Bilinç Zihin Bilinçaltı Savaşı Ya da Barışı

joys

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2010
Mesajlar
642
Tepkime puanı
249
Konum
İzmir
İş
Tekamülü hayırlısı ile tamamlamak İNŞALLAH tıpkı her insan gibi...
Bilinç, zihin ve bilinçaltı üçlüsünün itişip kakışmaları, arasında yaşayan canlılarız biz. Bir yandan dünya üzerinde zihne sahip tek canlı olmanın avantajıyla övünürüz, bir yanımızla da bunu bir lanet gibi üzerimizde taşıdığımızdan yakınırız. Biz insanoğlunun kaderi, doğumdan ölüme kadar ürettiği hatalı kodlarla yarattığı kendi cehennemini, yine doğumdan ölüme kadar düzeltmeye uğraşarak cennete çevirmeye çalışmak üzerinedir.

Bizi rahatsız ettiği için halı altına süpürür gibi bilinçaltımıza teptiğimiz duygu, düşünce ve görüntülerin, onlarla yüzleşene kadar kaybolmayan materyaller olduğu gerçeğini görmezden geliriz çoğu kez. Oysa onlar, müdahale edilmedikçe doğada kolay kolay çözülmeyen, hiç de çevreci olmayan atıklara benzerler.

En güzeli hiç yaratılmamış olmalarıdır, ancak henüz o bilinç düzeyinde olmadığımızdan bu ideal hale de oldukça uzağız. O halde durumu sineye çekip oturacak mıyız? Tabii ki hayır, kendi kendilerine temizlenip bilinçaltımızdan çıkıp gitmeye niyeti olmayan bu kayıtları pek çok yöntemle temizlemek ve dönüştürmekten yılmayacağız elbette.

Hipnoz, kendi kendine telkin, Reiki ile mental temizlik, regresyon, ışık köprüsü ve bilinçaltı terapisi aklıma gelen yöntemlerden bazıları, elbette bunlarla sınırlı değil elimizdeki araçlarımız. Her insanın doğasına uygun bu veya başka yöntemle, bizi engelleyen biz’i şifalandırması mümkün.

Çözüm her zaman hazır olduğumuzda gelir ve sorun bazen gözümüzde büyüttüğümüz kadar da dönüştürülmesi imkansız değildir. Zihnin tahakkümünü o kadar kanıksamışız ki, onun bastırdığı bilincin yaratabileceği mucizeleri deneyimleme inancını yitirmişiz. Oysa ne zihin bizim düşmanımızdır, ne bilinçaltı çöplüğümüz ne de bilinç dediğimiz muazzam kapasite sandığımız kadar uzak… Onlarla ilgili bu çıkarımlarımız tamamen subjektif düşüncelerimizdir.


Alıntı.


Sevgilerle... :)
 
Üst