Fallar Ve Çeşitleri..

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
Ateş Falı

"Ateşe Bakma" da denilen bu fal daha çok Orta Doğu ve Afrika'da yaygındır.

Bu tür fala bakanlara göre; ateşe bakarak gelecek hakkında birtakım şeyler söylemek mümkündür. Bu tür falda, "kor" halindeki ateşi inceleyerek, görülen şekillerden anlam çıkarılmakta ve gelecekle ilgili şeyler söylenmektedir. Ancak, ateşe bakan herkesin geleceği göreceğini sanmak yanlıştır. Bunu başarabilmek için "Medyum" olmak gerekir. Yani, fala bakanda geleceği sezme yeteneği olması gerekir.

Ateş Falına Şöyle Bakılır:

Gözlerinizi, "kor"a diker ve bir süre gözlerinizi kırpmadan beklersiniz. Çok geçmeden, ateşteki şekilleri fark etmeye başlarsınız. Bu yeteneğiniz zamanla daha da gelişir. Şekiller görünmeye başlandıktan sonra yapılacak iş, onlara anlam vermek, yorumlamaktır.

Ateşte pek çok şekil görülebilir. Ağaçlar, yollar ve akla gelebilecek her türlü şeyi görebilirsiniz. Ancak, güçlü bir medyum değilseniz, başlangıçta sadece basit şekillerle yetinin. Yani, geometrik şekillerden sakının! Ateşte çizgiler, çarpı/çapraz işaretleri, üçgenler, dörtgenler ve yıldızlar (yani, en az üç çizginin kesişmesinden oluşmuş bir şekil) göreceksiniz.

Ateşe bakarken içinizden bir niyet tutabilirsiniz. Mesela, bir isteğinizin olup olmayacağını sorabilirsiniz.


* Ateşte "tek çizgi" görürseniz, niyetinizin gerçekleşmesi için biraz vakit geçmesi gerektiği anlaşılır.
* Ateşte "yan yana iki çizgi" görürseniz, isteğinizi bazı kimseler engellemeye çalışmaktadırlar. Daha sonra aynı şeyi tekrar ateşe sorabilirsiniz.
* Ateşte "yan yana üç çizgi" görürseniz, isteğinizin hiç beklenmedik bir anda gerçekleşeceğini ve sizi şaşırtacağını açıklar.
* Ateşte "çarpı/çapraz" görürseniz, ne yazık ki istediğiniz olmayacaktır. Boş yere umutlanmamalısınız.
* Ateşte "üçgen" görürseniz, istekleriniz kolaylıkla gerçekleşecek ve sevineceksiniz, demektir.
* Ateşte "dörtgen" görürseniz, istekleriniz başkalarının yardımıyla gerçekleşecek demektir.
* Ateşte "yıldız" görmek fevkalade iyidir. Yıldız'ın meydana geliş şekli önemli değildir. İsterse,çizgiler kesişmesinden meydana gelmiş olsun, fark etmez!

Ateş falında en iyi sayılan işaretlerin en önemlisi "yıldız"dır.

Bir niyet tutmadan ateşe baktığınız zaman "yıldız" görürseniz, büyük bir iyilik olacağına, müjde alacağınıza, çok sevineceğinize işarettir. Bazen ateşlerin içinde aniden bir yıldız parlar. Bu, bütün sıkıntıların geçeceğini, dertlerden sıyrılacağınızı ve mutluluğa erişeceğinizi haber verir.

DAHA BASİT BİR YÖNTEM

Medyumluk yeteneğiniz yoksa, ateşteki şekilleri görebilmek güçtür. Hatta, tek bir çizgi bile göremeyebilirsiniz. Bu durumda başka bir yöntem vardır:

Bir niyet tutarak ateşe bakarsınız. O anda ateş "çıtırdarsa" cevabınızı almış olursunuz. İstediğiniz şey olacaktır. Korlardan "aniden kıvılcımlar" yükselirse, niyetiniz gerçekleşecek demektir. Ama, ateş "tam kor halinde ve hareketsiz" olmalıdır. Yani alev alev, yanmakta, kıvılcım çıkarmakta, çatırdamakta olan ateşe bakarak kendinizi kandırmayın! Bir dilekte bulunur ve çıtırtı duymaz ya da kıvılcım görmezseniz, isteğiniz gerçekleşmeyecek demektir.

Ateşe Ne Kadar Sık Bakılır?

Ateşe bakarak ancak bir soru sorabilirsiniz. Aradan 3 gün geçmedikçe "yeni bir şey" sormamalısınız. Ama, her gün ateşe bakarak şekilleri inceleyebilirsiniz. Yani korların içinde türlü şekilleri yavaş yavaş görmeye alışırsınız. Böyle bir yeteneği elde ettikten sonra da gözlerinizin önünde olacak şeyler açıkça belirir.

BAŞKA BİR YÖNTEM

Bir miktar mangal kömürü yakılır. Alevler hafifleyinceye kadar beklenir. Sonra, yanmış kömürlerin üzerine bir avuç dolusu mutfak tuzu atılır. Sonra da, karşısına oturulup çatırtılar bitinceye, alevler sönünceye kadar beklenir.

Bu işlem yapılırken, kimseyle konuşulmaz. Yanında başkaları varsa onların da sessiz durmaları gerekir.

Ateşe dikkatle bakılır. Bir süre sonra ateşin üst kısmında brtakım şekiller görülür.

EN ÇOK GÖRÜLEN ŞEKİLLERİN YORUMU

Ağaç: Ağaç veya sadece ağaç dalları, aşkta başarı, ya da önemli bir iş habercisidir.
Arslan: Uzaktan haber alınacak, demektir. Kaplan, fil ve benzerleri de aynı anlamdadır.
At: Yolculuk.
Bina: Mutluluk işaretidir. Binanın önünde basamaklar veya sütunlar olabilir. Basamaklar varsa, sayılır. Kaç basamak ise, o kadar zaman sonra muradın olacak demektir. Sütunlar varsa, aşk problemlerine işarettir. Sütunlar kolayca fark ediliyorsa; aşık olacaksın, demektir. Ateşe baktığın sırada, bina çökerse, iş veya ev hayatında değişiklik olacak, demektir.
Çiçek: Hayalkırıklığına işarettir. Başka bir şeklin yanında görülürse, o şeklin yorumunu "olumsuz yönde" etkiler.
Davar: Seni düşünen biri var, demektir.
El: Alevin içinden dışarıya doğru uzanıyorsa, sana yakın olan birinin yardımına ihtiyacı var, demektir.
İnsan Yüzü: Görülen tanıdık veya tanımadık birinin yüzü olabilir. Dikkatle bakmak gerekir. Tanımadığın biriyse, yakında onunla tanışacaksın, demektir. Parlak yüz, o kişiden gelecek iyiliğe işarettir. Bulanık yüz, o kişiden gelecek kötülüğe işarettir. Birden fazla yüz, parlaklık veya bulanıklıklarına göre yorumlanır.
Kedi: İş hayatında başarı demektir.
Kömürler: "Kor" haline gelen kömürler, isteklerinin çabucak gerçekleşeceğine işarettir. Çabucak kararan, sönen kömürler, isteklerinin gerçekleşmeyeceğine, işarettir.
Köpek: Sadık bir dost işaretidir.
Meyveler: Hangi türden olursa olsun, aşk meselelerinde problemlere işarettir. Meyve dalındaysa problemler çabucak çözümlenecek, ardından iyi günler gelecek, demektir.
Uçan Közler: Ocaktan çevredeki küle sıçrayan közlerin yorumunu yapmak için, közün külde düştüğü yerde meydana getirdiği şekil incelenir. Beşik şekli; evlilik veya doğacak çocuk işaretidir. Para çantası; gelecek paraya, kazanca işarettir. Kuş şekli; tuttuğun yolun iyi olduğuna işarettir. Kama, hançer, bıçak, tabanca gibi şekiller münakaşa, kavga işaretleridir.
Yel değirmeni: Değişiklik işaretidir. Parlak görünüyorsa, değişiklik faydalı olacak demektir. Bulanık görünüyorsa, hastalık işaretidir.

AFRİKA USULÜ ATEŞ FALI

Afrika'da bazı kabilelerin büyücüleri ateşe bakarak olacakları haber verirler. Çünkü bu büyücülerde üstün medyumluk yeteneği vardır. Kabile sihirbazı ateşe bazı tütsüler, otlar ve benzerlerini atar. Ateşten alevlerle birlikte dumanlar yükselir.

Büyücü, buna bakarak olacakları kolaylıkla okur. Hatta bazen gerektiğinde ateşlerin içindeki şekilleri kabiledekilere de gösterir. Yani olacaklar adeta bir resim ya da film gibi ateşlerin, alevlerin arasında görülür. Ancak bunu yapabilmek için çok güçlü bir medyum olmak şarttır.


Ay Falı..

Bu fala genellikle kısmeti çıkmamış, evlenememiş kızlar için bakılır. Evlenememiş kız, yanında güvendiği biri olduğu halde, Ay'ın 3-5 günlük olduğu gece, dışarıya, sessiz ve tenha bir yere çıkar.

Arkadaşı, elindeki cep aynasını Ay'a doğru tutup, Ay'ın görüntüsünün aynaya yansımasını sağlar. Bu sırada, kısmeti çıkmamış kız, sürekli olarak Ay'ın aynadaki görüntüsüne bakar. Bu sırada yanında bulunan arkadaşı da sessizce bildiği duaları okur.Bir süre sonra, kızın kısmeti çıkacaksa, yani koca bulacaksa aynadaki Ay'ın yanından erkek yüzüne benzeyen bir gölgenin geçtiği görülür. Bu, o kızın kısmetinin çıkacağına işarettir. Kız evde kalacaksa, hiç bir şey görülmez veya insan yüzüne benzemeyen şekiller görülür.


Bakla Falı..

Baklalarla birlikte kullanılan şeyler ve anlamları:

* Yüzük ya da bir halka: Nişan ya da nikah.
* Yeşil taş ya da yeşil düğme: Dilek ya da para.
* Kırmızı taş ya da kırmızı düğme: Sevgi.
* Mor taş ya da mor düğme: Sevinç.
* Siyah taş ya da siyah düğme: Keder, üzüntü.
* Gri taş ya da gri düğme: Ayrılık ya da yol.
* Sarı taş ya da sarı düğme: Hastalık, dert.
* Kahverengi taş ya da kahverengi düğme: Düşmanlık, dedikodu.
* Mavi taş ya da mavi düğme: sevgili.
* Beyaz taş ya da beyaz düğme: Niyet sahibi, yani siz.


Fala Şöyle Bakılır:

Baklalar 2 elle ya da bir kaba konularak tutulur. O sırada içinizden niyet edersiniz. Yani, öğrenmek istediğiniz şeyi söylersiniz. Bunu bir örnekle açıklayalım:

Mesela, sevgilinizle evlenip evlenemeyeceğinizi veya düşündüğünüz işin olup olmayacağını öğrenmeyi isteyebilirsiniz.

Avuçlarınızda veya kap içinde tuttuğunuz baklaları tek hareketle, ama dikkatle masanın üstüne (yere, çoğu bakıcılar gibi kucağınıza) dökün.
Baklaları savurmayın ve olduğu gibi de yere bırakmayın!
Atılanların aldıkları duruma bakın. Sizi temsil eden beyaz taş veya düğmenin yakınındaki taşları gözden geçirin.

Bunlar dilek/murat, sevgi ve benzeri iyi taşlarsa, istedikleriniz çabucak gerçekleşecek demektir. Ama, sizi temsil eden beyaz taş yakınında keder ve benzerleri varsa, durum değişir. O zaman, bunun sebebini anlamaya çalışırsınız.
Kederin yakınında sarı taş varsa, hastalık yüzünden üzüntü anlamına gelir.
Kederin yanında kahverengi taş varsa, düşmanlık veya dedikodu yüzünden üzüleceksiniz demektir.

Yani, önce sizi temsil eden taşın çevresine bakacaksınız. Ona göre yorum yapacaksınız.
Eğer niyetiniz sevgiliyle ilgiliyse, mavi taşın çevresine de bakmalısınız. Böylece sevgilinizin kederli mi, neşeli mi olduğunu anlarsınız. onun yolda olup olmadığını da öğrenebilirsiniz.
Sonra beyaz ve mavi taşların durumuna bakarsınız. Mavi taş hemen sizin beyaz taşın yanındaysa, bu, sevgilinizle yüz yüze gelip konuşacağınıza işarettir.
Eğer iki taşın arasında 1 bakla varsa, bu, bir süre sonra yüz yüze görüşeceğinizi gösterir.
Eğer arada 2 bakla varsa, birbirinizi 2 vakit sonra görürsünüz, demektir. 3 bakla varsa, bu da 3 vakit olarak kabul edilir ve ayrıca uğurlu sayılır.
Eğer aranızda 3'den fazla bakla varsa; buluşmanız, konuşmanız biraz zor olacak, demektir. Hele bunların yanında siyah gibi kederi temsil eden bir taş varsa, o zaman buluşamamaktan dolayı ikinizin de üzüldüğü anlaşılır. Ama siyah taş sizin yanınızdaysa , buluşamamak sizi üzmeyecek demektir.
Niyet ettiğiniz kimseyi temsil eden şey, mavi taşın yanındaysa, buluşamamaktan üzülecek olan karşı taraf olacak, demektir.

Yakına düşen diğer taşları da anlamlarına göre yorumlarsınız.
Yüzük, nişan veya nikahı temsil eder. Tuttuğunuz kimsenin taşıyla sizin taşınızın arasındaki yüzük, kısa zamanda nişanlanacağınızı veya evleneceğinizi gösterir.

Fakat yüzük, iki taşın arasında olmasına rağmen, bunun yanında siyah taş bulunursa, bu, nikahtan önce üzüleceğinize işarettir. Evlenebilmek için bir süre uğraşacaksınız ve üzüleceksiniz, ama zamanla durum düzelecek demektir.
İkinizin arasındaki nikah taşının yanına gri taş düşerse, bu, nişan veya nikahın bozulacağına, ayrılacağınıza işarettir.

Bunun yanında veya yakınında kahverengi taş varsa, bir düşman sizi ayıracaktır.
Bunlar örnektir. Taşların renklerine göre anlamlarını öğrenmeli, ondan sonra yorumunu yapmalısınız.

Taşların dışında baklaların dağılışlarını da hesaba katacaksınız. Yere atılan bakla ve taşlar birbirinden ayrılacaktır.

Baklalar grup grup kalabilir:
Eğer baklalar tek tek ayrılmışsa, yani hiç birbirine değen yoksa, o zaman niyetinizin olacağı anlaşılır.
Eğer bütün baklalar birbirine bitişik kalırsa, bazı sıkıcı şartlar yüzünden muradınız biraz gecikecektir.
Baklaların çoğu 3'er 3'er toplanmışsa, istediğiniz çabucak olacaktır.
Baklalar daha çok çift çift toplanmışsa, istediğiniz 2 vakit sonra olabilir.
Baklalar 2 gruba ayrılmışsa, beklenmedik bir olaydan sonra dilediğiniz yerine gelecektir.
Baklalar 2 gruba ayrılmışsa, kendi taşınızın yani beyaz taşın içinde olduğu kısma bakın. Baklaları 3'er 3'er ayırın. Eğer baklalardan geriye kalan olmuyorsa, muradınız hemen olacağı gibi çok da sevinirsiniz.

Geriye tek bakla kalırsa, ummadık bir değişiklik beklemelisiniz. Geriye 2 bakla kalırsa, istediğinizin olması zordur. Ama taşlar uyumluysa, o zaman bunu 2 vakit sürecek bir gecikme olarak kabul edersiniz.

ÖRNEK BAKLA FALI

Baklalar yere atıldığında 2 kısma ayrılmıştır. Bunlardan birinde sizi temsil eden beyaz taş, yanında da yeşil taş bulunmaktadır. Aradaki 2 bakladan sonra sevgilinizi temsil eden mavi taş, yanında halka, yanında kırmızı taş gri taş bulunmaktadır.

Sizin bulunduğunuz taraftaki baklalar da 3'er 3'er ayrılınca, geriye bakla kalmamaktadır. Bu durumda muradınıza ereceğiniz anlaşılır. Sevgiliniz nikah düşünmektedir ve size olan sevgisi yüzünden yol yaparak 2 vakit sonra gelecek ve sizinle evlenecektir.

Baklalar yere atıldığında iyice dağılmıştır.

Sizi temsil eden beyaz taşın yanında yine yeşil taş bulunmaktadır. Sevgilinizi temsil eden mavi taş iyice uzaktadır ve yanında siyah taş bulunmaktadır. Buna karşılık, sizin yakınınızda yüzük ve mor taşı görüyoruz. Bundan çıkacak sonuç şudur:

Tuttuğunuz/niyet ettiğiniz kimseden, yani sevgilinizden ayrılacaksınız. Fakat bu, sizi üzmeyecektir. Siz, başka biriyle nişanlanacak veya evlenecek, çok sevineceksiniz. Üstelik paraya da kavuşacaksınız, zengin olacaksınız. Buna karşılık tuttuğunuz kimse, sizinle evlenmemesine çok üzülecek ve uzakta kalacaktır.


Bulut Falı..

Bulutlara bakma, çok eski çağlardan kalma bir yöntemdir. Eski Yunan'da Delfi'deki kahinler türlü şeylerden anlamlar çıkarır ve geleceği haber verirlerdi. Bu yöntemlerden biride bulutlara bakmaktı. Eski kahinler, gökyüzünde gördükleri Güneş'i, Ay'ı, Yıldızları "tanrı" olarak kabul ederlerdi. Bulutlarda kutsaldı.

Bir niyet tutup bulutlara bakar ve onların şekillerini incelersiniz. Gözleriniz biraz alıştığı zaman, bulutların insanlara, eşyalara, çeşitli şeylere benzediğini fark eder ve kendinize göre sonuçlar çıkarırsınız. Ancak, bunu yapabilmek için de bulutları hiç olmazsa bir ay kadar devamlı olarak incelemek şarttır. Yani her gün yarım saat kadar bulutlara bakmalı ve onları şekillendirmeye alışmalısınız. Biraz medyumluk gücünüz varsa işiniz kolaylaşacaktır.


Başka basit bir yöntem de şudur:

Bir niyet tutar ve gökyüzüne bakarsınız. Eğer bulutların arasında birden ışık belirirse, bu, istediğinizin olacağını gösterir. Ya da bütün olan bulut birden parçalanır veya ortadan ayrılır ve arkadan mavilik yahut ışık görünürse, arzunuz yerine gelecektir. Ama bulutlarda bölünme olmaz veya bulutlar daha da kararırsa, o zaman istediğiniz şey o dönem içinde imkansız sayılır.

Bir niyet tuttuğunuzda, bulutlar birden dağılıp adeta tüy tüy olursa, istediğinizin hemen olacağına da inanabilirsiniz. Düz, yani çizgimsi gözüken bulutlar, isteğin hemen yerine geleceğine işarettir. Yuvarlak ve kenarları şekilli bulutlar, isteğin bir süre sonra olabileceğine işarettir. Bulutların renginin birden koyulaşması kötü, birden açılıvermesi ise iyi sayılır.


Çay Falı.

ünümüzde çay falı, kahve falı ile oldukça büyük benzerlikler gösteren bir fal çeşididir. Bu falda da aynı kahve telvesi gibi, bardak veya fincan dibinde kalan çay artıklarının oluşturduğu semboller doğrultusunda yorumlanır.


Domino Falı.

Bu fala çift-düzden başlayan ve altı-altıya değin sıra teşkil eden standart bir domino takımı ve de geleneksel yorumlama ile bakılır. Domino taşlarının noktalı olan yüzleri alt tarafa getirilecek şekilde iyice karıştırılır. Fal bakmak için bunların içersinden bir adet taş çekilecektir. Kimi domino falcıları kendilerinden en uzakta olan taşı almakta ısrar ederler iken, kimileride ellerini şansın etkisel titreşimine bırakmayı seçerler.
Ancak hepsinin birleştikleri bir kanıya göre bir insan domino falıyla sadece ayda bir defaya mahsus olarak geleceğini öğrenme imkanına sahiptir. Aksi halde cevaplar manasız kalacaktır.

Kimi domino falı meraklıları ise pazartesi ve cuma günleri fal bakımından negatif günler olarak yorumlarlar. Aslında böyle bir genelleme pek de önemli değildir, ancak bu yorumlamaya reel olarak inanmış olanlar açısından önemli bir mana taşımaktadır.


ÇİFT-DÜZ :

Gerçekte bu taş diğer taşlar içerisinde en negatif olanıdır. Hile ve şerefsizlikle arası iyi olanların dışarısında aşağı yukarı herkese hayal kırıklığı getirecek bir taş olarak kabul edilir. Zor ve hile uygulaması yapan her kim bir şeyi elde etmiş ise, büyük bir olasılıkla onu telafi edecektir. Kişinin bu domino taşını çekmesi halinde ise, bu gaspının şu veya bu biçimde burnundan geleceğinin belirtisidir. Kimileri için de bu taşın çekilmesi iş veya aşk yaşamı için negatif bir işaret olarak kabul edilir. Kimi şeylerin, hatta işin yitirilmesi olarak da yorumlanır.

BİR-BİR :

Gerçekte sevgi ve evlilikteki mutluluğun sembolü olarak kabul edilir. Muhabbeti beraberinde de ahengi vadeden bir taştır. Beraberinde etkileşimsel olarak ekonomik kazanç artışını ve güveni de getirebilir.

İKİ-DÜZ :

Gerçekte şanssızlık ve namussuzluk sembolüdür. Şayet nişanlı bir bayan bu domino taşını çekmiş ise, bu hal onun nişanlısı bakımından geçerlidir. Şayet çeken kişi evliyse, kuşkusuz kocası bakımından geçerlidir. Bir erkek evlat bakımından ise kabiliyetlerini negatife kullanıyor olabilir. Şayet niyet olarak yolculuk tutulmuş ise, hoşnut kalınacak ve emniyetli olarak geçecek bir yolculuk beklenebilir.

İKİ-BİR :

Gerçekte bu domino taşı bir kadın bakımından, zenginliği de beraberinde getiren erken bir evlilik manasına gelmektedir. Bununla beraber bu hanım dul kalabilir hatta yeniden evlenebilir. Bu halde uzun yıllar boyunca mutlu olabilir. Bu taşı çeken genç bir adam bakımından ise evlilik söz konusu değildir. Yalnızca günü gün edilen bir yaşamı anlatır ve sonu bekarlıktır. İş yaşamı söz konusu olduğunda ise, dengesiz bütçelere karşı haberci bir işaret olarak kabul edilebilir.

İKİ-İKİ :

Gerçekte iş hayatında olacak başarı ve mutlu bir yuva yaşamı anlatır. Evlenenler bakımından çocukların habercisidir bu durumda mutluluklarına mutluluk katacaklardır. Tutumluluk açısından ise onları refaha götürecektir.

ÜÇ-DÜZ :

Gerçekte genellikle tartışmaların habercisi olarak kabul edilir. Adam bakımından genel olarak karısı huysuzdur. Nişanlı genç bir kız bakımından müstakbel olan eşinin bu yanının olup olmadığına dikkat etmelidir. Şayet bir toplantıya gidiyor iseniz ağız dalaşından kaçınmaya veya tartışma konusu olabilecek bir şey konusunda dikkatli olmaya, sakınmaya çalışmalısınız.

ÜÇ-BİR :

Genellikle skandalın; mutsuzluk, huzursuzluk ve utançlık getireceği konusunda bir uyarıdır. Uygunsuzluğun kanıtlanması neticesinde ise dava açılması tehlikesi vardır.

ÜÇ-İKİ :

Genellikle sevgi, evlilik, para ve bunun gibi konuların bir araya gelmesini simgeler. Yolculuk bakımından elverişli bir zamandır. İhmalkarlık yapmamaları bakımından bu arada çocuklara oldukça dikkat edilmelidir.

ÜÇ-ÜÇ :

Genellikle bu domino taşı ile alakalı kehanetler; çok para kazanmak, her açıdan kazanç zenginliğine sahip olmak, saadet ve bolluk habercisidir.

DÖRT-DÜZ :

Genellikle ister erkek, ister kadın bakımından aşk hayatında hayal kırıklığı yaşamanın sembolüdür. Nişan olmasına rağmen hiçbir taraf evlenmeye yanaşmayacaktır. Gizli bir sırrı bulunan birisi bunu açıklamalıdır. Şayet fal baktıran hanım hamile ise, ikiz çocuk ve ya üçüz çocuk bekleyebilir.

DÖRT-BİR :

Genellikle bu taş mükemmel zenginlik belirtisinin sembolüdür. Dünyaya gelen her çocukla birlikte bu kişinin geliri de artacaktır.

DÖRT-İKİ :

Genellikle bu domino taşı bir çeşitlilik dönemine işaret eder. Bu çeşitlilik aile, para, meslek ve benzeri her şeyle alakalı olabilir. Söz konusu çeşitlilik az ya da küçük bir şey olabilir fakat şimdiki statüden çok daha farklı bir şey olacaktır. Sevgide değişiklik olabilir. Hangi halde bulunuyor olursa olsun, dört-iki değişiklik işaretidir.

DÖRT-ÜÇ :

Genellikle bu taşın işaret ettiği haller; genç evliler ile, mütevazı, mutlu bir hayattır. Bir tek çocuk da olabilir ancak mutlu ve rahat bir yaşamın habercisidir.

DÖRT-DÖRT :

Sanatkarlar açısından şans sembolüdür. Bütün diğer insanlar açısından ise iş hayatı konusunda şanssızlık anlamına gelmektedir. Toplumsal konular açısından ise, herkes bakımından genel olarak uğur getiren bir taştır. Eğlence ve dinlenme döneminin belirtisi, hatta evlilik habercisi olarak da yorumlanabilir.

BEŞ-DÜZ :

Bu taşı çeken evlenmemiş genç kız bakımından; kendisiyle alakadar olan erkeğe karşı dikkatli olması hakkında bir uyarıdır. Alakadar olduğu erkeğin samimi olmadığının ve sevmeye değer olmadığının bir işareti olabilir. Evli bir hanım açısından ise aile bütçesi konusunda daha çok dikkatli olması gerektiğinin bir uyarısıdır. Bu taşı çeken erkek bakımından egoistlikten, tedbirsizlikten kendisini kurtarmasının habercisidir. Bu, iş yaşamında pazarlığı oldukça çok sevenler bakımından da geçerlidir.

BEŞ-BİR :

Gerçekte şayet bu domino taşını çeker iseniz, oldukça çok hareketli ve çok hoş bir toplumsal yaşam sizin gündeme geliyor olmanıza haberci olabilir. Aileye bir katılım habercisi olabilir. Parasal açıdan ise , son derece kısa bir zamanda bir hayal kırıklığının da habercisi olarak kabul edilmektedir.

BEŞ-İKİ :

Gerçekte aşıklar açısından evlilik söz konusu bile değildir. Yeni evliler açısından telafisi oldukça uzun sürecek anlaşmazlıkların habercisi olabilir. Ancak bu taşı çeken bayan ise, sabır ve hoşgörü ile mutluluğa kavuşacaktır. Beyler için ise, çalışkan ve tutumlu bir kadınla evlenmesi çok daha iyi olacaktır. Şayet iş bağlantılarında çeşitlilik yapmak istiyor ise, acele etmemesi gereklidir aynı zamanda da her türlü olasılığı düşünmesi gerekir.

BEŞ-ÜÇ :

Gerçekte ahenkli, sessiz, sakin bir hayatın habercisi olan iyi bir domino taşıdır. Zengin bir kişi daha zengin olamaz, ancak ailesi ve kendisi rahat olarak huzur içinde yaşar gider. Fakir bir adam bakımından ise bu domino taşı, hayatında çok daha iyiye doğru gidişatın bir habercisi olarak yorumlanabilir. Yeni evli genç bir çift bakımından ise, yıllar süresince geçerli olacak bolluğun habercisidir.

BEŞ-DÖRT :

Gerçekte bu domino taşı; yalnızca aşk açısından evlenen genç bir hanımın, evleneceği genç erkeğin hatalarını unutabileceğinin, görmezlikten gelebileceğinin habercisi olarak yorumlanabilir. Erkeğin güvenlik önlemlerini yerine getireceğinden, hatta azamet ve haşmeti bir kenara bırakacağından emin olmalıdır. Bunun kesin olarak kanıtına sahip olması gereklidir. Bu taş para kaybının aynı anda yatırımın verimsiz bir dönemi belirtir.

BEŞ-BEŞ :

Gerçekte bu taşı çeken elini her neye atarsa başarılı olacak demektir. Bu oldukça büyük bir zaferlerin belirtisidir. Aynı anda bol paranın geleceğinin habercisidir.

ALTI-DÜZ :

Gerçekte bu taş mutsuzluğun haberinin işaretidir. Aynı anda ekonomik sıkıntılar ve hatta ölüm habercisidir. Bu kişi ise aileden biri olabileceği gibi aynı anda, acı çeken kişi için değeri büyük olan akraba veya herhangi bir kimse de olabilir.

ALTI-BİR :

Gerçekte bu domino taşını çeken evlenmemiş genç birisi bakımından manası; evliliktir. Halen evli olan kişi bakımından ise manası; ileride ki yıllarda iyi bir şansın habercisidir. Bu ailelerin çocukları her zaman için ailelerin yanında kalmazlar. Sebebi ise ilgilendikleri konular onları ailelerinden uzaklaştıracak tarzda konular olacaktır. Tek bir çocuğun ailesiyle sıkı ilişkiler içersinde kalması söz konusu olabilir.

ALTI-İKİ :

Gerçekte iş alanında dikkat sahibi, dürüst çalışan, titiz olan kişiler için şans vadeden bir taştır. İnsanlar içinde haksızlık yapan, doğrucu olmayan kişiler için zor, sıkıntılı günlerin habercisi olarak kabul edilir. Evli bir çift için aile içinde huzur ve birliğin işareti olarak simgelenir.

ALTI-ÜÇ :

Gerçekte aşıklar bakımından en şanslı çekiştir bu taş.Bir evlilik girişimi, verimli bir aile yaşamı bakımından olumlu sonuç veriyor demektir. Ayrı yeten de Zenginler açısından da oldukça iyi bir çekim olarak kabul edilmektedir.

ALTI-DÖRT :

Gerçekte bu taşı çekenler erken evlilik yaşayacaklardır, bol sayıda çocuk sahibi olacak, rahat bir aile yaşamı bakımından da yeterli miktarda bir gelir bekleyebilirler.

ALTI-BEŞ :

Gerçekte sembolü sebat olan bu domino taşı adeta parola gibi bir habercidir. Şayet hayal kırıklığı parayla alakalı ise yeniden harekete geçebilirsiniz. Şayet sağlıkla açısından alakalı bir sorununuz var ise sabırla şifa arayacaksınız demektir. Şayet aşk söz konusu ise, sizin sevginize çok daha layık olan başka biri var anlamına gelir. Şayet iş hayatınızı genişletmeniz söz konusu ise, çıkarlarınızla alakalı her bir ayrıntıyı defalarca gözden geçmelisiniz.

ALTI-ALTI :

Gerçekte İyi bir mali spekülasyon yani para bolluğu açısından habercidir. Şayet evlilik arifesinde bulunan bir kız bakımından zenginliğin habercisi olarak kabul edilebilir. Spekülatif riskler bakımından ise, zenginliğin elde edilişi konusunun tek habercisi bu domino taşıdır diyebiliriz.

MİSTİK DOMİNO KAHİNİ:

Bir domino falının bakımı sırasında muhtemel olan kombinasyonların her bir tanesi için bir defaya mahsus olmak üzere, yirmi sekiz kareden oluşan bir tablo çizmelisiniz. Şayet domino taşlarınız yok ise bunu kullanabilirsiniz. Domino falına baktırılacak olan kişi gözlerini kapatmalıdır, bir kurşun kalem yardımı ile bu mistik olan domino kartınızda bulunan yirmi sekiz kareden birine dokunarak domino falına bakılmaya başlanır. Kişinin dokunduğu kare yukarıda verilen listeye göre yorumlanır. Gerçek dominolarla yapıldığı gibi bir defasında üç adet kareye dokunulur, bütün diğer konularla alakalı olarak da aynı kurallar geçerlidir.

Bu kurallara uyulmak suretiyle her ay domino falına baktıran bir kişiler içinde, tuttukları kayıtlar neticesine göre tutan kişiyle alakalı enteresan veriler elde edilmiştir.

(Alıntıdır)
 

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
El Falı.

Sevgili okuyucular, şimdi size "el çizgilerinin okunması" denilen ve insanı adeta gözler önüne seren sanattan bahsedeceğiz. Belki de şimdiye kadar gündelik hayatınızla çok meşgul olduğunuz için, elinizdeki çizgilerin anlamını öğrenmeyi merak etmemiş, ya da zaman ayırmamışsınızdır. Belki de hayat denilen çetin mücadelede elinizdeki çizgilerin anlamını bilmenin size ne gibi faydalar sağlayacağını dahi bilmiyorsunuz.

Size el falına bakmayı öğretmeye çalışacağız ve emin olun öğrendiğiniz hiçbir şey size bu kadar fayda sağlamayacaktır. Zira elinizdeki çizgilerin anlamını öğrenirseniz, her şeyden önce kendi kendinizi öğrenmiş olacaksınız. Kendi kendini bilmek kadar da önemli bir şey yoktur. Bu bilgi para ile ölçülemez.

Aynı zamanda başkalarının da karakterini ve gelecekteki durumunu öğrenebilirsiniz. Bu da size adeta bir nevi üstünlük verecek ve her gittiğiniz yerde daima birçok kimseler tarafından saygı duyulmanıza sebep olacaktır. Zira herkes kendi ellerindeki çizgileri merak eder. Bu yüzden el falı artık bir salon oyunu olmuştur.

Şimdi bu "ilmin" kısa bir tarihçesini yapalım. Bu "ilim" nereden geldi, hangi memleketlerde ilgi gördü? Bu çizgilerin haber verdikleri şeylere önem veren insanlar nasıl hareket ettiler? Bu sorulara yanıt vermeye çalışalım.

EL FALINI "İCAT EDENLER"

El falının bir tarihçesi olabileceğini hiç düşünmediniz değil mi? Bu fal şeklinin daha çok batıl itikatlara inanan kimseler tarafından ortaya atıldığını ve sadece kapı, kapı dolaşan çingeneler için bir kazanç vasıtası olduğunu zannediyorsunuz değil mi? Eğer bunu düşündünüzse, bunun sebebi el falı hakkında fazla bir şey bilmemenizdir.

El falı ilk olarak Hindu'larda başlamıştır. O çağlarda ilmin başlıca konusu insandı. Hindu'lar insan'ı kainatın en mükemmel varlığı sayıyorlardı. Onların nazarında insan gerçekten Allah’ın evladı idi ve dünyada her şey onun için, onun kullanabilmesi için yaratılmıştı. Bunun içindir ki, insanı inceleyerek tanrıyı öğrenmeye imkan bulacaklarını zannediyorlardı.
Gözlerini göklere doğru çevirmişlerdi. Yıldızların insanın hayatı üzerinde etkili olup olmadığını araştırıyorlardı. Meşhur "Fadik" rakamlarını da ilk kez Hindular bulmuşlardı.



BURÇLARIN ETKİSİ

Aynı zamanda herhangi bir burç'ta doğan bir insanın falan yahut filan karakterde olacağını, doğuştan falan yahut filan yıldızların şu veya bu durumlarda olmalarının bir rol oynayabileceğini ilk kez ileri sürenler onlardır. Bildiğiniz gibi, bugün dahi burçların insanların hayatı üzerine etki ettiğine inanan pek çok insan vardır.

Hindular önce vücudun çizgilerini ve şeklini tetkik ederek "Mastrika" adını verdikleri bir ilim kurdular. Ondan sonra eldeki çizgilere dikkat ettiler ve "Samudrika" adını verdikleri el falının esaslarını kurdular.

FİLOZOFLAR DA EL FALI BİLİYORLARDI

Hindulardan sonra el falı öncelikle Çin'de, Tibet'te, İran'da, Mısır'da ve nihayet eski Yunan'da ilgi gördü. Özellikle eski Yunan'da çok itibar edilen bir şeydi. Yunan filozoflarından birçoğu el falını öğretiyorlardı.

Filozof Anaksagoras milattan 440 yıl önce öğrencilerine bu el falını öğretmiştir. Hispanus Büyük iskender'e el falı konusunda bir eser göndermişti. Bu esere sonradan "Altın harflerle yazılı eser" adlı verilmişti.

SEZAR KARŞISINDAKİNİ NASIL TANIMIŞTI

Aristo, Paracelsus, Cardamis ve İmparator Augustus gibi kimseler, o devirde, el falına çok önem vermişlerdir. Sonradan tarihçi Josep Huş'un kaydettiğine göre, Sezar el falını o kadar iyi biliyordu ki, kendisine Herod'un oğlu süsünü veren bir adam Sezar'la görüşmek istemiş, fakat Sezar bu adamın elinde kraliyet işaretlerini görmediği için Kral Herod'un oğlu olmadığından şüphelenmiş, sonra da bunun doğru olduğu anlaşılmıştı.

Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasını takip eden korkunç savaşlardan sonra el falı da birçok diğer ilimler ve sanatlar gibi unutuldu. Batıl itikatlar seviyesine indi ve kapı, kapı dolaşan çingenelerin yahut göçebelerin işi oldu.

NEDEN YASAKLANMIŞ

Ancak 1475 yılında bir Alman, "El-Çizgilerini OEla Sanatı" isminde bir kitap yayınladı. 1490 yılında (Cyromantia Aristotlis cum Figurs) isimli eser yazıldı. Bu eser bugün İngiltere'de Birtish Museum'dadır.
Avrupaya yayılan el falı, sonra İngiltere'ye de yayılmış fakat Kral VIII. Henry, belki de talip olduğu kadınlar geleceklerini el fallarından öğrenirler diye el falını yasaklamıştı. Bilindiği gibi Kral VIII. Henry evlenmiş olduğu bütün eşlerini katletmiştir.

Fakat ne gariptir ki, Kral VIII. Henry'nin kızı Kraliçe Elizabeth'de el falına çok merak.sarmış ve bu sanatın ilerlemesini teşfik etmiştir. Böylece İngiliz Sarayına ilk olarak resmen bir falcı tayin edilmiş ve Dr. John pee dönemindeki bu falcı Kraliçe Elizabeth’e birçok işlerinde tavsiyelerde bulunmuştur. Bir gün falcı Dr. John Dee, Kraliçe Elizabeth'e İspanyol armadasının İngiltere'ye hücum etmesinin muhtemel olduğunu söylemiş, bunun üzerine armadanın yolunu kesmek üzere harp gemilerinin yapılması emredilmiştir.

AKLIN HİZMETÇİSİ

O tarihten bu yana el falı daima insanların araştırma isteğini tahrik edip durmuştur. Akıl ile el arasında, vücudun başka bir organı ile akıl arasında olduğundan daha fazla duyu sinirleri vardır. Bu sinirler nesiller boyunca o kadar büyük bir önem taşımıştır ki, el hareketli olsun hareketsiz olsun daima "insanın zihninden geçen herhangi bir düşüncenin en sadık hizmetçi sidir." denilebilir.
1853 Yılında profesör Mesmer isminde bir bilim adamı parmaklarının ucunda ve el'in avuç içi çizgilerinde, belleğe bağlı sinirlerin uçlarının bulunduğunu ve bu uçların, bir insan yaşadıkça birtakım titreşimlerde bulunduğunu ispat etmiştir.

Demek ki, çizgiler bir insana mizacını, karakterini hatta sağlık durumunu ortaya sermektedirler. Bu bakımdan dünyada hiçbir insanın avucundaki çizgilerin neden başka bir insanın avucundaki çizgilere benzemediğini kolaylıkla anlamak mümkündür.

DOĞADA HİÇBİR ŞEY SEBEBSİZ DEĞİLDİR

Sir Thomas Browne, "Religoio Medici" isimli eserinde şunları yazmıştır:
"Yüzümüzdeki çizgilerden başka elimizde de birtakım esrarengiz çizgiler yardır. Bunların rastgele bir şekilde çizildiklerini zanetmiyorum. Zira onları çizen el hiçbir zaman bir şeyi sebepsiz yapmaz... Bundan başka, şuna da eminim ki, kendi elimde gördüğüm işaretleri ve çizgileri asla başka bir elde bulamayacağım."

İnsanlar, yüz hatlarının mesela burnun, gözlerin yahut kulakların sınırlı birer şekli olduğu kabul edildiğine göre, eldeki çizgilerin de sınırlı bir şekilde olması gerektiğini kabul etmişlerdir.
Burnu anormal derecede iri olan bir insanın yüzüne baktığınız zaman "Bu adamda bir anormallik var" diye düşünürsünüz ve bu hususta haklı olabilirsiniz. Aynı şekilde mesela: "Bir kadının yahut bir erkeğin elinde akıl çizgisinin herkesin elinde olduğu gibi ufki olacak yerde birdenbire yukarıya doğru uzadığını görünce, haklı olarak: "Bu insanda bir anormallik var diye düşünebilirsiniz.

HER ÇİZGİNİN ANLAMI VAR

Fakat el falında biraz daha ileri giderek böyle bir çizgisi olan bir insan hakkında ''cinayet işlemeye eğirimi vardır" diye düşünebilirsiniz. Aynı zamanda el falı hakkında daha fazla bir bilginiz varsa "Bu insanın falanca tarihte bir cinayet işlemesi muhtemeldir" diyebilirsiniz.

Aynı şekilde bir insanın elindeki çizgilere bakarak ne kadar başarılı olup olamayacağını anlayabilirsiniz. Zira bir insanın hayatta başarılı olup olmaması kabiliyetlerine, eğilimlerine bağlıdır. En mütevazı ailede doğmuş olan bir bebeğin elinde net bir şekilde bir başarı çizgisi varsa, bu çocuk, ileride karşısına çıkan engeller ne olursa olsun, hepsini yener ve başarılı olur. Öğreniminin veya kültürünün az olması ona engel olmaz. Çocuk ne pahasına olursa olsun kişiliğini geliştirmek imkanını bulur.

KIRIK KÖPRÜYE GELMEDEN

Bilgi eksikliğini gerekiyorsa akşam kurslarına devam ederek tamamlar ve daha ilerideki yıllarda içindeki bu irade ve azim onu hayat mücadelesinden alıp ön plana geçirir. Böylece çocuk doğarken sahip olduğu yetenek sayesinde kendisini geliştirir.

Bir insanın elinde cinayet eğilimini gösteren çizgi nasıl daha çok küçük yaşta kendini belli ediyorsa, o insanın başarıya ulaşıp ulaşamayacağını ve yetenek sahibi olup olmayacağını gösteren çizgiler de daha küçük yaşta kendilerini belli ederler. Bu yetenekleriyle de başarıyı sağlarlar.

Bir insan herhangi bir yerden geçerken karşısına yıkılmak üzere olan bir köprü gelirse, başka bir yola mı sapar yoksa köprünün tamir edilmesini mi bekler? Yoksa bu köprünün yıkılmak üzere olduğunu gördüğü ve bunun peşin işaretlerini hissettiği halde, buna önem vermeyerek yoluna mı devam eder?

Şüphesiz, akıllı bir insan bu son hareketi yapmaz. Bir insan elindeki çizgilerde hayat yolunda kendisini böyle bir şey bekliyorsa, bu işareti hesaba katarak zamanında tedbir alarak bu yıkık köprüye doğru kendisini yönelten eğilimlere gem vurabilir. Hatta gerekiyorsa bambaşka bir yol da seçebilir.

ÇİZGİLER BİRER "HABERCİ" DİR

Elinde cinayet işleyebilir işaretleri bulunan şahıs, belki de çocukluğunda gayet uslu bir çocuktu. Fakat henüz çocukluğunda elinin içindeki çizgilerden, iradesini kemiren zaafların işaretini oElasını bilmediği için daha o zaman ruhunda kötü bir tohum halinde gelen eğilimlerinin gelişmesine fırsat vermiştir. Aradan yıllar geçtikten sonra zavallı annesi, oğlunun işlediği cinayet yüzünden idam cezası ile cezalandırıldığı zaman büyük bir olasılıkla çocuğun elindeki o "kırık köprü'' işaretini görmemiş olduğu için vaktinde tedbir alamamış olduğunu aklına bile getirmemiştir.

Birçok durumda olduğu gibi, bu olay da bilgisizliğin bir neticesidir. Zamanında tedbir alınacak bir durumun olduğunu bilmemekten ileri gelmiştir. Bir genç kız evlenince, mesut olup olmadığını bilmek ister, elindeki çizgiler, ona hemen evlenmektense, bir müddet daha beklediği takdirde, daha mesut bir evlilik yapacağını işaret ediyorsa, bunu görüp ona göre hareket etmesi şüphesiz mesut olma şansını çok daha fazla arttırır.

ZAMANINDA TEDBİR ALMALI

Tabiat hiçbir şeyi boşuna yaratmaz. Her şey insanlığın en mükemmel seviyesine ulaşmasını temin edecek şekilde yaratılmıştır. Tabiatın bu planının işaretleri elimizdeki çizgilerde mevcuttur. Doğru bir şekilde bu çizgilere bakılırsa bir insan kendisini daha mükemmel bir hale getirmeye çalışabilir ve böylece kendi kendini tanıyarak en iyi kabiliyetlerini kullanmanın çarelerini bulabilir.
 

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
Harf Falı.

Yere tebeşirle geniş bir daire çizilir, üzerine belirli aralıklarla alfabedeki harfler yazılır.
Fal sahibi dairenin içine girer, kendi etrafında dönmeye başlar; her seferinde düştüğü yere isabet eden harfler birleştirilir.


Ortaya çıkan sözcük yorumlanır.
 

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
Kum Falı.

Kum manasına gelen reml sözcüğünden türeyen Remil falının kökenini İdris Peygamber, Danyal Peygamber zamanına kadar dayandığını söyleyenler çoğunluktadır.

Bir ismi de kum falı olan Remil, ilk önceleri kumun üzerinde yapılan noktalara bakarak açılırdı, sonraları ise, bu fal için özel tahtalar yapıldı, bunların üzerinde bakılma yöntemine başlandı. andı. andı. andı. Remmaller, yani remil falı bakıcıları, bu falın kökeninin on altı satıra rasgele olarak işaretlenen noktalar olduğunu belirtirler. Bunların şekil ve yorumları, tek veya çift sayıdan oluşlarına göre belirlenirlerdi. Sorulan sorunun özelliğine göre cevap sistemi olan remilin tek olarak mana içeren şekilleri vardır.

Remilde tek sayılar nokta, çift sayılar ise birer çizgi olarak gösterilir. Kumu parmakla işaretlemek suretiyle, bir kağıda saymadan satırlar şeklinde noktalar koymak suretiyle veya zar atarak bakılabilmektedir remil falına.


Ayrı yeten remilin temelini teşkil eden on altı işaretin kağıtlara çizilerek, torbadan çekilerek bakılma biçimi de vardır. Bu durum her işaretten dört adet hazırlanması gerektiği bakımından biraz zor bir yoldur. Dörderli olarak ayrılan on altı satırdan meydana gelen remilde, satırların on beşten az, otuzdan çok nokta oluşturmaması gereklidir. Bu bir meleke işidir, onu falı bakacak olan remmal göz kararı yolu ile ayarlar. Dördüllerin ikinci satırı, ilk satırdan, üçüncü satırı ikinci satırdan, dördüncü satırı da üçüncü satırdan uzun olmalıdır. Remilin bu kuralına bir tek Reml-i Hazreti Ali adlı fal kitabında uyulmamaktadır. Onda üç satır hazırlanan noktalar ve her bir satırın bir önceki satırdan kısa olma zorunluluğu vardır. Ve o satırdaki noktaların sayısından sekiz çıkarılarak, yıldız isimlerinin yer aldığı listedeki yorumu okunur.

Remil İşaretleri Nasıl Değerlendirilir:

Bu işlemin başlaması bakımından adeta ibadet yapar gibi hazırlanmak gereklidir. Kişinin öncelikle aptesli olması, falın bakılacağı yerin son derece temiz olması gereklidir. Falı bakacak olan, baktıracak olan kişi temiz giyinmelidir, remil atmaya başlamadan evvel bir Ayete-l Kürsi, üç defa Ya Latif, üç defa İhdas, bir defa Fatiha ve özel bir dua okumak ve bütün bunları yaparken de kıbleye doğru dönmek gereklidir. Bu işleme başlamadan evvel ise kişi, tüm düşüncesini tuttuğu niyetine yoğunlaştırıp, sağ eli ile soldan sağa doğru noktalamaya başlamalıdır, her bir nokta atışında Allah'ın ismini anmalıdır. Remil falı bakımından uğurlu saatler veya durumlar vardır, bunlar ise ; bulanık hava, yağmur, kar, fırtına gibi durumlar ile kişinin karnının tıka basa dolu olduğu anlardır. Remil için en uygun zaman ise, deneyimler neticesi kuşluk vakti olarak isimlendirilmiştir.

Dokuz iyi, yedi kötü on altı işaretten ortaya çıkan remil de, pozitiflik ve negatiflik belirtileri de dört adet ayrı değer taşırlar. Bunlar; birinci derecede en güçlü oldukları anı sembolize eder iken, dördüncü derecede en zayıf değeri taşımaktadır. Pozitifliğin ismi sa'd, negatiflik belirtisinin ismi ise nahs olarak geçer. Derecelendirme ise,birinci derece dahil , ikinci derece sabit, üçüncü derece hariç , dördüncü derece munkalip ismiyle yapılmaktadır. Remilde oldukça önemli bir durum da remil baktıracak kişinin niyetini fal bakılmadan önce, açıkça söylemek zorunda olmasıdır. Buna neden olarak da işaretlerin sorulan soruya göre, cinsiyet, zaman, hastalık cinsi, yaş, eşyalar ve renklerin yorumu gösterilmektedir.


Kur'a Falı.

Kur'a falının değişik şekilleri vardır. Genellikle, fal bakmak isteyen kişinin belli bir düzene göre zar veya benzeri bir şeyi, düzenlediği levhaya atması ya da gözü kapalı olduğu halde parmağını levhaya rastgele basması ve bulduğu harfin yorumunu okuması şeklinde yapılır.

Eskiden yazılmış "Falname"ler bu amaçla kullanılırmış. Aşağıdaki fal bir tür kur'a falıdır.

28 tane ufak kağıt alınır. Fakat, hepsinin aynı boyda olması şarttır. Her birinin üstüne (ğ hariç) Türk alfabesindeki harfler yazılır. Sonra hepsi küçük bir torbaya konulur. Niyet tutulduktan sonra el, torbaya sokulup bir kağıt çekilir. Çekilen harfin yorumu okunur.

HARFLERİN YORUMU

A. Niyetiniz olacak; şansınız açılacak, her işinizde başarıya ulaşacaksınız. Niyetinizi evlilik için tuttuysanız, o evlilikte hayır var!
B. Niyetiniz en kısa zamanda gerçekleşecek.
C. Niyetinizin gerçekleşmesi şüpheli. Dikkatli olun!
Ç. Niyetinizin gerçekleşmesi şüpheli ama, üzülmeyin.
D. Niyetiniz gerçekleşmeyebilir, ama üzülmeyin.
E. Niyetiniz gerçekleşecek. Muradınıza ereceksiniz.
F. Niyetiniz gerçekleşecek.
G. Niyetinden ümit ettiğini bulamazsın. Bu işte pek hayır yok!
H. Niyetiniz gerçekleşecek.
I. Niyetinden ümit ettiğini tam olarak elde edemeyeceksin. Dikkatli ve sabırlı olman gerek!
İ. Niyetinizde hayır yok, zarar görebilirsiniz. Dikkatli olun!
J. Niyetiniz gerçekleşecek. Hayır var!
K. Bu niyetinizin gerçekleşmesi için çok çalışmanız gerekmektedir. Sabredin!
L. Acele etmeyin, sabredin!
M. Niyetinizin gerçekleşmesi şüpheli. Üzülmeyin, başka bir iş deneyin!
N. Niyetiniz hiç ummadığınız bir şekilde gerçekleşecek. Şükredin!
O. Niyetinizin gerçekleşmesi için çok çalışmanız şart. Sabredin!
Ö. Niyetinizde hayır yok! Vazgeçerseniz, hiçbir şey kaybetmezsiniz.
P. Niyetiniz gerçekleşecek.
R. Niyetiniz gerçekleşecek.
S. Niyetinizin gerçekleşmesi şüpheli. Üzülmeyin!
Ş. Niyetinizde hayır yok! İşi oluruna bırakın!
T. Niyetiniz ümit ettiğinizden de hayırlı olacak.
U. Niyetiniz gerçekleşecek. Her istediğinizde kavuşacaksınız. ancak, başarılarınız başınızı döndürmesin!
Ü. Niyetinizin gerçekleşmesi şüpheli. Zarar görmeniz ihtimali var. Dikkatli ve sabırlı olun!
V. Niyetiniz gerçekleşecek.
Y. Niyetiniz er geç olacak. Bir süre sabredin!
Z. Niyetinizde hayır yok! Üzülmeyin!


Nohut Falı.

Sadece kendinizi tutarak bu falı açmazsınız. Çünkü sağ taraf daima başkasını, sol taraf sizi temsil eder. Yani bu falla sevgilinizle olan ilişkinizi ve iş hayatınızdaki durumunuza bakabilirsiniz.

Nohutların kalanı bir araya getirilir, yine 3'e bölünür.>
Sağdaki kısmı 4'er 4'er ayrılır, geriye kalanı ilk sıranın altına sağına konulur.

Orta kısmı 4'er 4'er ayrılır, kalanı 2.sıranın ortasına konulur.

Üçüncü kısmı 4'er 4'er ayrılır, kalanı ikinci sıranın soluna konulur. Böylece ikinci sıra da tamamlanmış olur.

Kalan nohutlar yine karıştırılıp 3'er ayrılır.

Sağdakini üçüncü sırada sağ başa, ortadakini onun yanına 3.sıraya ve soldaki de üçüncü sıranın soluna konulur. Böylelikle 3.sıra tamamlanmış olur.

Bundan sonra yorum yapılır.

Fal, bu şekilde 3 kere açılır.

ÇIKAN SAYILARA GÖRE HER SIRANIN YORUMU

Her sıradaki nohutlar sayılarla belirtilmiştir.
1.SIRA:
Nohutlar aşağıdaki şekildeyse:
1 1 3
1 1 3

Tek başınıza bir yol yapacağınız anlamına gelir.

İlk sıra aşağıdaki gibiyse, istekleriniz gerçekleşecek demektir.
3 1 1
3 1 1

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; keder, üzüntü işaretidir.
2 1 2
2 1 2

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; istekleriniz gerçekleşecek demektir.
3 3 3
3 3 3

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; sevinç işaretidir.
3 2 4
3 2 4

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; sevinç işaretidir.
3 4 3
3 4 2

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; niyet ettiğiniz konuda görüşmeler yapacağınıza işarettir.
4 1 4
4 1 4

2.SIRA:

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; tek başınıza kalacak, biraz heyecanlanacaksınız. Ayrıca, evde huzursuzluk işaretidir.
1 1 2
1 1 2

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; düşündüğünüz kimsenin 2 şey düşündüğünü veya kararsız kaldığını göstermektedir.
1 2 1
1 2 1

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; düşündüğünüz kimseyle anlaşacağınızı, fikirlerinizin birleştiğini göstermektedir.
2 4 2
2 4 2

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; soldaki 3 neşeli olduğunuzu, sevindiğinizi gösterir. Ortadaki 3 ise, evinizdeki bolluğu açıklamaktadır. Tuttuğunuz kimse, 2 şey düşünmektedir veya kararsızdır.
3 3 2
3 3 2

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; siz de tuttuğunuz, kimse de çok sevineceksiniz ve fikir birliğine varacaksınız. Veya ikinizi birden sevindirecek olan şey fikirlerin birleşmesidir.
3 2 3
3 2 3

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; sağdaki 3, tuttuğunuz kimsenin neşesinin yerinde olduğunu; soldaki 4, sizin sıkıldığınızı ve ortadaki 1 ise, evinizde tatsızlık olduğunu gösteriyor.
4 1 3
4 1 3

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; soldaki 4 dedikodu duyacağınıza işarettir. Sağdaki 2 ise, tuttuğunuz kimsenin iki şey düşündüğünü göstermektedir.
4 2 2
4 2 2

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; sıkılıyorsunuz. Tuttuğunuz kimseyse, heyecanlı, yuvasında da bolluk görülüyor.
4 3 1
4 3 1

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; istekleriniz gerçekleşecek demektir.
4 4 4
4 4 4

3.SIRA:

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; soldaki 1, sizin haber alacağınızı gösteriyor. Ortadaki 1, bu haberin yoldan geleceğini belirtiyor. Sağdaki 2, tuttuğunuz kimseden haber alacağınızı açıklıyor.
1 1 2
1 1 2

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; sağ ve soldaki 1'le ortadaki 2 niyetinizle aranızda bir haberleşme olacağını gösteriyor.
1 2 1
1 2 1

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; haber alacaksınız. 4, tuttuğunuz niyetin para alacağını gösteriyor. Ortadaki 3 ise, bu paraya çok da sevineceğinizi gösteriyor.
1 3 4
1 3 4

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; ev değiştirme ya da yolculuk işaretidir.
1 4 3
1 4 3

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; soldaki 2, sizin bir yol yapacağınızı ve ortadaki 2 ise biriyle konuşacağınızı gösteriyor. Sağdaki 4 ise, tuttuğunuz kimsenin para alacağına işarettir.
2 2 4
2 2 4

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; sağ ve soldaki 2, aranızda bir konuşma geçeceğini ve ortadaki 4 ise yine birbirinize bir şey vereceğinizi gösteriyor.
2 4 2
2 4 2

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; 3 neşeli, sevinçli olduğunuzu gösteriyor. Ortadaki 3, evinizde bolluk, neşe veya mutluluk olduğunu açıklıyor. 2, tuttuğunuz kimsenin bir haber alacağını belirtiyor.
3 3 2
3 3 2

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; sağ ve soldaki 3'le ortadaki 2 ortak sevinci gösteriyor.
3 2 3
3 2 3

Nohutlar aşağıdaki şekildeyse; çok iyi sayılır, fal sahibi, istediğini elde eder.
4 4 4
4 4 4
 

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
Nokta Falı.

Sessiz bir yerde masa başına oturulur. Masanın üstüne temiz bir kağıt konulur.

Elde kalem olduğu halde niyet tutulur.

Örnek:>
........ / ........ / ........
. / ........ / ....
.... / ........ / ...

NOKTALARDAN BULUNAN RAKAMLARIN YORUMU

1. Niyetiniz istediğiniz gibi gerçekleşecek.
2. Niyetinizin olması şüpheli. Zaten tuttuğunuz niyetten size hayır yok.
3. Niyetiniz er geç olacak. Bu işte hayır var.
4. Sabredin. Azimle çalışırsanız niyetiniz gerçekleşecek.
5. Sıkıntıdan kurtulacaksınız. Şansınız açılacak, hemen hemen her isteğiniz gerçekleşecek.
6. Niyetiniz istediğiniz gibi olacak. Bütün işleriniz olumlu yönde gelişecek.
7. Niyetiniz olacak. Bu işte hayır var. Ancak, azimle çalışmanız şart.
8. Niyetiniz gerçekleşmeyecek. Zaten bu işte hayır yok.


Papatya Falı.

Seviyor, sevmiyor; geçiyorum, kalıyorum diyerek papatyanın yaprakları koparılarak bakılan "Papatya falı" eskiden özellikle gençler ve öğrenciler arasında yaygındı.

Saplı bir papatya koparılır. Sonra dilek tutulur. Mesela, "X beni seviyor mu?" denir.

Sonra, seviyor denilerek bir tane, sevmiyor denilerek bir tane koparılır. Yapraklar bitinceye kadar devam edilir.

En son koparılan yaprak ne diyorsa, ona göre karar verilir.

Su Falı.

Su falının birkaç çeşidi vardır. Herkesin uygulayabileceği su falı şudur:

Bir tas su ya da bir bardak su doldurulur.

Suyu, falına bakacak kimsenin doldurması şarttır.

Sonra sessiz, sakin ve fazla ışık olmayan bir yerde oturulur. Niyet edilir. Mesela, "İşe gireceksem, suyun içinde Ay doğsun!" denir. Sonra, dikkatle mümkün olduğu kadar göz kırpmadan suyun içine bakılır. Bir süre sonra suyun içinde şekiller belirir.

Tesbih Falı.

99'luk tesbihin püskülünden tutulur.

Niyet edilir. "şu, şu işim olacaksa, tesbih, ileri geri hızlı sallansın!" denir.

Sonra üç İhlas, 1 Fatiha okunup bütün ölmüşlerin ruhlarına bağışlanır.

Tesbihi tutan elin kolu, dirsekten kıvrılarak ve hiç bir yere temas ettirilmeden tutulur.

Tesbih sallanırsa, dilek olacak demektir.


Yaprak Falı.

1 tane yaş incir yaprağı alınır, falına bakılacak olan, adını ve sorusunu yaprağı zedelemeden dikiş iğnesi ile üzerine yazar.
Sonra yere bırakır. Rüzgar yaprağı kımıldatmazsa, cevap "Olumlu" sayılır.
 

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
Zar Falı.

3 zar alınır. Fincanın içine konulup sallanır. Sonra, masanın üstüne atılır. Zarların üste gelen yüzlerindeki noktalar toplanarak bulunan sayının yorumu okunur.

1) Zarların biri veya hepsi masadan düşerse. "Münakaşa edeceksin" demektir.
2) Zarın biri, diğerinin ütüne gelirse; "Hediye alacaksın" demektir.
3) Sayıların yorumu 3'ten başlar.

SAYILARIN YORUMU

3. Hoş bir sürprizle karşılaşacaksın.
4. Uzun zamandan beri arzuladığın şey gerçekleşecek.
5. Yakında tanışacağın bir yabancı ile çok iyi arkadaş olacaksın.
6. Bir miktar mal kaybın, zararın olacak.
7. Bir skandala karışacaksın.
8. Gerçekte yapmadığın bir şeyden ötürü suçlanacaksın.
9. Bir düğüne gideceksin; bekarsan bu düğün senin olabilir.
10. Oldukça önemli bir şey olacak.
11. Miras alma ihtimali var.
12. Yakında bir mektup alacaksın.
13. Üzücü bir olayla karşılaşıp, etkileneceksin.
14. Bekarsan, yakında aşık olacaksın.
15. Dikkatli olmazsan, başın derde girecek.
16. Neşeli bir yolculuk yapacaksın.
17. Yakında çok değerli bir şeye sahip olacaksın.
18. Yakında önemli bir olayla karşılaşacaksın. Ondan sonrada arzu ettiğin şeylerin hemen hemen hepsine sahip olacaksın.

BAŞKA BİR USÜL

Masanın üstüne tebeşirle normal büyüklükte bir daire çizilir. 2 zar alınır. İyice salladıktan sonra masanın üzerine atılır. Dairenin içine giren zarın rakamı not edilir. (Dairenin dışına düşen zar hesaba katılmaz.)
Sonra, aynı şekilde 2'nci ve 3'üncü kere atılır. Bütün rakamlar toplanıp, bulunan sayının yorumu yukarıdaki listeden okunur.

Örnek:

İlk seferde; 3 ve 2 atılmış olsun, 3 + 2 = 5'tir.
İkinci seferde; 6 ve 2 atılmış olsun, 6 + 2 = 8'dir.
Üçüncü seferde; 1 ve 3 atılmış olsun, 1 + 3 = 4'tür.
5 + 8 + 4 = 17'nin yorumu okunur.

(Alıntıdır)
 
Üst