Vampirizmin Zaman Cetveli

logii

Kayıtlı Üye
Katılım
17 May 2009
Mesajlar
1,044
Tepkime puanı
267
Vampirizmin Zaman Cetveli

1404-1440 - Gilles de Rais, Fransa. Genç erkekleri Vampirizm ve Sadizme yönelik şekilde
katlettiği için hüküm gıydı.

1431-1476 - Vlad Tepes, Wallachia Prensi. Bram Stoker'in Dracula isimli eserindeki en büyük ilham kaynağı, Tepes'in krallığı esnasında Romanya'da tutulan resmi tarihçe'den pasajlarda dahil Tepes'in yeniden doğuşunu kanıtlayabilecek bir sürü delil var.

1560-1614 - Erszbet (Elizabeth) Bathory. Kanın gençlik getirdiğine inanan Bathory bakire kanında banyo yapıyordu. 650'den fazla kızı öldürdüğü rapor edilmiştir. Yakalanıp yanlız bir kuleye hapsedilmesinden bir kaç sene sonra ölmüştür..

16. Yüzyıl - Gilles Garnier, Fransa. Açlığını gidermek için sadece dişi olan kurbanlarını öldürüp kanlarını içti.

16. Yüzyıl - Clara Geisslerin. Büyücülük ve Vampirizm'e yönelik aktiviteler yaptığı gerekçesiyle hüküm giydi.

18. Yüzyıl - Peter Plogojowitz, Macaristan. 10 gün ölü kaldıktan sonra Peter'in geceleri insanlari ziyaret ederek onları vampire dönüştürdüğü rapor edildi.

1727 - Arnold Paole, Meduegna, Sirbistan. Bir vampir gördüğüne dair yeminler ettikten sonra bir kaza eseri ölen genç adam, ölümünden sonra yeniden can bularak kasabaya saldırmaya başladı. Kasabalılar kalbine kazık geçirerek vampiri yokettiler.

1867 - Portekiz denizci James Brown gemide kendisi gibi bir baska iki denizciyi öldürdükten sonra birisinin boynundan kan içerken yakalandı. Kendisine ölüm cezası verilmeden önce deli hastanesine konmasına karar verildi.

1883-1931 - Peter Kurten, Düsseldorf. "Düsseldorf vampiri" bir hematodipsiacti. (erotik kan içmekten hoşlanan) Kendi karısı tarafından polislere repor edilmiş, daha sonra bir sürü cinayetten sorumlu olduğu ortaya çıkmıştı.

1879-1925 - Fritz Haarmann, Almanya. "Hanover Vampiri" kurbanlarını yemeden once boyunlarından ısırarak kanını içiyordu. Yakalanıp ölüm cezasına çarptırıldıktan sonra beyni Göttingen Universitesindeki bilim adamlarına gönderildi.

19. Yüzyıl - Antoine Leger, France. Genç bir kızı kanını içmekte dahil olmak üzere her işkenceyi yaptıktan sonra öldürdü.

19. Yüzyıl - Vincenzo Verzeni, Bottanaucco, Italya. Cinayet, sakatlama ve Vampirizm suçlamaları nedeniyle hüküm giydi

19.Yüzyıl- Miss Rose, Placedale, Rhode Island. Babası ile ailenin ismini kirlettiği gerekçesiyle kavga etti. Babası kızının kalbini keserek çıkardıktan sonra yaktı.

19.Yüzyıl- Mercy Brown, Exeter, Rhode Island. Mercy Brown öldükten sonra bedeninin çürümemesi nedeniyle vampir olduğundan şüphelenerek kafası kesilmiştir.

1910 - Salvarrey, Galazanna, Portekiz. Boynu ısırılmış ölü bir kız bulundu ve daha sonra Salvarrey bir vampir olduğunu da itiraf ederek cinayetten sorumlu olduğunu bildirdi.

20. Yüzyıl - John George Haigh, Crawley, Sussex. Ruh sağlığı bozuk olan bu piskopat kurbanlarının kanlarını içtikten sonra artıkları yok etmek için bedenlerin üzerine sülfürik asit döküyordü.

alıntı
 

Elfangel

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ara 2009
Mesajlar
938
Tepkime puanı
354
Bu yazıdan hayvan kanı diyeti yapan ve iyi olan vampirlerin sadece romanlarda ve dizilerde olduğunu anlıyoruz :)
Dünyada Edward'ların olabileceğini hayal edenler fazla ümitlenmesinler :)
 

gecenin_sesi

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Mar 2010
Mesajlar
125
Tepkime puanı
4
Almanya'da son dönemde insan kanı emen vampir sayısında büyük bir artış yaşandığını söyleyen vampir uzmanı Dr. Mark Benecke, "Son dönemde ülkede vampir enflasyonu yaşanıyor" dedi.
Bu tür haberlerin artması üzerine Alman Bild gazetesi bu konuyu araştırmak için vampir tarikatına üyesi 39 yaşındaki Rafael'le görüştü. Almanya'nın Bavyere eyaletinde yaşayan ve bilgisayar uzmanı olarak çalışan Rafael, "Benim gibi 150 kişi var. Birbirimizi vücudumuzdaki yaralardan tanıyoruz çünkü biz birinin boğazını ısırarak kan emmiyoruz. Jiletle el yada ayak bileğini keserek, oradan gelen kanı emiyoruz. Bazıları kanı bir bardağın içine doldurup içiyor ama ben doğrudan yaradan içmeyi tercih ediyorum " dedi.
İnsan kanının tadını çok beğendiğini söyleyen vampir Rafael, "Enerji ve güç için insan kanı içiyorum. Eskiden haftada iki ya da üç defa içiyordum ancak şimdi iki ayda bir içiyorum. Ancak benim kız arkadaşım kan emici olmadığı için bu durumdan pek hoşlanmıyor."
alıntı:mynet haber
 

ahmet255

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Haz 2009
Mesajlar
162
Tepkime puanı
14
:D hayretle okudum gördüm yerde geçirrim kazıgı :D
 

gothness

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Mar 2009
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Hmm...Tanıdığım gerçek bir vampirist var ama oldukça hümanist kaldı bunların yanında:biggrinjester: Teşekkürler güzel bir paylaşım olmuş
 

RaV3N

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ağu 2010
Mesajlar
74
Tepkime puanı
15
Almanya'da son dönemde insan kanı emen vampir sayısında büyük bir artış yaşandığını söyleyen vampir uzmanı Dr. Mark Benecke, "Son dönemde ülkede vampir enflasyonu yaşanıyor" dedi.
Bu tür haberlerin artması üzerine Alman Bild gazetesi bu konuyu araştırmak için vampir tarikatına üyesi 39 yaşındaki Rafael'le görüştü. Almanya'nın Bavyere eyaletinde yaşayan ve bilgisayar uzmanı olarak çalışan Rafael, "Benim gibi 150 kişi var. Birbirimizi vücudumuzdaki yaralardan tanıyoruz çünkü biz birinin boğazını ısırarak kan emmiyoruz. Jiletle el yada ayak bileğini keserek, oradan gelen kanı emiyoruz. Bazıları kanı bir bardağın içine doldurup içiyor ama ben doğrudan yaradan içmeyi tercih ediyorum " dedi.
İnsan kanının tadını çok beğendiğini söyleyen vampir Rafael, "Enerji ve güç için insan kanı içiyorum. Eskiden haftada iki ya da üç defa içiyordum ancak şimdi iki ayda bir içiyorum. Ancak benim kız arkadaşım kan emici olmadığı için bu durumdan pek hoşlanmıyor."
alıntı:mynet haber





Daha önce buna benzer bir olay istanbulda sabaha karşı yaşlı bir kadınında başına gelmiştir.Yaşlı kadının boynundan ısırlarak öldüğü belirtilmiş.Konunun tam içeriğini hatrlamıyorum uzun zamn önce okumuştum.Blursam linkini mutlaka veririm .
 

HAMUŞ

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Şub 2010
Mesajlar
168
Tepkime puanı
8
Yaş
31
İş
gazetecilik 3. sınıf terk
ben vampırlere merak saldığımda nette bir siteyle karşılaştım onu görseydiniz küçük dilinizi yutardını türk vampirler gibi bişeydi yanlış hatırlamıyorsam hastane önlerinde kan aldıklarını kendi kitapları filan olduğunu yazzıyordu üstelik 60 kişi olduklarını çok ama çok garip inanmıyorum desem yalan olur ama bukadar efsanevi varlıklar olduklarına inanmıyorum gerçi tanıssam hiç fena olmazdı insanoğlu işte meraklı ama işin gerçeği vampirlik bize göre değil kanda bana tükrükmüş gibi gelio bir bakıma öyle beki daha bir iğrenç başkasının tükrüğünü içmek gibi olurdu heralde neyse şu siteyi bir daha bulabılıriyim diye bakayım ben:)
 

mally

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ocak 2010
Mesajlar
720
Tepkime puanı
225
Arnold Paole

18. yüzyılın en ünlü vampiri olarak düşünülür. ingiltere ve Fransa'da vampirlere olan ilgi ve araştırmaların kaynağı oldu. Arnold Paole'nin hikayesi yoğun vampir ataklarının olduğu Avrupa'da geçiyor..

Paole Sırbistan'da doğdu. Genç yaşlarında Türk-Sırbistan ordusunda görev aldı ve 1727'de geri döndü. çiftçilik yapmaya başladı ve kendisi gibi çiftçi bir kadınla evlendi. Onu tanıyanlar her zaman için çok iyi niyetli ve yardımsever olduğunu, ama savaştan sonra davranışlarında bozukluklar gördüklerini söylerlerdi.

Daha sonraları Paole karısına psikolojik bozukluğunun nedeninin savaşta bir vampir tarafından saldırıya uğraması olduğunu itiraf etti. Isırıldıktan sonra vampiri yuvasına kadar takip edip, öldürmüştü. Vampiri öldürdükten sonra,


Pole yuvadaki kirden yedi ve yaralarını iyileştireceğini düşünerek öldürdüğü vampirin kanında banyo yaptı. Bunları karısına anlattıktan bir hafta sonra Paole zamansız bir kaza ile öldürüldü. öldükten sonra adet olarak ceseti yakıldı.

Paole'nin ölümünden üç hafta sonra, dört kişi kendisini hiç ölmemiş gibi gördüklerine yemin ettiler. Ve bu dört kişi ansızın öldürüldüler. Bunun sonucunda bütün kasabada panik dalgaları dolaşmaya başladı. Kasabanın şerifleri sonunda Paole'nin gerçekten vampir olup olmadığını araştırmaya karar verdiler. Paole'nin yuvasına girdiklerinde onu hiç ölmemiş gibi buldular. Tabutu kan içindeydi ve derisi ile tırnakları düşmüş, yerine yenileri gelmişti. Paole'nin gerçekten de bir vampir olduğunu gördüklerinde hemen bir tahta kazığı kalbine sapladılar. Vampir, acı bir çığlıkla kanayarak yere yıkıldı.

Yapılan araştırmalar Paole'nin gerçekten vampir olduğunu kanıtladı, ve bundan sonra cesedi yakıldı. Hikayenin burada bitmesi gerekiyordu, ama bitmedi. Paole'yi gördüklerini söyleyen dört kişi de aynı onun gibi vampir olarak görünmeye başladılar ve aynı işlem onlara da uygulandı.

1731 yılında, 17 kişi aynı nedenden dolayı öldüler. Otopsi yapan doktorlar bu konuda çok çaresiz kaldılar ve bu vampir sorunu 1700'lerin sonuna kadar çözülemeyerek bu şekilde devam etti.
 

oscar

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Eyl 2010
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Yeni vampir adayı olabirlirim, ona göre kazığını körükle :D :D :p
 

Morgoth

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Ağu 2010
Mesajlar
33
Tepkime puanı
1
Konum
Istanblue
İş
Drummer
Vampirizm en temel anlamında mitoloji ve dinlerin bastırdığı insanın idini sembolize eder. Kültürel davranış kısıtlamalarımız, dinin, ahlakın ve öğretilerin bize sunduğu zorunluluklar ölüme kadar bizi takip eder. Vampirizm, önümüze konan bütün bu kısıtlamarın kalkmasını ve herkesin içinde hiçbir zaman ölmeyen karanlık yanın ortaya çıktığı andır. Vampirin tanımını yaparken sıklıkla karanlığın yaratığı, unholy, undead tanımlarının kullanılması, artık dinin, ahlak ve öğretilerin bu varoluş üzerinde işlemediğini göstermek amacını gütmektedir. Ayrıca gotik bir değer taşır.

Kazıklı Voyvoda en popüler vampirlerden biridir. (Vampirlere inananlar için)
 

damisela

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Eki 2010
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Vampirizm aslında "porfiria" isimli bir hastalıkla çok benzer özellik taşır.

Bir de "hematolagnia" yani kan fetişizmi diye bir fetişizm var. Tabii bunun yarattığı dürtüler vampirizm ile örtüşmüyor.
 
Üst