Kuvars Kristalleri Hakkında Bilinmeyenler

bendekiben

Elit Üye
Katılım
10 Eki 2011
Mesajlar
1,218
Tepkime puanı
199
Konum
Ankara
İlk önce efsanevi Atlantis kıtasında kullanılan kuvars kristalleri, çok kısa bir zaman sonra, bu madenin kendisine yüklenen herhangi bir gücü depolama ve büyütme konusundaki gizemli yeteneğinden yoğun biçimde yararlanan o zaman insanları için vazgeçilmez hale gelmişlerdi. Kristal gücünün gelişimine rahipler öncülük etmişlerdi. Kristaller büyüdükleri geniş mağaralarda bırakılıyorlar ve bu mağaralar rahipler tarafından şifa odaları olarak kullanılıyorlardı. Bu insanlar büyük sentetik kristaller kullanarak evlerini ve kentlerini aydınlatıyor, çeşitli ulaşım araçlarını çalıştırıyorlardı.



Bu kristaller görünüşte yararlı amaçlar için geliştirilmişlerdi, ancak çok geçmeden yıkım silahlarına dönüştürüldüler. Ahrimanik güçler bu bilgileri kullanarak daha da güçlü hale geldiler ve rahiplerle üstünlük savaşına girip bu enerjileri yıkıcı amaçlarla kullanmaya başladılar. Güneş sisteminden alınan radyo aktif enerjiler, bu iş için özel olarak yapılan ve büyük yer altı girişlerine yerleştirilen ve yine büyük ışık tapınaklarının çevresine gömülen kristaller vasıtasıyla yerkürenin derinliklerine yöneltildiler. Böylece deprem faliyetini başlatarak tapınakları yok etmeye çalışıyorlardı; ama Doğa Yasaları konusundaki kör cehaletleri yüzünden, yeryüzü kabuğunun muazzam derecede kabarmasına neden oldular ve sonuçta koca kıta parçalanarak birçok adaya bölündü. Büyük felaketten önce rahipler, Atlantis ırkının temiz ve saf kalmış unsurlarının kıtadan göç etmelerini sağlamışlar, bu insanlar da daha sonra Kuzey ve Güney Amerika-da ve Mısır-da Atlantis uygarlığının benzerlerini kurmuşlardı.

Mısır-da rahiplerin rehberlik ettikleri koloni kurucuları, Atlantis-in sistemini, yanlarında getirdikleri güçlü tapınak kristallerini de kullanarak, tekrar yaratmaya başladılar, Piramitleri bu kristaller yardımıyla büyük Nuh tufanından önce inşa ettiler, muazzam büyüklükteki taş blokları kuvars kristalleri yardımı ile kaldırdılar. Rahipler büyük altın disklerin içine yerleştirdikleri iri, değerli taşlar ile güneş ışınlarını insan bedeninin içine odaklıyor ve hasta kısımları iyileştiriyorlar, akıl, beden ve ruh arasındaki uyumu yeniden kurmak için kuvars kristallerini kullanıyorlardı.

Kadim Maya tapınaklarını araştıran arkeologların keşfettikleri kristal kafatasları, ilkel kabilelerin kuvars kristallerine verdikleri önemin daha ileri bir kanıtını yansıtırlar. Bu kafatasları en saf kuvars kristalinden oyulmuşlardı ve törensel ayinlerde kehanet amacı için kullanılıyorlardı. Mükemmel cilalanmış yüzeyinde herhangi bir alet izi bulunamamıştır ve en çaüdaş yöntemlerle dahi, yapılış zamanı saptanamamış ancak 20 bin ile 500 bin yıl öncesi değişen bir zaman diliminde yapıldığı zannedilmektedir. Bu kafatasları ile çalışma yapan günümüz medyumları, değişik eski çağlarla ilgili bir çok vizyon görmüşler ve yeni bilgilerin farkına vardıklarını keşfetmişlerdir.

Avustralya yerlileri ve Uzak Doğulular arasında da kuvars kristallerinin kutsal güçler taşıdığına inanılmış ve onlara çok saygı gösterilmiş, kabilelerin sihirbaz hekimleri, rahipler tarafından kullanılmıştır.

Bir kuvars kristaline sevecen düşünceler yönelttiğinizde, yaydığımız saf titreşimler bu kristalin enerji alanı tarafından emilir ve kristal de karşılık olarak, anında, elektromanyetik enerjilerini pozitif bir titreşim halinde salıverir. Öte yandan, bir kristali ellerinde öylesine tutup ona hiçbir düşünce ya da fiziksel imge yansıtma girişiminde bulunmayanlar, çok az bir enerji alışverişi deneyimleyeceklerdir. Kuvars kristalleri, güneşin ışınlarını toplamak için kullanılabilmelerine rağmen Güneş tarafından harekete geçirilmezler. Onun enerji alanını harekete geçiren Ay-dır. Bu kristalin enerji akışı Ay-ın evrelerine uygun olarak yükselir ve alçalır ve dolunay zamanı zirveye ulaşır. Bu zamanlarda kuvars kristallerinin elekromanyetik özellikleri şiddetlenir ve çok etkili güçler yaymaya başlar. Ay küçülmeye başlayınca, kuvars kristallerinden gelen enerji akışı çok daha az etkili olur.

Kaya kristalleri yerkürenin çocuklarıdır, gezegenin yüzeyinin altında, yavaş yavaş ve emek vererek oluşmuşlardır. Onların kökenleri, yeryüzü çekirdeğinin sürekli hareket halindeki ve daima dış yüzeye ulaşmaya çalışan erimiş magmasına dayanır. Bu kızgın kütlenin sadece çok küçük bir oranı volkanik faaliyet ve lav akışı meydana getirir, magmanın çoğu gezegenin alt tabakasında petek şeklindeki yeraltı çatlaklarına akar. Bu erimiş kaya ve mineraller kütlesine kaynayan sular, buhar ve gazlar eşlik eder; bunlar soğurken, bu yarıklarda biriken birçok mineralle birleşerek kaya kristallerini ve değerli taşları oluşturmaya başlarlar. Gerçek büyüklüğe ulaşmaları 20-30 milyon yıl alır. Kaya kristalleri, sevecen ilgiye canı gönülden karşılık verir ve kendilerine ilgi gösteren kişilere sonsuz bir elektromanyetik enerji desteği sağlarlar, onların enerji düzeylerini uyarır, ruhsal anlamda canlanmalarına ve bilinçlerinin yükselmesine neden olurlar.

Birçok kişi, yanlış olarak, tüm kaya kristallerinin aynı kuvars türü olmaları nedeni ile, büyüklükleri, renkleri ya da biçimleri ne olursa olsun, hemen hemen aynı tarzda iş göreceklerini düşünürler. Bu yanlıştır, nasıl ki 2 birey aynı ailenin üyesi olsada aynı durumlara benzer tarzda tepki göstermezlerse, kaya kristalleri de, ayrı kimlik ve niteliklere sahip olarak, bireysel bir biçimde iş görürler.



En dikkat çeken kristaller büyük bir berraklığa sahip, pozitif ya da erkek cinstir. Bu cins kristaller en yoğun enerjiyi yayarlar, bu da onları doğal şifa alanında etkili kılar. Bu pozitif gücün insanın elektromanyetik alanına girişi, düşük enerji düzeylerinin hızla yükselmesine yol açar, zihinleri karışmış, duyguları olumsuz olan kişilerin, berrak bir görüş kazanmalarını sağlar, meditative uygulamalarda zihnin ötesine geçmeyi arzu edenler için, çakra sistemine etki ederek, kişinin hedefine erişmesine yardımcı olur. Dişi kuvars kristalleri ise bulutlu ve donuk olduklari için çoğunlukla daha çirkin görünürler, bununla beraber onlarda benzersiz özelliklere sahiptir. Sezgi ve duru görü ile ilgili çakra merkezini harekete geçirir, aşırı zihinsel, duygusal ve fiziksel faaliyet sonucu oluşan gerilim ve acıları azaltmada yardımcı olurlar. Bunu kristali sağ elinizle tutup, sivri ucunu gerilim bölgesine yönelterek başarabilirsiniz.



Salkım şeklindeki kaya kuvarslarının çoğu erkek ve dişi kristallerin karışımıdır, bunlar son derece güzel ve çok etkili güç alanlarına sahiptirler, doğal şifa uygulamacılarına güçlü uyarım sağlarlar. Son derece güçlü elektromanyetik enerji üretecleridir, çevrelerindeki kişinin eterik alanını güçlendirirler. Salkım ne kadar büyük olursa, güç alanları da o kadar büyük olur ve bu alan, çevredeki kişiler için son derece koruyucu bir özellik taşır. Çok büyük kristalleri yatak odalarında tutmamak lazımdır çünkü bu kristaller gece ayın uyarıcı enerjileri tarafından uyarılır, yeniden doldurulmuş gücünü daha yüksek bilinç düzeylerinde kullanılması için etere salıverir. Bu enerjiler, yarıçaplarında bulunan kişinin Taç Çakrasını faaliyete geçirir ve acı verebilir. Bu tür faaliyetler alıcı için başlangıçta rahatsız edici olabilirse de, uzun vadede çok yararlıdır. Doğal şifa uygulamalarıyla meşgul olanlar, şifa işinden önce ellerini bu kuvars salkımının enerji alanı içinde tutarlarsa, bu ellerindeki çakraları uyarır, kişinin duyarlık yüzeyini yükseltirken, şifa alan varlığa yapacağı yardımı arttırır. Tamamen dişi olan kristaller, spiritüel ufukların arayışında olan ya da vizyon görme ve sezgi yeteneklerini geliştirmek isteyenler tarafından kullanılmalıdırlar. Gözler kristale odaklanmışken diğer boyutları algılayabilenler, bu tip kristallerden faydalanabilirler. Ameliyat sonrası enerji düzeylerinin çok düşük olduğu durumlarda, tek bir dumanlı kuvars kristali , yatan hastanın ayağının hemen aşağısına konmalı ve bir yandan da şifa verilmelidir.



Ametist (mor renkli) kuvars kristali de son derece güzel olmasının yanında güçlü, arındırıcı bir enerji yayarak, hem şifacıyı hem de hastayı uyarır. Cilt hastalığı için, hasta bölge üzerine, sivri ucu aşağıya gelecek şekilde yerleştirilen bir ametist salkımı çok geçmeden büyük bir rahatlama sağlayacaktır. Göz rahatsızlığı olana, gözün 3-5 cm. üzerinden tutulan ametist salkımı sevgi ile uyarıldığında, laser gibi bir şifa enerjisi salar.

Kristallere çok kişi tarafından dokunulduğu zaman, her kişi bu kristal üzerinde kendi zihinsel ve duygusal damgalarını ve izlerini bırakır. Bu istenmeyen titreşimleri yok etmek için, kristali birkaç gün boyunca doğal deniz tuzu katılmış su içinde bırakmak, kristalin üzerindeki istenmeyen titreşimleri temizleyecektir. Kristal sonra temiz suda durulanmalıdır. Bu andan itibaren kristalinizi kimseye elletmeyin ve o yanlız sizin düşünce, arzu ve sevginizle dolsun. Eğer kristalinizi her gün kullanıyorsanız, o zaman barındırabileceği negatif titreşimleri yok etmek için, haftada 1 gün tuzlu su içinde bırakarak arındırın. Kristal artık yeniden faaliyete geçmeye ve onu programladığınız rolü oynamaya hazırdır. Elma sirkesi ve deniz tuzu karıştırılmış şu, çok kısa sürede 10 dakika gibi bir zamanda kristali temizler. Elma sirkesinin tuz ile karışımının temizlemeye etkisi olağanüstüdür. Suyu yanlızca 1 kere temizlik için kullanın.

Bir kristali faaliyete geçirebilmek için, kristali sol elimizle, sivri ucu yukarı gelecek şekilde ve kalp çakrasına yakın tutarak, 5 dakika süre ile ona sevgi düşüncesi projecte edin. Kristali aşağıdaki sözcüklerle evrensel amaca adayın:

BU KRİSTALİ EVRENSEL AMACA ADIYORUM. BU ANDAN İTİBAREN, ONUN ENERJİLERİNİ TÜM CANLILARA YARARLI OLABİLMEK İÇİN KULLANMAYA SÖZ VERİYORUM. ÇÜNKÜ BEN YARATICI KAYNAK İLE BİRİM, BUNDAN DOLAYI TÜM YAŞAM FORMLARI İLE DE BİRİM. ŞİMDİ BU KRİSTALİN İÇİNDEKİ YAŞAM ENERJİSİNİ, EVRENSEL AMACA HİZMETTE KULLANILABİLMESİ İÇİN FAALİYETE GEÇİRİYORUM.

Yaşam sırasında hepimiz, istemediğimiz olaylarla veya isteklerimizin diğer insanların amaçları ile çakıştığı durumlarla karşılaşırız. Bu tür durumlara karşı çoğunlukla öfke, kırgınlık, üzüntü şeklinde tepki gösteririz. Bu şekilde etere salınan negatif enerjiler hızla iç salgı bezi sistemimizi etkiler. İç salgı bezleri çakralarla, yani eterik bedende bulunan ve ruhsal enerjileri alan noktalarla bağlantılıdır. Bu son derece duyarlı merkezler yani çakralar tıkanıklığa uğrar, kirlenir ve daha yüksek eterlerden aldığı şifa verici ışığı tam olarak alamaz hale gelir. Bu tıkanıklıklar giderilmezse negatiflik hali şiddetlenir, yoğunlaşır ve hastalıklar başlar. Mistik inanç sistemlerinde, çakraları arıtmak için kuvars kristallerinin kullanımı öğretilirdi. Eğer negatif düşünce kalıpları ruhsal merkezleri tıkanıklığa uğratabiliyorsa, o halde kuvars kristali yardımı ile çakralara yüklenen pozitif bir karşıt düşünce de söz konusu dengesizliği ortadan kaldıracaktır. Kuvars kristali kendine yüklenen herhangi bir enerjiyi büyütür, pozitif bir düşünce, kuvars kristalinin yapısı içinde güçlenecek ve büyüyecek, çakralardaki herhangi bir negatifliği ışığa dönüştürecektir.

Kaya kristalleri dünyanın manyetik alanları ile doğal olarak uyum içinde olan geometric yapılardır. Bu alanlardan kendilerine çektikleri enerji, kendi elektromanyetik güçleri ile birleşince, etkili bir uyarım biçimi sağlar ve fiziksel olarak tükenmiş bir kişiye son derece faydalı olur. Bu canlandırıcı güç, bireyin enerji bedenine bilinçli olarak sokulduğu zaman, bedensel enerji nerede ise anında yenilenir. Kaya kristalleri bu nedenle çok etkili şifa gücü sağlar.

Şifa için 4-6 cm. boyunda küçük ve tek bir kristal kullanilabilir. Çalışmaya taç çakradan başlayın, çünkü taç çakra tüm iç salgı bezlerini yöneten beyin epifiz bezine bağlıdır. Işık merkezinde oluşturulan uyum, hızla iç salgı bezlerine de yansıyacak ve sonuçta sağlığın düzelmesi sağlanacaktır. Kristali sağ elinizle ve basınızın 7-10 cm. üzerinde tutun, yavaş yavaş döndürürken kristal vasıtası ile taç çakranıza ışık projekte edin. Bunu birkaç dakika sürdürün, tamamlanınca kristali ikinci merkeze yani hipofiz bezine bağlı olan alın çakrasına yönlendirin. Sivri ucu size baksın. Daha sonra aynı şifa çalışmasını tüm ana çakralarınız için yapın ve 7 çakranızın tedavisini sonuçlandırın.

Diğer bir şifa için, bir yere uzanın. Temiz bir erkek kristali başın üzerine, sivri ucu aşağıya gelecek şekilde ve taç çakradan 5-10 cm. uzağa koyun. Dişi yada sütlü kuvarsı ise ayakların 5-10 cm uzağına sivri ucu ayaklara bakacak şekilde yerleştirin. 2 küçük kristali avuç içlerinde tutun, sol eldekinin sivri ucu başa doğru, sağ eldekinin sivri ucu ayaklara doğru dönük olsun. Şifa alan kişi, üzerinde takı olarak hiçbir kristal bulundurmamalıdır, çünkü şifa kristalleri, bu takı kristalini faaliyete geçirip, değişik bezlere odaklanıp faaliyetlerini arttırmalarına ve dengesiz bir enerji akımına neden olabilirler . Şifa seansı boyunca her kristale sevgi projekte edin. Seans sırasında tatlı, yumuşak bir müzik de çalabilirsiniz. 10-15 dakika sürecek bu tür bir seans, en bitkin duruma düşmüş kişileri bile yeniden dengeye getirecek, eski sağlıklı günlerine döndürecektir.

Doğal kristalleri takı olarak kullanırken ya da onlarla yakın bir biçimde çalışırken, kristallerin elektromanyetik enerjileri, insanın eterik beden denilen, enerji alanına tepki verirler ve böylece ruhsal güçleri alma merkezleri olarak adlandırılan çakra sisteminin uyarılmasına yol açarlar. Sadece kuvars değil tüm değerli ve yarı değerli taşlar birçok yararlı yollarda kullanılabilirler, takı olarak kullanıldıklarında bunların elektromanyetik güçleri eterik beden denilen dış enerji alanımızı güçlendirir ve bunlar takıldıkları bedensel bölgeyi uyarırlar. Boğaz hastalıklarından rahatsız olanlar ya da endişe ve korku nedeniyle genel bir bezginlik ve yorgunluk hissedenler boyunlarına kehribar gibi bir değerli taş takabilir.

Kuvars kristalleri hem insanlarda, hem hayvanlarda, hemde bitkilerde şifa için çok olumlu sonuçlar verir ve çevrelerine yerleştirildiklerinde son derece şaşırtıcı şifa etkileri vardır. Siz de bu, elemental zekaya sahip kristalleri kullanarak insanlara, hayvanlara ve bitkilere şifa verebilir, enerjin merkezleriniz olan çakralarınızı temizleyip dengeleyebilir, enerjinizi arttırabilir, sezgi ve durugörü gibi medyumluk niteliklerinizi geliştirebilirsiniz. Kendilerine yüklenen herhangi bir gücü büyütme, depolama, odaklama ve aktarma konusunda gizemli bir yeteneğe sahip olan bu olağanüstü mineraller ayrıca, negatif titreşimlerden korunmanıza, belleğinizi güçlendirmenize, bilinç düzeyinizi yükseltmenize, zihinsel ve duygusal yönden gelişmenize de yardımcı olabilirler.

Kuvars kristali ile ilgili bilgiler için Edmund Harold-un Crystal Healing adlı kitabından yararlanılmıştır.

Alıntıdır
 

[XTR] Similar Threads

Ü
Cevaplar
5
Görüntüleme
561
Ü
Cevaplar
0
Görüntüleme
127
Üye silindi 77822
Ü
Üst