Reenkarnasyon (Ruh Göçü) Hikayeleri; Reenkarne Olan (!) İnsanların Yaşadıkları

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Size hiç yansımıyormu bazen geceleri tv izlerken yalnız kaldığında daha önce yaşadığın bir olayı aynı gün yaşamak gibi belkide en çok korktuğun şeyin aklına gelmesi gibi daha önceki yaşamında şimdi en çok korktuğun şey yüzünden ölmüşsündür belki bak ben bunları kafadan atmıyorum bir çok adını vermediğim sitelerde bu reankarnasyonlardan konuşuluyor. ve ben inanıyorum. kitaplarla ilgi bazen düşünmeninde ötesinde farklı sezgiler yaşıyorum nerden bileceksin ki
belki ben bir dahiydim bir önceki yaşamımda ?

Elbette bende bahsettiginiz olaylari yasadim,Ama bu durum yasanmis eski hayat ile bir alakasi oldugunu düsünmüyorum, ne insanin beyni nede insan tümü ile yeterince arastirilmis degildir.
Daha önce bir dahi olup olmadiginizi ben bilemem, var sayalim öyle idiniz, bugün bu Size ne kazandirir,
Ben yasadiklarimi baz almis olsa idim, Reenkarne olayinin en büyük savunucularindan olurdum herhalde.
Dejavu diyorsunuz, bazi olaylari bilme imkani olmamasina ragmen bir an ilmi beyninize simsek hizi ile yansir,yada daha önce hic gitmediginiz sehirlerde an gelir caddeleri avucunuzun ici gibi bilior hissine kapilirsiniz..Ve bunlar kurgu degil.Hemen hemen herkezin yasadigi olaylardir,ama bu olaagnüstü durumu eskiden yasanmisliga vermek, arastirmamak kapilari kapatmanin disinda birsey degildir..
Bazen yolculukda vsa yorgunlukdan bir an uykuya dalarsiniz, bir kac saniye, ve o esnada bir ruya görürsünüz, bu ruyayi anlatmaniz belki yarim saatinizi alir,bir kac saniye uyudum ama sanki dünyayi dolastim ruyamda diyebilirsiniz.
Buna basti zaman derler zamanin gelismesi, Zaman icinde Zamani yasamak var .Bahsi gecen olgular bu ilme dayali,ve bu olguyu meydana getiren insanruhu dur, ve insan ruhu arastirilibda cözülmüs bir sey degil.Bazi insanlar bu olayi yasamak icin uykuya dalmalarina gerek yoktur, arzu ederseniz buna astral seyehat deyin, Tayy_i Mekan deyin.
Ama özellik deyil benim icin, herkez yapabilir, birisi üstüne gider, digeri him.. bunu eskiden yasamis olmaliyim der olayi aninda kapatir.
Tekrar ve tekrar yasamak kader olabilirmi? Hadi oldu diyelim, ben her öldügümde hesabmi veriyorum, hadi verdim diyelim, ne diye yeniden hayata dönüyorum, ve nereye kadar.. Hani Cennet ve Cehennem ebedi idi..
Elbette bunlar benim inancim dogrultusunda edindigim fikirler, Siz inanciniz dogrultusunda ,eskiden Dahi olma ihtimalim vardi diyorsaniz , bana saygi duymak kalir...
 

Warcraft

Banlı Kullanıcı
Katılım
31 Eki 2010
Mesajlar
371
Tepkime puanı
13
Elbette bende bahsettiginiz olaylari yasadim,Ama bu durum yasanmis eski hayat ile bir alakasi oldugunu düsünmüyorum, ne insanin beyni nede insan tümü ile yeterince arastirilmis degildir.
Daha önce bir dahi olup olmadiginizi ben bilemem, var sayalim öyle idiniz, bugün bu Size ne kazandirir,
Ben yasadiklarimi baz almis olsa idim, Reenkarne olayinin en büyük savunucularindan olurdum herhalde.
Dejavu diyorsunuz, bazi olaylari bilme imkani olmamasina ragmen bir an ilmi beyninize simsek hizi ile yansir,yada daha önce hic gitmediginiz sehirlerde an gelir caddeleri avucunuzun ici gibi bilior hissine kapilirsiniz..Ve bunlar kurgu degil.Hemen hemen herkezin yasadigi olaylardir,ama bu olaagnüstü durumu eskiden yasanmisliga vermek, arastirmamak kapilari kapatmanin disinda birsey degildir..
Bazen yolculukda vsa yorgunlukdan bir an uykuya dalarsiniz, bir kac saniye, ve o esnada bir ruya görürsünüz, bu ruyayi anlatmaniz belki yarim saatinizi alir,bir kac saniye uyudum ama sanki dünyayi dolastim ruyamda diyebilirsiniz.
Buna basti zaman derler zamanin gelismesi, Zaman icinde Zamani yasamak var .Bahsi gecen olgular bu ilme dayali,ve bu olguyu meydana getiren insanruhu dur, ve insan ruhu arastirilibda cözülmüs bir sey degil.Bazi insanlar bu olayi yasamak icin uykuya dalmalarina gerek yoktur, arzu ederseniz buna astral seyehat deyin, Tayy_i Mekan deyin.
Ama özellik deyil benim icin, herkez yapabilir, birisi üstüne gider, digeri him.. bunu eskiden yasamis olmaliyim der olayi aninda kapatir.
Tekrar ve tekrar yasamak kader olabilirmi? Hadi oldu diyelim, ben her öldügümde hesabmi veriyorum, hadi verdim diyelim, ne diye yeniden hayata dönüyorum, ve nereye kadar.. Hani Cennet ve Cehennem ebedi idi..
Elbette bunlar benim inancim dogrultusunda edindigim fikirler, Siz inanciniz dogrultusunda ,eskiden Dahi olma ihtimalim vardi diyorsaniz , bana saygi duymak kalir...

dinimizce günah sayıldğının farkındayım ama insanın 6.hissi denen bir duygu var kimi zaman seni ılık bir adaya ılık suların arasına götürür bazen yanmakda olan bir çıranın bacasına ama böyle bir olgu var reankarnasyon üzülerek söylemek gerekirse gerçek kesinlikle. bende size saygı duyuyorum ve O parlak fikirlerinize ama gelgörelimki benim anlattıklarım bunlardan ibaret..
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Bir insanın bir kez dünyaya gelip son derece sınırlı şartlarda ,sınırlı algısı, bilgisi ..vs ile yaşayıp bunun değerlendirilmesi sonucu sonsuz şekilde cezalandırılması yada ödüllendirilmesi fikrinin yanında ruhların tekrar tekrar doğup tekamül etmesi fikri son derece mantıklı ve makül görünüyor.
 

zombiee

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Haz 2013
Mesajlar
31
Tepkime puanı
1
'' Evrenin hiç bir kösesinde ruhu yakabilecek bir ates mevcut degildir '' denilmiş. Bunu söyleyen bizsek ne derece doğru olur? Değilsek ruhumuz bize geçmiş deneyimlerini anlatıyor. Şöyle diyebilir miyiz ? Ruhumuz bize evrenden bilgi veriyor fakat geçmiş yaşam hakkında bilgi vermiyor.
'' bu anı daha önce yaşamıştım '', '' Mozart 4 yaşında piyano çalmaya başlamıştı '' yazıları da dikkat çekici. Ruhumuz level 2 insanla da çalışıyor demek mi bu ? Eğer öyle ise neden level 45 denemesi yapılmasın ve denendiyse o insan kimdir de biz bilmiyoruz ?
'' önceki hayatımda trafik kazasında öldüğümden dolayı araba kullanmaya çekiniyorum '' Bu sözde çelişkili değil mi ? Ruh deneyim kazanmak için tekrar bir bedenle başlıyorsa kendisine neden sınırlar koysun. Hatalarından ders çıkartıyor dersek fazla ütopik olur ki bu durumda da kukladan farkımız kalmaz ( iradesiz yaşam ). Kuklaysak ruhun bedende bir amacı vardır. O halde 20 yaşında öldüğünde amacı tamamlanamayacağına göre öldüğü şekile kadar aynen gelip tekrar devam etmemesi saçma olurdu.
Tuhaf bir inanç. Bana kalırsa '' Aslında hiç bir şey yok '' demenin farklı bir anlatımı.
 

Özlemi özled

Banlı Kullanıcı
Katılım
6 Ara 2010
Mesajlar
383
Tepkime puanı
22
Konum
İstanbul
İş
DiÄŸer
Uygunsuz İnsanların Hayvan Olarak Geldiklerine inanmıyorum. Ne yani katil, alkolik yada maddiyatçılardı bunlar diye tekmeleyelimmi. Onların Allahın emaneti olduğuna inanıyorum ve insanı en üstün varlık olarak yarattığı tezini de kibirlenelim diye değil Ondan oluşan parçalar halinde emanetlerine sahip çıkalım aklımızla iyiyi kötüyü ayırıp vicdan ve insaf sahibi olalım diye yorumluyorum.
 

nohot

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Haz 2009
Mesajlar
51
Tepkime puanı
16
Reenkarnasyona kesinlikle inaniyorum.meleklerle gecmisi sifalandirma yaptigimda kendimi gladyator olarak gordum.cok ilginc ve muhtesem bir tecrubeydi.cok guzel paylasim olmus.tesekkurler.
 

hazaR

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Haz 2011
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
674
Konum
İstanbul
İş
Passenger.
Ruh bir kere yaratıldı ve farklı bedenlerde ve zamanlarda yani hayatlarda kıyamet yani tekrar dirilme gününe kadar sürekli yaşayacak.Ve dirildiğinde halinin ne olacağını bu bütün yaşamlarda aldığı tecrübelerin toplamı belirleyecek.Hatırlayacağı şey, 1800 yılında hazar-2016 yılında vatandaşın biri değil, sadece ruh olacak.Yani tek bilinç.Dünyaya gelmeden önce bu yaşamların hepsini kendi seçti çünkü en iyi bu şekilde tekamüle erebilceğini biliyordu.Ama etkilenmesin diye bu ona unutturuldu ve her şeyi bir bebek gibi yeniden tecrübe etmeye ve keşfetmeye başladı.Ruhun islami açıdan birden fazla hayat periyodunda yaşamasının ve bu hayatlarda edindiği tecrübelere göre diğer dünyada vicdan azabı çekmesinin yahut kemale ermiş bir şekilde devam etmesinin ne sakıncası var ?
Ama mesela yine islami disiplinle baktığımızda dünyanın en büyük devrimcisinin yani hz.Muhammed(sav) şuan başka bir hayatta olması gerekiyor.Veya diğer peygamberlerin.İşte burada iş ilginç bir noktaya geliyor.Allah peygamberi neden başka bir yaşama daha göndersin ?
Belkide reakarne olmanın sonu sadece kıyamet günü değildir.
Bazı ruhlar bizi belki diğer tarafta bekliyorlardır.Yani demek istediğim islam peygamberinin nasıl bir insan olduğunu biliyoruz.Yahut onun gibi velilerin, alimlerin veya Rumi Şems gibi insanların da olduğunu biliyoruz.Daha hiç adını bilmediğimiz kamil insanları da biliyoruz.

Ben bu nehir benzetmesini kullanmasını çok severim ve çok isabetli olduğunu düşünüyorum.Biz insanlar bir evrenin içinde akan bir nehirdeki küçük çakıl taşları gibiyiz.Kimimiz kaynağa çok yakın.Kimimiz daha aşağılarda.Kimimizin olduğu yerde su çok hızlı akıyor kimimizde çok yavaş.Sıcak veya soğuk.Ölüm bizi alıyor sadece o akar suyun başka bir tarafına koyuyor.Ki anlayalım diye...Bu bütün taşların toplanacağı güne kadar sürüyor.Ama kimimizde son güne kadar nehirde kalmıyor.Az önce verdiğim örnekdekiler gibi. Nehirin farklı yerlerini ne kadar iyi tecrübe edebildiğimiz bize kalmış.Ve bazen olduğumuz yerde, eskiden olduğumuz yeri bir şekilde hatırlıyoruz(geçmiş yaşam terapisi gibi) ve ona karşı önlemler alıp ona göre düzeltiyoruz kendimizi.
O su bizim her şeyimizi birbirine karıştırıyor.Ve buna da ortak bilinç adı veriliyor.
İşin özü re-enkarne olmak da sadece o nehirde farklı bir yere geçme durumuz.Sıcak sudan soğuk suya.
 

TravisBickle

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Şub 2014
Mesajlar
105
Tepkime puanı
67
Yaş
28
Konum
Angara
Reankarnasyona inandığımı fark ettim. Aslında hikayemde bahsettiğim kürekçi nirvanaya ulaşan bir ruh olabilir. Belki de nirvanaya ulaşıp beğenmemişimdir. Bu da hikayenin farklı bir sonucu olabileceğini söylüyor olabilir. Hikayeyi yazdıktan sonra aklıma Buda yı araştırmak geldi. Aslında benziyordu. Dün o tür konuları araştırıp da bu gün ana sayfada böyle bir konu görmem de ilginç bir tesadüf. Kendimi yüceltmek istemem. Ama geçmiş yaşamımda bir komutan olduğumu düşünmek hoşuma gidiyor. Gördüğüm bir rüyanın fazla gerçekçi gelmesi ve o rüyada kendimi gerçekten kendim gibi hissetmemden ötürüdür bu düşünce. Rüyamda önemli bir muharebede kaybeden tarafın komutanı idim. Artık yapabileceğimiz hiç bir şey ve komuta edebileceğim düzgün bir ordu kalmamıştı. Ordusuz bir komutan olarak artık sadece bir askerdim. Ve geriye yapabileceğim tek şey kalıyordu o da savaşmak. Son kalan iyi askerlerimle kralımın ve ailesinin kaçması için ben de kılıç kılıca çarpışmaya başlamıştım. Belki sadece izlediğim filmlerin etkisi de olabilir. Ama güzel rüyaydı. O tarz rüyaları seviyorum.
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119
Reankarnasyona inanıyorum fakat bir adı varmı bilmiyorum bende yeniden dünyaya gelme korkusu var en baştan bebeklilten başlamak düşününce bile boğuyor beni.

aynı durum bende de var. çıldırıcak gibi oluyorum , tekrardan dünyada doğma işini düşününce . ne yapıp ne edip buradan çıkış bileti almak lazım .
 

damned

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
566
Tepkime puanı
53
aynı durum bende de var. çıldırıcak gibi oluyorum , tekrardan dünyada doğma işini düşününce . ne yapıp ne edip buradan çıkış bileti almak lazım .

Merak etmeyin:) Yeniden geleceksek eğer, bunun aynı filmi başa sarmak gibi bir his olacağını sanmıyorum.
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119
Merak etmeyin:) Yeniden geleceksek eğer, bunun aynı filmi başa sarmak gibi bir his olacağını sanmıyorum.

ya hiç öyle olmasa . yeniden gelme fikri çok kötü. bazı majisyenler , kendi sanal gerçekliklerini yaratıyor , oraya yerleşiyor sonsuza kadar . filmlerde dizilerde zaman zaman işlenir. ilginç bir şey , sanırım bazıları kendi evrenlerini yaratıyor , ya da bir yerlerde kalıyor, sonsuza kadar oraya yerleşiyor. kimi ruhu bir yerlerde sıkışıp kalıyormuş, carlos kurtarıyordu en son o ruhu oradan bir kadının bedeninde doğuruyordu , öyle bir şeyler vardı sanki .
 

damned

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
566
Tepkime puanı
53
ya hiç öyle olmasa . yeniden gelme fikri çok kötü. bazı majisyenler , kendi sanal gerçekliklerini yaratıyor , oraya yerleşiyor sonsuza kadar . filmlerde dizilerde zaman zaman işlenir. ilginç bir şey , sanırım bazıları kendi evrenlerini yaratıyor , ya da bir yerlerde kalıyor, sonsuza kadar oraya yerleşiyor. kimi ruhu bir yerlerde sıkışıp kalıyormuş, carlos kurtarıyordu en son o ruhu oradan bir kadının bedeninde doğuruyordu , öyle bir şeyler vardı sanki .

İnsanın kendi ruhunun kontrolünü sonsuza kadar elinde tutabilecek güçte bir varlık olduğunu sanmıyorum. Hatta böyle bir seçeneğin olması bize bugüne kadar öğretilmiş her şeyi baştan sorgulamamıza sebep olur. En azından benim inancımda durum böyle:)
Yoksa şuan Aleister crowley' nin kendi evreninde keyif çatıyor olması gerekirdi:D

Bahsettiğiniz sahne ' sihirbazın çırağı' filminden mi ?
 

Madmen

Kayıtlı Üye
Katılım
14 May 2015
Mesajlar
69
Tepkime puanı
25
Enkarnasyon konusu ; Günümüzde hala bilimsel açıdan kabul edilmemiştir genel olarak . Lakin günümüz bilimide çoğu metapsikolojik konuyu çözebilmiştir , aydınlatabilmiş de değildir . Örneğin ; Doğuştan gelen fobiler , özel yetenekler , dehalar , saplantılı boyutta karakterize olmuş belirli ruhsal eğilimler , fanteziler ve ruhsal hastalık olarak tanımlanan psişik kökenli fenomonolojik bulgular (Otizm ve Şizofreni gibi) . Enkaarnasyon ; Kozmik planın yasalarının , deterministik açılımınada uyarlar . Yani halk dilinde adaleti temsil eder bu . Bu hayata bedensel veyahut zihinsel engelli ve ölçüsüz bir şekilde bahtsız gelen kişilikler , intihar edenler örneğin . Herkes için başka bir şanş olamayacağını düşünmek , bu alemi ebedi alem olarak görmek büyük bir hata olabilir ..

Her insanın içinde geçmiş hayatını , atalarını ve genetik kökenlerini bilme , keşfetme arzusu vardır . Hatta başımıza talihsiz birşey geldiğinde , geçmiş hayatımda çok mu kötü biriydim , tanrı beni kesin cezalandırıyor diye kendi benliğimizi sorgulamamız . Enkaarnasyonun önemli kanıtlarına işarettir ..

Lakin bu hayattta ; Aşmamız gereken temel ruhsal düzeydeki bilinç enerjilerimizi ve ruhsal planımızı kesinlikle açığa çıkarma ve bu konunun yardımı ile , egonun sahte benliğini çözüp , onu dönüştürüp , ona anlam verebilme şansımız her zaman vardır . Sorumluluklarımızdan geçmiş hayata saklanarak kaçmamalıyız . Çünkü ruhsal düzeyde belirlenen seçimler , dünyevi bilinç düzeyinde yansıtılmaz . Unutulur yani , Eğer hatırlansaydı ; Hayatın zenginliğinin ve onun bir oyun oluşunun tadını çıkaramazdık ..

Burada ben şahsen birçok enkaarnasyon çalışması yaptım . Bulgular ve analizler teşhis ettim , kaydettim , Bunlara rağmen bu konu hala yeterince açıklığa kavuşulmuş değildir . Ama temelini , öğretisini kavradım sayabilirim kendimi ...
 

damned

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
566
Tepkime puanı
53
Enkarnasyon konusu ; Günümüzde hala bilimsel açıdan kabul edilmemiştir genel olarak . Lakin günümüz bilimide çoğu metapsikolojik konuyu çözebilmiştir , aydınlatabilmiş de değildir . Örneğin ; Doğuştan gelen fobiler , özel yetenekler , dehalar , saplantılı boyutta karakterize olmuş belirli ruhsal eğilimler , fanteziler ve ruhsal hastalık olarak tanımlanan psişik kökenli fenomonolojik bulgular (Otizm ve Şizofreni gibi) . Enkaarnasyon ; Kozmik planın yasalarının , deterministik açılımınada uyarlar . Yani halk dilinde adaleti temsil eder bu . Bu hayata bedensel veyahut zihinsel engelli ve ölçüsüz bir şekilde bahtsız gelen kişilikler , intihar edenler örneğin . Herkes için başka bir şanş olamayacağını düşünmek , bu alemi ebedi alem olarak görmek büyük bir hata olabilir ..

Her insanın içinde geçmiş hayatını , atalarını ve genetik kökenlerini bilme , keşfetme arzusu vardır . Hatta başımıza talihsiz birşey geldiğinde , geçmiş hayatımda çok mu kötü biriydim , tanrı beni kesin cezalandırıyor diye kendi benliğimizi sorgulamamız . Enkaarnasyonun önemli kanıtlarına işarettir ..

Lakin bu hayattta ; Aşmamız gereken temel ruhsal düzeydeki bilinç enerjilerimizi ve ruhsal planımızı kesinlikle açığa çıkarma ve bu konunun yardımı ile , egonun sahte benliğini çözüp , onu dönüştürüp , ona anlam verebilme şansımız her zaman vardır . Sorumluluklarımızdan geçmiş hayata saklanarak kaçmamalıyız . Çünkü ruhsal düzeyde belirlenen seçimler , dünyevi bilinç düzeyinde yansıtılmaz . Unutulur yani , Eğer hatırlansaydı ; Hayatın zenginliğinin ve onun bir oyun oluşunun tadını çıkaramazdık ..

Burada ben şahsen birçok enkaarnasyon çalışması yaptım . Bulgular ve analizler teşhis ettim , kaydettim , Bunlara rağmen bu konu hala yeterince açıklığa kavuşulmuş değildir . Ama temelini , öğretisini kavradım sayabilirim kendimi ...

Sn Madmen sizce reankarnasyon vakalarının en sık görüldüğü yerin Hatay ve civarı olmasının nedeni nedir ? Bu soruya kendimce cevaplar buldum ancak sizin de fikirlerinizi duymak isterim.
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119
İnsanın kendi ruhunun kontrolünü sonsuza kadar elinde tutabilecek güçte bir varlık olduğunu sanmıyorum. Hatta böyle bir seçeneğin olması bize bugüne kadar öğretilmiş her şeyi baştan sorgulamamıza sebep olur. En azından benim inancımda durum böyle:)
Yoksa şuan Aleister crowley' nin kendi evreninde keyif çatıyor olması gerekirdi:D

Bahsettiğiniz sahne ' sihirbazın çırağı' filminden mi ?

kendi yoldaşları olan ifritlerle takıldığını duydum aleisterin , sallamış da olabilirler . ben öyle şeyler öyle denemelerin verdiği sonuçları sağlam yerlerden duydum ki , gerçekten bize öğretilen herşeyi sorgulama sebebi oluyor. filmlerde zaman zaman işleniyor , son dönem filmleri %99,9999999 gerçekliğine sahip olduğuna inancım var . özellikle uzay filmlerinin. o kadar sonsuza kadar olan olasılıkların sonuçları kombinasyonları , bunları yazarken bile daraldım . yani çözümlemek çok zor . sanırım ne gördüysek ona inanmamız gerekecek . yani bu durumda tanrıya inanmama sebebim de pek haklı bir sebep olacak .
 

Madmen

Kayıtlı Üye
Katılım
14 May 2015
Mesajlar
69
Tepkime puanı
25
Sn Madmen sizce reankarnasyon vakalarının en sık görüldüğü yerin Hatay ve civarı olmasının nedeni nedir ? Bu soruya kendimce cevaplar buldum ancak sizin de fikirlerinizi duymak isterim.

Bizim ülkemizde en çok : Adana , antakya ve hatayda yeniden dünyaya geldiğini idda eden insanlar oldukça çoktur . Bunun sebebi o yörenin insanlarının bu olguya oldukça inanıyor olmasıdır . Şehir- merkezlerinde böyle iddialarda bulunan çocukları psikianalist servisine yolluyorlar hemen çünkü , Onları dinleyip yeterince kulak asmıyorlar . Sonuçta bu oluyor ..

Mesela fransadada en çok Champain ve marsilyada görülmüştür bu tür olgular ( O şehirlerde fransanın kırsal bölgelerindendir ve halkı inançlıdır . )
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Bizim ülkemizde en çok : Adana , antakya ve hatayda yeniden dünyaya geldiğini idda eden insanlar oldukça çoktur . Bunun sebebi o yörenin insanlarının bu olguya oldukça inanıyor olmasıdır . Şehir- merkezlerinde böyle iddialarda bulunan çocukları psikianalist servisine yolluyorlar hemen çünkü , Onları dinleyip yeterince kulak asmıyorlar . Sonuçta bu oluyor ..

Mesela fransadada en çok Champain ve marsilyada görülmüştür bu tür olgular ( O şehirlerde fransanın kırsal bölgelerindendir ve halkı inançlıdır . )

İmla kurallarına göre yazmayı öğrenmeye niyetiniz olup olmadığını çok merak ediyorum. Noktalama işaretlerinden önce boşluk bırakılmaz örneğin.
 

TheSearchForTheRealT

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Ara 2015
Mesajlar
6
Tepkime puanı
1
Konum
Ankara / TURKEY
İş
Yaşam Savaşı...
Benim de reenkarnasyona olan inancım sonsuz. İslam'da yeri olup olmaması da beni alakadar etmiyor. Niye bütün fikirlerinizi bir dine göre yönlendiriyorsunuz?
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Benim de reenkarnasyona olan inancım sonsuz. İslam'da yeri olup olmaması da beni alakadar etmiyor. Niye bütün fikirlerinizi bir dine göre yönlendiriyorsunuz?
İnsanlar varolan bir olguyu/iddiayı/yaşam biçimini kendi inançları çerçevesinde süzgeçten geçirme eğilimindedirler.
Bir dine inanmayan insanlar da burada sadece mantığını kullanırken bir dine inanan bireyler din ve mantık çerçevesinde olaya bakmaktadır.
Sizin böyle yapmamanız nasıl ki sadece sizi ilgilendiriyor ise böyle yapmayı tercih edenlerde sadece kendilerini ilgilendirir.
"Siz nasıl böyle yaparsınız" tarzı yaklaşımlar bu sitede hoş karşılanmıyor bilginize.
Saygı çerçevesi içinde insanların kendi düşüncelerini dile getirme özgürlüğü vardır ama karşımızdaki kişinin fikri düşüncesi herkezin kırmızı çizgisidir.Lütfen buna özen gösterelim.
 
Üst