Nasa ve Astronotları hakkında bilmedikleriniz

AkuJuk

Banlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2011
Mesajlar
198
Tepkime puanı
27
Konum
Kâinat
Nasa bugün rahatlıkla Ay'a insan gönderebilecek teknolojiye sahip. Hatta Mars'a insan göndermek isteniyor. Şu günlerde Nasa 2020 yılında Ay'a üs kurma planları yaparken, gelin bizde geçmişte neler olduğuna bir bakalım.
Apollo 11 uzay aracı Ay'a insan götürdü. Fakat Aya gidip gidilmediği hakkında bir çok tartışma yapılıyor. Geçenlerde eski bir Rus ajanının radyasyon yöntemiyle öldürülmesiyle, devletlerin gizli yöntemleri konusunda ne kadar az bir bilgiye sahip olduğumuz birkez daha ortaya çıktı. Dünya insanından saklanan o kadar çok gerçek varki... Gözlerimizi gönüllü olarak kapamaya devam ettiğimiz sürece bizler , gerçeklerden ve çevremizde olup bitenlerden habersiz yaşamaya devam edeceğiz.​
Bu arada eğer aya giden (!!!) Apollo uzay aracından çekilen fotoğraflar sahte ise, NASA bunu yapma gereğini neden duydu.UFO NET komplo teorilerini araştırdı.​
apollo11.jpg
Mayıs 1961’de Başkan John F. Kennedy parlementoda şu açıklamayı yaptı. “Kendimize bir görev belirlemeliyiz.Bu görev, 20. yüzyılın sonuna kadar insanlı bir uzay aracını aya gönderip, güvenlik içinde tekrar dünyaya dönmesini sağlamak.” İşte bu cümlelerden sonra ay yarışı başlamış oldu. Bu da Soğuk savaşın bir dönüm noktası oldu.​
Eski Sovyetler Birliği bu yarışta hemen koşmaya başladı ve öne geçti. 1961’de önce ilk erkek kozmonotu, 2 yıl sonrada ilk kadını uzaya gönderdi. Ve bu kişiler dünya çevresinde dönen ilk insanlar oldular.
Kennedy’nin bu konuşmasından bir yıl geçmeden John Glenn dünya yörüngesine çıkan ilk Amerikalı oldu. Fakat 1967’de Apollo 1’in denenmesi sırasında araçta yangın çıktı ve 3 astronotun ölümüne yol açarak bu girişimlere büyük bir darbe vurdu.
Bir çok zayıf noktanın yangına yol açtığı bu trajediden sonra, uzay aracı konusunda sıfırdan ve başka bir araç geliştirme zorunluluğu doğdu. NASA’daki bir çok kişi 20. yüzyılın sonuna kadar öngörülen zaman limitinin başarıyla yakalanamayacağını düşünüyorlardı.
kennedy1.jpg
Apollo 11 16 temmuz 1969’da Kennedy Uzay Merkezinden fırlatıldı ve 4 gün sonra Ay’a ulaştı.Bu, Başkan Kennedy’nin Ay projesini başlatmasından 8 yıl sonraydı. İddialara göre NASA’nın bu işe sıfırdan soyunup bu kadar kısa bir süre içinde Ay’a insan göndermesi imkansızdır.​
AY YARIŞI
4.10.1957 - SSCB ilk uydu olan Spoetnik 1’i uzaya fırlattı.
12.4.1961 – Yuri Gagarin Vostok 1 kapsülünde uzaydaki ilk insan oldu.
19.6.1963 – Valentina Tershkova Vostok 6 kapsülünde uzaydaki ilk kadın oldu.
18.3.1965 – Aleskey Leonov Vostok 2 kapsülünden dışarıya çıkarak uzayda yürüyen ilk insan oldu.
31.1.1966 – Rus uzay gemisi Luna 9 Ay üzerine yumuşak ve başarılı bir iniş yaptı.
21.7.1969 – Apollo 11 Ay’a iniş yaptı. Neil Armstrong ve Buzz Aldrin yüzeyde yürüdüler.
İMKANSIZ RÜYA
Yazar Bill Kaysing’e göre, Kennedy’nin sözlerini yerine getirebilmek en azından getirilmiş gibi yapmak NASA’yı bir komploya itti. Kaysing 1956 ve 1963 yılları arasında Apollo uçuşları ile ilgilenen bir firmada teknik yazarlık yaptı. Kaysing’e göre bu yıllar arasında NASA, insanlı bir uzay aracının aya gönderilmesi ve tekrar dünyaya geri getirilmesi konusunda bir başarılılık oranı testi yaptı. Sonuçta bir insanın aya gidip tekrar dünyaya geri dönebilme şansı % 0,0017 olarak saptandı. Kaysing’e göre 1969 yılı civarında NASA için bu oranı % 100’e çıkarmak imkansızdı.
Bazılarına göre Kaysing’in düşüncesi bir yerde mantıklı. Aya giden Apollo 11’de kullanılan teknoloji bugünküyle karşılaştırıldığında son derece ilkeldi. Öyleki araçta bulunan bilgisayarın hafızası bugün kullandığımız modern çamaşır makinesinin hafızasından daha azdı.
Gagarin.jpg
Yuri Gagarin ilk uzay kahramanı olarak nisan 1961’de vostok 1 kapsülü içinde, 327 km. Yükseklikte neredeyse 2 saat kaldı. Bu girişimler deyim yerindeyse Amerikalıları uzay projelerinde gaza getirdi.​
TİYATRO OYUNU GİBİ
“Biz Aya Hiç Gitmedik” adlı kitabında Kaysing, Apollo 11’in aya gitmiş gibi gösterilmesi için NASA ve CIA’nin beraber çalıştığını iddia ediyor. İnsansız uzay aracı “Saturn 5” fırlatıltıp gözden kaybolduktan kısa bir süre sonra tekrar dünyaya düştü. Ayrıca NASA Nevada’da gözden uzak bir yerde bir yeraltı mağarasında ayın yüzeyine benzeyen bir stüdyo inşa etmiş olabilir.
Filimde beraber çalışacak olan astronotlarla kontrol merkezi arasında geçen konuşmalarlada desteklenecek olan bu senaryo sayesinde, herkesi özelliklede rakibi Sovyetler Birliği’ni Amerika’nın aya gittiğine inandıracaktı. Bunun için fotoğraflar ve filimler senaryoya eklendi ve son aşama olarak, askeri bir uçaktan içinde astronotların bulunduğu sahte bir uzay kapsülü bırakılarak dünyaya inmişler gibi gösterilecekti.
donus.jpg
Apollo 11'in dünyaya dönen kapsülü​
Kaysing dahada ileriye giderek, astronotların bu senaryoda inançla rol almalarını sağlamak için beyinlerinin yıkandığınıda belirtiyor.
Başka bir Amerikalı yazar Ralph Rene’de astronotların aya ulaşabileceklerine inanmıyor. “NASA Amerika’yı Aylandırdı”adlı kitabında, astronotların kozmik ışınlardan yanmamaları için Apollo uzay aracının en az 2 metre kalınlığında olması gerektiğini belirtiyor.
Teoriye göre NASA, 60’lı yılların sonlarında sahip olduğu teknolojiyle aya gidemeyeceği gerçeğini anlayınca, işi sahtekarlığa dökmeye kalktı. Bu sahtekarlığın büyük faydası olabilirdi. Birincisi bir propoganda olarak Ruslara karşı puan kazanılacaktı. İkinci olarakta uzay yolculuğu projesine akacak olan paralar Amerika’ya kalacaktı.
ap11.jpg
APOLLO 1 FACİASI
27 Ocak 1967’de fırlatılışından bir kaç gün önce Apollo 1’in astronot modülünde büyük sorunlar vardı. Astronotlar modülde çalışırlarken birden acil durum başgösterdi. Saat 18:30’u biraz geçmiştiki astronotlardan bir mesaj geldi. “Kokpitte yangın çıktı !” Saf oksijen tankları sebebiye bir kaç saniye içinde modüldeki sıcaklık 1400 dereceye çıktı. Astronotlar Gus Grissom, Ed White ve Roger Chaffee karbonmonoksit gazından boğuldular. Teoriye göre NASA’nın bu yangın olayının sebeplerini bulup çözüm bulması ve 2 yıl içindede yeni ve yeterli özelliklere sahi başka bir modül yapıp Ay’a göndermesine imkan yoktu.​
KOMPLO
Diğer bir teoriye göre ABD ve SSCB uzaya yolculuk teknolojisini gizlice birlikte geliştirmişlerdi. NASA fotoğrafları sahteleştirmişti çünkü, Ruslarla birlikte ileride Mars’a gitmek için aya üs kuruyorlardı.
Bu teori “Alternatif 3” adlı şaka tv programında ortaya atılmıştı.( Bu program Anglia TV kanalındaki “Bilim Raporu” programı tarafından yapılmıştı.) Program aslında 1 Nisanda yayınlanacaktı. Ancak 20 haziran 1966 tarihinde yayınlandı. Hemen hasa izleyiciler tarafından tepkiler gelmeye başladı. Bu panik ortamı 1936’da Orson Welles’in “Dünyalar Savaşı” adlı radyo oyununun yol açtığı panikle karşılaştırılabilir.
Belgesel dünyanın ekolojik dengesinin bozulmasının hızlandığını belirtiyordu. Bu sebeple uluslararası bilim adamları ve hükümetlerin danışmanlarından oluşan bir gurup 3 alternatif ile insanlığı kurtarmak istemişlerdi.

  1. Nükleer başlıkları atmosferde patlatarak kirliliğin uzaya gitmesini sağlamak.
  2. Büyük yeraltı sığınakları yapılarak buraya seçkin, zeki, zengin ve güç sahibi kişiler yerleştirilerek dünyanın tekrar yapılanmasını sağlamak.
  3. Bu sonuncu alternatif uygulama amacıyla seçildi.
" Aldrin ve diğer yapmacık astronotlar, ruhlarında taşıdıkları bu yalanla mı ölecekler? "
Ralph Rene – Komplo teorisyeni


3. ALTERNATİF
Bu seçeneğe göre insan kendisine en yakın yaşanabilir gezegene yani Marsa yerleşmeliydi. Bu programa göre 1950’lerin sonunda Amerikan ve Rus uzay sondaları ayın arka yüzünü araştırmak için gönderildi. Ay’ın bu kısmı Mars’a gidilmek üzere kullanılacak bir istasyon kurulmak için kullanılacaktı.Bu istasyon kurulur kurulmazda zengin ve güç sahibi seçilmiş kişiler dünyayı terkederek Mars’a gideceklerdi.
Bu teorinin ne kadar inanılmaz olmasına ve gazetelerin bunun bir şaka programı olduğunu belirtmelerine rağmen bir çok kişi bu belgesele inandı. Programın sonunda rol alan aktörlerin adlarının bile geçmesine rağmen.
Hatta program komplo hakkında bazı gerçekleri içerme ihtimaline karşın ABD’de yayınlanmadı.
Burada bir teoriden daha söz etmek istiyoruz. Bir Amerikalı araştırma grubu “Mars görevi” , 20 yıl süren Mars fotoğrafları analizleri sonucunda, Mars’ın dünya dışı bir uygarlığın kalıntılarını barındırdığı sonucuna vardılar. Onlara göre en etkileyici şey ise Mars’taki yüz. NASA bunu bir ışık oyunu olduğunu söylüyor.
“Mars görevi” grubunun başı Richard Hoagland mart 1996’da grubun ismini “Girişimci görev” olarak değiştirdi. Çünkü Ay üzerinde doğal olmayan oluşumlar bulduğunu düşünüyordu.
"Neil Armstrong kontrol merkezine ilettiği mesajında 2 büyük cismin kendilerini izlediğini belirtti. "
Dr. Vladimir Azhazha – Moskova Üniversitesi.

KAYIP UYGARLIK
100 metreye kadar ayrıntı sunan uydular aracılığla alınan fotoğraflarda, düz çizgiler, daireler, kareler yolları, evleri ve şehirleri temsil ediyordu.
Hoagland ne yaptığını biliyordu.Bu arada ay ile ilgili ayrıntılı fotoğraflara baktığında geometrik şekiller gördü. O bunların ay üzerindeki şehirleri korumak amacıyla yapılmış cam kubbelerin kalıntıları olduğuna inanıyor. Yer çekimi olmadığı için dünyada yapabileceğimizden çok daha büyük cam kubbelerin ayda yapılabileceğini belirtiyor. Tahminlerine göre “kule” diye adlandırdığı yapıların yüksekliği 12 km.’yi buluyor. Hoagland’ın dediğine göre bunlar gezegenler arası yolculuk eden bir uygarlığa ait kalıntılardı ve Apollo astronotları onların varlığından haberdardı.
face.jpg
kule.jpg
Buradaki Vikin 1’in çektiği fotoğrafta “Marstaki Yüz” görülüyor. NASA bunun 1,8 km. genişliğinde bir kaya parçası olduğunu söylüyor.
Rusların uzay sondası tarafından 1965’de dünyaya gönderilen bu ay fotoğrafında, Richard Hoagland’ın yapay olduğunu iddia ettiği gibi bir oluşum görülüyor.
mekik.jpg
mekik1.jpg
Bir astronot Uzay mekiği Endeavour’un dışında uzayda yürüyor.(sağdaki resim)( 1996- Avustralya üzerinde) Dikkat ettiyseniz Uzay mekiği uçuşları her zaman dünyaya çok yakın olarak gerçekleşiyor.Bu da Apollo uçuşlarından sonra Amerikalıların uzayda daha derinlere gitmediği hakkındaki Komplo Teorisini destekler niteliktedir.​
AYDAKİ YARATIKLAR
İngiliz Ufo araştırmacılarının önde gelenlerinden Timothy Good iddialarında dahada ileriye gidiyor. Hatta “Çok gizlinin ötesinde” adlı kitabında astronotların ayda dünyadışı canlılar gördüklerini iddia ediyor.Buna delil olarak Rus bilim adamlarınca takip edilen, Apollo 11 astronotlarından Neil Armstrong ve Buzz Aldrin ile kontrol merkezi arasında geçen gizli konuşmaları gösteriyor.
En ilginç sorulardan biriside şu: Neden NASA 60’lı yılların sonlarındaki Apollo uçuşlarından sonra bir daha Ay’a astronot göndermedi?
Belki gelecekte Ay, sırlarından daha çok ayrıntılar verecek bizlere.
SUSKUNLUĞUN KOMPLO TEORİSİ
“Mars görevi” grubunun yöneticisi Richard Hoagland’a göre Apollo astronotları Ay üzerinde yerleşim yerlerine ait olan büyük yapılar gördüler. Gizli bir radyo kanalı bu yapıları kontrol merkezine bildirilmek için kullanıldı. Astronotlar dünyaya geri döndüklerinde NASA tarafından, bu konuda bir tek kelime bile ağızlarından kaçırmamaları için uyarıldılar. Apollo 11, 12 ve 14 uçuşlarının devamları büyük bir karantina altında gerçekleşmişti. Bu uçuşların bazıları diğerleri tarafından izlenememişti. Bu gizli sayılabilecek uçuş görevleri sırasında astronotlardan NASA’ya gördükleri yapılar hakkında detaylı bilgi vermeleri istenmiş bu konudada NASA onlara fotoğraf çekmeleri için yeterince zaman vermişti. Otoriteler bu dünyadışı bir uygarlığa ait yapıların, normal halk tarafından görülmelerini istememişti.
 

Similar Threads

Ü
Cevaplar
5
Görüntüleme
511
Ü
Cevaplar
0
Görüntüleme
102
Üye silindi 77822
Ü
Üst