Herkesin ruhsal güçleri var

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Sleza

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2011
Mesajlar
20
Tepkime puanı
1
Selam arkadaşlar herkesin ruhsal güçleri olduğunu bilmeleri lazım ancak bu güçler 2ye ayrılır.

1. Size verilenler
2. Sizin istediğiniz güçlerdir

1. size verilen güçler
a: güçleri etkin kılmak
b: etkin gücü bilip kullanmak

ve bizler bu dogaüstü güçlere inandımıza görede bunu bilmemiz lazım tanrıdan olan güçler ve şeytandan olan güçlerdir.. ben tanrıdan olan güçlerimizi yazacağım.. şimdiye dek benim melek diliyle konuşma ve ruhları ayırt etme armaganına sahip oldum ve şifa armaganı istemekteyim çünkü güç ne kadar büyükse armagan o kadar etkilidir.. ve şeytanın gücü aslında etkili değildir.. sadece şeytan vermek ister çünkü tanrıdan almamızı istemez.. bu yüzden o güçler birer demo gibidir..

Şimdi bizim güçlerimiz kimden geliyor bunu bilmemiz lazım..

Daha biz dünyaya gelmeden önce Tanrı bizi kendi suretinde yarattı " Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı. " yaratılış 1:27

evet tanrı nın suretinde yaratıldımız için ve tanrı ademin buruna kendinde olan yaşam solugunu ufledi.. ve ruhsal oalrak biz tanrının bazı güçlerine sahip olduk ne yazikki tanrıdan uzaklaşıp günaha düşünce zihinsel düşüncelere dalıp ruhsal gücümüzü unutmuştuk.. çağların sonunda isa mesih gelip biz insanlara tanrının yolunu onda olup ve yuhanna 3:5 te denildiği gibi bir kimse ruhtan ve sudAn dogmadıkca tanrının egemenliğine giremez." demesiyle bize bir sırrı söylemiş oldu bu sır şuydu: beden olarak dünyaya sudan cıkarek geldık anne karnında bulunan su.

ama ruh olarak dunyaya gelmedık cunku tanrı ınsanları mesıhe cagırmaktadır. O kendi önünde sevgide kutsal ve kusursuz olmamız için dünyanın kuruluşundan önce bizi Mesih'te seçti " efesliler 1:4 ve mesihte dogdumuz zaman mesihsel gücümüz artık etkin olacaktır bunlar, cinleri kovma hastaları iyleştirme melek diliyle konuşma ruhları ayırt etme , peygamberlikte(kahinlik) etmedir.. ve mesihi kabul ettiğimizde günah olan bu duvar yıkılır artık dunyadayken bile tanrının egemenliğini yaşarız ve bu yaşam sonsuza dek ilerleyip bedensel ölümden sonra ruhsal olaraktaa devam etmektedir..

Rom 12:6 Tanrı'nın bize bağışladığı lütfa göre, ayrı ayrı ruhsal armağanlarımız vardır. Birinin armağanı peygamberlikse, imanı oranında peygamberlik etsin.

ve mesihe iman sonucu içimizde dogan kutsal ruh bizi yönetmeye başlar böylelikle ve ruhsal gücümüz dogmuş olur

1 Ko 1:7 Şöyle ki, Rabbimiz İsa Mesih'in görünmesini beklerken hiçbir ruhsal armağandan yoksun değilsiniz.

Ruhsal armağanlara gelince, kardeşlerim, bu konuda bilgisiz kalmanızı istemem. 2 Biliyorsunuz, putperestken şöyle ya da böyle saptırılıp dilsiz putlara tapmaya yöneltilmiştiniz.
3 Bunun için bilmenizi isterim ki: Tanrı'nın Ruhu aracılığıyla konuşan hiç kimse, ‹‹İsa'ya lanet olsun!›› demez. Kutsal Ruh'un aracılığı olmaksızın da kimse, ‹‹İsa Rab'dir›› diyemez.
4 Çeşitli ruhsal armağanlar vardır, ama Ruh birdir.
5 Çeşitli görevler vardır, ama Rab birdir.
6 Çeşitli etkinlikler vardır, ama herkeste hepsini etkin kılan aynı Tanrı'dır.
7 Herkesin ortak yararı için herkese Ruh'u belli eden bir yetenek veriliyor.

Herkesin ortak yararı için herkese Ruh'u belli eden bir yetenek veriliyor. 8-10 Ruh aracılığıyla birine bilgece konuşma yeteneği, ötekine aynı Ruh'tan bilgi iletme yeteneği, birine aynı Ruh aracılığıyla iman, ötekine aynı Ruh aracılığıyla hastaları iyileştirme armağanları, birine mucize yapma olanakları, birine peygamberlikte bulunma, birine ruhları ayırt etme, birine çeşitli dillerle konuşma, bir başkasına da bu dilleri çevirme armağanı veriliyor.
11 Bunların tümünü etkin kılan tek ve aynı Ruh'tur. Ruh bunları herkese dilediği gibi, ayrı ayrı dağıtır.


evet bu armaganların hepsı tanrının vermiş oldugu kutsal ruh aracılıgıyla etkın olmaktadır..
 

melaSfOcigaM

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Ocak 2012
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Yaş
31
Konum
Salem,Yercaud
İş
Painter
Eline sağlık anlatım çok güzel olmuş :) katılıyorum ama adem olayı biraz bana tuhaf geliyor.
 

Sleza

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2011
Mesajlar
20
Tepkime puanı
1
adem olayını pek acmadım heralde ondan olablir.. ama ben böyle düşünüorm hepimizde mükemmeliyetçilik ve bir deneme olayı var birşey yaparken iyimi kötü mü diye bakarız yaa işte orda ? tanrıki bir benzerliğimiz görülür yaratılışa bakarsak böyle yazar tanrı ışıgın iyi oldunu gördü ve ışık oldu yani tanrı bir olaya bakıyor..
 

DreamDuality

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2009
Mesajlar
1,067
Tepkime puanı
150
Ben herkesin ruhsal yetenekleri olduğunu sanmıyorum.
Bu bir seçilmişlik, özel yetenek bence.
Öyle olsa sahte medyumlar, hocalar şimdiye
çalışarak biryerlere gelebilirlerdi.
Ama halen milleti kandırmaktan öteye gidemiyorlar gariplerim.
 

Saprohil

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Nis 2011
Mesajlar
303
Tepkime puanı
14
Yetenekli bir kişiysen yeteneğini hangi tarafta kullanacağını da bilmelisin.Şer kişiysen Şerlik yolunu,İyi bir kişiysen iyilik yolunu seçeceksin.Tanrı tarafından bahşedilen yetenekleri Tanrı tarafında yer alıp kullanan insanlarda var.Şeytan tarafında kullanan insanlarda var.Önemli olan yer aldığın cephede sonuna kadar direnmek.
 

Sleza

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2011
Mesajlar
20
Tepkime puanı
1
Ben herkesin ruhsal yetenekleri olduğunu sanmıyorum.
Bu bir seçilmişlik, özel yetenek bence.
Öyle olsa sahte medyumlar, hocalar şimdiye
çalışarak biryerlere gelebilirlerdi.
Ama halen milleti kandırmaktan öteye gidemiyorlar gariplerim.


yukarıda da öyle yazdım zaten.. seçilmişlik.. ve tanrı bizi mesihte seçti diye ayet varya işte tanrı kimi nerde seçeceğini söylüyor ve davet ediyor isteyen kabul eder isteyen etmez.. ve kabul etmeyenler ise tanrının karşı tarafındaki kara ruhların güclerini kullanmaya çalışır..

Peki bir şey sorucam mahsuru yoksa sence tanrı bizi neden yarattı ?

belki bu soruyu meleklerde soruyordur.. :) ama bence böyle birşey var tanrının insanlara ihtiyacı yok aynı şekilde insanlarada kendini göstermeye ihtiyacı yok ama eğer bir yaratıcıysanz ve sizin yarattıgınız herhangi birşey varsa siz nasıl olacağını belirlersiz ve tanrı meleklerle , dünyayı evreni vs.. sora insanı yarattı ama insanlıgı bu gördüğümüz dünya gibi değil ruhsal olarak kendi yanında gezinen olarak yarattı meleklerden farklı ve yarattıgı bu dünyada tanrının görkemini göstercek yardımcılar olarak yarattı ama ne yazıkkı günah sonucu bu olay böyle gitmedi çünkü tanrı günahın olmamasını engelleyede bilirdi ama bizim yaratılışımızda özgür irade oldu için tanrı bizim irademize karışmadı
 

biard

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Eki 2011
Mesajlar
311
Tepkime puanı
7
merhaba. Armağan isteme konusunu biraz daha açar mısınız? Tanrıdan nasıl armağan isteyeceğiz. Bu arada bu konuda herkesin ruhsal güçlerinin olup olmadığıyla ilgili bir konu geçti. Bu konu hakkında bir yorum yapmak istiyorum: evet. Bence herkesin ruhsal güçleri var ve herkes bunları kullanmak ister belki de. Ama herkes bu güçleri kullanabilecek kapasitede değil, herkes ruhsal güçlerini kaldıramaz. Zaten şu zamanda çoğu kişi heves ya da egosal amaçla başladı bu işe. Bunlar benim düşüncelerim tabi. Sevgiler.
 

Eternality

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Kas 2011
Mesajlar
12
Tepkime puanı
1
Herkesin ruhsal güçleri var ama Ruhsal güçlerimizin farkına varamayabiliyoruz.
 

Salick

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Tem 2011
Mesajlar
269
Tepkime puanı
40
Yaratilis amacimiza gore verilmis ozelliklerimiz oldugunu ve verillen aklin da bunun farkindaligina varabilmemiz icin gelistirilmesi gerekliligine inananiyorum. Secimlerimiz ve oz e donusumun ozelliklerimizi daha guclu hale getirdigini dusunuyorum.
 

beqovich

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Eki 2011
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Allah insanı imtihan için yarattı. Bu hikmet insanın yaratılmadan olamayacağı kesindir.

2- Allah kainatta tecelli ettiği cemal ve kemalini hem kendisi – kendine mahsus bir şekilde – görmek hem de başkalarının gözüyle görmek istiyor. Başkasının görmesi derken bunların başında insan gelmektedir. Bu hikmet de yine insanın yaratılmasını gerekli kılıyor.

3- İbadet için yarattı. Bu hikmetin yerine gelmesi için var olan birisi gerektir.
Yaratılmadan ibadetin yerine gelmesi mümkün değildir. Burada yaptığımız ibadetin miktarına göre cennette ki yerimiz hazırlanıyor.

4- Allah’ın herşeyden daha büyük olduğunu ilan etmek, ve Allah’ın emirlerini yaymak. Bu hikmetin yerine gelebilmesi için, hem tebliğ edenin hem de tebliğ edilenin yaratılması icap eder.

5- Bir çekirdeğin ağaç olması için toprağa girmesi gerektiği gibi, insanın da yetişip olgunlaşmsı ve terakkisi için dünya tarlasına gönderilmiştir.

6- Eğer başka alemde yaratılsaydık o zaman da neden bu alemde yaratıldık diye sormamız gerekecekti. İnsan için en mükemmel imtihan salonu bu olduğu için buraya gönderildik denilebilir.

İşte tüm kainatta rastlanılamayan hikmetsiz iş ve fiillere elbette şeriattada rastlanmaz. Yani bizim taşıyamayacağımız işleri Allah bize yüklemez. Bütün hayvanlara, bitkilere ve cansızlara vazifeler yükleyen Allah, elbette bize de bazı vazifeler yükleyecektir. Yoksa tüm kainatta mevcut olan hikmet, insanlar yönünden abes olacaktı. Hiçbir işinde abesiyet ve çirkinlik olmayan ve bu gibi şeylerden münezzeh olan Allah, elbette insanlara da taşıyabilecekleri bir yükü yüklemesi gerekmektedir.

Kâinatın ömrü milyarlarca yıl ile ifade ediliyor; insanlık âleminin ömrü ise on binlerce seneyle. Henüz insan nevi yaratılmadan, bu hadis-i kudsîde verilen haber, öncelikle melekler âlemine bakıyordu. Allah’ı bilen, eserlerini temaşa ve tefekkür eden, O’na isyandan uzak bu mübarek varlıklar, hadis-i kudsîde verilen haberi ibadetleriyle, tesbihleriyle, itaatleriyle, marifet ve muhabbetleriyle tahakkuk ettirmiş oluyorlardı. Hayvanlar âlemi de yaratılış gayelerine tam uygun bir hayat sürmekle, ruhları yönüyle, melekleri andırıyorlardı. Bitkiler âlemi ve cansız varlıklar da mükemmel bir itaat ile vazife görüyorlardı.

“Hiç bir şey yoktur ki Allah’ı tesbih ve O’na hamd etmesin,” mealindeki âyet-i kerimede geçen “şey” tabiri, canlı-cansız her varlığı içine alır. Her şey O’nu tesbih eder ve O’na medih ve senada bulunur.
Cenab-ı Hak, bütün bu tespih ve ibadetlerin çok daha ileri derecesini icra etmeye kabiliyetli bir başka mahiyet daha yaratmayı irade buyurdu: İşte bu ulvi mahiyet, arzın halifesi olacak olan insandı. Cenab-ı Hak, topraktan bir insan yaratacağını meleklere haber verdiğinde, yukarıdakine benzer bir soru, meleklerden de gelmiş ve onlara cevaben, “siz benim bildiklerimi bilemezsiniz,” buyrulmuştu.

İmtihana tabi tutulan ve kazanmaları halinde melekleri geçecek olan bu yeni misafirler, âyet-i kerimede de haber verildiği gibi, ancak Allah’a ibadet için yaratılmışlardı.

“Ben, cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım” Zariyat, 56

Âyette geçen “ibadet” kelimesine bir çok tefsir âliminin “marifet” mânâsı verdiği dikkate alındığında, bu insanın, Allah’ı tanımak, varlığını, birliğini bilmek, sıfatlarının sonsuzluğuna inanmak, mahlûkat âlemini de hikmet ve ibret nazarıyla temaşa ve tefekkür etmekle vazifeli olduğu anlaşılıyordu.

Bu mümtaz mahlûk, sadece cemal tecellilerine muhatap olmayacak, Cenab-ı Hakk’ın hem cemal, hem de celal tecellileri ile ayrı ayrı imtihanlara tabi tutulacaktı.

Nitekim öyle oldu ve öylece devam ediyor. Nimetler, ihsanlar, ikramlar, güzellikler, sıhhat, afiyet, ferah, gibi haller hep cemal tecellileridir. Ve insanoğlu bunlara karşı şükredip etmeme şıklarından birini tercihle karşı karşıya. Maalesef, nefis ve şeytanın galebesiyle çoğu insan, cemal tecellileriyle sarhoş olup bu imtihanı kazanamıyorlar.

İmtihanın diğer yönü, hastalık, musibet, bela, afet, ölüm gibi celal tecellileri... Ve neticede sabır, tevekkül, teslim, rıza, imtihanına tabi tutulma. Akıl aksini düşünse de gerçek şu ki, bu imtihanı kazananlar, birincilere nispetle çok daha fazla.

Bundaki hikmet şu olsa gerek: Musibet ve hastalıklar, insana kul olduğunu, aciz bir varlık olduğunu çok iyi hatırlatıyor, ders veriyorlar. Konumuza ışık tutacak bir Nur cümlesi: “Fâtır-ı Hakîm, insanın mahiyet-i maneviyesinde nihayetsiz azîm bir acz ve hadsiz cesîm bir fakr dercetmiştir. Tâ ki, kudreti nihayetsiz bir Kadîr-i Rahîm ve gınası nihayetsiz bir Ganiyy-i Kerim bir zâtın hadsiz tecelliyatına câmi’ geniş bir âyine olsun.” Sözler

İbadet ve marifet için yaratılan insan, bu vadide mertebe kat edebilmek için aczini ve fakrını hissedecek, sürekli olarak Rabbine sığınacak ve Ondan medet dileyecektir. Duadan geri durmayacak, huzuru yakalamaya çalışacaktır. Bunlar ise başta nefis ve şeytan olmak üzere, dünya hayatında insanı, medet dilemeye ve sığınmaya götüren her türlü musibet, hastalık, çaresizlik ve sıkıntılarla mümkün.

Çaresizlik içinde kalıp Rabbine sığınan ruhlar, bu dünya imtihanını kazanma noktasında müsbet bir puan almış oluyorlar. Ama, refah, sıhhat ve saadet gibi tecellilerde insanoğlu, aczini anlamak yerine, bunlara meftun olup, kul olduğunu unutup, gaflete dalabiliyor.
Konunun çok önemli bir yanı da şu: Marifetullah, yani Allah’ı tanıma denilince, bütün isim ve sıfatları dikkate almak gerekiyor; sadece cemalî isimleri değil.

Allah, Rahman olduğu gibi Kahhar’dır da. İzzeti tattıran da Odur zilleti çektiren de. Bu dünyada sadece cemalî isimler tecelli etse ve insan sadece bunlara muhatap olsa idi marifeti noksan kalırdı. Bu imtihan meydanında, insanoğlu Allah’ı hem celal, hem de cemal sıfatlarıyla tanımak durumunda. Ahirette ise, yollar ayrılacak. İnsanların bir kısmı ibadet, ihlas, salih amel ve güzel ahlâklarına mükâfat olarak, cennete girecek ve lütuf, kerem, ihsan gibi nice cemal tecellilerine, azamî ölçüde ve ebediyen muhatap olacaklar. Küfür ve şirk yolunu tutarak dalalet ve sefahate düşenler ise celal, izzet ve kahır tecellileriyle karşılaşacaklar. Böylece, ahiret yurdunda, Allah’ın hem cemalî hem de celalî isimleri en ileri mânâda tecelli etmiş olacak.

Nur Külliyatında bir dua cümlesi var:

“Bize gösterdiğin nümûnelerin ve gölgelerin asıllarını, menba’larını göster.” Sözler

Bu dünyadaki varlıklar, ahirete nispetle, gölge kadar zayıf bir tecelliye muhatap oluyorlar. Ve bu gölge hayatın gereğini yapan ve hakkını vermeye çalışan insanlar asıla kavuşuyorlar.

Şunu da unutmamak gerekiyor: Lütuf gibi kahrın da aslı ahirette.

Prof Dr. Alaaddin Başar
 

damned

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
566
Tepkime puanı
53
bende herkesin ruhsal güçleri olduğuna ama bazı insanlarda daha kolay ortaya çıktığına bazısında ise uzun ve yorucu bir çalışma gerektirdiğine inanıyorum...sahte medyum ve hocalar ne kadar da çalışsa gözlerini para hırsı bürüdüğü için bu güçleri ortaya çıkaramazlar bence ruhun dingin ve birazda arınmaya ihtiyacı var...hem insanları dolandırıp hem bunlarla uğraşamazlar
 

Sleza

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2011
Mesajlar
20
Tepkime puanı
1
Ruhsal güçlerin amacı Tanrının taklidini yapan şeytan ve ona ınanmaya tutsak olan kısılere tanrının gorkemını gostermektedır... günümüzde tanrı elinde sopa sadece gokyuzunde bızı ızleyen bırı olarak yada cesıtlı acılar ve zorluklar vererek kendını gosterdıgı sanılıyor oysakı tanrı bızı sevıyor ve tanrının ruhsal gucu bızdede etkındır bu bızım ısımız degıl tanrı bızım aracılıgımızla kendını etkın gosterdıgı bır eylemdır
 

KaLona

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Kas 2011
Mesajlar
99
Tepkime puanı
28
Konum
Samsun
İş
The Secret Circle'nin hiçbir bölümünü kaçırmamak.
Benim bildiğime göre de parapsikoloji ilgilenen herkesin soyundan mutlaka birinin bu konularla ilgilendiği ve yeteneklerinin olduğu, hatta bu özellikler bize 7 ced öteden bile geçiyor.Yani parapsikoloji ilgilenenler seçilmiş gibi bir şey oluyor,fakat ilgi duyup cisimleri havada uçuracağını sanan "sahte seçilmişler" bir süre sonra parapsikolojiden vazgeçiyor.
 

TheCraft

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Mar 2012
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
benim anlamadığım bu güçleri nasıl keşfediceğimiz
 

Sleza

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2011
Mesajlar
20
Tepkime puanı
1
İnsanların yönlendiği herzaman 2 taraf vardır 1. Tanrı 2. ise Diğer varlıklar.. hristiyanlık inancını şimdiye kadar etkin tutan temel kavram ise Mesihsel yaşam İsa yı kabullenme ve Kutsal Ruhu alma bu durumdan sonra ruhsal armağanlar olur bunlar insanların değil kutsal ruhun yetenekleri olarak diyebiliriz.. şifa verme cin çıkmar vs.. mucizeler.. Tamamı Tanrı nın yüceliği için kullanılır bunun örneğini incilde isa nın sergilediği durumlarda görebilirsiniz
 

Siyahsancak

Banlı Kullanıcı
Katılım
2 Nis 2014
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Sevgili arkadaşlar okuyunca anlatamadan duramadım benimde bir özel yeteneğim var nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama size şunu diyebilirimki ben bir konuya odaklandığımda o konunun veya o işin istediğim yönde gitmesini sağlayabiliyorum
 

Agita

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Ara 2011
Mesajlar
139
Tepkime puanı
2
Tüm insanlar özeldir zaten etrafta bizi şu an biel öldürcek bir sürü şey var ve buna ragmen yaşıyorsun. Hatta milyonlarca sperm arasından kazanan olarak doguyorsun. Bu ruhsal gücün vardır anlamına gelirmi bilmem ama her insan özeldir..
 

Sleza

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2011
Mesajlar
20
Tepkime puanı
1
Tüm insanlar özeldir zaten etrafta bizi şu an biel öldürcek bir sürü şey var ve buna ragmen yaşıyorsun. Hatta milyonlarca sperm arasından kazanan olarak doguyorsun. Bu ruhsal gücün vardır anlamına gelirmi bilmem ama her insan özeldir..

evet ama işte bunu düşünmek lazım bizim özel olarak tabir ettiğimiz kavramın değeri nerden kaynaklanıyor.. ? bu değer Aslında Tanrı'dan geliyor ama ne yazıkki onu unuttup kendi değerlerimizi ölümlü olan şeylerle dengeliyoruz..
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst