Kaf Dağının Hükümdarının Buyurdukları

  • Konbuyu başlatan thadeus
  • Başlangıç tarihi
T

thadeus

Ben heybetli Kaf Dağı’nın sonsuz hükümdarıyım.Ne kimseye sözüm geçer, ne nazım.O herkesin merak ettiği, imrendiği yerde.Yapayalnızım.

Buyruk bir

Ve buyurdu hükümdar

“Kusursuz olduğuna inanırsan, senden daha aptalı yoktur.Gerçek perdesini örtmüşsün demektir.Kibrin en büyük kusurdur.”

Buyruk iki

Ve buyurdu hükümdar

“Muhteşem dediğin krallar,eskimeyen kadınlar.Şu çingeneye avuçlarını okutsalardı.Yüzüne bakamazlardı.”

Buyruk üç

Ve buyurdu hükümdar

“Bir insan en güçlü olmak istiyorsa, altın değil bilginin peşinden koşmalıdır.Bilgin asla seni terk etmez ve tanrı katında değerli olandır.Yoksa ölünce çıplak uyandırılmazdık.Tanrı kendi gücünden bahsederken altından söz etmez.”

Buyruk dört

Ve buyurdu hükümdar

“Unutma ki bir elmanın en olgun olduğu vakit, dalından düşeceği andır.Bir elmanın en olgun olduğu vakit çürümeye başladığı zamandır.”

Buyruk beş

Ve buyurdu hükümdar;

“Dikkat et, dikkat et ki zehir her zaman en tatlı lokmaya koyulur.”

Buyruk altı

Ve buyurdu hükümdar:

“Bir adam gördüm.Yaptığı işte o kadar iyiydi ki herkes ona gıpta ederdi.Etrafındaki herkes onu överdi.Bu adamsa her zaman övgüleri kabul eder ve hep ne kadar önemli olduğunu düşünürdü.Gün geldi adam artık eski yaratıcılığını kaybetti.Bunun sonucunda onu göklere çıkaran etrafındaki insanlar bir anda dağıldı.O vakit geldiğinde zavallıyı öyle yükseğe çıkarmışlardı ki yere çakılınca paramparça oldu.”

Buyruk yedi

Ve buyurdu hükümdar

“Mutlu olmak istiyorsan kendin olmalısın.Sevdiğin biri için sevmediğin şeyler yapmamalısın.Zaten sevdiğin doğru kişi olsaydı sana istemediğin şeyler yaptırmazdı.
Ve geride kalanlar için asla üzülmemelisin.Zaten sen kadar değerli olsalardı, gerinde kalmazlardı.”
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,246
Tepkime puanı
3,122
Çok güzeldi. Her cümlesi başka bir değerli.
 

pentagle

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2012
Mesajlar
122
Tepkime puanı
5
İş
Yazar
Kafdağı Efsanesi

Halk inanışına göre dünyanın etrafını çevreleyen dağın adı.

Homeros, Hesiodos ve İonialı fizikçiler zamanındaki İbraniler ve Yunanlılar gibi, Araplar da dünyayı düz olarak kabul ediyorlardı. Bir fikre göre, dünyanın etrafı Ukiyanus (Okyanus) denilen, gemilerin geçmediği, karanlık, kıyıları görülemeyen bir su kütlesiyle kaplıdır. Bu su kütlesinden sonra Kafdağı, kara ve denizi çevreler. Yahut, Kazvini ve İbn-ül-Verdi'ye göre, Kafdağı yeşil zümrüttendir. Gökyüzünün yeşil rengi onun aksidir. Buna yakın bir söylentiye göre dağın dayandığı kaya bir çeşit zümrüttendi.

Boşlukta sallanan, kendi kendine duramayan dünyanın desteği idi. Kafdağı bu kayadan başlamaktaydı. Başka bir görüş ise, Kafdağının dünyanın bütün dağlarının anası olduğudur. Öteki dağlar, Kafdağına yeraltı damarlarıyla bağlıdır. Başka bir söylentiye göre dağ, görülen ve görülmeyen dünyalar arasındadır ve arkasında ne olduğu bilinmez.

Kafdağı ile arkasındaki bölgenin cinlerin oturduğu yer olduğu da söylenir. Burası «simürg» kuşunun yaşadığı yer olarak da bilinir. Kafdağının Arap masal edebiyatında önemli yeri vardır. «Binbir Gece Masallarında» dağın adı sık sık geçer.

Kafdağı hakkındaki İslam düşüncesi, genel hatlarıyla İranlılardan alınmadır. Onlarda Elburz (Hera-berezaiti) dağı, tanrı saraylarının bulunduğu, dünyanın ucunda bir ana dağdı ve ötekiler ona kollarla bağlıydı. Yakut, Kafdağına eskiden Alburs dendiğini belirtir.

Hintlilerde de buna benzer söylentilere rastlanır. Edebiyatlarında, görülen ve görülmeyen dünyalar arasında, Lokaloka adlı bir dağın adı geçer. Mandeilerin düşünceleri, Müslümanlarınkine bağlıdır. Asya'da ve eski doğu milletlerinde, dünyanın sınırı olan dağın kuzeyde bulunduğu inancı yaygındır. Bu düşünceye Babil, İbrani evrenbiliminde (kozmogoni) rastlanmaktadır.


Alıntıdır
 
Üst