Havas İlmi ve Etkileri

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
Annenizin kararı birinci derecede önemli. Onu üzmeden ikna edersen kedi beslemen de dinen bir sakınca yok. Ama köpek beslemek eğer zaruret yoksa caiz değil. Anladığım kadarıyla kedilerin cinleri hissetmelerinden dolayı beslemek istiyorsun. Yani besleme arzun yine bunlarla alakalı.





Cinler sigara dumanından hoşlanır, tiryakiye sıkıntı verirler bazen ki yeni bi sigara daha içsin.
Tiryaki de sigara üstüne sigara yakar efkarım dağılsın diye ama nafile,kısır döngü sürer gider.
Çok haklısınız. Sigara dumanı onların gıdalarındandır.
 

DreamDuality

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2009
Mesajlar
1,067
Tepkime puanı
150
Ravi hocam,
Deneyiminizi paylaştığınız için teşekkür ederim.
Böylece kendi durumum hakkında da ipuçları edindim.

Siz onlarla savaştığınız için, bizlere ve ailelerimize zarar vermek için
saldırıda bulurlar. Hipnozvari bir durumal etki altına alırlar. demişsiniz.

Bense onları aksine çok seviyor ve değerli buluyorum.
Başkalarını etki altına alıp üzerime salıp;
benim buna karşı vericeğim tepkilerde tamamen kendi özgür irademleyim.

Hocam; beni çok sevdikleri için paylaşamadıklarını ve kıskandıklarını
düşünüyorum. Aşırı derecede bir sahiplenme durumuyla karşı karşıyayım.

Annem,babam, kardeşim olduklarını iddia eden cinler dahi oldu.
İşin tuhafı bende gerçek aileme karşı kendimi bildim bileli bir
soğukluk var. Ne ailem beni sevebildi, ne ben onları.

Size bunları akademik bilgi olsun diye yazıyorum.
Bu tarz bir durumla karşılaşıp karşılaşmadığınızı da merak ediyorum.
 

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
Sayın DreamDuality , kusura bakmayın cevabım biraz gecikti. Aslında çok uzun bir cevap vermiştim. Ama formda bir hata oldu ve tüm yazılarım silindi. İkinci kez yazıyorum.
Sahiplenme derecenizin ne olduğunu bilmiyorum , ama bu konuda yeterince deneyime sahibim. Çok vakalarla karşılaştım. Kısaca bilgi vereyim.
Bu alem tarafından sahiplenildiğiniz an, artık onlardan birisinizdir. Sizi tamamen benimserler. Tabi bu durumda sahiplenilen kişinin onlarla irtibat derecesi çok önemlidir. Yani görüntü ve duyum gibi iletişim özellikleri ki , ben bunlara kısaca boyut veya istiğdat diyorum, çok ileri safhada ise Bu alem yerine öbür alem tercihleridir.
Hele bir de evli ve çocuk sahibi olunmuş sa , o zaman o alemden kopmak çok zor olur. İsteseniz de kopamazsınız. Onların her dediğini yapmak zorundasınızdır. Yapmazsanız size çok eziyet ederler. Zaten ilk istekleri imanınızdan vazgeçmeniz olacaktır. Türlü şüphe ve vesveselerle sizin ataist olmanızı sağlayacaklardır.
Birde insanın tüm hissiyatlarını kontrol ettikleri için, size çok özel ikramlarda bulunacaklardır. Bu yazacaklarım form kurallarına aykırı olursa, lütfen yöneticiler gerekli düzenlemeleri yapsınlar , ama inanın çok önemli konu bu.
Bu varlıklar insanın düşünce ve hislerini bire bir kontrol ettikleri için, onlarla evli olan veya ilişkiye giren kişiler, artık dünyevi ilişkilerden ve zevklerden bir haz almazlar. Sırf onlarla ilişkiye girmek için ve o zevki tekrar almak için dünyada ki tüm varlıklarından vazgeçerler. Özellikle bu evli eşlerde çok sorun olur. Kocası ile bir araya gelemezler. Bir birlerine yanaşsalar boğulacak gibi olurlar ve tiksinti gelir. Aile efradıyla olan diyalogları da çok sorunlu olur. Sürekli yanlış anlaşılmalar ve agrasif durumlar olur. Bunu her iki tarafa da yaparlar ki, bir birlerinde kopsunlar. O alemde ki eş ve çocuklarını, bu alemde kilerden daha üstün tutarlar, zaten tutmakta zorundadırlar.
Sahiplendikleri kişiyi sürekli onunla rahat olacakları mekanlara çekerler. Buraları banyo, dağlık ve ağaçlık mekanlar ve su kenarlarıdır. Bazen de virane mekanlardır. Onların bir öpmesi bile insana bu dünyada asla tadamayacağı derecede zevk verir. Zaten bu tür vakaların onlardan vazgeçmemesinin en büyük sebebi de budur. Konuyu fazla açmıyorum. Ben az yazdım, siz çok anlayın.
Sizi çok sevdiklerini söylüyorsunuz. Evet onların istediği gibi davranırsanız bu böyledir. Birde onların istemleri dışında davranın da bakın neler oluyor. Bir namaz kılın veya Kur an okuyun da durumu seyredin. O dostlarınızın hakiki yüzü nasıl anlarsınız. Bazen de kendilerini dinlemeyenleri ailelerine zarar vermekle ve onları öldürmekle tehdit ederler. İnançlarınızdan dolayı bu konulara fazla girmiyorum. Ama yinede siiz üzecek bir ibare kullanmışsam özür dilerim.
Bu olayla ilgili bir anımı yazayım.
Bunlar tarafından sahiplenilen bir bayan varmış. Kocası bunu çok sevdiği için götürmedik kapı kalmamış , ama çarede bulamamışlar. Arkadaş bu olayı duyunca bana söyledi ve ilgilenebileceğim veya ilgilenmeyeceğim hakkında fikrimi sordu. Bende bir görelim dedim. Bu bayan kocasından ve çocuklarda nefret eder olmuş ve evde hiç durmaz duruma gelmiş.
Bna gelmeden öncede kavga etmişler karokoldan direk bana gelmişler.
Bir geldiler ki gayet mütevazi tesettürlü bir bayan. Çok ağır başlı. Şaşırdım. Bana anlatılana göre çok farklı.
Neyse, geldikleri an, kocasına dışarı çıkmasını ve özel olarak konuşacağını söyledi. Kocası da çaresiz çıktı. Bir umut peşinde. Bana çok açıkça her şeyi anlattı. Tüm yaptıkların, onlarla evli olduğunu, çocukları olduğunu ve kocasını öldürmek istediğini ve çok nefret ettiğin. Bu hayatından da çok memnun olduğunu ve tedavi olmak istemediğin. Zaten kimsenin gücü yetmedi sizinde yetmez dedi. Benim evli oldum varlık çok güçlü dedi.
Asıl bombaya bakın. Kendisinin hacca gittiğini ve hafız olduğunu söyleyince ben şok oldum ve içim içimi yedi. Artık Allah a inanmadığını ve ataistlik fikrini benimsediğini ve sürekli alkol aldığını. Diğer sırları bende kalsın. Zaten hafızım diyince benim dünyam yıkıldı. Onu ikna için biraz sohbet ettim. İmani konulardan bahsettim ve bir şekilde ikna ettim. Ama hala kendinden emin bir şekilde gücünüz yetmez diyordu.bana bir hafta verin, başka bir şey istemiyorum dedim. İnanın hafız olduğu için öleceğimi bilsem geri adım atmayacaktım. Sadece bir hafta benimle beraber bakımlarda bulunmasını istedim. Oda kabul etti. Bu taife bir kilisede yaşıyor ve güçlü ve kendilerince asil bir taife idi. Mekanları gösterdim , ama Allah için yalan söylemedi. Her gösterdiğimizi ve yaptığımızı onayladı. Yaşadıkları mekanın etrafındaki leri aldıkça, bunu yapmama lazımdı diye hayıflanıyor ve telaşa kapılıyordu. Artık hedefim eşi idi. Oda alacağımızı anladı ki, ikinci gün eşi ile kavga etmiş ve bana telefon edip, bir daha kendisini aramamamı ve tedavi olmayacağını söyledi. Beni ş en çok üzen vaka bu oldu.
İşte sahiplenilen kişilerin sonu.İmanları karşılığında ufacık bir zevk ve buna ilave olarak ta sahip oldukları tüm değerlerden vazgeçmek ve en önemlisi, ebedi bir hayatı mahvetmek.
Fazla detaya girip korku senaryosu şekline sokma istemiyorum Ama sadece sizlerden rica ediyorum Onlara teslim olmayınız. Konuyu biraz uzattı kusura bakmayın.
 

Guven

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Eki 2011
Mesajlar
42
Tepkime puanı
12
Sayın ravi,

Oldukça doyurucu açıklamalar yapmışsınız, benimde sormak istediğim birşeyler var bilginiz dahilindeyse ve paylaşırsanız memnun olurum. Birçok paylaşımda cinci hocaların hayvan idrarı ile yaptığı veya tavsiye ettiği uygulamalar var bunların havas içerisinde yeri varmıdır veya tesiri nedir ? Hayvan idrarı veya dışkısı ile yapılan uygulamaların çare arayan kişilere ne gibi faydası veya zararı dokunabilir, güvenilirmidir ?
 

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
Sayı güven kardeşim.
Bu konularda açıklama yapınca bu işi yapanlar tarafından olmadık iftiralara ve asılsız ididalarla karşılaşıyorum.Ama madem soru yönelttiniz açıklamak zorundayım. Yoksa vebali var.
Öncelikle havas ile büyücülüğü iyi anlamak ve ayırt etmek lazımdır. Havas Kur andan dır.Büyücülük ise şeytandandır. Havas Kur an ilmidir.
Sizin belirttiğiniz hayvan idrarı, adet kanı, kabir toprağı, domuz yağı, Kısaca necasetle yapılan büyüler tamamen haramdır ve yapanı ve yaptıranı Allah muhafaza küfre götürür.Bir kere büyünün her türlüsü haramdır. Bu uygulamalarda başarılı olunmasını sırrını aslında yukarıdaki yazılarımda kısmen açıklamıştır, üstü kapalı olarak.
Konu tam anlaşılsın diye konuyu biraz daha açayım.
Cinlerle irtibat kurmak insanı hoca yapmaz. Hocalık vasfı belirli bir ilim ve mertebe gerektirir ve asla haram ve yasaklara müracaata izin vermez. Malesef halk arasında öyle bir anlayış olmuş ki her cinleri gören ve irtibat gören ve bunları kullana kişileri hoca sanmaktadırlar. Oysa ki öyle cinni hastalar vardır ki cinlerle olan görüntü ve irtibatı hocalardan çok ileri derecededir. Bunlar belirli noktada sıkıntılarını attıktan sonra veya bu musallatların teşviki ve yardımı ile hocalık işine koyulmuşlardır.
Önemli bir nokta, bu tür cinlerin kafir zümresi insanları sapıklığa sevk etmek için bu işi kullanırlar. Yani bu tür tedavi işlerinde onlara yardımcı olurlar. Zaten musallat olan ya kendileri dir veya kendilerindendir. Bu tür hastalar gelince sözde hocalık yapan kişiye sapıkça sistemler ve uygulamalarda bulunmasını söylerler. Detaya girmiyorum, zaten gündemde yeterince görüyorsunuz. Denize düşen yılana sarılır misali ile de o çaresiz hastalarda haca sandıkları kişilerin her dediğini yaparlar. Neticede imanlarından feragaat ettikleri içinde musallatlar o kişiyi rahat bırakırlar. Hasta rahatlamıştır ve sözde hocada uygulamasında başarılı olmuştur. Cinlerde kişiyi küfre sokmuştur. Sisice bir oyun ve neticeleri çok vahim. Bir çok kişi huddamım var zanneder , Ama Çoğu bunlardandır. Bundan sonra o iyi bir hoca ünvanını kazanmış ve cinler bunun sayesinde çok kişiyi küfre sokacaktır. Her türlü işinde ona yardımcı olurlar.
Unutmayın bu tür musallatlar imanınızdan taviz vermedikçe yardımcı olmazlar. Konuyu fazla açmak istemiyorum Çünkü bu işi yapanların sataşmalarından yoruldum. Selametle kalın.
 

MadUnknown

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Ağu 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
3
Hocam bilgileriniz için çok teşekkür ederim.Tekrar ben karşınızdayım mutfakta ve banyoda bir çeşit bitkinin dal parçalarını buldum nereden geldiğini bilmiyorum sizce ne olabilir? Bilgi verirseniz sevinirim.
 

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
İşin özünü bilmeden ve yönelmeden bir şey söylemek zaten mümkün değil. Söylediğiniz olayda çok doğa dışı bir şey değil. Yani yorum yapılacak bir şey değil. Bu konuda bilgi vermek için olaya bakmak lazım. Bu da zaten iletişim kurmadan mümkün değil. İletişim kurmakta zaten şu an imkan harici. Kusura bakmayın yorumlayamıyorum. Ama şunu söyleyebiliriz. Eğer gerçekten bu formda boyutu açık kişiler varsa ve havas uygulamaları yapılacaksa, Yönetici arkadaşlar bu konuda bir platform oluştururlarsa bizlerde acizane üzerimize düşeni yaparız. Bu konuda irtibat usullerini ve irtibat anında neler yapılması gerektiğini, irtibat kuranların veya musallatlı olanların, bu özelliklerini nasıl kullanmaları gerektiğini uygulamalı olarak gösteririz. Tabi bunun için yönetimin bu oluşunu hazırlamaları gerek. Eğer uygun görürlerse.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Arkadaşlar bu işte en büyük hatamız kendimizden utanmamız veya kendimizi saklamamız. Biliyorum ki bu ve diğer formlarda boyutu açık ve bu işte çok iyi denilebilecek seviyede olan arkadaşlar var. Ama nedense hep kendilerini saklarlar. Özelden bir şeyler sormanıza gerek yok. Burada paylaşalım ne paylaşacaksak.Cinler alemi ile veya ruhani alemle iletişim kurmak , bir eksiklik veya delilik değildir. Bilakis bir üstünlüktür ve fazlalıktır. . Neden Kendinizden utanırcasına davranışlarda bulunuyorsunuz . Özgürce yazın paylaşalım.
 

MadUnknown

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Ağu 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
3
Evet hocama çok katılıyorum.Sonuçta eskiden öyle birşeydi ki insanların dertleşecek veya sorularını soracak bir üstadları yoktu.Şanslıyız ki burada çok değerli bir üstadımız var arkadaşlar.Bize yardım etmek için burada.O yüzden arkadaşlar burada düşüncelerinizi veya yeteneklerinizi paylaşmaktan korkmayın.Allah'tan başka hiç birşeyden korkmanıza gerek yoktur.Kolay gelsin hocam.
 

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
Allah razı olsun kardeşim. Öncelikle ben kendimi üstad olarak görmüyorum ve haddim de değil. Sadece bu işe gönül vermiş bir kardeşinizim. Bu konuda sadece şunu biliniz. Cinlerin en çok kızdıkları konu, kendi alemleri hakkında ki mahremlerinin ve sırlarının açıklanmasıdır. Bu paylaşımları yaptığım anda bile bana saldırıya geçiyorlar. Sizlerde şunu bilin. Eğer sizlere hükmedenler varsa ve siz onlardan korktuğunuzdan dolayı kendinizi teşhir edemiyorsanız veya istiğdatlarınızı kullanamıyorsanız, O konuda ki mağnevi güvenliği ben acizane üslenirim. Bu konuda ki yetkilerimizi öğrenmek isteyen varsa, bulunduğu mekan nerede olursa olsun, sadece bir ses irtibati ile ona hükmeden musallatı onun göreceği şekilde alalım. İşte tek sorun bu irtibatı sağlayacak ve bunun kontrolünü elde tutacak bir oluşumu yönetimin oluşturması. Hem böyelelikle de bizim her yaptığımızdan ve her konuştuğumuzdan haberleri olsun ki, yanlış anlaşılmalara meydan vermeyelim. Kısacası bir insan başka ülkede de olsa Allah ın izni ile onun musallatını buradan alırız. Bu işte zaman ve mekan kavramları çok geniştir. İlgililer bilir. Sadece korkmayın ve Birbirinize destek olun. Çünkü size düşmen olan taifeler birbirlerine çok iyi destek oluyor. Sizlerde birlik olursanız onları daha kolay alt edersiniz.
Ama özellikle şunu belirteyim. Burada sıfırdan elaman yetiştirmek değil kastımız. Mevcut güçlerin ve istiğdatların kullanılması.
 

satelcom

Banlı Kullanıcı
Katılım
19 Ara 2011
Mesajlar
190
Tepkime puanı
6
forum yönetiminin ravi hoca arkadaşımıza yardımcı olacağına ve havas ilmi konusunda gelişime açok arkadaşlarımızın ilerlemesinde yol gösterici olacağına inanoyorumbu konuda ravi hocamızı destekliyorum.ilmini saklamayıp paylaşmak isteyenlerden Allah razı olsun.
 

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
Hayırlısı , bu ilimde ehil kardeşlerle bir oluşum her zaman hayalimizdir. Ama hayırlı olacaksa zaten olur. Nasip ne ise, olacak da olur. Biz her zaman hazırız, Arkadaşlar hazır olursa güzel çalışmalar olacak inşeallah.
 

MadUnknown

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Ağu 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
3
Bizde hazırız hocam her zaman.Yönetici arkadaşlar gerekeni yapıp bize rahatça konuşacağımız,ilim sahibi olmamız ve arkadaşlarımızı bilgilendirmemiz için iyi bir ortam nasip ederse daha kolay olacağını düşünmekteyim.Sonuçta burada kötü emellerde değiliz büyü yapmıyoruz sonuçta.Biliyorum ki hayatımız gitgide daha da kararmakta gerek kötü insanların çoğalması gerek o kadar kötü varlığın insanlara sevgi uyandırması..Sonuçta biz melek değiliz aynı zamanda ayrı yerlerde olamıyoruz.Fakat ne kadar çok bu ilime kendisini veren,yetenekli ve iyi huylu bireyler yetiştirilirse kardeşlerimiz o kadar erken rahat ve huzura kavuşur Allah'ın izniyle.Yönetici arkadaşlardan bunu beklemekteyiz,kolay gelsin hocam.
 

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
İnşeallah kardeşim. Öncelikle yönetimde bu işte ehil olanlar varsa , bizi denemek için sadece bir kere görüşsünler ve sunumlarımıza baksınlar. O zaman ne demek istediğimiz anlarlar. İstiğdatları yoksa çok güvendikleri ve görüntüsü olan birini kendi nezaretlerinde görüştürsünler benimle. Bu hasta da olabilir. Sadece görsün yeter. O her şeyi anlatır kendilerine. Bu teklifi bir çok formda yaptım. Ama kimse yanaşmadı. Burada da bir olumlu sonuç çıkacağını sanmıyorum ve yönetici arkadaşları da çok iyi alıyorum. Çünkü sıkıntılı durumlar olur endişesindeler. Saygı ile karşılıyorum. Ama şunu düşünün. Bu ilk sizde olacak ve çok ses getirecek ve çok insanların kurtuluşuna vesile olunacak. Çok çaresiz bir musallatlı varsa bu oluşumla bakacağız ve şifasına vesile olduğumuzu yönetici arkadaşlarda görecekler ki, zaten bizim bir şey anlatmamıza gerek kalmayacak. Sadece böyle güçlü bir oluşum için gerekli ekipmanı yetiştirmek. Mağnevi güvenliklerini inşeallah biz üstleneceğiz. Zaten beceremezsek burada her şey yazılacak ve ortaya çıkacak. Yani her sözümüzün ardındayız. Buyrun önce bize bir denenme süreci verin. Mesela görüntüsü olan bir kişi ile iletişime geçirin ve sitedeki bir musallatlı kişiye bakalım neticeyi o söylesin. İletişim derken, istesek bazı kaçamaklarla iletişimde kurarız. Ama bu bize yakışmaz. Form bize güvendi. Çok tanışmak istediğim kişiler olsada ve görüşmek isteselerde, asla buna yeltenmiyorum. Çünkü bu samimiyetsizlik olur ve bu vasıf bizde yok inşeallah. Yoksa kişiler bize çok çabuk ulaşabilir. Ama bunu burada ancak form yetkilileri sağlaya bilir. Başka bir seçeneğe asla izin vermeyiz ve düşünmeyizde. Bu formu seçmemin en büyük sebebi , asla seviyesizliğe izin verilmiyor. Bu benim için çok önemli. Her istek ve yaptırımlarını saygı ile karşılarım. Çünkü bu formu bu derece seviyeli kılan kurallarından taviz verilmemesidir. Bu oluşum olmazsada hayal kırıklığı yaşamayız. Zaten biz bu işin merkezine dalmışız ve hayatımızın yarısı olmuş. Bizim isteğimiz , biz ölmeden birilerinede bir şeyler bırakmak. Ama doğru birilerine. Bu konuda zaten kişi ile görüşmemiz , onun aradığımız kişi olup olmadığını belirler. Bizi arasalar , ben görüyorum deseler, sadece sesini duyduğumuz an , görüp görmediğini veya ne gibi iletişim yolu kullandığını kendine söyleriz. Daha o hiç bir şey demeden. Çünkü kişilerin boyutuna girer ve onların istiğdatlarını kullanırız. Yani derecesini ölçeriz. Bu ilmin sırları. Sadece yönetim elimize yüzümüze bulaştırırız endişesinde olmasın diye belirttim. Denemek isteyen buyursun. Memnuniyetle sınava hazırız inşeallah.

Ben bu işi sadece hasta tedavisinde kullanıyorum. Başka konulara asla taviz vermem. Özellikle aşk meşk işlerinde istek olunduğu zaman beni çok sinirlendirir. Çünkü bu ilim uçkur ilmi değil. İnsanların imanını kurtarma ve tehlikelerden uzak tutma ilmi. Bu ilmi şehvete kullananlarıda çok kınıyorum. Kadere müdahele etmek niyeti olarak görüyorum. Neyse konu maksadını aşmasın. Selametle kalın.
 

gümüş

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
1,683
Tepkime puanı
252
Sn Ravi,

Öncelikle deneyimlerinizi paylaştığınız için teşekkür ediyorum, sağ olun. Genel anlamda konu ile alakalı okuduğum her yazı mümkünse hiç denemeye kalkışmayın, kalkışırsanız yanınızda ehli kişi olsun demekte ve emareler içinde denemişsen ilgiliysen bunlar bunlar olur denmekte. O nedenle bahsettiğiniz davet ile uzaktan yakından ilgili kişilerin rüyada ya da gercekte gördükleri ve yaşadıkları kısmını anladım ama ya kişi hiç ilgili değilse , hatta hiç alakası yok ise ama bir şekilde bu bahsedilen emarelerin bir kısmı ya da hepsi olumlu ya da olumsuz yönde mevcut ise bu neden olur ? Yorumu nasıl olur ? Teşekkür ederim
 

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
Siz davet bölümünü anlamışınız ama davet olmadan doğuştan veya hastalık gibi sebeplerden dolayı insanın istiğdat dediğimiz duyumlarının veya perdelerinin açılması ile de iletişim sağlanır bölümünü anlamamışınız. Zaten iletişim kurma sağlanmışsa davete gerek yok. Her an onlarla olabilirsiniz. Zaten onlar her an bizlerledirler, sadece biz fark edemeyiz. Davet yapan kişinin hisleri açık değilse, yani iletişim kuramazsa, davete icabet olsa da farkında olmaz. Davet başarısız oldu sanırlar. Halbu ki gelmişlerdir ve ilgi bulamadıkları için geri gitmişlerdir.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sanal alemdeki havas formlarını dolaştıkça ve ya cin musallatı ile ilgili yazılara baktıkça,bazı açıklamalar dikkatimizi çekiyor.Half- Demonlar, melezler gibi tabirleri sık sık görüyoruz. Aslında bunları yazanlar çok ince bir noktaya dikkat çekiyorlar. Bu söylemek istedikleri aslında günlük hayatımızın bir parçası olmuş durumda. Ama ne demek istediklerini anlayamadığımız için , yine saçmalamışlar diyip geçiştiriyoruz.
Öncelikle şunu belirteyim. Soyut alemle hiç alakası olmayan ve varlığından bile haberdarlıkları bulunmayan insanlar, cinler ile insanlar ilişki yaşar, çocukları bile olur denildiği an, hemen işi bilimseldiği dökerler ve böyle bir şey olmaz diye itiraza başlarlar. Onlar itiraz ededursunlar hakikat çerçevesinde öyle olaylar yaşanmaktadır ki, insanların kanı donuyor.
Bu yazıları insanları korkutmak maksadı ile yazdığımızı düşünenlerde var. Ama bilmediğimiz ve bilmek de istemediğimiz hadiseler bir gün bizlerinde kapısını çalabilmektedir.
Cinlerin insanlarla evlendiklerini, çocukları olduklarını , bizlerde büyüklerimizden dinler ve pek kale almazdık. Ama bire bir bu alemin içine girince, o yaşantıya bire bir şahit olunca kabul etmekten başka şansımız kalmıyor.
Zaten bu aleme kapı açan her insanı önce sahiplenmek isterler. Erkek olsun kadın olsun. Bana da çok sahiplenmek istediler.Uyanıkken pek yanaşamazlardı, ama uyumak anında hemen transa geçerler. Onlardan yana olmam için kızlarını teklif edenler, uyku anında sana yanaşanlar v.s.. Bir çok iğrençlikler, tam onlara yakışacak iğrençlikler. Önceleri onları huriler kadar güzel ve zevkli sanardım. Çünkü öyle gelirlerdi. Bir öpmeleri bile öyle bir lezzet veriyor ki, tekrar olsun diye, gözünüz onlarda oluyor. O yüzden bunların tuzağına düşenleri çok iyi anlıyorum. Ama bir gün tam beni öpeceği an uyandım ve nefesinin kokusunu aldım. Öyle iğrençti ki. Hani, bir insan ölür, haftalarca bulunamaz ve kokuşur ya, aynen öyle kokuyordu. O acı kokuyu, bir onda, birde bir hafta evinde ölü olarak kalan bir cesedin defninde algıladım. Dayanılmaz bir koku. Eğer her defasında bana yanaşmaya çalışanları cezalandırmasa idim, belki beni de etkileri altına alacaklardır. Ama belirli bir zaman sonra kandıramayacaklarını anladıkları an vazgeçiyorlar. Tabi, can tatlı. İsterlerse vazgeçmesinler.
Cinler veya şeytani varlıkların ürediklerini kimse inkar edemez. Çünkü kainatta bir adetullah varsa, bu her şeyi kapsar. Bu gün gözünüzle bile göremediğiniz varlıklar bile kendilerine mahsus sistemlerde ve şekillerde üremelerini sürdürmektedirler. Bu, insanlar gibi imtehana tabi olan cini varlıklar içinde geçerlidir. Bize ne imtehan sunulmuşsa, onlara da aynısı sunulmuştur. Bizim başımıza şehvet imtehanı açılmış sa, onlara da açılmıştır. Bu adetullahın ve adaleti mutlakın bir gereğidir.
Şimdi konun ayrıntılarına girelim.
Bu varlıkların bizden farkı, cismanı olmamalarıdır. Ama bilindiği üzere her kesin şekli bir elbisedir ve asıl olan ruhtur ve bu ruh her iki mahlukatta da vardır.
Ama bu ruhani varlıklar mahiyetleri itibari ile bizlerin ruhaniyatına büyük ölçüde etki edebilirler. Zevk alan ve acı duyan beden değil ruhtur. Eğer bedenin bir değeri olsa idi, ruh çıkınca toprak altına atıp, kurtulmaya çalışmazdık.Bir anne saçının tenine kıyamadığı yavrusunu, ruh bedenden çıkınca toprak altına atıyor veya diğer inançlarda yakıyorlarsa, bu elbisenin ehemmiyetsizliğinden dir. Çünkü ruh çıkınca kokuşan bir et parçasından ne farkı var. Elbise misali, bu dünyaya mahsus bir elbise, Bu dünyadan giderken de elbiseyi çıkarıp, gideceğimiz yere mahsus elbise giyeceğiz ve buda ruhani bir elbise olacak.
İşte bu mahlukat ruhaniyatımıza bire bir etki edip onları kontrol altına aldıkları için, İnsanı değişik oyunlarla kendilerine mübtela yaparlar.İlişkiye girmek istedikleri zaman sizin yapabileceğiniz bir şey yoktur. Normalde rüya aleminde başlar bu ilişki durumları. Siz onlar olduklarını anladığınız zaman ilk etapta zaten yanaşmazsınız, ama çok sevdiğiniz ve red edemeyeceğiniz kişilerin suretleri ile size yanaştıkları zaman , artık sizin itiraz edeceğiniz durumda kalmaz.
En sakıncalı durum uyanık halde iken ki münasebetler. Bu durum normal insanlarda olmaz. Ancak bire bir bunlarla irtibat kuran insanlarda olur. Eğer karşı taraf yanaşmazsa, tecavüz şeklinde gerçekleşir. Resmen ellerini ve ayaklarını bağlayarak veya saldırarak tecavüz ederler. Bu işin iğrenç yönü. Normalde hipnoz yöntemini kullanarak, kişiyi istedikleri şekilde yönetir ve her istediklerini de yaparlar. İlk başlarda itiraz eden madur, zamanla bunlardan aldıkları zevkin derecesinden dolayı, artık onlarla olmayı kendisi isteyecek ve vaz geçemeyecektir. Hatta onlarla olmak için dünyevi bir çok değerlerinden de vazgeçecektir. Çünkü bunlar ufacık temaslarda bile kişiye öyle zevkler aldırırlar ki, artık mağdur bunlardan başkası ile münasebetten bir şey anlamaz ve istemez. Biliyorsunuz ki insan beyninde her uzvun ve hissin bir hareket noktası vardır. İşte bu noktalara yerleşerek veya onları harekete geçirerek her türlü işlevi görürler . Miğdeniz bulanacak ama , öyle sapıklıklar yaptırırlar ki, bir babayı kızı ile , anneyi evladı ile ilişkiye sevk ederler. Çünkü o hareket mekanizmalarını sadece onlara işler duruma getirirler ve en son noktada istemler verecek hissiyatlar gönderirler. O hisler ve arzular karşısında dayanmak imkansız duruma gelebilir. Bizler sadece bu olayları duyunca, ne kadar sapık bir insan deriz geçeriz. Halbu ki aynı şeyi bize yapsalar, onlardan farklı bir davranışta bulunamayız. İnsanlarla ilişki kurmaya bunlarda izin vermezler. İnsanlarla ilişki yaşayacakları zaman çok büyük sıkıntılar verirler. Bu sonunda boşanma sebepleri olur. Zaten onlarında istediği budur. Artık kurban sadece kendilerine aittir. Bu sıkıntıdan dolayı kendi kocalarını bırakın, çocuklarından vazgeçen annelere şahit oluyoruz. Burada her şeyi yazamıyoruz. Neyi nasıl ve ne şekilde yaptıklarını, O zaman iş bilgiden çok başka yöne çekilir.
Özellikle hamile kişiler, hamilelikleri sırasında, bunlar tarafında tahakküm alına alınmışlar ve ilişkiye zorlanmışlarsa, bu ilişkiler sonrası olan çocuğunda bu alemle bire bir bağlantıları olacaktır. Bu kastettiğim çocuk insan olarak doğanlar. Bunlar erkek çocukları pek sevmezler ve genelde kadına düşük yaptırırlar. Ama kız çocuklarına musamaha gösterirler. Çünkü kendilerine yeni mezeler olacaklardır. Bu çocuklar doğdukların çifte vatandaş hükmünde olurlar. Yani daha ilk doğduklarında görüntüleri açık ve bunlarla iletişimleri çok kuvvetlidir. Bu anlamak isterseniz bu tür çocukları takip edin. Sürekli bir noktaya dalgın bakarlar. Sizin le ayrı dünyadaymış gibi davranırlar. Sürekli başkaları varmış gibi onlarla ilgilenirler . Gece ansızın çığlıklarla uyanırlar. Onların çocukları ile oynarlar ve bazen de o çocuklar canını acıtınca size göre sebepsiz çığlıklarla ağlamaya başlarlar. Örnekleri çoğalta biliriz. Aslında bu melez dediğiniz çocuklar büyüdükleri zaman bunların başına bela olabilirler. Çünkü bir alimin yıllarını vererek icazetlerle elde ettiği irtibat özelliğini bunlar doğuştan kazanmışlardır. Eğer bu melezler dini bir eğitim alıp, öbür alemde ki iyilerle iş birliği yaparsa, bunların başına beladır. Çünkü bunların tüm mekanlarına girerler ve her türlü sırlarını çözerler. Bunları öldürme yetkisine de alırlarsa korkulu rüyaları olur. Bıçağın iki yüzü diye bir vanpir filmi vardır. Bilirsiniz aynı olayı buraya uyarlayın. Bu yüzden özellikle erkek çocukların yaşamasına pek izin vermezler ve daha anne karnında düşük yaptırırlar. Ama bu melezlerden serseri vari büyüyen inançsız çocuklarda, tüm toplun başına bela olur ve onlara göre, cismani bir asker gibi toplumun huzurunu bozmaya ve onlara zarar vermeye hizmet ederler.
Birde soyut alemde ki melezler vardır. Bunları ancak görüntüsü olan annenler görürler . Yine bu varlıklarla olan münasebetten dünyaya gelmişledir ve cini olarak yaratılmışlardır. Ama Kötülüğü seçtikleri an , çok serseri olurlar ve insanlığın başına en büyük belalardan biri olurlar. Hasta tedavilerinde özellikle bunları imhaya büyük özen gösteririm. Şu andaki doğuştan musallatlı olan insanların yüzde doksanı , anneleri veya birinci dereceden ebeveynlerinin rahatsızlıklarından dolayı, melez doğmuş kişilerdir. Yani o ilişkiler sonucu onların hissiyatlarını almıştır, genlerini taşıyordur.
Bazen de albasması tabirini duymuşsunuzdur. Bu da en ağır derecede cini hastalıklardır ve hedef direk anne ve çocuğun ölmesidir. Bu taife insanlarla gönül eğlenmek yerine onların ölmesini isterler ve yamyamlar gibi bunlarla beslenirler. Maalesef şahit olduğumuz çok üzücü olaylar oluyor. Ama hamile kişilere bunları söyleyip evhamlandırmak doğru olmaz. Sadece bu hamile bayanları, Özellikle bu tür rahatsızlıklar geçirmiş olanları, tedavi olmuş olsalar dahi, yalnız bırakmamak gerektir ve sürekli mağnevi şekilde koruma altında tutmak lazımdır. Bu tür saldırıya mağruz kalanlar, saldırı anında ölmeseler bile, sürekli kendilerini öldürmek için uğraşırlar. Tabi onların yönlendirmesi ile.
Kısaca bu konuyu böyle anlatmaya çalıştım, fazlada açmak istemedim. Belki bu bile fazla oldu.
 

gümüş

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
1,683
Tepkime puanı
252
Sayın Ravi,
Koruyucular denenler üzerine bilginiz var mı ? Soruyu açamıyorum çünkü bu kelime ile tam ne kastedildiğinden emin değilim. Bahsettiğiniz negatif etkililerin yanısıra koruyucular olduğu söyleniyor. Koruyucular denilenler de cin taifesi midirler yoksa başka bir tür mü? Öyle ise ve yaşama biçimleri bizimkine benzer ise, biz de nasıl bazılarımız kötü davranısa tepki gösterip birisi, bir şeyi korumak icin cephe alıyorsak onlar da öyle, inandıkları değer üzerinden mi koruyucu oluyorlar yoksa koruyucular da yine X kişisinin veya kan bağıyla bağlı olduğu gecmis baska insanın anlasmalarıyla mı ediniliyor? Koruyucu olmak icin sectikleri kiside tesadüfler mi var yoksa kriterler mi ?
Bir başka sorumda yine koruyucu denilenlerin insan yaşamında ki olası etkileri üzerine . Etkileri var mıdır ? Varsa ne şekillerde ortaya çıkar ?
Teşekkür ederim.
 

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
Sayın gümüş. Koruyucular vardır. Ama kişinin yaşantısına ve inançlarına göre farklıdır. Sizin asıl anlatmak istediğiniz iyi yöndeki koruyucular. Onlar genelde Tarık süresinin 4 . ayetinde geçen müekkel yani tayin edilmiş koruyucular olmakla beraber. kişinin günlük okumaları ve zikirleri sonucu tayin edilen hadim huddam , melek türü koruyucularda olabilir. Cinlerden koruyucu olurmu? sorusuna gelince. Dost edinirseniz elbette olur. Ama bunlar tayin edilen değil, sadece kendi öz iradeleri ile sizi korumak istemelerinden kaynaklanır. Sizin çok sevdiğiniz bir dostunuzu korumak istemeniz gibi. Bunun yanında kötülerde kötü yola sevk ettikleri kişileri korur gibi yaparlar, Bazende gerçekten korurlar. Çünkü sahiplenmişlerdir.Kendilerinde olanı, olmayanlardan korurlar. Aslında bu geniş bir konu ama bu kadar izah yeterli sanırım.
 

fthbl

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ocak 2012
Mesajlar
184
Tepkime puanı
11
Çünkü ruh çıkınca kokuşan bir et parçasından ne farkı var. Elbise misali, bu dünyaya mahsus bir elbise, Bu dünyadan giderken de elbiseyi çıkarıp, gideceğimiz yere mahsus elbise giyeceğiz ve buda ruhani bir elbise olacak.

Bu etten cismani bedenimiz ruha göre elbise mesabesinde bile değildir,ev mesabesindedir.İnsan ölünce evi olan cismani bedeni terkeder elbisesi hükmünde olan astral bedeni ile yaşamına devam eder.Kıyamet kopunca haşirde insan tekrar diriltilir ve yeni bir cismani bedene kavuşur.Bu yeni cismani bedene dünyadayken kullandığı bedenin asıl zerreleri (dna vs) kaynaklık eder.
Haşirde sorgu sual bittikten sonra cehennimlikler cehenneme giderken cennetlik olanlar cehennemin yani güneşin çekim kuvvetinden kurtulup cennetleri olan yıldızlara doğru uçarlar.Herkezin imanına ve ameline göre bir hıza sahip olcağı bu kaçış serüvenine sırat köprüsünü geçmek denir.Artık yeni bedenleri yani evleri yıldızlardır.Onun için derlerki her insanın gükyüzünde bir yıldızı vardır.
Cehennemliklere bile cennette yer yaratılmıştır ama bu yer diğer cennetliklere verilir.Cennetlikler yeni yuvalarında yıldızlarda nur yapıya kavuşmuş bedenleriyle hayal hızında hareket ederler.Peygamberimizin daha bu dünyadayken bedeni cennetteki nur yapıya sahipti.Onun için nasıl cam gibi şeffaf şeylerin gölgesi oluşmuyorsa peygamberimizn de yere gölgesi düşmezdi nur bedene sahip olduğu için.Bu nur bedenlede ruhu ile birlikte miraca çıkmıştır.
Ölüm anında da azrail a.s ruhunu almak için geldiğinde şaşırmış en başta hangisi alacak,hangisi beden hangisi ruh.
 

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
Kıyamet kopunca haşirde insan tekrar diriltilir ve yeni bir cismani bedene kavuşur.Bu yeni cismani bedene dünyadayken kullandığı bedenin asıl zerreleri (dna vs) kaynaklık eder.

Teşekkürler açıklamanız için fthbl kardeş. Haşirde ki tekrar yaradılışımızda insana verilen bedenin mahiyet ve şekil olarak buradaki bedenin aynısı olacağı doğru. Zaten ucbul zunup denilen kuyruk sokumu kemiği insanın çekirdeği misali tüm özelliklerini taşımakta ve haşire bu özellikler üzere halk olunacağı söylenmektedir. Ama tekrar cismani benden olacak sözü ve kaynağını nereye dayandırdığınızı bilmiyorum. Ama biliyorsunuz ki şu an ki beden bir kesavet içermektedir ve gideceğimiz aleme uygun bir beden değildir. Şekil olarak aynıyla iade olunacağı bilinmektedir. Ama cismani beden olacak derseniz ona katılmamaktayım. Yanılıyorda olabilirim. Eğer yanılıyorsam lütfen aydınlatın. Ama rüyada da insanı aynı şekil üzere görürüz Hatta ölen bir insan rüyamıza girince onunla muhabbet eder ve hatta cismani ben gibiymiş gibi sarılır veya kavga eder ve acıda duyarız. Ama bu rüyadaki neden cismani değildir. Bilmem anlatabildim mi. Yinede en doğrusunu Allah bilir.
 

fthbl

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ocak 2012
Mesajlar
184
Tepkime puanı
11
Kıyamet kopunca haşirde insan tekrar diriltilir ve yeni bir cismani bedene kavuşur.Bu yeni cismani bedene dünyadayken kullandığı bedenin asıl zerreleri (dna vs) kaynaklık eder.

Teşekkürler açıklamanız için fthbl kardeş. Haşirde ki tekrar yaradılışımızda insana verilen bedenin mahiyet ve şekil olarak buradaki bedenin aynısı olacağı doğru. Zaten ucbul zunup denilen kuyruk sokumu kemiği insanın çekirdeği misali tüm özelliklerini taşımakta ve haşire bu özellikler üzere halk olunacağı söylenmektedir. Ama tekrar cismani benden olacak sözü ve kaynağını nereye dayandırdığınızı bilmiyorum. Ama biliyorsunuz ki şu an ki beden bir kesavet içermektedir ve gideceğimiz aleme uygun bir beden değildir. Şekil olarak aynıyla iade olunacağı bilinmektedir. Ama cismani beden olacak derseniz ona katılmamaktayım. Yanılıyorda olabilirim. Eğer yanılıyorsam lütfen aydınlatın. Ama rüyada da insanı aynı şekil üzere görürüz Hatta ölen bir insan rüyamıza girince onunla muhabbet eder ve hatta cismani ben gibiymiş gibi sarılır veya kavga eder ve acıda duyarız. Ama bu rüyadaki neden cismani değildir. Bilmem anlatabildim mi. Yinede en doğrusunu Allah bilir.

Bu soruyu geçen asrın müceddidi olan Bediüzzamana da sormuşlar şöyle cevaplamış:
"Sual: Kusurlu, noksaniyetli, mütegayyir, kararsız, elemli cismaniyetin ebediyetle ve Cennetle ne alâkası var? Madem ruhun âli lezâizi vardır; ona kâfidir. Lezâiz-i cismaniye için bir haşr-i cismanî neden icab ediyor?"

"Elcevap: Çünkü, nasıl toprak suya, havaya, ziyaya nisbeten kesafetli, karanlıklıdır, fakat masnuât-ı İlâhiyenin bütün envâına menşe ve medar olduğundan bütün anâsır-ı sairenin mânen fevkine çıktığı gibi; hem kesafetli olan nefs-i insaniye, sırr-ı câmiiyet itibarıyla, tezekkî etmek şartıyla bütün letâif-i insaniyenin fevkine çıktığı gibi; öyle de, cismaniyet en câmi, en muhit, en zengin bir âyine-i tecelliyât-ı esmâ-i İlâhiyedir. Bütün hazâin-i rahmetin müddeharâtını tartacak ve mizana çekecek âletler cismaniyettedir. Meselâ, dildeki kuvve-i zâika, rızık zevkinde, envâ-ı mat'umat adedince mizanlara menşe olmasaydı, herbirini ayrı ayrı hissedip tanımazdı, tadıp tartamazdı."

"Hem ekser esmâ-i İlâhiyenin tecelliyâtını hissedip bilmek, zevk edip tanımak cihâzâtı yine cismaniyettedir. Hem gayet mütenevvi ve nihayet derecede ayrı ayrı lezzetleri hissedecek istidatlar yine cismaniyettedir."

Ayrıca yine açıklayıcı bilgi :
Cennetteki cismaniyet ile dünyadaki cismaniyet arasında çok fark vardır. Cenneteki cisimler idrakli ve şuurlu olup, aynı zamanda latif ve nurani olacaklardır. Dünyadaki cisimler, hem idraksiz ve şuursuz, hem de kesif ve katıdırlar. Bu da bir çok kayıt ve kısıtlamayı beraberinde getiriyor.

Yani cennetin cisimleri ruh olmayacak, ama ruh gibi latif ve nurani olacaklar. Ceset ile ruh bir birine yakın, bir halette bulunacak, ama asla cismaniyetini kaybetmeyecek.

Mesela, dünyada cesedimiz maddi ve kesif olduğu için bir anda iki işi göremez, aynı anda birkaç mekanda bulunamaz, ama cennette cesedimiz yine ceset olarak nurani ve latif olacağı için bir anda binlerce işi görecek, aynı anda milyonlar mekanda dolaşabilecektir. Bu sebeple ruh olmakla, ruh gibi olmayı iyi ayırmak lazım.

Cennette her şey ruh değil, ruh gibi nurani ve latif olacaklardır. Zaten nuraniyet ve letafet ruhun bir vasfıdır, onun aynısı ve cevheri değildir; bu sebeple aynı vasıf maddede de olabilir. Nitekim röntgen şuaı, ışık hüzmeleri maddi olmasına rağmen, aynı ruh gibi bir çok özelliğe sahiptirler. Dünyada bile bunun örnekleri varken ebed alemi olan cennette neden olmasın acaba.
 
Üst