Satürn Dönüşü 29 Yaş

joys

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2010
Mesajlar
642
Tepkime puanı
249
Konum
İzmir
İş
Tekamülü hayırlısı ile tamamlamak İNŞALLAH tıpkı her insan gibi...
Satürn, Jung’un “gölge” diye adlandırdığı bilinçaltımızdaki ilkel, gelişmemiş, kabullenmediğimiz yönümüzün sembolüdür. Satürn, zamanın efendisi olarak geçmişimizdir ve içimizdeki kural koyan, limitleri belirleyen ebevyn imajıdır.
Satürn, güneş etrafındaki dönüşünü ortalama 29 yılda tamamlar diğer bir değişle doğum anındaki pozisyonu ile kavuşumu 29 yaşımızda gerçekleşir. Transit eden her gezegenin natal pozisyonu ile kavuşumu çok önemlidir fakat özellikle Satürn’ün bu dönüşünde bilinçaltındaki bazı yönlerimiz aktive edilir ve karşı karşıya geldigimiz problemlerin yarattığı sıkıntı ve çabalamalarız neticesinde karakterimize gelişme potansiyeli doğar.
29 yaş civarında yetersiz olduğumuz veya bir illüzyon ile kendi içimizde abarttığımız yönümüz ile yüzleşiriz, aile bağlarımız ve geçmişten ödünç aldığımız değerleri sorgularız. Satürn’ün kendi natal pozisyonuna döndüğü bu yaşın hemen öncesi hayatımızda bir yıkım, bir çözülme, bir yanılsama yaşanır. Tek taraflı olarak algılanmış, yanlış veya tam anlamadığımız kişiliğimiz zor ve depresif bir dönem geçirir. Bu zor dönem psikolojik çocukluğumuzu üzerimizden atmak, gelişen kişiliğimizi geçmişin etkisinden kurtarmak için gereklidir. Ancak böylece hayatımıza geçmişimizin, çevremizin, ailemizin ve gölgelerimizin bir ürünü olarak değil bir birey olarak devam edebiliriz.
Bilinçdışımızdakini dışarıya yansıttığımız için bu dönemde ilişkilerimizde zorluklar yaşamamız doğaldır. Daha önce yapılan birçok evlilik bu yaşlarda çözülür veya zorlanır. Kişi kendi karanlığı ile karşı karşıya geldiğini farketmeyip bütün tatminsizliklerinden eşini sorumlu tutar. Eğer bu evlilik kişiye şimdi yanlış ve yetersiz gelen daha önceki değerlerine dayanıyorsa bu dönemde bitebilir.
Bazen gölgemiz ile bu karşılaşmaya çaresizliklerimiz ve aşağılık komplekslerimiz eşlik eder. Çok eskilerde, çocuklukta bıraktığımız yaralar ve endişeler birden su yüzüne çıkar. Kendimize olan güvenimizin sandığımızdan daha kırılgan olduğunu fark ederiz. Kişi kendini tanıyamaz olur, başkalarında eleştirdiği, ayıpladığı ne varsa kendi içinde onların varlığını veya ihtiyacını farkeder. Sorgusuz, sualsiz inandıklarının yanlışlığını veya yetersizliğini görmeye başlar.
Bu dönem öncesi yapılmış evliliklerin çözülmesinin yanısıra bu etki altında birçok evlilik planlanır yada gerçekleşir. Evliliğin getireceği güvencenin, bu çocukluğun sona erişinin farkındalığı ile gelen bilinmeyen bir geleceğin karşısında yaşadığımız çaresizliğe çare olacağı düşünülür. Evlilik, zihnimizin karmakarışık olduğu bu dönemde bize destek olur. Bu evlilikler yanlış demek degildir, belki de gereklidir, fakat kişinin olayların ardındaki gerçek nedenleri görmesi her zaman daha sağlıklıdır.
Sonucu ister mutluluk veya mutsuzluk olsun bu dönem ve öncesi yapılan evliliklerin çok azı tam ve açık bir bilinç ile yapılır. Diğer bir değişle bu evliliklerin çok azı bilinçdışındaki çaresiz, bağımlı, bir illüzyon etkisi altında olan iki çocuğun evliliği değil de bilinçli ve sorumlu iki olgun bireyin evliliğidir.
Her Satürn geri dönüşü yaşananlar evlilik veya ilişki ile ilgili değildir. Satürn’ün doğum haritasındaki yeri hangi alanda bu tecrübelerin kendini göstereceğini anlamamıza yardım eder. Örnegin bu yıllar iş hayatımızda artan tatminsizlik hislerini, yanlış mesleği seçtiğimizin farkındalığını da getirebilir. Bütün bu olayların temelinde kişi kendinin gizli efendisini farkeder bu da kişinin “gölgesidir”. Gölgemiz, doğal yeteneklerimizi kendi amacı için kullanmıştır. Bu bilinçdışımızdaki gelişmemiş çocuğun farkına varmadan malesef kendi seçimlerimiz doğrultusunda yaşamak yerine bazı büyük ideallerin maşası oluruz.
Bütün bu olayların şiddeti 29 yaş civarı ne kadar bağımsız bir birey olduğumuz ile alakalıdır. Olgunluk ile karşılayacağımız her Satürn dönüşü olumlu bir değişim, kendimizin daha çok farkına varmak ve hedeflerimizin konsolidasyonu için birer fırsattır. Bu önemli açılar döneminde yaşadıklarımızı iyi kullanamaz ve idare edemezsek elimizde olan herşeyin yıkımı ile karşılaşmak içten bile değildir. Ancak, kişinin bu yıkılanların kendi değil, kendi olduğunu zannettiği insanın hayatı olduğunu iyi anlaması gerekir.
Bu dönem bazıları için çocuğunun doğumu ardından, bazıları için bir finansal çöküşün ardından, diğerleri için inandığı şeylerin çözülüşü ardından yada bir hastalık ile birlikte gelir. Bu tecrübelerin anlamı için devamlı kişinin kendisine bakmamız gerekir fakat bu değişim Satürn dönüşünde yaşanıyorsa mutlaka bilinçdışındaki gölgenin bilince entegrasyonunu içeriyordur.
Satürn dönüşünün tecrübeleri natal Satürn’ün hangi evde olduğu ile alakalı olabilir. Örneğin 7. ve 8. ev ilişkiler, 10. ev amaçlar, kariyer hedefleri, 9. ev dünya görüşü, 11. ev sevgi ve ilgi ihtiyacını işaret eden konular çerçevesinde gelişir. Bazen çesitli alanlardaki tecrübeler aynı değişime neden olur.
Satürn’ün kökleri derindedir bu yüzden bu tecrübeler kalıcı etkiler yaratır. Eski maske atılır yerine gerçek –çoğu zaman idealden daha az mükemmel- yüz ortaya çıkar. Bu yüzü ne kadar kabülleneceğimiz, egomuzun onu nasıl algılayacağına bağlıdır. Genelde “gölge” yönümüzü kolay hazmedemeyiz fakat o bizim realitemizdir ve hayatımıza onu entegre etmemiz gerekir. Kişi kendinden başkası olamaz, bu gerçeği gönüllü olarak kabullenmezse, olaylar karşısında gönülsüzce kabullenmek zorunda kalır. Egomuzun bilinçdışımız ile işbirliği yapma veya yapmamasının sorumluluğu da sadece bizdedir.

Alıntı
 
Üst