Dünya dışı varlıkların gerçekliği pek çok kişi için kabul edilebilir ya da doğru olsa hatta gerçek bile olsa bu bilimsel verilerle ve gözlemlerle kanıtlanmadan doğru olarak kabul edilmeyecektir, literatüre geçmeyecektir. Bu noktaya geldiğimizde konu üzerine yürütülen fikir alışverişine nokta koymak zorunda kalıyoruz. İşte bu ironiyi ortaya koyuyor.
Bilim dediğimiz şey aslında insanların üzerine fikir yürütebildiği her şeyi ortaya çıkartabilmek üzerine kurulu bir yapı değil mi? Aslına amacım bu konuları tartışmak değil. Ancak mesajınız üzerine bahsetme gereği duydum.
İnsanlığın bugüne kadar öğrenebildiğimiz tarihinde bahsettiğiniz veriler mevcut. Ancak şunu sormak istiyorum gelişmişlik derken neden aklımıza hep şu an sahip olduğumuzdan daha üst noktada olan teknolojiler geliyor? Belki de şu an yaşadığımız uygarlığa o kadar körü körüne bağlıyız ki daha farklı olanı hayal bile edemiyoruz. Şöyle bir örnek vereyim, yazı bulunana kadar iletişimi kolaylaştırmak ve konuşulanları kalıcı hale getirmek kabul edilebilir, gerçekleştirilebilir bir gelişimdi. Ancak onlar için bizim şu an sahip olduğumuz teknoloji büyük ihtimalle hayal edilemeyecek bir şeydi. Bugün yaşayan insanlar için de bana göre aynı şey geçerli. İnsan türü devam ederse büyük ihtimalle binlerce yıl sonrası için de bahsettiğim durum geçerli olacak. Ve o gün gerçekleştirilenleri bir bugün hayal bile edememiş olacağız. Ancak insan türünün çevresel faktörlerden dolayı daha farklı bir gelişim yaşadığını düşünelim. Bunu Einstein'e atfedilen bir sözle açıklamak istiyorum
"Üçüncü dünya savaşında hangi silahlar kullanılacak bilmiyorum ama dördüncü dünya savaşında insanlar taş ve sopalar kullanacaklar."
İnandığım tüm durumları bir kenara bırakmaya çalışarak konuşuyorum.
Tüm bu durumlarda ve yaşananlarda insan türünün sosyolojik ve ekonomik alanlarda geçirebileceği büyük değişimler, yaşayabileceği büyük gerileme ya da ilerlemeler bana olasılık dahilinde geliyor.
Özellikle insan ve maymun-insan türlerin toplumsal gelişimi, homo-sapiens-sapiens'in sadece son on bin yılda yaşadığı süreç, geçmişteki türlere, daha önceki yavaşlığına rağmen sadece birkaç bin yılda kurduğu uygarlıklar benim için tüm durumları olasılık dahilinde tutuyor. Tabii ki tarih söz konusu olduğunda özellikle görsel kanıtlar ve bu kanıtların doğru bir şekilde değerlendirilmiş olması gerekecektir. Bu da bir gerekliliktir.
Ancak bu kadar üye neden bilimin büyük bir şüpheyle yaklaştığı konuların yer aldığı bir forumda yer alıyor? Bunu sorgulamak ya da eleştirmek amacıyla sormadım. Pek çok kişi bu alanlarda çalışmalar yapıyor, bir o kadar kişi burada yazılanların gerçekliğini kabul ediyor, kabul etmeyenler ise neye inanırlarsa inansınlar bizlerin bu inancını, yaptıklarını merak ediyor. Bugün bilimsel olarak bu inanılanlara hurafe, safsata ya da metafizik deniliyor. Ancak bilimin ilerleyişine bakarsak bugün gerçekleştirilenler de geçmişte öyleydi. İnsan türünün de gelişimi böyle ilerliyor zihinsel olarak.
Dünya dışı yaşama tekrar gelirsek bu konuda pek çok nokta kat ettiğimizi düşünüyorum. Geçmişte varlıkları kabul edilmezken bugün varlar ama nasıl olduklarını ya da nasıl iletişim kurabileceklerini düşünüyoruz. Bugün kendi türümüzdeki farklı kültüre mensup insanları anlayamazken onlar insanlara ne olarak baktığını düşünüyoruz.
Benim bakış açıma göre evet şu an bahsettiklerimi "teori". Kanıtlanana kadar da teori olarak kalacak. Ancak uç demek ne kadar doğru?
Tabii ki de şurada şu belgesel var, şu anlatılmış demeyeceğim. Çünkü ben inandığım halde şu an halka açık platformlarda sunulan pek çok veri bana hem yetersiz geliyor hem de aynı şeyleri görmekten çok sıkıldım. Ancak zihni açık olanlar ve araştırmayı bilenlerin karşısına "her konuda" mutlaka daha fazla bilgi çıkacaktır.
Konudan çok saptığım için özür diliyorum. Ancak başlıktaki durumu bu bakış açısı ile bakmanın da farklılık yaratabileceğini düşünüyorum.