bilgi

Kar

Elit Üye
Katılım
24 Mar 2009
Mesajlar
637
Tepkime puanı
97
Bilgi bizi varoluştaki tüm olası zarar biçimlerine karşı korur. “Bilgi” sözcüğünün ardındaki kavramın herhangi bir sınırı yoktur. Bilgi kelimesinin ve bu kelimenin manasının, ihtiyaç duyabileceğimiz herşeyi nasıl sağlayabildiğini anlamak için altıncı duyunuzu kullanmanız tavsiye edilir.


Daha fazla bilgimiz oldukça daha az korkumuz olur, daha az acımız olur, daha az gerilim hissederiz ve herhangi tür veya biçimde daha az tehlike deneyimleriz. Şimdi bunu çok dikkatlice düşünelim çünkü bu çok önemli: "Bilgi" sözcüğünün ardındaki kavramın herhangi bir sınırı var mı? Eğer bu kavramın sınırı yoksa o kelimenin değeri nedir? Sonsuz. Bir tek kavramın, bir tek anlamın bizi bütün sınırlandırmalardan nasıl serbest kıldığını anlayabiliyor musunuz?

Daha fazla bilgimiz oldukça, kendimizi nasıl koruyacağımız konusunda daha fazla farkındalığımız olur. Koruma bu farkındalıkla birlikte doğal olarak gelir. “Bilgi” kelimesi, ifade ettiği kavramın tüm olası anlamlarını kapsıyor. Sadece tek bir terimin, bu tek kelimenin nasıl bu kadar çok mana taşıdığını düşünebiliyor musunuz? Bunun tamamen farkında olmamız önemlidir. Burada aydınlanmanın belirtilerini görebilirsiniz ve aydınlanma bilgiden gelir. Bilgi, tüm varoluşun çekirdeğine gider, tüm cisimleri kapsar. “Işık” bilgidir, tüm varoluşun çekirdeğindeki bilgidir. “Işık herşeydir ve herşey bilgidir ve bilgi herşeydir.”

Bilgi kazanmak, kişinin varlığına birşeyler eklemesi anlamına geliyor. Kişinin, varlığına arzu edilebilir herşeyi katması demektir. Ayrıca şu anda olduğu gibi “ışığa ulaşma” yolunda çaba gösterirken, gerçekten bilelim ki “ışık bilgidir”. Bilgi, tüm varoluşun çekirdeğinde mevcut olması ile, varoluştaki tüm negatiflik biçimlerine karşı koruma sağlar.

Bilgi, tüm varoluşun kökünde olduğu için, bilginin kabul ettiği şey, bizi yanlış “veri” yi benimsemekten koruyacaktır. Açık olup, sadece açık bir şekilde bilgi edinmeye çalıştığımızda yanlış veriyi benimseme konusunda korku duymamıza gerek kalmaz.

Eğer “iman” varsa, edinebileceğimiz hiçbir bilgi yanlış olamaz, çünkü böyle bir şey yoktur. Bize yanlış bilgi veya veri vermeye çalışan herkes başarısız olacaktır. Bilgi koruma sağlar; ihtiyaç duyabileceğimiz tüm korumayı.

İnsanlardan bazıları, ilerledikleri yolun bir noktasında takılıp kalıyorlar. “Takıntı” dediğimiz gizli bir süreçten geçiyorlar. Takıntı bilgi değildir, takıntı atalettir. Bu nedenle, kişi takıntılı hale geldiğinde, ruhsal gelişimin sağlanması, ilerletilmesi durdurulmuş olur. Çünkü ruhsal gelişim ve ilerleme ancak gerçek bilginin edinilmesiyle olur. Kişi takıntılandığında koruması da azalır. Bu nedenle kişi sorunlara, trajedilere ve her tür zorluğa açık hale gelir.

Bilgi edinme, hızlı bir artışla meydana gelebiliyor ve bu bazıları tarafından “Aydınlanma” olarak tanımlanıyor. Aydınlanmış varlık, bilgili varlıktır. Bilgi edinme, ruhsal varlığı ciddi ölçüde ilerletir. Kişi belirli bilgi platolarına yaklaştıkça saldırılar artar, ama bir kez ulaşıldığında tehlike buharlaşıp kaybolur. Acaba neden?



Eğer insanlar, öğrenmeye “açık ve isteklilerse” öğrenebilirler. Eğer gelişip bilgi kazanmayı seçersek, hiçbir noktada hiçbir şey hakkında asla bloke olmaz veya takıntılanmayız. Eğer bilgimizi sınırlandırmayı ve takıntılanmayı seçersek, o zaman kendimizi sürekli bloke etmiş halde buluruz ve bu durum tüm yaşam deneyimlerimizde kendini gösterir.

Bir başkasının bilgi edinme seçimine veya bunu nasıl yaptığına veya yapmadığına müdahale edilmemelidir. Bir başkasının seçimlerini değiştirmeye çalışmanın gereği yoktur, bu “Özgür İrade” ye müdahale anlamına gelir. Karmik öğrenme ödevlerine müdahale etmeme konusunda dikkatli olmalıyız.
Eğer kişi “Aydınlanmak” yerine “Takıntılanmak” ı seçiyor ise, bu onun seçimidir, müdahale etmemek gerekir.

“Öğrenin, öğrendiğinizde gelişirsiniz, geliştiğinizde ilerlersiniz, ilerlediğinizde DÖNÜŞÜRSÜNÜZ.
internet
 

Perina

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2011
Mesajlar
795
Tepkime puanı
64
Yaş
51
Yukarıdaki yazıda şu mesaj verilmiş:"Bilgi koruma sağlar; ihtiyaç duyabileceğimiz tüm korumayı."Bu tespit kesindir umarım..Çünkü bence korunmaya ihtiyacı var insanın şer güçlerden..Yani insan devamlı şer güçlerin bombardımanı altında ne de olsa..

Ve bu konu bana şu gerçekliği de hatırlattı:İslam Dini'nin insanı özgür bırakmasını yani inanmayı hür iradeye bırakmasını hatırlattı..Evet inanç özgür iradeye bırakılmalı ama insanlara inançlarımızı tanıtmakta bilgi vermektir bir nevi..Ama zorlamadan bilgi verilmeli..Sadece anlatılmalı evet..Ki zaten böyle yapılıyor bu bildiğim kadarıyla..Bana bu konu bunları düşündürdü..
 
Üst