Bu sorun neden kaynaklanıyor?

Bu ''sorun'' Bendede var.Zaman kavramından kopuyorum bazen..
Birde şu 13 olayı hangi dinde hangi kitapta geçiyor ?

tolgam' Alıntı:

Bu ''sorun'' Bendede var.Zaman kavramından kopuyorum bazen..
Birde şu 13 olayı hangi dinde hangi kitapta geçiyor ?

Genişletmek için tıkla ...

hz.muhammedin hadislerinde geçiyor

halk arasına açılan hadisler fazla detaya yüzeysel olarak bilgi verir detayları alimlerde mevcuttur hadislerin bazı kısmında sahte mehdi diye geçer ama alimleri ilgilendiren bölümlerde detaylıca anlatılır yani nette yazmakla bulunabilicek bişey değildir pek

mehdi konusunda şunuda söylemek isterim
Kuranda diyor mesela düşmanınızın silahlarına aynı silahla karşılık verin

buradamüslümanlara iş düşüyor okumak öğrenmek gelişmek ve güçlenmek ama bunları yapmayıpta aman mehdi gelsinde kurtarsın bize diyenlerede kuran cevap veriyor " bir kula çalıştığından fazlası yoktur"

Aynı duru bende de var. 1 senedir iyice arttı. Kendime o kadar şaşırıyorum ki ben eskiden nasıl ezber yapıyorum diye. Burada günlerce konular okuyayım, bir konu hakkında onlarca kitap okuyayım araştırma yapıyım. Anlat deseniz ağzımı açamıyorum, hatırlamıyorum. Bu derslerde de etkisini gösteriyor tabi. Arkadaşlar şaşırıyor. Uzak geçmişi hatırlıyorum ama yakını hatırlayamıyorum. Ailem de bunu ciddiye almıyorlar ancak 2 senedir iyice arttı. Sürekli uyuma isteği ve yorgunluk zaten var. Düzenli meditasyon yapmam gerekiyor sanırım.

Aklıma şöyle bir cevap geldi yorumları okuyunca. Bu astroloji ile ilgili olabilir belki de. Kova bilgi çağında olduğumuz varsayımına göre hareket edersek, bir şekilde ilk önce arınmamız mı gerekiyor acaba? Arındıktan sonra meditasyon-namaz-zikir gibi şeylerle daha sonra enerjilerimizi tekrar eski olduğundan daha yükseğe taşıyabilir miyiz ki?

AyŞaman' Alıntı:

Aklıma şöyle bir cevap geldi yorumları okuyunca. Bu astroloji ile ilgili olabilir belki de. Kova bilgi çağında olduğumuz varsayımına göre hareket edersek, bir şekilde ilk önce arınmamız mı gerekiyor acaba? Arındıktan sonra meditasyon-namaz-zikir gibi şeylerle daha sonra enerjilerimizi tekrar eski olduğundan daha yükseğe taşıyabilir miyiz ki?

Genişletmek için tıkla ...

Bilemiyorum yanlız şunu söyleyebilirim ki 2 seneye yakın meditasyondan herhangi bir şekilde sapmadım onun bir katkısı olabilir bu durumuma.Ama yinede şaşıyorum açıkçası.Çünkü şu döneme kadar sıkılgan devamlı bir yorgunluk hissi isteksizlik gibi durumlar içerisindeyken şu anda hep bi gülme hissi kahkaha atma hissi var içimde ki çoğu zaman da olur olmaz basarım kahkahayı engel olamam :biggrinjester:

9 sahte mehdi demişssin , adnan oktarı ekledinmi onu saymadıysan 10 etti geriye kaldı 3 tane

AyŞaman' Alıntı:

Sevgili ahya..
Bu dediğimiz monotonluktan daha beter bişey. Monoton olduğunda en azından daralırsın, bişeyler ararsın canının sıkıntısından kurtulmak için. Ve bulursun bir şekilde. Ama bu monotonluktan ziyade daha farklı bişey. Bitkisel hayat sözcüğünü derinlemesine düşün anlarsın emin ol. Gerçekten o haldeyiz. Monoton bir hayatımız olmasa bile zevk alamıyoruz.

Genişletmek için tıkla ...

Sevgili Aysaman,
sanirim 2012 yili herkez icin degisik bir sekilde ilerliyor.
Sitemizde 2012 yili hakkinda bir yazi okumustum, galiba yazilanlar yavas yavas olusmaya basliyor, bazilari icin hizli ilerleme var bazilari duraklama seyrine girmis olabilir.
2012 insanlari


Sevgi ve isikla

aynı durumlar bende de var.bunları okuyunca aklıma şu geldi.iyiyle kötü arasında bir savaş.onlar en başından her şeyi biliyordu.biz gelişmede ve öğrenmede geç kaldık.güçlü olan kazanıyor :nopity:fftopic:

Güzel bir arınmaya ihtiyacım olduğunu düşündüm. Hep bi fikir cıkıyor bende de yav

İş, okul, aile, arkadaş ilişkilerinde yaşananlar derken insan ister istemez negatif enerjiyle yükleniyor. Ayrıca enerji çalışmaları da yapıyor ve arınma yapmıyorsanız enerji bedende blokajlar oluşur.
Her düşüncemiz, her iradeli hareketimiz veya kasların hareketi ile yaşam enerjimizi veya prana- chi-ki’yi sürekli olarak tüketiriz. Sonuçta, sürekli tekrar yenileme gereklidir, bu da nefes alma ve diğer sağlıklı uygulamalar (inancınız doğrultusunda namaz, doğru nefes teknikleriyle yapılan zikir, meditasyon- tefekkür, yoga) ile mümkündür.

Prana veya ki, bedeni canlı ve sağlıklı tutan yaşam enerjisidir. Temel olarak, prana’nın üç ana kaynağı vardır: Güneş prana’sı, hava prana’sı ve toprak prana’sı. Güneş prana’sı güneş ışığından gelen prana’dır. Tüm bedeni güçlendirir ve iyi sağlığı geliştirir. Yaklaşık on dakika güneş banyosu yaparak veya güneş ışığına maruz kalarak ya da güneş ışığına maruz bırakılan suyu içerek elde edilebilir. Güneş ışığına veya çok fazla güneş prana’sına uzun süreli maruz kalmak bütün fiziksel bedene zarar verir, çünkü oldukça etkilidir.

Havanın içindeki prana’ya hava prana’sı veya hava yaşam gücü küreciği denir.
- Hava prana’sı nefes alma ile akciğerler tarafından emilir ve ayrıca biyoplazmik bedenin enerji merkezleri tarafından direkt olarak emilir. Bu enerji merkezleri çakralar olarak adlandırılır. Yavaş derin ritmik nefes alıp vermekle, kısa sığ nefes alıp vermekten çok daha fazla hava prana’sı emilebilir. Açık havada veya açık pencere önünde yapmanızı öneririm.

- Toprakta içerilen prana’ya toprak prana’sı veya toprak yaşam gücü küreciği adı verilir. Bu prana ayakların tabanından emilir. Bu otomatik ve bilinçsiz olarak yapılır. Yalın ayak yürümek beden tarafından emilen toprak prana’sının miktarını artırır. Canlılığı, daha fazla iş yapma kapasitesini ve daha net düşünme yeteneğini artırmak için daha fazla toprak prana’sını bilinçli olarak çekmek öğrenilebilir.

- Su güneş ışığından, havadan ve temas ettiği topraktan gelen prana’yı emer. Bitkiler ve ağaçlar güneş ışığından, havadan, sudan ve topraktan prana çekerler. İnsanlar ve hayvanlar güneş ışığından, havadan, topraktan, sudan ve gıdadan prana elde ederler. Taze gıdalar konserve gıdalardan daha fazla prana içerirler.

- Çam ağacı veya yaşlı ve devasa sağlıklı ağaçlar gibi bazı ağaçlar aşırı prana yayarlar. Yorgun veya hasta insanlar bu ağaçların altında uzanarak veya dinlenerek kendilerine çok fazla yarar sağlarlar. Ağacın varlığından hasta kişinin iyi olmasına yardımcı olması sözlü olarak istenerek daha iyi sonuçlar elde edilebilir. Herkes avuçlar vasıtası ile bu ağaçlardan bilinçli olarak prana çekmeyi öğrenebilir, çekilen muazzam miktarda prana miktarı nedeniyle beden ürperir ve uyuşur. Bu ustalık sadece bir kaç seanslık uygulamadan sonra elde edilebilir. Sonrasında ağaca verdiği enerji için teşekkür etmeyi unutmayın ve de hep aynı ağacı kullanmayın.

Bazı bölgeler veya yerler diğer yerlerden daha fazla prana içerirler. Bu yüksek derecede enerjilenmiş yerler şifa merkezleri olurlar.

Kötü hava koşulları sırasında, birçok insan sadece sıcaklık değişiminden değil, ayrıca güneş ve hava prana’sının (yaşam enerjisi) azalması nedeniyle hastalanırlar. Bunun sonucu olarak birçok insan zihinsel ve fiziksel olarak durgun hisseder veya bulaşıcı hastalıklara karşı hassas olur. Havadan ve topraktan bilinçli olarak prana veya ki çekerek buna karşı konulabilir. Gündüz zamanı, gece olduğundan çok daha fazla prana olduğu durugörü vasıtası ile gözlenmiştir. Sabah saat üç veya dörtte prana çok düşük bir seviyeye iner.

Toprak, hava, ağaç pranası nasıl çekilir konusunun linkini veriyorum.

http://www.gizlimabet.com/showthrea...-Hava-Prana’sı-ve-Ağaç-Prana’sı-Nasıl-Çekilir

Bu arada haftada en az bir kere az suyla çözelttiğiniz kaya veya deniz tuzuyla bedeninizi ovmayı ihmal etmeyin. Su arındırır ancak negatifi yok etmez, ortamdan size tekrar gelir. Ancak tuz negatif enerjiyi yok eder, denize girme imkanınız varsa bol bol faydalanın. Forumda bir çok konuda anlatmıştım ancak okumayanar için bir kere daha tuzlu çözeltiyi ve yapılışını anlatacağım.
Öncelikle bir kavanoza kaya tuzunu koyup banyonuzda bir yere koymanızı öneririm. Ayrıca bir de kap bulundurun, işlemi yapacağınız zaman için elinizin altında olsun.
Yıkanmanız bittikten sonra bir avuç tuzu kabınıza koyun ve az ılık suyla çözeltin.
Vücudunuzu bu çözeltiyle ovarken, niyetinizi söylemeyi unutmayın. ''Bu karışımla bedenimde yüklenmiş olan tüm negatif enerji yok oluyor'' gibi.
Her yerinizi ovun, kalanını başınızdan dökün.
Sonrasında suyla durulanabilirsiniz.

Doğru diyafram nefesi de çok çok önemlidir, doğru bir şeklide yaparsanız yaşam enerjinize takviye yapmış olursunuz. Bunu alışkanlık haline getirir ve normalde de nefes almak için diyaframı kullanırsanız migren, depresyon ve daha pek çok hastalıktan kurtulur daha az hasta olursunuz.
Diyafram nefesine nefes alırken karın şişer, verirken iner.
Vereceğim linkteki konuda ki önerilen yöntemlerden kendinize yakın olanı ve kolay yapabildiğiniz birini seçebilirsiniz.

http://www.gizlimabet.com/showthread.php?24772-Pranik-Nefes-ile-Prana(yaşam-enerjisi)-Çekmek!

Bende bu yılın başından beri bu konularda büyük sorun yaşadım.
Yeteneklerim gün ve gün azaldı. Artık birdaha transa geçemicem sanıyordum.
Bırakmayı düşünüyordum bu işleri açıkçası. Çok uzun sürdü çünkü.
Son bir haftadır işler birden iyiye gitmeye başladı.
Evrensel, astrolojik bir sorun yaşanıyor olabilir bu konuda.
2012 yılının zaten sorunlu bir yıl olmasını bekliyordum.

buradaki yorumları sırayla okuyunca , değişik düşünceler ve fikirler aklımda birsürü düşüncenin oluşmasına neden oluyor,
mesela diyorum ki , acaba foton kuşağı etkileri gerçekleşecekmi, bu oluşumlar foton enerjisinin ilk sinyallerimi,
sonra diyorum cern deneyi, hadron başlığı altında , insanlar üzerinde etkili olmasını istedikleri farklı birşeyler mi yapılıyor.
tv ler de videolarda ki , vs. izlediğimiz herşeyde 25. kare etkileri,
illuminati yi bu şekilde düşünüyorum.
usa nın 51. bölge , blue beam vs . vs. hepsini böyle zihnimde sıralanıyor, acaba bu ve bunun gibi şeylerin hepsi , bir deneyin parçasımı,
hepsinin tek bir amacımı var.
böyle düşünceler çoğalıp gidiyo , kısaca özetlemeye çalıştım

Zamanında büyük tartışmalara sebep olduğu için İllimunati hakkında konular sitemizde yasaklanmıştır.
Ancak şunu yazmak istiyorum:

"Bilginin size gelmesini beklemeyin, kendiniz aramak için zaman yaratın ve yol boyunca öğrenin. Neler olduğunu anlayabileceğiniz tek yol bu! Bu dünya toplu hipnozun kurbanı ve özgür olabilmemizin tek yolu televizyonumuzu kapatmak."
Michael Jackson

Fazla TV seyretmek, bilgisayar başında gereğinden fazla vakit geçirmek de enerjimizi tüketir, emer. Hele ki haberlerde ki cinayet, kaza, şiddet vs görüntüler negatif enerjiyle dolmamıza sebep olur. Verilen bilinçaltı mesajları da cabası, doğanın bir parçası olduğumuzu hatırlayıp, daha çok nimetlerinden ( enerjisinden, besinlerinden vs.) faydalanmalıyız.

Çıplak ayağınızla basacak, ellerinizi toprağa koyacak bir bahçe bulamıyorsanız, balkonunuza 4 tane saksı koyun. İkisi avuç içlerinizin sığacağı kadar, diğer ikisi de ayak tabanlarınızın sığacağı kadar olsun. Bunların içine sadece toprak koyun. En azından haftada bir gün veya çok stresli olduğunuz zamanlarda avuç içlerinizi ve ayak tabanlarınızı bu saksılarda ki topraklara koyun. Ancak en fazla 3 uygulamadan sonra toprağı değiştirmelisiniz. Topraklanmayla vücudunuzda birikmiş negatif enerjiyi atar, aynı zamanda yeni ve sağlıklı yaşam enerjisine yer açarsınız. El ve ayaklarınızı koyduğunuz zaman bedende birikmiş negatif enerjinin ayak tabanında bulunan küçük çakralarınızdan ve avuç içlerinizde ki küçük çakralardan toprağa gittiğini düşünün, imaj olarak yapamasanız da düşünmeniz bile yeterlidir. Bu arada derin diyafram nefesi alın, burundan alıp, burundan verin. Diyafram nefesi için; Nefes alırken karın şişsin, verirken insin. Bunları mümkünse balkon gibi açık havada yapmanızı öneririm. Nefes alırken de prana-chi-ki (yaşam enerjisi) çekmiş olursunuz. Nefes alırken pranayı içinize çektiğinizi, verirken de tüm birikmiş negatif enerjinin el ve ayaklarınızdan toprağa gittiğini düşünün.

AyŞaman' Alıntı:

Sevgili arkadaşlar...
Özellikle 2012 yılının başından itibaren bende bir değişiklik var. Sanki robotlaşmış gibiyim. Ne yaptığımı, ne yapacağımı, ne düşündüğümü bilmiyorum. Bazen saatlerce dalıp gidiyorum çevremden tamamen iletişimim kopuyor. Bişey düşünmüyorum. Başımda sürekli bir ağrı var. Sanki başımda beyimin olduğu yerde kocaman bir taş varmış gibi hissediyorum. Sürekli bir uyku hali var. Ailemle ilgili sıkıntılarım oldu, ama geçti. Gerçi etkileri hala devam ediyor. Onun dışında hiç bişey olmadı. Bu duruma deprsyon demek yanlış olur. Daha değişik bişey. Bitkisel hayat diyorlar ya. Onun gibi bişey. Konsantre olamıyorum. Bişeye odaklanamıyorum. Hiç bişeyden zevk alamıyorum. Ağlayamıyorum. Gülemiyorum doya doya. Sanki hep rüyada gibiyim. Bir tuhafım velhasıl...
Ama bu sorunun sadece bende olmadığının farkına vardım.Mabedde de bu gibi başlıklara rastladım yakın zamanda. 2012 yılı başından itibaren insanlarda bir tuhaflık meydana geldi. Bu sadece saydıklarımla sınırlı değil. Bir çok arkadaşımız barındırdığı özelliğini kaybetmiş durumda. Bir çok arkadaşımız görüştüğü varlıklarla artık görüşemiyor. Odaklanma yaşayamıyor. Sanki enerjileri sürekli birşey tarafından emiliyormuş gibi.
Yapılan büyü-majiler etkili olmuyor!!
Saydığım bu özellikler sadece bana has değil. Saolsun moderatörlerimize danıştım ve bunun için bir kaç yöntem önerdiler.
Ama benim kafamı kurcalayan soru şu: 2012'den sonra ne değişti?
Farkındalığın artacağını, enerjilerimizin yenileneceğini düşünüyorduk hepimiz bu sene itibari ile. Çünkü Kova yılına girdik. Bu genel sorun neden kaynaklanıyor?

Genişletmek için tıkla ...

Aslında bu uzaklaşma daha yakınlaşmanın bir hazırlığı.Kabalistlerce de kabul edilen bir yaşamsal döngü.Çünkü Allah uzaklaşmamızı istiyor.Neden?Daha yakın olabilelim diye ,manevi anlamda daha fazla yol katedebilmemiz için.Bu olaylar Allah istedi diye oluyor kötü dış güçler diye bir şey yok, bu yine Allahın takdiri çünkü Allahtan başka güç yok .Allah uzaklaştırıyor ki kulum manevi yönden bulunduğu seviyede kalmasın bu seviyeyi aşmak için daha gayretli ,daha istekli olsun .İçindeki bu istek arttıkça o kişinin seviyeside artıçak yani manevi kabı büyüyecek ışığı alabilmesi için bu şart. Sayın Ayşaman hiç durumunuza üzülmeyin bu bir olgunlaşma sürecinin ,tekamülün bir parçası siz böyle devam ettikçe içinizdeki yaradana yakınlaşma isteğinizde büyecek. Asıl amaç bu zaten.Sevgiler.