Modern Yanlızlık...

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
21.yy da İnsan, yalnızlıkla savaşacak. Toplumların, devletlerin, sistemlerin, hakların, ideolojilerin ve dinlerin yalnızlığı. İlk insan gibi yalnızlığın en ücrasına uçacak. Kelimelerin sihirli bir kaftana büründüğü bu çağda, bedenler ve ruhlarda kaftanlardan soyutlanıyor. Bu soyutlama bir yol alış, bazen tökezlenen, bazen sinikleşen, bazen kendince ve masumca yol alan bir yalnızlık. Modern şehirler tüm sütunlarıyla insanlığa savaş açıyor, caddeler tüm yığınlarıyla yalnızlığa savaş açıyor, sokak araları yalnızlığın ötelemişiyle savaş açıyor. Gökdelenlere sıkıştırılmış aileler, dağıtılan mahalleler, yalnızlığa savaş açıyor.

Modern insan, kameralarla bir bbg evindeymiş gibi sıkı bir denetimde tutuluyor. Bir suçlu gibi yaşıyor, her yanı prangalarla örülmüş ve bir paryadan farksız bir yaşam sürüyor.. bedenlerin serimlenip kiralandığı ruhların hesapsız ve izansızca satıldığı bir bbg evi. Yaşam sıkı bir denetimde ve insan sıkı bir yalnızlığa sürükleniyor. Yaşamın tüm ruhsuzluklarına, bedbinliklerine, kofluğuna, benciliklerine kurban edilmiş bir yalnızlık. Hapisler, hastaneler, okullar insanı yalnızlığa sürüklüyor, öğretiyor. İnsan, her yerde şüpheli, aranan, mağdur, mazlum ve mustazaf. Düşüncesiyle, ilmiyle, bilgisiyle, felsefesiyle, siyasal ve sosyal duruşuyla yalnızlığı en derinliğine itiliyor.

Devletlerin, ideolojilerin ve anlayışsızlıkların, elinde her türlü kirli epistemeye maruz kalan insan, kendi tarihsel hakikatinin en rezil ve sefil yozluğunu yaşıyor. Ahlakın, erdemin, insanlığın bu kadar kirlendiği, hiçbir çağda görülmemiştir. İnsan yalnızlıkla barışıkken, yalnızlığı bir hastalığa dönüştürdü. Modern devlet yalnızlığı talihsiz ve hakikatsiz bir temele yasladı. Paranoya, şizofreni yalnızlığın ilerlenmiş hastalıkları olarak karşımıza çıkıyor. Tedavisi toplumsal tecrit ve yalnızlık. Üretemeyen her insan hasta, yalnız ve savunmasız bir klişenin kavramlarına sıkıştırıldı. Maddi temelleri aşamayan, sıyrılamayan, kavramlaştıramayan insanlar, kendileri olmaktan çıkmayı kabul edilmesi istendi ve nitekim kendileri olamayan ve engellenen insan bir yığına dönüştü.

Modern kimlikler sahte, yapay, kırılgan ve kaypak kavramlar üzerinde inşa edildi. Toplumlar bu kavramlarla hödükleştiriliyor, yalnızlaştırılıyor ve kişiliksizleştiriliyor. Sahte sınırların, çürük anlayışların ve aymaz zihniyetlerin kucağında çırpınan insan, modern yalnızlıkla ötekileşiyor, çaresizleştiriliyor. Dünya küresel bir düzenle dönüştürülüyor, kavramlar yamalanıyor, ideolojiler kaypaklaştırılıyor ve buna bağlı olarak modern insan yalnızlıkla itham ediliyor. Sivil kuruluşlar, cemaatler, dernekler, örgütlü bir yalnızlığın içine itiliyor. Toplumsal hafızanın boşaltılması ve yerine kimliksiz, tepkisiz ve kişiliksiz örgütler, cemaatler, dernekler ve sivil toplum kuruluşları meydana getirme çabaları emperyalizmin zaferine dönüştürülüyor.

Müslüman toplumlar dağınık, afazi, ideolojisiz, teorisiz, dirimsiz, akim bir yapılanmaya teslim olmuş. Müslümanlar yalnız. kime karşı; emperyalizme, çirkefe, yolsuzluğa, yalana, ahlaksızlığa, riyaya, işgüzarlığa. Küresel servetlerin, kültürlerin, dayatmaların maddi ve sosyal epistemesi karşısında savunmasız, dirençsiz bir episteme üreticisi durumuna düşmüşlerdir. Irkçılığın, ulus devletin, laik saplantıların, seküler dayatmaların, dayatmacı rasyonalitenin kıskacında çırpınıp durmaktalar.

İslami değerler boşaltılıp yerine batılı değerler dolduruldu. Meydana çıkan toplumlar, ırkçı, riyakar, işgüzar ve kadim kültürden yoksun bir topluma dönüştü. Yalnızlığın tüm nimetlerinden yaralanıldı. Yığınlar sarhoşlaşmış gibi yalpalıyor. Toplumsal reflekslerin zemin değişmesi yalnızlığı iyice derinleştirdi.


Güçlünün hakim olduğu, ürettiği, dönüştürdüğü bu çağda mazlumlar savunmasız ve sahipsiz kalıyor. Adaletsizlikler karşısında yalnız kalan; toplumlar, halklar kendilerinin haklı davaları terörizm adı altında sabote ediliyor. Kime karşı küresel güçlerin şer güçlerine karşı. Toplumsal başkaldırılar, isyanlar, tepkiler bu kavramla boşaltılıp etkisizleştiriliyor. Bilgi kirliliğinin, sahte ve yapay ilişkilerin kıskacındaki halklar, İslami oluşumlar, kültürel mücadeleler bu kavramla içi boşaltılıyor.

Alıntı.
 

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
teşekkürler JUNGFRAU bu güzel ve açıklayıcı yazı için..çok güzel bir yazı olmuş....;)
 
S

SoNoL

Ayakta alkışlama ifadesi olsaydı keşke, mabet cevaplama panelinde. Harika bir yazı, harika bir tespit. :oops: Yorum yazmaya bile gerek duymadım, tamamen doğru.
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Anlamak ve kişiye anlayışlı olmak sadece vicdan ve fedakarlıktan geçer...
B
e
ğendiğim bu makaleyi paylaşmadan geçemedim...
 

[XTR] Similar Threads

P
Cevaplar
5
Görüntüleme
586
Üye silindi 76175
Ü
Ü
Cevaplar
0
Görüntüleme
424
Üye silindi 76175
Ü
Üst