Rüyalar, Vizyonlar ve Birleşik Alan

embriyo

Elit Üye
Katılım
19 May 2010
Mesajlar
2,217
Tepkime puanı
884
Konum
Ankara
İş
Ressam
Farkındalık, biz insanlara dışarıdan gelen bir etki değil, içteki tıkanık ve karartıların şifası neticesinde ulaşılan parlaklık seviyesidir. Fizik bedende bir rahatsızlık olduğunda modern tıbbın öncelikle ne yaptığını hatırlayalım; Röntgen ya da daha gelişmiş yöntemlerle bedenin sorun/karartı bulunan bölgelerini belirlemeye çalışır.

İşte rüyalar da psişenin (bir bütün olarak insanın) röntgen filmleridir. Bu filmlerin (rüyaların) dilini çözmek için hiç şüphesiz bir uzmana ihtiyaç vardır. Aslında uzman, bu sembol lisanını bilen kişi değil, sembol lisanını ortaya çıkarabilecek olan “soru tekniğinin” uzmanıdır. Bir G.Jung izdeşi olan Gayle Delaney şöyle söylüyor: “Rüyalar, gerçekten düşündüğümüz ve hissettiğimiz şeyi bize anlatırlar, düşündüğümüzü ve hissettiğimizi ileri sürdüğümüz şeyi değil. Uyanıkken kendimizi körleştirebilir ve bir budala yapabiliriz; ama uyurken bunu asla yapamayız! Rüyalar tıpkı ruhumuzdan gelen bir mektup gibidir; güç, bilgi, yaratıcılık ve sağlık kaynağıdır.

Eğer rüyalarımızı göz ardı edersek kendimizi “herkes için erişilir olan ama çoğu insanın farkında olamadığı” zekâdan yoksun bırakmış oluruz.” Kızılderililer ve atalarımız kuzey Asya geyik insanları; hayatta bir insanın başına gelen en kutlu (kut, ön Türkçede ruh anlamına gelir) şeyin rüyalar ve vizyonlar olduğunda mutabıklar.

Birleşik Alan Kullanımı(BAK) uygulaması, gerek kadim öğretiler gerekse kuantum fiziği ile kendi düşünsel ve pratik yolculuğumun verileri bir araya getirildiğinde sanki hep elimizin altında idi buna rağmen deneme aşamasında hepimizi şaşkına çevirdi.
Prensipte bu uygulamanın temeli, bir kişi olarak “BEN” öznesi ile her bir cümleye başladığımızda; iki ayrı ve temel ben’den bahsediyor oluşumuzla ilgilidir. Birincisi, her birimizin ben öznesinin TEK bir BEN oluşu, ikincisi ise her birimize has, eşi benzeri olmayan biricik ben oluşudur. Biricik (unique) olan dünyadaki insan sayısı kadar çeşitte olan benlerimiz, kendimizi olduğumuz yaşa kadar belirleyip özelleştirdiğimiz ben’dir.

Bu yönüyle bireysel benliğimizdir (parçacık). Diğeri ise hepimizde bulunan tek BEN yönüyle bileşik benliğimizdir (dalga). Bu gözlemlerimiz neticesinde Bileşik benliğimizin bir ağ bağlantısı olduğunu söylemek pek de yanlış olmayacaktır. İşte Birleşik Alan Kullanımı uygulamasında biz bu ağ bağlantısına sorular yöneltiyor ve her seferinde onun bizlere gösterdiği cevapları şaşkınlık ve hayranlıkla izliyoruz. Holografik yapımızın bir belirtisi sayılabilecek bu uygulamamız her seansta yeni bir yönüyle kendini ortaya seriyor ve bizi yeni denemeler yapmak için heveslendiriyor. Bu uygulama ile her türlü soruya cevap bulabiliyoruz, yeter ki soruyu akıl edebilelim.

Alıntı
 
Üst