Abdestin Tıbbı Yararları

  • Konbuyu başlatan Üye silindi 15237
  • Başlangıç tarihi
Ü

Üye silindi 15237

Abdest çogumuza zor gelir. Ancak kul, kendine zor geleni yaptikça kullugunu ispatlar. Nefs, böylece uyuşukluktan arinarak huzur-u Ilahiye hazir hale gelir. Işte bu ilk silkiniş Allah’in çok hoşuna gittigi için, peşin bir saglik nimeti lütfeder. Öyle ki Rahman, abdesti emreden ayetinin sonunda şöyle der
"Abdest alin ki, size verdigim nimeti tamamlayayim"

Peki nedir abdesti bu derece önemli kilan faktörler?

.. Abdestin Tibbi Mucizeleri ..

Ondört asir önce temizligin t’sinin bile olmadigi bir ortamda gelen bu hikmetli reçete tam anlamiyla bir Kur’an Ahlâkidir. Ancak abdestin getirdigi saglik mucizeleri temizlikten ibaret degildir. Akillara durgunluk verecek bin bir biyolojik sir gizlidir onda. Üç gurupta özetlersek:

1.Dolaşım Sistemine katkıları:

Kalp, 100.000 km’ye yakin damar ağıyla bütün vücudu besleyen çok geniş bir sistemin motorudur. Damarlar kalpten uzaklaştıkça kılcallarına ayrılarak son hücreye kadar her alanı, her dokuyu besler. Öyle ki hayati organ ve dokulari birden çok damar agi kontrol eder. Kilcal damarlarin işlevini devam ettirebilmesinin en önemli şarti ESNEKLIGININ korunmasidir. Ne çare ki, stres ve oburluk (obezite) kılcalların işini bitirir. Bundandır ki obezite ve strese bağlı olarak ortaya çıkan "esneklik kaybı" kalp-damar hastalıklarının ve bunamanın baş sebeplerindendir.

Peki abdest bu korumanın neresindedir?

Bu tehlikeli gidişten uzaklaşmanın en pratik ve sağlam yolu, kan damarlarına genç yaşlardan başlayarak esneklik kazandırmaktır. Özellikle kalbe uzak olan bölgelerde (el, ayak gibi) bu jimnastiğin yapılması daha önemlidir.
Ama damarlara nasıl esneklik kazandırabiliriz diye düşünmeyin! Her şeyin bir çaresi var: Tabii ki egzersiz salonlarında -Ab shaper- larla bu iş olmaz. Damarlara esneklik kazandırmak için basit bir fizik yasasından faydalanabiliriz: "Isı farkıyla hareket"

Evet, damarlarımızı isi farkından istifade ederek açıp kapatacağız. Böylece esneklik ve esenlik bizim olacak.

Özellikle ağız, burun ve boynun iki yanının su ile teması dolaşımı zenginleştirir. İşte on dört asır önce İslamiyet, suyun "altın" olduğu bir noktadan yeryüzüne yayılırken abdesti bu akil almaz hikmeti içinde insanlığa sunmuştur.

Abdest ile, kalp ve dolaşım basıncı nefes alır. Beyin ve bütün sinir sistemi uyuşukluktan kurtulur. Zaten günümüzde psikolojik rahatsızlıkların tek doğal ilacı olarak gusül tarzı genel yıkanma tavsiye edilmektedir. Hele (gusletmenin) tavsiye edilmesi çok hikmetlidir. Çünkü gusülde yapılması zorunlu olan ağız içinin, burnun ve bütün vücudun yıkanmasının esprisi yeni yeni gün yüzüne çıkmaya başlamıştır. Hipofiz bezinin (ki çok önemli hormonların salındığı bir organdır) burun boşluğu ile yakin ilişkisine dikkatinizi çekmek isterim. Burada burna alınan su ne kadar derine çekilebilirse o kadar faydalı olacaktır. Hipofiz bezini dinlendirmenin en iyi yolu, damarlar vasıtasıyla beslenmesini artırmaktır. İşte su bu görevi yapar. Damarların si farkı nedeniyle hareketini artırarak hipofize dolayısıyla vücudumuza çok önemli bir dinlenim sağlar.

2. Abdestin Bağışıklık Sistemine katkıları:

Bağışıklık sistemimiz, dolaşım sistemimizden biraz farklı olarak dizayn edilmiştir. Asil adi "lenf sistemi" olan bu mükemmel şebekede daha ince bir damar ağı kullanılmıştır. Bu sistem aracılığıyla mikroplara ve kansere karşı korunuyoruz. Bu kadar önemli olan lenf sistemini korumak da ayrıca önemlidir. Dolaşım sistemindeki damarlardan on defa daha ince olan lenf damar ağının büzüşmesi sonucu çok ağır hastalıklar ortaya çıkar (zatürree, anjin gibi)

Işte abdest sanki bu sistem için düzenlenmiş gibidir. Lenf ağının kildan ince damarlarını zinde tutar. Hele de bu sistemin kontrol merkezleri olan burun arkası ve boğazın sık sık yıkanması korunma sistemimize "deli" katkı yapar.

Yine lenf sisteminin düzenli çalışması vücudun tepkileri açısından da çok önemlidir. Lenf sistemi iyi çalışan vücut, hastalık ânında aptalca tepkiler göstermez. Daha mâkûl, akıllıca tepki gösterir.

3. Abdestin vücudun Statik Elektriği giderici etkisi:

Bütün hücreler çevresinde belli bir statik elektriği vardır. Ancak vücudun tümü bu statik elektriğin olumlu dengesi içindedir. Bunu hissetmeyiz bile! Ne var ki gerek havada artan iyonlar, gerekse -özellikle çağımızda bir mesele olan- plastik giysiler vücudun dış yüzünde elektron artmasına neden olur. Bu olay dıştan ince doğru bizi etkilemektedir. Özellikle sinir sistemi üzerinde ciddi rahatsızlıklar oluşturur. Bir önemli etki de deri üzerinedir. Bu elektron artışı, deri altındaki mimik kaslarını yorar ve onların vaktinden önce esnekliklerinin kaybolmasına yol açar. Sonuç: yaşlılık belirtisi olan yüz kırıişmalari !!

"Abdestli ölen, ölüm acısı çekmez. Çünkü abdest imanlı olmanın alametidir. Namazın anahtarı, bedeni günahlardan temizleyicisidir".
HADIS-I ŞERIF

Not. Her ne kadar da makalede abdestin sağlık faydalarını aktarmış olmuş isek de biz RAHMAN VE RAHİM OLAN RABBİMİZ ve RESULUNÜN Ümmet temsilcisi olduğumuz için bunları hiç bir faydasını bilme sekte (yapmaktayız ve yapacaktık da) her şekilde yapmamız gerekmektedir. Bu faydalar abdestin hikmetleri ve bize bahşedilen sağlık müjdeleridir .



NOT : ALINTIDIR.
 

Osiris

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2008
Mesajlar
695
Tepkime puanı
127
Dine bilim yakıştırma çabaları hep beni güldürür.
 

FerdeLance

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Tem 2011
Mesajlar
256
Tepkime puanı
24
Konum
İstanbul
İş
Öğrenci
Dine bilim yakıştırma çabaları hep beni güldürür.

Bu tarz yaklaşımlar yüzünden ikisinin birlikte ilerleyemediğini düşünüyorum. Neden sürekli ayrı tutulmaya çalışılıyor. Beni güldürmese de gülümsetiyor, mutlu ediyor :)
 

canmert196

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Haz 2011
Mesajlar
976
Tepkime puanı
47
sahsi gorusum din ile bilim birlikte olamaz bilim sordugu sorunun cevabini ahanda bu diye gostermek zorundadir ama hep umut ettigim bir sey var metafizikle bilimin birlikte yurumesi :)
 

ibis73

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Ocak 2010
Mesajlar
338
Tepkime puanı
26
Ben de birlikte ilimle , dinin birlikte kulanana büyük faydalarina olacagina inaniyorum.
 

Furking

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Tem 2016
Mesajlar
445
Tepkime puanı
451
Konum
Adn Cennetleri
Dine bilim yakıştırma çabaları hep beni güldürür.

Konu eski fakat umarım bu mesaji görürsünüz. Anlamak için okuma kavramından ne kadar da uzaksınız. Bundan binlerce yıl önce gelen bir din var ve bu din son yüzyılın bilim adamları tarafından bile yeni yeni keşfettiği konulara binlerce yıl önceki o dönemde değiniyor. Bkz. Kur'an'da; bitkilerde erkek-dişi kavramı, güneşin sabit dünyanın hareketli olması, ay'ın güneşin ışığını yansıtması ve henüz aklıma gelmeyen sayısız konu. İçinde "İman edin" kavramından çok "düşünün" kavramı geçen bir kitaptan bahsediyoruz. Lütfen...
 

mabedist

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ara 2016
Mesajlar
103
Tepkime puanı
28
Konu eski fakat umarım bu mesaji görürsünüz. Anlamak için okuma kavramından ne kadar da uzaksınız. Bundan binlerce yıl önce gelen bir din var ve bu din son yüzyılın bilim adamları tarafından bile yeni yeni keşfettiği konulara binlerce yıl önceki o dönemde değiniyor. Bkz. Kur'an'da; bitkilerde erkek-dişi kavramı, güneşin sabit dünyanın hareketli olması, ay'ın güneşin ışığını yansıtması ve henüz aklıma gelmeyen sayısız konu. İçinde "İman edin" kavramından çok "düşünün" kavramı geçen bir kitaptan bahsediyoruz. Lütfen...
Kuran o dönemdeki insanlara indiğine göre içinde onların anlamayacağı ama yüzyıllar sonra ortaya çıkan şeylerin olması saçmadır. Öbür türlü Kuranın "apaçık ayetlerden" oluşan bir kitap olduğunu söyleyen ayetler doğru olmazdı. Bahsettiğiniz şeyleri insanlar mucize görmek istedikleri için çıkarıyorlar. Çünkü her insanda böyle bir eğilim vardır, hayatımızdaki her şeyin bir sebebi olduğuna inanmak isteriz. Kolay olan açıklamayı değil de zor olanı seçeriz. İnanıp inanmamak önemli değil, durum böyle olduğu için söylüyorum.
 

hazaR

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Haz 2011
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
673
Konum
İstanbul
İş
Passenger.
Zamanında moderatör yapmışlar, sonra kalkmış elit üye olmuş lakin hala bilmiyor bu forumda farklı inançlara karşı nasıl yaklaşacağını.
Bende diyorum ki az ötede gülün.
 

Furking

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Tem 2016
Mesajlar
445
Tepkime puanı
451
Konum
Adn Cennetleri
Kuran o dönemdeki insanlara indiğine göre içinde onların anlamayacağı ama yüzyıllar sonra ortaya çıkan şeylerin olması saçmadır. Öbür türlü Kuranın "apaçık ayetlerden" oluşan bir kitap olduğunu söyleyen ayetler doğru olmazdı. Bahsettiğiniz şeyleri insanlar mucize görmek istedikleri için çıkarıyorlar. Çünkü her insanda böyle bir eğilim vardır, hayatımızdaki her şeyin bir sebebi olduğuna inanmak isteriz. Kolay olan açıklamayı değil de zor olanı seçeriz. İnanıp inanmamak önemli değil, durum böyle olduğu için söylüyorum.

Geçmişe bir bakalim. Bundan 1000 sene önceki ve hatta daha eski müslüman ilim adamları.. Şuan bile tıp ve bilimin birçok dalında idol alınan isimler var. Ayrıca aklını kullanan toplumlara ve doğruyu yanlıştan ayirabilen insanlara bu din elbette ki bir rehber ve bu kur'an apaçık bir kitap. :) sevgiler.
 

mabedist

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ara 2016
Mesajlar
103
Tepkime puanı
28
Geçmişe bir bakalim. Bundan 1000 sene önceki ve hatta daha eski müslüman ilim adamları.. Şuan bile tıp ve bilimin birçok dalında idol alınan isimler var. Ayrıca aklını kullanan toplumlara ve doğruyu yanlıştan ayirabilen insanlara bu din elbette ki bir rehber ve bu kur'an apaçık bir kitap. :) sevgiler.
1000 sene önceki müslüman bilim adamları direk Kuran'a bakarak bilimsel keşif yapmadılar ki. Deney ve gözlemle yaptılar her bilim insanı gibi. Neyse siz alaycı bir yaklaşım gördüğünüz için yorum yaptınız ben daha cevap yazmayayım.
 

Furking

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Tem 2016
Mesajlar
445
Tepkime puanı
451
Konum
Adn Cennetleri
1000 sene önceki müslüman bilim adamları direk Kuran'a bakarak bilimsel keşif yapmadılar ki. Deney ve gözlemle yaptılar her bilim insanı gibi. Neyse siz alaycı bir yaklaşım gördüğünüz için yorum yaptınız ben daha cevap yazmayayım.

Kur'an'ın bilime teşvik etmesinden bahsediyorum müslüman bilim adamlarını da örnek vermek istedim. Neyse anlatılmak ve anlaşılmak istenen herşey belirtildi gibi. Sevgiler :)
 

Garippsişik

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Kas 2015
Mesajlar
92
Tepkime puanı
6
Dine bilim yakıştırma çabaları hep beni güldürür.
Din ve bilim alakasız kavramlar olsa da bir noktada işlevleri aynıdır. İkisi de farklı kesimlerde çıkış yolu olarak kullanılıyor. Ayrıca Bilimin bittiği yerde Din başlangıç noktasıdır. Bilim sorgulamaya dayandığı gibi din sadece inanmanı ister. Bilimde sorgulayabildiğin kadar sorgularsın geldiğin nokta dinin sana en başından beri söylediğidir.
 
Üst