Kuantum Gerçeği: Herşeyin içindeki Sınırsız Potansiyel

Salick

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Tem 2011
Mesajlar
269
Tepkime puanı
38
Nobel ödüllü fizikçiler, fiziksel dünyanın bir enerji denizi olduğunu, milisaniyelerde varlıkta bir görünür, bir görünmez olduğunu ve bunun sürekli tekrarlandığını kanıtladılar.

Hiçbir şey sabit ve katı değildir. Bu kuantum fiziğin dünyasıdır.

Bu bilimadamları, düşüncelerin, sürekli değişen bu enerji alanını gördüğümüz objeler halinde birleştirdiğini ve birarada tuttuğunu ispatladılar.

O zaman neden yanıp sönen bir enerji kümesi yerine bir kişi, beden görüyoruz?


Bir film makarasını düşünün.

Film yaklaşık 24 karenin biraraya toplanmış halidir. Her kare bir boşluk ile ayrılır. Fakat, bir kareden diğerine geçiş hızı nedeniyle gözlerimiz aldanarak sürekli ve hareketli görüntü izlediğimizi düşünürüz.

Bir televizyon tüpü basitçe, bir sürü elektronun ekrana belirli bir yönde çarpması ile form ve hareket iluzyonunu oluşturur.

Televiyonu düşünelim.
Televizyonda objeler her durumda olabilirler. Beş fiziksel duyumuz vardır: görme, duyma, dokunma, koklama ve tatma.

Her bir duyumuzun özel bir spekturumu vardır. Örneğin bir köpek duyduğunuzdan daha farklı bir aralıktaki sesleri duyar, bir yılan gördünüzden farklı bir ışık spekturumunda görür.

Başka bir deyişle, duyularınız enerji denizinden sınırlı bir kısmını algılar ve bundan bir imaj oluşturur.
Bu ne tamdır, ne de kesindir. Sadece bir yorumdur.
Bütün yorumlarımız sadece gerçekliğin bizdeki iç haritasına dayalıdır, mutlak doğru değildir. Haritalarımız kişisel hayatlarımızın ortak deneyimlerinden oluşmaktadır.

Düşüncelerimiz bu görünmez enerji ile bağlantılıdır ve enerji formlarını belirler. Düşünceleriniz evreni parçacık temelinde değiştirerek fiziksel hayatınızı oluşturur.****

Etrafınıza bir bakın.
Fiziksel dünyamızda gördüğümüz herşey önce bir fikir olarak başlar. Fikir, paylaşılana ve ifade edilene kadar gelişir, fiziksel obje olana kadar birkaç aşamadan geçer.
En çok neyi düşünüyorsanız ona dönüşürsünüz.
En çok neye inanıyor ve hayal ediyorsanız hayatınız o olur.
Dünya tam olarak aynanızdır, size gerçeğiniz olarak tutunduğunuz fiziksel düzlemde deneyimlemenize olanak verir, taa ki siz onu değiştirene kadar.

Kuantum fiziği bize gösteriyor ki; Dünya göründüğü gibi katı ve sabit değil. Dünya, bireysel ve ortak düşüncelerimiz kullanılarak oluşturulan çok değişken bir yer.

Doğru diye düşündüğümüz şey, bir ilüzyon, neredeyse bir sihirbaz numarasıdır.

İyi ki ilüzyonu ortaya çıkarmaya ve daha da önemlisi değiştirmeye başladık.

Bedeniniz neyden yapılmıştır?
İnsan bedeni dokuz sistemden oluşur: dolaşım, sindirim, endokrin, kas, sinir, üreme, solunum, iskelet ve üriner sistem.

Bunlar neyden yapılmıştır?
Dokular ve organlar.

Dokular ve organlar neyden yapılmıştır?
Hücreler.

Hücreler neyden yapılmıştır?
Moleküller.

Moleküller neyden yapılmıştır?
Atomlar.

Atomlar neyden yapılmıştır?
Atom altı parçacıklar.

Atom altı parçacıklar neyden yapılmıştır?
Enerji!

Siz ve ben, en güzel ve en akıllı şekilde yapılandırılmış saf enerji-ışığız. Enerji yüzeyin altında sürekli değişiyor ve siz güçlü zihniniz ile onu kontrol ediyorsunuz.

Siz tek büyük bir yıldız ve güçlü insanoğlusunuz.

Kendinizi güçlü bir elektron mikroskop altında görebilseniz ve kendi üzerinizde deneyler yapabilseydiniz, elektron, nötron, proton ve bunun gibi biçimlerde şekillenmiş, sürekli değişen bir enerji kümesinden oluştuğunuzu görürdünüz.****

Çevremizdeki herşey de böyledir. Kuantum fiziğinin bize söylediği şey, bir objeyi gözlemleme eylemi, onun nerede ve nasıl gözlemlediğimizi doğurur.

Bir obje gözlemciden ayrı olarak var olamaz! Gördüğünüz gibi gözleminiz, birşeye olan dikkatiniz ve ilginiz gerçekten o şeyi oluşturur.

Bu bilimseldir ve ispatlanmıştır.

Dünyanız, ruh, zihin ve bedenden yapılmıştır.
Bu üç şeyden her birinin, ruh, zihin ve bedenin kendine özel benzersiz fonksiyonları vardır ve diğeri ile paylaşılmaz.

Gözlerinizle gördüğünüz ve bedeninizle deneyimlediğiniz fiziksel dünyaya "VÜCUT" diyoruz. Vücut bir sebep tarafından oluşturulan bir etkidir.
Bu sebep "DÜŞÜNCE"dir.

Vücut yaratamaz. O sadece deneyimler ve deneyimlenir. Bu onun benzersiz fonksiyonudur.

Düşünce deneyimleyemez, o sadece hazırlar, oluşturur ve yorumlar. Düşüncenin kendini deneyimleyebilmesi için göreceli bir dünyaya (fiziksel dünya, vücut) ihtiyacı vardır.

Ruh, DÜŞÜNCE ve VÜCUDa hayat verendir.

Vücudun yaratmak için gücü yoktur, buna rağmen güç ve benzerlerinin ilüzyonlarını verir. Bu ilüzyon bir çok hayal kırıklığının sebebidir. Vücut sadece bir etkidir ve yaratmak gücü yoktur.

Bütün bu bilgilerin anahtarı, evreni şu an gördüğünüzden farklı olarak görmeyi öğreniz ve böylece samimiyetle arzuladığınız herşeyi açıkça beyan edebilmenizdir.

Alinti
 

Gaos

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Eki 2012
Mesajlar
85
Tepkime puanı
1
Konum
Kıbrıs
yaşamak için oksijen alıp karbondioksit veriyoruz .. ne kadar sıradan görünen ama bir o kadar mucizevi birşey ..oksijen ve karbondioksit nedir ? element . enerji .. yaşamak için enerjiye ihtiyacımız var . evet bunu zaten biliyoruz ama doğada bulunan enerjilerle .. enerji yok olmaz , form değiştirir . yani ölüm de bir form değişikliği olacaktır . . ama değişmeyen tek şey değişimdir gerçeği üzerinden gidersek , o form da kalıcı olmayacaktır ..
vücudumuzu oluşturan elementlerden ilk 6sı :
1. Oksijen (65%)
2. Karbon (18%)
3. Hidrojen (10%)
4. Nitrojen (3%)
5. Kalsiyum (1.5%)
6. Fosfor (1.0%)
..
bunların oluşumunda hayat meydana geliyorsa , örneğin; hidrojen+oksijenden oluşan bir hayat neden olmasın ? su'dan(H2O) yani .. suyun(molekülünün) içinde farklı bir yaşamın varolma ihtimali bence en az bizimkisi kadar gerçektir ..
 

Piraldyne

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Ara 2012
Mesajlar
54
Tepkime puanı
4
İş
liseLi .)
Kuantum fizigi cok karmısık bırsey bu bır tezmı antı tezmı sentezmı?
 
Üst