antroposofik

Kar

Elit Üye
Katılım
24 Mar 2009
Mesajlar
637
Tepkime puanı
96
19. yüzyılın sonlarından 1925'e kadar Avrupa’da tinsel konularla ilgili çevreler Rudolf Steiner adlı bir bilim adamının çok yönlü faaliyetlerine tanık oldu. Sıra dışı bir eğitmen, araştırmacı, yazar, filozof ve bir sanatçı olan Steiner’in insanlığı ilgilendiren pek çok konuda, daima merkeze insanı koyarak yaptığı olağanüstü çalışmaları ve eserlerini göz önünde bulundurduğumuzda onun bir dahi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Steiner sinirsiz bir dünya bilgeliğine ve kozmik bilgeliğe sahipti ve ölüm tarihi olan 1925'e kadar yaptığı tüm faaliyetleri Antroposofi -Tinbilim tanımlaması altında sürdürdü.

Bu yeteneklerinin yanı sıra R.Steiner en yüksek derecede bir inisiye idi ve durugörü (klervoyans) yetisine de sahipti. Kim olduğu ve niyeti meçhul varlıklardan gelen çarpık bilgilere kanal olan bir medyum değildi. Tarih boyunca okult merkezlerde muhafaza edilmiş olan tüm gerçek tinsel dünya bilgilerine sahip olduğu gibi, Akaşa Kayıtlarını (Levh-i Mahfuz'u) okuyarak indirdiği tinsel dünya kaynaklı bilgileri objektif bir biçimde ve bir medyumun aksine berrak bir bilinçle insanlığa aktardı.

Tinbilim, insan ve evrene dair tinsel oluşumların / işlemlerin ve daima var olan 'gerçeğin' incelenmesidir. Steiner baştan beri var oluşun arkasındaki bu tinsel gerçekliğin bilincindeydi ve bunu şimdiki zamanda anlaşılabilir bir şekilde insanlığa nasıl aktarabileceğini bulmaya çalıştı. Bu gerçekliği aktarmanın yolu 19. yüzyılda yerleşmiş ve artık geçerli olan bilimsel bir dil ve öğretiş yöntemi ile 'gerçeğin' içeriğinin birleştirilmesi ve objektif incelemeler sonucunda bilimin ulaştığı gibi bir kesinlik ve açıklığa tinsel konularda da sahip olunmasıydı. Steiner’in oluşturduğu bu yöntemle insanlık bundan böyle Tinbilimin aktardığı tinsel dünya kaynaklı bilgeliği yaşadığı uzun evrim suresince geliştirmiş olduğu sıradan düşüncesi, aklı ve mantığı ile kavrayabilecekti.

Son zamanlarda ülkemizde adı yeni duyulmaya başlanan Antroposofi ya da Tinbilim sadece bu kelimelerle değil, eğitim (Waldorf okulları), alternatif tıp/şifa (Antroposofik klinikler), müzik, resim, heykel, tarih ve tiyatro faaliyetleriyle de dikkat çekmektedir. Avrupa ülkelerinde dört yıllık eğitimi verilen Oritmi (eurythmy) dansı da Antroposofi’nin yaratıcı yönünün bir parçasıdır.

Antroposofi, sözde üretimi arttırmak için tarımda ve gıda üretiminde bilinçsizce kullanılarak bizleri zehirleyen kimyevi maddelere karşı insanlığı yüz yıl evvel uyarmış ve son zamanlarda dünyada benimsenmekte olan biyo-dinamik tarım tekniğini bu soruna bir çözüm olarak çok önceden sunmuştur.

İnsanlığın sosyal sorunlarına da her türlü politik görüş (...izm'ler) ve inançtan arınmış bir çözüm olan 'üç yönlü sosyal düzeni' öneren Steiner’in bunlardan başka en büyük eseri, yazdığı elli kadar kitap ve Antroposofik toplum haricinde başka birçok ülkede de verdiği altı binin üzerinde ders ve konferans ile insanlığa sunduğu 'Antroposofik bilgeliktir'.

R.Steinerin bu bilgeliğe verdiği isim, insan anlamına gelen 'antropo' ve bilgelik anlamına gelen 'sofi' kelimelerinden oluşmuştur. Anlamı da 'insan olmanın bilgeliği' , 'insan olmanın bilinci'dir. Bu bilince ve bilgeliğe ulasabilmak için de insanin kendini tanıması, kendini bilmesi gerekmektedir. Delfi’deki Apollon tapınağının üzerinde yazan "insan kendini bil" sözünün gereği, ancak insanın gerçek kimliğini derinlemesine anlayıp kavramasıyla yerine gelebilir.
internet
 
Üst