güçlü olması şarttır . Çünkü inşaat'ta emeğini vererek kolunun gücünü

kullanarak evine ekmek götüren erkektir . Kadın değildir bu yüzden mantıken düşündüğümüz zaman erkeklerin

kadınlardan fiziki olarak biraz daha üstün olması şarttır . Ancak bu üstünlük sadece fiziksel olaraktır biyolojik

olarak düşündüğümüzde erkeğin kadından hiçbir üstünlüğü yoktur . Erkeğinde iki gözü var kadınında . Ancak

Allah katında üstünlük erkek veya kadın olmak değildir . Asıl üstünlük takvadadır ameldedir !


Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.



Kadınlar erkeklere nazaran daha duygusal saf ve temiz düşünendir . Erkek ise daha kabaca düşünür

bunu her erkek bilir bazıları inkar ama gerçek böyledir . Kadınlar her zaman barışçıldır her zaman

sevmek ve barışmaktan yanadırlar . Bu yüzden kadınlar eşleriyle tartıştıkları zaman veya başka

bir konuda ayrılığa düştükleri zaman erkeklerle hemen anlaşırlar buda kadınların erkeklerden

daha çok berrak düşünebildiğini kanıtıdır . Çünkü yuvasını ufak bir sorundan dolayı bozmak istemez bu neden

den dolayıda erkeklerle yani eşleriyle istişare ederek anlaşırlar . Bunun temel nedeni kadının fıtratında

erkeklerden daha duygusal oluşu vardır !

Erkeklerin kadınlarını dövmesi hiç hoş değildir ! Ancak yuva dağılacaksa ve işler daha kötü duruma gelecekse

erkeğin eşine ufak bir uyarı vermesi lazımdır . Nedeni yuvanın dağılmaması ve aile saadetinin devam etmesidir .


Kısacası erkek kadından fiziksel olarak üstündür . Kadında erkekten duygusal olarak

konuya bakış açısı yönünden üstündür . Üstünlük nedenlerinden dolayı erkek eşini

yuvasını dağıtmamak için veya kötü yollara meyil ettiğini fark ettiği zaman onu uyarması için

fiziki gücünü kullanarak eşini doğru yola getirmeye çalışır ayrıca ayette direk olarak eşinizi

dövün demiyor .

'' Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah'ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da "gayb"ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür.

Gelelim kadına kadın'da erkekten duygusal yönden üstün olduğundan dolayı

erkeğiyle ( eşiyle ) istişare ederek anlaşma yoluna başvurur ...
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119
Her nerede yazıyor olursa olsun, bir kadına şiddet uygulamak çok yanlıştır. Şiddet taraftarı insanların arkasına sığındıkları şeydir zaten Kuran'da yazan o ayet. Ben sanmıyorum ki kadını hafif ya da şiddetli dövmek Kuran'da yazsın.

Çok öfkenlendiriyor böyle konular beni, bu ayeti böyle yorumlayanların ve buna inananların da ciddi psikolojik sorunları olduğunu düşüyorum.

Sanırım , o zamanın erkek egemenliğindne dolayı , arapların ayetlere daha ılımlı yaklaşması için eklemiş olabilirler . Arapların tepkisi ile karşılaşmamak için olabilir..

Simam nickli arkadaşımız da belirtti o şekilde de olabilir .

Yani olasılıklar olabilir . Ama benim aklım almıyor şiddet olayın, yani Yaradan ın böyle bir şey yazdırdığı, benim spirituel görüşüme ters düşüyor.
 
Ü

Üye silindi 15237

Sanırım , o zamanın erkek egemenliğindne dolayı , arapların ayetlere daha ılımlı yaklaşması için eklemiş olabilirler

Kuran sadece araplara gelmemiştir . Kuran evrenseldir Türkü Kürdü Lazı Çerkezi Çeçeni Çinlisi Japonlusu

dünyadaki aklınıza gelebilecek bütün ırklara Rehber olarak gelmiştir.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst