Cinler Alemi Hakkında Merak Edilenler ...

essanti

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
144
Tepkime puanı
22
İş
reklamcılık
Cinnlerin Mahiyeti
Cinlerin mahiyeti tam olarak bilinmemekle beraber, kaynaklarımızda onların dumansız, halis öz ateşten ve yakıp kavurucu alevli bir ateşten yaratıldıklarına dair bazı ipucları bulmaktayız. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de manalara işaretle; cinlerin, halis yani dumansız ve korsuz ateşten yaratıldıkları bildirilmektedir.
Cinler ateşin alev kısmından yaratılıp her şekle girebilen evlenme yeme içme çoğalmaları bulunan ve insan gözünden örtülü olan varlıklardır.
Cinlerin cisimleri gayet ince ve ufaktır. Bu yüzden onları göremiyoruz. Peygamberimizin zamanında Allah'ın onların cisimlerini büyütmesi ve onları o şekilde göstermesi mümkün olmuştur.


Cinlerin Yaratılış Tarihi
Ebu Huzeyfe Elmupte der ki Allah'ü Teala cinleri Adem'den önce yaratmıştır. Kainata hakim olma gücünü Adem'e ve oğullarına vermek üzere cinlerden alarak onları uzak ve bilinmeyen bir çöle sürmüştür. Kur'an tefsircileri cinlerin babasının "Caan" olduğunu söylerler. Tefsircilere göre insanların atası Adem olduğu gibi, Cinlerin atası da İblis'tir. Kur'an da İblis'in cin taifesinden olduğu açık bir şekilde belirtilir (Kehf Suresi 51. ayet ). Cinler yeryüzünün melekler de gökyüzünün sakinleridir. İbn'i Abbas rivayet etmiştir. Cenab-ı Hak cinleri yaratınca isteklerini sordu: "Biz görelim ama görünmeyelim, ölünce toprak altında kaybolalım". Bu istek kendilerine verildi. Hakikaten onlar görürler görünmezler. Öldüklerinde toprak içinde kaybolurlar.

Evlenip çoğalmaları ve Ölmeleri
Cinler,erkeklik ve dişilik olan ve Kur’an-ı Kerim’de cinsel yönlerine işaret edildiğine göre de, insanlar gibi nikah yoluyla evlenen insanlar gibi üreyip çoğalan, doğup büyüyen ve ölen varlıklardır. Ancak ne vardır ki, ölümleri insanlarınkinden çok uzundur. Bu konuda cinlerin 1000 ile 1500 yıl yaşayacakları söylenmektedir. Çünkü cinler farklı bir yaşam boyutunda yaşamaktadırlar. Orada zamanın akışı da farklıdır. Buna bağlı olarak, cinler yoluyla aldığı iddia edilen haberlerin gayi bilgiler değil yaşa ve tecrübeye dayanan bilgiler olduğu ortadadır. Zira bize kapalı olan gayb alemi onlara da kapalıdır.

Cinler Yalancı mı?
Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerde kötü cinlerin yalancı oldukları ve Allaha karşı yalan uydurdukları bilinmektedir. Ancak bunun yine iman ve takva ile alakası olmalıdır. Çünkü müminin yalan söylemesi yasak olduğu gibi, cinlerin müminlerinin de aynı durumda olmaları söz konusudur. Bu itibarla yalancılar ya kafir, ya da münafık cinler olmalı ya da imanda kemale ermemiş cinlere mahsus olmalıdır.
Kur'an'daki El Cin Suresi'nde "Bazı cinlerin Hz. Muhammed'i Kur'an okurken görüp işittikleri ve başka cinlerin yanına gidip onları doğru yola çağırdıkları anlatılır. Cinlerin içinde iman sahibi de olanlar bulunur. fakat cin taifesinin en azılı kısmı olan şeytanlar asla imana gelmez ve daima kötülük edip insanları doğru yoldan saptırırlar.


Her İnsanın Bir Cini Vardır
Cinlerin insanlarla beraber yaşadıkları da öteden beri bilinen hususlarda biridir. Buna göre onlarında insanlar gibi teşkilatlanması, askeri, polisi ve bunlarının rütbelerinin olması her türlü islam ve islami olmayan sosyal, siyasi grupların ve partilerinde bulunması, insanlarda galip olan zihniyetin ve düşüncenin onlarda da galip ya da malüp olması, gelişmişliğin veya geri kalmışlığın bulunması gerekir. Yani onlardaki hayat düzeni ve idare sistemini de insanların bir çeşit taklit etmekten ibaret olması gerekir.


Cinlerin Meskenleri

Cinler Hz. Peygamber (s.a.v) den kendilerini biryere yerleştirmeleri için ricada bulundular, bunun üzerine müslüman cinleri köy ve dağlara müşrik cinleri dağlar ve denizlerin arasına yerleştirdi. Müslüman evlerin tavanlarında müslüman cinler bulunur. Sofraları kurulduğunda aşağı inip insanlarla yemek yerler. Cinlerin en çok bulundukları yerler, otluklar mezbelelikler gibi yerlerdir, onlar bu pis yerde daha çok bulunurlar. Cinler kemik ve tezek ile beslenirler. Allah'ü Teala kemik ve tezeği onlara rızık vermiştir. Cinlerin ev ve mesken edindikleri yerlerin genellikle çöplük gibi pis yerler oldukları, buraları yer edindikleri anlaşılmaktadır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.); evlerde bırakılan çöplerin toplantı yerleri olacağını bildirilmiştir. Ancak mümin hangi cinstte olursa olsun hoşlanmaz. Bunun insanların pislikten hoşlanan veya dinen pis sayılan şeyleri yapanlar gibi anlaşılmaları ve bundan cinlerin de, pislerinin ve kötülerinin ancak böyle pis yerlerde yaşadıkları ve pislikten hoşlanıp, lezzet aldıkları akla gelmelidir. Bununla Hz.Peygamber’in İslam’daki temizliğe dikkat çektiği ve görünmeyen cinler gibi, görünmeyen mikropların da çabuk üreyip çeşitli hastalıklara sebep olabileceği hakkında da bazı âlimler görüş beyan etmişlerdir. Âlimler, bazı hadislerde, cin kavramıyla miropların kast edildiğini de söylemişlerdir. Ayrıca, Sahabe ve Tebiin döneminde, cinlerin deliklerde yaşadığına dair bir inancın var olduğu da görülmektedir. Bununla ilgili bir hadisi-şerif şöyledir: Abdullah b. Sercis (r.a.) anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.v), Yeryüzündeki haşarat deliklerine idrar yapmayı yasakladı.” Bunun sebebi müfessirlerden Katade’ye: “Bu deliklere akıtmak niye mekruh kılındı?” diye sorulmuştu. O da şu cevabı verdi: “Bunların cinlere ait meskenler olduğu söyleniyordu.




Ve Hz.Süleyman'ın öldüğünü anlamayan cin kavminin kontrol ve iradeleri zayıftır.Emir ve komuta almaya yönelik varlıklardır.Cinler Allah'ında buyurduğu gibi iyi işlerde kullanılması için yaratılmıştır.Karı kocanın arasını açmak ,hayır ya da şer büyü işlerinde kullanmak,fesat çıkarmak için bu mahlukatların kullanılması doğru değildir.Bu olaylarla uğraşanlar ve zulüm yapanlar için Allah c.c. bizden değildir,dinden çıkmıştır ,kafirdir ibaresini kullanmıştır.


Alıntıdır.
 
Üst