Anksiyete; Huzursuzluk, Gerginlik, Endişe ve Korku

Pantea

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
921
Tepkime puanı
81
Oldukça sağlıklı, motivasyonu yüksek ve kariyerinde gayet başarılı birisiniz. Hem iş yerinizde hem özel hayatınızda sevilen birisiniz. Fakat hiç kimseye anlam veremediğiniz ve çözüm bulamadığınız endişelerinizden yada korkularınızdan bahsetmediniz. Çocukluğunuzdan beri bazı konularda sürekli korku yaşarsınız. Sık sık kötü bir şeyler olacağını düşünürsünüz. Yaşınız ilerledikçe sürekli taşıdığınız bu endişeye ek olarak depresyonda olabileceğinizi düşündünüz. Öyle zamanlar var, hiç bir neden olmamasına rağmen bunalıma girersiniz, enerjinizin kalmadığını hissedersiniz, motivasyonunuzu ve kendinize güveninizi yitirdiğinizi farkedersiniz. Bütün bu yaşadıklarınıza bir anlam vermekte zorlanıyorsunuz, çünkü iş yaşamınızda tıpkı okul olduğu gibi gayet başarılısınız. Dolayısıyla akıllı ve ruhsal olarak sağlıklı olduğunuzu biliyorsunuz. Faka
anxiety2.jpg
t bir nedenle bu duygularınızdan kurtulamıyorsunuz.

Genelde rutin yaşamınızı tercih ediyorsunuz ve yaşamınıza yeni endişeler ekleyebilecek değişimlerden, bilmediğiniz aktivitelerden, sosyal toplantılardan, yeni insanlar ile tanışmaktan kaçınıyorsunuz. Fakat buna rağmen pek çok gece yaşamınızda olan yada olabilecek bir sorun yüzünden uykuya dalmakta zorluk çekiyorsunuz. Elbetteki bunların hiç birisi yaşamınızı normal bir şekilde yaşamanıza engel olmadı, fakat huzurlu ve rahat olmanızı engelledi.

Yaşadıklarınız oldukça normal, çünkü çok yüksek ihtimalle Anksiyete adı verilen psikolojik bir rahatsızlık ile baş ediyorsunuz. Depresyon genelde bu rahatsızlıkla birlikte görülür. Anksiyeteyi takip eden kronik endişe ve korkular kişinin kontrolü dışındadır. Fakat durumunuzu daha zor hale getiren yaşadığınız endişelerin ve korkuların tamamiyle hayal ürünü olmayışıdır. Gerçektende yaşamda endişe ettiğiniz durumlar gerçekleşebilir, fakat sorun bu endişeleri ve korkuları bir ihtimal olarak değil kesin yaşanacaklar olarak hissetmenizdir. Yani endişe edilen durumun uzak bir ihtimal olması ile yüksek ihtimal olması arasında bir fark yoktur.

Genelde anksiyete sorunu aileden gelir. Sizin de ailenizde aşırı derecede sinirli ve gergin bireyler olması yüksek bir ihtimaldir. Muhtemelen anneniz herkes için sürekli endişe eden birisiydi. Büyürken karşılaştığınız her yeni durumda, babanız sizin sağlığınızdan endişe ettiği için sürekli gerginliklere yol açardı. Hatta evden fazla uzaklaşmamanız için sosyal yaşamınızı kısıtlamaya çalıştılar. Babanız endişe ve depresyon karışımı sorunlarla uğraştı ve genelde huzursuz, hemen sinirlenen bir yapısı vardı. Çocukken ailenizde sık sık tartışmalar olurdu. Anne babanızın aşırı korumacı yaklaşımları ve kendi aralarında yaşadıkları anlaşmazlıklar sizin kendinize olan güveninizi yitirmenize ve endişelerinizin artmasına yol açtı.

Yalnız değilsiniz. Çok sayıda kişinin yaşamı, bu istenmeyen korkular ve endişeler yüzünden karmaşa içinde geçmektedir. Endişe ve korkular bir randevuya geç kalmaktan bir insana zarar vermeye kadar çok çeşitli olabilir ama genelde sağlık, finans, kariyer, çocukların güvenliği gibi konularda yoğundur. Anksiyete problemi çoğu zaman başağrısı, uyku problemleri ve depresyon gibi fiziksel semptomlar ile birlikte yaşanır.

Anksiyete sorunu yaşayan kişiler bu duygulardan kurtulmakta ve rahatlamakta büyük zorluk çekerler. Bu nedenle yaşamlarında aşırı korkularını dengeleyecek insanlara ihtiyaçları vardır. Örneğin aşırı korkuları olan birisi ailenin tüm finansal sorunlarını eşine bırakarak, ilişkide eşit olmayan bir sorumluluk dağılımına neden olabilir.

Bazı kişiler rahatsızlıklarını alkol, uyuşturucu yada sigara gibi madde bağımlılığı ile çözmeye çalışırlar. Diğerleri tüm güçleri ile endişe ettikleri durumdan kaçınmayı tercih ederler. Fakat kullanılan yöntem ne olursa olsun, endişelerini durduramadıkları için genelde insanlar başarısız olurlar. Bu insanlar için yaşam aşırı derecede kısıtlanmış bir hal alır.

Endişe seviyenizi test edin: Eğer aşağıdakilerden en az üçünü, altı aydan fazla bir süredir yaşıyorsanız anksiyete probleminiz olabilir ve bir psikolog ile görüşmeniz fayda sağlayabilir:
anxiety3.jpg

  • Sürekli gergin, huzursuz yada sinirli hissediyorsunuz
  • Kolaylıkla yoruluyorsunuz
  • Enerjinizi bir konuya yoğunlaştırmakta zorluk çekiyorsunuz yada hiç bir şey düşünemez hale geliyorsunuz ve beyniniz boşalmış gibi hissediyorsunuz.
  • Fazla hassas, alıngan ve hırçınsınız.
  • Kaslarınız sürekli tutuluyor
  • Uyku sorunu yaşıyorsunuz (Uykuya dalarken sorunlar yaşıyorsunuz, huzursuz uyuyorsunuz yada uykunuzu tam olarak alamıyorsunuz)

Çiğdem Alper, MA
Psikoterapist
 

depresif_

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Eyl 2011
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
İnanmıyorum. Yemin ederim tümü bende var!
 

watcherboy

Banlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2011
Mesajlar
49
Tepkime puanı
3
Bana pskiyatrist şizoafektif bozukluk tanısı koydu. Şizofreniyle aşağı yukarı aynıymış. Ne yapacağım bilmem...
 

mecra

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ara 2008
Mesajlar
482
Tepkime puanı
40
Bana da sosyal anksiyete bozukluğu var dedi. Haksız da sayılmaz. Son zamanlarda kendimi gözlemliyorum. Doktor haklı galiba.
 

dertlipınar

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Nis 2011
Mesajlar
150
Tepkime puanı
31
Konum
AYDIN merk
İş
emekliÄŸim
Tüm bu yazdıklarınızı çocukluğumdan beri yaşıyorum. Çocukluğum itilip kakılmayla geçti. Asla söz sahibi olamadığım gibi söylediklerimi bile dinleyen olmadı. Belki inanmayacaksınız ama ben insan olduğumu bu sitede öğrendim ve hissettim. En büyük sorunum da zihnimi boşaltamamak ve kendimle barışamamak. Bu durumda ben elimden geleni yapıyordum ama artık direnecek ne gücüm ne de hayata tutunacak hevesim kaldı. Paylaştığınız için çok teşekkür ederim efendim. Saygılarımla.
 

ekirek24

Kayıtlı Üye
Katılım
30 May 2011
Mesajlar
106
Tepkime puanı
3
Ben şu an bu sorunu yaşıyorum. Annemden ileri geldiğini bu yazıda gördüm. Çok endişeci korumacı biri. Bir de başkalarını yönetme huyu sinir ediyor beni. Kimse kurmalı bebek değildir. Sorunlarımı bile içimde çözüyorum. İçime de attıkça bu sorunlar patlıyor. Psikologlar para tuzağı. Kendin çözüm üreteceksin. Kendi kaygı mutsuzlukları bana da geçti. Çok iyi bilincindeyim. Hala bu sorunla savaşmaktayım ama ilaçlar da çare değil. Kendimi dua okumaya, hobi uğraşa verdim. Su iyi terapi bana. Kaygı bozukluğu var. İnsanlara güvenemiyorum üzdükleri için. Tek çare beyni meşgul etmek. Sabah hep huzursuz endişeyle kalkıyorum ama bunu da yeneceğim. Çare kendimde. Böyle forumlar açılması çok yararlı.

Dertlipınar kınamayın beni ama itilip kakılmanın çaresi "Bak ben bu değilim. Bunu yapamaz beni üzemezsiniz" demekten geçiyor. Ben başkaldırmakla aştım. İstemediğim işi hayatı bana dayatıldı. "Bana bunu yapmaya hakkınız yok" dedim. Acı çekmeyen insan yok gibidir. Ben bugün derdi çekiyorsam, bu geçmişteki dominant etkilerin sonucudur.
 

Zeyna

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Ocak 2009
Mesajlar
330
Tepkime puanı
60
Konum
İstanbul
İş
yönetici
Arkadaşlar Anksiyete ,kelime karşılığı olarak Huzursuzluk,Gerginlik ,Endişe yani bunalım hali olsada. Bu duygular dönem dönem iş hayatındaki ,stres ,günlük yada ev hayatınızdaki yaşadığınız olaylar yada insan ilişkilerinde sevgili ,eş yada arkadaşlarınızla yaşadığınız olumsuzluklardan yada çok isteyip başaramadığınız bir iş yada görevden sonra kısa dönemli herkesin yaşayabileceği yada hissedebilecegi duygu halleridir. Her bu duyguyu hisseden Anksiyete hastası demek değildir. Bu konunun uzmanı bir doktorla görüşüp öyle sonuca varılmalıdır.İnsan, kendi kişilik gelişimini kendisi oluşturur. Bilgi edinme , öğrenme , çaba sarfetme, başarı ve başarısızlığı kabul edebilme, özgüven ,birikim ve yaptığı seçimlerden doğan sonuçlardan edindiği deneyimlerle sağlar. Mesela dertlipınar arkadaşıma söylemek isterim ki, Hayat adil değildir ! ama Hayat yaşamaya değer ve güzeldir. Baştan kendi hayatımızı seçemeyebiliriz ama şimdi seçebilirsin. Memnun değilsen hayatını değiştirebilirsin, Kendinle barışamamaktan bahsetmişsin. Kendi gücüne inanmakla başlar herşey . Olmak istediğin kişi olmak yine senin elinde . Önce bu bezginliği üzerinden atıp , hayatında nasıl değişiklikler yapmak istediğine karar vermek ve bunun için çaba göstermekle başlar. Değişik yeni uğraşılar edin, kendini geliştir, yeni arkadaşlar edin , olmak istediğin kişi olmak için ne yapmak istiyorsan başla. Hayatda kayıplarımız, başarısızlıklarımız ,acılarımız olacaktır bu yaşamın kuralı. iyi olduğu gibi negatif yada kötü durumlarlada karşılaşırız. Eğer yeterince güçlü olursak hepsinin üstesinden gelebiliriz.. Önce biz kendimizi sevip, saygı duyalım. Bir insan kendine inanır özbenliğindeki gücü gerçekten hissederse o kişinin başaramayacağı şey yoktur.

Sevgi ve ışıkla kalın

Gerçek anlamda Anksiyete hastalığı olduğundan şüpheleniyorsanız ki bunun nedenleri araştırılarak uzman hekimin kontrolünde tedavi olmak en doğru olanıdır. Çünkü bu hastalığın psikoloji dışında kalıtım , nörolojik ve biyokimyasal nedenlerden de kaynaklanabileceği olasılığı vardır. Ve bu hastalık sonucu kişide gösteren semptomlar gözardı edilmeyecek boyuttadır.Bu konuda yardımcı olabileceğini düşündüğümden paylaşmak isterim.

[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Anksiyete,her insan tarafından bazı durumlarda yaşanan bir duygudur.Türkçe de"kaygı,bunaltı,iç sıkıntısı,stres"gibi sözcüklerle anlatılmaya çalışılmıştır;fakat"korku,endişe bunalım"gibi duyguları da kapsamaktadır.

[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Anksiyetenin amacı,yaşamı uyumlu ve dengeli sürdürmektir;tehlikeli,bilinmeyen,yeni uyaranlardan organizmayı sakınmak,onlarla başa çıkmak,onlara karşı koymak ya da o uyarıdan kaçmaktır.İnsanın gerek bireysel gerekse toplumsal adaptasyonu için belli dozlarda anksiyete gereklidir.Anksiyete,ya içerel (intrapsişik) ya da dış çevreden kaynaklanan bir tehlike,tehlike ihtimali veya kişi tarafından tehlikeli olarak algılanan,yorumlanan herhangi bir durum karşısında yaşanan bir duygu durumudur.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Kişi,kendini bir çeşit alarm durumunda ve sanki kötü bir şey olacakmış gibi bir duygu içinde hisseder.Bir yere kadar sağlıklı olan anksiyete,bir yerden sonra kişinin,aile ve sosyal aktivitelerini,kişiler arası ilişkilerinizi olumsuz etkilemeye başlar;kişide ruhsal problemler doğuran bir duygu olarak karşımıza çıkar.Anksiyete,birbiriyle uyumlu bir ilişki içinde ve bir bütün halinde çalışan bir çok alt sistemi etkilerken,yaklaşan tehlikeleri haber vererek,sinir sisteminin tüm birimlerini(santral,otonom, periferik sinir sistemlerini ve endokrin sistemi)en üst düzeyde uyarır,harekete geçirir ve böylece kişiye kendisini koruma fırsatı verir.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Patolojik anksiyete:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Normal anksiyetenin ötesinde,anksiyete"bir hastalık belirtisi" olarak karşımıza çıkabilir.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Patolojik anksiyete,belli bir uyarana karşı,süresi ve şiddeti bakımından uygun olmayan bir yanıttır.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Patolojik anksiyete."anksiyete bozuklukları"başlığı altında toplanan bozuklukların yanı sıra diğer pek çok psikolojik hastalıkta da bir belirti olarak bulunur .diğer yandan,santral sinir sistemini ya da diğer sistemleri etkileyen bir organik bozukluğun belirtisi de olabilir.Aksiyete belirtileri çoğu kez temporo limbik,hipotalamo-hipofizer tiroit arkının uyarılarak harekete geçirilmesi sonucu ortaya çıkarlar.Böylece,santral ve periferik sinir sistemi ile otonom sinir sistemi ve nörü-psikoendokrin sistemi bir bütün olarak,kendine yönelen tehdide karşı savunan ve de saldırı durumuna geçmiş olur.Bu sistemlerin harekete geçişinde başlıca nörotransmitterler(noradrenalin,serotonin.GABA ve muhtemelen diğerleri)rol oynar.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Anksiyetenin oluş nedenleri:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]1.Psikanalitik görüşe göre:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Son yıllara kadar anksiyete bozuklukları Freudyen kuramlarla açıklanıyordu.Biyolojik çalışmalar ve diğer kuramlar ortaya atılınca psikanalitik açıklamalar yetersiz kaldı.Freud'a göre ,iç çatışma;benlik,alt benlik veya benlik,üst benlik arasında oluşmaktadır.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Alt benliğe ait dürtü ve isteklere karşı denge kurmaya çalışan benlik bir nedenle zayıflar ya da bilinç dışı dürtülerin gücü artarsa benlik alt benlik arasında çatışma ortaya çıkar.çatışma, benliğin dürtüler karşısında çözüm bulamadığını,baş edemediğini gösterir;bir tehlike olarak algılanır.Bunaltı(aksiyete) benlikte bir tehlikenin habercisi,bir alarm işaretidir.Anksiyete,benliğin homeostatik işlevi olan ve tehlikeyi algılayan bir tepkisidir.psikolojik kuramda bilinç dışı dürtüler,yasak cinsel ya da saldırgan dürtülerdir[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Çatışma durumundaki anksiyeteye karşı benliğin savunma mekanizmaları harekete geçer.yer değiştirme mekanizması,anksiyetenin belli bir nesneye ya da duruma bağlanmasını sağlar;böylece fobi oluşur.kişi,fobik durumdan kaçınabildikçe kendini rahat hissedecektir.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Psikanalitik açıdan ,bunaltıya karşı savunmalar yetersiz kalınca açık bunaltı görülür.Bunaltı kaynağına göre yedi türe ayırabilir.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]1-Süperego anksiyetesi(Toplumsal değerler vs)[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]2-İğdişlik(kastrasyon)[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]3-Ayrılma(seperasyon)[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]4-İd bunaltısı(alt benlik)[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]5-Sevgiyi yitirme anksiyetesi.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]6-Kötülük görme anksiyetesi.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]7-Çözülme bunaltısı.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]2-Öğrenme Kuramlarına göre[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Bu kurama göre,anksiyete,öğrenilmiş bir süreçtir ve açlık,cinsellik gibi biyolojik kökenli birincil dürtüler yanında,yine insanı güdüleyici bir güç olarak görev yapan ikincil bir dürtüdür[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Öğrenme kuramları,özellikele fobileri açıklamakta onay görmüştür."koşullu refleks teorisi"ne göre de,anksiete,"tehlikeli dış uyarılara karşı organizmanın şartsız cevabı"olarak açıklanmaktadır.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]3-Bilişsel(kognitif)yaklaşımlara göre:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Bu yaklaşımda,anksiyete nedeni olayların kendisi değil,kişilerin beklentileridir,bu olayları nasıl ve ne şekilde algılayıp yorumladığıdır.kişiler bazı ipuçlarıyla karşılaştıklarında,zararı ve tehlikeyi beklemeyi öğrenebilirler.Bu öğrenme gözlemleyerek, bilgilendirilme ya da tepkisel koşullanma yoluyla gerçekleşir.Zarar beklentisiyle orantılı olarak aksiyete ortaya çıkar,Bu nedenle bireyin herhangi bir olayı ilk değerlendirmesi önemlidir.Bu değerlendirme tehlike ve zarar içeriyorsa,kişinin bununla başa çıkma konusunda gösterdiği başarıları,ortaya çıkarabilecek anksiyete konusunda olumlu ya da olumsuz rol oynamaktadır..Bu nedenle mantık dışı bilgiler,bilişler ya da korku uyandıran benlik yönergeleri anksiyete gelişiminde olumsuz rol oynarlar.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Günlük yaşamımızda her birimiz çeşitli tehlikelerle yüz yüze kalırız.Ancak ne zaman ki kişi bu durumları diğerinden farklı ve olumsuz olarak algılar,işte o zaman anksiyete programı kendiliğinden işlemeye başlar:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]_Otonomik uyarılabilirlikte değişiklikler,kavga ya da kaçışa hazırlık durumu oluşur.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]_Kişinin olağan davranışı durur.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]_Kişi,muhtemel çevresel tehlikelere karşı tedbir alabilmek için çevreyi seçici olarak taramaya başlar.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Bilişsel modelde iki ayrı düşünce bozukluğuna rastlanır:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]A)Olumsuz,negatif düşünceler:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Örneğin;Bir toplumda konuştuğunda anksiyete yaşayan kişi"Acaba konuştuklarımdan sıkılıp can sıkıcı birisi olduğumu düşünürler mi?.ya da Anlattıklarımı beğenmez ve aptalca şeylerden bahsettiğimi düşünürler mi?şeklinde olumsuz düşünceler geliştirebilir.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]B)Disfonksiyonel varsayım:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Kişiyi rahatsız eden kesin düşünce ve inançlardır.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Anksiyete bozukluklarında gözlenen bilişsel çarpıtmalar dört ana başlıkla toplanabilir:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]a)Onaylama duygusuyla ilgili olanlar.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]b)Yetersizlik duygusuyla ilgili olanlar.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]c)Denetim duygusuyla ilgili olanlar.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]d)Anksiyete duygusuyla ilgili olanlar.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]4.Varoluşçu yaklaşımlara göre:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Varoluşçulara göre,"insan doğduğunun,yaşadığının ve öleceğinin farkında olan ve de farkında olduğunun farkında olan tek canlıdır;varoluşun dinamiği dünyaya gelmekle,dünyada olmakla başlar;varoluşa atıldığında bomboştur ve düşünerek kendini bulur,kendi varlığını yaratır;kendini nasıl anlıyorsa,kişiliğinin nasıl olmasını istiyorsa o olacaktır.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] İnsanın varoluşu onun hissettiği bir şeydir.o kendini bilen bir varoluştur.kendisi yoksa hiçbir şey yoktur.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] O zaman kişi şöyle düşünebilir:"Mademki farkına vardığım şey sadece bana aittir,öyleyse onun ne olacağı benim elimdedir,yani nasıl istersem öyle yaparım,Görüldüğü gibi,söz konusu olan sonsuz bir özgürlüktür.Dolayısıyla hayatın anlamını oluşturma sorumluluğu,gerçekte kişinin kendisine ait olan oluşumdur.yani yaşamın anlamı,bizim ona verdiğimiz anlamdır.işte özgür olma,kişiye yaşamın anlamını verme sorumluluğu getirir.Bunun farkına varma ise,jean paul sartre'a göre anksiyete demektir ve insanın varoluşunun temelinde bulunur.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]5)Anksiyetenin biyolojik kökenleri:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]a)kalıtım:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Anksiyete bozukluklarında kalıtım gittikçe önem kazanmaktadır.panik bozukluğu gibi anksiyetenin yoğun yaşandığı durumlarda birinci derece akrabalarda panik nöbetinin,majör depresyonun ve alkolizimin daha sık görüldüğü bilinmektedir.Eş zamanlı hastalanma oranının tek yumurta ikizlerinde % 4-9 arasından olduğu bilinmektedir.Birinci derece akrabalıklarda anksiyete bozukluğu olasılığı yüzde 15-18 arasında iken,ikinci derecede akrabalarda yüzde 6'dır.Anksiyete bozukluklarında aşırı bir otonom sinir sisteminin kalıtsal olarak geçtiği ve çevredeki koşullarda da hastalık belirtilerinin oluştuğu düşünülmektedir. [/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]b)Biyokimyasal nedenler:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Son yıllarda anksiyete bozukluklarında depresyon giderici ilaçların,beta blokörlerin,diazem türü ilaçların,MAO inhibitörlerinin etkin olduğu görüldükçe bu alanda biyokimyasal araştırmalar hızlanmıştır.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Spontan panik nöbetleri geçiren insanların,damar içi sodyum laktat verildiğinde deneysel olarak panik nöbetleri ortaya çıkarılabilmektedir.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Panik nöbetleri geçirenlerde beynin para hippokampal bölgesinde,lokus seruleusta beta adrenerjik dizgenin etkilendiğinde kalıtımla gelen bir bozukluğun olduğu;merkezi kemo reseptörlerde aşırı bir duyarlığın varlığı öne sürülmüştür.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Sonuç olarak;aksiyete bozukluklarının nedenlerini tek bir kuruma dayandırmak yanlış olur.Bütün kuramların biyolojik etkenlerle birlikte işlediği görüşü daha yaygınlaşmaktadır.fakat bazı hastalarda bazı etkenler daha baskın olabilmektedir.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Psikolojik-somatik belirtileri:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Tablo 1:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Anksiyetenin başlıca semptomları[/FONT]
[h=1][FONT=arial,helvetica,sans-serif]Psikolojik [/FONT][/h]
  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Anksiyete [/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Dehşet[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Kaygı[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Korku[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Aşırı endişe[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]İnsomini(Uykuya dalamama)[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]İrritabilite(Aşırı huzursuzluk)[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Obsesyon(Takıntı)[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Kompulsiyon(Takıntının eyleme dönüşmesi)[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Depersonalizasyon(Parcalanma hissi[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Fobiler(Gerçeği uygulayamama)[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Zihinde evirip çevirmek[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Panik[/FONT]
[h=2][FONT=arial,helvetica,sans-serif]· Somatik[/FONT][/h]
  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Tremor(Titreme)[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Terleme[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Çarpıntı[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Baş dönmesi[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]İdrara sık çıkma[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Barsak hipermotilitesi[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Hiperventilasyon(sık,sık nefes alıp verememe)[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Kas_iskelet ağrısı[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Ağız kuruluğu[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Kas gerginliği[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Huzursuzluk,tezcanlılık[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Titreklik[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Senkop(Bayılma)[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Göğüste sıkışma hissi[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Nefes darlığı[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Parestezi(Uyumalar)[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Başağrısı[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Vertigo(Baş dönmesi)[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Kuvvetsizlik[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Son yıllarda sıkça söz edilen panik ataklar sırasında ortaya çıkabilen belirtiler:[/FONT]
[h=1][FONT=arial,helvetica,sans-serif]Tablo 2:[/FONT][/h] [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Panik ataklar sırasında ortaya çıkabilecek semptomlar.[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Dispene ya da boğulma hissi (Nefes darlığı)[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Baş dönmesi,düşecek ya da bayılacak gibi olma.[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Palpitasyon ya da taşikardi.[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Titreme ya da sarsılma.[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Terleme.[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Soluğun kesilmesi.[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Bulantı ya da karın ağrısı.[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Uyuşma ya da karıncalanma(Parestezirler)[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Kızarma(Ateş basması)ya da ürperme.[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Göğüs ağrısı ya da ğöğüste sıkışma hissi.[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Ölüm korkusu.[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Çıldıracağı ya da elinde olmadan bir şeyler yapacağı korkusu.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Panik atakların en sık görüldüğü anksiyete bozukluğu"panik bozukluktur"panik hastaları yaşadıklarını" kalp krizi geçirmek,aklını yitirmek,kontrolünü kaybetmek,o anda ölmek" şeklinde tanımlamaktadırlar.Nöbet geldiğinde hemen acil ünitelerine koşulur,EKG ve diğer tıbbi tahliller yaptırılır;fakat organik bir şey saptanmaz.Doktor doktor dolaşılır,en son aşamada psikiyatriste başvurulur.psikiyatri dışı hekimlerin bu hastaları öncelikle psikiyatriste göndermeleri önemlidir.çünkü,nöbetler sırasında yaşanan korkulu,dehşet dolu dakikalar tekrarlanır kaygısıyla hastalar zamanla yalnız başına bir yere gidememeye,vasıtalara binememeye,sürekli kendilerini dinlemeye başlar.Her an kötü bir şey yaşayacakları endişesiyle kendilerini en rahat hissettikleri ortamdan ayrılmamaya dikkat ederler,[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Yanlarında ilaç,su,tansiyon alet, vs,taşımaya başlarlar,işlerine gidemez,çalışamaz hale gelirler.Ciddi mesleki,sosyal fonksiyon kayıpları olur.Ekonomik zararlar ve zamanla depresyon gelişebilmektedir.Bu nedenle panik atakla psikiyatri dışı bir hekime başvuran hastanın fiziksel muayenesi ve tetikleri normal çıkıyorsa:"Bir şeyin yok,psikolojik takma kafana"lafını kesinlikle etmemek,"senin sorunun psikiyatrik"deyip yönlendirmek gerekmektedir.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Tablo 3:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Anksiyetenin görüldüğü psikiyatrik bozukluklar ve organik nedenli aksiyete sendromları:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] [/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Psikiyatrik bozukluklar Toksik durumlar[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Depresyon Alkol ve ilaç kesilmesi(Zehirlenme durumları)[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Mani Amfetamin[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Şizofreni Kokain[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Atipik psikozlar Marijuana[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Pre_senil ve senildemnaslar Kannabis[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Akut kronik beyin sendromları Hallusinojenler[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]İlaç ve alkol bağımlıkları Nikotin[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]İlaç ve alkol yoksunluk durumları Kafein[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]İlaç kötü kullanımı Teofilin[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif](özellikle kafein ve amfetamin) Amly nitrite[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Solvent kötü kullanımı Antikolinerjikler[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]NÖROLOJİK BOZUKLUKLAR Sempatomimetik ajanlar[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Serebral neoplazi Vazopresör ajanlar[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Serebral travma ve Antihipertansiflerin kesilmesi[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Post-tıravmatik sendromlar Sülfamidler [/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Serebrovasküler hastalıklar Penisilin[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Subaraknoid hemoroji Aspirin intoleransı[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Migren Civa[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Meniere hastalığı Arsenik[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Ensefalit Fosfor [/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Serebral sifilis Organik fosfatlar[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Multipl skleroz Karbon diülfid[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Wilson hastalığı Benzen[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Huntington hastalığı Epilepsi ENDOKRİN BOZUKLUKLAR[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Addison hastalığı[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] KARDİVASKÜLER BOZUKLUKLAR [/FONT]
[h=1][FONT=arial,helvetica,sans-serif]Anemi Karsinoid sendromu[/FONT][/h] [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Anjina Pektoris/Miyokard enfarktüsü Hipertiroidi [/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Konjestif kalp yetmezliği Hipoparatiroidi[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Hiperaktif B_adrenerjik durumu Hipoglisemi[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Hipertansiyon Diabet [/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Mitral valf prolapsı İnsulinoma[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Proksismal atrial taşikardi Feokromositoma[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Kardiyak distrimitler Menapozal [/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Premenstrual[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] Viriliz PULMONERBOZUKLUKLAR(AKCİĞER) VİTAMİN EKSİKLİKLERİ[/FONT]
[h=1][FONT=arial,helvetica,sans-serif]Astım B12 eksikliği[/FONT][/h] [h=1][FONT=arial,helvetica,sans-serif]Pulmoner emboli Niacin(nikotinik asit) eksikliği:pallegra[/FONT][/h] [h=1][FONT=arial,helvetica,sans-serif]Pulmoner ödem DİĞER DURUMLAR[/FONT][/h] [h=1][FONT=arial,helvetica,sans-serif]Akut repiratuar distres Sistemik maliniteler[/FONT][/h] [h=1][FONT=arial,helvetica,sans-serif]Hiperventilasyon sendromu Sistemik enfeksiyonlar[/FONT][/h] [h=1][FONT=arial,helvetica,sans-serif]SİSTEMİK HİPOKSİT DURUMLAR Enfeksiyöz mononükleoz[/FONT][/h] [h=1][FONT=arial,helvetica,sans-serif]Kardiovasküler hastalıklar Anafilaksi[/FONT][/h] [h=1][FONT=arial,helvetica,sans-serif]Pulmoner yetmezlik Elektrolit denge bozukluğu[/FONT][/h] [h=1][FONT=arial,helvetica,sans-serif]Anemi Posthepatit sendromu[/FONT][/h] [FONT=arial,helvetica,sans-serif]ENFAMATUAR BOZUKLUKLAR Porfiri[/FONT]
[h=1][FONT=arial,helvetica,sans-serif]Sistemik lupus eritematosus Üremi[/FONT][/h] [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Romatid artrit[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif] [/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Poliarteritis nodoza[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Temporal arteriti[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Anksiyete bozukluklarında hangi hastalıklar yer alır?[/FONT]

  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Genelleşmiş anksiyete bozukluğu[/FONT]
  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Agorafobili panik bozukluk.[/FONT]
  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Agorafobisiz panik bozukluk[/FONT]
  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Agorafobi.[/FONT]
  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Özgül fobiler.[/FONT]
  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Sosyal fobi.[/FONT]
  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Obsesif-kompolsif bozukluk(saplantı-takıntılar)[/FONT]
  • [FONT=arial,helvetica,sans-serif]Akut stres bozukluğu.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Anksiyete bozukluklarında tedavi:[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Tedavide ilaç ve psikoterapi kullanılmaktadır.Bugün en etkin ve yaygın kullanılan ilaçlar antideprasanlardır.Tirisiklik antideprasanlar ve selektif serotonin geri alım inhibitörleri(SSRI) noradrenalin ve serotonin geri alım inhibitorleri(SNRI),NASSA gibi,MAO inhibtörleri yaygın olarak kullanılmaktadır.[/FONT]
[FONT=arial,helvetica,sans-serif]Kısa süre,yardımcı ilaç olarak;benzodiazepin gurubu ve betablokerler de tercih edilmektedir.Ayrıca davranışçı ve bilişsel terapiler bugün için en tercih edilen terapi şekilleridir.

Dr.Nihat Kaya
 

BeLLa91

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Kas 2010
Mesajlar
890
Tepkime puanı
268
İş
Asistan, öğrenci
Bana da iki yıl önce performans anksiyetesi teşhisi konulmuştu. Ama atlattım şükür. Tedavisi olmayan hiç bir hastalık yoktur arkadaşlar, yeter ki umudunuzu kaybetmeyin ve mutlu olun. En önemlisi mutlu olabilmek. Allah herkese acil şifalar versin.
 

mecra

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ara 2008
Mesajlar
482
Tepkime puanı
40
Kesinlikle haklisin BeLLa91. Cok sukur atlattim ben de, o durumlar geride kaldi. Artik ben insanlari yonlendiriyorum. Anksiyete bozuklugu tamamiyle ozguven isi ;)
 

reidikonto

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Eki 2009
Mesajlar
330
Tepkime puanı
11
Anksiyete hayatımı mahfeden bir durum oldu benim için.. Ilk başlarda bilmedigimiz için baya bir endişe ve korku kaplıyor insanı. Ölecek hissi gerçekligi kaybetme duygusu ve heran çıldırma hisleri. Bunları yaşamak kolay olmadı. Sonradan gittigim doktor bana Anksiyete teşisi koydu. Verdigi ilaç sayesinde kurtuldum. Tabi 1 yıl sürüyo..
 

leyla ile mecnun

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2013
Mesajlar
16
Tepkime puanı
2
Aynı beni anlatmış yazı zaten bu aralar müthiş bir depresyon yaşıyorum ve hayatım genel olarak yazıda bahsedildiği gibi geçti. Sürekli kötü bir şeyler olacak korkusu vardı zamanla hiç bir şeyi umursamama ve olabilecekleri garip bir iç hüzüntüsüyle bekleme haline geldim. İçimden sürekli bir şeylere karşı tepki ve eleştiriler var. Kendime sürekli sus artık diyorum ama bir türlü beynimde sessizliği sağlayamıyorum. Bu durum beni çok yoruyor ve üzüyor.
 

garip_02

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Ara 2011
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Değerli Arkadaşlar yukarıda belirtilen Huzursuzluk, Gerginlik, Endişe ve Korkunun kime sorarsanız sorun herkes aynı cevabı verecektir ""aynısını ben de yaşiyorum"" diyecektir. Çünkü günlük yaşantımızda sinir stres ve korkuyu herkes farklı şekilde yaşadığı için aynısını yaşiyor sanırlar... aslında bir sorun yok sizlerde gayet rahat olmanıza bakın sizde bir sorun ve sıkıntı yoktur.kendinizle barışık yaşamaya bakın biraz da vurdum duymaz olun ve stresten uzak durmayı deneyin yalnız başınıza kaldığınızda kendinize farklı bir konu seçin ve sadece güzel yanlarını düşünün size tavsiyem budur... tekrar söylüyorum sizde hiç bir sorun yoktur.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Burda sayılanlar herkezde olan şeylerden değildir :) Herkezde olan şeylerin kat kat fazlasını yaşamaktır mesela panik atak gibi.
Bu ankisiyete benim baş düşmanım :boxing_smiley:
 
Üst