Eski MISIRDA Din

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,096
Tepkime puanı
4,962
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog



[color=red:2ohx7t21]Eski Misir'da Din Bilimi[/color:2ohx7t21][color=yellow:2ohx7t21]
Eski çaglarda olusan bütün dinlerin çogunda su dört madde, prensip olarak bulunmustur:



1-Tanri Kavrami

2-Mitoloji ve Efsaneler

3-Dini Inanislar “dogmes”

4-Dini Ayinler



Bu temel prensiplere göre, eski çagda Misir’in dini hayatini incelemek için iki çesit belgeye sahibiz.

1-Hiyerogliflerle olan her türlü dini metinler, mabet ve mezar duvarlarindaki dini inanislar ve ayinlerin tasviri. Klasik bazi tarihçilerin; Herodot, Sicilyali Diodor ve Strabon gibi, Misir’in eski dini hakkindaki gözlem ve rahiplerden duyduklarini yazmalaridir.



2-Mabetlerde, mezarlarda her çesit ilahlarin heykelleri, heykelcikleri veya çizilmis, boyanmis resimleri. Eski Misir medeniyetine ait mabet harabelerinde, mezarlarda bu çesit ilah heykel ve resimlerine rastlanmaktadir. Bunlar bazalt ve granitten olan heykellerden baska, bronz ve altindan heykelcikler, çesitli hayvan baslariyla temsil edilen ilah ve ilaheleri göstermektedir.

Misir’in din hayatinin eksik yönü, iman ve inanma kismidir. Bir de çogu dinlerde esas olan mukaddes kitabin, burada bulunmayisidir.

Misir’in tarih önceki devirlerindeki din düsünceleri, totem esasina dayanir. Birer siyasi ve idari bölme olan eski Misir’in “Nom”lari, totem olan hayvan isimlerini tasirdi. Mesela çakal, köpek, yilan, sahin normlari gibi.

Klan halinde yasayan insan gruplari bir yere yerlesip siteler, (Nom) olusturduktan sonra sembolleri olan totemler, o yerin ilahi ve mabudu olmustur. Eski din inanislari bunlara dayanmaktadir.

Eski devirlerdeki bir halkin dini, oturdugu memlekete ve sürdügü hayat tarzina göre degisir. Iste buna göre Misir dini de ilhamini muhitinden almistir.

Misirlilar bir çok ilahlara sahiptiler. Eski Misirlilarda bu Tanrilar önemli bir yer isgal etmislerdir. Eski Misir dini, bir çok ve çesitli ilahlari mukaddes saymistir. Onlarin heykellerini, resimlerini yaparak sekillendirmislerdir. Misirlilar genellikle çok ilahli Tanri kavramina inanirlar. Ancak 4. Amenofis devrinde tek ilahli bir düsünce reformu, devamsiz bir hareket olarak kaydedilmistir.

Misir ilahlari konularini gökten, topraktan, sudan, bitkilerden, hayvanlardan ve insanlardan alirlar. Misirlilara göre her seyin basi gök tanrisindadir ve bütün eski tarih boyunca, Gök ve Nil ilahlari daima en önemli Tanrilar olarak kalmislardir.

Gök Ilahinin ismi ve sekli degismekle berber, gökyüzündeki yildizlar, günes ve ay en eski ve devamli ilahlar arasindadir. Sonra yeryüzü ilahlari gelir ki, toprak, su ve agaçlar bunlarin sembolüdür.

Hayvanlar alemi ise Misir ilahlari arasinda en kalabalik yeri isgal ederler. Bu mukaddes sayilan hayvanlar, bazen bizzat kendileri veya bir özel isaret ile, bazen de sadece baslari ile insan vücudu üzerinde temsil edilmislerdir. Mesela Osiris ölüler ilahidir.

Misirlilarin ilah kavrami hakkindaki bilgileri sadece metinlerden ögrenebiliyoruz. Mesela, piramit metinlerinde, bir firavun öldügü zaman nasil ve ne suretle ilah mertebesine yükseliyor? Bu metin de az da olsa bilgi verilmektedir.[/color:2ohx7t21]





[color=red:2ohx7t21]Rahipler – Ayinler – Mabetler: [/color:2ohx7t21]

[color=cyan:2ohx7t21]Misir dininin tatbikatini rahipler yapar ve onlar bu teolojiyi düzenlerlerdi. Rahipler krallar tarafindan çok zengin bir hale getirilmislerdir. Rahipler, halk tarafindan ilahlara kesilen kurbanlar ve verilen hediyelerle bol bol geçiniyorlar ve mabetlerde genis yerlerde oturabiliyorlardi. Ayni zamanda da devlete vergi vermekten muaftilar. Angarya islerde çalistirilmadiklari gibi, askeri görevde görmüyorlardi. Böylece halk içinde bir otoriteye sahiptiler.

Mabetler, Misir sehrinde en önemli yeri isgal ettigi gibi, abide bakimindan da en büyük binalardir. Mabet tanrilarin evi, heykel ve sembollerin saklandigi mukaddes ter, ayni zamanda da totem sayilan hayvanlarin serbestçe girebildikleri bir bina idi.

Ayinler, büyük dini törenlerden baska, her gün mabetlerde gerçek formüllü dualarla ilah heykellerin önünde yapilir ve bunlari ya bizzat kral veya rahipler idare ederlerdi. Mabedin içine güzel kokular yakilir ve rahibeler tarafindan müzik çalinarak dans edilirdi. Ayinler her gün ve her mabette ayni sekilde icra edilirdi.

Buna göre ilahlarin da krallar gibi, iki esasi vardir:

1- Vücut “Zet”ki yeryüzünde ilahi temsil eder.

2- Ruh “Ka” ise ilahi ve semavi olan elmandir.

Ilk temsil edilen ilahlar MÖ 4000 ortalarinda baslamistir. Misir’in dini fikirleri belirten ilk belgelerden biri MÖ 2625 yilinda Saqqara piramitlerindeki, Kral Unas’in mezarinda olan yazidir. Heliyopolis’te yer tutan ve Günes temeline dayanarak “Ra” adini tasiyan mabut bulunur.

Misir’da bir de ayni kavrami ifade eden ilahlar, baska baska isimlerde de anilmislardir. Mesela Hor, Ra, Aton isimleri hep Günes’i temsil eden ilahlardir. Bunun sebebi siyasi merkezlerin degismesidir.

Misir ilahlarini iki büyük grupta toplayabiliriz: Yerel Totemler “gök” ve Yer Ilahlari.

Yerel totemler, göçebe kabilelerin yerlestikleri sitelerde, mukaddes saydiklari hayvan ve putlari insan vücudu ile de birlestirerek temsil ettikleri ilahlardir. Bu suretle kabile ilahlari, yerel tanrilar olmuslar ve “sitenin hakimi” sayilmislardir.

Ilahlar ilk zamanlarda erkek olsun kadin olsun yalniz yasar ve hakimiyetini korumada çok kiskanç davranirdi. Fakat Misirli buna bir aile olusturmakta gecikmemis, evli düsünülen ilah çocugu ile beraber bir üçlü sisteme geçmistir.

Bunda bas hakim olan baba degildir. Bazen de kadin ilahe tamamiyla hakim durumdadir. Mesela Dendara’daki Hathor gibi.

Ilah ailesiyle beraber kendi sarayi sayilan mabette oturur, bazen de yanina baska ilahlarin girmesine izin verebilirdi. Yeryüzünde yasayan ve Tanrinin sembolü temsil edilen Firavun da her vakit ilahin karsisina çikabilirdi.

Fakat kral her mabette ayni zamanda bulunamayacagi gibi, kendisine vekil olarak rahipleri birakir ve onlar ilaha, mabede ve onun arazisine bakarlardi.

Bazi yerel ilahlarin hakimiyet sahalari, zamanla da genislemistir. Bunun en tipik örnegi Deltada Busiris eyaletinde bir agaçla temsil edilen bitki ve ölüler ilahi Osiris’in ta Güney Misir’a kadar gidisidir. Buradan önce Memfis’e giderek, yerel ölü ilahi olan Anubis’in yerine geçmis, sonra da Yukari Misir’da Abidos’ta köpek sekline girerek ölüleri korumustur. Sonraki devirlerde ise bütün Misir’da Osiris ölüler ilahi olarak yer almistir.

Bu yerel ilahlarin esas ilk merkezleri kesin olarak pek tespit edilmemekle birlikte, bir çoklari daima malum olmustur. Mesela Asagi Misir’da Horus, Busiris’te Osiris, Memfis’te Ptah, Dendara’da Hathor gibi.

Eski fikirden kalmis olarak tarihi devirlerde de tapilan canli hayvanlar olmustur. Bunlarin en baslicasi ve söhret sahibi olan , Memfis’te takdis edilen Apis Öküzü’dür. Beyaz lekeleri olan siyah renkli bu öküzün, basinda üçgen seklinde beyaz bir alametin olmasi lazimdi. Memfis’te beslenerek korunmustur. Bu hayvan Ptah’in bir canli numunesi sayilir ve onun bu hayvanda yasadigini rahipler anlayabilir sanilirdi. Alnindaki siyah üçgenden baska sirtinda akbabaya benzeyen bir sekil, sag yaninda bir hilal, dili üzerinde ise hamam böcegine benzeyen bir isareti bulunmasi gerekti. Ayni zamanda da kuyruk tüylerinin çift olmasi gerekiyordu. Bu sartlara uyan Apis Öküzü Ptah mabedinin karsisina yapilmis bir mabette, itina ile rahipler tarafindan bakilir ve beslenirdi. Gündüzleri belirli zamanlarda avluya çikarilan mukaddes öküzün her hareketinde rahipler bir anlam çikarirdi. Bu hayvan ölünce Misirlilar tarafindan büyük bir matem oldu. Ama yenisinin meydana çikisi büyük sevinç olurdu. Ölen öküzler mumyalanarak büyük cenaze törenleri yapilir ve Saqqara’da bulunan yer alti galerilerindeki lahitlere konulurdu. Isis-Apis olan bu hayvan için, Serapeum denilen mabette ayinler yapilirdi. Ölünce yerine yeni bulunan Apis geçer ve totem hayvan yasamis olurdu.[/color:2ohx7t21]

[color=green:2ohx7t21]Ilahlara bir takim kuvvetler de atfedilmistir:

1- Osiris : Ölüler Tanrisi.

2- Ptah: Artistlerin ve Madencilerin Tanrisi.

3- Hathor : Ask ve Nese Tanriçasi.

4- Maat: Adalet ve Hukuk Tanrisi.

5- Sobek: Sular Tanrisi

6- Seshet: Yazi Tanriçasi.

7- Sekhmet: Savas Tanriçasi.

8- Min: Çöllerdeki Seyyahlarin koruyucusu ve Hasat Tanrisi.

9- Tot: Ay ve Ilim Tanrisi.

10- Geb: Toprak Tanrisi.

11- Set: Kuraklik ve Kötülük Tanrisi

12- Isis: Analik ve Bereket Tanriçasi.[/color:2ohx7t21]


[color=yellow:2ohx7t21]
Gök ilahini çok büyük bir inek seklinde düsünen Misirlilar, ona “Hathor” adini vermislerdir. Arz Onun ayaklari altinda durdugu farz edilir ve karninda ise yildizlar parlardi. Diger taraftan bu Gök Ilahi’na bazi eyaletlerde “Sibu” adi verilmistir.

Ay ilahina “Tot” adi verilmistir. Fakat bunlarin içinde en büyük olarak Günes Ilahi “Amon-Ra, Horus” basta sayilir. Misirlilarin “Yaradilis Destani” bu günes fikrinden dogar. Onlar günesin dünyada ilk dogdugu günü “Yaratan” kabul ediyorlardi. Bu ilah, bitkileri, hayvanlari ve insanlari yaratmistir. Ilk yaratilan insanlar “Ra”nin dogrudan dogruya çocuklaridir.

Bundan baska toprak ilahi da yer almaktadir. Toprak Ilahi “Geb”dir. Bazen de bu tanri “Isis” kabul edilirdi[/color:2ohx7t21]
 
Üst